Aboneler yüksek görüntüleme limiti, sayfa indirme ve diğer özel özelliklerden yararlanır.
8 Sayfa SON POSTA Nisan 8 Son Postanın zabıta romanı, 3 E KELİMENİN FOPORAR ! Ölünün son sözleri — Hayır, tamamen böyle olmaması lâzım. z — Fakat, sözlerinizden ben böyle anladım. — Ben size hizmetçinin. bu zavallı- ' yı ölü olarak bulduğunu söylememiş - tim. — Ne demek istiyorsunuz? — Eleni, onu gördüğü zaman, o, he. nüz yaşıyordu. — Bana işi daha etrafile anlatınız. — Ben henüz odama çekilmiştim. — Bu kadar geç mi yatarsınız? — Hayır; fakat bu gece otelimizde bir suare vardı. ' — Devam ediniz. — Odamın kapısiniı kapıyacağım sı- rakla bir çığlık isittim. Koşarak buraya geldirn. Eleni bu odayı göstererek dü- şüp bayıldı. Ben içeri girdim. Kadın daha ölmemişti. Bu divanın üzerinde çırpınıvordu. — Sonra?. Devam ediniz ne oldu? — © kadar şaşırdım ki, o kadar mü- tehevvicim ki hafızamı bir türlü top- hyamvorum. Böyle güzel, böyle dilber bir kadını hangi el öldürebilir? Sonra otelinsizde bövle bir facianın cereyan etmesi ne büyük bir skandal... Seniha gibi bitvük bir şahsiyeti... — Kendisini iyi tanır mısınız? — Hayır! — Fakat ismile bahsediyorsunuz. — Senihayı herkes tanır... O yal - nız memleketimizde değil, dünyaca da meshuur bir şahsiyettir... — Bu kadın su sünlendenberi bahse- dilen meshur dansöz müdür? — Evet! Haesmet kaşlarını çattı. bir müddet düşündü: — ... — Kendisinden bahsedildiğini işi - tirdim. Polis sefi, otel müdürüne döndü: — Demek odasına girdiğiniz zarman henü” vasıyordu. — Müsaade ederseniz vak'ayı İyice hatırlemrıva çalışayrm. Dedim ya., heye- canda'n hafızamı kavbetmiş gibiyim. Evet. ne diyordum. Kapıdan içeri gir- diğim zaman gözlerime inanamadım. Şurada divanın üstünde kıvranıyordu. Şu bıcak tam ka”hinin üstünde saplan- mış durüvordu. Kostum; evvelâ bıçağı çektim, çıkardım. Ve önüne diz çöke .- rek ellerini vakaladım ve bağırdım: — Sizi kim vurdu? Gözlerini yavasga araladı. Sesimi duymuşstu. Dudakları oynadı. Benimle konusmak istediğini anlıyordum.. Hasmet: — Bir dakika müsaade ediniz. Diyerek otel müdürünün sözünü kesti ve doktora sordu.:: — Bu vaziyette bir yaralı kendıne hâkim olabilir mi? — Olabilir. Otel müdürü de tasdik etti: — Kendisine tamamile hâkimdI. Yü- zünün hareketlerinden, . bakışlarından beni tanıdığı anlasılıyordu. Eğer biraz daha evvel yetişmis olsaydım. bana ci- nayetin bütün tafsilâtını verebilirdi zannederm. > — Size hiç bir sey söylemedi mi? — Söyledi. Fakat pek az,.. — Ne dedi? — Kendisine daha fazla yaklaşarak bağırdım: — Bamna ne olduğunu söyleyiniz!. Gözlerini kapadı. Dudakları tekrar oy- nadı. Birkaç kelime — mırıldandığını duydum. — Duyduğunuz kelimeler? — Bana bir şey ifade etmedi. Evvelâ (Cadde) dedi. Biraz durdu. sonra şu kelimeyi mırıldandı (Do...ğan), , Bu İki kelimeden hic bir mâna çıkaramı - yordum. Cok müteessir ve mütehey - yiedim. O önümde ölüyordu. Güzel yü -| zünde hayatın söndüğünü görüyor - dum. Orada daha fazla kalmak isteme- dim. İmd&d çağırmakta istical göster- dim. Yalnız yanından ayrılmadan sor- dum: — Doğan seni vuran mı? Yazan: İhsan Arif ken gülümsüyordu. Bu hatinden kati- Tin ismini öğrendiğime memnun kaldı- ğı manasmı çıkardım. — Başka hiç bir şey söylemedi mi? — Doğan kelimesinden sonra tekrar (Cadde) diye mırıldandı. Başı yastıkta dönerken elini mecalsiz bir halde kal- dırdı; bir kubbeyi işaret eder gibi yap- tı ve hafifçe (Bostan) dadi. Son (Pos- tan) kelimesini çok iyi işittim. — Tuhaf seyvy! Demek bütün söyledi- ği bu kadar?! — Hayır; can verirken de tekrar (Cadde, Doğan, Bostan) kelimelerini tekrarladı. Ondan sonra © güzel dudak- ları bir daha açılmamak üzere kapandı. Haşmet kendi kendine söylendi: — Buna da eyvallah... İyi ki bu Cadde - Doğan kelimelerini duyabildi. niz. Bu kelimeler bir ipucu olabilir... Sonra otel müdürüne dönerek sor « du: — Peki, kadının dairesi etrafında kimseyi #örmediniz mi? — Hizmetçilerden başka kimseyi görmedim. — Mergcivenlerde, koridorlarda ya- bancı kimseyve tesadüf etmediniz mi? — Etmedim. Polis müfettişi bir müddet düsündü. Sonra, birden hatırlamış gibi sordu: — Facia cereyan etmeden evvel ar- tiste misafir velmiş miydi? — Evet! Hem de çok. Takriben on, on İki kişi kadar. — Demek bu kadar fazla — misafiri vardı. — Evet, bayan Seniha dün bir ziya- fet vermişti. — Nerede? — Yandaki odada! — Saat karta? — Saat yirmide. Evet, bunu çok fyi hatırlryorum. Hattâ davetlilerden bir kısmı gec kaldığı için hayli istical gös- terdik. Cünkü, artist bu ziyafete ehem- miyet verivordu. Biz de geç kalanlar vüzünden vemeklerin sofuvup nefaset. lerini kavbetmelerinden endişe ediyor- duk. Malüm ya,.. Haşmet, otel kesti: — Yemeği, zivafeti bırak şimdi ... Bana artiste misafir selenlerin isimle. Tini verebilir misiniz? Otel müdürü şaşaladı. Cünkü Seni - hanın davetlileri memleketin en tanın- mış kimseleri idi. Böyle bir cinayet ve- silesile onların isimlerini polise ver - mekte tereddüd ediyordu. Binaenaleyh volis müfettisine: — Havır, maalesef bu arzunuzu ya- pamıyacağım: dedi. — Niçin? Gelenleri gördünüz. Tabit kendilerini tanıyor, isimlerini de bili. vorsumuz değil mi? Otel müdürü garib bir tarzda omuz- larını kaldırdı. müdürünün — sözünü Mahkemeler: Bono sahtekâr:arından T kişi tevkif edildi (Baştarafı 4 üncü sayfada) Suçluların bu soargu ve ifadeleri & saat sürmüş, neticede hâkim Münif, l1 suçlu . dan Hüsnü, Arşak, Yervant, Estelyo, Mus - tafa, Havva ve Rukiyenin tevkiflerine, di . ğetlerinin de serbest olarak muhakemeleri. nin deyamına karar vermiştir. Sapet içinde bulunan çocuk cesedi Dün, Galatada Kuledibinden geçenler bir sepet içerisinde bir çocuk cesedi görmüşler. dir. Hâdise, derhal zabıtaya bildirilmiş — ve cesedin henüz yeni doğmuş bir erkek ço . cuğuna aid olduğu anlaşılmıştır. Dün cesedi muayene eden tabibi Morga nakline lüzum görmüştür. Çocuğun kimin tarafından bırakıldığı tah- kik edilmektedir. Bir armalör Müdda umumil ğe verildi Milli korunma kanununun verdiği selâ - hiyete istinaden hazırlanan Türk kara sula, rı arasında kömür nakliyatına aid — vapur ücret larifesine aykırı — harekette bulunan ve milli bir bankadan tarifede tayin edilen miktardan fazla ücret istediği tesbit olu - nan arma!ör Sadıkzade Nâzım hakkında ka.- nunl “*akibata girişilmesi kararlaştırılmış . tır. Armatör Mıntaka Liman Reisliği tarafın. dan Müddei iliğe veril 1 Ormanda cesedi bu'unan genç Müddelumumlilik şüpheli bir ölüm hâdise-| Si etrofında tahkikata başlamıştır. Çatalcaya bağlı Arnavudköyünde — oturan 20 yaşlarında Naim isminde bir genç, bir . kac gün evvel babası Hodbi ile birlikte dağa odun kesmeğe gitmiştir. Bir müddet dağda çalıştıktan sonra, babasından evvel eve dön mek Üzere yola çıkan Nalm, ortadan kay . bulmuş ve ne o gece, ne de müteakıb gece- ler eve dönmemistir, Nihayet vak'adan 3 gün sonra Bakırköy civarındaki yollardan birinde cesedi bulun. muştur. Hâdisenin tahkikatına el koyan Bakırköy jandarma kumandani$ı xeyfi . yetten adliiyeyi de haberdar etmiştir. Cesed adliye tabibi Salih Hüşim tarafın - dan muayene edilmiş ve ölüm şüpheli gö . rültüğünden doktorun kararile Morga nak. ledilmiştir. Müddelumumll!k, hâdise etrafında tah - kikatı genisletmektedir. ( Yeni neşriyat ] Afrodit — Son aylar zarfında Türk adli . yesinde büyük bir hâdise doğuran Piyer Lülz «Afrodit» isimli bu eseri Avni İn - sel tarafından dilimize çevrilmiş, Hilmi Ki- tabevi terafından da kitab halinde çıkarıl | mıştır, Esere B6 ya yakın resim ve tablo 1 - lâve edilmiştir. İdeal bir koca — Meşhur İngiliz edibi Os. car Wilde'in bu isimdeki piyesi İrfan Ko - nuür tarafından türkçeye tercüme edilmiş, Hilmi Kitabevi tarafından basılmıştır. Fla. tı 40 kuruştur. Gönül.Aşk-Kadın — Meşhur İtalyan edi bi Bokacelo on güzel ve edebi — hikâyesini, kadın ve aşke dair muhtelif edib ve haki . min sözlerini ihtiva eden bu eser Nazım İç- sel tarafından hazırlanmış ve Hilmi Kitab. evi tarafından satışa çıkarılmıştır. Flati 60 kurustur. Beniz — Bu aylık meslek | mecmuasının Nizan sayısı dolgun münderecat ve bir çok resinlerle intişar etmiştir. r Nİ Fir toktorun günlük notlarıncan Sarılık.. Herhangi sebeb tahtı tesirinde olursa 2lsup mutlak safra yollarının daralıp ti. kanmasmdan ve safranın kana karışma. Hâ adli sından ileri gelen bir hastalıktır. En bi. L rinci sebeb karaciğerden İince barsağa kadar uzanan safra kanallarının iltihabı neticesi yolun tikanmasıdır. Mide bo - zuklukları barsak hastalıklarını mütea . klb sarılık sık sık görülür. Sebebi bar - saklarda icrayi faaliyet eden koli basli denilen mikropların safra yollarına ka - dar intişarı ve oralarını da hastalatma- sıdir, BSarılık evvelâ iştihasızlık, kesiklik sıkıntı, İnkibaz İle başlar bazan ateş de yapar. İdrarın rengi koyu mavi gibi çı . kâr, Def"i tabli çok açık renktedir. Adeta beyaz gibidir. Köpek tersine benzer. Böy- Jeee teeseüs eden sarılık bütün cildi bo . yar, gözün beyaz kisımları daha iz bit vasıf arzeder. Bazan o kadar derinin (Arkası vur) 23 Nisan - Çocuk Bayramı Bu mes'ud tarihin yurdda hazırlımış olduğu her türlü terakki ve inkişaf im - || kânlarından en çok istifade edecek ço - cuklarımızdır. Bu büyük gün en mânalı ve sevinçl! bayramlarıdır, bütün mevcu- diyetlerile kutlasınlar. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi Yanakları kırıştı; zavallı kadın ölür- rengi sararır ki meşhüur tabirile üdeta bütü> vücüde tentürdiyod sürülmüş gibi Börürür. Hastada bütün bu ıztıradlarına ilâveten bir de kaşıntı zahir olur. Ka - şınlının mevcudiyeti safranın kanda te. raküm yve tezayüdünden İleri gelir, (Devam edeceğiz) Cevab istiyen okuyucularımın posta pulu yoll larını rica ed Aksi tuk. dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. İktısadi harb!.. (Baştarafı 1 inci sayfada) daha sirkaç gün geçecektir. Filhakika İngilterenin Balkanlardaki elçilerinin hafta sonunda Londraya gel - meleri bekleniliyor. Bunlarla istişareler Pazartesi başlıyacaktır. Bu istişarelere büyük bir ehemmiyet verilmektedir. Almanya Balkanlarda ticart tazyik u - sulleri tatbik etmektedir. Hiç şüphe yok, Balkanlar müttefiklere karşı sempati duy maktadır. Fakat mesele, Balkanları şuna ikna etmek lâzımdır ki, müttefikler, Al - manların yaratacakları her türlü vazi - yetten Balkanları Kurtaracak vaziyette - dirler. Bu hususta Balkanlılara hatırlatmak | da icab eder ki, müttefiklerin Yakınşark- ta ordularınin kuvveti mütemadiyen art- maktadır. Londra 4 (A.A.) —Manchester Gu- ardian diyor ki: Bitaraflarla kavgamız yoktur. Fa - kat onlar bilmelidirler ki, biz hayatı - mız ve hürriyetimiz için ve dolayısile onların hayatı ve hürriyeti için müca- dele ediyoruz. Bilmelidirler ki. Alman ya, lobutunu iki kolile tutup havaya kal- mırken. biz, bir kolumuz arkamıza bağlı olduğu halde tek kolla çarpışa - mayız. Almanyanın muhkabil tedbirleri Stokholm 4 (A.A.) — Dagens Nyhe- ter gazetesinin Berlin muhabirinin yaz dığına göre, Almanya, Çemberlayn'in Avam Kamarasında bildirdiği tedbir - lere karşı mukabil tedbirler hazırla - maktadır. Diğer teraftan bu ayni gazete, baş- makalesinde Çemberlayn'e hak veri - yor ve diyor ki: Hitler. Büyük Britanya İmparator « luğunu imha etmekle tehdid ederken, İngiltere, İsveç ve Norveçle Almanyar ya demir madeni vermelerine müsaa - de eden muahedeler #kdetmektedin Bu maden olmasa Almanya çabucak # lâhlarını toeslime mecbur kalır. Çörçil millt müdafaa konseyi reisi oluyor Londra 4 (Hususi) — Kabinede ya. pılan değişiklikler dolayısile, bahriye nezırı Çörçil'in. harbin sevk ve idare- sinde daha faal bir vazife alması, İn - gilterede büyük bir memnuniyetle kar şılanmıştır. Ayrıca bildirildiğine göre Çörçil pek yakında ihdas edilecek milli mü « dafaa konseyi reisliğini de deruhde ey- liyecektir. Bu konsey, Aaşağı yukarı, koordinasyon nazıriığının vazifesini gö- recektir. İsveçte telâkkiler Stokholm 4 (A.A.) — Stokholm Tid ningen gazetesi İngiliz kabinesindeki değişiklik hakkında neşrettiği maka - leye «Çörçil zafer nazırı olmak niye - tindedir» başlığını vermiştir. Bütün İsveç gazeteleri bu değişik » Hği harbin daha şiddetli bir tarzda idaresi hakkındaki umumi talebe at « fetmekte müttefiktirler. Amerikada Nevyork 4 (A.A.) — İngiliz kabi -« ida tefsiratta bulunan Nevyork Times gazetesi divyor ki: , Bu hâdiseler İngilterenin icraata geçmek niyetini göstermektedir. ingiliz sefiri Londraya hareket eti (Baştaraf. 1 imci sayfada) He Montgomery Knatehbull —Hugessen, dün sabah Ankaradan şehrimize gelmiş ve akşam refikası ile birlikte Semplon ekspresile Londraya hareket etmiştir. .Sirkeci istasyonunda sefaret — erkânı, dostları ve matbuat mümessilleri tarafın- dan uğurlanan Sir Hugessen, bir mukar- ririmize Suriyede kısa bir istirahat dev- resi geçirdiğini ve bu seyahatinin 15-20 gün kadar süreceğini tahmin ettiğini söy- lemiştir. Büyük elçi, İngilterenin Balkanlarda- ki sulhün muhafazasına hararetle taraf- tar olduğunu ve bu arzunun başvekil Çemberlaynin son nutkunda sarahaten ifade edildiğini anlatmıştır. Sir Hugessen, pek nazik ve samimi bir eda ile şimdilik sövliyeceği başka bir şey olmadığını ve Londradan iyi haberlerle dönmek ümidinde bulunduğunu ayrıca ilâve eylemiştir. Ayni maksadla hükümeti tarafından Parise davet edilmiş olan Frans'z büyük elçisi Rene Massiglinin de, birkaç güne kadar hareket edeceği anlaşılmaktadır. Budapeşte elçisi de hareket etti Budapeşte 4 (A A.) İngilterenin Budapeşte elçisi Omallye dün Londraya hareket etmiştir. Cenubu şarkf Avrupa - sındaki İngiliz elçilerinin yapacağı top - lJantıya iştirak edecektir. Biga belediyesi eski binaları yıktırıyor Biga (Hususi) — Bugünlerde bele - diye tarafından bazı tehlikeli binalar. sahiblerinin itirazlarına bakılmıyarak yıktırılmakta ve melhuz olan kazala - rın önü alınmaktadır. Bu meyanda, kökleri çürümüş. kendi kendine yıkıl - ması mümkün olan çarşı boylarındaki yıllanmış bazı kavak ağaçları dahi kök lerinden kesilmiştir. Biga Kızılay Kurumunun toplantısı Bigza (Hususi) — Şehrimiz Kızılay Kurumu, geçen hafta yıllık kongresi - ni yaptı. Eski idare heyetinin Taporu okunup tasdik edildi ve yeni idare hey- eti seçimine girişildi. Neticede: Baş - kanlığa öğretmen Çetinok, kâtibliğe öğretmen Alâettin Selçuk, üyeliklere de hükümet doktoru Muammer, öğret- men Kevser Çizer ve Mümin, kereste- ci Ahmed Saka, Mehmed Tabak ve ma — ei ğğ lli l Kİ İi ni a l İlblnn nifaturacı Halil Serez intihab olundu. Belgrad sokaklarını sular istilâ etti Belgrad 4 (A.A) — Sava ve Tuna ne- hirleri sularının yükselmesi, şimdiye ka- dar görülmemiş bir nisbet dairesinde art mıştır. Belgradın varoşlarından olan Ze- mounda Tuna nehri, normal seviyesinim 725 santimetre fevkine çıkmıştır. Nehir suları, rıhtımları istilâ etmiş ve sokak - ları istilâ etmeğe başlamıştır. Nefsi Bel- gradda birçok mahalleler, su altında kal- mıştır. Binlerce hektar araziyi su basmıştır Hasarat çok mühimdir İki İtalyan Taygyaresi çarpışti Roma 4 (A.A.) — İki avcı tayyaresi, Tiryeste civarında çarpışmışlardır. İki pilot, telef olmuştur. Biga Belediya Reisliği Biga (Hususi) — Münheal olan şeh- rimiz belediye reisliğine evvelce de Ti. yasette bulunmuş olan belediye encü - meni azasından manifaturacı Halil se. çilmiş ve işe başlamıştır. Son Posta Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 25 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün — hakları mahfuz ve gazetemize aiddir. —— ABONE FİATLARI 1 B .. kı Sene| A A A Ee- İ Kecl Xe NK TÜRKİYE 1400 | 7D0Üj 4v0 | 150 YUNANİSTAN |2340 | 1220| 710 | 270 ECNEBİ 2700 | 1400| 800 | 300 Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Posta kutusu : 741 İstanbul Telgraf: Son Posta Telefon : 20203/ '.ıııı——ıı.— Pul ilâvesi lâzımdır. B ' ı! DA »