23 Ekim 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

23 Ekim 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Büyük harbden beri örülmemiş bir İngilterede " bir Gi ASüslük meselesi #trafı lar Üze lel denilen bu 4 galınması İn- )ı_:p;';l' bg"ıu»n % Ti ilk n Poa, Sik Tnih; Törelerinin plân- Rlmaştır. Bunun AHlatmıya 1ü - ları t ü “hlu.. üyyarelerin çok İngilterenin son sistem tay- yare plânlarını kim çaldı? .. | Sıkı ve devamlı araştırmaların nda bir za- fahberi tah - Yapılmı arnal) tay- Çalındığı an- Tine Hava Ne- metin İN dikkât et- €rini yeniden gör, 3 ları plân - Olarak &ö - ÜŞ büyük bir süratli ehemmiyet — veriyorlar, Plânlarına göre yeni yapıla- # #Yarelerde azami bir sür'at te- N ktal h.—,,:%e?il olmaktadır. Bu plânlar, '"İhn-'. tarafından bir fabrikaya alara göre tayyare yapıl- %'iwrlş edilmiş, lâkin nereye Kit fin adan kaybolmuştur. Plânla - | NİN izi bile bulunmadan plân- * ;;' Zamandanberi kaybolduğunu âr y © anlıyamamıştır. Şimdiye '#Pılan tahkikattan bu nokta :.hı çıkarılamamıştır. Yalniz, e eülerde t "'?u Bij İ Yeş Te v Biy, (szz S Ğ İ!.—_' İeyi “dümiye' b Ye x——"'mı—nıııxı—u-——lııı—-ııır—ıll_.ıl Keaj .,%Güm “"'h.,y'”'"ılan muazzam mabe - Üa Bi lite, t “ııi,(:i““i' Mimari: Milder Hava Nezâretinin salâ- Murları tarafından fub- 'N plânlar istenmiş, o zaman in - yerinde “olmadığı anlaşıl: tar me İsraf aranmış, fakat bir iz bü- nnıftır. Bundan sonfa fabri. . Sapılarına nöbetçiler dikil - Birip çıkanlar birer birer islic lanmıştır. Bu sa « İOrguya çekilenler çoktur. İn- Bi & hükgçZetelerinin yazdığına göre, d .:'*hn sipariş verdiği fabrika - Plân çalmak için yapılan te- Bagrad mabedi ıç.,k_yhirıbolerl Sda Kutais'te, 1009 sene- İstan Kralı Bagrat tara - abej *tağ ke leri, hâlâ mevcüttur. Rion Tinge İ “iarında bir tepeciğin üze- âliı,,y:'î"' bu barabelerde Sov- hıl 'Kı, Sön zamanlarda, ente- 4 AYatta bu lunmuşlar ve bu Addit.renkli mozaikten ya- ? kaldı z aldirım k parçası ile üze- F Ve orijinal desenler bu- k elde etmişler- üsunda da sütunlu Nar ve fresk izleri t hin . SUlunmüştur Bagrat ü i, bu eser €n Enteresan tarih âbi- liu.,_' biri Mahiyetine çıkar - 'I ç 'Hqııız tayyarelerinden birinde tecrübe yapıl!yor germime kĞSELİMİİZ. ÖS Z zrü e üü |sebbüsler bundan ibaret değildir. İŞimdiye kadar bu yolda bir kaç kere daha teşebbüs edenler olmuşsa da işlerinde muvaffak olamamışlardır. Fakat şimdi Parnal plânları çalın - makla bu seferki casusluk — vak'ası |İngilterede Umumt Harptenberi jlk fa görülmüş büyük vak'alardan biridir. Bundan sonra, tayyare fabrikala - rına girip çıkanlar, sıkı bir köntrol altına alınmıya başlanmış, Hava Ne- zaretinden vesikası olmuyanlar gire- mez olmuştur. Bu kabi) sıkı tedbir- ler daha arttırılacak ve gece nöbet- çileri çoğaltılacaktır. |momurların halleri gözden geçirile- | cektir Tayyare “İnşaatina dair olan plün; ,L:ıv bekne kadar demrit kasdlar içinde |saklı bulunuyor ve bunlara hariç - ten kölay kölay kimse el uzata- miyacağı öşiKâr ise de hükümet bun- dan sonra her gün bu kabil kasala- rın açılarak muayene edilmesini de tamim etmiştir. Bu suretle her plâ- nın yerinde olup olmadığı, daha ha- tıra şüphe gelmeden evvel anlaşı PN OLOKER NN AA üRMANANANN N NaN e ae ae c dLamaN SAA raraNen Tat dili konteransı 1937 eylülünde Azerbaycanda, Tat dilinin yazısının ve terminolojisinir prensiplerini tesbit etmek üzere bir konferans toplanacaktır. Bu konferansta, muhtelif dilciler, nuşulan bu”dilin muhtelif lehçeleri hakkında yapmış oldukları etüdleri de bildireceklerdir. e« 4 Dolfusun manevi babası Viyana (Husust) — Üç sene evvel edilen Avusturya Başvekili Dot- us'un manevi pederi Şmuts yetmiş | anda olduğu halde geçen gün etmiştir. Kendisinden yaşça şi de bir gün ş n de cenazesi | birlikte kaldırılmış, bu münasebetle l . verdiği netice : Hiç J.. Amelenin ve | mış olacaktır. Bir de şu son defa kâay- bolan plânların yanlışlıkla başka bir yere konmuş olmaları ihlimali de düşünülmemiş değildir. Fakat Bütün araştırmalar beyhude olmuştur. Ar- tık, bütün ar kınca Parnal plâ hükmedilmiştir. İngiliz gaze cak tayyarelerin inşaatımı durdura - cak değildir. Yalnız decek başka bir hükümet tarafın da yaptırılabilmesidir. — İrigilizlerin istemediği şey de budur. Par ni tayyarelerinin bir sırrı bu plânlar aşırıldıktan & e mektum tutulmakta de attâ bu 1 en gizli bir sırrı hâlâ İngiliz hü 1 olup, m rağmen meydana ümit edilmek yettar biri Londra güzetecilerinden birine bu meseleden kısaca bahisle şöyle demiştir: — Bunun bizim elimizde olan bir Sırrı vardır. Bunun ne'olduğunu söy- Ntyemeyiz. Musolininin seyyahati Roma, (Husust) İtalyan Baş- vekili, ayın sonuna doğru Cenovaya gidecektir. Bu haber, Cenovada hat- kı sevindirmiş, bu sevincin sebebi de Musolininin 1925 ten sonra Cenova- ya gitmemiş olduğu cihetle, şimdi bu ziyaretin uzun zamandanberi bek. lenmekte olması imiş, İlememiş çünk | İrucüki şire Ken 20,000 İngiliz lirası teklif edildiği halde hemşire keşfini söy- Çocuklara musallat olar ve hele bazı ser nevi ler çok feryat v hme. vardır.. Avrupada çacuk felci yüzünden pek çok yaye alde kalmiş« tır, İn; telerinde okunduğu - na göre Avustralyalı bir hastabakı- €£ hemşire olan E tatbik ettiği tedavi sayesli çocuğu kurtarmak kabil çare bulduğunu söy tam 20,000 İngiliz lk: verileceği temin edilmişti, Fakat hemşire bu sırcı kimseye söylememiştir, parayı da almamıştır. Hemşire, bu teklifi reddedişinde, daha insani bir düşün- ce ile hareket ettiğine kani imi Çünkü bulduğu .çareyi, her hangi bir pafa mukabilinde bir kimseye veya bir müesseseye söylemeyi hay- siyetine mugayir gördüğü gibi para ile böyle bir keşfi satmak, insaniye- İtin tababetten beklediği hizmet duy- gularına da aykırı görünmektedir. Hemşire Kenni, bir kaç ay evvel Avustralyadan İngiltereye, Londra- Azerbaycanın bir çok köylerinde ko- |Ya gelmişti: O zaman İngilterede bir çok hekimler kendisine- müracast etmişler, fakat aldıkları cevap şu ol- müştü: — Ben kendi usulümü be zırım. Bunun üz tahanesi mü: F re Kemniye bir daire veril: ti. Hem gerek 1 diğer İhalk tarafından samimi bir teessür r Ai ÜĞ cöy ö BAD üü İlie /i amn aikri-e T SÜ AA « a ai Üi — aaç B t e burasını tamamile mavi |. renkte kâğıtlarla - donatmış, kendisi ve gerek maiyetindi CASUSLUK fÇizel giyinmek | Meselesi 'Ve kadınlar ork, (Hususi) — Yeni bir el- bise giyen bir kadım, akşami olup da kocası eve geldiği zaman, onun es- vabını farketmez, güzel bozı sözler söyliyerek beğendiğini göstermezse, o kadın buna müteessir olmamalı i- ehassısı olan Lüsyen Le- vermiye başlamıştır. İşte yu- karıdaki de onun mütaleasıdır. u Tuüirelnmela kadıtır göre mesele şudur er ne giydiğini size farket- yinmiş bulunu » iş demek - n farkın- tiremiyecek gibi g örsae kadin iyi gi tir. Onun için kocaz da olmuyorsa o ki mütecssir ol casının Tâkayt « ldir. Belki, yi kend 'e yakıştırmış öle kadımın giydiği yeni ş ine pek tabiü bir sı mavmma vermelidir.» Milletlerin münase | batı ve radyo Hariciye Nazırı Huil utukta; — Ame- Vaşington son söylediği bi rika kıt'asındaki bütün cumhurtiyet- İlerin maksat u, birleşerek tler arasındı ı anla: lmll İ arı - Tâzimgeldi İsöylemiştir. Bugünkü dünyanın her tarafında râdyo vasıtasile temin e- dilmiş olan ihtilât ve münasebatın le milletler arasında sulhü kuv- endirmiye gok yarıyacağını da Nazırı sözüne de- vamla de — Bilhassa Amerika Cumhuriyet- leri için bunun ayrıca ehemmiyeti vardır. *Çünkü bizim demokrasimiz efkârı umumiyeye istinad ediyor. Bu efkârı umumiyenin ise her vesile ile tenvir edilmesi elzemdir. Diğer letlerin halinden bizi habe cek alan ise radyo vasıtası o tıra nin iddiası İngiltere tıb altüst etti! | âalemini z kat başlarına kırmızı başlıklar koy- muşlardır.. Hağtahaneye getirilen za- vallı çocuklar, hallerinden ümit ke- silen biçarelerdi. Halbuki çok geç - meden bünların halleri düzelmiş, ketn ( dileri iyiliğe yüz tutmuşlardır. O za- mandanberi bunlardan bir çoğu da bugün iyileşmiş bulunmaktadır. Ge- riye kalânların da halleri ümit ver. moktedir. Maamafih şunu da söyle- meli ki, hemşire Kenni iyi olan çö- cuklardan bahsederken, Çünkü çöcuk felei gibi kolay kolay ve tama- le kurtulmak kabil olsa bile, bu at kısa zamanda olamaz, senelere Emuh!sq: Fakat senelerce deva bir tedavi -yine tatbik ettiği t ik edilirse bu mümkün olacaktır, hastahaneden çıkarılacak kâ- tedavinin mü- tati Çocı dar iyileştikten som din en möşhur moda san'at-| yorka gelerek bazı könfe « | | Yakında güzel bir filmini göreceğimiz Sitvla Sidney'i bu kadar şık |hiç görmediniz değil mi? Halbukl Silviyanın kendine mahsus bir zevki rdır ve modaya uymaktan' ziyade kendi icad ettiği elbiseler ve şapka- * * | ları giymeyi tercih eder. Bu retimde Silviya tıpkı bir prenses kadar aris- |tokrat ve güzeldir. Hizmetçilere gün doğdu in güzel bir Bir uşakla hizmetçi 300,000 İngilizilirasma kondu | yazdığına |dukları zengin bir kadın, geçenlerde göre Nevyorkta iki hizmetçiye, tali- ütfu olmuştur. Bunlar- vefat etmiş, kendilerine 300,000 İn- giliz lirası tutan bir miras vasiyet et dan biri İngilizdir, erkektir, diğeri |miştir. Bu iki hizmetçi de hanımları Norveçlidir, bir kızdır. Erkek hiz - |öl6 nki O- |P iş ol- | metçinin adı Viüyamdır, kı Bunların hizmet « LNĞ ESeRKLANDANi dti NENmNN aN eeet ö YANKENTANAKLAN ASA nnn ue Akkleene ai ea öti sar aa ef n TaRiNeNNNAKNKANaNa aNYY aNN a Na NNNNN NDU SaSaNtsın. Çocuklarda görülen : “İnme,yi kolayca tedavi etmek mümkün müdür? Avusturyalı bir hemşire —| livyadır. tirahatla daimi mecbur tutuyorlardı. Halbuki, hem- 'pilmakta şimdiye kadar bir çok he çocuk felcinde hastayı mutlak bir is- öldükten sonra onun mükemmel mış evinde rahat rahat oturuyor- mirasın kat'i surette kendilerine kalmasını bekliyorlardı. Çünkü bir mesele var: Julya Foster ismindeki zengin kadının öldükten - sonra iki" vaşiyetnamesi. çıkmıştır. Bunlardan birinci vasiyetnameye göre serveti |ve büyük bir uzak ve yakın ak- rabasırla ve tanıdıklarına kalıyordu İkinci vasiyetnameye göre ise kadı- İnın bütün serveti, o uşakla o hiz - İmetçiye kalıyordu. Şimdi bu iki va- siyetnameden hangisi —müteberdir?. Bu mesele tetkik lmektedir. Mah- keme bitinceye kadar uşak ile hiz- metçi kızın, rakarak çıkmalarını Bunların şağın hakları ederek, bu iki: 0 cesim ve rahat evi bi« bildi u büyük evi mıza Mülecssi- a döneceğimize Onbirinci asır mozaikleri Kiev'de Ayasofya katedralinde ya- lan tamir ameliyeleri es- şire Kenni, bunun tamamile aleyhin- |Nasında, on birinci asrın bidayetle - dedir. Onun fikrince bilâkis hastayı harekete sevketmek suretile vücullte kanın cevelân etmesini temin eyle- mek İâzımgelmektedir. Hastayı ü - mitlendirmeli y yerek neş'elendirmiye gayre* ct söy melidir. Bununla beraber hemşire Kenni tedavideki sırrını saklamaktadır. Ma- vi renk, kırmızı renk, İbastabakıcılar da mavi elbiseler giy- |tebaki kısmı evde de tatbik edile « Vretsler, mavi yakalar takmışlar, fa » | bilmektedir. İ Measlen eeei eeei eein eai ö eeei *Jbamı bulmaktadır. İrine ait mozaikler keşfedilmiştir. Ke- merlerden birinin üzerinde, yarısı düşmüş bir yağlı boya ile onun al- tındaki alçı tabakası kazındıktan sone ra, mükemmel bir mozasik meydana çıkmıştır. Büyük rahip Harunu gö teren bu mozalkin deseni çök ciddi renkleri ise çok parlaktır. Bütün tamir amelivesi esnasında meydana çıkarılan eski mozaiklerin genişliği, takriben 200 metre murab- f Bugünden itibaren İNOVOTNİ'de Yunan O ti ertist. nden meşhur ARİ HYSOHO0S sevimli tenor YUNKA'nın iştirakile En modern ve yeni şarkılarını okuyacaklardır. Dışarıdan meze getirilemer. Duble Bira 20 kuruş

Bu sayıdan diğer sayfalar: