4 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

4 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—SONTELGRAF —4 Nisan 1937 Mukaddes hükümdar Mukaddes addedilen Japon imparatörü bütüü merasimlere en çok sevdiği Beyas Kar üsmindeki atile İştirâk eder bir hakkın- k —mukaddes lan Mikad gün bile Japonya nenih tesiri altında Japon tarihi İvare-Hiko-Mikoto Halk arasında Tenno a- bu hükümi güneş ilâhı ile alâkası da kabul « dilir. Milâttan 660 'sene evvel - doğan, 585 ne kadar © rek bugünkü temelini kuran da bu hükümdar - dır. derler. Halk taratından (Ten- no) adi verilen hükümdara başka memleketlerde, hattâ biz bile (Mi- 10) (Mükaddes gâyri kabili terk) ismhi ile önr - | İsmini veririz. n hükümdar bütün Japon mil - n babası ve en büyük reisi tühenisidir. Çünkü onun kan sanagi'ye kadar dayanir. Okyanusun koyu renkli tâ büyük ilâh Bü'ilâh dalgaları Japonyanın hendz çocak — yaşta ider veliah, Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Nasıl döğüştüler Tefı—lkı No. 4 olmuş bu beş gemi üzetin* y ordu. Rus moltpleri ateğ — sağnağına aha doğrusu Yavuzün belâsına adıklarını anlayıtca deli gibi Son sür'â la ateş menzi- linden ur arak liman tıldılar, işmindeki mayn- gem şısında - teslim ol - oktu. Fakat o bünu yapmak istemeyince iki t. pil cezasını verdis Karadenizin doymak - bilmiyen ağzı bu gemiyi do yuttu.. Müret - | Yazın | n 'çaresice bakmağa sa - W n ve .Y.ı,,mn 'ıalPırı' sten ni tin muhak- | Huğuna kanidirler. eşkilâtı asiye da hükümdarlık için Bu n kanua « mühim darının bir Fakat bu ismi Lükümdarın oturduğu bina da busı si kıymeti haiz mukaddes bir yerdir. Japonlar het sabah kalktık ları zaman bu binaya karşı rüküa varırlar. Bilhassa leyli mekteplerde, hele asçeri mekteplerde bu, büyük me- tasimle yapılır. Japon mületi (Bansai) — yani bin yaşa diyerek hükümdara dua ederler, Japonların itikadına göre hü - kümdarın oturduğu saray Japon i gibi ebedidir. Japonların milli işareti 16 yap » rak'ı bri veyahut 16 oklu güneştir Hükümdarın bütün arabalarında ve nususi arında bu - işaret müuhakkak bulunur, Hükümdar çok müukaddes ol « 1 için halk tarafından görül - Hattâ hükümdarın -geçece- | 4 yollarda me kadar evler, dük - | miar, hattâ apartımanlar varsa, sokağa nazır olan pencerelerini, karılarını örterler. Esasen halk kapamasa bile bir emirle bu yapı- hr. — Hükümdür geliyor.. ler kapan Pencere- Zekı Cemal | üaü | tebattan yetmiş kişi ve iki kaynıyan st muhribinin zabit ih arasında Samsun | xahramanlafı tarafın - dan kurtarıldı Ayda ismindeki kâmür akliye gem akıllı 'az bayrağını çe rağına teslim oldu. yüklü çıktı. aha ek Türk bay- | tebelere verilmişti (Bu gem Yavı sini yapm ğaza doğr hıya kov Armtral/Suşon memnundu.. Çüne arım kova- ıya Boğaziçine girmişti. güneş ilâhına kadar dayanır Jdpon hükümdarı geçerken bütün pen- cereler kapanır, kimse bakmağa cesa- ret edemez, ortalığı kudsi süküt kaplar öi Hükümdarın oturduğu bina Japon milleti gibi ebedidir. Her Japon sabahleyin kalkınca bu binaya alnını çevirerek tâzim vazifesini İ —— — yapmağı bir borç bilr. — | Gerl al pencereler örtülür, biç Kim- $e de pencere sralığından bile bak- müyü cesaret etmez. Çünkü itika- dı, bunü yaptıya münldir. ünkü Jâpön hükümdâtr Ma- ro Hito'dur 36 yaşına bas Miş olan Majeste resmi günlerde merasimlere iştirâk eder, Kendisi- İivn. rükip olur Ve ne gelir. Bu, Japonlar için çok büyük bir seyinç doğurur. Maamafih hükümdarın #tirâk ettiği di namlarına r erasim pok mahduttur, Ken- ni toplantılarda Chichibu bu « Japonya veltahel 23 Birinçi kü- nun 1983 de doğmuş olduğuna gö - re henüz 4 yaşındadır. Majeste Hirohitonun yegâne oğ- T- olan veliaht, çok zinde ve çok zekidir. Majeste Hirohito çok bilgili ve çok kuvvetli bir idare reisi olduğu 1 - çin bütün memleketin, kalpten ge- le, itimadını kazanmıştır. Bütün Japon mekteplerinde sabahları talebeler hükümda- rın oturduğu tarafa dönerek merasim yaparlar. Bu dini ve aynı zamanda milti bir tören- » Asırlardır. devam eden bu an'aneye bütün — Japonlar sadık kalmak — mec- buriyetindedirler, kü Kayser Vilhelmden aldığı emri | tamamen ifa etmiş, Türkleri har - | be sokmuş ve Rus - istihkâmlarını susturmak suretile bir de zafer el- Yavuz da yaralanmış- .. fakat ne zararı var.. | Bir gün sonra gelen kömür yük- lü vapur da bu zararı kat kat telâ- fi edebilirdi. Şimdi Hamidiyedeyiz! Hamidiye Balkan — harbinde | dünya —denizelliğinin unutulmaz | sâyfalarını yazan Hamidiye kru - | smi bütün Rus donan- Daha iki yıl evvel yapmış oldu - ğu kahramanlıklar Rus dona âdeta efsanevi ve esrarengi: an olmuştu, Rus — bahriye tebinde bile Hamidiyenin kah- ramanlığı tam 4 ay ders olarak ta- me İşte tam 4 ay kulakları kahra- manlığı ile dolu olan Türk gemisi ile 'aşacaklar.. karşı Hamidiyenin fesi çok zotdu./”Çünki başına idi N& Midilli gibi yanındâ Berki | Japon Aükdmdarının kardeşi Ehtehfda fBu zat hükümdar na- mina merasimlerde hazir bulunur| Satvet ne de Yavuz gibi iki muh - rip bulunuyordu. Yapayalnız Kırım sahillerini Fe- odosyayı topa tutacak ve asırlarca Türk kahramanlarının, Türk akın- cilarının şarkılarını dinliyen Kı - rım üzerinde Türk toplarına sesini yükseltecekti. Hamidiye gece yarısı Midilliden | ayrılmış ve şimale doğru bir rota vererek Kırıma doğru ilerlemişti. Bu | Hi Novorosiski de ve | vastopol önlerinde Gay-| reti Vataniye ile Muaveneti Milli- | ye de Odesa önlerinde vazifelerini yapıyorlardı. Fm diye Feodosya önlerine gel- . Ve hiç ıu,rkmadın. yılrıadan Ortalık henüz - ağarıyordu.. dakikada Mi Yavuz da ıR liman: iskeleden gc!eıı Dir TüÜRR TRĞR ye olma sı şehrin muhafazasma' memur ©- | varilerini başı | ları söyledi lanlara da dehşet saçmıştı. Manastır günlerdenberi karlar altında idi, yakın kasaba ile müna» sebet kesilmişti. Bütün ağızlarda: «Köye kurtlar inmeğe - başlamış!» sözü dolaşmağa başlamıştı. İhti - yar genç, bütün keşişler, yazinin pek az tahammül edilebile- ni açlığa kendilerini hazırlamanın fecaatini biliyorlardı. Beş altı se - nede bir bu felâketin manastırı tehdit-ettiğini hatırlıyan bir papas: — Bu defaki tehlike bende deh- kablelvyukular doğuru - Öteden bir başkası: — Biz, hazreti İsanın çobanları, ondan gelen felâketiere tevekkül- ie., derken, baş papas, beyaz saka- hım sıvazlıyarak, dindar ve kendi- sini Allahın oğluna vakfetmiş dos- tunun sözünü kesti, ve: — Bu bizim için semavi bir tec- rübel diye ilâve etti. Gece ile gündüzün biribirine na- sil karıştığı pek sezilmiyen bu kış günleri hakikaten büyük bir tee - | rübe idi, fakat on beş gündür her tarafı kaplıyan bu karın doğurdu- ğu sefalet dinin verdiği tevekkülü de aşmağa başlamıştı. Karın bey bir sarılık halinde doğan bir ihtiyar beş papas bütün din ha - azlığı — İnsanları doğru yola göt ek vazifemize devam edebilme- için yaşamağa mecburuz. Bi- maenaleyh, köyden imdat getirmek üzere aramızdan birinin, büyük ve bize yakışan bir fedakârlığa giriş - mesi lâzım. Bu sabah uyandığım zaman — uzün ulumalar — işittim. Kurtların manastıra ışmakta olduğunu tahmin ediyorum. Herkes susuyordu. Ve yahut din- liyenler bu fedakârlığa lâyik olup olmadıklarını tağammüse dalm Hamidiye artık memnundu. miciler yaptıkları işden büyük bir sevinç içinde yüzüyorlardı. Vakit öğle olmuştu. Yemekten sonra bataryalardaki hazır ol çanları yine çaldı.. — Ne var?.. Demeğe kalmadan ufuktaki Rus şilebi herkesin gözüne bâttı.. Ça - nakkaledeki gözcüye de tam malü- mat geldi. — Bir Rus şilebi geliyor.. Artık Hamidiyenin — neş'esine ölçü yoktu. Demek bir av daha ge- | liyordu.. oh... Hamidiye dönüş yolunda bir iki zafer daha elde edecekti 1 saat sorira şileple Hamidiye karşı' karşıya geldil Menzil hattına giren şilep derhal ezasını buldu Ateş... Mermiler yağıyor ve tam hede - fini bulmakta güçlük de çekmiyor- du. Yarım saat sonra koskoca şilep- ten hiç bir iz kalmadı.: © da 29 teşrinievvel kurbanları arasına gir- üstüne solgun | abah, | a topladı ve şun - ge- | bile | etra: ıdnî'l rlarla bakiyor; din açlıktan daha ölüm olanı araştıı kışları b genç ve güzel, kadınla! en gizli arzuları uyandıran Pöl üstünde durdu - Hrist dedi, bu. işi # yapacaksın. Rabbımıza lâyik # duğunu ispat edeceksin, - Genç papas, mâsum I:Akıîl"d_ büyük adama baktı, sonra rip bir tevekkülle gözlerini di. Böyle mühim bir vazifeyi edemezdi. Düşünüyor değildi. kat girişeceği bu ölüm tecrü! nin dehşetini bütün fecaatile aef müştü. Fakat, derhal: ğ — Evet, kabul. ediveim! GÜ mekten kendini e. dv bunu söyleyince de büyük bir, T hatlık duydu. A; kalktı, WJ adammn elini öptü, , ellerini se kidırdı, kısa süren bir duadâ ra, haç çikardı, odasına uiwı :g* larile yüzünü gözünü -.ard' ve siyah pelerinine büründü -_ larının hayret ifadı n bık'şf arasında büyük bir kahraman "f, leri indi, papas' odalarile çevrelenmiş mıuy , tı. Dize kadar gelen karm içitit Öf mülünce, bütün n.ıudllııdl’ ürperme hissetti. Bir kaç kişi hastır. kapısının açılmasına | dim ettiler. Büyük ve korkurnt mücadeleye atılan genç p*P"'M/ bir defa kendisini insanlığa Bö' manastıra baktı, ve vıırumı'gfdg tec hentiz . terleriii bütün ulos, indif sile merdi ren bu yolu yürümeğe nasil hammül edeceğini hiç düşü! İçinde büyük bir heyecan Kulağına uzaktan ulümâ (Devamı 6 ncı satj miş ve limandaki gemiler gi? radenizin dalgaları arasındâ bolmuştu. ”,' Artık Son vazifesini yapaâfı Cgp midiye Karadenizin güzel kapılarak, İstanbul boğazınA | ru ilerlemeğe başlamıştı. M Flaka büyük köpükleler $#9' ği limana doğru ilerledikçe KOfE tı, Ve biraz sonra limanâ “n“ Türk bahı Kömseyi bulamadılar. memurları çoktan kaçmişl Hamidiye kumandanı Şe”” kına 2 saatlik bir mühlet VĞ Bu mühlete göre her kef ? den çıkacaktı. Aksi takdi barduman esnasındaki et kabul edilmiyo” Türkür karakterisine bugün ııeâ' danberi vakıftı. Büyük &! -*"*,ı mes'ul kumandurma nadiye kan Ruslar; harp esi detine mukabil iselerdi (Devetif

Bu sayıdan diğer sayfalar: