14 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

14 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir yıldönümü Yirmi beş sene evvel bugün Titanik vapuru batmıştı M olcular balo- lıyafetıle salon- ardadansederken | gelen z |Hakteâlâ Hazrellerine Mektup Milâno postahanesinde mektup « ları tasnife memur heyet bir gün ların arasında şu adrese yazılmış bir mektup bulmuştur; «Cenneti âlâda Hak tealâ hazret « lerine» Heyet şaşırmış ve mektubu aç « n karar vermişt Mektupta zavallı bir adam, bir yangında bü- tün emlâkinin kaybolduğunu ya- zarak, Hak tealâ hazretlerinin ken- di felâketten kurtarması bin lir maktadır. Posta idaresi bu orijinal mektu- bu hayır cemiyetlerinden - bizine göndermi Mıktubu a adam hakkındı ihsan etmesini yalvar « kat yaptır e mış ve doğru söylediğini anlıya » pos!.ı ile kendisine 500 Hcet yet bu mektubu da açmış, bundan evvolki mektubu gönderen ayni zat olduğunu görmüştür. Bu zat mek- tubundi tealâ hazretler'ne, gön derdiği ihsandan dala; etmekte ve şunları dir: *Fakat postahaneden 500 - livet, yani talep ettiğim mikdarın yarısı- ha verdiklerini arzederim. Bunun için zatı bârinizden ilâh » çalabilecek tiynette dan korunmanızı rica ed mekte- ül Dünyada kötü bir kadından daha büyük bir fenalık olamaz, iyi bir ka- dından daha büyük iyilik olamaz. Öripid "“Pl"' birdenbire sar-/ d Sıildı, masalar devril- LÇiftler yere yıkıldı İ8İ2. Nisanızın .y.ı 14 üncü gecesi | Tam yirmi beş sene evvel | m; Star Loyn adındaki İngiliz K WW tinin yaplırdığı «Tita- tik, âdlı Jantik ge - Sürpr -A]ıarkuı bir luı, d—'h n cusu ve 903 kişilik ÜYüm, Gik “"bıu ile batmıştı. Ka Zikm..r. *Yoran şehir> diye ad | arı bu muazzam vapur 268 de mhb'a)ıı. 28 metre eni, 30 metre Vuzla B dört bacası, içindeki har ar ip bile iki saatin içinde yok 0- numı şti. | ka “topraklarında — Ternö- | 0 gae &$ burnünun 300 mil cenu- Ca hakisinde vukua gelen bu fa - tün bir nesl desli - mütem içincdü "'k""ih. çi '""H Mi b'" bü facianın üzerinden u.—’ Muzda Yil geçmiş bulunuyor. Ara- ürlula Yirmi beş yaş şına gelen deli- daha o zamarnı beşikte bus için faclanın azametini öetini bi er B li Göbehm aat ikien - Teti "'L“'” den L ya gelen bit Üat ö 'hı.n,ıu vapurunun im - “lünca *iği bildiriliyordu. Sabah * Müthiş hakikati herkes öğ- enüz ilk zamanlarını ya - Ük bir imtihan geçirmişti. & nık itndada çağırıyor, civı mı; “han Provans, Baltık, Kar « TitapgyaPurları cevap veri h'*hvııı telsiz. memuri! Bönt d' Ti isminde iki Ülerge MT kahramanlık, hâlâ Raday mrlmındıı Son dakikaya NYan Paj SİZ maniplâtörünü bırak- p, bir tahlisiye gemisin- SOğu Tüny dan öldü. Karpatya vapu - 'F"!r.ı, Urtardığı Brid iki ayağı uıuğu halde, vapurun tel- ÜNt kurtarılanların i - Vermek için yardımda v.._l ökte hdnı Okyanusu bir çok _'—'lda,, €Miş olan tecrübeli ku - Nü y Yapıyoz nuı Keminin kaptanlığı- ııpu yirmi mil sür- 2 Bidiyo *te '“" n etrafında « ’!nıdıı kı. “tün rekorl ? , ları kırdık. Ya » tafa Amerikadayız. &M 0 nrada te Tng e bir kâğıt gönderdi: «Ternövden şöyle bir telsiz var. Civarda buz adaları bulunduğu ha- fikkat edilmesini F niş, ber — verilm iyor.» tavsiye €& Kaptan Smit telsi erhal nöbetçileri iki misline çı - kardı. Meseleyi, kumpanyasının zafer sevincine iştirük etmek için vapura binmiş olan umumi direk - töre keyfi bozulmasın diye haber vermemişti. Filhakika bu haberin geldiği sı - rada vapurun salonlarında orkes- tra ve şarkı sesleri gecenin içine yayılıyordu. Kadınlar balo tuvalet- lerile dansediyorlar, şampanya İ- çiyorlar, erkekler briç oynuyorlar, va de bin bir ge- e birakacak okuyunca 5 Bir buzdağına çarpan koca vapur| iki saat içinde binden fazla bir zevk ve safa havası çalkalamı- yordu. GECE YARISI Deniz sâkindi. Kamaraların a - çık pencerelerinden kadın levane taları ile milyarder purolarının ka- rışık kokusu kaptan köprüsüne ka- dar yükseliyordu. Vallas Hartlev'in orkestrası da «Güzel mavi Tuna» yı çalıyordu. Birden vapur müthiş bir sademe ile sarsıldı. Sanki kayalara çarp - miş ve duraklamıştı. Masaların ü- zerinde ne varsa, devrildi, he dans edenler yere yuvarlandılar. | Sanki vapur kemiklerinden ıstı - | rap F'“V"'muş gibi, her taraf gı- ü â mil sür'at üzerinden rdenbire dürüş — işte giderkei böyle olur, (Devamt Ginci sayfada) Bugünkü büyük transatlantiklerden Ingilizlerin Kutn Meri vapura | rim, Maymun « İnsanlar Bir Fransız âlimi Afrikada İnsana benzeyen maymunlar buldu Bu maymun-insanlar, geceleri köyleri basarak | yakaladıkları kadınları inlerine kaçırıyorlarmış! arven meşhur nazariyesile in- fakat'| zikleri vardı. Dınnlıınn Menşelni maymun o- I Aradan çok geçmeden Ayşe bir Jarak gösterir. Darvendenberi bu- çocuk doğurdu. Ondan evvel de ko- güne kadar elde edilen ve insanla casından iki çocuğu Yeni | azçok müşabehetleri görülen may- doğan çocuk büyüdükçe değişmi- | mun iskeletleri üzerinde derin tet- | mahlükları görmek merakına düş- ye başladı. Âdeta maymuna ben - Fakat bütün | müş. Biraz da macerayı sevdiği i- | ziyordu, Öteki kardeşlerinden bam - | çin, günün birinde tek başına das başka bir mâhlük kalıbında ğa doğru yola çıkmış. Maksadı, | yüp gidiyordu. görünmeden, bu mahlükların na- O zaman Ayşenin, yanlışlıkla bu sıl yaşadıklarını öğrenmek ve son- | insana benziyen maymunlardan bi- ra köye döndüğü zaman gördükle- | rinin inine ve eline düştüğünü ve rini iftiharla anlatma! Ayşe git- | bir hafta sonra kaçıp kurtulmıya ti, gelmedi. Biz öldü, ettik. muvaffak olduğunu anladık. Fakat bir hafta sonra, çırçıplak Yürürken, bir müddet sonra hay- köye döndü, derisinde tırnak çi » | (Devamı 6 ncı savyjada) A ieri, mağaraları aramışlar, bir şey bulamamışlar Bizim köyde de Ayşe isminde bir kadın vardı. Bu kız kaçırma hikâ- ni dinlerdi. O da bir gün bu yeleri | kikler - yapılmıştır. | bunlara rağmen, insanların ma; mun azmanı olduklarına dair kat'i kanaat yoktur. FAKAT.. Fakat Fastaki Fen Enstitüsü pro- fesörlerinden Marsel Home Atlas dağlarının bir mıntakasında in - sanla maymun arasında mutavas - | Sit bir manzara arzeden mahlük « lara tesadüf ettiğini iddia etmekte- Gir. Marsel Home şöyle anlatıyor: — Yanıma tacrübeli- bir rehber eldıktân sonra yola çıktım. Yolda tesadüf ettiğim kâyalık mıntaka « larda otüran nüdir köylülerden maymün-İnsanlar hakkında tahki- kat yapıyordum. Hepsi de böyle bir mahlükun mevcut olduğunu iddia ediyorlardı. Ben - laka bu mahlükları görmek azmile Atlas « ların göbeğine doğru ilerliyardum. Artik yerlerde, kayalıklar, uçurumlar arasında i- lerliyorduk. Çektiğimiz eziyet ve zahmeti u- zun boylu hikâye edecek değilim, En nihayet kayalıklar bitti. Ağaç- Jaklı sulak bir mıntakaya girdik. Bu- rada insanlarla da karşılaştık. Bu mıntakada yaşıyanlar, insan- lara benziyen maymunlardan mü- rekkep bir aşiretin o mıntakadan gök uzak olmıyan bir civarda ya - şadıklarını, hattâ bunların bazan köylere akın ederek kız kaçırdık » Jarını da söylüyorlardı. Merak ve tecessüsüm son derecee yi bulmuştu. Mahalli askeri hü « kümet yanıma bir kılavuz daha kattı. Bu kılavuz yolda bana şun- Tarı anlattı: — Evet, dağda insanlara benzi « yen mahlüklar yaşadıklarını ben de biliyorum. Hafta geçmez ki, bun. lardan birisi bir kız kaçırmasın. Hattâ bir arkadaşım bir maymu « nun böyle bir kız kaçırdığını göre Müş. Fakat kızı öldürmek korku - sile maymunun üzerine ateş ede & memiş. Derhal köye haber vermiş- Jer, her tarafı, bütün kovukları, in« insan ısSız Frensız öliminin Afrikada bulduğu Maymun — İnsan

Bu sayıdan diğer sayfalar: