April 4, 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

April 4, 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA KELİMENİN EORAFI Yazan: İhsan Arif NWEüthiş bir e > Dünkü kısmın hulâsası - Tarabyada Boğazpalas otelinde mehtabu bir yaz gecesi yapılan feslival balosu saba hun beşine kadar devam etmiş ve herkes da. Zilmiştı. Salonlar temizlenip saat beşi ça Jarken #efithiş Bir çığlık duyulmuşu Eleni adında genç bir oda hizmetçisi dehşet içinre odalardan birinden dışarı fırladı. Eleni büyük bir gönret/yapmış olan gözel ve in artisi Benihanın dairesini göste. rerek — Boradal...... Diyebitmişti, dın hakkmda bir çok rivayetler do. maceraperest ve zengin olduğu söy. deniyordu, wm lami cismi belli olmıyan Bir a- i karısı olduğu da rivayet edilmekte (Roman devam ediyor) —— hanın çok zengin olduğunu söy- Muhtelif bankalarda bulunan ının kendisinden başka kimse ta- rafından bilinmediği muhakkaktır. Fa- kat, kadınm yanında taşıdığı kıymeti da bir fikir vermeğe kâfidi İşte. Tarabyanın en güzel oteli olan Boğazmalasın müşterilerinden biri de| bu kadındı. Otelin mü dalreve doğru yı açarak İceri Karşıdaki tki k geri artistin budvarına dan biri sa - açılı - salona giden | kapıya doğru dü. Heyecanını rağ- mer nezaketi elden bırakmıvarak ha - fif hafif öksürdü. Sonra kpıva üç defa! vurdu. Bir müddet bekledi. Hiç bir ses!" duymadı. Gene vurdu. İçeriden cevab verilmiyordu. O zaman kap'vı vavaşca açarak içeri girdi. Burada küçük bir| köpek halıların üzerine serilmiş uyu «- yordu. Yeni doğmağa başlıtan o süneş odaya dolmuştu. Etraf. güzel ve ılık! bir esans kokusu irinde idi. Haşim men| dilini cıkararak alrında toplanan ter - leri <ildi; sonr# salondan yatak odasma açılan kapıya doru yürüdü. Bu kapıyı ğ defa vurdu. Cevab alamayınca arkasından kostu, Haşimle maki ar» tistin mutanten salonunda karsılaştı - Tar. Rav Hâşimin beti benzi uçmuştu. Çok dehşetli bir manzar# karşısında kalmaktan doğan büvük bir heyecan içinde bulunduğu belli oluyordu. Metr dotele: p Dışarı çıkınız. dedi. Kendisi de arkasndan çıktı, kanıvı karadı, kilid- ledi. anahtarı alo». Ve koridorda hay- yet icinde kendisine bakan Simona $u emri verdi: Koş. en yakın polis merkezinden bir memur çağır. Harimin bu sert sesi yarı baygınlık hali bulunan Eleniyi uyandırmıştı. Başını kımıldattı. gözlerini yarı açtı, ve olel mildürünün verdiği emri duya. rak ürnerdi. Biraz evvel görmüş oldu- Bu korkunç manzarayı hatırlamanın verdi”i vahşt bir korku içinde titriye- tek bağırde Polis, polis cafırımız! nin tesiri altında kalmış ol - »eraber kendisini çabuk topladı. | Bu mevsim 1 rukua relen bu kanlı skan. alın tesirlerini hai€ geçirmiye çalışa. kt. Kapmın önünde toplanmış olan müstehdemine kat'i bir emirle; — Hepiniz odalarınıza dağılın ve ça-| Hırilmadıkca dısarı çıkmayınız.» dedi. Uşaklar, Pleniyi de kucaklıyarak uzak. laşlılar. Bereket versin. otelin mtişte- rilere mahsus lüks daireleri çift kapılı iİsilerek beklemiye başladı. Çok geçme. İmüke'lef sxlona girdiler. Otel müdürü €n güzel gecesine sahne olan müşteriler tarafından duyulma - müşte. Haşim, kiliğlediği kapının önünde bir kaya gibi dikildi ve heyecandan mü. temadiyen terliyen yüzünü mendili den metrdöteli yanında bir polis me - İmuru olduğu halde göründü. Polis, otel! miidürünün yanıns gelince sordu: — Hayrola. bu adam bize bir şeyi sövledi mma doğrusu bir şey anlama Bir hırsızlık m oldu? — Hayır! — Demek daha mühim bir şev.? Otel müğürü sesini çıkarmadı: nız başımı tasdik manasında salla dönerek kilidli kapıyı açtı ve içeri gir- di. Polis enu takib ediyordu. Evvelâ Yat- yatak odasına açılan kapıyı da açi! ve polis memuruna yol verdi. Genç me- mur, bir iki adım alarak yatak odasma girdi ve birden irkilerek durdu. kü tam karşısına gelen güzel bir di üs. İtünde yarı çıplak bir kadın kanlar için. de uzanmış yâtıyordu. Memur heyeca - İnm: zaptedemiyerek: — Bir cinayet! diye bağırdı: ve — Meşhur Seniha bu demek? — Evet! Polis hem konuşuyor, hem odaya göz gezdiriyordu: — Cinayeti polis müdüriyetine ha. ber verdiniz mi? — Hayır! Henüz bildirmedik. İşi ilk haber alan memur sizsiniz. Maamatih, şimdi müdüriyete de telefon edeceğim. Polis, olel müdürünün durduğu ye. rin birez ilerisinde büyük bir kan leke- si #ördü. Bunun üzerine: telefon göerim. Buradan bir yere ayrıl- maymız ve hiç bir şeye dokunmayınız. Polis memuru, telefon etmek üzere dışarı çıktı. Yirmi dakika sonra polis müdüriye- ini sivil memuru acele acele otel- den içeri girdil Bunlar biri ikinci şubo cinayet masası şefi Haşmet idi. Diğeri de yaşlı ve tecrübe sahibi doktor Haşmet, Türk polisinim en iftihar jedeceği elemanlardan biri idi. Şimdiye ka cinayet ovak'alarına el inin üzerindeki esrar dü. çözmüş, katillerini, #gillerini K'alardaki kuvvetli hret kazanmış bir polis dokto- Hdp birden cesedin bulunduğu o-! ya girdiler. Doktor meşhur tek göz-| günü ölüyü muayeneye başı ladı. Bir iki di tetkik ettikten sonra Haşmete döndü: — Tam kalbinin üstüne bir bıçak ye- miş. — Bu darbe mi onu öldürmüş? — Evet! — Bir intihar olmasm? Doktor gözlüklerini çıkardı: — Hayır: intihar değildir. Bu kadın öldürülmüştür. — Yaralı olarak aç dakika yaşadığı. nı tahmin ediyorsunuz? Haşim başını, meraretle sallıvarak | mırıldandı: — Evet, bir cinayet Bu ölü kadın. güzel ve meşhi ale hadan başka kimse değildi. Ölüsünde bile ne kadar ruh çekici bir hal vardı. Polis memuru cesede yaklaştı. Kadının vücudündeki yaralara baktı, elini tut- tu ve: — Ölmüş... Çok yazik... Ne zacıın oldu bu iş7. Diye söylendi. — Çok evvel olduğunu zannetmi yo-) rum... Hakikaten feci bir şey.. Pelis bu sırada yerde halı atılmış bir bıçak gördü. Bıçak kanlı i — Kadım bununla öldürmüşler... — Öyle olacakt,,. — Katilin kim olduğunu biliyor mu. sunuz”? — Manmlesef, hiç bir şey bilmiyorum. Henüz otuz. otuz beş yaşlarında ol: polis, daha yeni mektebi bilirmiş tec. rübesin memurlardandı. Belki de ilk defa bir cinayet vak esile karşılaşmış, yüründen okunuyordu. Sapkasın) dike. rarak bir sandalyahın üzerine koydu. Cebinden küçük bir not defteri çıkar- dı: — Bu kadını tanıyor musunuz? — Kendisile iki üç defa görüşmüş - tüm. Bu dairede oturuyordu — İsmi? — Seniha, — Yalmı mı yaşıyordu? — Otelde yalnız oturuyordu. Fakat birçok tarıdıkları vardı. — Zengin mi idi? — Çok zengin bir kadındı. — Nasil vakit geçirdiğini bilir misi- niz? — Kendisini siz de bileceksiniz. Bel. ki gazetelerde okumuşsunuzdur? Şu Avrupada «Şark yıldızı» diye meşhur olan kadın yok mu? İşte o. bu kadındır. olduğu için gürültü, odalarına çekilmiş ve çoktan en tatk uykularına dalmış Genç polisin gözleri hayretlen açıl- maşa: üzerine | 1 — Bunu aldığı yaranın derinliğine İgöre tahmin etmek mümkün olur. Roş. sekiz, belki de on dakfka yaşıyabilir. — Ne zaman ölmüştür dersiniz? — Takriben kırk dekika evvel! Polis âmiri cebinden saatini çıkara. rak baktı: — Demek bu kadmı üçü yaralamışlar. — Evet! met. otel müdürüne döndü: — Katil hakkındaki fikriniz? — Hiç bir fikrim yok! — Kimseden şüphelenmiyor musu- nuz? — Fayır! — Kadmı divan üzerinde ilk defa kim gördü? — Otel hizmetçilerinden bir kadın... | Tahminen kırk elli dakika evvel bağı- rarak buradan çıktı. — İsmi nedir? — Pleni! — Siz kimsiniz? — Otelin müdürü Haşim! — Su hal,..de şöyle işi bir kavri a“ bım: Hizmetçi Eleni, kadını divanın zerinde ölü olarak görd zaman sast üçü otuz geçiyordu. | (Aârkem var) > Amerika donanmasının manevraları San Diego 3 (A.A.) — Amerfkâ filosu 1940 senesinin ilk mânevralarına dün ge- ce yarısı başlamıştır. 7 hafta devam de- İcek olan bu manevralara 130 parça harb gerisi iştirak edecektir. Yere düşen bir öleli kendi bıçağile yaralandı Küçükpazarda Hacıkadın mahallesinde ©. turan Sürdü Derviş, elinde biçak Oolduğu hakiş yere düşmüş ve bıçağın sivri tarafınm sol memesi Üzerine rastlamasile ağır suret, te yaralsamıştır. Yaralı, Cerrahpaşa hastanesine kaldın! - mıştır. — Siz yerinizden ilerlemeyiniz. Ben i i elli geçe! (Baştarahı 1 inci Di) Dünkü posta ile gelen Londra gazete- lerinde bu bavadisin mühim tafsilâtı ve- rilmekte ve bu vak'ada Alman casusları- nın oynadıkları şayanı dikkat rolden bahsedilmektedir. Bu cümleden olurak Sunday Ehrunicle | gazetesi Amsterdam muhabiri diyor ki: «Son dakikada yapılan bir ihbar, Hit - lerin maliye mütehassısı doktor Şahtı, Ce belüttarıkta kendisi için obazırlanan bir tuzaktan kurtarmıştır. Doktor Şahtı Amerikaya götürecek o- lan İtelyan transatlantiği «Conte di Sa- vöiâ» Cebelüttarıkta on üç saat alıkon- muş ve bu müddet zarfında silâhlı po - lisler ve bahriyeliler geminin direkleri- ine kadar çıkıp, bacalarının içine varın- caya kadar gözden geçirmiş ve kamara « 1 yoklamışlır. Halbuki doktor Şaht Cebelüttarıfa ya kın bir mevki olan Linea'daki Alman casusları tarafından yapılan ihbar üze - rine, —Napoliden hareketinden yarım sa at önce— gemiden çıkmıştı. Doktor Şaht bundan sonra derhal tre- ne binip Berline gelmiştir. Şimdi oradadır. Bu sebebledir ki Al - manlar, Doktor Şahtın asla Berlinden ayrı'mamış olduğunu ilân ediyorlar. Bundan bir kaç gün evvel Doktor Şahtın Balkanlara bir seyahate çıkaca - Amasyada (Baştarafı 1 inci sayfada) köy kâmilen sular altındadır. Şehir da - bili perişan bir vaziyet arzetmektedir. Bütün köprülerin menfezleri tıkanmak İ üzeredir. Rıhtımlardan taşan sular bir kısım yolları kapamıştır. Gittikçe artan su şehri tehdid etmektedir. Şehre en ya-| İkın bütün bağ ve bshçeler de sular altı dadır. Mezruat kâmilen mahvolmuştur. Un fabrikalarını tehdid edecek kadar yükselen sular rastgele, istikametlerini değiştirerek akıp gitmektedir. Şehirde Heçkız, Şam'ar, İhsaniye, İçeri mahalle. lerindeki evler tahliye edilmektedir. Göl önü fabrikası çökmek üzeredir. Yorguç- paşa camiine ve birkaç hamama sular dolmuştur. Tren yolları ve istasyon, ayni ramanda Sivas yollar: kapanmıştır. Tufandan bir nümune (sayılabilecek derecede coşkun bir halde akıp giden su- lar halkı korku ve dehşet içinde bırak - maktadır. Şehir dahilinde münaka'ât fel ce uğramış gibidir, Bütün zabıta teşkilâtı seferber hale getirilerek insan zaylatınm toplıyabildiğim malfimata göre şehir da- hili daha birçok yerler su baskınına uğ- Bir doktorun günlük notların''an Tırnak dihi İltihabları (Psnaris) Tırnakların diplerinde şeytan tırnağı deriler ald kısımları ellerle veyahud dişlerle koparanlar, o tırnaklarını fena gayri sihhi şekilde manikür yaptıranlar. da sik sik bu büyük ve ıztırablı Htihabla- ra şahid olmaktayız, Eler ve parmaklar ne kadr sik yıkanılsa gene daima pis addedlli:, Bilhassa ellerin muhtelif yer. lerinde açılan yara ve Derelerin süratle mikrob kapması pek kolaydır. Bünden msnla oellar kadar değilse bile gene tab'en pis addedilen ağza parmakların sokulması çok behlikeli neticelere mün. cer olabilir. Tırmaklaria esaslı bir suret, te muşgul olmak lâzımdır. Şeytan turna, ği meydana gelmesine mâni olacak çe. kire hareket etmelidir, Eğer herhanri bir suretle bir küçük yara meydana gel #eişse derhal tentürdiyod sürmelidir EL Meri asla ağıza gölürmemelidir. Mümkün ölursp günde birkaç defa elleri sabunla bol bal yıkamalıdır. Tırnak dibi Dihab. ları birçok defa ya ameliyat ile Teyahud pansımanlar ile iyi olursa da bazan Lir. Gazların düşmesine sebeb olur ve yeni, den gelen larnaklar da muntazam gel Nisan 4 Alman casusları doktor Şahtı İngilizlerin eline düşmekten kurtardı ği bildirilmişti. Halbuki bu, Şahtın ne * reye gideceğini saklamak için bir ma “ nevraydı. Anladığımıza göre, Doktor Şaht Nor - man adile Conte di Savola'da yer tutmuş ve gemi Cebelüttarıktan çıkıncaya kadar bir Amerikalı imiş gibi görünerek Tou - rist Class'da (ikinci ve üçüncü mevkileri bir araya getirerek seyyahlar için tertib olunmuş bir mevki) de gitmeği tasarla - mıştı, ayrıca kendisi için birinci mevkide bir kamara kiralanmıştı. Doktor Şaht Cs- belüttarıktan sonru bu kamaraya geçe « cekti, Doktor Şahtın Amerikaya gitmek iste- mesinin sebebi o anlaşılamıyor. Fakat o gemiyi niçin seçtiğinin sebebi aşikârdır. O gemi, Ruzveltin bariciye müsteşarı Sumer Vells'i Amerikaya götürmekte i - di. Hiç şüphesiz doktor Şaht, yolda bazı istifadeli temaslarda bulunmayı kur - muştu. Gemi arandığı sırada yalnız Amerika- h müsteşar ve maiyoti rahatsız edilme - miştir. İngiliz kontrol memurları direklere ve bacalara tırmandıktan, kamaraları tara - dıktan başka cankurtaran O kayıklarının içine kadar girmişler, gemi sintinesini bis le taharri etmişlerdir. Hattâ mutfaktaki yemek dolablarınır aranması ihmal edilmemiştir.» su baskını ramak tehlikesindedir. Bu Kısa izahattan masyayı tanıyanlar felâketin ne dere- ceye kadar ehemmiyetli olduğunu arlar- lar. Sulâhattin Amasya 3 — Yoşilirmağın tuğyanı yü- zünden Samsun - Sivas demiryolu ile ka- ra yolları üzerinde münakalât durmuş - tur. İki zelzele oldu bazı duvarlar yıkıldı Amasya 3 (A.A.) — Bu sabah saat 3,30 da şehrimizde birbirini takiben iki zel- gele olmuş ve bazı duvarlar yıkılmşıtır. Samur ve Ç»rşambada Samsun 3 (A.A) — Dün yağan şiddet- li yağmurlardan şehrin civarındaki Mert ve Kurtun ırmakları taşmıştır. Çarşambada ve Yeşilirmakta beş met- Te yükselerek kasabanın etrafını istilât etmiştir. Gerek Samsun gerek Çarşamba hükü- met ve belediyesince icab eden tedbirler vaktinde alınmış ve tehlikeye maruz ev- ler boşaltılarak her hangi bir suretle zi - önüne geçmektedir. Şu dakikaya kadar!yan ve hasara meydan verilmemiştir. Su istilâsinın arazi ve mezrunt Üstündeki tahribat derecesi tetkik edilmektedir. Fransada intişar eden hir Avrupa haritası italyanları kızdırdı (Bastarafı 1 inci sayfada) sı birkaç hafla evvelki nüshasının kapa ğma büyük 'bir fotoğraf dercetmiş. Bu iotuğraf Franaa maliye nezaretinde A- merika hariciye müsteşarı Velis'in Fransayı ziyareti esnisında o alınmıştır, İlk plânda Fransa başveklli Mösyü Reynaud İle Mizler İWelis'i görüyoruz, arkada büyük bir barlta yardır. Rejima Pasista ismindeki İtalyan pazeta. si bu harita üzerinde sulhten sonra Fransış arrusuna göre Avrupaya verilecek yeni ha - dudiarı sezmiştir: — Müstakli bir Ukranya tesis edilmiş, Le histan Şarki Prusyanın da ilâvesile büyü . tülerek diriitllmiş, Çekoslovakya tekrar mey dara getirilmiş, bir Bavyera hükümeti ku. rulmuş; Avusturya da İtalyanın Triyeste 1 manımı alarak tekrar dünyaya (getirilmiş; Macaristan da gu veya bu olmuştar. Bu neşriyat Üzerine ajans evvelki gün Fransız hariciye nezaretinin bir tebliğini neş retmiştir. Tebliğde şöyle denilmektedir: «Bu beritan Almanyanın Son seneler 287 . fında mükerreren yaptığı tecavüzlerdea ev - velki Avrupa hududlarını göstermektedir. Bu hudwların fotoğraftaki şekilleri arka piânı tebarüz etlirmek isteyen fotoğrafcının fan. mea Ellerin güzelliğini ihlâi edecek bi. çimsiz tırnaklar neşvünema bulur. Cevab istiyen okuyucularımın posta pülu yollamalarını rica ederim. Aksi tak. dirde bilekleri mukabelesia kalabilir. Bugünün Çocuğu Yarmın Büyüğüdür. Kimsesiz bikes yavruları korumak için yüda Bir lira verip Çocuk Esirgeme Ku. rumuna biz de üye olalım! tezlaliden başka bir şey değildir» Pahis mevrru olan fotoğraı İYastratilon dan naklen iktibas ediyoruz. Pransır Başvekdi İtalyan sefirine izahat verdi Paris 3 (Hususl) — Başvekil ve hariciy namrı Reynaud; bugün İtalyan büyük el - çis Guarlglla'yı kabul etmiştir. Bu kabul esnasında, maksadı (o mahsusla çialidiği iddia edilen İtalya haritası mesele. sinin görüşüldüğü ve bu hususta (OReynanâ tarafından büyük elçiye ieahat vorlldiği an. İlasimaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: