23 Nisan 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

23 Nisan 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çocuklara elb Oğlu N inci ilk Üa M inei rnlmn N..__"* MMCen;elo- ZL 7 4 SOocuk bayramı Tektebdeki Yepyeni $ l Mükellef bir ziyafet kteb salonları|bil, cümhuriyet çocuklarının, mex , sıcak bir top-|teblerde, bir baba şefkat ve alâka- mes'ud, bayırlı |sı bulduklarını söylemiş ve en niha- İse ve ziyafet okulda çocuklara « iyet çocukların içtimai yardım hisle- rinin takviyesi lüzumuna işaret et- bay Rahmi Alkanin | miş ve alkışlanmıştır. Mektebin himaye he-| Bundan sonra «70> çocuğa da mü- müna-|kellef bir ziyafet çekilmiştir. 30 yoksul ço-| Uzun zamandanberi gösterdiği bi elbise, &yak-| kabil faaliyet ve alâka ile bütün mu Elbisesiz şohza'del. Yazan: M. 8. Çopan İkinci Ahdülhamid, Osman oğul- harımın tahtına oturalı yıllar olmuş-! tüneyen padişah, kardeşi Beşinci Muradı da sarayında hapsetti, ona uzun yıllar işkenceli bir hayat ya * şattı, nihayet sarhoş Murad, zulme, kahrü mihnete dayanamıyarak dü (1904). .. Abdülhamid, kardeşinin ölümüne zühiren müteessir oldu. Fakat haki- katte çok sevindi Çünkü, o sağ kal- dıkça, yeni bir Süğvi vak'asının fi-| liz vermesinden korkuyor, böyle bir| hal vukuunda — tahtını, - saltanatını elden kaçırmaktan - ödü kopuyor,| kardeşinin bir şeyler yapması, bir. |hareketin başma geçmesi ihtimalile harab oluyor, kâbuslu geceler geçi- riyordu. Ölüm bu korkuyu kalbinden sil- di, artık bu Bakımdan kuşkulana - cak bir şey kalmadı. Fakat, buna rağmen hâlâ yeğenlerinin, «Kadm efendi. lerin saraydan çıkmalarına müsaade etmiyordu. Bunlar diğer 3 — SONTELGRA ——— P — 23 Nisan 1938 ——— Tıpkı masal 23 Nisan ve Çocuk HAHZ ©e7 Yazan: Bedi GÜNDÜZ Eski ceketin astarl! arasından çıkan zaman iğnenin güç batması dikkat İnazarını çekiyor, kumaşla astarın arasına parmağım sokuy eride- ki kâğıdı çekip çıkarıyor. Ne görse beğenirsiniz? — 1,M0 filocinlik bir banknot. (1100 'Türk lirası) Kadın şaşırıyor. Makası eline alı- |yoc, ceketin astarını tamamile çı - karıyor. Yirmi dokuz tane - binlik banknot buluyor. Kocası taraçada, hasır sandalye- iye uzanmış, uyku kestiriyor. Se vinçle kendisini çağırıyor. Paraları Mösyö Dö Yong, zaten müstemle- ike bayatından usanmış. Ertesi gün istlasını veriyor. Amsterdama geli- yor, 29 bin filorinle güzel bir mağa- za açıyor. Az sonra, çalıştığı şirketin kaşa- şehzadeler, sultan zadeler, kadın e- sından 29 bin filorin çalındığı anla- 29 bin florin.. — | .|gürbüz çocukların neşesine iştirâk Bu gün çocuklarımız büyük bay-| Framın neş'esi içindedirler. Yurdun her köşesinde binlerce yavru bay - |manâsını anlattıkları gözleri sevinç jışıklariyle yanan — yavrular iki bü- .yük bayramı kutluluyorlar. Yeni nesil, gençlik ve gençliğe karışacak çocuk'ar - ATATÜRK'ün)| kendilerine hediye ettiği kültür ve| |âıhhat kaynağından -dımağlarını, be denlerini doldurmuş bulunuyorlar, İlk okul... ve çocuk bugün tam bir süslenme ile bayrama — girmiş bulunuyor, | 'Türk milletinin her ferdi bugün | etmektedir. Çünkü bizim esaslı kı- vançlarımızın birinci plânmı teşkil eden çocuk; kendisinden bekjenen müstakbel verimi tam olarak vere- bileceğini şimdiden bıze müjdeli ”| Çocuklarımıza karşı henüz bor cumuzu ödemiş değilir. Oylar için hazırlananlar çök yakın bir zaman- da büyük inkilâbın 2eyri içinde ta-) |kiyor, yukada bir yırtığı dikeceği| Babalar, anneler 23 Nisanım büyük |miz lâzım geliyor. Bugün çocukları-| rasında içtimsi kanunların yardım | yolunda muhakkâk ki 'daha — fazla| dikkatli ve faydah olmamız fcab e- der. | 23 nisan günü çocuk b:ıynmınml ilk günüdür. Bana kalırsa çocuk haf tası devamınca bütün yurdda çocuk esirgeme kurumu ve ilk okul yar - 'dım kolları menfaaline müsgmere- ler tertip edilmelidir Büyük işler başavan Türk ulusu | 'mun her ferdi he- halde kendi can- ları olan çocuklar içir yapılacak bu gibi işlerde azami yılarını esir-| gemiyeceklerdir. Bundan başka 23 nisandan buşlı - yacak ve yedi gün tertip edilecek çocuk eğlenceleri de yavrulara ma- nevi yardımı tamamlamış olur, Çoc.;uk Bugün sütunum senindir. Satır - ü sıçra, hopla. Ne t Batavyada, Dö Yong adlı birisi'ram yapıyor. — İki büyük — günün|mamlanmış olacaktır. ,"_"::şf:.*s_n: ayes, SAi ta, Bu müddet içinde milleti ezdi,|müstamcl bir ceket satın alıyor. Kâ- bir arada kutlulanması 'Türk mille -| “Neş'esi yerinde kültürü tam bu.îü”fü dir Hlailürda yonır. kan kusturdu, memlekeli harabiye .cına veriyor. Ötesini, berisini ta-İtinin en gencinden en ihtiyarına kalçocuk — bizim — en büyük kazan hî"m Yti Büanler Z e sürükledi. |mir etmesini rica' ediyor. dar her ferdine en büyük gururu,|amızdır. - Bunu —elde — edebil -| KÜREĞNETEÜYER KÜ w Yıldız tepesinde bir baykuş gaaı| çL L e N Terini di-|neş'eyi veriyor. (memiz — için —daha çok çalışma - (#" mı? Zevk sende başlayıp sc —— 1 miyor mu? İnan ki şakruk mle söylediğin şarkılarında, süsle clbi- seli bebeklerinde, allı yeşilli lâstik topunda hattâ şu çıngıraklı çembe- rinde bile senin bizim neşemizin besteleri vardır. haj Senden gelen teselli olmasa hayat çok sıkıcı ve tahamımülfersâ olurdu. Bütün ümidlerimiz ve canımız senin küçücük avuçlarının içinde - dir, Çünkü sen yarının, istikbalin, ü- midin, lezzetin, hayatın ta kendisi- sin. Bugünün kahramanları, bugünün 'atkârı dün çocuktn. Her büyük, ük olmadan evvel senir — M idi. Dünden buzünc reçen biz n - den yarın: Toyan senin vaidlerin- e destek!eniyoruz. Bugün senin günün, Yorgun güne lerimizin üstünde bol neş'e ile /kopla ne yaparsan yap, ıüı= iLK OKULLARD | amcanın satırlarnın - üstünde BAA TAD, vermek, eli (ht de çok iyi tesirler bırakan fendiler ve Hâh. gibi. araba — ilejgılıyor. Bütün şübheler Dö Yongun oyna, Bugün sütunum uııııı? M“ivııı“— kadar giyindirmiş, se- ve takdir edilen 11 inci mekteb hi-|Eezmek, «hırkai şerif» ziyaretine iş-|üzerinde toplanıyor Zabıta, müsta- ni hayali aa Bd tirâk etmek gibi haklardatı mahrum / mel ceket — hikâyesine aldırmıyor, Sınıf albümleri yapılıyor.. — —Emmmma ; hıiıı,,' ' imiz, dün giyindiril edilmişlerdi. kendisini tevkif ediyor. A 8 : ""—ıımîn".. ğ:îpw yıv::l::î m"mî.î Pudişikin ba zelimane kareke —. İki gün geçiyor. Batavyadan bir| — Buş elbümler oli Kh Mure_:bbıye, A ll cun çok ” güzellheyeti başkanı Rahmi Alkan ve yan| tl, fik defa kızlarağası Abdülguni İtcigraf geliyor; «Parayı çalan ya - ul müzelerinde Sütnine ve diğer tanik eski devirler- |larında azalar baş muallim Ata, Nu-|ağanın merhametini tahrik etti. Pa-|kalandı, cürmünü itiraf etti. Dö saklanacak hi F T !ğğ ağır ve keyfi ida-|reddin Alfandari, Salamon, Sala - mon Roben ve Albert ile bir arada| Yeni tedbirler hîıle, arası motörlü nakil va-, rında kazalar nasıl önlenecek| bir , ©" beldeler haricinde de çok sıkı Merkezlerile kasabalar ve Arasında işliyen otobüs, Ve kamyonların bazan, çok fazla yolcu halin de ekseriya T " ğl[ kurtulmak ""bıı.,hk üsul bulmuşlardır. ."*ıı ; İlk durak mahallinden ö—mı ancak müayyen y ve kontro- f İ bu süretle geçmekte - #ehir veya kasabanın Beçtikten veya karakol, önünden uzaklaştık- bülar durmakta ve yo- nda bekleşen birkaç Yolculara iltihak et - a f!!!'l TTT v evvelden şoförün buldu - Ve kendilerinden bir alarak nakledeceği " Yani seyrüseler kon -| “h"_k- (kaçak) — olarak TMüşteriler... tabanın muhtelif yerle - “-lı":'_::ü_ımem. eşya denkle- k İliştirilmekte ve koca Olurt “7! 'a Otobüsün üstlerine bi- Ze BEZA !fiğğğ dan sonra, yor - mmf* uyukladıkları Sik kazalara sebebiyet ve yet ve balleri öülemek üzere, şebir yüler duğu gibi birbiri- arasında işliyen bu Vasıtaların seyrüse - ü SaTMa dikkat etmelerini ."W:ng. * her tarafta — siki Bu ğ için trollar yapılacaktır. ğ'"*'hikıçu ayrılacak memurlar, €. ; ”h“'#!ix olunacak ve şo- '_n hücra & 'arici yollara dağılarak ZN aeapar Uzak bir - İN ea yerde de an- 'î;“hlc:t:; dürdürarak vazife - Ca sekiçi, ::: gldlği'lerde işliyen otobüs - t ik yerler bey- İüry Mümaj Si Z| k ":lm temin eden mo - Asıtalarnda şoförlerin, Börül, te takib ve konturol edilecek yanına müşteri almaları, -veleyki tek bir kişi bile olsa- sureti kat'iye- de menolunacaktır. Şoförün vazife esnasında müşte- rilerle konuşmamaları, alâkadar ol- Mamaları için de, arada bir. bölme bulunacaktır. Ayrıca; şoförlerin şehirler hari - cinde çok fazla bir süratle gittikleri 've bu çılgın heves uğruna müessif kazalar vukua geldiği de; anlaşıl - mıştır. Şehirler dahilinde olduğu gibi şe- hir harici yerlerde de, muayyen rat haricine çıkmaması için motür- Jü nakil vasıtalarına, arabaların o sefer esnasında azami kaç kilemetre sürtle gittiklerini tesbit eden hususi tedir. Gece çalıştırılmak İstenen kadın işçiler | İş bürosuna bir müra- caat yapılıyor Sebze mevsimi olan (yaz) ayları- man yaklaşması sebebile İstanbal konservecilerinin mühim Bir kıs - ı bazı temennilerde bulunmak ü- zere evvelki gün Ticaret Odasında |bir toplantı yapmışlar, toplantıya Oda Sanayi şubesi şefi Avni Abacı riyaset otmiştir. | Toplantıda, mevsim münasebetile geceli gündüzlü çalışma icab ettiği ne göre bu keyfiyetin İş Kanımuna ele teşkil ettiği cihetle, kadın iş-| çilerinin İş Kanunununa göre gece mesaisine cevaz verilmediği, bu yüzden bu seneki konserye istihsa- Titının az olmak ihtimali karşısında bulunduğu konuşulmuştur. Toplantıya iştirak edenler, bu hu- susa müteallık taleblerini gerek iş- gilerin ve gerekse kendilerinin mu- vafakati iazımam etmek ve yalnız sekiz saat çalışmak suretile hususi bir vaziyeti olan konservecilere mahsul mevsiminde müsaade edil mesi hakkında İş Bürosuna müraca- ate karar vermişlerdir. bir alet konulması da düşünülmek-| — 5 dişahm bu nokta üzerine nazarı dik katini çekmeyi bir vazife, bir insan lık borcu bildi. Bir gün elendisiyle alâki şeylerden konuşurken — dedi — Zati şahanelerinin merhame - İtine sığmarak kemâli sıtktr — ih - lüsla Sultan Murad'a dair bir şey «rz ve rica edeceğim. Sultan Murad! Ona aid bir şe, Bu sözler üzerinde bir yıldıcım| tesiri yaptı. Tütredi. Lükin hemen itidalini buldu. Ve gülerek sordu. — Süyle, söyle.. senin sadakatin- den eminim, Ne istiyorsan anlat ba kalım. —Allah size uzum ömürleş ver - sin bugün biraderi üliniz — Sultan Murad Hağretleri vefai edeli bir hafta oldu. Artık 6 cihetlen efkârı şâhanelerini meşgul edecek bir sey kalmadı. Bunun için 30 yıldanberi babasiyle beraber mhapus olan Şeh zade Selâhaddin efendinin serbest bırakılmasını, diğer şehzadeler gibi, muayedelere, alaylara, cuma se - lâmlıklarına iştirâk etmesini şehir- de araba ile dolaşmasını rica edi - İyorum. Bu müsandeyi verdiğiniz |takdirde, millet; kalbi şahaneleri - nin ne kadar hassas olduğunu öğ - İrenecek ve «Sultan Murad ölür öl- |mez evlâdlarını taltif ediyor» diye- cekler, n , Abdülhamid, Abdülgani İbu ricasından binbir mânü çıkar - makla beraber, onu pek sevdiği i - İçin, hatırını kırmak İstemedi. Ok - İşar gibi bir sesle; — Aferin ağa!.. İyi — hatırlatan. |Ontar insan değil mi? Germek, gür- (mek elbet haklarıdır. Haydı «çırağa- ma» gil yengeme ve çocuklarına se Tâme şahanemi bildir, Akşama da Selâhaddini al beraber getir. Abdülgani ağa Çırağan — saraymna, koştu Yıllardanberi erkek yüzü gür miyen işkenceli, üzablı bir mahpus hayatı yaşıyan şehzade Selâhaddi - elbisesi olmadığı için, arkasında en tari ve hırka vardı. Saraya ustura girmesi yasak olduğundan sakalla - rı, bir hayli uzamıştı. Bazan saray - h kadınlar makasla sakallarını kesi-| yorlar, daha fazla büyümesine mey (dan vermiyorlardı. Kızlarağası, padişahırı emrini söy- ledi. Selâhaddine acele bir pantalon uydurma bir rendigot buldu. Yıl - idızin yolunü tuttular, İkinci Abdülhamid, Yıldız sara - yının büyük salonlarından birinde oturuyordu. Saray mazıkast — güzel havalar çalıyor, padiyah gönlünü eğ- lendiriyordu. Şehzade Selâhaddia ile Abdülgani ağayı karşısında görünce, kötü kin dolu bir nazarla kardeşinin oğ- /İktınu süzd. Sonra halifçe güldü. Fa- İkat ba 'bakış ve gülüş şehzadenin, ve ağanın | m 'nin karşısına çıktı, Şehzade giyecek| İYong masumdur. Kendisini tahliye ediniz.. Zavallı adam! serbest birakılıyor. İYine işi ile meşgul olmıya başlıyor. Fakat Holanda gazeteleri vak'ayı İyazıyorlar. Ceketi satanlar bunu ©-| kuyorlar, Mahkemeye müracaat e- diyorlar, 29 bin filorinin kendileri- ne aid olduğunu söylüyorlar. İş bu kadarla kalmıyor. Exkici de hakkını istiyor. Nihayet mahkeme: 14 bin filorfa, paraları bulan Dö Yonga, 10 bin filorin vereseye, 5 fi lorin de eskiciye verilmesini karar- laştırıyor. Askeri mekteblere Alınacak talebeler Hüsnühal mazbataları için yeni bir kayıd kendu Askeri mekteblere talehe kayıc ve kabulüne yakinda başlanacaktır Yalmız; bu sene, askeri lise ve ort okullara girmek üzere müracaat © den gençler hakkında yeni bir kayıc konmuştur: Dün alâkadarlara tebliğ olunan bu kayda göre eskiden, bu kabil ta Tebelerin hüknükal varakaları poli: nden almırken : bademi müracaatçilerin aile vaziyetlerinir lesazlı bir şekilde tedkikini temin i- hüsnühal mazbataları, yalnır yet idare heyetlerinden verile- bilecektir, sindi. İğrendi Otuz yıl Çektiği üzab, bahbasının yaşadığı acı günler gö - zünün önüne geldi. Dili tutulmuş gibiydi. Süz söy - |liyemedi. Hattâ amcasının elini bi le öpmeden, kenardaki bir koltuğa oturdu. Saray mizikası; — padişahın sevdiği ve istediği havaları çaldı. Bu suretle yarım saat geçti. Ve Abdül hamid; kardeşinin oğluna bir — tek söz bile söylemedi. Onun alâkasız - Bütün mekteb çoculdarının ta - Yassür ve sevinele özledikleri bu - şün; yani 23 nisan bayramından onra bekledikleri büyük bir tarih laha vardır ki o da: — Büyük fatil!.. Ve ona da artık pek kısa bir za- nan kalmıştır. Bu yıl bütün İlk - nektebler 3İ mayıs akşamı - tatil dilmiş alacaktır. Bu mekteblerin k devrelerinde dersler o vakte ka- ar kesilecek ve karneleri de tevzi dilecektir. 5 inci sınıfların imti - yanları da baziranda — yapılacaktır. Bu sene de, ilk mekteblerde talebe- erin bir yıllık mesai ve faaliyetleri neticesini gösteren (resim ve eliş -| eri) sergileri açılacaktır. gerek ge- ne sontı ve gerek bu sergiler müna- | sebetile; şimdi mektebler büyük bir faaliyet vardır. İstanbulun her mektebinde oldu- Zu gibi taşradaki ekser mektebler- de de her sınıf ve her şubenin tale- heleri öğretmenlerile başbaşa grup grup resimler çıkartmakta bu dan (sınıf albümleri) yapmaktadır- 'ar. İstanbuldaki mekteb başmual - mliklerinin çoğu bu usulü; her se- ne tatbik etmeğe karar vermişler - dir. Bu sabahki | Merasim A Tığına, elini, eteğini öpmemesine son İderece kızdı. Asabileşti, artık şehza- deyi karşısında görmeyi tahammü - lü kalmadı, — yerinden fırladı, kız- larağasını çağırdı, şu emri verdi ; — Bu herifi karşımdan al.. şimdi (getirdiğin yere gölür. Bir daha çık- mamak üzere hapset!. Ben düşman- Tarımı bilirim. Babasının gözlerin - deki hiyanet ışıkları; oğlunun göz - lerinde de parlıyor Fırsat bulsa, üze rime atılacak, beni boğacak, baksana 'ne kadar kötü kötü bakıyor!.. Şehzade Selühaddin, merhamet - siz, zalim amcağımın emriyle hap - sedildi. Çırağın sarayından, ancak İgözünden kaçmadı. Amıcasından ük. ra sokağa çıkabildi. Fatihte Darüşşafaka karşısında| 60 ıncı ilkmektebde bu sabah ya lan merasimde birçok yenilikler gösterilmiş, bu meyanda mektebce tedbirlerle yavrunun çocuk bayramına sevinç- le iştiraki temin edilmiştir. Mektebde ayrıca talim heyeti ve çocaklar — müşterek eğlenceler ya- pmışlar, temsiller verilmiş, civar hal| kının da iştirakile çok neş,eli zaman geçirilmiştir. alını Giydirilen ve doyurulan yavru 60 ıncı ilk okulda | Etibba odasını ku- giydirilen (200) | Yani; badema; her sene, her sınıf ve şubenin talebelerile muallimle- | rini bir arada gösteren resimlerden | mürekkeb albümler yapılacak ve ileride çok güzel bir hatıra ve (<- nf albümleri) kıymetli bir kolek- siyon teşkil edecek olan bu (sınıf albümleri), (mekteb kütübhanesi) veya (mekteb müzesi) nde itina ile Mekteb gibi en sıcak bir aile mu- hitinde ve kendi çocukları kadar| muazzez kıymetli talebeleri arasın- da çıkarılan bu şerefli resimlere kız kadın, erkek bütün muallimlerimiz ve talebelerimiz sevincle iştirak et- İ mektedirler.. | İşte Sungurluda fotoğrafçı Bay| Mustafa Potoğlu tarafından çıkarı- lan şu fotoğraf da, Sungurlu ilk - mekteb talebelerinden bir grupu; tatil yaklaşırken öğretmenleri Ba - yan Düriye Olgaç - X işaretlisi; ve diğer öğretmenlerile bir arada; ilim ve şefkat yuvalarının önünde gös - termek! ran doktora şükran| Üçüncü Etıbba Odası ve Türkiye| tib encümeni kütüphanesinin tesis| veteşekkülünde büyük hizmeti gö-| rülen profesör doktor Niyazi İsmet Gözcünün bir resmi ile ismi yazılı bir pilâkanım kütüphaneye asılması| son Elibba Odası kongresinde mev- zubahs edilerek kabul edilmişti. Bu karar mucibince Niyazi İzmet Gözcü'nün büyütülmüş - bir resmi| ile madeni bir pilâka kütüphaneye | talik edilmiştir. Pilâkada şu cümle- | ler yanlıdı: | «Oda kütüphanesinin tesisinde | messisi takdir edilen profesör yazi İsmet Gözcür, İrın çoşkun neşeleri arasında öğle - 324, 1918 hürriyetinin ilâmmdan son|den sonra da.talebeye - bir gezinti . yaptırılmıştır. DELİ GÖNLÜM | Münterecatımızın çokluğundan bugün konamadı, özür dileriz. Müstahdemler Sıhhi muayeneden ka- çan bu kabil müstah- demleri kullananlara ceza var Mürebbiye; sütnine, aşçı, çama garcı, uşak, hususi şaför, — arabacı ve seyislerin her zaman vaktinde muayene olmalarını temin maksâe diyle muayeneden kaçan bu kabil müstahdemler hakknda çok şiddet- 'i cezaf hükümler tatbik edilecek - tir, Ayrıca evlerinde musyene olma mış, uşak, müstahdem veya buna mümasil kimse kullananlar hak - kında da takibat yapılacaktır. Bunlar esıhhi muayene kaçağı» kimseleri bilerek kullanmak sure - tile belediye emirlerine muhalif ha rekette bulunmak suciyle - mes'ul edileceklerdir. YOKLAMAYA DAVET Bakırköy Askerlik Şubeğinüen 1-— Lise muadili ve daha yüksek okullardan mozun olanlar ve üsker- liklerini yapmadan memuriyei ala- mıyacaklarından 937-938ders yılında bu gibi mezun olup ta tahsiline ni- hayet verecek okurların son yakla- maları Beşiktaş Askerlık Şubesin- le kurulacak askerlik meclisinde 1 — 15 Ağustos 938 de yapılacaktır. 2 — Bu on beş günlük müddet i - çinde kanuni mazerete dayanmak- sızın bu meclise müracaat etmiyen- ler hakkında kanumi muamele yapı- lacaktır. ————HHHHHHH—— Yalnız biraz hava Otobüs,.. Ankarada iyi olduğu muhakkak, İstanbulda da belki iyi, Fakat / havasızlıktan — bunalıyor, benrin kokusundan baş dönmeleri- 'ne uğruyoruz. Her nakü vasıtasın- da bir hava deliği ve her insanın o- turduğu yerde mutlak oksijen var- Yalnız bu tabii ve fiziki hâdise etobüslerde değişebiliyor. ve. in - sanlar oksijen yerine karbon gazı ile ciğerlerini dolduruyor, — benzin kokusu ile besleniyarlar “Bu mucizeye bizim kadar, mu « hakkak ki Belediye de. otobüsçü de hayrettedir, fakat onların - cevahi daima hazırdır: — Yolcu inip bindikçe kapılar - çılıyor yal? Ve . yine muhakkak ki, bu cevab ömründe bir kere Eminönü — Eyüb, Eminönü - Ramiz gibi hatlarda oto, büse binmemiş olanların cevabıdır. İstediğimiz sadece su: — Biraz bavat! *Ö BURHAN CEVAD

Bu sayıdan diğer sayfalar: