20 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

20 Haziran 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İlskanclık İizüncen p eci Biy Gı'ım yet B c veeta h ** foci bir cinayet olmuştur. aç icabeden—d—il_âderi 1-Cemiyet işinin âsaten eliyoruz: Morel, evinde oturn . şehirde bir Vet olduğunu, derhal karako . —m"’“amı söliyorlardı. Bu sıra . kapı şiddetle A, açılı _;_ Öldür. beni, — Morel öldür, Vnın b Ü Arkadaşları, çalındı. Hemen : Yazan alektirik He ba. daki h 'dlı bir ı:rc]c idi, inde idi. unu kesmişdi, Ken. .:: Öldürmek istemişdi. me evvel karısı öl. & larında Ürben Perel “Cdul kadınla evlendi. Kadı. İk 5 zü kanla İ ıı. bayn: Ocasından 6 yaşında bir M OK kıskanç Lir adamdı Ot bir yere çıkarmıyor, işe Ozaman cvin kapılarını ki . *du. Nihayet bir gün, bu Büyük halk san'atkâri Naşid Özcanın jübilesinden — bir hatıra: Temsilden sonra arkadaşımız Nusret Safa Coşkun Eminönü Halkevi namına Naşide palm veriyor. Komik İsmail Dümbüllü ve lik yüzünden derin bir Bulünan zavallı kadının Ustura (le kesdi, öldürdü. Şevki Şakrak Şehir İçinden.. 'Halk San'atkârları Artık hımayeye hak kazandılar.. Halk san'atkârlarının yapılması nelerdir? halli. 2 - Vergiler üzerinde tadilât. 3 - Esaslı himaye. Nu Sa Co Ankara şehir tiyatrosu rejisörü san'atkâr Raşid Riza İstanbula gel. di. Aşağı yukarı addedebile- sifat ve salâhiyetle halk san'atkârlarını bir araya top- | lamak ve bir birlik teşkil etmek, an bu Üvey evlâdlarının hi. mayesi yolunda çalışım baş. lamış bulunüyor. *Son Telgraf» o defa tulüatcıların ( ları) adile tazafım. iğini, bu ferağatk... . canların mayesinin ilk defa yine tarafı. mızdan sürüldüğünü hatır - hyacaklardır. Ben ilk defa tulüatçılar arasında ğım bir repörtaj silsilesine mü ga: verdiği: etelerle mucmuaların nıştım. ne demek San'atkârın hi anı olu: ka ald ola. toplasanız etmez. Halk edebiyatı, da niçin halk lk san'atkârı olmaz. 'Özlerinize tabii sürme çek- ek isterseniz Beykozda.. kbaba, Karakulak mesire yer- lerinde seyahat ediniz. Kadın avcıları 50 erkeğe karşı 150 adet kadın görürse.. Yazan: BEDİ ĞÜNDÜZ ! tura çıktın mi, çıkmanla gelmen bir oluyor?.. Üste de: Ada etiketi var.. Ne kadar sade giyinmiş olsan mu - hakkak kendine çeki düzen ver. mek lâzım. Ne bağdaşlıyabilirsin.. Tünü nereey *deyim İ Süm: Adai. 3 mi? v Bostancıya mi? Yoksa bi yine ölçüsüz endazesiz dolaşasın.. Bütün İstanbul ve civarım ka. famın içinden bir sinema — şeridi gibi geçeyorum... fakat; daha şmdi zamanı değil, ü. | züm çıkmalı... Çavuş üzümü bağ. 1 salkımlarla bezenmoli. Oh!.. Gel keytim gel!.. Yakacık, doğrusu... Çamlıcaya mı gitsem?, lü karar verimyordum. gitmiyor. Bir a. | üzüm zamanı çekilir Çamlıca, Bulgurlu da höyledir... | Dağlık veya kıvire ralından kebablık yaptır nız, Bir yandan ik etinin iyi ta. Üa yeceksi. tmaş ça. vuş üzümünden bir iki okka göv- deye indireceksiniz. Eğer, bir de sarmısaklı cacık olursa ömürdür vesselâm.. Her şeyi gövdeye istif €ttikten sonra da, serin bir ağaç altına serilmiş bir hasırın üzerine boylu boyuna kestireceksiniz. bir iki saat Yok. ndalya ve ek ve İşte buna gezme de sa, bir gazinoya girip masa üzerinde etketl çmnek hiç de işime ge Hep, yukarı şekildeki gezmeği düşündüğüm için canım uzaklara a aklıma geldi. Akbabaya, Karakulağa mek Velhasıl, Köprüden dokuz va - puruna bindik, üstüm başım ye . ""M VZ. a , K, Sonra; dar geliyor ba. | Sanki. Sürgüne git - setiyorum — kendimi? “ Su, ne deniz altından Var, ne de bir taraftan '“afa geçilecek köprüler. N İ bir nefeslik yer... Şöy- Tü, paçalarını — sıvayıp | Ne de çömelebilirsin bir yerde?.. Hele; şöyle bir ağaç kütüğün altında bi kömürle oturup bir keba ak da' mümkün değil! Şöyle, ka, babacan yer olmalı « ; istediğin gibi en boyuna uzanıp — yatablesin Yakacık güzel rtacak bir | (Devamı 6 ıncı sakifede) | San'cikâr Ertuğrul Sadi Tek ları addetmekte hiç de mübalâğa etmediğimiz hör türlü himaye ve alâkadan uzak yalnız meslek he- yetan ve aşkile çalışan bu tip san. | atkârları aftık pek müptezelleşen ve'tehzil maksadile kullandığımız (tulüatçı) sıfatından kürtarmak lâzımdı. Ben onların mesailerini, sırf tiyatroya karşı sempi ve bu janra aid bl mağa çalışan bir yazıcı olürük kından takib tereddüd etmeden onlara — (halk kârı) ismini belkide salâhi. olmadan verivei müşkül şartlar i klarını ve o nisbette tiyatro — ihtiy karşıladıklarını dan — gördüğüm cihetli ların himayesi bizim kadar hük dir; bir sa: ğini aşan hül lara da elini uzatı hareket yapmış olacaktır, d halkı ha. iyetle görüyo . eğeril san'atkârımız Raşid Ve bugün, iz &. zaman bazı yevmi | İstanbulda yeni Tiyatro hey'eti Kuruldu Yeni hey'et temsillerine yarın akşam başlıyer hrimizde yeni bir tiyatro da. ha teşekkül etmiştir. <Ankara ti. yatrosu san'atkârları» ismini alan bu heyete bazı ta: ş tiyatro san'atkârlarımızla amatörler da. hil bulunmaktadır. Şimdiki halde Büyükada, Yeşilköy vesaire gibi sayfiye yerlerinde temsillerme devam edecek olan grup, ilk tem. silini salı akşamı Mecidiye köyün. de (Balayı) vodvilile verecektir. Gayrimübadiller İşiniz kat'i surefte inun lâyihası bugünlerde | Meclise verilecek Maliye Vekâleti, gayrimübadil. ler işihi kat' yeni bir kanun lâ mak üzerindeki faaliyetini artlırmış ve yeni lây günlerde Büyük Millet Meclisine verilmesini ayni kat'iyetle karar. laştırmıştır. Ekseryetini ihtiyar, dul ve timler teşkil mübadi ler, bu yeni kanun lâyihasının bir an evvel Büyük Millet Meclisin. den mübadiller gibi 1 tatmin edilmiş olacaklardır. Yeni lâyiha, 2 . 3 güne kadar Heyeti Vekilede müzakere edile. cektir. Ondan sonra da Büyük Millet Meclisine takdim olunacak- ası hazırla - 1 eden gay çıkması ile 16 ancı yüz yılda, iç çamaşırları- | adeta bir lüks addolunurdu. De « rebeylerinin bile bir, iki ve nadi. ren daha fazla gömleği bulunur . du. Fransa Kralı (Hanri dö Na « | var) ın esvabcı başısı ile olan mü: nakaşası tarihe geçecek kadar meşhurdur. Esvabcıbaşı, Kralın beşten faz. la mendili olmadığını söylüyor, Kral ise aksini iddia ediyor: — Hayır! diyor, sekiz tane men-. düim olacak. Kaybetmişsin... O devirde İspanya Kralı (İkinci Filip); kızı (İzebel Dotciç) 1 (Dör. düncü Hanri) ye vermek - isti . yordu.Düğün teferrüalına aid ka. bir kisım | nuşma uzayınca kızdı, Felemenk Kralı (Alber) le evlendirdi. Genç ve güzel bir kız olan (İzabel), bü. yük bir memleketin hükümda - rına zevce oldu. Evaletler, İspanya hâkimiye . halk | gan'atkârlarının himayesi yol ilk osaslı adım atılmış bul caktır. Biz neşriyatımızın ve bu sahadaki çı c | meresini görmekte sevi azvu bir tarafa bıra- karak söylerken, nası! — bir yol tutulması lâzım geldiği hakkın - daki düşüncelerimizi de illve et. (Devamı 7 inci sahifemizde) 1870 den 1880 yıtına kadar Üne karşı isyan etmişlerdi. Hü. kümet küvvetleri, aylardanberi maaş almadıkları için harbetmek istemiyorlardı. İzabel, bütün elmaslarını sattı, Tasfiyesine doğru Hazırlanan yeni bir ka-| . ö zanmıştır. ukarıdaki resme bakınız. Tıpkı taşbebeğe benziyor değil mi? irjinya Grey Bebek kadar güzel, Şarl Vilinger de sanatı. nin tamamile ehli bir fotoğrafçılardandır. Bir kaç aydanberi Holivudda bulunmakta ol: süretti te tasfiyeeden | hur fotoğrafcısı güzel yıldızın resmini çekmiş ve büyük takdirler ka. Viyananın ea meş- Güzel Virjinya Grey'i bugüne kadar objektife bu kuvvel ve cazibe | ile alan hiçbir fotoğrafçı yoktu. Yıldızın en son fotoğrafı olan bu resim de kendisini laşbebeğe 2 benzetmekte haklı değil Enteresan bir yaz' | J6ncı asırdan bugüne kadar kadın kıyafeti askerlerinin birikmiş maaşlarını verdi! Ve 1601 de (Ostand) 1 mu. hasara eden askerleri teşci için bizzat harb meydanına gitti. (Ostand) muannidane muka - vemet gösteriyordu. Kraliçe, bu mukavemeti takdir ediyor ve ay- ni zamanda kızıyordu. Şehir zap. tolunmadıkça görnleğini değiştir. memeye ahdetti. Kış geçti. Yaz geldi. Sonra yi ne kış oldu. İkinci yazı üçüncü kış takib etti. Şehir hâlâ mukavemet ediyor, teslim olmuyordu. Kraliçe, ahdini düşünüyor, gömle, değiştir. . miyordu. Şehir üç sene, üç ay ve Üç gün süren bir muhasaradan — sonra zaptolundu. Kraliçe, bu müddet zarfında de. ğiştirmediği gömleği sırtından çı. karşı mağrurane halka gösterdi. Avrupada kadın kıyafeti Gömlek, rengi tayin olunamı. yacak bir hale gelmişti. Donuk sarı, daha doğrusu kahve rengi göbi bir şey olmuştu. O devirlerde, Avrüpada kahve Ve..tarihte moda nasıl ortaya çı- kar, Kraliçeler nasıl giyinirlerdi? — ABEL “Rengi niçin moda oldu? henüz malüm değildi. Gömleğin renğini tayinde tereddüd hasıl ol. du. Nihayet (İzabel rengi) denil. di, işin içiden çıkıldı. Saray mü , sahib ve nedimleri, hükümdara hoş görünmek, — yaranmak için iç çamaşırlarını bu renk kumaş . lardan yapmıya başladılar, .. İspanyadan getirilen Vertugod moda olunca kadınlar endamı c». Gişti. Vertugod, küçük bir ya: tan ibaretti.Kuşakla bele bağ nırdı. Bu suretle bollaşan, geni: eteklikler rüzgârdan haval Kadınların hoşuna gidiyordu Kibar orta hglli, hatta faku ka. dınlar bile Vertogod kullanmıya başladılar. Nihayet, 9 uncu Şari, yalnız kibar kadınlar ta kullanılmasını irade eti O sıralarda Kloş eteklikler mn. dası çıktı. (Katerin dö Medi ), kadınların ata binme tarzl u değiştirdi. Ve ata, sağ ayağı ğer kaşının üzerine atarak binme. ye başladı. Bu suretle, çok güzel bacaklarını gösteriyordu. Fakat, bütün k: ettikleri bu usulün zurları görüldü. Kaloş eteklikler, havalandıkça kalkıyor, ve kalktıkça kadınların çıplak bacıxları görünüyordu. Zamanın vak'anüvisi Hanri: «İşte buna mâni olmak için ka. dınlar bir nevi dizlik kullanmıya başladılar ve bil ismini verdiler. Diyor. Bu modanın çıkmasına sebeb kadınların edeb ve iffetle. rini muhafaza etmek istemeleri . y n or, bunun ndan n taklid ik mah « (Devamı 6 mcı sahilede)

Bu sayıdan diğer sayfalar: