13 Mayıs 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

13 Mayıs 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2- SONTEFELOGRAF — 13 Mayıs 1988 e Milletter Gemiyetinin merhameti Yazan: SERDENGEÇTİ Size şaşıp ta kalınacak bir haber arzedelim. Buyurunuz, haber şu: (Milletler Cemiyeti, bahçelerindeki ölen dişi tavusların yerine, erkek Yavısların da kederden ölmelerini ünlemek için 10 dişi tavuskuşu satın almağa karar verimştir.) Benim baylarım, bu habere ne buyuruluyor7. Milletler Cemiyeti 10 erkek tavusun kederinden ölmelerine dayanamıyor, hemen tedbir alıyor!. Beri tarafta milyonlarca insan tavusu İspanyada, Çinde çatır çatır ölüp durmakdayken!.. Allah Allah, milletler başka, insaalar başka galiba!.. Baksanıza, çu milletlerin merhameti ne garip: Hliç insanların merhametine benzemiyor!!.. İ * HARBE MÂNİ OLMAK İÇİN... Halbuki, son ajans haberlerini okudunuz mu? Yağmurlar İspanyada harbe müni oluyormuş!.. İşe bakın! Desenize ki Milletler Cemiyeli yerine bir yağmurlar ce- miyeti yapmalı imiş!!.. ** YAPILACAK İŞ ANLAŞILDI!. Şu İyi su, yani bizim anlıyacağımız şu belâlı (halis) ler atlesinden | (halis su) meselesini halliçin bunca zamandır çalışıldı. Teşkilât yapıl- dı, talimalnameler yapıldı, memurlar konuldu, müfettişler konuldu... Dün gazetelerde şöyle bir haber vardı: Damacanalardaki sulara hile karıştırılmamasını temin için inhisar memurlarından birisi hususi tertibatı haiz bir musluk icat etmiş. Bele- diyece bu musluk tetkik edilerek muvafık görülmüş.. Anlaşıldı: Demek nihayet bu musluğu müfettiş tayin etmeli!!. ** GARİP BİR MİZAH!.. | Yeni Sabah refikimiz dün kendilerine en kuvvetli mizahçılarımız- dan mühterem dostumuz Yusuf Ziya Ortaç'ın iltihak ettiğini ve ilk ya- zısını yazdığını ilân ediyor. ” Dostumuzun yazısını merakla okuyoruz. Diyorlar ki: — «Hergün okuyoruz; Karadeniz gençler birliği... Ertesi gün işiti- | yoruz: Doğu gençler birliği... Ve sanra her mektep adına bir cemiyet: | Vefalılar, Mercanlılar, İstanbul liseliler!.. ». lçümal hakları bile reddeden bir inkılâbın çocuklarını büyle vilâyet vilâyet, şehir şehir, köy köy ve mektep mektep zümrelere mi böleceğiz?. Hayır! Memlekette tek gençlik istiyoruz!..» Hayret değil mi: Bu birlikler ve cemiyetlerin içtimal sınıflarla ne alâkası var? Bunlar her millette zaruri olan ve bilâkis teşviki lüzum ge- len meşkür cemiyet hayatı icapları, ayol!.. Çok garip: Acaba, böyle anlayışla gençliğe çıkışmakta mı mizah taralı?!.. ** SOKAK LÂMBALARI DERDİ YOK!.. ç Okudunuz mu: Karanlıkta gözleti görmiyen insanların bu hasda- larını arttırmak için alınacak en tesirli tedbir bu gibi kimselere A vita- mini vermekmiş, A vitamini ise en fazla balıkyağında bulunuyormuş...| Âl © halde İstanbul sokaklarının başlarına geceleri birer şişe balıkyağı asmalı!!. L ) Atatürkün yüksek feragatleri coşkun “ezahürafa vesile oldu Ankara-13 (Telefonla)— Şehri - mirdeki emlâk, olel ve dükkânları-| ni da bu kere Ankara belediyesine hediye eden Ulu Önder Atatürk'ün| bu yüksek ferağatleri; dün akşam toplanan Ankara Şehir Meelisinde coşkun ve heyecanlı tezahürlere se- bebiyet vermiştir. Bu münasebetle vali ve belediye roisi Nevzad Tandoğan bir nutuk söylemiş ve Ankaranın Atatürk'ün yüksek mezhariyetine nail olduğu- na işaret ederek gerek kendi na- Bundan sonra avukat Hayri Do- ğan ile diğer bazı hatipler de hara- retli nutuklar söylemişler ve mee- lisin minnet ve şükran hislerinin Atatürk'e arz ve iblâğı alkışlar ara- ında kararlaştırılmıştı —a re n eai ae a a * Şehrimiz — kütüphanelerinde mevcut ve muhtelif dilde yazılmış bütün tarih kitapları bir heyet ta- rafından tasnif edilmektedir. — Bu eserlerin yekünu 20 bini geçmekte- dir. | Yeni Büdçe 249,954.020 |Lira olarak f Tesbit edildi Büyük Millet Meclisine verilmiş olan 938 bütçesi bütçe encümenin- de de müzakere olunarak heyeti u-| mumiyeye sevkolunmuştur. Yeni bütçe geçen senekinden 1 milyon 546 bin 972 lira fazladır. kyon, GöĞAL BinCağ) lyağr. daha düzgün bir şekil ve daha kuv- ğfıtj"gî_,zîdm S g290 | vetli bir inzibat altında yapılacağı F laap di Sör'eso| Umuları seçim. işlerinin gene bazı Başvekâlet 1208620 Pintakalarda cebir ve tazyik al - Şürayi Devlet "asağro|tında — yapıldığı — anlaşılmaktadır. İstatistik U. Müdürlüğü — 243,640|Bilhassa Reyhaniyede seçim isleri Metcoroloji İşleri U. M — 646,140|Şimdilik durmuş bulunmaktadır. Diyanet İşleri Relsliği 608,100| Suriyeden gelen tahrikçilerin se- Moliye Vekâleti 21,418,600|çim işlerine fesad kaı Düyunu Umumiye 30,738,390 . Türkleri çilden alıkoymağa te - 'Tapu ve Kadastro U. M. erine “Reyhaniyedeki | a ve LATI,400 şebbüsleri Gümrük ve İnhisarlar Ve, 5,066,370 Türk mümessilleri tesçil bürosunu Dahiliye Vekâleti Matbuat U. M. Emniyet İşleri U. M. Jandarma Genel Komu. Hariciye Vekâleti Sihhiye Vekâleti Adliye Vekâleti Maarif Vekâleti 188,000 aksetmiş, delege Garo ile komisyon 7,000,180|(azasından birkaç kişi Reyhaniyeye 10,813,470 giderek bu işle meşgul olmuşlardır. 3,535,810 Bu hâdiseyi Türk başkonsolosu Cev- | 7.901,780 det alâka ve ehemmiyot 9,600340|mektedir. Halk, bu işe teşebbüs e. 14,670,130 denlerin mes'ul tutularak bertaraf | Nafıa Vekâleti 8,892,040 edilmeleri yoluna gidileceğini ü -| Ziraat Vekületi 7,143,700|mid etmektedir. Millt Müdafaa V. (kara) - 61,361,030| Bir cesed bulundu (hava) 8050140 / Sarıeskide başsız bir cesed bu - » (deniz) 6583880 lunmuş, vücuddan ayrılan baş ce- Askeri Fabrikalar U, M. — 5,755,330 sedin biraz ilerisine atılmış, hüvi. Harita U, M T15,310 yeti hakkında yapılan araştırmalar Vuesinl yekâm (026 Müsbet bir netice vermemiştir. Bu cinayetin adi bir zabıta vak'a- &ı yüzünden mi yoksa seçim işlerile alâkadar bir cinayet olarak mı iş. | lendiği etrafında tahkikat yapıl - maktadır. Saanîğla Muallimleri Hakkında bir emir Maarif Vekâleti maarif müdür -| lüklerine yeni bir tamim yapmak üzere yeni bir karar hazırlamış bu- lunmaktadır. Butamime göre san'at mektepleri| muallimlerinden bir kısmının ecne- bi ve ekalliyet mekteplerinde de bi- rer muallimlik almakta oldukları, ve bu yüzden esas vazifeleri olan san'at mekteplerindeki derslerine, tamamen kendilerini vakfedilme - dikleri görüldüğünden bundan son-| ra san'at mektebi muallimlerinin hiç bir suretle ecnebi ve ekalliyet mekteplerinde munzam dersler al- malarına müsaade edilmiyecek, bu kabil öğretmenler yalnız san'at mekteplerindeki derslerile meşgul olacaklardır. diye kadar Hatay Türkjerinin gös- 938 -mali Matbu bütçe bütün meb'uslara 'Büyük Millet Meelisinde müzakeresi: saat 14 de ictima edöcektir. Mec İş dairesinin bir tetkik, İçin * Yıkılmasına başlanan — Valide| hanının tamamile temizlenmesi işi| haziran sonunda bitecektir. Ondan | sonra diğer dükkânların istimlâkine | geçilecektir. * Geçenlerde Samsun açıkların-| da kazaya uğrıyan «Selâmet» mo - törü tayfalarını kurtaran 10 kah- Yeniden yaptı Ankara 13 (Telefonla) — Kırşe Duna ve gerek şehir adına teşekkür- lerini Ulu Öndere arz ve iblâğ etti- ğini söylemiştir. — — Evet hekkın var.. Ne yapıp ya- Pıp sözü oraya — Ah Meryem bu işi Naciye Ha- mıma hiç açmamalıydın. — Ne yapayım a kardeşim denize düşen yılana sarılır.. Belki bir ko. layını bulur diye açtım; açmaz olay- dim. * Üniversitede inkılâp dersleri| imtihanlarına ayın 16 sında başla- İnacaktır. — Yok.. Yok.. Bu onun pek işine gelmez... Biz de onun sırrını bili- .yoruz demektir. Kocasından haber- mü? Herifin sesini duyunca çocuk. ta betbeniz kalmadı, kendisini ka- İpıdan dışarı attı. | Peyman derin derin düşünüyor. siz oğlanı odasına alıyor.. Gördün | raman denizcimize hükümet; birer takdirname ile yüzer lira mükâfat ivermeği kararlaştırmıştır. cak olan evlerin tipi ve yerleri hak 'Yeniden kurulmasına çalışılan köy Dahiliye Vekili Şükrü Kaya meşgul EDEBİ ROMAN:8 — Sen de pişman oldun ya? — Oldum amma iş işten geçti. Şimdi bu kadın hepsini ona söyliyecektir. Meryem düşünüyordu. Yaptığı kusuru nasıl düzeltecekti? Birden | sevinerek: — Daha söylemek için vakit bu. lamamıştır - dedi - biz d& öyle dav. du. Ne yapacaktı? İyi yürekli ar - kadaşı Meryemin candan düşünce- leri katılaşmış yaralarını yumuşa- tamıyordu. İçinde tutuşan bir vol- yığılıyor, kızıl dümanı gözlerini ya. ka yaka karartıyordu. Meryem onün bu düşünceli ha - Yazan demirden örülmüş dar bir yerde| memiyecekti. - Meryeme kalırsa, hapsedilmiş bir jnsanın çekilmez| Yusufla evlenmek, bir devletti, öç sıkıntısı vardı içinde.. Birçök şey-|almaktı, elâlemi çatlatmaktı.. Ne çamurlu izbe mahalleden ötesine a.'bu doğrusu!. Meryemin elâlem de: şamıyordu. Alın yazısı, bu karan -|diğinin kim olduğunu — anlıyordu. | hik mahallenin kırık, kambur bir Pe umurunda olurdü onun.. Fanırız ki ağrını tıkamış - oluruz. İİNe açmak istedi. Murad Efendi şimdi öğle yemeğine gelecek.. Onu razı etmeğe çalışı - rım, Ayşe Hanım gelince işi bitiri. riz. Zaten eşyaları nedir. Hemen bugünden tezi yok taşınırlar, Bir kere buraya taşınınca Naciye Yusu. fu nerede bulup da konuşacak?... Avucunu yalasın.. — Hepimizi birden tefe koyup çalar o kadın. raz sonra çıkarım. elindeki şişleri işletemiyordu. Kar- ma karışık bir yumak gibi düğüm. lenen — düşüncelere dalıp gidiyor, çatısına sığınarak bahçivan Maz -| Bahçivan Mazlum ağanın oğlile lum Ağanın oğlile evlenip ömrünün evlendiğini nereden haber alacak- yer kırılmamış olsaydı, belki böy-| gülerdi, lâğımı bulmuş derdi. Belki Sevdiği, canını, canından daha üs. buldu diyecek kadar bile aldırış| tün daha sıcak her şeyini verdiği'etmiycoekti.. Peymanm gene içi insan hakaret etmişti.. Bu acıyı/doğranmağa başlamıştı. - Ağrıların, | takib et- - Türklerin tebrike lâyık bulunduk- Tarını bildirmektedir. “Tescilde Türkler ekseriyeti teşkil. ediyorlar Şimdiye kadar yapılan bir hafta- hk tesçil müddeti içerisinde bütün hâdiselere ve içerisinde bulunduk- ları aykırı şartlara rağmen Türk - lerin aldıkları rey miktarı diğer ce- maatlerin topluca aldıkları rey ye- künundan fazla tutmakta, ve çilin henüz ilk anları olmak mi sebetile Türk balkile dolu a- an 5,073,190 ferketmişler, — vaziyet komisyona / yamtakaların henüz tesçile gelme - YüZden korunma tedbirleri almal dikleri anlaşıldığından tesçil işii gde netlcenin büyük bir fark ler lehine bir tezahür göstü kuvvetle tahmin edilmektedir. eği Zelzele mıntakasında Yapılan tetkikat Kirşehir — zeizel> — mıntakasında tetkikler yapan ve Ankaraya dön. düğünü haber verdiğimiz heyet, raporunu hazırlamağa başlamışlır. Heyet azasından profesör İlâmid Nafiz Pamir dün bu hususta Anka- ra Halkevinde bir konferans ver miştir. Diğer taraftan Kırşehir felâket- zedelerine yapılmaktı Joan para yardımlarından gayri, eşya vermek Komisyonun umumi kâtibi şim- |suretile de muavenet olunması dü-|havanın daha soğuyacağına delâlot| şünülmektedir. MAKİNEYE VERİRKEN yıl büdçesi Ankara 13 (Telefonla) — 938 mali yılı bütçesi tabolunmuştur. dağıtılmıştır. 20 mayıstan itibaren ine başlanaraktır. Meclisin bugünkü içtimaında Ankara 13 (Pelefonla)— Büyük Millet Meclisi bugün öğleden sonra rüznamesinde bulunan maddeler arasında hudül ve sahiller umum müdürlüğünün bütçesi de vardır. yıllık faaliyetini bir toplantı Ankara 13 (Telefonla)— İş kanununun son yıllık tatbikat ve bilân- çosu hakkında görüşmek üzere iş dairesi bölge âmirleri öbür gün için Ankarada bir toplantıya davet olunmuşlardır. rılacak binalar hir zelzele sahasında yeni yapıla kındaki tetkiller çok ilerlemiştir. lerin tesisi hazırlıklarile — bizzat olmaktadır. Nezihe Muhiddin raz-serinlik vermek için yüreğinin en gizli yerlerine bakmağa, oradan © hiç kimsenin göremiyeceği yor - kan vardı. Kızgın külleri benliğine ©t Yapmak istiyor, fakat gözleri bu| Ne zavallı bir öç almak olurdu ya /den ses almağa çalışıyordu. O ses ona büsbütün: - Sen haklısın - di- yemiyordu. Belki apaçık diyecekti. Fakat Peyman bu döğrü sese gene kendi sesini kariştırıyordu. O gizli İyerde, sanki hiç bozulup silinme - — İçli içli düşünüp durma.. Bun- şonuna kadar kapanıp kalmak mı tı? Alsa bile bunun ona ne tesiri o0- | den bir fotograf kalleksiyonu var - ların hepsi geçer haydi yukarı çık idi? Gönüllü eğer bu acıyı tatma - lurdu? Böyle bir iş alsa da Sermed dı; yaprak yaprak gözlerinin önün. | ve hâlâ tutuşturuyordu. Bu yakan da yün örmeğe başla. Ben de Bi .| mış olsaydı, içindeki o narin, ince|bunu öğrense belki kahkahalarla de çevrilip ağır ağır açılıyordu: Pey- man elindeki işi büsbütün dizlerine Peyman köşe sedirinde oturmuş le bir hayatın tatlı tarafı olurdu.|de kahkahalarla gülecek, lâyığını |bırakmış, çevresini görmiyecek ka. kad kendinden geçerek bunlara dal. mıştı: İlk zamanlar, günler ağarın- cıya kadar yatağında çırpına çır - gördüğümleri bir türlü çözemiyor- | unutamıyacaktı, onu bu çamurlu, acıların en unmazına uğramıştı. Hiç pına uyuyamadığı geceleri, ondan du. Duvarları kayadan, penceresi|karanlık mahallenin çukuruna gö - aman vermiyordu. Yanan içine bi- |gelecek en küçük bir sese, kulak Hatayda Haalardki ; Beklediklerimiz hâlâ yapılmadı Herşeye rağmen seçimde Türk unsuru ekseriyet kazanıyor | | Delege Garonun Beyrut seyaha -|terdikleri, sükün, vakar ve soğuk-'>g » kadar çıkmış, bu had temmuzldeni, İtinden/ dönüşünden sonra başlıyan| kanlılıktan hayranlıkla bahsetmek-| , pp7 A f L AL C İseçim işlerinde Reyhaniye mınta - te, birçok / cebir, tazyik ve buna | nümune teşkil etmiştir. Dün ö .a |kasından gayri taraflarda nisbi bir benzer hâdiseler dolayısile gösler-| , kadar fazla hararetini mubafaza dür. Ne ister: in umumt yekünu — (249) y A, göze çarpmakladır. Gerçi, (dikleri şahsi inzibatlarından dolayı | e hava, ikindiye Gayritabiilik — Kikmmaniü |. Mayısın ilk günlerindenberi ber| taçhihe davet © gün biraz daha artan hararetle ha-| Yazan: SUAD İvaların düzelmeğe başladığı, hatti İbirçok Kimselerin fazla sıcaklar yü-| Yeni bir gazete İzünden yazlık kıyafetlerini aldık - bizi memnun eder. ları görülmekte idi, 'kette ne kadar çok Evvelki gün, bol güneşle birliktı fevkalâde artan hararet derecesi çıkii Bif kendilerini o Türk memleket e - hürdür şüphesiz. bir| Hem yazI doğru serinliğe zılmıyan şey «yazı sceden itibaren âde- değildir: olsa olsa bi sı halini almıştır.|ya yalan olan şeydif: e artan soğuk| Dünyanın bugünkt a koydukları|şerajt» i içinde m'u- karttıfmış; — s0-| memlekeller n:ırmn*w cası meydana|cak derecede azdır. Öygrl kaşkollu insanlarladar mevkilerini medtfli İtam ve münevver Havaların bu ani değişmesi ilk -|elinde bulundurm,l_ baharın son günlerini geçiren şeh- TİN matbuatı hürdür. rimizde soğuk algınlıklarına ve nez.|vi memlek*“"g":_n düyet veratökle,; ba kârı umumiye hi lelere sebebiyet vermekte, halk bul emiş bulunmaktan B gurur duyduğumuzu * — y YZ ,ı;cııd* ! | . Bu nevi memle |başlamış, dün ta senbahar ha Bu sabah daha şehir halkına paltolarını tekrar kaklar bir getiren paltolu, dölmüştür. | etinde buli 'e kadar bu met mecbi aktadır. Şimdi imde bi le soğuklara raslanmadığı, bilbassa | ,.ci. her hakka DÜ W,gım itibarile mevsım değişikliği gös| katle saygı pöstereti teren bu havaların gayri tabii - bir nağe: |Yeziyet göstermekte olduğu söylen- mektedir. di li ahlâki olmağa daima PL |çok titiz bir vatandaştir İve unutmadan kaydt Bu hususta Kandillı rasatanesin- den aldığımız malümatla gayri ta -| büliğin esbabı honüz tesbit edile - |mediği, evvelki günkü 28 derecelik |bararete mukabü bugün 11 derece |hararetle soğuk oir hava hüküm Bütün neşriyat mizdeki meslek arkâf zın daima haklı ve ğa çalıştıklarını. düri ver kalmakta ısrar bul etmek lâzımdır. Binaenaleyh yeni S tede çalışan arkadasHiy kında da başka ıün:”.*. |miz olmam; aP gl Bununla beraber, Y ĞKi de, meslejimizin ©9" gel kaidesine dikkat olduğunu ve bul teessür duyduğum! irdüğü, rütubet derecesinin hava-, nın yağmurlu olması münasebetile tam yani yüzde yüz olduğu bildiril- |mektedir | Barometrede bu sabah 7628 olan |tazyik gitgide artmakta, bu tezahür etmektedir, Salâhiyettar bir membadan aldı- #imız malümata göre memleketimi-| ze garptan doğru akan bir yüksek tazyikin bu gayri tabiiliklere sebe-, biyet verdiği, tazyik devam ettiği cihetle bozuk havanın bir müddet| |daha uzıyacağı, fakat, mevsimin hususiyetlerinden olan mütebeddil havanın belki de birdenbire iyi ve açık havaya dönmek kabiliyetinde olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan dün gece yarısın-| 'aneye riayet G, | dan başlıyan şiddetlice bir poyraz :il":;;mr aucdyfk”"' rüzgârı Karadenizde bir fırtma| — Arkadaşlarımız Dü | meydana getirmiş bulunmakta, çok yam etmezlerse, gartt şiddetli olmuyan fırtınanın — mutat / Jaha doğru ciddi bif posta seferlerine tesiri bulunma - olacaklardır. M maktadır. ü 'nan dostluk muahedesiti” Elektrik şirketi — ea nağ Satın alınacak — lar kamarasında milli P0 p leri müzakere olunmuĞş | yanda tayyare inşâsi a Eiyevm Ankarada bulunmakta hemmiyet verilmesi ” olan Elektrik şirketi mümessillerile | rülmüştür. metit Nafıa Vekâleti arasında devam e -| İngiliz halkı hükül den müz4kereler, şayanı dikkat lerine verdiği bu Tazlâ * safhaya girmiştir. Bu meyanda dün- ten endişeye düşmüslü” kü konuşmalarda elektrik şirketi . lere devam edilmek a nin satın alınmaşı işi, mevzuu bah-| Elyevm İngilterede İsolmuştur. Bu bahis etrafında şir-|de çalışan 90 bın am€lt ket murahhasları çok müsaid şekil.|lunmaktadır ve yenidif 'de noktai nazarlarını anlatmışlardır. 'yare daha yapılacaktif- arkadaşlar, «Sol ) sütununun «GünaşıTi” , — gi şıdığını bilmiyorlar Bilmemeleri de kendi gazetelerinde ) bu adı takmalarını remez. Zira bil ıııem*'”_ sizliğe, bilmeleri is€ Pj mesleğinin çok | İ *& Irak ile İran F ( Onu kıskıvrak yakâl uzanan kolları boş &*Ü çef gözlerinden yaşlar bü verdiği zamanları, ondan gördü; en değersiz bakışları, en olağan şa- kaları benimsiyerek ümidlere düş. tüğü dakikaları düşünüyordu. O - |kaynar yaşların bu â/f nun başka kadınlarla yakınlığını | söndürmesi ne mü gördükçe nasıl çıldırdığını nihayet (la geçirdiği en yakıt bir gün, bir yakınlığın, bir tatlı ba- |sinden bile biraz sül ateşine deyanamıyarak onun kolla- |biraz teeslli bul o kışın, bir el dokunuşunun — yakıcı| Ah eğer o, İst n ı arasına düşüp eridiğini va”onu da | şimdi içini yakan KiNİ eritip kendi varlığına karıştırmak | kamçılayıcı sonsuz için nasıl alev kesildiğini şimdi ge-İcak ve bu sevgi ne içinde o sönmiyen ateş parlıya. (en sakin, en duyı raktırlıyordu. Onu, istediği gibi a. İlarak yaşatacaktı... levlendirip eritememiş olmak, onu | — Peyman! karşısında bir mum gibi büküp e- Peyman ıiırıyef'*_ru a ğiltememek, ona ateşinin yarısını |dı. Gözleri kızıl yeşlaf ” —— GN olsun verememek, içindeki ebedi | Göremiyordu. T yangını daha artımlı tutuşurmuş| — Peyman!, Kenditi, Nedir bu halin? YSf Ç radayım.. Beni &i 4 kadar sıkılırsa aımr-,,vf ü Vaziyeti inkâra ut ÜN Meryeme ne söyliyt” || mışti arÂk... Si e narak yastıkla ağAf' dy rıklarını boğmağa * Ka BĞ ÇF e İ SKİ S B acılarla kudurdukça alev saçan bir canavar gibi saldırarak, anu, için- deki yangının ateşlerinde ezip erit- mek, eğilmemiş başını ayaklarının altında parça parça etmek, her zer. resini dişlerile didim didim didik. lemek için doymak bilmez bir aç- lıkla kıvranıyordu. a— d g

Bu sayıdan diğer sayfalar: