5 Haziran 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Haziran 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T Istanbulda cehenneme ; giden en kestirme yol? Birisi acele cehenneme gitmek istese - olur a, dünya bu, günün bi- rinde örada da seyyah celbi için Festivaller tertip edilir! - ve bulda ayak üzeri birini çevirip: — Affedersiniz: Cehenneme gi- den en kestirme yol neresidir? Diye soracak olsanız yolcu, bu gi- dişle, galiba tereddüt etmeden: — Maslak yolu, birader! Diye sağlık verecek! Şu Maslak bile acayip bir isim. Bize ka - hrsa, bu yolun yüzü bu kadar ka - ra olduğuna göre bu kelime ârab- ea, Zaten arabeada (mefil) babi mekân ifade ettiğine göre kelime (toslamak) tan gı e! Şu halde (Masl, — Toslanacak mahal! Demek oluyor ki İstanbulda az görülür şekilde müsemmasnna uy- gun bir isim, doğrusu! Dün yine sür'atle giden bir otobüs burada bir ağaca toslayarak hendeğe yuvar - lanmış. Yine 10 kişi yaralandı. Halbuki bu yola o kadar uğur getirici işaretler de konmuş, hattâ | ağaçları beyaza dahi boyanmıştı! Demek ki muhterem Bay Prost | un müstakbel İstanbul . plânında, otomobilini alanın Üsküdarı geçe - | bilmesi için Üsküdar imar edile - | rek buraya geçiriliyor. 5İ Zira bu uzun yolda Ürsküdarın meşhur semti şimdiden inşa edi-- mekte: Beyaz ağaçlı bir Karacaahmet!! * Kafa asrınd! Müstakbel İstanbul plânında İs- tanbulu oraya geçirmek hakikat i- sabet olacak gibi görünüyor. Bak- sanız a, Üsküdarda da lüks otomo- bil veya otobüs yerine kafa topla- nıyor! Dün Üsküdarın Keçecidede so - Kkağındâ bir hamal diğer bir ha - malla kayga etmiş. Zahar Keçeci dedeye sığınarak hamalıri bir ta -: nesi ötekinin suratına bir kafa vur- müuş, adamı yarı ölü bir halde has- tahaneye kaldırmış! ir, hamallarının bile asri - Teşmesini istemedik mi? Sırt ha - mallığının kalktığını görünce herif| de medenileşmiş: Kafasını kullanıyor!! ö Çare bulundu! İstanbul çöplerinin denize duımk_ mesi için bu kadar tereddüt olun- aksinenin “dü, Halbuki, meselâ bakın: Kas | halktan korkar! Gu. Denizin pisleneceği, dalgaların çöpleri plâjlara atacağı ileri sürül- tamonuda bu meseleyi İstanbula da pekalâ örnek olacak şekilde hal « letmişler: Orada kanalizasyon tesisatı ol- madığı için şehrin bütün pislikleri memleketin ortasından akan ça « ya karışmakta imiş. Bu pis suda çocukların yıkanmakta olduğu te- essürle görülüyormuş! Bunu görüp de İstanbul plâjla- rında yıkanacak halk da müteessir olmasın. Bulunan usul hiç te fe - na değil: Bu pis çayda çocuklar yıkana yı- kana elbet çay temizlenccektir a!l! * İstanbul-Lon- dra rekabeti! İngilizlerin aksiliği meşhurdur. Hele Londra hemen her bakımdan İstanbulun aksidir. Meselâ İstan - bulda halk makil — vasıtalarından körkar. Halbuki Landrada tama - mile tersinedir; Nakil vasıtaları Londrai eni bir tedbir. daha alınmış: Orâda umumt hamamlarda müşteriler yıkanma saatini datma geçiriyorlar, bu yüzden hamam - lar pek ziyan görüyormuş. Bir mü- hendis işi şöylece halletmiş: Bu hamamlara vinç — yaptırmış, saatini geçirenleri hamamdan bu vinçle zorla çıkarıyorlarmış! Bakın yine İstanbula göre ters: Bizde yoldan geçenleri bilâkis hamama atmak için vinç Tâzım!! * Bir imizin dal Şu muhterem şair saylav Yah - 'ya Kemal Türkiyede büyük şöhre- tine rağmen malüm olduğu üzere, şayanı hayret derecede az eseri o- Tan hemen yegüâne şairimizdir. He- men Üç beş şiirden ibaret, Hal böy- Te iken, garip değil mi: Kendisine sormadan — eserlerini basanların bu hareketini; — Yağma! Sayıyormuş!.. timal ki dalgınlığı ile de meş- hur şairimiz: — Yağma, Yı da eseri sayıyor!! SEDaçşeli Atatürkü gören ona derhal (Birinci sahifeden devam) 'alarak Büyükadaya gitmişler ve gecoyi örada geçirmişlerdir. Muhterem misafirimiz Sah günü- ne kadar şehrimizde kalacak ve Salı günü vapurla Hayfaya oradan Ammana gidecektir. Emtr Abdullah dünkü Aentler gezmesinde kendisile konuşan ga zetecilere yeni bir mülâkat vermiş ve ezcümle şunları söylemiştir. — Atatürk için tek kelime söyle. mesini istemezdim. Onun hakkın. daki duygularımı kendime — sakla. mak emelimdi. Fakat madem ki soruyorsunuz, madem ki istiyorsu. nuz, kısaca söyliyeyim: Atatürkü bu defa Ankarada üç defa göre düm. Fakat ondan evvel yalnız resimlerini görmüştüm. Bu resim« ler bile, onun, yorgun bir memle- keti birdenbire diriltecek kudrette bir yaradılış olduğunu anlatıyordu. Bu defaki — mülâkatımda ise, Atatürkü daha başka türlü gördüm: Aklını fikrini, bütün muhabbetini, olanca kuvvetini milletinin refahına hasretmiş çok büyük bir- adam. Ocun bakışlarında “beni iyice ane lamadan, bir takım zanlarla tahay- yül etmeyiniz, manası var, Ve kendisini gören, herhalde ona inanır, Gözlerinin şuaında muradını muhatabına ilka edecek tarif edil. mez bir kuvvet mevcud. Kendile. tini kalbimden sevdim. Türkiyeye ise zaten kalbi alâka ve muhab- betim var. ,, Bir lâhza susan muhterem Emti iki elile bastonuaa yı v> ediyor : inanır * — Ben bir Arabım. Ve tes. men ecnebi sayılırım. Binaenaleyh bu sözlerimde —mürailik kokusu bulmamanızı rica ederim. — Ankarayı nası! buldunuz? — Ankarayı evvelâ — Arabistana benzettim. İsmel Inönü Eastitüsün. der Ankaraya bakarken bizim Ele muvakkarı — hatırladım. — Oradan görünen manzara da biraz buna beazer. Etrafı ciballe muhat, ortası basık manzaralı bir şehir. Bu görü- nüş bir an beni müteessir etti. Fa. kat, vakta ki şehre geldik, hayır aldanmıştırmı: Ankara, Asyanın ore tasında muazzam bir mamure - idi. Ve bu memleket, ona kucağını aç. mış büyük bir babanın elinde dev adımlarile ilerliyordu. Bunu her adımda farketmemek imkânsızdı. Emir bundan sonra:; — Türkiyede bilhassa mektepler nazarı dikkatimi celbetmiştir. Bu mükemmel mektepler... ve oradaki gözleri ilim aşkile dolu ökuyan çocuklar... İliraf ederim ki bu beni en fazla memnun — eden bir nokta. dır. Başka hiçbir yerde bu derece büyük bir bilgi öşkı görmedim. Avrapayı çok gezdim fakat biçbir yerde Türkiyedeki kadar mütehas. sis olmadım, demiş ve yemek ara- sında, son defaki Londra seyaha. tinde Habeş imparatoru Haile Se- lâsiyenin kendisini yemeğe davet ettiğini ve burada yediği baklava kadar tatlı bir baklavayı ömründe ve Şamda bile yemediğini — söy- Temiştir. Ittifakı tekzib Ediliyor Berlin - Roma Roma, $ (A.A.) — Salâhiyettar mahafil Almanya ile İtalya ara- sında tedafüi bir ittifak aktedile - | ceği hakkında ecnebi memleket - lerde neşredilen haberleri. tekzip etmektedir. Bu mahafil, Gior - nale d'italia gazetesinde çıkan Gay- da'nın bir makalesinin ecnebi mem- | leketlerde yanlış tefsir edilmesi ne- ticesinde bu haberlerin dolaşmağa başladığını ilâve etmektedirler. GÖNÜLLÜLER GERİ ÇAĞIRILMALI Paris, 5 (AA.) — Salâhiyettar bir membadan öğrenildiğine göre, emniyet teminatı hakkında Fran - sa'nın noktai nazarı şudur: 1 — Emniyet mıntakuları tesisi, 2 — Beynelmilel kontrolün müm- kün olduğu kadar genişletilmesi, 3 — İspanya'da çarpışan gönül lülerin geri çağırılması. Eden'in Ademi Müdahi tes reisi sıfatile, biril mamile ayni olan Fransız ve İngi- | liz noktai nazarlarını kabul ettir - mek üzere alâkadar hükümetlerle | müzakere halinde bulunduğu ilâve edilmektedir. MOLA'NIN CENAZESİ Burgos, $ (A.A ) — General M la ile arkadaşlarının cenaze mera - simi, dün öğleden sonra büyük bir kalabalığın iştirakile yapılmıştır. PORTEKİZ İHTİLÂLİ DOĞRU DEĞİL Lizbon, 5 ÇA.A.) — Portekiz'de | bir ihtilâl çıktığı hakkında ecnebi | memleketlerde dolaşan - şayialar | kat'iyetle tekzib edilmektedir. Lizbon ve bütün memlekelte tam bir sükünet hüküm sürmektedir, HÜKÜMETÇİLERİN TAARRUZU Madrit, 5 (ALA.) — Havas Ajan- sının muhabiri bildiriyor: Guadarrama mıntakasında hükü- met küvvetlerinin yaptıkları taar. Tuz, nihayet bulmuştur. Bu kuvvet- ler 4 gün zarfında B0 kilometrelik bir cephede 25 kilametre ilerlemi: ye muvaffak olmuşlardır. Guadarrama taarruzu neticesin- de üşiler Biskayadaki kuvvetlerin- den bir kısmile kıtalarını takviye etmiye ve Bilbao üzerindeki taz - yikı hafifletmiye mecbur olmuş - lardır. Hükümet — kuvvetleri — Cabeza Grande sırtlarını ele geçirerek La- granja kasabasına girmişlerdir. Şim- di Balsin'i tehdit etmektedirler. Segavie, hükümet — topçularının ateşi altındadır. Âsiler Biskaya cephesinden çok miktarda takviye kıtaları getirdik- leri için milisler Lagranja kasaba- sını tahliye etmek mecburiyetinde kalmışlarsa da son günler zarfında e 237T işgal ettikleri diğer mevzileri mu- hafaza etmektedirler. — ** Bundan sonra camilerde ölü yıkanması menedilmiştir. Cenaze- ler badema, Belediyenin hazırladı- ğt asri gasilhanelerde yıkanacaklır. ** Ortada bir sebep yokken İs « tanbul Ticaret Odası memurlarının maaşlarına zam yapılması ve bazı varidatın hayali görülmesi sebep- Terile Oda bütçesi Vekâletçe tasdik edilmiyerek iade olunmuştur. Cumhuriyet Büyük Şefimiz ve milli dava Hatayın yalnız zaferi değil, adı da onundur. T?'ürkün dünya üze- rindeki seyrini tâ kablettarihin eri kesif karanlıklar içine kadar uza - nan nafiz gözlerinin keskin nurile takip eden Atatürk İskenderun - Antakya ve havalisi Türklerinin Hatay ülkesi Türklerinden olduğu- nu, Orta Asyadaki ilk kaynakları- mın bugün bile hâlâ mevcut coğraf- ya belgelerile bize ve dünyaya göz- terdikten sonra Sancak üstündeki davamızın manasını her göze çar- pacak bir açıklıkla ifade etmiş ol- mak için bu ülkeye adını koydu, ona Hatay ülkesi dedi, Tan Hatayı kurtaran Öıııloı' Büyük Şefin yolunu bekliyoruz. Hatay işindeki büyük milli muvaf. fakiyetten duyduğumuz minneti ve sevinci şefimize bildireceğiz. Ha- tay işinde neden bu kadar sevini- yoruz? Neden böyle derin bir min- ÇY ARREZ, AA B Meçhul | Asker | Ş L Abidesi Ankarada müazzam bir meçhül | asker âbidesi yapılması kararlaştı- | rılmıştır. Milli Mücadele şehitleri- | nin sembolü olacak olan bu âbide- nin Yenişehirde, Vekületler ma - hallesi civarında ve bütün şehire hâkim bir yerde kurulması düşü - nülmektedir. Kararın süratle mev- k iitatbike konacağı haber veril - mektedir. Âbide Ti türk şehitleri - nin kahramanlığı ve şanile müte « nasip bir azamette olacaktır. Bir Japon Generalı Japon generallerinden Homma bu sabah ekspres trenile şehrimize gel- miş ve Perapalas oteline inmişler- dir. General şehrimiz sefaret erkânı tarafından karşılanmıştır. General ziyaret maksadile gel « miş ve üç gün kadar kalacaklır. Ank Dün Ankarada şiddetli yağmur - lar yağmış, bir çok evlerin alt ka- tını sular basmış, bir otomibil ça- mura gömülmüş, bir kaç ağaç sel- ler tarafından sürüklenmiştir. Vehip paşa Bu sefer de Ispanyada (Birinci sahifeden devam) lik yapan Vehib Paşa İspanyadaki ihtilâlcilere hizmet teklifinde bu- lunmak üzere Kıbrıstan hareket et- ti. Buradan Fransaya gitmek ve oradan İspanyaya geçmek tasav - vurundadır. Kısa boylü, küvvetli — yapılı, uzun sakallı ve daima neş'eli bulu- nan Vehib Paşa Habeşliler tarafın- dan pek popoler ve sevimli olarak tanınmışlı. Siperlerin ve küçük is- tihkâmların harbde büyük âmil ol- duğu kanaatinde idi. Cenubi Habe- şistanın merkezi Harrat'ı İtalyan- lara karşı müdafaa için Dacahbur civarında Hindenburg hattına ben- zer müstahkem bir hat vücude ge- tirmişti.r Mimarların Gürültülü Kongresi Mimarla Cemiyeli senelik Kon- gresini dün yapmıştır. İçtima mü- nakaşalı olmuş ve bilhassa, Galata limanı garı müsabakasına ait füri raporunun neşredilmemesi etra - fında teessür izhar edilmiştir. Bu rapor hakkındaki kat'i vaziyeti öğ- renmek üzere yeni idare heyetinin İktısat Vekâletine müracaat etme- si kararlaştırılmış ve yeni idare he yetino Mimar Arif Hikmet, Seyfi Arkan, Faruk Çeçen, Zeki Sayar, Adnan seçilmişlerdir. * Akay idaresi, Yalavanın ma « dern bir sayfiye haline getirilmesi için klcaya verilmek Üzere bahçeli yüzlerce köşk yaptırmayı kararlaş- tırmıştır. net duyuyoruz? Hatay bizim için yaldızlı bir siyasi muvaffakıyet mi- dir?., Milletin gürürünu okşiyacak bir zafer midir-, Hayır, biz hiç bir işde yaldız ise temiyoruz. Yüreğimiz gurur içinde çarpmıyor. Zaman oldu ki, Hatay için, her fedakârlığı göre aldık. Şe- fimizi, millt hedef namına sonuna kadar yürümiye müheyya gördük. Büyük şef, böyle dakikalarda bü - tün milleti tam bir azimle ve iti - matla arkasında buldu. İspaiya hâdiselerindeki son buh- ranlı safha, gönüllüler geri çekil - medikçe Akdenizdeki harp tehli - kesi devam edecektir. Dahilde: Büt- çe müzakereleri, Hatay anlaşması, Başvekilin Avrupa seyahat, hariç- te: İspanya hâdiseleri, Mareşal Blombergin Romaya gitmesi, İngi- liz kabinesinin değişmesi... Makalede bundan sonra, yukarı- daki hâdiseleri izah etmekte ve hâ- diselerin seyri ve son geçirdiği saf- halar anlatılmaktadır. | mut 9 Başına sarmısak Asan ş Davacı Dün Adliyeye arkasında ve ba- şında iki kllo kadar büyük bir sar- misak demeti asılı, üslü başı pej- mürde ve bazan yerlerde sürüne- rek yürüyen, kolları jilet yaralarile kan içinde kalımış Vasil inde ga- rip bir adam getirilmiştir. Kolları ve bacakları sargılar için- de bulunan bu adam Sultanahmet Birinci Sulh Ceza Hâkimi Reşit karşısına çıkarılmış ve hâkim kar- şısında yere yatarak konuşarak Belediye icra memurlarından Ha- gan Bazriden davacı olduğunu söy- Tiyerek: İ - Bu zat beni tam 32 yerimden bıçakladı. Ayrıca gebe keçimi de korkuttu, yavrusunu düşürttü, de- miştir. Bunun üzerine 12 şahit dinlen - Mmiş ve hepsi de ademi malümat be- yan etmişlerdir. Vasilin üç gün evvel Müddelu - , güya Büyükderede dö- vüler iki bin Hirasını çaldırdığı yolunda diğer bir müracaati de ol- duğu anlaşıldığından yaralarının v& kendisinin Tıbbı Adlide muayene - sine karar vermiştir. Muallimlerin , Ev kirası İlk tedrisat muallim ve Mmüfeltiş- lerile başımıallimlerine het ay 5 liradan 10 liraya kadar ev kirası verilmesi kanun icabt olduğu halde idarci hususiyelerin mali varlığı yüzünden altı senedir, ikişer yıl tecil edilmektedir. Son tecil müddeti haziran 1 de bittiğinden maarif vekâleti meclis- ten daha iki senelik tecil müsaa- desi istemiştir. Meclis encümenleri, bu tahsisatın mütemadiyen tecilini doğru bulma- mışlar ve vekâletin bu yıl bü işi esasından — halletmesi, lemennisile yalnız bir sene için tecili kabul etmişlerdir. .- Valiler ı_—rı_ıı_ndı Değişiklik Dahiliye vekâleti, valiler arasın da bazı değişiklik yapacaktır,.. Ha- zırlanan listö” vökiller beyetinin Tasvibine — arzedilmiştir. — Vekâlet açık bulunan Trabzon, Çanakkale ve Maraş valiliklerine maliye mü- fettişlerinden üç zatı tayin et- mek kararındadır. |Meçhul bir denizaltı Bir gemiyi torpilledi! Madrid 5 ( A. A. ) — Hava ve deniz nezaretinin neşrettiği resmi bir tebliğe göre hüviyeti meçhul bir tahtelbaâhir, Katalonya açıkla- rında bir Cumburiyet yük vapı- runa refakat eden bir gemiye ta- arruz etmiştir. Tahtelbahirin attığı torpille, gemi hasara uğramışsı da mürettebatına brşey olmamıştır. ALMANYA ALEYHİNE DAVA Valencia $ ( ALA, ) — Hariciye nazın Giral, İspanya hükümetinin ağlebi ibtimal la Haye Divan adas letinde Almeria'nın tahribinden do- | layı Almanya aleyhina dava aça. cağını beyan - etmiştir. ne yazıyorlar? Son Posta Atatürkü karşılarken Tetanbul, bugün, Atatürkü fev kalâde merasimle karşı'amağa ka. rar verdi. İstanbul, büyük şefin her gelişini büyük bir memnuniyet ve hürmetle karşılar ve onu her zaman severek başında taşımak ister, Bu defa, ona umumt şekilde hürmet ve muhabbetlerini göster. meğe karar vermesinin setebini izaha hacet bile yoktur: Hatay za- feri, tam manasile siyas! ve mill7 bir. zafer olarak tavsif edilecek - olan bu muzalferiyet münasebelile, İs- tanbul Türk Atasım, budefa böyle tantanalı ve coşkun bir hürmet ve sevgi duygusile kabul ederse, elbet haklıdır. Çünkü ba zafer de onun zaleridir. Ak;um Başmakalesi yoktur. * h—'— DIŞ Mir. Nevil ve Almanya İngilterede yeni gll iş başına gelmesi Erilğ'!' a metinin takip ettiği siyaseti zaktan, yakından e leketlerin matbuatında * ., Iü tefsirlere uğradı: «EVEb yt kümet te, diyorlar, BA vakif || nesinden farklı bir SIY“': yerk” edecek değildir. Bununl ğ berabef, 4 ber..r Evet, bununla İ Almanyada, mıtbuıîv yeni nit kabinesinin teşekkülündeh nun olmadı; bunu da ŞÜÜ Bahriye Nazırı olan CRCĞPE manların canını sıkâf al Bahriye Nazırı - olan I_m*' ğ manyaya eskidenberi m:'ı makla maruftur. Adeta Almanların şiddetli aley' gı makla şöhret almıştır;” Onun için yine Alman matbsf nın çıkardığı netice gik yeni kabine de, eskisi PL yaya dost olarak iş baş! değildir. Demek Ki Almatli bu kabineden de hayir zimgelirse beklemek İCAP Bununla beraber yint dir. Bir kere onlar yeni P eskisinden daha âzimli, İf Jiyorlar. Her ne kadar eM#j halk arasında tanırmuş GÖĞ n bünuüü azim - ve iradesi! gey bekleneceği fikrindes Avrupa işleri. konuşulurk bu kıt'adan ziyade gözl taraflara çevireceğini tahmlp yorlar. Alman gazetdilti davalarından çıkan nctît'w yor ki, Avrupanın şark gibi Almanyayı alâkadaf seleler konuşulacağı İngiliz Başvekili, Almany0” müsait davranacaktır.. Tabiidir ki bu, o zamatt cektir. 20 yolcu Tayyaresi — Alınacak B Havayolları Deelet İştetmtti, resinin bütçesi tasdik — ©yi İdarenin varidat ve ııı-_-':ı_ olarak bütçesi 696.502 'L" Ka Devlet Demiryollarını! fazla varidatından 100 bİn TÜf da bu İdareye verilmes | mıştır. Bu sene içinde 197 bİP Öi 20 tayyare alınması '"“ı'd" * Bu tayyareler uzak mest” kullanılacıktır. LA Polis Katilinin ——— Muhakemesi : Sultanahmet civarında / için girdiği polis sü#l"“;w“'. Sabriyi öldüren ve iki bekti î,r, tulün oğlu Rıdvanı y? ",.ı;' bıkalı katillerden Nazib TÇ di daşı Salimin muhakem?' Ağır Geza Mahkemesinde li dilmiştir. f Bu ceisede şahitler d0t Ridvan: ö — Gece vakti yukarıda yü duyunca koştum. B", bamın gırtlağına yapı$T” tını çektim. Babam $f | AAA tabancasnı aldı. T Ve HR ü SĞ © vakit N:: F lüm olur gibi ellerini Daha evvel, de benl BN K silâtile anlatmıştır. î:“”# — Koş içeride kari için talik olunmuştU” gelmişlerdir. isminde bir bahçıvA n vanın bir matlubu muntazam ygaldi kat kapının önünde bwd::o’ ÇA da Nazımı sokaktâ KoCA var... diye savuşmak & Vindsor Dükü Z * Maruf zenginlerdet alamadığı iadiasile liyen Vitollar yemin 4 rini ıöyıemı;!g- ri dönüp bobarna bıçaBlli , bitf ğgimden yaraladı.» gtür w Diyerek kanlı faciayi ll“/.ı ' ne var sualine karşı” itlerii lemiş. Dava diğer şabi de şatosundan ayrıl ilesi yanında hizmet miştir Hukuta bir dava †’ e .ıf": l fukaraya verdiki

Bu sayıdan diğer sayfalar: