5 Ağustos 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Ağustos 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— S Ağustos *maz Gıııııın okizleri En fazla sür'ate malik kanatlı | hayvan bulunmuş!. Dünyada en çok sür'at sahibi © mılı- lük Bephonemya ismindeki - sinek imiş.. Saattc tamam 1440 kilometre sür'atle uçuyormuş.. Hesap etmişler, dünyanın devrini 24 saatta yapabi- lirmiş.. Tayyarelerin sür'ati gittikçe artı- yor, diye endişe ediliyor, yahut se- yor., Bizler, asıl şimdi sevinme- iz.. ya, maazallah, İstanbulun ka- | kleri de bu sür'alle uçsalardı, | ne yapardık?.. O vakit kara sinek | mücadelesinin gelin de zevkine ba- kın... * Seyyahların 12 kusuru varmış vük seyyah şehirlerindeki otel- cilef, seyyahların n& gibi kusurlatı, kabahatleri olduğunu tetkik elmiş- Ter, 12 illete müptelâ dana çıkarmışlar. Halbüki, seğyah denen adam da, her gittiği yerde bir kusur bulmakla meşhur bir tip imiş. Çök şükür, bizim memlekete ge- len seyyahlara bu kusurları isnad e- demeyiz... Neden mi, diyeceksiniz?. Size sıra ile sayayım: Meselâ, başka memleketlerde, sey- yahlar, geceleri muslukları açık bi- rakır, su zıyamna meydan verirler - miş. Bu kusur bizde yoktur. Çünkü, ge- celeri Terkos muslukları uuıı ak - maz.. Bazı seyyahlar hıvhılın çalarlar- mış.. Bu da bizde yoktar. Çünkü, bizde havlular ©o kadar kirlidir ki, seyyah çalmayı aklına getirmez. Bazıları, odaya bırakılan mektup kâğıtlarmı cebine koyar, götürür - müş..Bu da bizde varit olamaz. Çün- kü, hizim otellerde öyle fazlaca mek- tup kâğıdı yoktur. Seyyahların daha birçok kusurları sayılıp dökülüyor. Bizim memleket- “te bu kusurların hiç biri yok, çok şü- kür... Öyle olduğu halde, en çok sey- yüh gelen memleket bizim memle- ket değil... Bu, acaba, çalınacak te - miz havlu ve zarf, kâğıt olmadığın- dan mı?.. * Bayrampaşanın Bilmem, dikkat buyuruluyor mu? Galata köprüsünün iki taraf parmak- lıkları acık renge boyandı. Bu  meşhur mütehassıs Prost'un bir yokse başka bir düşünce ile mi olduğunu merak et- tik. Bir arkadaş merakımızı - izale — Tifo ile alâkadar olsa gerek, — Ne münasebet, dedik.. AA AYA Atatürkle Mısır Kralı Arasında *« Misir Krah Faruğun — tac giyme merasimi münasebetile Atatürk ta- rafından kendisine bir tebrik tel - gtalı çekilmiş ve Majeste Faruk da buna'bir teşekkür telgrafile muka- belede bulunmuştur. İki İngiliz pehlivam şehrimizde Bu pazar Taksim stadında biri Te- kirdağlı ve diğerli Mülâyimle güreş- Tek üzeer şehrimize iki İngiliz peh - Hivanı gelmiştir. Bunlardan Tekir - dağlıyla güreşecek olan Afrikalı 28 yaşında Vandervelt profesyonel ol- madan evvel üç sene İngiliz İmpa- ratorluğu amatör — şamniyonluğunu Muhafaza etmi şbir sporcudur. İngilizler bir ölüm şuar bulmuşlar Avrupa sulhu bir kaç sene daha muhafaza edileeck olursa İngiltere- yi hava harplerinden koruyacak ve yen büyük, en kuvvetli hava filolarını Beriye çevirecek yeni bir ölüm şuar bulunmuştur. İngilterenin salâhiyet- tar adamları bu yeni keşif hakkında son derece ketum davranmakta, yal- — niz yapılan tecrübelerden iyi neti - geler alındığı için memnun görün - Mektedirler. Vasıtasız vergiler Maliye Vekâleti vasıtasız vergiler için bugünkü ihtiyaçlara uygun bir şekilde yeni bir kanun projesi hazır- Jamaktadır. Bu mevzu etrafında hâ- len ayrı ayrı elli kanun vardır. — Tarihte de emsali vardır, Bay- ram Paşa, düşman donanması Mor- marada görününce, Yedikule surla- | rını beyaza boyatmıştı, dedi.. * Haliç hakikaten bir hasta mıdır ?. Haliç pis bir yerdir. Buraya bieçok Iâğamlar akıyor,, Burada yıkanmak ıve_)ı bir şey yıkamak için su almak |menedildi.. artık Haliç suyuna el do- |kunulmuyacak.. peki amma, burada ılslr_vcn bunca kayıklar, nalar, |vapurlar mikrop kapmaz diye pekâlâ hatıra bir & gelebilir.. bir arkadaş şöyle söyledi: | — Haliçte, her şey hastadır, far- kında değil misin. lr, dedin, değil mi? Haliçte kayıklar boyuna devrilir... Maynalar, dedin; mav - nalar kriz geçirit gibi, bağlı durur- lar.. Vapurlar, dedin; Haliç vapur- Jarı de işleye işleye ölmediler ya... Bak, eski şirket işi bıraktı.. Belediye Tti ma | Geçen gün, üç beş arkadaş, İstan- |bulun pahalılığından, bilhassa nakil vasıtaları ücretlerinin çokluğund bahsediyorduk, Şikâyet şöyle yapı- liyordu : — Meselâ Harbiyede oturuyorsu- nuz. Çoluğunuz, çocuğunuzla, Ada- ya, Boğaziçine, Floryaya gidecek si- İniz. gidip gelmek için bir sürü tram- vay, vapur, tren parası verirsiniz.. Dünyanın hiç bir yerinde, şehir i - çinde dolaşmak bu kadar pahalı de- ğgildir. Bir arkadaş izah etti : â — Yanılıyorsunuz, dedi., bir kere siz, şehir içinde dolaşmıyorsunuz ki.. meselâ Harbiyede oturuyorsunuz. Burası Şişli nahiyesine merbuttur. Demek ki, seyahatiniz, bir nahiye- liyorsunuz. Burası ayrı bir nahiyo- gdir. Sonra, Beyoğlu kazasına, sonra Galata nahiyesine, sonra Köprüye geçiyotsunuz. Köprü Eminönü ka - zasıdır. Vapura biniyorsunuz. Mese- eye gideceksiniz? Adaya değil mi?. Burası Adalar kazasıdır.. , Şimdi düşünün bir kere. Anödo- | lunun her hangi bir tarafında, veya: 'hut başka bir memlekette üç nahi üç kaza dolaşsanız, burada verdiği- nizden daha az mı yol parası vene- ceksiniz? S Desgçek | SADA ŞIA AAA Belediyede Faaliyet Omuzda ve başta yük taşıma yasağı Önümüzdeki hafta içinde Belediye omuzda ve bağta yük taşınmasını pılmasını yasak edecek- arın tatbikinden sonra don- İdurmacı, yoğurtçu helvacı gibi esnaf başlarında veya sırıkla omuzlarında iş yapamıyacaklardır. - Hapishaneye eroin ka- çırılırken yakalandı Hapishanedeki arkadaşı Niyazive eroin göndermek isteyen Sabri adlı birisi bir kese kâğıdı almış, dibine ercin yerleştirmiş, üstüne bir kilo üzüm koydurmuş, Mürşit adında bir çocuğa 26 kuruş vererek hapisha - neye göndermiştir. Fakat kapıcı işin farkına varmış, kâğıdın dibinden e- roini çıkarmış, çocuğun Gelâletile jandarmalar Sultanahmet parkında .yorucu bir takipten sonra Sabriyi ya« kalamışlardır. Fransa- Japonya Çinde Fransızlara taarruz hâdisesi halledildi Paris, 5 (AA) — Japon sefareti, hükümetinden almış olduğu malü - İmata atfen 3 Ağustosta Tientsin'de Fransızlarla Japonlar arasında zuhur etmiş olan müessif hâdisenin her iki tarafı tatmin edecek surette halle- dilmiş olduğunu bildirmektedir. Fransız ve Japon garnizonları ara- sında ötedenberi mevcut olan an'a- 'navi dostluk münasebetleri, bu hâ- dise yüzünden hiç bir veçhile halel- dar olmamışlır. İtenha olmuş, dondurmacı, den başlıyor. Taksim nahiyesine ge- | !uhnı.— arasında uzun mesafe olması- | Japon Amiralinin Bu sabahki Ziyaretleri Japon bahriyelileri şehrimizi geziyorlar Limanımıza gelen Japon mektep gemileri amiralı Koga bu sabah ya- nanda iki kruvazörün komutanları ol- |duğu halde Topkapı Sarayını, Aya - sofya müzesini ziyaret mmşıonıu. Bugün öğle üstü İstanbul K tan vekili Korgeneral Cemil Cıhız tarafından Tarabyada Tokatlıyan n- telinde amiral şorefine bir öğle ziya- |feti verilmiştir. Ziyafette vali ve- İkilile Japon Sefiri ve diğer bazı ze- | vat da bulunmuştür. Saat 18 de Tokyo Elçimiz Husre - vin kaympederi Galip Kemal fından Parkotelde bir çay ziya jsinde Amiral ve gardenparti Japon bandosu saat 19 ile 20 arasi Taksim meydanında halka konser İreceklerdir. Yarın akşam Japonya - nın Türkiye Sefiri Perapalasta bir akşam yemeği ve bir suvare vere - cektir. Japon bahriyelileri de muh- telif grüplar halinde şehri gezmek - | AledJ!-:r. |Hava ve yağmur | Gararet dereces! 22 ye kadar düştü Boğucu sıcaklar dündenberi ha - İfiflemiş ve ha avdeğişmiştir. Dün ha- | raret gölgede en çok 30 decrce ık(n löğleden sonra hava bulutlanmış, şama doğru ince ince )ığrrur )nıı . ! İmıya başlamış, hararet 22 dereceye |düşmüştür. | Dün akşam açık umümi |dükânları işlememiştir. | Bugün de sabahleyin hararet 23 te | İbaşlamış, yavaş yava: kaplamış ve saat on bir buçuğa doğ- | İru şidedtli bir yağmur yağmıya baş- |lamıştır. —— | « . | Nafia Vekili Dün Berlinde Hitler ta- | rafından kabul edildi JAvrupada bir tetkik Jseyahatine de- vam etmekte Vekilimiz Ali Çetinkay :dı Arpag ile beraber dün Alman Dev. İlet Reisi Hitler tarafından kabul e- | jdilmiştir. Alman Münakalât Nazır: da Ali Çeımkı şerefine bit ziyalet ver - miş ve bu ziyafette Berlinde Türk -« Alman ticaret muahedesi müzake - relerini-yapan heyetimiz.de bulun - muştur. Meşhur bir İngiliz mu- harriri çok hasta L ondra 2 — Bernard Shaw'ın sıh- kesbetmektedir. İhtiyarlık günleri- ni yaşamakta olan İngiliz muharri- ri her gece garip garip rüyalar gör- mekte olduğunu söylemektedir: — Geceleri gözlerimi kapar ka - pamaz, önümde bir perdenin açıldı- ğını görür ve hemen sahneye çıka- rım. Bir öpera söylemek isterim. Bu sırada örkestra, yabancı olmıyan bir hava çalmıya başlar, fakat nedense ben bu havanın güftesini unutmuş bulunurum. Nihayet uydurmiya baş- larım. Bu sırada halk - bağırmıya, protesto etmiye başlar. Nihayet bir polis gelip beni kulisler arasına çe- ker.. don paça halkın önüne çıktı - İğım için beni tekdir eder. | f Umum telsiz yerler | şerbetçi | şehri bulut | hi ahvali günden güne vahamet ” Tifodan sonra şimdi de. Susuzluk belâsı halk büyük ıstırap veriyor 'Bir tenekesu 15-20 kuruşa satı lıyor, birçok Yyerlerde su yok.. Şehrimizde şiddetli bir su buhranı başgöstermiştir. Bunun mmuhtelif se- bepleri vardır. Tifo dolayısile Kırk- çeşme ve daha bir iki su kesilmiş. çeşmeler kapatılmıştır. İstanbul ta- ralında bir kısım müesseseler ve ev- ler Kırkgeşmn suyu kulilanıyorları iileş mecburiyetii Diğer taraftan de henüz de mebz h birtakım açıkgözler, ihti- kâra sapmışlar, 10, 15 kuruşa te -« nekesi"su satmıya başlamışlardır Gayet az miktarda mevcut olan 'Terkos çeşmeleri başında, bu açık- İgöz sakalar toplanmış, halka su ver- y |memektedir. SULAR PAHALANDI Diğer taraftan Hamidiye suyu da gon zamanlarda'az akmıya başlamış, şehrimizin muhtelif şemtlerinde ve bilhassa Beyoğlu tarafında, sncular SOYEKARARALRR Y 'Radyo ücr ücretlerine ait İstanbul Posta ve Telgraf Müdür- ünden: 1 — 3222 No. lu telsiz kanununun ? nci maddesinin (A) fıkrasında ya- zılı umumi telsiz telefan neşriyatını almıya mahsus tesisattan her mali sene için alınacak Ücretler aşağıdaki fıkralarda gösterilmiştir: &) kulaklıkla dini bilen |kristal detektörlü lâmbasız ve hopsr- lörsüz âhizelerden iki lira, b) Meskenlerden nüfusu on bin - n az olan yerlerde beş, an binden İçok alan şehirlerde 10 lira, ©) Kara ve hava nakil vasıtalarile l işan der lesisattan (10 İira, d) İını.ır' hırırmdf' çalışan yolcu İrine mevzu te: €) Nüfusu on binden az olan yer- lerde umuma Mmahsüs kahvehar çayhane, kanta, birahane, .,.ıuno sinema, ti- dans salonu ve barlarla otel- lerin umumi salon — ve bahçelerine isatları 10 lira, ilâ yüz bin nüfuslu şehirler- de (e) fıkrasında sayılan umuma mahsus mahallere mevzu tesisattan birinci sınıf için 20, ikinci sınıf için 10 Vira, 8) 100 ilâ 250 nüfuslu şehirlerde (©) fıkrası sayılan umuma mah- suş mahallerde mevzu tesisattan bi- rinci sınıf için 30, ikinci sımıf için 20, üçüncü sınıf için 10 Jira, h) Nüfusu 230000 den şehirlerde (e) fıkrasında İmuma mahsus ma sisattan birinci sımf için 50, ikinci sınıf için 30, üçüncü sınıf için 20, dördüncü sınıf için 10 lira, i) Halkevleri, spor klü; eri allere mevzu te- | evlere su getirmemiye başlamışlar. kle nakliyatın da yasak edil - mesi üzerine, eşekle su taşıyan saka- lar, henüz başka bir nakil va: İda bulamzmışlar, dolayısile bürçok wkımseex v sıkıntısı çekmiye baş - mıntakalarda çekilen bu sık: hu;c yol açmaktadır. Pisliğin de rop ve yeni bazı hastalıklar doğur- masından endişe edilmektedir. Hamidiye suyu fiatları birdenbire selmiştir. 15 - 20 kuruşa kadar |tenekesi su satılmaktadır. Bazı yer- lerde, bu para ile bile su bulunama- maktadır. Birçok kimseler vaziyetten çok muztarip bulunmaktadır. Bilhassa evinde Terkos bulunmıyan halk bu /sıkıntıyı çekenlerin en başında ge- liyor. l İstanbul, her halde yabana atılmı- yacak bir su müşkülâtı içindedir. Bu İvaziyete en seri vasıtalarla nihayet ivermek lâzımdır. et tarifesi tı, pis- mik- neşriyatını almağa mah- sus âletlerin senelik resmi fiat cetveli klüp ve mahfeller, hastaneler, mek- 'tepler ile belediyelenin menafii umu- miyeye bâdim tesisatından 5 lira, i) Spor klüplerile azkeri klüp ve mahfellerden gayri klüplere, ban - kalara siz alıcısı seselere mevzu tesisattan nüfusu on binden az olan yerlerde 10 lira, yüz bin nüfuslu şehirlerde 20, yüz ilâ iki İyüz elli bin nüfuslu şehirlerde otuz, satan mües - DIŞ SİYASA| Uühlııı bir mülâkat İngiltece Başvekili Neville Cham 'b.lılı ile İtalyanın Londra Sefiri di arasında Londrada vukuhu- n mülâkat, bu haftanın en şayanı dikkat hödisesini teçkil etmektedir. Buna Hariciye Nazırı Eden'in beva- 'Batını da ilâve etmek lâzımdır. Eden demiştir ki: *İngiltere hükümeti Akdenizde *kaklarını muhafaza etmeyi istiyor. Fakat diğerlerinir müsavi hakların da tanıyor » Bu sözler bizi asla hayrete düşür- memiştir. Esasen Akdenizde İtalya ile İngiltere arasında bir ihtilâf çik- ma: hti üşü ç tismara kalkışmak büyük bir hata idi. Bu iki hükümet arasında teşriki mesai Jüzumu o kadar bariz idi ki bu lüzum, Habeş ihtilâfına bile mu- kavemet etmek zaruretinde kalmış- tır. Şimdi de bizi, buhranın İsparya meselesinden, yeniden patlak vere- İceğine inandırmak istiyorlar. Çün- kü iki hükümetin bu meselede men- faatleri yekdiğerinin tamamen nıdır. Şimdiye kadar kendi hesabı başkalarının zarara girdiğini İngi - lizler kadar gören bir millet alma - mıştır. Bilhassa İngiltere tamamen kuvvetli olduğu zamanda hep böyle olmuştur. Her tarafta bunun parlak misallerine tesadüf — edilmektedir. Meselâ amele partisi İngilterenin beynelmilel sahada günden güne fa- &l bir vol oynamakta olduğunu iddia lettiği bir zamanda bile, Milit Müda- faa Netaretinin — istediği tahsisatı reddetmiye muvaffak olamamış ve |bu yüzden hezimete uğramıştı. İngiliz kral ve kraliçesinin seyahati, korkunç suikastler içinde geçmiş, bu da muhalifler arasında bir herecü merç mevcut olduğunu meydana çıkarmıştır ve netice itiba- rile halkın hükümdara karşı olan sadakatini güetermiştir. Bundan baş- ka Mizirda, İngilterede tahsll gör - müş olan 18 yaşında genç bir kral İtahta çıkmıştır. Genç kral, bugün İMısırdaki — mülliyetperverleri idare letmek için İngilterenin müzahere - tine muhtaç olduğunu pekâlâ bil « mektedir. Hki yüz elli binden fazla nüfuslu şe- | hizlerde $0 lira, k) Yukardaki fıkralarda sözü geç miyen bilâmum tesisattan 10 Jira, 2 — Birinti maddedeki ücretler beher tesisatın yalnız bir hoparlörü |mevcut olduğuna göre tesbit edil - km olup bu tesisattaki hoparlör a- Wrıuıı birden fazla olduğu takdirde be- İher fazla hoparlör için keza her sene için © 25 nisbetinde fazla ücret alı- İmr. 3 — Birinci maddenin (E) 'ıkr:ısır» da sayılan ümümi mühaller be ]ıuı)e- İce tasnif edilmemiş ise birinci sınıf ücrete tâbi tutulur. Bu tarife 1670 sayılı Resmi Ga- le neşredilmiş olun, tamam: bül- de tebliğ edile Hitler ve Musolini inda mektup teati edildiği yalan & Roma, 5 (A.A.) — Mes'ul mehafil, | senebi memleketlerde intişar eden © B. Hitler ile B. Mussolini diren haberleri tekzip 'ln»klı—(lır Bu mehafil, Roma - Berlin mihve- rinin mormal bir surette işlemekte olduğunu beyan ve fevkalâde wsule | müracaat & etmektedirl. emiş olduğunu ilâve Cumhuriyet Âmme hizmetlerinin ifası tarzına dair Macaristanda âmme hizmetleri mü-| esseselerinde çalışan memüuzlar ga - yet naziktirler Bütün şi ifer me- | murları istisnasız. bütün yolculara | tandan nezaket ve hürmetle muame- le etmektedirler. Memurlar yolcula- ra fazla dikkat ve itina eyledikle den mes'utturlar. Bu nezaket ve ii na hamaldan başlamakta ve en bü- yyük memura kadar hayret verici bir şekilde devam etmektedir. TB“ Üç harp, bir sebep Öyle umuyoruz ki, Japouya, Uzak Şarkta bir harp çıkarmanın mes'uli- yetini göze almıyacaktır. Bu harp dünyanın üç mühtelif kıt'ası üzerin- de yapılan — Habeşistan, İspanya | |Sahnea rasında uzun mesafe olması- |na rağmen bu harplerden üçü de ay- İrıı sebeplerin verdiği neticelerdir. Bu sebep de cihan harbinin berabere bi- |lınlmı-ıı bakkındaki tavassutların reddi, 1918 de sulh adı altında harp ve #htiras tohumu ekilmesi ve Mül - İletler Cemiyetinin müşterek mes'u- liyetlere yüz çevirmesidir. Kurun Yıı tatili ve Wılmınlor kampı Heybelideki muallim kampında foplanan yüz kadar kadın ve erkek |muatlim, hem yann zıcak günlerini Jiyi havalı bir yerde geçirmekte, hem bu güzel müşterek hayat içinde mes- leki bilgilerini arttırmaktadır. Ayrır ca çoğu taşradan gelen muallimlerin şehirde yaptıkları gezintilerle gör- güleri genişletilmektedir. Bu sene Heybelide kurulan bu gü- | Sabah ve akşam başmuharrırlerı ne yazıyurlar? zel kamp gelecek yıllar memleketin başka illerinde kurulmalıdır. Son Posta İtalya We İngittere ara- sında yeni dastluk ve anlaşma hareketi rasında teati edilen mektuplar neş- redilmemiştir. Hattâ bu mektupların meali gayet gizli tutulmaktadır. İki |taraf Habeşistan ve İspanya mesele- lerindeki en son isteklerini ortaya at- mışlardır. Fakat bize kalırsa İngilte- re İtalyaya hukukt bir mefhumdan da ibaret olsa müsbet bir şey verecek- tir, Mukabilinde alacağı şey ise bir vaatten ibarettir. Aksşam Başmakalesi yoktur. Bu iki devlet arasındaki anlaşma | haberleri vuzuh ve sarahat devrine | girmiştir. İki devlet başvekilleri 8- | Tüzerine birer damga vurulması hak- daki deklil İktısat Veki jbe edilmiştir. | 4 Haliç İdaresinin bütün memur- lara yüzde elli tenzilâtlı bilet ver - İmesi karatlaştırılmıştır. * Şirketi Hayriyenin tazifesi i0- ka edilmiştir. * Devlete bağlı eczaneler Halkev- İlerine ait-reçeteleri parasız yapa - caklardır. | Birimizin derdi Hepimizin derdi Bir de tozmücade- lesi açmak lâzım || — Şehirde bir çok kötü şeylerle müçodele yapılıyor. Pi 'Ide_ tifo ile, pahalılıkla, gürü saire.. Bi rde tozla vııırnd:k baş- dir. Yazın hangi İstanbul inden geçerseniz geçiniz, mutlaka sizi rahatsız eder, “gözünüze toz, burnunuza, ağıımıza, dolar. Taksim meydanında, — İstiklâi caddesinde, hattâ Tokatlıyanın önünde toz vardır. Arlık? siz, şehrin diğer cadde ve meydan- larımı varın kıyas edin.. Tozu ya- pan âmiller, sebepler, her hülde meçhul, henüz keşfedilmemiş mikroplar değildir. Toz nereden, nasıl olur; herkes bilir.. Bir kaç muayyen sebedi vardır. Halbuki toz, hiç bir medeni şehir hayatı ile kabili telif olmıyan, affedile- miyen fena bir şeydir. Fakat, biz toza o kadar alışmışız İi, bun - dan şikâyet edilmesi lâzım gel- diğini bile hatırımıza getirmiyo- duz, Zannediyoruz ki, yazın, s0- kaklar tozlu olur ve bizi gayet tabil olarak rahatsız eder. Duyduk ki, Belediye, şehirde- ki kara sineklerle de bir müca - dele açıyor ve bu hususta halka yakında bir de ilân verilecek - miş.. Güzel.. İstiyoruz ki, bir de tozlâ mücadele açılsın.. Bu iş tetkik edilsin, tozu yapan sebep- ler ortadan kaldırılsın.. İstanbul muhakkak ki, medeni bir şehir olmtya lâyık bir belde- dir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: