20 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

20 Haziran 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

giRtanç - vergisinde “yapılacak İ& yeni tadilât hakkındaki pro- 'Büyük MilletMeclisinin bugün- iÇtimaında müzakere oluna . Sktır. lâyiha, halkımız lehine çok istifade ve tenzilâtı İhtiva tedir. Bu yeni hükümlerden ) bugün yazıyoruz: Yeni lâyiha ile bilümum komis. n kazançlarının çalıştık. N yerlerin gayrisati iradı kari. İne göre ölçülemiyeceği esas ış ve bunların da beyan . usulüne tâbi olmaları fay. * ll görülmüştür. Yalnız, nüfusu 25 binden aşağı yerlerdeki komisyoncuların Pacakları iş hacminin darlığı N kirlarının nisbetten azlığı da Ününe alınarak beyanne usu. Yalnız nüfusu 25 binden fazla l yerlerde çalışan komisyon - lara mahsus bırakılmıştır. Âyrıca fim, alım satım, icar ve İikar işlerinin arzettiği hususi. İN ve ehemmiyet itibarile bu işi Ş Panların gayrisafi irad karine. göre vergiye tübilyetlerinin Mükellefyiet müsavatımı yemin ği anlaşılarak bu gibi bbüs erbabı, beyannameli mü. lltfer arasına alınmışlardır. Bu kanunla yeniden beyannsme Glüne tâbi tutulmuş olanların, tutmak mükellefiyetleri, takvim yılında başlayacaktır. , Diğer taraftan mücellidler, pi. tılar, ziraa tâleti yapanlar ve ihlar kanuna merbut cedvelin k okul ikmal Mmtihanları göthrimizde mevcud bütün ilk. lların son sınıf ikma) imtihan. Önümüzdeki pazartesi günü yacak, bir hafta devam ede. —— ——— - Biçki ve dikiş , Mektebleri || Sün zamanda bazı kimselerin P içtE ve dükiş mektebir açmak || Ç* Yükadarlara müracaat ettik. || . görülmüştür. Bu kabil mües. Biltrin şehrimizde gitgide ço. ları da nazarıdikkati celb. ÇAM münasebetle meveud bütün ve dikiş mektebleri» nin Hİ ve gıkı bir kontrol altında hdurulmaları kararlaştırı! . Z'V V Li ' EDEBİ n şu Tomirlsi hiç sevmez. bilirsin!.. Halbuki burada tzlıktan ona yaklaşmıya mec- Olunca hiç te zannettiğim ka- Boğuk kız olmadığını anladım. İ e Sok hoşuma gidiyor. Vazl. (p VVi idare etti doğrusu.. k da ilâve etti: y) Kaymakam bey, sadece bü AN tuhaflığ'le meşgül oldu. e Va inanabilirler. kalender adamdır. Gül. ı Canım bu kadar telâşlanma. Size hesab somadık. Maksa. le 'eni kazanç Vergisi tadilâtı lmisyoncular, odun ve kömürcü- Ü, piyazcılar, kitabcılar ve saire- Din vergileri ne kadar indirildi ? y? kısım mükellefler yeni tenzilâttan 938 ziranından itibaren, diğer bir kısmı da 939 mali yılı başında istifade edebilecekler $.25 delik grupundan $4 20 lik grupa alınmışlardır. Perakende odun ve kömür sa. tanların da odun ve kömür depo. su işletenlerden fazla vergiye tâ. bi tutulmaları muvafığ görülme. düğnden bunların kazanç vergi - leri de 96 25 nisbetinden 96 20 nis. Şehrimizdeki Otomobil ve Otobüsler için Hazırlanan yeni bir ta- limatname Kânunuev- velde tatbik edilecek Şehrimizde işliyen otomobil ve otobüslere tatbik edilmekte olan «Talimatname» nin bazı eksikle. ri olduğu ve bilhasss otomobil ve otobüslerin muayenesi, seyrüsefer ahkâmı hakkında istenilen hü - kümleri ifade etmediği görülmüş. tür. Belediye Reisliği, bunun üzeri. ne yeni bir talimatname vücude getirmeyi kararlaştırmıştır. Bu yeni talimatname yakında hazırlanacak ve mevcud eski oto. mobil yeni «Şehir Meclisis ne ve. rilerek müzakere olunacaktır. Bu betine indirilmiştir. Sandal, kayık ve mavuna kü « rekçilerinin de, $e 20 nisbetinde Kazanç vergisi vermeleri - kabul olunmuştur Kahve değirmeni imal eden ve satanlar ile kaşıkçılar, kitabcılar ve kitab nâşirlerinin vergileri nisbetleri de, 9630 dan 423 € tenzil olunmuştur. Yalnız şeker ve şekerlemecile. rin kazanç vergileri nisbeti, X30 dan 9635 e çıkarılmıştır. İçkili veya çalgılı gazinoların indirilen vergilerinin içkili ve galgılı bahçelere de teş milolun. ması kararlaştırılmıştır. Bu değişikliklerle vergi nisbet. leri indirilmiş olan mükelleflerin 1938 mali senesi vergileri, bu ka- nunun mer'iyetinden evvel tarhe. | dilmiş olsun veya olmasın bu yeni kanunun hükümlerine göre ve yeniden tarh ve tahakkuk et- tinilecektir. Bu kanuna bağlı cedvelde sınıf dereceleri ve maktu vergilerinin mikdarları değiştirilmiş olan mü. kellefler hakkında ise, işbu ced. vel 939 mali yılından Itibaren tat. bik olunacaktır. Canlı Kurbağa Yağmuru Bursa civarına gökten yavru kurbağalar yağdı Bursadan - bildirildiğine göre, evvelki gün şehrimizde birdenbi. e çıkan müdhiş bora ve ansızın başlayan yağmurlar, Bursada da saatlerce devam etmiştir. İşin ga. ribi, bu şiddetli fırtına esnasında Bursa , Eskişehir yolu üzerindeki Seymen köyü ile Marmaracık kö. yü arasındaki yöllara ve bir kı - sımuraziye, bir «Kurbağa yağmu. ru> yağdığı hayrelle görülmüş « tür, Bu esrarengiz ve nadir yağmu. ru, birçok köylüler - ve yolctlar da hayretle seyretmiş; şahid ol - muşlardır. Yağan kurbağalar, ufak yavru halinde ve canlıdırlar. SONLUM OŞKUN ı ROMAN :158 — NUSRET SAFA C Ber taraftan gözümü ondan ayır. mıyordüm. Ihtiyar bir şeyler söy! başile hayır, manasına gel retler yapıyordu. Biraz sonra ihtiyar arabadan indi. onuda inmeğe teşvik ediyor; elini uzatarak çekmek isteyordu. Aralarında kısa süren çekişme de glbiyet ihtiyarda kaldı. Arabadan inmeğe ikna etmişti. — Ah diyordum, içimden.. Ne elür bir gazinoya gelseler.. Allahdan başka şey isteye imi. şim olacakmış.. Gazinonun iç kapısında gö. züktüler, Etrafa ürkek ürkek ba. —" taraftan lâla karışırken, di. — kıyordu. işler de Kânunuevvele kadar bit. miş olacaktır. Piyasada mevcud otomobil ve o. tobüslerden eskileri de, yeni tali. matname tatbik mevkiine konu. huncıya kadar çalışabileceklerdir. Münhal müezzin Kayyumluklar Var Bunun için bir müsaba- ka imtihan açıldı İstanbul Vakıflar Başmüdürlü. Bü, Beykozda Serbostan! Müsata. fa ağa camii imam ve hatibliği i. çin, bir müsabaka mthanı açmış. tır. Aynıca Kadıköy — ymntakasında münhal bulunan müezen ve kay. yumluklar için de bir imtihan a. çılmıştır. Bu imtihan önümüzdeki ayın 4 üncü pazartesi günü Kadıköy Vakıflar Müdürlüğünde icra olu. nacaktır. —.. Galatasaray yerli Mallar sergisi Hazırlıkları Sergi şimdiye kadar tahsis edilmiyen 3 bah- çe bu sene daha genişliyor Önümüzdeki ay açılacak olan «Galatasaray yerli mâllar sergisi» e iştirak etmek üzere şimdiye kâ- dar 120 ye yakın müessese müra. aat etmiştir. Ayrıca İş, Sümer, Eti Bankaları ve İnhisarlar idaresi de hususi Paviyonlar hazırlamışlardır. İnbisarlar pavlyonu bu sene de bahçede tesis olunacaktır. Bu sene sergi daha geniş ve bü. yük olacaktır. Çünkü şimdiye ka- dar sergiye tahsis edilmemiş olan Galatasaray lisesinir yan ve orta bahçeleri de sergiye tahsis olu . nacaktır. Üzerinde ilk defa kalabalık yere girer. bir insanın sıkılganlığı vardı. Açık renk, esmer yüzüne çok âyi giden bir kostüm giymişti. Aynı renkten kasketini - elinde tutuyordu. 'Tam bu sırada yanımızdaki ma. sadakiler kalkmasınlar mı!., Gözlerile boş masa — arıyan bu becerikli ihtiyar, bir masanın boşaldığını görünce hömen o tara. rafa doğru koşdu. Elile işaret etti. O, fâdeta biribirine kenetlenmiş masaların arasından özür dileye. vek ve kat'iyen ctrafına bakmı « yarak, asık suratile kendine yol açarak ilerledi; hemen bir sandal. yeye oturarak âdeta büzüldü. Bizim kadar gazinodakiler de onunla meşgul olmuşlardı. Bura. da bir yabancı evvelâ, tecessüz Bücumuna uğrar: herkes onunla Fikir ve — —— San'at Resim Yaparken YAZAN ! Elif Naci Evinde bir masa üzerindeki üç damates ile iki patlicanı kompoze etmeğe uğraşmaktan bıkmış, biraz açık hava tenef- füs etmek, iki çınar ağacile, bir harab duvarı, mavi bir gök parçasile süsliyerek bir peyi- zaj yapmak isliyen ressam, ne kadar tenha bir köşe ararsa a- rasın yine üç beş yolcunun, birkaç mahalle çocuğunun ba- şına toplanmasına mâni ola maz. Ressamın boya kutusu bile seyrek görülen bir nesne olduğu için resimle alâkası ol- mıyanların dahi - tecessüsünü üzerine toplar ve resim yapan bir ressam, ip üstünde peren- de atan cambaz kadar garib bir mahlük gibi seyredilir, Bımun içindir ki resim yapar- ken bir meraklı kafilesinin et- rafımızda birdenbire halkala- niverdiğine şaşmamamız lâ - zımgelir. yaradılışında İnsanların mevcud olan merak ve teces- süsün tabii bir tezahürü olan şu alâkayı da yadırgamamak iktiza eder, Zaten her ressa - mın bundan şikâyeti de olma- sa gerektir. Lâkin ressam, en- sesinde nefeslerinin sıcaklığını duyduğu bu seyirci kütlesi- nin yavaş yavaş dile gelmesini ve eseri üzerinde teksif etmek istediği dikkatini dağıtacak kadar salâhiyetlerinin hudu- dunu aşan tenkidlerini «hoş görüre dersem — müsamahada çok ileri gitmiş sayılırım. Zira ardında mütemadiyen kendi e- serini diline dolamış ve ressa- mın gayesinden bambaşka nok talar üzerinde konuşan bu se- yirci kalabalığından rahatsız olmamasına imkân yoktur. Bence bu; san'at terbiyesin- den ziyade munaşeret eksikliği- ne dayanan iptidai bir nezaket meselesidir. Gerçi bu, mektub yazan bir adamın tepesinden yazdıklarını okumak saygısız- lığına pek benzemezse de omu- zunun üstünden terkib hatala- rını düzeltmeğe kalkışması gi- bi garib ve yersiz bir müdaha- Teden pek farldı da sayılmaz. ELİF NACİ İspanya ile Ticaret Anlaşması Müzakerelere evvelki gün başlandı İspanya hükümeti ile aramızda yeni bir ticaret muahedesinin ak. dolunacağım yazmıştık. Mezkür hükümetin bize müracsati üzeri. »e bir proje hazırlanarak İspan. yyaya gönderilmiştir. İspanya hükümeti, bu kere, projemize karşı mukabil bir pro. je yollamıştır. Bunun üzerine mü- zakerelere evvelki gün başlar mıştir. | Mmeşgül olur. Bu kendisini hödef Htihaz eden bakışları görünce (Köşklü çiftlik)in sahibi biraz da. ha gıkıldı. Ve başını denizden ta. rafa çevirdi. Bize o kadar yakındılar ki ne - ler konuştuklarını zahmet çek . Tmeden işitiyorduk. İhtiyar : — Biraz insat yim; diyordu. Tek başına insanı hafakanlar basar. Bak ne güzel burası.. biraz deniz havası al. Bir iki insan yüzü gör. Bütün memle. ket burada... İhtiyar, bunları — söyledikten sonra masaları gözden geçirdi. Babamı — görünce eğildi. Yavaş gesle bir şeyler söyledi. Duyma. dık. Her hslde, kazamızın kayma. kamı; demiştir. fakat ehemmiyet vermiyen bir tavırla bizim masaya baktı. Göz. leri sür'atle hepimizin özerinden teker teker geçti. Gürültü ile Umumun rahafını gürültülerin derhalönüne geçilmelidir Dün çalışma sağtlerinin tahdid edilmesinden bahsetmiştik. Sı - caklar bastıktan sonra herkesin arzusu, öğleden sonra yemek ye. yip, uyku kestirip istirahat et « mektir. Halbuki, vazife buna mâni olmaktadır. Öğleden sonra çalış. mak lâzımdır. Fakat çalışma saatinin tahdi - dinden evvel de, yapılacak işler çoktur. Bunların başında, gürül. | tü ile mücadele gelir. Bir zaman. lar, Belediye, gürültü ile müca « dele işini, kendisine büyük bir iş edinmişti. Fakat #on zamanlarda bu mücadeleye pek ehemmiyet verilmiyor. a Umumun istirahatini bozan ve şe hirde gürültüye sebebiyet veren birkaç sahneyi aşağıya yazıyoruz: GRAMOFON NEŞRİYATI Radyo, mahalle aralarındaki kahvelere bile girmiştir. Radyo gibi medeni bir vasıtanın bukadar teammüm etmesine memnun ol. malıyız. Fakat, bu mahalle arala: rındaki radyoların, radyo prog - ramlarını halka dinlettikleri pek | mnadirdir. Radyoların en büyük va. zifesi, sabahtan aksama kadar plâk çalmaktır. Bilhassa bu vazi. nnn — a Dün de 14 dilenci Yakalandı Tutulanlar birer birer memleketlerine sevk elunuyor Şehrimizin bazı tenha semtle. rinde yine dilencilerin gizli gizli faaliyette bulunduklarını gören Belediye Reisliği tarafından şu. belere verilen emir üzerine her semtt dilencilerin toplanmasına başlanılmıştır. Bu cümleden olmak üzere «v. welki gün 28 ve dün ded4 kişinin dilencilik ettiği görülerek bunlar memleketlerine lade olunmuşlar. dır. Talebe iken dok- torluk yapmıya kalkmış Güreba Hüseyin — mahallesinde Hamam sokağında oturan Baki . nin 2 yaşındaki çocuğu Erdoğan hastalanmış ve kendis'ne verilen bir öksürük ilâcı neticesinde Jaha fenalaşarak kaldırıldığı hastane. de 2 saat sonra ölmüştür. Yapılan tahkikatta bu ilâcın Ü. miversite talebelerinden Mehmed tarafından — verildiği — ve bizzat kendisi tarafından bir eczahanede yaptırıldığı anlaşılmış, Mehmed yakalanmıştır. Benim üzerimde olraz daha fazla durduğunu söylersem, o se- nin hüsnü kuruntun deme!. Bir aralık Tomrisin babası: — Kuzum dedi.. Siz öyle dik . katli dikkatli neriye bakıyorsu - kime bakıp ta gülüşüyorsu - nuz?. Bunu hızlıca söylemişti; ve ne- reye baktığımızı görmek için de sandalyesinden kımıldıyarak onun mazasından tarafa başını çevir - mişti. Bu sözleri duyunca © da çatık kasla bize dağru döndü: Tomrisin babasile yüzyüze gel. mişlerdi. —A... dedi... Ban bu adamı ta. mayacağım yahu... Badam: — Amma yaptın ha. — Hulüsi Bey! diye güldü... Ben bile İlk de. fa görüyorum. Yeni gelmiş bura- ya.. Hulüsi Bey ısrar ediyordu: 3—50N ı-rıınıAr—ı_qVııı'ıı—ı_ı_ı_sa Şehir Meseleleri Biran evvel v yapılacak iş mücadele bozan lüzumsuz teyi, Beyazıd kahveleri pek iyi i. fa etmektedir. Bazı kahvelerde plâk müsaba. kası vardır. Her kahve, başka bir havadan çaldığı plâğı halka din . detmektedir. Yanyana bulunan bu kahvelerden beş altı gramofon se. si birden çıkmaktadır. Dinliyen kimseyi rahatstz etmekten başka bir işe yaramıyor. Bu plâk neşri. yatı sabahtan ukşama kadar de . vam ediyor. Evleri, bu tarzda kah. velerin yanında bulunan kimse . ler, ne kadar köçek havalar varsa erberlemişlerdir. Radyo, ayni zamanda kültür va. sıtasıdır. Halka bilmediği haber. leri, malümatı öğretir, halbuki kahvecilerin eline düşen radyo, halkı rahatsız eden bir vasıta ha. line girmiştir. Kahveler, radyoyu ne zaman ve ne suretle kullanıma. hıdır. Hangi saatlerde, radyo çalı- nır? bunü kahvecilere öğretmek Tâzımdır. Belediye dairesi bunu yapamaz mı?.. SEYYAR SATICILARIN SESLERİ Eköer mahallelerde seyyar sa. tıcılar, yine erken erken sokak - lardan geçmektedir. Yaz uykusu | en tatlı bir uykudur, Bilhassa iş. lerine pek erken bu tatlı uykudan pazar sabahları istifade edebilirler. Halbuki, sey. yar satıcılar, iş adamlarının ye - gâne istirahat günü olan pazar sabahını da zehir ediyorlar. YÜK ARABALARININ GÜRÜLTÜSÜ Gürültü ile mücadele işinin ba. Şında yük arabaları bulunmakta. dır. Yük arabalarının da göçmedi. Bi hiçbir sokak yoktur. Şimdi göç mevsimi olduğu için yük arabala. Tı, mahalle aralarına daha ziyde girmişlerdir. Bu suretle mahalle aralarının süküneti daha ziyade bozulmuştur. Bu arabalarıfı gürültü çıkarma. masına imkân yok mudur? Yahüt gehirde yük taşımak için gürültü çıkarmıyan bit araba tipi bula . maz miyız?. VAPUR DÜDÜRLERİNDEN ŞİKÂYET VAR Boğaziçinde oturanlar da vapur düdüklerinden — şikâyet ediyor. Bilhassa gürültüden kaçarak, sa. kin ve tenha bir köşeye çekilen bir kimsenin bu gürültüden şikâ. yet etmeğe pek hakkı vardır, Bir de bu vapurlarda radyo da olursa gece ve gündüz uyumıya imkân yoktur. Hâsılı, mesai saatini tahdid edip, yaz günlerinde çalışan in . sanların sakin bir hayat geçirme. lerini temin etmeden evvel, gü. Tültü ile mücadele etmek lâzım. dır. Hayır Beyim, burada değil.. İstanbulda gördüm. Durun baka. yam... Nerdeydi... Hay nksi şey. tan hay... Ben en çok nereye gi - derdim... Bulacağım şimdi.-. Ha... Yahu... Ne tuhaf rakı hafızasını kaybeltiriyor insana... Elli sene bunatmıyor da, iki kadeh beynini sulandırıyor insanın!... (Devamı var) .. AÇIK MURABERE: Paşalimanı, Bayan Mefharet ve Bayan Nebahate: — Lütufkâr mektubumuza te . şekkür ederim. Romanın başının ayni zamanda sonu oluşu bir tek- nik denemesidiz. Bazı kısımların |— da yarım kalışı, diğer bir bölüm. le tamamlanacağı içindir. Nitekm gimdiye kadar roman hep ayni şe. kilde devam etmiştir Nu . Sa . Co Okmeydanı içi;ı_ talebe barındırm: Pazar günleri Haftanın muayyen tatil gün- lerinde şüphesiz ki her vatan- daşın gezmesi, yemesi, içmesi, eğlenmesi serbest - olduktan başka temenni edilehilecek ka- dar lüzumlu bir şeydir. Eğle- nen insanların çalışmıya karşı — olan şevk ve gayretlerinin ar« cağında da şüphe yoktar. Pazar günleri eülence yer - — lerinin kalabalık olması âdeta bu cihetten sevinilehilecek ka- iiıı" hayırlı bir netice sayılahi- Gülen, oynıyan, eğlenen va- tandaşlar refahm ve huzurm ifadesi olan bıt nes'e ve şel * retlerinde yerden göğe kad. .. haklı olmaları cibette iktiza eder. Fakat pazar günleri vapur- larda, trenlerde, bilhassa bir gerinti dönüşünde bazı yaban- cı dillerle şarkılar söyliyerek hora tepenlere, etrafındakile- rin huzurunu ihlâl edecek taş- kanlıklarda — bulunanlarını ise hiç te hoş görmek kabil olmu- yor. Zira zevkimiz, başkaları- na işkence olmamak ile — hakkımızdır. Bunu hiç bir za- man hatırdan çıkarmamalıyız. — HALK FİLOZOFU Bir komisyon Kuruldu Burada bir de müze tesis olunaca «Ökmeydamıs nn tarihi kiyme. — ti ile mütenasib bir «Spor sahasır haline getirilmesinin kararl: rıldığım evvelce haber vermisti Bu maksadla bir de komisyon teşkil olunmuştur. Bu komisyon, Dahiliye ve Maarif Vekâletleri â. — zaları ile Evkaf Umum Müdürlü. ğü ve Genel Kurmay Başkarlığı Mmürmessillerinden mürekkebdir. Komisyon âzaları, pek yakında şehrimize de geleceklerdir. Ayrı. ca, meydanda bir de «Okçuluk Mmüzesi> teşkil edilecektir. Talebe j Barındırma: kyar Evleriiğılucak : Şehrimizde “15,, tane evi tesi: edliyor Maarif Vekâleti, muhtelif şe . hirlerimizden İstanbula — gelen gençlerin burada münasib yerler. de barınmalarını ternin maksadile Büzel bir karar vermiştiz. Bu karara göre şehrimizin muh. telf yerlerinde 15 tane <Talebe barındırma evis açılacaktır. Bu evlerin açılmasına Teşrini. evvelde başlanacaktır. Fatihte de bu maksadla yeni bir bina yapıl. — mıştır, İstiyen talebeler, bu vv - lerde muntazam bir hayat altın. da yatıp kalkabilecekler ve ders. lerine devam edebileceklerdir. (Dış politikadan devam) ea Gvam di — Fakat bu derece büyük ve kuvvet- Ni bir devletin yardımile milli e. — mellerine kavuşmıya teşebbüs et. — mek, Macaristan için bir tehlike teşkil oder. Bu sebebledir ki Ma. carlar, Almanyanın Çekeslovak < — yaya karşı takib ettiği şiddet siya. setini memnuniyet ve endişe ile karışık hislerle telâkki ::::ıe. B dir. Memnundurlar; çünkü bu taz- yik birçok Macarları da kurtara . bilir. Endişe içindedirler; çünkü tazyikin bir harbe kadar varma. sını, Macar ovalarının harb sahne. si olmasımı ve «Büyük Almanyas man daha çok büyümesini istemez. Liman cüzdanımı zayettim. Ye. — nisini alacağımdan eskisinin hük. mü yoktur. j

Bu sayıdan diğer sayfalar: