23 Ekim 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

23 Ekim 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4-SONTELGĞREAF Kadınlar için En iyi hayat — 23 Birincileşrin 937 yun - İTALYA Musolininin hayat arkadaşı dünya kadınlarına bunu tavsiye ediyor Madam Musolini Bir kadının kocası bir hükümetin başında bulünarak her gün türlü tür- dü müşkülâtla karşılaşmak mecbu - riyetinde kalır, türlü türlü tedbirler almak zaruretini duğar.. Harigi biri?. Fakat o devlet adamının hayat ar - kadaşı olan kadını kocası işler atasında bunalıp kaldığını gö rünce onun bu işlerine karışır Bu mescle kadınların siy: karışıp — karışmaması — meselesidir Mevzu şuradan pada bugüh dev €n çok meşgi h ve günün her sa- atini türlü türlü işlere taksim eden eleniyor: A: et adamları i y 5 oli bir hükümet reisi de Sinyor M ' |Donna R: İspanya işlerile, Berlin - Roma mih- verile çok meşgi ki, bu kadar çok işi olan bir devlet adamının ta- bildir ki dinlendiği saatler de gır. Bu dinlenmek saatleri de hüsu- $i hayatının sâkin zamanlarıdır Sinyor Musolini, evine geldiği za- man artık siyasi işlerden bahsedil - Mlyeh bir yere girmtiş olurmuş. Çün- kü hayat arkadaşı olan Donna Raşel Donna Raşel İtal- yânim içtimai mevkü itibarile en bi- rinci sınıfıma mensup sayı MEKTEPLİ KIZLAR fik minin unutulmaz yıldızı, Ame- rikanın Avrupadan — koparıp aldığı büyük — yıldız SİMONE SİMON JAMES STEwWART tarafından şahane bir surette yar. BEYAZ MELEK sözlü aşk ve gü- zellik filmi Seanslar : 2- 4,15 ve 6,30 Fransızca * İGürültülü, parlak bir adam ise İtalya kralının amı zadesi sayılır, Bu ilibarla başvekilin zevcesi de en asil bir zümreden olu- yor demektir. or Müusolini ile zev - cesi burasını sade buldukları için pek memnun imişler; Maamafih, Ta: ya köşkü, hem güzel, hem rahat ve Huzür için lâzım olan her şeye ma- | Bir zaamnlar genç bir kız | yirmi yaşında, genç bir lik olan Raşel delikanlı olan Benito yirmi yedi yaşında imişler. O zaman biribirlerini be, ar. Bu izdivaç Musolini de niyorlar, n baş çocuk dünya- ikleri bir kız- 4 gelmişti: dır ki, adı Edd a hariciye Nazırı Kont Ciano'nun bayanıdır. ğ Bu çocukların â Raşel — Mü kırk İyedi yaşında imiş. Kalabalıktan uzak ve kendi köşesinde sakin bir aile ha- yatı sürmeyi sever, tam bir ev ka- | İdinı olan Donna Raşel, eski zaman- |larını unutmamıştır. Eğer İngiliz ga- Zetelerinin öğrenerek — yazdıklarına | ; |bakılırsa kendisi eskiden Musolini - | nin bugünkü gibi başvekil olmadığı | |zamanları hatırlar, çarşıya, pazara ] çıkarak ucuz öteberi almayı düşün- | düğü günleri göz önüne getirirmiş, yattan uzak, sa- İkin yaşıyan Donna yine bir şey al- mak istediği zaman koluna bir se- İpet takar, evine lâzım olan öteberiyi çarşıdan almakta bir zevk duyarmış. 1 Musölininin - kadınlık bakkındaki fikirlerine gelince, ten hayatının mnasıl geçtiğine ba - kilırsa, bu fikirleri de kolayca anla- Onun fikrince, kadı - evidir. Evinde çalışma- za- şılabilecektir. |mr asil h, yemeğini pişirmeli, ev işlerile | meşgül olmalı.. Si araya giderek meselâ kral ve kra- liçe ile bir sofrada Donna lin di denmiş. Mecburiyet olursa başka zile damadi sık Sik gelerek ken- dişile birlikte vakit geçirirler. Hulâ- | za- i gördüğü zaman- I Suvare 9 da ' H ÜPKYUNA ve m(ıhnn'bı—*sz ullan#Hamidın Telrika No: 44 Osmanlı hücüum kuvvellerinin 1- daresini, Miralay Mustafa Bey is - minde bir zat derühde etmişti. Erkânıharp kolağası Ricai Bey ile Veli Bey de, birer gönüllü nefer gi- bi askerin önüne geçmişlerdi. Ya » pılan telkin sayesinde, bir gün ev - vel panik yapanlar, şimdi biret aslân kesilmişlerdi Düşman; hiç beklem cum karşısında birdeni diği bu hü - re şaşırmış- tı. Görülmemiş bir şiddetle, müda « faa aleşine başlamış Hücum kolu kumandanı Miralay Mustafa Bey, çok i etmişti. Gündüz kuvvetli, fakat sahte bir hücum gös- termişti. Yanları, ihmal etmişti... Yunanlılar da bu plâna aldanarak, bir plân tokip yalnız - cepheden gizlisiyaselı Yazan: ZİYA ŞAKİR Jbütün kuvvetlerini cepheye vermiş- lerdi. | Gündüz böyle geçmişti.. Fakat o Rece sabaha karşı, şimdiye kadar barp tarihinde emsali görülmemiş bir sah ne vücude gelmişti. Akşam karanlığı bastıktan sonra, |barp'tevakkuf etmişti. Her tarafa, |bir sükünet gelmişti Vaziyet, gece yar n sonraya kadar böylece devam ettikten söonra, düşmanın sol cenahından çevirme hareketine me- mur edilen Avlonya taburu efradı, Birişmişti. Siyah ce » ini dışlarına çevirmiş- İgarip bir iş ike!lvrin içli ler; beyaz astarları dışarı gelmek ü- İzere tekrar sırtlarına giymişlerdi İBazıları boyunlarına küçük çanlar |ve çıngıraklar takmışlardı. Silâhia- | 'Arabistan Kendini dünya islâm- larının hâmisi Musolininin Yemen imamı Yahya ile taze- uğ lenen dost! e şimdiki İtal- || | yük bir imparatorluk tesis etmiş ol- j duğunu söylemekte, Almanya ille bir. anlaşma yapan Musolini İngi izleri AKorkutabilecek-ml? Yemen ile ya arasında 927 se- nde aktedilen on senelik dost « luk muahedesinin müddeti bittiği ci- hetle bu muahede 4 eylüde yenideri 182ÂyurBnu XnAna V3 Wzmnuvun? DU LHLYADDA VHLAVA F rını, koltuklarının altlarına alarak, boyunlarına asmışlardı. Ondan son- |ra diz çökerek, ellerile ve dizlerile İdüşmanın s0) cenahına doğru ierle- miye başlamışlardı. Böylece o karan- lıkta beyaz bir koyun sürüsü şeklini |almışlardı. Manzara mükemmeldi. Bu koyuş sürüsünün uzaktan kaleye doğru i- lerlediğini gören ileri karakol efra- dı. en küçük bir şeyden bile şüphe- lenmemişlerdi. Çünkü. bu manevra o kadar mahirane tatbik edil du ki, ev küçük bir şüphe bile veremez- Koyun sürüsü, ağır ağır ilerliyor- du Büyüklü küçüklü, inceli kalırlı çan sesleri arasında, yanık yanık ça- lınan bir kaval... arasıra tatlı meler işitiliyordu. mele- Koyun sürüsü, düşmanın yerleşti. sarp kayaların eteklerine kadar ilerlemişti. Çobanın çaldığı hava, es. |ki Yunan şarkılarından olduğu için, çileri, kendil aZi miyör | Yunan nöbı lan bu sürüyü görmemişlerdi. Sürü, oradaki kayaların dibinde iNGİLTERE da karşı karşıya Yahudi taraf- sanan |farlığına karşı dığı mı ? unun mânâsı nedir? fevkalâdeliğine inanmış Dulur imışsa da bu neş- âdiseyi kay jna çok ehemmiyet nın eski müstemle- Gasparin İmam ile uk muahedesini yeniden taze - lemiştir. İmam ona, Romada S: Musoliniye hitaben bir de vererek gönde çen gün Romada neşrei da Musolini methedildikten — sonza, manların kalbini kazanmış ol- ndan bahsedilmektedir. Yemen Tle muahedenin tazelenmesinde İtal- vakit geçirmeyişinden, Sinyor ininin on sene evvel girişti; i Ahmer siyasetine bugün da- ha ziyade ehemmiyot verdiği anla- şılmaktadır. Bilhassa bugünkü vazi- yet, on sene evvelki gibi değildir. Bugün İtalya, Şarki Afrikada bü » | " Müstemleke kuvvetlerine bunun — diğer devletlerce de tasdikını istemekte » dir, Fakat bu imparatorluk hâlâ tas- dik edilmiş değildir. Onun için İtal- yanın Şarkt Afrika ile olan rabıtası | (Devamı 6 ncı sayfamızda) | GİNGER ROGERS ve FRED ASTAİRE İlâveten: PARAMO seyir Istanbulda doğinuş.. MATMALE Teki DİTA —— PARLO — BLANC Nle oynadıkları böyük Fraasız SELÂNİKTE çevirdiği esrarengiz Metaxas İstanbulda, Taksim a bütün telerrüntile, orijinal sesi zırhlıları Yemen imamı imam Yanya AÂrap taraftar-| enirikalarile yaptığı hareketlerini görünüz. İlâveten : EKLER JURNAL ve döst - Yunan Başvekili S Fi 'Fakir İpi İle İngilizler Bt [ Hindistanın şimal taraflarında eei liz Hind hududunda, v gel sik sık bahsedi. iem“i'“’wi şu soön bir. senedefi ciddi bir 9F İgan nin taşılıyor ki, İngilizleri meşgul ct İziyet v Fakir geçet e | «Son Telgraf» ta yazıldığı üzere kn:rı'l"'-"r n HN dır. İpt, niden muvaffakiyetler etmekte olalt etleri dağdtk ga aşarak âciz bırahma | ve kendisini takip li ve İn bu dağlık arazide pek çok © amun ak tarı vardır. Bu c PE ti haiz oluP: L ret veren bir k. a ve tahammül olarö? W?ır sebat, azı hasletlerin azamlı malik söylenmekte ve taraftarları o0Wt lll üti er, son zamanda İpi'Yi at k için daha ağır, fakat FÜ L dilerince daha emin gördükle lamışlardır. BW de bir taraftaf usul takibi: sonra dağlık araz yaparak ilerlemiye karar ıı:rm“’, dir. Bunun sonunda geç de oİSü Ü vi elde edeceklerine hükmediyef”? mağl' aKt Fakat bugünkü halde İpinin olduğunu gösteren hiç bir yetli ilâve edilen kıtaat görülmemektedi ; Zeagin ve göz kt* maştırıcı bir film VALS DALGASİ BUGÜN SAKARYA SİNEMASİ cilerini yaşyedecek, heyecanlafı dıracak ve ağlatırcasına güldürecektif UNT JOURNAL ve (8 dakika) öğretici film* 5- 6.30 ve suvare 9da Bir Fraosısın zevcesi ve Alman casusü L DOKTOR r İstanbula gelmiştir. Onu bu hafta SÜMER SİNEMASINDA PİERRE — PİERRE HARD — FRESNAY filminde, hazbi umumi esnasih casusluğu koyma meras bidesine çelenk z ve Avetll ve musikisile, Y bir arada mullaka göreceğiniz film.. Bütün — İstanbul halkının Dahsettiği — Klmen NİNA PETROVNA'nın YALANI »- Sinemasına en büyük — muzal yeti kazandıran bu emsalsiz FERNAND GRAVE SARAY gibi iki büyük artist landırmakta ve neşe ve zevk kısa bir tevakkuf devresi geçirmişti. İşeli bir hayat geçiren Rıza Paşa, tel- İFakat bu kısa tevakkuftan sonra, İgraf makinesi başında, yaver Talât korkunç ve heybetli bir velvele yük- |Paşa ile muhabere ettiği zaman, he- selmiş: nüz bu muvaffakiyet elde edilme - — Allah., Allah.. mişti. Talâ; Paşa, yalnız Şeyh Alt Sadaları. bir anda, bütün o dağları |fendi ile onu müteakip Hıfzı Paşa- inletmişti nın ileri hareketlerinden bahsetmiş- Yunanlılar, şaşırmışlardı. Kendi » |ti... Fakat Rıza Paşa, kısa bir zaman- erini toparlayıp da silâh başına atı- |da mutlakâ mühim bir muvaffaki - cıya kadar muhacimler, Beşpinar |yet haberi alacağına emindi ve ©o mevkine hâkim olan tepeleri tut - (emniyetle, ertesi gün yine telgraf- muşlar, akıllara hayret veren bir â- teş açmışlardı. Ayni dakikada, cep- |bi Beyle, ordu telgrafhanesini bul- hedeki hücum kolları da, son askeri vaziyeti öğrenmek - Allah . Allah,. Feryatlarile ileri atılmışlardı. sonya telgraf müdürü ân müdafsa kuvvetleri, hiç |karşılarına çıkmış. ordunun seyyar umulmıyan bu baskın karşısında, pek teİgraf merkezini vermişti . bir mükavemetten sonra, çil | Serasker Rıza Paşa, seyyar mer- müdürüne telâşla sormuştu: Neredesiniz?, Telgraf bölüğü, teller nekte devam ediyor. 1 geçtik. anda, iz. muş Tistemişti Evvelâ k kezi kumanda tabur, di leye çekil. — Cevap burada, kendini şiddetle mü- dökerek ilerle aya başlamıştı... Bu yunan ta- |Milona Bo buru, cidden takdir edilecek bir fe- | (Kaynak) mevkiindey | er Rıza Paşanın yüzünde, Yıldız Sarayında, Çit köşkünün |n bir tebessüm belirmişti. Su- küçükttir”eldsenda, asabi Ve endi > (alde devam etmiştir Miştİ, Serı dakârlık gö saçmaktadırlar. kamaştırıcı lüks ve ihtişamı şavamı temaşadır. İlâve'en FOX JURNAL son dünya haneye giderek telgraf Müdürü Veh- leri. filmi R ve İSA MİRANDA Bilhassa Viyananın göf ha vadisleri Cevap — Kumandan paşa leri, (Tırnava) ya girdiler. #da bulunüyorlar, Tebşif Riza Paşa, artık payansız bir hissetmişti. Yine makine ile: — Teşekkür ederim, oğlu! biraz tafsilât ver. Demişti. Fakat vazifeperver tel, rü: — Mazur görünüz paşâ Henüz ordu kumandanı past leri tarafmdan resmen tebliff öf graf V" zttti tt e lunulmadığı için, hiç bir g€ * mem. Affımızı istirham dfT Vça Demiş, d muhabereyİ mişti. Serasker Rıza Paşa, ha sevinç atınd? alini az gördüğü bir e koşa koşa Çit köşküne gelmi3, hal kendi nezdine gelmesi İbeynci Arit Beye adamlar £ mişti. Arif Bey geldiği zamar GD — Gidiniz.. efendimize ($ ) * ypwck”

Bu sayıdan diğer sayfalar: