25 Temmuz 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

25 Temmuz 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4— TELGRAF —25 Temmuz 1938 İngiltere-Hindistan Gandi ile İngilizler arasında yeniden ihtilâf çıktı ! Eski anlaşamamazlık ve ayrılıklar tazeleniyor mu?! Vakit vakit Hindistan ile İngil. tere arasındaki — mesolelere dair sık sık telgraflsr gelir, Hindis « tandaki hâdiselerden sık sık bab sedilir. Bazan artık öyle şay> dikkat bir şey gelmiş olmaz. | zaktan bunu merak eden de kam maz. Fakat Hindistan yine vardır. İşte mesçlâ yeni ge. len Londna gazetelerinden öğre. nilmiş bazı maltmat var ki bun- ları gözden geçirmek lâzımgeliyor. İngiliz İmparatorluğu dahilinde Hindistanın vaziyeti “ne olacağı meselesi düşünülmektedir. Hindis. meselesi tan Valii Umumisi Lord Linlit - gov izin alarak Londraya gelmi: yanında diğer ileri gelen valiler de beraberdir. Hind Velil Umu - dönerler ve bir n yazdığına gö- re böyle bir Valii Umuminin va- zife müddetini bitirmeden izin a. larak İngiltereye dönüp gelmesi pek az tesadüf edilir hallerden . miş. Söylendiğine göre Lord, Lon. draya gelerek hükümeti, Hindis. & âsir tenvir et . mek istemiştir Simdiki Hariciye Nazırı Lord | Halifaks on sene evvel Hindistan. da Lord İrving nuvanı mi Valilik ifesini g Simdiki Valij & iği zaman Başvekil ile bera. | ber Lord Hal'faks da giderek ken. | dcini karşılamıştır. -Hindistanda yeni bir idare usulü kurulmak ü- zere yeni teşkilâli esasi de getirilmiştir. Hindi: resinde geniş müsaadeler veril - mekte ise de başda Gandi olarak bütün kongre arkadaşlarının iti. Taz ettikli noktalar dir. Hin İngilizler vücu. | ın ida. müda! kendilerinden başka kimseye birakmamak — noktasına çok ehemmiyet veriyorlar. Hind Milli köngresi buna itiraz etmek. tedir. Sonra Hindistanın haricde temsil edilmesin, yine İngilizler kimseye bırakmıyacaklarını an - Jatmışlardır. Mill! köngre buna da İtiraz etmektedir. Sonra Hindis. | fanın mali işlerini de İngilizler, kendi ellerinde tutmakta ısrar e. diyorlar. Kongrenin itiraz ettiği diğer esaslı noktar üçüncüsü de budur. Sandey Ekspres gaze “tesinin yazdığınu göre milli kon. grenin itirazları nazarı dikkate x. ' toplandıkları lnmadığı takdirde İHindistanda Uumumil bir grev başgösterecektir. Hindistanın idaresi için yapılmış olan kanur 935 de kabul edilmiş. tir' Fâkat şindiye kadar tamami. le tatbik edilmiş olmaktan uzak- “tır. Hindistanda muhtelif hükü. metler teşkil ederek Şimâalt Ame- rikada olduğu gibi bunlardan bir heyeti umumiye vücude getirmek ciheti düşünülmüştür. Fakat bu © kadar sade bir iş değildir. Biri. birine karışık işler başgösteriyor. Moşhur Gandinin nüfuz ve tesiri | her vakitkinden daha geniştir. O. | nun için Hindistana dair karar | verilirken evvelâ Gandi zakı girişerek anlaşmak lâ. zimgelmektedir. Candi tarafından | kabul edilen bir karar, milyon « larca halk tarafından riayet edi. | lecek sürette kat'iyet kesbedeck. | tir. İngiliz gazetesinin yazdığına göre şimdi İngiltere hükümetinin atacağı adım kongre reisi olan Gandi ile konuşmak - olacaktır. Hindistandaki Valii Umumi, son aylar zarfında Gandi ile iki defa uzun uzadıya görüşmüştür. Hin. distanda muhtelif hükümetlerden mürekkeb bir heyeti umuümiye vücude getirmek 1 etsafında | daha uzun üzadıya görüşülecek. tir. Fakat Gandi ile onun otrafın. dakiler yukarıdaki üç esaslı nok- ta halledilmedikçe böyle bir te. şekkül için tarafdar olmadıklarını bildirmişlerdir. ind. le mü . eleri —<—————. Diye ele alınan ve bağra bası kanında katışık ve piçlik olmasına mez. O çocuk mütlaka boğulur, mutlaka yerdenye. te çalırır! Neyse ki, o günden bugüne ne yeni bir Ihbar, ne yeni bir hâdise, ne yeni bir tahrik yok da Refik biraz müsterih ve sandetinin sinesinde müte. sellidir. fukat, ne de olsa, bedtali beş ay rahat bıraksa d4 altıncı soltaklara Tarı için lüşürüyor. Atadan doğmu sadet Sabah kahvesini bitirdikten ve « Hind kadın milliyetpervyeri Sarojini Naidu, Delhide yerlilerin denilecst kümdar bir defa musallat olduğu insanın alın perçim. lerini yakalayıp da eline doladım mı esirine dünyayı zindan ediyor; Nihayet, bir ay, iki ay, üç ay, dört ay, muhakkak - çileden çıkarıyor; Yeniden iztirap veriyor, yeniden deli ediyoz bir #erab gibidir. Taz nı ve ellerinin içine alacakları zannettil ve ne kadar geride kadıklarını his- &i âökmeğe başlarlar. Refik de bu insınlardan biridir saray, Gandi Başında Gandi bulunan Hind Devamı 7 inci sahifemizde Her zaman bir kadının elleride yüzü kadar nazarı dikkate çarpar. Onun için ellere de çehreler de- recesinde değilse onlara yakı şekilde dikkat ve ihtimam lan* bir küçüğün tahammül edile. müstebit - hü. Edebi devrinde daima bu iztirap çocuk. yaklaştıkları. i zaman yi. der ve göz yaşı Merale 1 iyice ö. kuvvetinden: ve mesindedir. Füp sıktıktan sonra, — O00... Ferhunde geç kaldım .. ded Bunlar üst istı Bir sabah, bir akşam gazetesi. ikşamın sekizine icadar. On iki sax$, evinde gece yarısına kadar yazı yazı: erinden kaltı, doğru yatak odasına, çıktı Giyinecek ve işe gidecek. İş, eskis'nden çok fazla, Ko. lay değil, bir iken iki oldular, iki idiler. üç oldular. baş ister, ekmek ister, yemek ister, Refik bunun için çök çalışıyor, iki gazetede çalışıyor. Sabahın sekizinden Refik ayı Dikkat! Tuşturuyor: Bu da ytmiyor, yor. Hikâye, ma- Onları besliyen heyecanları, cemiyetin fevkine selen ruharı, asil feragaleridir. Sanatkârarır. saçla. rındakı bembeyazlık bu hudutsuz heyecanın ateşin. dendir, yüzlerindeki vaktinden 2vvelki buruşukluk bu Asil feragatin derin Diyor. sonra, Başka türlü Pr?_ğ_da Bir döviz kaçakcısı tevkif edildi Bir hafla evvel Prağ tayyare meydanında sansasyonel bir tev. kif hâdisesi oln Maruf biz uştur. eye gilmek Üze. binerken — gümrük tarafından ı î memurları istü aranmış ve tevkif olunmuş. tu. ikatörün üzerinde bulu. t luk çek müsadere edilmiştir. Tahkikat fabrikatörün ©on Milyon —mukabilinde — sattığı ’ | tmalârhanesinin bedeli olarak &e. nebi memlekette tediye edilmek üzere bir çek aldığım ve döviz ka. rarnamelerine mugayir olarak dö. viz kaçakçılığila itham edildiği anlaşılmıştır. Fahrikayı satın alan ve çeki verenler hakkında da ta. | kikat ve takibat yapılmaktadır. (Çekos'nvakyadan Bul- garistana pamuk idha- | dâtı menedildi Bulgar hükümeti çıkardığı bir | nizamname ile muvakkaten pa. muk ipliği ve yamuklu kumaşla. rın Bulgarişt. alini menet - tiği gibi Bulgar milli bankası da pamuk ipliğinin memlekete tiha. N için iktiza eden paranın veril. Mmesine müsaade etmediğinden Çe- koslovakya endüstrisi büyük za. rarlar görmektedir. Bulgaristan, Çekoslovakyanın pamuk - ipliği dördüncü —ve pamuklu ku. n ikinci derecede bir bü. yük ihracat mevküni teşkil et. | mekteidi. 1937 senesinde Çekoslo. vakyadan Bulgaristana ihracat 43 yon levayı bulumuştu. âcii lar ik İ Bayanlar!Ellerinize etmiyorsanız dikkat güzelliğiniz size hiç bir şey kazandıramaz! mek icab eder. Eğer evinizde ellerin güzelliği. l ni bozacak işler görüyorsanız, on. ların temizliğini ye zarifliğini mu. hafaza etmek kolaydır. Hergün birkaç dakika tırnaklarınızı par. latmanız ve verniklemeniz kâfi. dür. Hâftada bir iki defa da esaslı bör temizlik yapmalı, ellerinizi baştan aşağı yağlı, besleyici krem sürerek hafif bir masaj yapmalı. dır. Cildinizin içtiği kısımdan ba. kiyye kalan kremi evvelâ par | maklarınızla almalı, sonra eleri. nizi gayet iyi bir sabuna yıkama. lısınız. Eğer zarafete fazla bikkat ediyorsanız tırnaklarınıza rastgele bör şekil vermekten sakınınız. No. 55 sal, roman, makale... Eski dünyanın her yerinde, her böyledir. Sanatkârlar güç doyarlar. istihzasındaki işmizazların üste birikip yerleş. yanaklarda ü: Refik traş oldu. Refik giyindi. an karşısında kendi yüzüne bakıyoc, dudaklarını bu. ilâve ediyor: de bu iş yürümez. Duvardaki Yazan Bedi GÜNDÜZ Eski devirde, ramazan yaklaştı Ti sırlına eski bir cübbe geçirir, başına yeşil bir sarık sarar, köy. lere cerre çıkardı. Yeni devir cübbeyi, sarığı kal. | dırdı. Hayrullah da - işsiz kalı Bu sefer, cübbesiz, soriksız do - laşmıya başladı. Yine exkisi gibi köy köy geziyor, kapı kapı dile. miyordu. Bir gün, akşam karanlığında bir köye girdi. İlk evin kapısı ö. nünde durdu ve seslendi: ri! bir kâdın kapıyı | — Safa geldin, dedi; bir şeye mi ihtiyacın var?.. — Hayvanlara bakmak, tarlada yardım etmek çin bir adama lü - zumunuz varsa.. diye soracaktım. — Adama ihtiyacımız yok. E - karnın aç ise sana yiyecek vereyim. — Eksik olmayın.. teşekkür, e. derim.. Kapının önüne oturdu. Değne. ğini, değneğin ucunda bağlı tor. basını,yere koydu. Yaşlı kadının getirdiği sıcak tarhana çorbasını büyük bir iştahla yemeğe başla . di: — Çoktandır. böyle tatlı bir çorba içtiğim yoktu. Annem ve. fat ettiği gündenberi hasret kal. mıştım, Tamam otuz sene olüyor.. Ah! Eğer o sağ olmuş olsaydı, bu hallere düşmiyecektim. Babam, yalnız yapamadı, evlendi, Bu da başka bir hikâye. Üvey annemle | geçinemedim. Aile ocağını terk. ettim. Üvey anncm, babamın ne. & Uzun parmaklarda küt tırnak. lar fena duracağı — gibi, kısa ve tombul parmaklarda da sivri tır. | maklar gayet fena bir- şekil alır. Mubalâğadan ihtiraz ederek par. maklarınızın boyuna güre onlara hafif bir badem şekli vermek mu. vafık olur. Tırnaklarınızı iyice törpüledik. ten sonra onları sabunlu ilık bir suya batırmalıdır. Bundan mak. sat tırnaklarınızın dib taraflarını çevirmiş olan ince derilerin yü. muşamasıdır. On dakika sonra e. lirizi sudan çıkarıp o derileri ma. deni veya kemik bir itme aletile geriye Hebilirsiniz. Derler kal. (Devamı 7 inci de) Yazan: Etem İzzet BENİCE Ve zihninden geçiyor: — Meral ve Ferhunde... Bunların ikisini de birbi. Terinden mesud görmek isterim.. Kravatını bir daha düzeltip iyice yerleştindikten sonra, etrafına bir daha bakındı, cebierin! yakladı: Bir şeyim eksik mi?.. Hayır.. Bi ğunun yanaklarından öpecek ve: — Allahasmarladık... Diyecek. Kapıya doğru yürürken, iskarpinleri. nin ucu takıldı. Yere baktı: Meralin küçük başlığı Hemen yere iğildi, yün başlığı kapınca ağzına götür. dü, öptü. — Oh yavrucuğum... Sanki, bilmeden çocuğunun — başını Sanki, bilmeden onun canını acıtmış! Sanki, çocuğu. 2y eksik değil. Hepsi tamam. Odadan çıka. cak. Paltosunu giyecek, karısının gözlerinden, çocu. Si var, nesi yok yedi, bitirdi. Za. ( vallı adamı meteliğe muhtac bi. raktı. Nihayet hastahanede öldü Benim de sonut bu. Yaşlı kadın, alçak bir lekemle. yamış, dinliyordu: — Zavullı! dedi. Herkesin der, di başka. Gerçi bizim bir damı . miz, tarlala, 2 var, Fakat faki. riz. Çok fakiriz.. Hayrullah, tahta kaşığı ağzın. dan çekti. Dikkatle yaşlı kadına bakmıya başladı. Hakikaten yor. gün bir çehresi, bembeyaz saçları vardı. Fakat çok iyi kalbli olduğu ilk nazarda anlaşılıyordu. Kadın anlatıyordu : — Ben, dulum. Oğlumla bera. ber yaşıyorum. Babası gibi güç. lü ve kuvvetli, onun gibi hayır sever bir delikanlıdır. Henüz yir. misine bastı. Ben ise ihtiyarladım. Evimde bir «gelin» görmek isti. yorum. Ben yaştaki kadınlar için en tatlı meşgüliyet, torunlarının beşiğini sallamaktır. Fakat, sev. diği kızı kendisine vermek İste. miyorlar, Hakları da var. Gördü. ğün şu küçücük evle iki öküzün. den başka bir şeyi olmıyan ada - ma kim kız verir? Kız da şeviyor delikde. $ c. amma ne yapsın.. ikisi de talik * siz. Kaderleri kötü. Kadın kalktı, bir maşrapa #0 © ğuk ayran doldurdu, Hayrulli verdi Sonra elindeki yün Çofü örmeğe başladı. - Sizin ve oğlunuzun sıhli” ne, saadetine içiyorum. Allab yüktür. Merak etm — Teşekkür ederim.. eğef yatacak yerin yok ise ahırdâ ©t minder, bir de örtü var. Yal sigara içeyim deme. Belki Yi çıkarırsın. İhtiyar kadının abır dediği ";L eski bir harabe idi, Üzeri otlar örtülerek ahır yapılmı: N duvarları eski bir hisarın düVt” larına beriziyordu. Hayrullah kaba mindere uııf";' gözlerini kapadı, derin bir uyXt daldı. Az gonra uyandı, Bir tü vardı. Duvardan kireçler dÜ lüyor gibi idi, Kendi kendine! küzler duvarlara sürtüyorlar, Ö, şıyorlar...» Diye söylendi, V€ var uyudu. EŞLEEKal DEH gz. ini (€ Sabahleyin erkenden g.".zı-rın'k, dı, baş ucuna birakdığı büyük duralarını giymek istedi, KutÜZ raların içinde ot minderin Xt (Devamı 7 inci ııll'l_l/ 2 Son Telgraf'ın neşre haz! landığı İki buyülg__[gm' ! — Kalbe giren hırsız ! 2— Sultan Hamid zindan- ları ve sürgünleri ! Meralin. — Bu değil.. keyil Kendi keni çiğnemiş.. 'nu öpüyor; sanki, çocuğunun hava rüzgâr ve daha katılaşmamış penbecik yanaklarını avuçli” içinde abur cubur ediyor! Gözleri bir yer aradii bir yer. Başlığı götürüp o iyi, kıskanç, klm#“wy kunamıyacağı yere koyacak. Gördü; Aynalı üzerinde anahtar var, Açık. Ananın dolabı. oraya koymalı. Belki, onun her şeyi de orat kendi anne kocağını tümleri. Üst üste bohçalar. İhtimal bunlardan — Olabilir mi?. — Niçin olmasın?. — Fakat, hangisi?. Bir bohça çekti, Ferhundenin iç çamaşırlaft Çocuğunun başlığını mutlaka tam yerini oraya yörleştirmek istiyor. Bunun zevki vaf. Ruhun sinir süngerinden geçip bütün bayıltması. Bu keyifteki tatlılığı ancak genç bilir. Anlatılamaz. Baba olmak lâzım. — Bir bohça daha çekilemez mi?. — Hepsi çekilir. Meral için can bile veriyor. Bir bohça daha çekti. — Bu da değil. — Öyle ise bir tane daha... Bir tane daha çekti, — Fakat bunlar ne?.. ise?, Dolabı açtı Annl"'&;; H soruyor, kendi kendine '"| ?

Bu sayıdan diğer sayfalar: