26 Mart 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

26 Mart 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZŞK WT Ç” A TUT F 4—SONTELGRAF — 26 Mart 1937 Silâhlı Sulh Milletler cemiyetinin istatistiklerine göre, Yugoslavyanın, Yuna- Arnavutluğun bugünkü askert durumları nedir ? Bu dört devletten Yugoslavya bir harp vuku- unda iki buçuk milyon asker çıkarabilecek Yugoslavya Sulhta ordusu : H!,l'q] Harple ordusu : 2,5 milyon Tayyareleri - : 830 «Milletler Cemiyeti» ismi altın- da Almanca intişar eden bir mec- mua Silâhları Bırakma Konferan- sı münasebetile bütün devletle - rin eskeri kuvvetlerini neşrelmiş- tir. Bu yanda bilhassa Balkan ve Tuna Birliğine dahil olan devlet - | Terin bütün kuvvetleri en ince te- | fJerruatına kadar gösterilmektedir. Kömşü develtlerimizin Avrupalı gözile tesbit edilen kuvvetleri hak- kında bir fikir elde etmek için bu- gün Bulgaristan, Yugoslavya, Yu- nanistan ve Arnavutluğa ait aske- ri malümatı kısaca sütunlarımıza geçiriyoruz: Fronsız opdusunda 50, 100, 300, 400, 700, 1800 kiloluk tayyare barmbaları | da 2444 mliyon drahmi fazlalık ol- dyıı sürülen Balkan devletlerinin bugünkü mil müdafaa kuvvetlerine bir bakış nistanın, Bulgaristanın, Yunanistan I Sulhte ordüsü * 85,000 Harpte orduüsu : 600,000 Tayyareleri : 150 Bulgaristan Sulhte ordusu —: 80,000 Harpte ordusü : 150,020 Tayyareleri :80 'YUNANİSTANIN KUVVETİ tan İngiltere ve İtalya ile dostluk muahedeleri yapân Yunanistan, va- ziyetini daha emin bir hale koya- bilmek için ordu, donanma ve ha- va kuvyetlerini modern — tekniğe uydurmuya mecbur olmuştur. Bu maksatla her sene bütçeye bır bu- çuk milyar drahmi ilâve edilmiş - tir. Yunanistan Erkânıharbiyei urnu- miye reisi bir nutkunda «Biz kuv- | vetli olmıya mecburuz. Her ne ka- dar sulh taraftarı isek de bu lü- zımdır.» demişti, Nitekim 1932-1933 bütçesile 1935-1936 bütçesi arasın- masının en büyük sebebi de bu noktada toplanmıştı. Bugün Yunanistanda mecburi hizmette askerlik yapan 85 bin ki- şilk bir ordu vardır. Memleket, iki ordu müfettişliğine ve dört ko- lorduya ayrılmıştır. Her kolordu, üç fırkaya taksim edilmiştir. Ay- rıca Efzon alayı, süvari fırkaları, hafif ve ağır topçu bataryaları ile zırhlı otomobilleri vardır. Yunanistanın harp kadrosu 600 bin kişilik ordudur. Bu orduyu si- lâhlandırmak büyük ve mali mas- rafa bağlı olduğundan bütçede bü- Türk polisinin hakiki hatıraları: 23 Fransada şehir şehir dolaştırılıyor- duk, Güyana gideceğimiz söylendi daki suçluları dışarıya nazaran ya- | Tım üçretle çalıştırabiliyor. Ve mah- Ppuslara emekleri karşılığı olarak verilen bu gündelikler hapisha 1e- nin kasasına yatırılarak yüzde eli- si yiyip içtiklerine ve yüzde yirmi beşi teberrü sayılıyor. Diğer yüz- de yirmi beşi; kasada birikerek Glmüş ise defnedilmesine harcanı- | jyor ve sağ kalarak müddetini dol- durduğu takdirde ise hapishaneyi terkedeceği zamen nakit alarak ve- | riliyor. Bu suretle, bem hükümet bunca mahpus için tek bir masra- fi ihtiyar etmemiş ve ayrıca mü- îı;himıı de kazanmış oluyor ve 'de gününü çekı ü serbest kalacağı hayat için bir ser- maye hazırlamış oluyor. “.. İçerisine benim de dahil oldu - ğum 16 kişilik birinci kafile 2 Tem- muz 337 tarihinde Poosiden ayrıl - dıi. Şimale doğru yol alan trenin biz- lere mahsus locaların?*- sıkışıp kal-) mıştık. İki gün sonra Larcşel kasâbası- nın kenarındaki istasyona vâsil ol- dük. İşkence, açlık ve susuzluk hiç birimizde mecal bırakmamış * tı. Dörder dörder bağlanarak tev- kifhanenin yolunu tuttuk. . yük rakam ilâyesine rağmen he- | nüz ordunun bilhassa Mmotörleş - tirmek için Jâzım olan hareketirle tam manasile geçilememiştir. Mâamafi hava kuvveti mevcut kadroya göre biri Atinada, diğeri 'Tebde olmak üzere iki hava alayı ve Yine Falerde bir de deniz yare alayı vardır. - Tayyarelerin miktarı Ca İngiliz ve Fransız siste- minde olmak üzere 150 dir. BULGARİSTANIN KUVVETİ Neuiliy muahedesine göre gö - nültülerden mürekkep olmak üze- re Bulgartstanda 20.000 - asker ve hudutta 45 1 geçmemek üzere ma- ı te teslim edildiğimiz. bir sürü jan> darma nezareti altında geldiğimiz yoldan geri, dönmiye başladık. Rıhtımda civar santrallardan gel- Miş kürek mahkümlarile beraber yüz kişi kadar olmuştuk. Alelace- | le vapura bindirildik. Sun'i ormanlarla muhat ve bü- yük çam ağaçlarile süslenmiş olan Laroşel sahillerini geçerek — bir müddet yol aldıktan sonra bura - ya yirmi beş mil mesafedâ olan İldope adasına vardık. Hapishaneye varan yol 250 metre uzunluğunda olup bu mesafe he - men kâmilen koruyucu erler tara- fından tutulmuştu. | günü sabahı hepimizi ha-| | lenmiye başlamıştım. Atelyediki î Arnavutluk Sulhte ordusu : 9,000 Harpte ordusu : 40,000 Jandarması — 1 3,24 kineli tüfek bulunması icabetmek- tedir. Fakat bugün Bulgaristanda 4 kolordu, 10 piyade alayı, 1 dağt alayı, 3 süvari alayı, 1 muhabore, 1 tayyare taburu, 1 mektep gömisi ve 80 tayyareti v Bulgaristan kış devresinde 20-40 ” 'bin ve yaz devresinde 80.000 e ka: dar asker bulundurmaktadır. osu 150.000 kişidir. Fa- Harp kadı kat icabında 200 bin kadar asker de çıkarabilir. ARNAVUTLUĞUN KUVVETİ 1828 dare edilmekte olan Arnavutlukta, senesindenberi krallıkla i- İtalya ile 1936 da yapılan m Jeden sonra, İta Siri görülmek! Bugün Arnavutluk umumi âskeri neralidir. Arnavutluk zabitleri de edir, ordusunun nâzımı İtalyan ge- | İtalya ordusunda stajlarını ikmal etmiş- lerdir. Ordu, jandarma, hudut muha - fız alaylarile bahriye kuvvetle - | rinden ibarettir. 1 Bir buçuk senelik askerf hizmet, 4 akla sulh kadrosu 9 Ümümyetle kuvvet 204 max tüfek, 620 top ve $ Tuhabare taburile bir harp arabası blan Arnavut bin aşkerdir. ve 8 zırhlı ötomobilden ibarettir. Harp kadrosu 40 bin asker ola- rak tesbit edilmiştir. Jandarma kuvveti de 3234 kişi- den ibarettir. (Devama 6 ncı sayfada) arabalarından biri pishane heyeti huzuruna çıkardılar. Ve bu heyet de, Poside olduğu zi- bi isim ve san'atımızla kabiliyet ve ceza müddetimizi inceden inceve sorup cevap aldıktan sonra eski vapur halatlarının çözülüp didik- lenerek yeni baştan yapıldığı bir atelyeys verdiler. 14 Temmuzda gelecek olan va- purla hareket edeceğimiz söylen- diği bir sıra beni ve ayni atelyede çalışan diğer üç beş kişiyi alarak başka bir koğuşa bıraktılar. Şüphe- bunca mahküm arasında ne diye yalnız bizi seçmişlerdi? İçeriye giren gardiyar Fransız- ca olarak söyledi: — Güyana gönderilmekten vaz | geçildiniz. Hepiniz Fransaya av - det etmek Üzere buradı postayı bekliyeseksiniz! Sevinmiştik. Fransız mahkümlarından ço - ğunun zuçları askeri olduğu ci » betle bizi onlardan ayırdılar, Ken- di kendimize tam 20 gün kalmış - | yanlar tarafından teslim alır tik! İldare'den 18 Kişilik bir kafila < . Zai D Başıma gelenleri biliyor musu - nuz?.. Nereden bileceksiniz değil mi?. Kusura bâkmayiın ©o kadar Galgıım, o kadar aklım başımda değil ki ne yaptığımı, ne söyledi - [ çarkı içinde didinip durdum. Bi:“ ğimi bilmiyorum. Evet, dost'arım, [ | | çok huylarım, itiyatalrım kaybol f | du. Fakat bu m , bu menbilfğ dert çiçek hastalığı gibi benden DİSE | türlü silinmedi gitti Fakat, şu dakikuda sizi ve Cendt ' hit tutarak yemin ediyüğüğ en kücük bifi muziplik dahi yapmıyacağım. Anlıyorum, merak - ediyorsunu Seni bu k. nik söyle © ten ve nih eden mes başıma o kadar büyük bir folâkot bi içinde çırpı * m; Bu azap içinde za- ılmış limona dönmü m nasıl yerinde kalır. dan.. ne kesin ağzı ğt için sizi de biliyorsunuz Evvelâ me- um var, Allah ceza- $ ziplik yapmağa ba- . Şöyle bir hati ğ hyayım. H: top! kalmadı ya di.. evet şimdi lâfm uCt çükken bu berbat huyum yüzün - | arkadaşım Samiyl den bir hayli hırpalandım. | i k sirketler d girke Nosi'net, tekdir, hattâ c mnetlen çe A muhasebecidir; çıktığı rivayet edilen haşmetlü dam 1 A den birinde kendi halinde bir çocuk.ağl yak bile bu huyumun; bu zafımnın önüne geçemedi. Yıllar geçti. Ço « cukluğum hayatımı ateşli bir genç- liğe, gençliğim ateşini örta ğa devretti. Senelerin aö ha; lelerile am Daha mektepte iken zavallı beni sevmesine rağmen, fif de olga bir iğbir derim. İşte ba larım (Deremı Çok yakında Son T elgrafta Büyük Harpte Türk Bahriyelileri — —— Nasıl döğüştüler | Yazan: Zeki Cemal ğ Şimdiye kadar Türk denizciliği, Türk deniz kahramanlığı, büyük harbdeki Türk hari- | kaları hak'ında böyle -kuvvetli bir eser - yazılmamıştır. Te haberi de hoşa gidecek bir k&İ” fiyet değildi. | Geceyi ayni koğuşta . geçli ertesi günü naklimiz için gelet — k | trenle Laroşele vardık. Bu, üçü mahut zirbli. vagonunun Tocuları- | cü ziyaretimdi. Depo (İldore) Ye. na sakıştırıldık. Yedi saat sonra | Güyana gidecekler için burada B | Tuar şehrine ulaştık. kaç gece kalmak zaruri idi — | Dokuz ay da burada/ geçirdim. | — Eetesi gün Laroşelden ayrlfll Yekdiğerimizden aytı kaldığımız | rak İldoreye geldik. A arkadaşlarla ancak ayda bir defa, Timlatı, ;,_,k ufak olduğundan P rı?ekıup yazma yerimiz olan h: zi almıya gelen Doella vapurü hane ” mektebinde — buluşabi t âîğer güü "ürahaböre Bör vakit îkıî:vîîm ::’;’:'ş:“';ş'ğı'îd&' geçirirdik. Memleketten haber a | yordu, Meğer biz ıp:,. bun © dığımız günler bayram yapardık. | Jarla götürülecekmişiz. Güyana gönderilmemizden vazge- | - Dubalarla gidişimiz, pek tWf çildiği hakkındaki kanaâtin Yer - | Ol4, 260 bu kadar mahküm © leştiği bir sıra, kürek mahkâm - | &1 de bu İki dubaya o suretle $ larını, diğer mahpüs ve rekiziyot- | tırılmıştık ki, nefes almanın #Y — larla: ihtilâttan men için ayrı bie | » Vok. Romorkör ikisini 207 4' odaya kapadılar, Sebebi şayi oldu: | rükleyebiliyor. Beş dakika #0Ay | Güyana sevkedilecekmişiz. ra vapurun bordosuna yanast | Vakıâ, Fransızların tazyik ve | Gi işkenceleri altında böyle bir has » Birinci kat güvertenin ahti talığa hemen hemen uğramıştım. ambar milteaddit koğı Ancak, Şeytan ığunnğ?dai - (D halinde yola çıkatak Laraşel'e var- dık. Laroşel santralında kuzey ka- tarına “intizaren 8 gece geçirdik £ ten sonra bir sabah seyyar gardi «

Bu sayıdan diğer sayfalar: