5 Temmuz 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Temmuz 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2—SON TELGRAF—S GÜNÜ Temmuz 1928 onun elemanları Bay Şükrü Kaya'nın temas ettiği mevzu bilhassa İstanbullunun sper ve sağlık bakımından da hasretini çektiği bir tatlı hülyanın mevzuudur. *Yazan : .ETEM İZZET BENİCE — : —— ——— üyük donanma... Türk milleti için idcaldir. Bunun tahassürünü yine bu sütunlarda göçmişteki kısa günler içinde uzun uzun yazdık ve.. düşündüklerimizi söyledik. — Dabiliye Vekili Şükrü Kaya, Serkl Doryanda Türk gazetecilerinin şerefine verdiği ziyafetteki hasbihalinde donanma mevzuuna ve deniz. Ciliğe de temas etti ve: — Donanma kadar donanma elemanı da lâzım. Meselâ İstanbulda Biçin herkes yüzme bilmemeli, deniz sporundan zevklenmemelidir?.. ledi! İstanbul bugünkü halile hakikaten denizlerle sarılmış bir kara gehridir. Bu şehrin helkı için deniz Kırşehirindeki denizsiz vatandaş kadar derin bir tahassür ifadesi içinde kalır. Denizin kenarında oturan yalı çocuğu bile suya inemez, suda ge. zemez ve. suda yüzmez! Çünkü Haliç pistir ve., temiz de olsa tekde. “niz hamamı yoktur. Boğaz içinin bütün imtidadınca plâj. bulunamaz 've yalıların, evlerin mecraları denize bağlanmıştır, Kumkapı kıyıları Büyük donanma veda muhakemeler €en yakın plâja gitmektir. — Güp gelme üç dört sattlik iştir. lir. 2 — Denizi temiz tutmak, — geket eden bir Geçenlerde limanımızdan hare- ket eden demir ve barut yüklü bir motörün Bartın boğazı açık - — larında tutuşarak kızıl alevler a. rasında ve feci bir şekilde yandı. ianı, içindeki kaptan ve mürette- batın zorlukla kurtarıldıklarını “yazmıştık. İzmir muhabirimizden aldığı - O — Nasil olur bu, Lütfi Bey? “Yedi yüz lirası çalınan bir adam ortada durürken, faili de sizce “hafaza ediyordu: — Evet, dedi, ikisi de meydan. da idi. Fakat, parası çalınan adam biraz sonra şikâyetini geri aldı.. (Bir yanlışlık olmuş!» dedi.. Ve gitti. — Belli ki adamcağızı tehdid et- — Bunu tahmin etsek bile, tes. | - Deniz faciası Kifemit dolu olarak limanımıza ha- Komiser soğukkanlılığını mu. — da ta Filoryaya kadar aşağı yukarı öyledir. İstanbulun içinde oturan bir aile için denize gilmenin manası Plâj da şehizden ye rine binilecek tek vasıtasının sür'tine göre gi- Bu da hem vakit işidir, hem para, Vakti ve parası olmıyan vatan. daş için ise elbette ki, deniz ancak tahassür ve hülya ifade edene bir Mevzudur. Bu hayali realize edecek olan unsurların başında üç şey ge- — L — Haliçte, Hisarlardan aşağıya Boğazda, Saray burnunda Sur- ların müntehasında olan kısımda deniz hamamları açtırmak, 3 — Deniz sporları için kullanılacak her vasıta formaliteyi had- diasgariye indirmek, rüsum ve vergiyi kaldırmak, Bunun bir dördüncüsü de halkı bedava derecesinde plâjlara günün muayyen ssatlerinde götürüp getirecek vasıta temin etmek. Bunlar yapılabildiği takdirde muhakkak ki, İstanbullu da su has. Tetini dindirebilecek ve su ile haşir ve neşir olacak, deniz sporları can- lanabilecektir. Yoksa.. Deniz İstanbullunun el sokamıyacağı bir nesne halinde kalıp gittikçe Ikisi de biribirini yadırgamakta deyam edip gi. K decek ve. biz de daima biribirimize sorup duracağız: — İstanbullu niçin denize girmiyor? Ona önce gireceği ve yüzeceği denizi, yeri göstermiye mecburuz, ' koca İstanbulda üç beş klübün futası deniz sporu adına hakikaten — gülünç kaldığı kadar İstonbullunun sağlık ve sporu için de elinin al. — tındaki deizlerden istifade edememesi gerçekten hazin oluyor. Etem İzzet BENİCE molör ansızın tutuşarak yandı!. — Müthiş bir infilâkla parçalanan motörün kap- tanı karanlık sularda kayboldu mız malümata göre, buna benzer yeni bir facia da evvelki gün İz. mirde cereyan etmiştir. Ve bu se. fer, limanımıza gelen kiremit yük. lü bir motöf' mahvolmuştur. Bu feci hâdise şöyle cereyan et. miştir : İstanbul limanına mensub İne. bolulu Çolak Rasimin «Ticareti ç HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Yazan: leskender SERTELLİ şahid var,vesikalar var.. — Ne faydasız vesikalar. Heri. fi kaçırdık ya. — Ben sizin yerinizde olsydım, onun, odasına gitmesine müsüade eder miydim? df bırakalım, Kâmil Efen. dil Şimdi onu nerede yakalıya . biliriz? Kâmil Efend gülümsedi: — Komiser twş zatıalinize bir çay ısmarlasınlar. Bendeniz şim « &f onu yakalayıp getiririm.. — Bu kadar emin misin yaka - Yaz çalışma Saatleri karşısın- Ve münakasalar Evvelce tesbit edilmiş olan bukabil saatlerde mecburi değişiklik yapıldı Yaz mevsimine mahsus olmak üzere şehrimizde ve diğer sıcak yerlerdeki dairelerde sabah saat 8 den başlayarak - bilâfasıla saat 14 kadar yeni mesai şeklinin ka. | bul edilmesi münasebetile Adli - | yede muhakeme sastlerinde ve resmi dalrelerin münakasa za - manlarında da tadiller yapmak zarureti hasıl olmuştur. Ekser muhakemelerde evvelce öğleden sonraya talik edilmiş mu. hakemeler İl den sonraya alın . ma aştır. İnbisarlar Vekâleti ve sair bazı dairelere aid münakasalarda da, umumiyetle evvelki ilânlarda ya. zılı saatler nazarıitibara alınmı - yarak şu şekilde tadilât yapılmış. itar: Evvelce saat 14 de yapılacağı ilân olunan münakasalar, badema saat 10 da, saat 15 dekiler saat 11 de ve sant 16 dakiler de 13 de le. ra olunacaklardır. Karadeniz sahil Gençleri ve Deniz Mektebimiz « Hamidiye » mekteb gemimiz — namzetleri mahallinden alacak Bu seno Deniz mektebine alına. cak taşralı gençler için “bulunan | yehi ve güzel bir usulüu .atbikine | önümüzdeki ay geçilecektir. | Dünkü resmi gazetede Çıkan Yeni kanunlar Meclisin tatilinden evvel kabul edilen — kanunlar, sıfa ile resmi gazetede — neşredilerek meriyet mevkilne konmaktadır. Dün res. m! gazete ile neşredilen kanun - lar şunlardır. Yüksek mühendis ve teknik o- kulları mevzularının mecburi hiz. metlerine dair kanun, pul ve kıy. metli kâğıdların bayiler ve me - murlar vasıtasile sattırılmasına ve bunlara satış aldatı verilmesine dair olan kanun, vakıflar teşkilâtı hakkındaki kanun, Gece mesaisi ücretleri tahsisatının Tinzan me murlarına sureti tevziine dalr ta. talimatname Vekillerce şu suret- le kabul edildi: Şube âmirlerince, İstanbul ve İzmir liman reislerine ve vekille. rine her nöbetçi kaldığı gece için Yüz, nzibatı temin ve kontrola me. mur olanlarla fen memurlarına ve mülhakat liman reislerine ve vekillerine yetmiş beş, müstakil liman memurlarına ve vekillerine elli, liman memurlarına ve ma - kinistlere ve vekillerine kırk, tay. fa ve odacılara otuz kuruş veril. mesi kararlaştırılmıştır. Bundan bir müddet evvel Kan- | tarcılarda Ahmed Nudelin sabun fabrikasında bekçi şevki isminde | 6t yaşlarında bir ihtiyarı kaynar sabun kazanına — atmak süretile Airi diri yakarak, eriten ve bu su- retle zavallı ihtiyarın ölümüne sebeb olan ayni fabrika amelele . rinden Mansurun muhakemesine dün Ağırcezada başlanmıştır. Davacı mevkiinde, ihtiyar bek- çinin oğlu Mustafa bir avuka' ile yer almıştı. Evvelâ yetim çocuk — iddiasım söyledi ve babasının katline, ada. letin vereceği cezadan başka 10 bin lira tazminat da hükmolunmasını istedi. Sonra, fırıl fırıl dönen fakat içi korku ve ve vicdan azabının akis. lerile titreşen gözlerini ara sıra halkın ve heyeti hâkımenin üze. Başvekilimizin a teşekkürü İstanbul 4 (AA) — Kabotajın yıldönümü münasebetile çekilen telgraflara Başvekilimiz tarafın - dan aşağıdaki cevabla mukabele edilmiştir: «Kabotajın yildönümü müna - sebetile izhar olunan derin duy - gulara muhabbetle teşekkür e - derim.» Başvekil Celâl Bayar Yeni çalışma saati Herüz her yerde Tatbik edilemiyorı Gümrüklerde mesal zamanı, gümrük kanunupun maddei mah- susası mücibince tayin edilmiş olduğundan yaz mesai saatinin Hamidiye mekteb gemimiz, A. İlustos ortalarına doğra Karade. | niz limanlarına uğrıyacaktır. Bu | gerinti esnasında Karadeniz sahil | çocuklarından 200 kadar ilk ve | ortamekteb mezunları Kasımpa - ; şadaki Deniz Gedikli Erbaş mek. tebinin muhtelif sınıflarına kabul olunacaklardır. Bu talebelerin muayene ve im.- tihanları Hamidiye mekteb gemi. snlde yapılacaktır. --— —- ——— —— ——— bahriye> adlı mötörü, İzmir lima. nından kiremit yükledikten son. | ta demir almış ve İstanbula ha - reket etmiştir. Motör, rihtımdan henüz uzaklaşıp, Mendirek açık. larına yanaşırken gemideki ma. zotlar ateş almış ve iki müdhiş in. filâk duyulmuştur. İnfilâkı bir a. lev sütunu takib etmiş ve biraz sonra gemi sular arasinda kaybol. muştur. Bu âni deniz faclası İzmir li . manında, telâş ve hayret uyan - dırmış ve kaza mahal'ine yardım. — Yüzde doksan dokuz eminim. | Yüzde bir ihtimal ile bulmamak da mümkündür — Yakın mı gideceğin yer? — Hemen şuracıkta Deli Man. surun oturduğu apartımanı bilir. siniz ya! İşte orada Naci Demirel derhal sigarasını yere atarak hiddetle üzerine bas- | tız — Ferhunda hanımın dairesi. ne gideceksin yoksa,.? — Nasıl da bildiniz?! Ferhun. deyi tanır mısınız zatı üliniz?. — Uzaktan tanırım. Ömer be- yin karısı değil mi? — Evet İzmire giden Ömer be. yin karısı, Ve Gültekinin yeni metresi, Sivil memur bu sözleri söyler. ken ayağa kalkmıştı. Gecikme- | mek için . Naci Demirelin çayını | söyliyerek - çıkıp gidecekti. Naci Demirel elini masaya vu. rarak: gümrüklerde tatbik edilip edil . miyeceğinde tereddüd olunmuş ve keyfiyet Ankaradan sorulmuş. tur. Ticaret odası da bu hususta bu. gün bir karar verecektir. Diğer taraftan - Şirketihayriye ve Akay idareleri de memurların #aat 14 de daireden çıkmaları mü- nasebetile yeni tadilâtlı tarifele. rini bugünden itibaren tatbik et. mektedirler. € ve kurtarıcı deniz - vasıtaları gönderilmiştir. Bütün araştırma lara rağmen kaptan Rasim bulu. namamış, motörle birlikte kay. bolmuştur. Kaptanın oğlu Mus . tafa, makinist Nuri ağır yaralı o. Tarak kurtarılmışlardır. Hamdi a. dında bir gemici de hafif yaralı olarak kurtarılmıştır. Müdhiş infilâkın ve kazanın se. bebi henüz belli değildir. İzmir Adliyesi tahkikata devam etmek. tedr, Motörün mâkinesinin bo . zulduğundan bahsedenler d var. dır. — Ben yanlış keşfetmedim, di. | ye bağırdı, Kültekin geçen ak - şam düğünde Ferhunda hanımla sıkı sıkt konuşuyordu. — Fakat, bunlar doğru amma.. Siz de bir noktada yanılıyorsunuz.. - Kâmil efendi' Çünkü, Ferhundenin ko. cası Ömer bey İzmire gitmemiş- | tir. | — Aman efendim, Ömer bey | İzmire gitmese, Ferhunda hanım | meydanı bu kadar boş bulur mu? - Ben Ömer Beyin İs'anbulda bulunduğunu iddia edebilirim.. — Kabil değil, Ferhunde ha « nım o zaman Gültekinle bu ka. dar serbest konuşamazdı. | «— Size Ömer beyin oturduğu yeri bile gösterebilirim. — Onun oturduğu yeri biliyor- sanız, neden zablaya bu işi bil - dirmiyorsunuz?, — Çünkü Ömer bey suçlu de. rinde yavaşça dolaştıran genç ka- tilin istiçvabına geçildi. Mansur 20 yaşında ve evli oldu. ğunu söyledi. Bilâhare kararnamenin okun . masına geçildi Kararname ve t'ı. bit varakalarile katilin karakol - daki ifadeleri okunduktan sonra Mansur telâşla ayağa kalkarak: — Yalan, dedi, ben kimseyi öl- dürmedim. Şimdiye kadar söyle. diklerim hep yalandır. şaşırmış - 'tım. Üç gün karakolda benı tazyik ettiler. Bakın şimdi doğrusunu anlata- yım: «Cumartesi günü id', Saat 1 de fabrikada paralarımızı aldık. Ben hasta olduğumdan Yemişte dok . | tor Fermanoğluna giderek mua - yene oldüm. Aldığım — reçeteyi Yemişteki cezanede — yaptırdım. Sonra, Kantarcılarda Bakinin kah. |"—zzas vesine giderek arkadağım Erzin. | canlı Hüseyin ile buluştuk; gezme- e başladık. Fabrikanın yolundan geçtiğim sırada fabrika sahibi Ah. mede rasgeldim. Ahmed: — Şevki meydanda yok, polise haber verelim mi, dedi, Ben de karakola giderek, Şevkilinin or- tadan kaybolduğunu söyledim. Po- lisler geldi. Fabrikada yaptıkları araştırma sonunda 12 teneke zey. tinyağının eksik olduğunu gördü. ler, Akşam olmuş, Şevki ni â bu- lunamamıştı. Komisere yaklaşa - rak, bir defa da sabun kazanını arayalım, dedim. Bildiğiniz gibi Şevki; erimiyen kısımlarile bir çuval içerisinde kazanın içinden çıklı, benim hiçbir alükam yok - tur.> Bu inkârdan sonra şahidlerin dinlenmesine geçildi.İlk şahid olan mezkür — fabrika — amelesinden İmam: «— Saat 1 de paydos ettik. Kah. vede idim. Mansur da kahvede bir saat oturdu. Sonra gikti. Tekrar geldiğim — zaman — yoktu. — Bi. raz sonra fabrikadan çağırdılar. Gittim.» dedi. Mansurun vekili burada şahide panmıştır. Bu işe zabıtanın mü. dahalesi manasız almaz mı? — Evet amma, Ömer beyin ka. pandığı yeri tarassut altına aldır- mak lâzim, Bu kadar güzel ve çok sevdiği karısını - birakıp ta Şişlide bir eve ne diye kapanı . yör?. Bunun sebebi de bence ma- lüm: Güya, timarbaneden kaçan ve henüz izi bulunmıyan Man- sur kendisini öldürecekmiş. — Vallahi buna sırtüstü yatar da gülerim bendeniz, Naci Demirel hiddetlendi: — Neden güleceksin? Ömerin elbette Mansurdan bir korkusu var ki, saklanıyor böyle! — Kabil değil, beyim! Ömer, Mansurdan hiç bir zaman kork. maz. Onların içtiği su ayrı git- mezdi. Biribirlerini ço kiyi sever» lerdi. Bu işte başka bir dalavere ğil, Karısına İzmize gidiyo: görünerek, Şişlide bir eve eli olsa gerek. Müsaade ediniz de ben g'dip Gültekini . kaçmadan - | geldim. Şevki meydanda yoktu. gu suali sordu: — Fabrikanın kapanmasından sonra bir amele içeri girmek iste- se bırakırlar mi? Şahid: — Mansurda zaten anahtar var- dı. İstediği zaman içeri girebilirdi. Vekil: — Mansur gibi ufak tefek bir adam, 100 kilo ağırlığında bekçi Şevkiyi üst kata çıkarıp kazana atabilir mi? Tahmin edemem. Davacı vekili de şahide, Man - surun fabrikada ağır yük kaldı- ran bir şöhreti olup olmadığını sordu Şahid: — Öyle derlerdi, dedi. * 6 ıncı şahid olarak sabunhane. ye bitişik Kepenkçi mejresesinde oturan Gülsüm çağırıldı. Gül . ölleir —Medrese bahçesinde gezini yordum. Birden fabrikadan ama- lelerin «Müuzir> diye çağırdıklırı Mansurun sesini işittim. Bana bak, diyordu. Ahmed Bey de kim oluyormuş, çekil ö - nümden yoksa seni tuttuğum gi. bi kazana atıp öldürürüm. Ondan Sonra sesler kesildi, dedi. Bunu mütcakıb fabrika sahibi Ahmed Nural da şunları söyledi: «— Cumirtesi günü saat 12 de fabrikadan çıktım. Bekçi Şevki içeride idi. Saat 17,20 de tekrar Karakola haber verdik. Ertesi gün kazanda bir çuval içinde yarı eri- miş bir halde bulundu.> Bazı şahidlerin celbi için mu - hakeme 25 temmuz sanç 10 a bi. rakılmıştır. rta Mekteb İhtiyacı Muallim — kadrosunun Darlığı yüründen bu fono de tamamile tenin edilmiyacek Bu yıl ortamekteblarde yirmi ilâ yirmi beş bin talebenin baş vuracağı tahmin olunmaktadır. Halbuki bu sene kültüz kad - rosuna gelecek öğretmen adedi geçen yılki boğlukları ve bu yıl açılacak şubeleri doldurmaya bi. le kifayet etmiyecektir. Bu mü- nasebetle bu yıl yalrız görülen yerlerden mevcud mekteblere şu- be açmakla ve mevcudları tak - viye etmekle iktifa edilecek ve kat'i zaruret olmadıkça orta mek. teb açılmıyacaktır. Bazı yerlerde şube açmak im- kânı elde edilmiş olsa bile talebe fazlalığı olan yerlerde çifte ted - risat tatbik edieceğinden şimdiden gözönünde - bulundurulması için, Vekâlet alâkadarlara — tebligatta bulunmuştur. getireyim. Bu mesele hakkında size, sonra, bildiklerimi söylerim, Kâmil efendi merkezden çıkıp gitti. Komiser, Naci Demirele: — Bu memurumun gözü açık- tır, dedi, eğer Mansurut — firarı hâdisesile meşgul olursanız, ken. disinin yardımından istifade ede. bilirsiniz?! * Naci Demirel Taksim — polis merkezinde yarım saat kadar bi. le beklememişti. Komiserin kapsı açıldı. Taharri memuru Kâmil efendi göründü: — Aldanmışım, beyim! Yahut | geç kalmışım.. Gültekini kaçır - ik.. — — Ne dyorsun, bulumadın mi bu hilekârı? — Gelmiş.. — Ferhündeyi alıp gitmiş apartımandan. (Devamı var) TTTT Bekciyi sabun kaza- Pu nında eriten katilin el muhakemesi başladı Mansur, herşeyi inkâr ediyor tazyık karşısında suçluyum, " dedim diyor Harb ve 'terör Yazan; Âhmed Şükrü ES İspanya ve Çin muharel son haftalar içinde birer terl hareketi mahiyetini almıştar. # pouya Çinin büyük şehiri bombardıman ediyor. İsp da Frankonun — cumhuriyet; ile mücadelesi de — şehirlerin bitaraf gemilerin bombardu şeklini almıştır. Gerek Japon mın ve gerek Frankonun leri aynıdır: Karşı tarafın viyatını sarsarak seri netice etmek, Gemiler üzerine yı taarruzun hedefi de İspanya manlarına — uğrıyacak — ger korkutarak fili bir ahluka etmektir. İspanya meselesinin — İngi ile İtalya arasında bir itilâfa min teşkil ettiği ve bu mes tini alması garib görünebilir. cak bunun manasını ) mek için İtalyanın — iki Batırda tülmak lâzımdır: 1— İtalya, önce Frankonun zaffer olmasını istiyor. 2— Fakat birinciden daha az hemmiyetli olmuyan bir arzı da zaferin seri, pek seri dır. Böyle seri bir zafer ilkbal muhakkak gibi — görünü Musolini 16 nisanda Romada zalanan itilâfname ile İngil! nin de zımnen bunu kabul kanaatindedir. Acaba bir Franko zaferi, de seri bir Frankoe zaferi ne receye kadar İngiliz . İtalyan Tâfının şartları arasındadır? zalanan itilâfnamenin — metni bu şartların yer bulmadığı kârdır. Fakat o günkü harb yetine göre, böyle bir zafer hakkak göründüğünden Mı bu neticeyi, 16 misan itilâfının nin halline doğru yürünecek oli yolun - başlangıç naktası — olar kabul edildikten sonra bunun cak bir çıkarı olduğu Bunu çıkmaz içine sokan cum riyetçilerin — mukaven Fakat İtalya bundan Frans mesul addetmektedir. — Filh İngiliz - İtalyan İtilâfından Fransanın cumhuriyetçilere yaf dımda bulunduğu anlaşılmaktâ dır. İlalya, İngiltere . İtalyan il Tâfının imzalanmasile artık kı zek İtalyaya karşı bir harekett İtalya ile İngiltere arasındaki Tâfname — imzalandıktan Fransız - İlalyan müz e başlanacağı sırada İtalyada sedilen asabiyetin sebebi bi Gerçi bundan sonra Londra Kf ma mâni olmak için hiçbir büste bulunmak niyetinde noktasındaki hakkını tanımı? Tuz. Fakat btma mâni olmak İ (Devamı 6ncı sayfı PTT TÜ LA YD SN NİN vT MENAE T SK ŞN F ÇA F A

Bu sayıdan diğer sayfalar: