15 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

15 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'."'ıı! n Mühtelif semtle - Olan «çocuk kamp- | (Emesinin 2 inci ea Hafta içinde, — Adanada Yüründen — Mermerli tüyler ürpertici bir 4 ve Hüseyin iamin- Höimiçttın karısı Zelihayı on * N Biçaklamak süretile © ik çukuruna attı- | Mişiyyi Gün öğleden evvel A - Mahkemesinde, ka. *N duruşmasına devam & ' —*’—yı $i şekilde ve bir| içinde anlat « | y Slemi ben öldürdüm. h “':u birkadındı. Vak'a KU yuke * Yakın eve — geldim. W kye, Odayi çıkarkenm bod- in Hir adam sokağa GSt Bu adamı tamı - .:.: işminde bir kepek- her zaman müma - öegi Cüğüna işitirdim. “Ser bu kaçan adamı ne- tadın. istedim, o daha çabuk kendini sokağa attı. Üü yakalasaydım oracık-| w fim. Ben doğrusunu M Kanün'ne isterse yaptın 4 kara â b ı öldürdün, bıçağı Ma, 4 tane ». ”epoları 4, emlandı zit n tik vesait te bu- ' A Serübe olunacak H tenberi inşaatı de - A antrepoları " ..:—ü—uma. bözi tez. tadır, *Polar yakında — açıla. Yüklme ve ve boşalt. ç Ve salr möderri bü- , tecrübe olu- | U hlalç hanıl sevin - Vat paşaların hat. “bll islâhatı mülki- anda sarfettik. Büh “üde getirdikleri teş ._H:'hm İngiltereden Ç açi Soğu zarhli ge. 'N Avni paşa va- g,:"ı YoN yakın var et. fkzya l0 ordular idare- ıu_'ğ İsraf, Ve cehalet Tüyelüdan, birer ürpermeden anlattı!. Ümüzdeki gıl şehrimizde 25) Müfettişleri tamp açılacak Uhasabelerin yardımile bu müteaddid vilâyetlere de taşmil olunacak dımda bulünması muvafık gö - Tülmüştür. Gelecek sene şehrimiz. f Vekâleti müfet. fet. | Ge 26 çocuk kampı açılacaktır. teftiş cunduğunu | ÇADDA Götöcek seneden itibaren " müteaddid vilâyet merkezlerimiz. daha .:::'M, î:: ı de de 'bu kamplardan açılacaktır. , ülması ve Kızılay | — Bu kamplar, hutusi mühasebe Korkunç - katilin itirafları Karısını bıçakla doğrayıp çukura- gömen adam celsesinde cinayetini — Karıma bu kimdir diye sora. cak oldum. O zaman bana çılaştı. Sen koca değilsin. Sn alçağın bi. tisin dedi. Ben de ne yapacağımı şaşırdım. Yerde çocukların karpuz kestik - keci boçak vardı. Hemen onu kap- tım ve karıma sapladım. Karım bülüşik çukuruma düştü. — Karını balâşık çukurü ya . gında mı vurdun? — Evet çükür yanında duruyor.. dü. Baytets ben karımın fena yol- a olduğunu çok kerreler rasila - dım. Karım, doktor Ekrem Balta. cının yanında çalışıyordu. Bir de- fasında doktorun yanına gidiyo - rum diye çıktı ve bir müddet son- ra dâ, ben Ulucamiye - giderken kömür pazarında karımı Uarip ve (Gâribin yanında tanırmadığımı bir adamla gördüm Geçen celsede, karı kocanım hu. kuk mahkemesinde başanma da - vası açtıklarına dair büceynin id- | diası üzerine hukuk mahkemesin- | den bu busus sorulmuş ve bugün | menfi cevab gekliği anlaşılmıştır. | Zelihanın ahlâkı etrafında ma- Tâmpatını almak için doktor Ekrem || Baltacı ile Garibin getirilmelerine | mahkemece karar verilmiş ve du. Tuşma çarşamba gününe bırakıl < mıştır. |Ilk Tedrisat Münhal maarif müdür- lüklerine tayin edilecekler Masrif müdürlükleri talimat. zamesinde — esashı değişiklikler yapılmıştır Yeni talimatnameye göre; bazı. | ları; münhal maerif müdürlük- | lerine tayin olunacaklardır. Vazifelerinde tamamile ve hak. kile muvaffak olan maarif müfet. tişleri hakkında; derhal bu kay- din yerine getirilerek; münhal Maarif müdürlüklerine tayinleri için; maarif Vekâleti; tetkiklere başlamıtır. Taşdelen suları Otematik Dolduruluyor Her istiyer Taşdelen- de su alamıyacak 'Taşdelen suları otomatik dol. duruluyor Evkaf umum müdür. lüğünün koyduğu mütedivil ser- maye ile tesisatı batşan başa a6- zileştirilmiş olan tag delen suyu menbanda şişelere otomatik ma. kinelerle su doldurumasına baş- lanmıştır. Gelecek hafta içinde bu süretle doldürülmüş - suların piyasaya çılırılmasma boşlana. cağı haber alınmıştır. Baderba bu menbadan hüsusi tarafından gölişi güzel su doldu. rulmasına müssade edilmiyecek | 've piyasada ancak Evkaf sular mildürküğünün dennf vesitle ah dığı sular satılabilecektir . Yeni Radyo İstasyonumuz İçin Şehrimizdeki artist!erle mukaveleier yapılmıya başlandı Etimesutta yakında — faaliyete geçecek olan yeni radyo istasyo. " Göçme V Nakliyatı geri Kaldı başlanamıyor Göçmer nakkyatına yarmdan debaren başlanması kararlıştırı!. müştar Lâkân bu hususta bazı neksan. darın ikmat olunamadığı görülme- Bi üzrine nakliyats ancak 20 Ağııs. tosta başlanabileceği anlaşılmak. tadır. Bu söne gelecek göçmenlerin sayısı 2- bini geçmektedir. Shhı / Sanın sıkılır senin bu pehli- “ardan amma, görürüm hiç bir , Küurtulamazsın ıskalıktan süslü heykelden başka neye ya. Yatsı ezanı olmuştu. Kâğıtha- »e köyünün zurna sadalarına bile hâkim olacak yüksek ve gür se- | sile ümmetl Mühammedi tamte | çağırıyordu. Padişah, her nasılsa, ezan sesile ayıldı. Saatlerdenberi bir an bile gözünü kırpmadan üzerinde bu- Tundurduğu güreşi terk edip et. rafına bakarak yanında bulunan numuz için; şehrimizdeki bazı ar. tistlerle uyuşulmüş ve mukave- leler yapılmasına başlanmıştır. Bu artistlere hârcirah da veri. lecek ve Bügünlerde Ankaraya hareket edeceklerdir. saere ee Aarkadaşını yaraladı Küçükayasofyada oturan sey - yar fotoğrafçı Fevzi şakalaşırken arkadaşı şoför Kenanı — makasla kolundan yaralamıştır. Boğulurken kurtarıldı 'Tahtakalede bir- fırında çalı- Şah Satılmış isminde bir fırm a. melesi Yenikapida denize girmiş boğulmak üzere iken kurtarılarak | Cerrahpaşa hastanesine kaldırl. Tülştır. ÂN paşaya: — KLalam; vakit iyice geçmiş . Ezamı Muhammedi okunuür. Fakat ne dersin bugünkü güreşe? Hele; Atmacanın galibiyetine diyecek yok. dağrusu!... Ama; lâyık değil- mi di bu Atmacaya Osmanlı ni şanı lalam?... paşa; bıram bıram terliyor. Asabiyetinden çatlıyacak —hale gelmiş bir halde (di. Nezaketini bin müşkülâtla mubafaza ederek Efendstne; — İrade efendimiz nini Diyerek kukla gibi, olduğu yer- de kalkıp oturuyordu. Ezan durmuştu. Padişah; Ma- karnacının Kara Bekire taktığı bir kazkanadını Âli paşaya gös. tererok: — Bak Talom; işte ba öyun mü- himdir. Makarnacı bir parça zor. larsa Kara Bekir — yenilebilir... Amma; sen de hiç güreşten an. Tamazsın be lalam?... Bu öyüna î hazretleri. | | | kuluçka clan ve hislerini kıskanç Fikir've — Aİİİ San'at ve lakırdı Yazan: ELİF NACİ Sözün gümüş, sükütun altın ol duğunu söyliyenler hiç de ya. mılmiş değillerdir. Gerçi burada gümüş olan ne geveze bir papı. ğenm konuşmasıdır, ne de altın süküt. Nasraddin Hocanın hindi. sinin sükütudur. Güzel kanuşan. lar vardır ki insan onları dinler. ken bir eseri san'at karşısında I. | miş gibi zevk ve heyecan duyar. etrafında daima sevgi ve saygı toplıyan bu güzel konuşan insan. ları hemen hepimiz ararız. Mec. Jislerimizde — bulunmalarından hoşlanırız. Bir kabiliyet olduğun. da asla şüphemiz almıyan güzel ve çok koruşmanın san'at dün. yasında bize pek çak şeyler kıy. bettirdiğinin de bilmem farkında miyiz?, Bize anlatmak istediği - güze! bislerini, intıbalarını kalem veya boya durürken meelislerde, lâkır. dı arasında heba eden geveze san. atkâra dalma acımışımdır. Dikkat ederseniz görürsünüz xi | #z konuşan san'atkârlardan — çok eser, çok kanuşan san'atkârlar . dan da az eser almışızdır. Yine dikkat etmişseniz hak ve. rirsiniz ki güzel konuşanlar fena, fena konuşarlar da — güzel yazı, güzel eser vermişlerdir. Kendini hiç durmadan anlatmak ihtiye - cında olan olan san'atkür, bu Zzusunu tatmin etmek için çene. sini seferber ettiği zaman yalmız | vaktini deği, heyecanlarını da israf etmiş oluyor demektir. İşte, altin olan sükütun manası budür. Bence heyecanlarının - üzetine abanarak, yeni doğacak eserine | bir itina ile muhafaza ederek ö. tede beride harsamıyan san'atı zın onları eserinde teksif edebi mlesi Jâzımdır. Zira dilin san'at | eseri üzerinde pek çok şeyler ya. | ladığına ve gevezeliğin — san'ata suikasd ettiğine inananlardarım. Ve kaniim ki kendisi çok kanuşan san'atkârın eseri #7 konuşur. Dünkü yazımızda oder ve kö - | mür derdinden bahsetmiştik. He- nüz kış gelmeden, bu bahisler et- rafında, görüşmek biraz mevsım.. siz addediledilir. Çünkü berkesin plâjlarda, deniz kenarlarında Çam. hoa tepelerinde gezdiği bir mev- simde, odun ve kömür lâkırdısı €tmek insana biraz acayib gelir. Fakat durendiş birçok kimseler daha yaz aylarında bile, odun ve kömür tedarikile — meşguldürler. hesablarını iyi bilen birçok sile - ler şimdiden odun ve kömürleri. ni tedarik etmişlerdir. Çünkü kı. şın odun ve kömür fiatı daha zi - yade artacak diye... Pakat bu yaz bunu düşünmeğe de imkân kal- mamıştır. dün de yazdığımız gibi henüz ağustos ayında olduğumuz halde, bir çeki adun, 360 kuruş - tur, Eğer, Belediye — tarafından esaslı tedbirler ittihaz edilmediği takdirde, odun fiatlarının daha zi. yade yükseleceğine şüphe yok - tur. ODUN YERİNE KÖMÜR Odun fiatlarının neden pahalı - laştığını dün izah etmiştik. Paha. hlığın sebehleri arasında şu me - sele de vardır. Halk odün yerine kömür kullanmak'adır. Bu doğ - Yudur. Kö) akan sobâların, ve kömür sarfiyatının arttığına | şüphe yoktur. Bu itibarla, odun yakanların mikları da yavaş y Vaş azalacaktır. 'Tbii bu miktar azaldıkça, odun fiatları da daha ziyade pahalılaşacaktır. Bir gün glecek İi, odun yakan ” sobaların miktarı parmakla — göslerilecek kadar azalacaktır. Odun Yasağı Kanunu Tatbik şekli hakkında bir nizamname hazırlanıyor Sene başında tathikine geçile. cek olan mahrukat kanunun tat- bik şeklini gösterir bir nizamname projesi hazırlanmağa - başlanmış- tır. Proje önümüzdeki günlerde tetkik oltunmak üzere Devlet Şu. Tasınt verilecektir. KALBE GİREN HIRSIZ ikaz kanadı derler, Bekir, oyün - dan kollarını sıyirtip çıkamazsa yenik düşer.. Derken: 'Tam bu sırada, Bekir oyundan sıyrıldıktar sonra Makarnseman paçalarını eline geçirmişti. Sultan Aziz, telâşle lâfhı kese « zek yerinden fırladı. Çünkü çok sevdiği Makarnacısı tehlikede idi. Kara Bekir;. Makarnacıyı çift paça toplamış, bir top toparlağı gibi sürüyordu. Davullar, zurnalar acı acı sada. Tarile pehlivanlara hız veriyor - Jardı. Makarnacı, paçalanını kurtar - mak için vakit bulamadı. Yüztüs- tü dönüp kurtulmak çarasini de | bulamadı. Nihayet; Makarnacı sırtıstü dü-| şüp yenildi. Öyle bir mağlüb ol. du ki; itiraz kabül etmezdi. Sültan Aziz; pehlivanının bu mağlübiyeti karşısında sinirlendi. Küpürdü. Söylenmeğ» başladı: — Tuu!... Kalıbına senin!, Ye. Mahrukât politiksmızın ana hat. ti, odün yerine Kömür kultanmak. fır. Zonguldak gibi. er. zengin bir. | kömür havzasına malik olan bir | memleketin, kışın kömür kullane mayıp, ormanlarını sobalarda yak. Boş Arsalara Muhtelif ağaçlar dikilecek Vali ve belediye reisi Muhid. din Üstündağın geçenlerde top. lanan kaymakamlara verdiği bel- di direktifler meyanında «Ağaç dükmer seferberliğine büyük bir | ehemmüyet verilmesi. de bulun- | makta di. Bu direktif üzerine bütün ka. aalardaki sahipsiz veya devlete «id boş arsaların tesbitine başlan. mıştır. Buralara muhtelif ağaçlar di. kilecek; ayrıca mahalle araların- | Odun ve kömür derdi Bir çeki odun; A gustos ayında 360 kuruşu bulursa kışın kaça çıkacak? |Halkı kömür yakmağa alıştırmak için ona ev« velâ ucuz kömür sebası temin etmeli 8—8SON TELGRA 15i ğğ"' Y3 " Şehir meseleleri Mması gükünç bir hareketti. Bu gü. ı Jünç harekete meydan vermemek için, odun yerine, kömür yakma usulünü tesbite başlıyoruz , KÖMÜR SARFİYATINI NASIL | ARTTIRABİLİRİZ! Ormanlarımızı baltadan kurtar- mak, ve zengin kömür havzamız- dan istifade etmek için, odun ye. rine kömür yakmalıyız. Buna hiç bir vatandaşın «hayıra diyeceğine ihtimal veremiyoruz. Çünkü, odun yerine kömür — kullanmak fikri, | memleket iktısadiyatına uygun en | mantıki bir fikirdir. Fakat bu fikri tahakkuk ettir . mek için, hiçbir tedbir ittihaz edil. | miş değildir. Halk odun yerine | kömür yapmak istiyr ve bunu arzu ! ediyor. Bu arzuları tahakkuk et - | tirmekiçin, her şeyden evvel, kü. mür sobası lâmmdır. Hal. kan elindek; sobaların ekserini c- dun yakan sobalardır. Bu soba - ları sökağa — fırlatıp alıp, yerine kömür yakan soba almak da bir meseledir: Kömür yakan sobalar pahahdır, Yapılacak iş, halka kömür yakan ucuz sobaları, ehven fatla ver . mektir. Eğer taksit usullerile, hal. ka kömür yakan ucuz sobalar tev- zi edilecek olursa kömür sarfıyatı daha ziyade artacaktır. Smal müesseselsi balkın bu Mhtiyacını duyarak, kümür soba - Yarı yapmabdır. Eğer hüsusi mü, esseseler bu ihtiyatı temin ede. miyorsa devlet ldaresindeki de - mir fabırikaları bu İş: temin etme- ldir, Halka, kömür yakan soba . Tar, kömür yakan ocaklar lâzım . dır. Maamafih kömür yakan va - srtalar pahahdır. Herkes bu pa - halı vasıtaları alamadığı için, e . Tinde mevcad olan odun sobaları. m kallanmağa meebur kalıyar. H.A Boğaziçinde Yapılacak Yeni tesisat Belediye ve Şirketi hayriyenin kararı Boğaziçinin ihyası için; Şirke. tihayriyerân; gelecek seneden . baren: Boğaziçinin yeni ve muh- telif yerlerinde plâj açması be- lediye tarafından şirkete tavsiye olunmuştur. Aymca Boğaz köylerinde de deniz hamamları tesis olunması için tetkikler yapılmaktadır. Ezcümle Tarabya ve Büyükde. redeki deniz hamamları gibi di. daki açıklıklara da çınar ve'akas. ya dikilecektir. dirdiğim ekmek haram olsun sa- na;.. Bre kalpazan herif! Diye bağırıyordu. Davullar, zur- nalar durmuştu. Şimdi; mabeyin. ciler, haremağaları tarafından peh. Uvanlara; borozculara, koççula - ra kırmızı atlas kese içinde altın. lar hediye ediliyordu. Paralarımı alan gruplar; — Padişahım çok yaşa; Diyerek, sahadan — ayrılıyorlar ve saatlerdenberi içi dışı binbir macera taşıyan bu cemiyet her türlü ahvalden bihaber olarak da.. Vul zurna çalarak yurdlarına dö- müyorlardı. Fenebi sefirleri de, Padişahtan müsaade taleb ederek arabalarına atlarına binerek birer birer çe - kilmişlerdi. Artık, — ortalıkta kimsecikler kalmâmıştı. Âli Paşa, efsndisinin müsaadelerine intizarda bu'unur. Bir tavırla vessiz sadasız ayakta duruyordu. Padişah, paşaya ba- karak: ğer yerlerde de hamamlar yapıl- ması da görüşülmektedir. — Lalam; hoş bir gün geçti. ı.ı.f kin, bu Makarnacının muğ'übiye: tine canım sıkıldı. Gelecek hefta Bekiri, şamdancıbaşı Kara İpo ile tutuşturmalı değil mi? diyordu. Âli Paşa; içinde Jâhavle çekip duruyordu. Ne diyebllirdi. Nibhayet; Sultan Aziz, paşaya a. Cımış bir eda takınarak şu san sör- lerini de söyledi: — Bilirim; canın sıkılır senin bu pehlivanlıklardan anma; gö. rürüm hiçbir gün kurtulmazsın sıskalıktan, öksürükten!... Şöyle; bir canlı ol bakalım... Haydi git istirahatine bak.. İstersen, diğer rical ile ka! ak. şam gemeğini ye burada, li Paşa; bu irade üzerine Pa- dişahın yanından kovalanan bir adam gibi hemen sıvışıp kaçmıştı. Aşağıya indiği zaman seryaveri elinde bir alay mühürlü zarflar olduğu halde bekez gördü; Âls Paşa; fevkalâde nazık bir Z Orijinal havadis «Tafih tekerrürden ibareta der. ler ya: Yarın her biri birer tariht, vesika mahiyetinde addedilmeğei mâahküm olan gazeteler, bu esasj üzerinde yürüyerek havadislerini bâdiselerin — ilcasile hemen — her gün ayni mevzudaki tekrarlarile neşretmektedirler. İspanya harbi, Rüs - Japan - gerginliği, Çin - Japon müharebesi, çocuk bahçe. leri, hattâ kıskançlık yüzünden hlşanlısını veya karısın: öldüren lerin birbirerinin tıpkısı' olan ci nayetleri, talebe — serkeşliki #pör mağlübiyetleri, diş macunu, nezle ve başağrısı haplarının ( | darı, radyoda Gkuyucuların veya Ömer Riza Doğrul'un arabea söy levi velkasıl hep havadislerile, H&nlarile, günlük vukuatile gaze. teler ayni şeyleri sakız çiğnef gi bi tekrarlamakta ve tarihin te . kerrürden ibaret olduğunu her gün bir defa daha isbat etmekte dirler. Yalnız bugünlerde bu yekna « sak havayı değiştiren yeni. yep. yyeni bir hâdise olmuştur: ğ Hapisane binasının tarihi kıy « meti üstündeki münakaşa. — Bu, dünyanın hiçbir. tarafında misli görülmemiş eğlenceli bir değişik. Mk halinde bu İsürüp gitmekte o. dan yeknasaklığı ihlâ) ederek gas — zetelere yeni biy çeşni geliren o. rijinal bir hâdisedir. <Yıkılsın, yıkımasın » Mimarlar, -mimari kıymeti'yok. tür- diyorlar. Tarihciler, «tarihf kaymeti var. dır.» diyörlar Hikâyeyi misiniz? İ « Biri şişman; öteki zayıf, İKi ka. dın bir tramvayda seyahat edi . | yarlarmış. Şişman (şu camı açın patlıyacağım) demiş. Zayıf kadın (camı açarsanız ölürüm) diy6 sız. Yarımağa başlamıs. «Açılacak, âçı. Yarmıyacak: münakaşası — uzamış, | nihayet biletçi kondoktöre müra. Caata mecbür kalmış. Kondoktör iki tarafı da dinle. dikten sonra biletçiye sevvelâ şu Cam açarsın, zayıf bayan ölü sonra da kaparsın şişma: patlar. Siz de seyabatinize rahat Tahat devam edzsiniz> demis, Şimdi evvelâ tarihçileri mem. 'nun etmek için şu binayı yıkma. yız. Sonra mimarları memnun et. mek için vururuz temeline kaz. Talya, olür biter. ğ Ve bu iş ne kadar acele olursa © kadar kârlı çıkarız. Zâra- bu münakaşa da — yılar >hikâyesine dönerse çeşnisin. kaybederek her Bgün tekrarlana tekrarlana, — her gün tekerrürüne alıştığımız öteki Küvadisler arasıra girecek, öriji. Halitesini, yeniliğini ve tadını Kâaybedecek diye korkuyarum,; HALK FİLOZOR Taksim Sporlular A S pulluya giciyer Şehrimizin kuvvetli takımların. dan Taksimspor kulübü iki maç yapmak üzere Alpultuya çağırıl. Taaştır. Taksimspor takımı Alpul. 'vda yapacağı maçtar için çok kuv. Ji bir kadro He hazırlanmaktadır. adam olduğu cihetle; seryaveri - nin böyle saatlerce beklemesi &. nirini teskin için Kirufkârane cüm Telerle: — Paşa ne yapalım, nerdi şa- haneden bir fırsat bulup ayrılmak mümkün olamadı. Vah, vah epey- ce beklediniz, Diyerek salonun bir köşesine 0. turdu. Avizelerin neşrettiği do « nük mum ziyasının yardımile zarf- ları açıp okumağa başladı, —— İşlerin fevkalâde — mühim ve müstacel olduğunu gördü. Ser - dara cevab vermek lüzimdi. Mithat Paşa da: Bulgar isyarını bastırdığını, Tırnovada bir fev « kalâde ceza mahkemesi tesbilile yakalanan ve yakalanacak clan « ların idamımı istiyordu. Mahkeme on iki kişiden mü - — yekkeb olacaktı. Altısı Bulgar â- — ganından mürekkep * Tevkalâde bir mahkeme idi, (Devamı var) | “Arff

Bu sayıdan diğer sayfalar: