29 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

29 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( —SON TELGERAF —29 Ağustos 1938 Filistinişine va- kıt halledilecek İngiltereninFilistiniikiyeayı- rmak istemesi yeni karışık- lıklara sebeb olacak mı?... Arablar; Yahudi yurdunun Filistinde kurulmasını bir türlü kabul etmiyorlar Şu son iki buçuk sene zarfında | Filistin vukuatı aldı, yürüdü. Her gün geçmiyor ki gelen telgraflar. | dan Fil'stinde kanlı hâdiselerin birbirini takib ettiği anlaşılmasın. İngilterenin genç müstemlekât nazırı Malkolm Makdonald. her. şeyi gözlle görmek istiyerek ge- çenlerde Filistine gitti, gördü ve geri döndü. dan sonra İngil. terenin Filistin meselesinde ala. çağı hattı hareket ne olacak?. Yeni gelen Avrupa gazetelerin de Filistin işlerine datir görülen anı dikkat yazılardan bir hu. l.ıı çıkarmak zamanı geldi: İn. gilizler Filistine yeniden kuvvet göndermişlerdi. Son zamanlarda bastırılmak istenen hız hareket. leri ise daha 936 nisanında baş. görtermiş olan kanlı vukuatı ha. tırlatacak kadar şiddetli olmuş - tur. Birçok İngiliz asker ve su. bayı öldürüldü. Filistinin şimal taraflarında ise emniyet ve sü - kün çoktan kalmamıştır. Filistin — vaziyeti bilhassa — şu son iki senedenberi karıştıkça ka. rışmış, harieden edilen yardım - larla çetelerin teşkilâtı ve bu teş. Bir taraftan yapılan diğer taraftı örgüler kilâtın her tarafta faaliyeti kuv. vetlenmiş ve artmıştır. Bir za . manlar, bilhassa geçen sene Ku. düs müftisi Eminülhüseyni'nin faliyetinden ne kadar bahsedildi. ği malümdür. Müftinin sonraları kaçtığı öğrenildi Arab koml birçok reis - leri tutularak uzaklara sürüldük. ten sönra Müfti de kaçmağa na. silsa muvaffak olarak Suriye hu. dudunu aştı ve Cebeli Lübnana gitti Hâlâ oradadır. Gerçi Müf . yerilecek şeklin ne olacağı keyli. yeti mühim bir sual halinde dur. maktadır. Geçenlerde İngiliz Müs temlekât Nzırı Malkolm Makdo. naldın Filistine gelip gitmesi ü. zerine ortaya birçok rivayetler, tahminler çıkmıştır. Geçen sene Filistinde tetkikat yapan İngiliz heyetinin reisi Lord Peel hüküme. | te verdiği raporunda bu memle . ketin idaresi için üçe sahilin Yahudilere, dağlık tar fın Arablara verilerek Kudüs ve havalisinin de doğrudan doğruya İngiliz idaresinde kalmasını ileri | | sürmüş ve bu rapor kabul edil . mişti. Halbuki geçen senedenberi | çıkan rivayetler bu raporun tek. Nf ettiği üçe ayırmak usulünü ar. tık İngilterenin tatbik etmeyi dü. şünmediği merkezinde idi. Hal - buki hal ve keyfiy le görün. müyor. Gerçi bu seno heyet daha yollana! yaptırılmakta ise de (lk tak.ım proojesinden esas itibarile vazge. | çilmediğini İngiliz matbuatı her vesile ile tekrar etmektedir. Buğün muhakkak olan — birşey varsa o oda Filistin meselesinin | tetkikat bütün ehemmiyeti ile mevcud o. luşu, daha halledilmekten uzak bulunuşudur. Öyle bir mesele ki hem Arablığı, hem Yahudiliği a. lâkadar ettiği gibi İngiliz impara. torluğunun umumi siyasetini de merkez olarak gözönüne getiril - | mektedir. Onun için ne olursa ol. | sun İngiltere için Filistine lâkayd kalmak, bu memleketi bırakmak hatıra gelecek şeyler sırasına gir. | mekten çok uzaktır. Arablar memleketlerinin üğ parçaya ayrılmasına kat'iyyen ra. zı olmıyacaklarını şimdiye kadar her vesile ile tekrar etmişlerdir. Taksim projesini müdafas eden. lerin iddiasında İngiltere Filist Garip İtikadlar Evlenmek istiyen bir Çinli karısını satın al- mak mecburıyetındedır Haciz altına Alınan kadın Çinliler; eski âdetleri, an'anele- ri kaldırmıya ve asrileşmiye ça lışıyorlar. ; Kadınlar, eskisine nisbetle bi- | | raz gerbest olmakla beraber yine | kocasının esiridir. Ve bu esaret ömrü olduğu kadar sürer. | Çinde evlenebilmek için mut- |daka zengin olmak lüzımdır. Zira dünyada kadırı en pahalı mem- leket Çindir. | Çinde kadınların kiymeti, bu- | şiddetle alâkadar etmektedir. İngilterenin imparatorluk siyaseti | * noktasından Filistin, Hindistan yolu üzerinde hava, deniz ve kara itibarile mühim ve hayat! — Tam zamanı değil mi?. günkü paraya göre bin, bin beş yüz İngiliz lirası arasındadır. Bir İngiliz lirasının, bizim paramızla Tagiltere müstemlekâ! nazırı ve hemşiresi Filiğlinden dönerlerken sahilinde bir Yahudi dövlet tesis ederek bunu kendisine müttefik diye ilân edince Arablara karşı kendi lehine bir müvazene temin edebilecektir. Yine taksim proje. sivi müdafaa eden İngiliz matbu. atının dediğine göre bugünkü | müşkülât ne olursa olsun İngiltere büküâmeti şu son bir senedenberi kabul etmiş olduğu taksim prı sinden vazgeçmiyecektir. Çetelere karşı yapılan takib ha. tekâtının başarılarak — Filistinde tamamile sükün tesis edildikten sonra taksim projesinin tatbika - tına geçileceği söylenmektedir. Geçen sene bu proje oruaya çık tığı zaman 940 senesinde bunun tatbik edilmiş olacağı söyleniyor du. Şimdi bu cihet yerinde tet- kik ediliyor. Çetelerin harekât sahnsı olarak bilhassa şimal tarafından bahse - dilmektedir. Buralara yollanan motörlü kıt'alar ve tayyareler şimdiye kadar az bir kuvvet teş. kil etmiyor. Fakat buna rağmen çetelerin faaliyeti de gözönünde. dir, Buna sebeb olarak şu göste. riliyor: Çeteler dağlık yerlerde kolay Kadın rehin bırakılır mı? Kadınların rehin - bırakılarak para alınmasına ne dersiniz? in bazı yerlerinde kadını Inız rehin olarak — bırakılmaz, borca mukabil haciz altına da a- kmr, borç ödenmediği takdirde haraç, mezad satılır. Bir murabahacının, çiftlik sa- hibi bir Çinliden alacağı — vardı. Çiftçinin - koyunlarını, - çiftliğini haciz altına aldırdı. Çiftçi, bor - cunu vermiye yanaşmıyordu. Mu- | zabahacının sabrı tükendi, borçlu müracaat etti: | takib edilememektedir. Dağlar - daki mağaralara saklanan çeteleri bulmak için otomobillerle orala- ra kadar çıkılamadığı da aşikâ r. dır. Süvarı kuvvetleri mevcud ol madığı için takibat İngilizlerin beklediği neticeyi şimdiye kadar vermemiştir. Yukarıda babsedi. len telörgü tedbiri de bunun üze. rine alınmıştır. Fakat bu telörgü. lerin tahrib edildiği yerler de ol. muştur. Filistin meselesinin İngiliz im. paratorluk yolları itibarile olan ehemmiyeti yukarıda söylenmiş. ti. Filistinin Üçe ayrılarak bir Arab, bir Yahudi devleti tesis e. dilmesi ve Kudüs gibi merkezin de doğrudan doğruya İngiliz ida. resinde bırakılması tasavvurları geçen sene bu mevsimde İngiltere ile İlalyanın arası pek gergin İ- ken İtalyan matbuatı tarafından pek manalı tefsirlere yol açmış, İtalyanın Bunu hoş görmiyeceği yazılmıştı. Şimdi ise İngiltere ile İtalya a. rasında daha tatbikat sahasına çıkmamakla beraber bir anlaşma vardır. Filistin bu anlaşmanın sa. (Devamı T inci sahifemizde) Sütçü beygirleri ağır ağır sırtı tırmanırken alaca karanlıkta o - radan geçen yolcular, bir yabani kestane ağacının kütüğüne yas - lanmış - düşünceli bir - delikanlı gördüler. Akşamki yağmurdan üstü başı sırsıklam olmuş, dizleri ne kadar pantalon çamur. içinde kalmış, gözlerinin altı morarmış, saçlar darmadağın, serin -. sabah | rüzgârından üşümüş gibi hafif ür- | | permeler geçiriyor. Tepenin arka- sından delikanlınım elbisesini ku- rutmak için güneş ne kadar üce- Je ederze etsin sabahın bu İlk esen rüzgârında gecenin rütubeti var- Delikanlının şu perişan haline bakarak geceyi kırlarda geçirmiş olduğunu anlamak güç olmiyor. Sizl müteessir ötmemek için de- likanlının ağaca dayanışını böyle- ©e burada ne kadar kaldığını söy- lemiyeceği yine bilmeyiniz ki kaç gündür bu yollarda gece- nin rütubetini emerek dolaştı Bu, aşkı sonunda kendini öldü- ren Sşıkların maceraları — yazılı bir gençtir. Ona asrın maymun iş- bütün arkadaşları seferber oldu. O bir şubat aynın yine böyle bir haciz altına aldırdım. ve emin bir yerde hıfzı için kendisini alıp gö- türmiye geldim... dedi. Çiftçi, iki sene evvel gayet gü- zel bir kadınla evlenmişti. Karısı- nı da çıldırasıya seviyordu. Fakat,| sesini çıkarmadı. Çünkü kanuna yağmurlu akşamında yıkanmış ta- binta penceresini açan bir genç dolaştı buralarda. Genç kız daha fazla ıslanmasın diye içeri aldığı saksıları tekrar açık havaya ve güneşe çıkarıtken ailine dolanmış bir şarkının şu na- karatını tekrarlamış bulundu: — Akas - yalaar açaarken.. karşı itiraz hakkı yoktu. Böyle bir hareket kellesinin uçurulasına se- beb olurdu. O dakikada borcunu ödiyecek parası da yoktu. Düşün- dü, nihayet: — Peki, dedi. Al, götür... Fa - imdiye kadar sabrettim, bek | kat, rica ederim, kendisine hür - ci sahifemizde) Delikanlı kıza seslenmişti. — Çınarın, büyük çınarın altın- da bekliyeceğim, ne zaman gele- ceksin?. Kız tekrar öteki saksıyı pence- renin önüne yerleştirirken yine ayni nakaratı tekrarladı. Delikan- lıyı belki görmedi bile. Belki de romanlardan öğrenmiş romantik | tihalı akidesini talim etmek için | kızın dilinden işittiği yeni bir şar- | kıya manalar vererek — günlerce | iyor. Müddeiumum! geçen gün: Akasyalar açarken Yazan: FİLE — Akas - yalar açanıkSTİ, E.. Bu da tesadüf oııml".' Gayet haklı olarak delikii ç, larca büyük TP karşısındaki yabani kestfi cının asırdide gövdesint, yayarak bekledi. kasyalar açtı, söldü, küldü. Tekrar yağmurlaf ve genç kız gelmedi. ü İ Delikanlı kendini Beyelli her akşam sarkoşlarla Ö şalan barlarma ati ıuıi! aı varyete numarasındaki larla düşüp kalktı. VA vel ihtiyarlamış anâsi B yoğunu veriyordu. zülme Acln:m ve tabiattali ’ meğe başlayalıdanberi bar Tına epey para yi Bir akşam yeni g' arada sarışın bir Al! ı cağında bir demet nxı&u neye çıktı. Çiçeklerini şarkısını okudu. Kabart zaman garsonla bu Yi masasına davet etti. O gece viski ile çok Ve sahahleyin sütçü | arta tırmanırken Mıdl’: çen yolcular akşaamki İi | dan sırsıklam olmuş, ü!“w irur içinde perişan bir yı bir yabani kevtane ağk yanmış ağlarken gö ani a0f bi y * Sabah, evine geldiği | den güne çökmüş olan lü buldu. Öğle, taze bir kıbf'“ hıçkıran delikanlının eline | Duııııııııll'“: YAKıND n güzel edebi T0 Son Telçrâ eat tinin Suriyede kalmıyarak İtal. — Ben bu kadarını hiç beklemiyordum.. XB eç gir nf vReRMl yaya, orudan Trablusgarba gide. — Yeni bir karara ihtiyaç var mı?. kacak.. ğ ürcnta gico TalŞayacılö v Değişecek bir şey yak. Ayni şey değil mi?. Demredi mi?, nüb orada kalscağı sözleri 0 za. — Az da olsaydı, çok da olsaydı yine böyle yapa- * Kati manlar ortaya çıkmış is2 de bun. | Caktım. İhtiyar, kendi kendisine söylenip BĞ?T lavın aslı / çıkmadı. — Müfti yine | de düşünüyordu: xa tü Lübhnandadır. — Pekâlâ iyi yaptam değil mi?. DAi Ç ada v renmek kabil olmaz.. Eğ bunlar Buriye » Pilstin hudidiğnin çe |. — ee e ga Edebi Roman Yazan! İ tabil Siylenecei; nişin ve nmal SN telere karşı son derece mühafa. za edilmesi için Fransızlar kuv. vet gi Lübnan ve Si riye jandarması takviye edilmiş. | Etem İzzet BENİCE Bu, bir ayda hem eridi, hem timarhanelik ol- latılacak.. Hem, bu ne kepaze şeydir? Hw,. de oyuncak oldum!. Onu bilme.. Bunu dur.. Bu nasıl olur-. Bu kararın kendisidir. Tatbiki sonraki muhakeme safhasıdır.. No. 80 İkinci bir hareket daha: — Bumnlar da yemekler.. getir, o kadar. İhtiyarın paketleri kucağına sıkıştırışı, giderek kendi kendine — Enayi be - İnsan h - Yomek — Azizim, seti bunları al, yine getirdiğin yere yö- tür.. yorlar du. İhtiyar gardiyan bu.. Nereden ayırd etsin ki, Re? fik bir Karakaş Hayri değildir. Refik bir gece kuşu Ömer değildir. Refik bir Yedibelâ Hüseyin değildir. Refik, sanatkârdır, hassastır, fikir adamıdır, şuur a- damıdır. Sanatkâr Refik: Çıldırabilir. Hassas Refi! İztıraplarından tıkanıp ölebilir. ir adamı Ri nin duruşundan fele getirip yok olabil Sen ben m somunumu , bunlar bana ait değil.. — Size ait olduğu muhakkak efendim.. — Öyle olduğunu ben bilmiyorum, ne bileyim, * - İlk heyecan: Beş on dakikadır. İMS#P” — Ne olacak?.. İhtiyarın düşünüş tarzi ratın tezahürü: — Canım efendi. zümünü ye de bağımı sı « Haleti ruhiyesi.. Fıt- e hududunun çetelere karşı için İngilterenin al . ya silâhlı kuvvet. buldun mu Dayak buldun mu dakikalar heyocanı yarı yarıya inı kikadan sonraki saatler heyocanın Bilip de ne yapacaksın?. Ü. na.. derler. e — Zaten, akıllının biri olsaydı seni buraya tıkar- — ursuzluk o1 rarhanelil ilir. Eğer, Re: z Thamooe Piraesakağecı e e : Yinyir” yi TRE ĞÜ ur. 'Ben dalihe Dzümtüüü. iç Gd n biri olsaydı sen araya Ukar ıır' ]mv ık' ıııı_lıın arhı .-;LIIA edebilir. Egu._m (k i a aA olmuştar. Dü | Yeğiğim bağı bilirim KSa çıldırmadı, ölme e getirmedi, timarhanelik ol- , ee a z | a SÜR AĞN ş ü ise, fakat, mutlaka ulacak görünüyorsa bunu çalışmaya başlamıştır: gel at fti hei B aei TÜ Be e Ne de buralata kimseyi koydı », beynin küdretind Gördün mü yanlış olduğu m'”':—,.aı" SA aağllı Tönean ö j vazencı sinde, kalbin kuvvetinde, hakla l iye i yk:;_v nereden geldiğini bilmediği şeyleri kabul etmi- - Divane gibi zaten. Bir dediği ötekini tutmu- — midin birlik olup dayanışında ar: .mupr Fakat, îl":':r::ı;îıîıîllı’;":;?nıg:!" İ payıliP vğ yor. ğ İ ; p ” - ) bunlar da daha ne kadar dayanacak?, İhtiyar şimdi- teki adam da açlıktan mutlaka düşüP Filige n; altnadursun, — diğer m..(ım — Pekâlâ... — Buruda da bütün bütün deli oldu! Herifler on — den.. Refikte hı:cdıe :ıîı ":nlıışl:ım uzabi istinin idaresi meselesi buraya — AL. Bunlar paketler. beş, yirmi sene yatıyorlar da. Bana mısin?, Demi- — — Deli gibi... — Yanık ıdmuuğıın.. çe Fi aĞün ee Mi < ea BE ü Dü SiiR.,. isisdeei aBDi? Si 22 d ! Pi eZ ei a zEll ee ee ASA di TRR A <i e e A İ D A l ee B ada

Bu sayıdan diğer sayfalar: