3 Mayıs 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

3 Mayıs 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni bir garb Cephesi L hası gözlerimin önünde duruyor. Bu başınuharrir o Cum- mings'in veçte müttefiklerin ağır zorluklar karşısında kaldikları kanastin- de bulunduğunu öğreniyorum. Yazdığı aynen şudur: - «Buraya gelen haberlere göre Al-| manya Trondheim muharebesini kazan.| mak, ayni zamanda da Norveçi derin bir sed ile İsveçten ayırmak için kuvvetli ve devamlı bir gayret sarfetmektedir. Şark lerleyişi muvakkaten dur muştur. Fi harekâta tekrar baş'amak için Almanyânın cenub sahillerine topçu İle ağır levazım çıkardığı ve şimdiden zırhı ötomebil kıta'larını kullanabilecek hale geldiği anlaşılmaktadır. «Trondheim: e hâkim olmak için ve pılacak muharebe yakmda vahim bir girecektir ve müttefikler amli) kum almayı düşüpür, fakat tembelliğin se Ekrem Uşaklıgil ondrada çikan. News Chranicle gözetesinin 27 Nisan tarihli nüs. nüshadan, uruk- safh yorl veçin akıbetini tayin edebilir.» Bu makalenin yazıldığı 27 Nisan ile 3! Mayıs arasında 6 gün geçti. Bu 6 gün içinde de neticesine o kadar ehemmiyet verilen muharebe yanıldı ve Alman kuv- vetinin muvaffakiyet. ile neticelendi. Bugün şimaldeki Alman ordusu ile ce- nubdaki Alman kuvveti birleşmiştir. Nor- veçih cenub ve orta kısımlarına hâkim görünmektedir. Bununla beraber hüküm. de İngiliz meslektaşımızdan ayrılacağız: Norveçin akıbeti taayyün etmiş değil | dir. kiğidir. Londrayı Saran “Rumba Kasırgası, Londra, bu harb günlerinin buh. İranlı dakikalarına Mütlefikler Norvecin kara sularma rağmen (o yepyeni torpil dökmekle hedefikemen göze çar. bir dansı alkışla - pan bir plân takib ediyorlardı: maktadır.. Vücud- Almanyanm şimalden demirle bökm Jerine harikulâde getirtmesinin önüne -gececek'erdi, tay-| inhinslar vermek yare ve denizaltı hücumlarına karşı Şi; kudretine » malik imal denizini daha ivi kontrel edeceklerdi.| olan Galante ve İsveçi de daha kat'! bir nüfuz altına ala-| Leonardo isminde: caklardı. İki artistler «Rum- Almanyanın Danimarkayı işgal etme- VE kasırgasis temini verdikleri" bu yeni si, sonra da Norveçe asker çıkarması hem | dansla pek hüyük bir muvsffakiyet ka- hedefin, hem de plânm genişletilmesini zanmışlardır Şimdiki Londra sosyetesin. mucib oldu. İde hep bu dans oynanmaktadır. Müttefikler Norveçe derhal yardım kuvveti göndermek'e kendilerine - daha genis bir hareket sahası açıvorlardı: Norveci işgale muvaffak oldukları tak- dirde Almanvanın simalden yaptığı itha.| 57 yaşlarında bulunan, İngilterede it önlemekle kalmıvacaklar, bizzat Al-! Chichester . Piskoposu (doktor Beli, manvanın simal ve Baltık sahillerini de; Brightonda;şetefine verilen-bir ziyafette, tehdid edebitecek bir vaziyete girecekler- bir hitabede bulunmuş ve son harb hâ - 4 Bü öekilde ban komnlikasion ihtimal. |diselerine temas ederek: lerine rağmen muharebenin bir derece| — Müstakbel sulh muahedesi kırk ya- kısalması ihtimali de vardı. Simdi son 'şından aşağı olan gençler tarafından ha günlerin askert hareketlerinden sonra W. zırlanmalı ve tahakkuk sahasına konul zaklasmış ve tahakkuk etmesi (sansları!malıdır. demiştir. eksilmiş olan fhtimal, bu ihtimaldir. * İ Müstakbel salh muakeesini kimler hazırlamalıymış? İngiliz akademisine alınan bir genç kızın tablosu Londra resim ve san'at akademisi, 16 Variveli sövle mütalea edebi'iriz: Simal denizi İnetiterenin elindedir. düsman hava kuvvetlerinin mütemadi ine hareketlerine raömen müttefklör lerek valilik Derin ederim. Köye | 7 GN re Kere vetlerini artırabilirler; İseml ettikleri | mitdeki bir genç kızın yeğlı boya bir tab-! nokta'arda tahirimat - vansb'i'rler. Ty İlosunu beğenerek akademi -sergisine ka - kuvvetleri cıktıkları noktalardan denize! bul etmiştir. Tablo bir portredir ve «bif dökmek Alman ordusu için mümkün de- delikanlı portresi» adırı taşımaktadır. Ve Bildir. Bu kadar büvük bir muvaffakiye- | genç ressamın ilk yağlı boya eseridir. Ken ti ümld edemez; hatfa tahayyül dahi €-| iyi portrede ihtisam kü demez. portrede ını yâpmak arzusün- Buna mukabil: dair. Alman ordusu da, mademki Almanya- dan takviye kuvveti getirtmek imkânını bulmuştur, mademki işgal ettiği sehayı 3 genişletme fırsatım elde etmiştir, onu da Kargir çavuş cenubi ve orta Norveçten çikarmak pek Dempseye yenilen meşkur Fransız güçtür, İskandinavya ile Finlândiyadan boksörü Jorj Karpanliye Fransız hava) bakırını ve demirini, Danlmarkadan da Kutvetlerinde çavüşlükle vazife görmek| yiyeceğini almakta devam edecektir. (o (tedir, Arada sırada da cephe gerisindeki Hü'âsa edelim: hatlarda, arkadaşlarına boks gösterişleri Şimali Norveç müttedikler2. cenubi ve | yapmaktadır. Umumi Harbde de Fransız örta Norveç te Almanlara gecmiş ve ba) hava kuvvetlerinde çalışmış olan Kar -| topraklarda yeni bir garb cephesi kurul-| santiye bugün ayni mesleğe girmiştir. ve| muştur, daha doğrusu kurulmak Üzere-|46 yaşlarında bulunmaktadır. dir, Binaenaleyh muharebenin nerede, ne şekilde ve ne zaman yapılarak bitece.. Hi ilk günde olduğu gibi bugün dahi ba- his mevzuudur. Boksör Karpentiye ISTER İN Ekrem Uşaklıgil Bir arkadaş söyledi: ““Ülanbul Tütün Fabrikasında yeni makineler bul tütün fabrikasına son günlerde sahillerinde bir İngiliz kruvazörünü batı, ti, dün de bir başka kruvazör için ay muştu. İSTER ki, bu muharebenin neticesi Nor.| intikam almaktan vazgeçmesini sebebi de gene bu tem «Almah tebliği bu sabah Alman kuvvetlerinin Norveç INAN, SON “PÖSTA Ne nefret et. ne evkile sükün b selmeye çalış. ear Hergün bir fıkra Aramızda fark var Bir hayır cemiyeti için tane topl yanlar Baron Jan Roçild'e de müra. $ caat etmişlerdi. Baron onlara bin İranklık bir çek verdi. İane toplyan- lar bis parayı ex bulmişlardı." — Oğlunuz daha fazla verdi, Dediler, Baron Jan Röğild “delin verdi; ğ — Olabilir. aramızda büyük bir fark var. O zengin bir babanın öğlu- dur, Ben öyle değilim kil. ME e Bir İngilz hikâyecisine inme indi İngilizlerin tanınmış romancı ve kü- çük hikâyecilerinden Theodore Powys bundan yedi sene evvel karisna şöyle demişti: «— Artık yamcılık hayatıma son veri- yorum. Zira yapılacak daha mühim bir işim var. Bundan böyle, kendimize evlâd edindiğimiz kızımız Şuzana bakacak, 0. nun tahsil ve “terbiyesile uğraşacağım.» 'Tabilerin «meşhur İngiliz o ToMmancısı Hardy'nin en mükemmel halefi: diye an- dıkları Powys sözünü tutmuş, ve pek hadir olarak yazmış, hep kizile meşgul olmuştur. Fakat arrir iki sene evvel büyük bir felâkete uğramış, inme inmiştir. O zamandanberi de ya - talak olan muharriri yedi yaşındaki ev- Tâdlığı asla yalnız birakmamakla ve ona hergün istediği -kitab'ardan “yorulup u. sanmadan okumakta; arada sırada.yazdı» Bı küçük hikâyeleri de gösterip fikrini F kendisine | STER ' AN, Aklıma geldi, he: 'dıklarını tebliğ et- ni iddiada 'bulun. derle bocalanarak kaybedilecek vaktin yoktur, kederinden çatlatmak mı istiyorsun, hergün biraz daha ğ e Basit tedbir 8 de intikam almayı düşün, faydasız his. düşmü SÖZ ARASINDA Şanghayda Tercümanlık yapan Çin kızları Şanghayda ec » nebi (o seyyahlara tercümanlık işle - rini, hususi mek- teblerde yetişti - rilmiş genç Çinli kızlar. görmekte - dirler. Muhtelif hi. sanlar bilen bu genç kızlar, bir Avrupah gibi gi - yinmekte, şehrin dikkate şayan yerlerini müşterilerine Yü kufluca anlatmaktadırlâr. Çin alâkadar makamları tercümanların 20 ile 25 yaş a- pasında olmalarını şart koşmakta ve eli yüzü düzgün bulunmalarını istemekte - dirler. 20 sene sonra istediği yemeği yiyebilen adam Kırk senedenberi cokeylik eden, Lop. dranın binicilik âleminin en meşhur si- malarından Carslake yirmi senedenberi ilk defa olarak hakkile, dörtbaşı mamur bir yemek yiyebilmiştir. Yarışa sokacağı atlara binip, zaferi elde etmek için ımi- ayyen kilosunu kaybetmemek mecbüri - yetinde kalmış bulunan Carslake, bu yir. mi sene zarfında, mütemadiyen meyva üsareleri veyâhud da meyva ile iş doyurmuştu, Bundan köyle cokeylik yap- muyacağı, “sırf atların mi “İle Meşgul olacağından İlrtık istediği gibi yemek yi- yebilmek saadetine kavuşmuştur.” * Amerikada tayyare garsonluğu yapan kızlar çabuk koca buluyorlar Amerikan yolcu tayyarelerinde gar - sonluk hizmeti güzel kızlar tarafından yapılmaktadır. Bu garsonlar .Stewar- desses» denilmektedir. Yapılan istatistik- lere nazaran son on sene İçinde 600 gar - son kadın kullanılmıştır. Bunlar içinde evlenmiş olanların sayısı 275 dir. Dikka- te değer nokta şudur ki buldukları koca- lar hep tayyare ile yolculuk yapan zen - İNANMA! men kalemi alarak duvarın bir köşesine ikı çizgi çizdim. bundan sonra da Alman tebliğlerinde böyle kir iddia çıkınca listeye bir çizgi ilâve edeceğim. Bahse gi- rişirim ki, çızeceğim çizgilerin sayısı İngiliz kruvazörlerinin malüm olan sayısını geçecektir.» SER iNANMA! İyü nefise erbabının Sözün kısası İstanbul abideleri E. Ekrem Talu ie | B icik neşriyat san'atkârımız Sey dad Simavi milli kütübhanemizd nefis bir eser daha hediye etti. YoruW mak, usanmak bilmiyen şuurlu bir sâyid zevki selim ile imtizacından doğan bu ser «İstanbul Abideleri: ünvanile birkağ, gündenberidir, kadir bilen ellerde dolağı maktadır. Güzel san'at fşıkları için İstanbul eze' Wi ve ebedi, zengin bir mevzudur. Bu eş“ siz şehir, tâ Boğaziçi kıyılarında kurul, duğu günden, fakat bilhassa koca Fatihin elile 'Türklük camiasına katıldığı amdan itibaren cihan şairlerinin, masirlerinlinş| ressamlarının, mimarlarının, hâsıl sana bitip tükenmiyed İhayranhklarını, cemilelerini celbetm Dünyanın, tarihe geçmiş yedi gemin sekizincisi olmağa lâyık bu ilâhi beldeyi, Türk dehası, asırlardanberi sü84 leye süsleye bir kat daha miş, sayısız abidelerile O kmımdan da, manzaresim miştir. Türk dehasının İstanbulda tecellisine en çök vesile olan camilerdir. Bımlarş hâlâ bugün akla hayret veren Türk müs marisinin tecelli ve inkişafına frrsat vek* İmiş, yardım etmiş, onu azamet devresine isal eylemiş eserlerdir. Kâinatm en nefi u içerisinde İstanbul camileri birer atlas mahfaza ow tasına kondurulmuş, paha biçilmez inel taneleri gibidir. Bu eşi bulunmıyan nadide kolleksiyo nun ötedeniberi fihristini yapmağa heve” edenler çok olmuştur. Bu fihristlerdeni «Hadikatülcevami> meşhurdur. LâkIN Hadikanın neşri tarihte resim O basmal imkân bulunamadığından eser noksan dır denebilir, Sonra Müze Müdürü ve İs tanbul meb'usu. tarih â'imi merhum Has Ul Etem “Beyinde İstanbul ocamilerine dair değerli bir eseri olduğunu hatırle yorum. Bu da, popüler — halka mahsus değil, daha ziyade havasa, ihtısas sahibi, lerine h'tâb öden bir eserdi, i «Yedigün» neşriyatı meyanmda bu döş fa meydana getirilen «İstanbul Abideles ri» adındaki mecel'e ise, bem tabı ve tere 4b itiberile ötekilerden nefis, hem de herkese h'tab eden, her kütübhaneye yaş kasan bir güzel san'at eseri olmuştur. Cok calısken ve verimli bir meslektd« sımız o'en Sedad Simavi, ikide birde ve! sil hazırladığı hayranlığımızdan ve tebr'klerimizden belki de usanmıştır. Lâ kir onun Fer yeni eseri karşısında bi? bu. duvmularımızı ifade etmekten kend kendimizi menedem'yoruz, E Erem Mala enrnansnnmsasmnseneasananasannanen sena saamama yasa Ticaret heyetimiz yarn Romanyaya gidiyor Romanya ile mütekabil ticareti günün şart larına uygun olarak tanzim maksadile Böl veşe gidecek olan heyetimizin reisi Vektileti dış ticaret velsi Servet Berkin dürj şehrimizde temaslarına devam. etıniştir. rün elen örrel Mınlaka Ticaret Müdürlüğün « 'de ve öğleden sonra Ömer Abid hanında likler merkezinde meşgul olan Servet Be: yumurla; yapak we tiftik: iiracatgıları, . alelâmum Romanya İle iş yapan mii mümessillerile görüşmüştür. Heyetimiz pamuk ve yapak ihracat birlilie lerinden birer mütmessilin iştirakile yarğ İBükreşe hareket edecektir. Dış ticaret relsj seyahatini İsviçre ve Peğw “eye de teşmli edecek ve dış ticaretimizi ala ralandıran müsbet temaslar yapacaktır. İngiltereden teneke geliyor | san'at bâs ebedileşti i Haber aldığımıza göre Ticaret Vekâlet İngütereden teneke ithalini temin etmiş bus 'hmmartadır. İlk parti Londradan yola (“üs rılmıştır. İngiltere tenekeleri p'yasaya : 'n4 âilmeğe başlandıktan sonra teneke fiz vi 5 kuruşa Zadar düşürülebilecektir. i İİnhisarlar memurlarının tekaüdlüğü hakkında bir tavzih Geçen gün bir gazetede İnhisarlar İdaresi memurlarından bir kısmının Haziranda mağ buri tekaüde sevkedileceği yazılmıştı. Bizim aldığımız malümata göre böyle bik, şey mevzuubaha değildir. İnhisarlar İdarı memurlarının tekaödiüğüne dair olan ka « nun ahkâmının tatbiki yeni bir muamel$ olmayıp diğer devlet devairindeki memur « hakkında €&ri olan müğmülden fark 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: