9 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

9 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

g ç l VA NN ll : “gehir nakil vasataları, leri takarrür etmiştir. - Maksud'un' Muhakemesi Dün de şahidler dinlendi 'On böş gün kadar evvel Tarla - başında karısile münasebette bu - lundüğunu haber alması üzerine sebzeci Saldi tabanca ile vurup öldüren Arnavud Maksudun A - Barcezada muhakemesine dün de devam edilmiş ve şahidler din . lenmiştir. Bundan sonra müddeiumumi . likten gelen bir tezkere okundu. Maksudun Ervehe ile nikâh kâ- ğadlarınin - tercümelerinin tasdik edilmek üzere noterliğe gönderil- Giği bildiriliyordu. Suçlu Maksudun vekili, Mak - sudun bir gün karısile beraber Arnavudluk konsolosluğuna gidip orada sulh teklifinde bulunmuş olduğu ve bu keyfiyetin tahriren konsolosluktan sorulmasını istedi, Heyeti hâkime bu talebi kabul Dederek keyfiyetin sorulması, bu nikâh kâğıdlarının tercümeleri - delumum"lğc tekrar müzekkere [mtıhanları Dün bıçladı — Üniversiteye bağlı muhtelif fa- — külte talebelerinin yabancı diller — imtihanları başlamıştır. ; Evvelce yazılı imtihanlarda ka- — Buraya gelen bir yolcunun neş'elenmemesi kabil mi? Diye söyleniyordu. tşıe bir göndül geçiyor. — İki sevdalı başbaşa verimi; “Ayten, göndüldeki sevgi öpüştüklerini gördü. 'atabbi! Ben neden böyle se. niyorum? Diyerek başım ellerinin arası. a aldı. balkonda, göndül giidn- ceye kadar, gözden kaybolunczya Otadar kaldı h nin süratle gönderilmesi için ııııîırl.I —SON TELG e EYLÜL i Belediye seçimi arifesinde Yeni meciise iki fazla âzaseçilecek Listeler 14 Eylülde kaldırılıyor Yeni belediye seçimi hazırlığı sona ermiştir. Şehir smırları içindeki z bütün kazalara intihab listeleri asılmıştır. Bu list der 14 eylül akşamı- —;.ııı kadar olmak üzere tam 6 gün bırakılacaktır. Kazalarda intihab he- .,yıllmlewkkü.l etmiş ve dünden itibaren faaliyete geçmiştir. Listelerde |isimleri olmuyanlar bu 6 gün içinde bu heyetlere müraçaat ederek iti- /— razda bulunabileceklerdir. İnühab birincitoşrinin birinci cumartesi günü başlıyacaktır. O gün inalar buştanbaşa bayraklarla donalılacak ve süslenecek, her yer lalil edilecektir. Müddeti biten şehir meclisinde yedisi mülhakattan olmak üzere 67 aza vardı. Fukat 935 yılında yapılan son nüfus tahririne göre şehir nüfusu artmış olduğundan bu sene iki aza farla seçilecek, yani şehir inden 63 ve mülhakattan da yine 7 aza intihab olunacak, bu suretle yeni meclis tam 70 azadan müteşekkil olacaktır. Genç ve münevverlerin ekseriyet teşkil edeceği yeni meclis namzed- —— İncir - Üzüm İ ö 'sa Tütün Almak üzere İzmire ecnebi heyetler gitti Maruf İngiliz istihlâk koopera - tifleri müdürlerinden dört kişilik bir heyet, İzmirden mühim mik- tarda üzüm ve incir satın almak üzere dün İzmire gitmiştir. İngiliz heyeti İzmir Türkofis müdirile görüşmüş, sonra üzüm kurumunun imalâthanelerini gez- mişlerdir. n Diğer taraftan İngiliz ve Ame- rikan tütün birlikleri namına da bir beyet tütün firmalarının elin- de mevcud tütünleri tedkik ve muayene ederek bunlardan lü . zumu kadarını satın almak üzere İzmire gitmişlerdir. -Maarif Vekâleti mesleki tedrisat müdürü geliyor Almanyada san'at ve meslek mektebleri hakkında tedkikat yap- makta olan Maarif Vekâleti mes- leki tedrisat müdürü Rüşdü bir kaç güne kadar şehrimize döne - cektir. Davudpaşa Gençler, birliğinin içtimat Davutpaşa Gençler Birliği Baş- kanlığından: Sümer Klübün Birliğimize ilti. hakının heyeti umumiyeye arzı ve nizamnameye bazı maddeler ilâvesi için 18/9/938 pazar günü saat 10 yapılacak fevkalâde toplantıya üyelerin gelmeleri ö . Sinema Fiatları Geçen senekine nazaran dörtte bir nisbetinde ucuzlatıldı Hükümet eğlence yerlerinden aldığı resimleri indîrdiii_c"ıeıle Belediye sinemaların önümüzde- ki sinema sezonunda göğen seneki tarifeleri tatbik etmesine müsa - ade etmemiştir. Bunun üzerine Beyoğlu kay - mâakamlığı ile sinemacılar arasın- da yapılan müzakere neticesi ni sezon için tenzilâtlı bir tarile hazırlanmıştır. Bu tarifeye göre büyük sinema- larda hususi mevki 70 ten 50 ku- ruşa, 55 kuruşluk yerler 23 ku- ruşa, 35 kuruşluk yerler de 20- 25 kuruşa indirilmiştir. İkinci viziyon film gösteren ci- nemalarda dühuliye 17,5 - 25 ku- | ruştur. Bundan başka halk mati- neleri, ve çocuk seansları tatbik edilecektir. Halk matineleri her cumartesi 1-2 de, pazar günleri de Il-1 dedir. Bunlarda azami fiat büyük sinemalarda 25-30, ikinci sınıf sinemalarda 15-20 kuruş ola- caktır. Kültür Muallimlerinin Maaşları Bu tedris yılından iti- baren zam görecekler Azlık ve yabancı okullarındaki Türk muallimlerinin bu tedris yılı başından itibaren maaşlarına zam yapılacaktır. Bu zam, muallimlerin kıdemlerine göre olacaktır. Ge - çen tedris yılı ortasında verilen bu kararam bu sene tatbik edile. bilmesi için bu kabti mekteblerin büdcelerini yeni esasa göre yap - malöri mekteb idarelerine bidi. rilmiştr. Aynı zamanda azlık ve yabancı okullarındaki kültür muallimleri. nin gerek bir tek mektebde, gerek muhtelif mekteblerde verdikleri ders saati yekünu haftada M saati aşamıyacaktır. Binaenaleyh bu mekteblerin ye- ni sene kadroları da bu esasa göre hazırlanacaktır. 24 saatten fazla dersi olanların dersleri, daha az ders veren mu - allimlere taksim olunacaktır. Fin'lerin karşısına Bugün kuvvetli bir Takım çıkarılıyor İzmir 8 (A.A.)— Dünkü güreş- te bizicik muvaffakiyeti ağırda Samsunlu Ahmed rakibini tuşla | yenerek kazandı. Bugün yapılacak greko romen güreşine Finlandiyalıların karşı- sına Çoban ve Mersinlinin bu - hunduğu küvvetli bir takımla çı- yazan İskender F. SERTELLİ — Keşke Venediğe gelmesey . dim... Keşke bu Mısırlı Prensle tanışmasaydım. Diye Söylenerek tekrar odasına Ş . | Aytenin o gece gözüne uyku girmiyordu. — Bu nasıl adam? diyordu. Ku- marı kadından fazla seviyor. Evet... Gültekin kumarı Ayten. den ve bütün kadınlardan fazla seviyordu. Onun için kumar bütün zevk - Jerin, bütün eğlencelerin başında kacağız. Ayter — Gültekin Mısır sarayında ku- mara nasıl alışmış. dedi, saray teş- rifatı ve saray âdetleri buna mü. said midir? Ayten o gece kumara karşı ru- | | hunda büyük bir kin duydu. — Acaba ('(llh-kim kumardan vazgeçebilir. mi; Bunun cevabını ı:rmckâe Re . cikmedi: — Evet, dedi, bir kadın isterse, kocasını böyle tehlikeli iptilâlar- dan vaz geçirebilir. Ben de yarın- | dan itibaren bununla... Kumarla mücadele edeceğim ? Yatağının yanındaki — kitabları karıştırıyordu. Gözlerinin yaşını sildi. Eline yeşil kaplı bir kit b aldı. — Danonçiyo... Erkeklerin gizli tarafları nasıl keşfedilir? Ayten: — Garib bir kitab bu.. - Diye mırıldanarak sahifeleri çe-| lışıyorlar. Gerçek, bir erkeğin o ğ KRA Kütübhanemdeki ithaflara dair BT Ankaradan İstanbula getirdiğim ve hayatımın sonuna kadar bana arkadaş olucaklarını umduğum ki- tabların ortasındayım. Bunları tan- yerleştirmek de epey u- xun bir iş olacak, ve belki, içlerin- de, buraya kadar getirildikten son- ra saklanmalarına lüzum görül - miyenler zuhur edecek. Türkçe olanlarının ekseriyeti birer ithaf taşıyor. Uzun veya kısa ithaflar «Kitabımdan bahsetmenizi dile - rim.» şeklinde gülünçleri ve ge- çenlerdeki bir fikramda mevcudi- yetine işaret cttiğim ithaf ede - biyatına güzel bir nümune teşkil edebilecek değerde olanları mev- cud. Bugünkü Türk edebhiyatının el- bette en yüksek çehresi olan Ha- lid Ziya'nın lütfen verdiği kitab- lardaki ithallar, bu güzellerin başında gelmektedir. O o kadar büyük bir edib ve ben bu kadar ufak bir muharrirken, her yeni eseri çıktıkça göndermek inaye- tinde bulunmuş ve bepsine ayrı ayrı, zaril ve güzel, ümid ve şevt verici ve fevkalâde bir tevazu ile daha kıymettar satırlar yazınış. Çok değerli bir san'atkâr ola- rak tanıdığım Yakub Kadrinin de pek nazik ve mültefit ithafları var. Lâkin aramızdaki mesafeyi bu ithaflardan sezmek daha kolay oluyor. Reşad Nuri'nin ithafla - rında iltifat iso o kadar mebzul ki, (Dudaktan Kalbe) ıMlıl'ı!e Canibin verdiği yegâne eserinde tolgral adresi gibi sadece — (Bay Nahid Sırrı'ya) denmiş. Cenab Şehabeddin merhumun — Fransız (Hayat) mecmuasına vermek su- relile bu imzamı matbuata kabul ettiren üstadın teveccübüne maz- bar olduğunu için, bu iltifattan la- mamile âri ithaf beni hep Üzer durur. Fakat, Ali Canib'le daha bazılarının cemileden bu tevekki- lerine ve icazlarına mukabil, mu- fassal ve mübalâğa ile iltifatkâr ithaf yazanlar da var ve Behcet Kemal bunların haşında gelmek- tedir. Her mevzuda vezin ve kafi- yesi kusursuz olmak üzere — şiir | yazmak için kendisine beş dakika kâfi gelecek kadar ilhamı bol olan bu şairin üç eserindeki üthafların en kısası, yedi satırlık ve cümlesi kasidemsi. İlk ithafı gayetle barid ve kısa iken ikinci ithafı uzun ve püriltifat, yahud ilk ilhalı uzun ve mültefitken ikinci ilhafı kısa ve soğuk yazan müellifler de var. İthafların en orijinallerinden biri de, milliyetperverlik ve açık türkçe cereyanlarının en exki ve hararetli mensublarından bir şa- irin Jütletliği eserin Başında. Ba- bamla arkadaşlığı da olan ve ba- bımdan epey sonra lütfetmiş bu- lunan bu zat, çok da nelis basıl- mış kitabına bende malik olma- | dığım kıymetler görüp beni evlâd virmeğe başladı. ya tercüme edilmişti. — İtalşanların büyük şairi ba- | Diyerek, tesadüfen açlığı şu sayfayı okumıya başladı: «. Şimdiye kadar kadınları bir ce kadın artık sayfaları açık ve kolayca okunan bir kitabdan fark- sızdır. Onu anlamak için ruhiyet mütehassısı olmıya lüzam yok. Bir iki temasla kadın size bütün hü: nlalabiliyor. — Fakat, amma kadını) ndan çok daha es- rarlı hüviyetile anlaşılmaz, hal. ilmez bir muamma halini al - mıştır. Kadınlar şimdi kendilerini unu. tarak, tanıdıkları erkeklerin hü- | erkek öyle mi ya? Yirminci asır | erkeği, an dokuzuncu asrın (mu- | mühim bir mevzü üzerinde dur - na kitabını yazı hayatına intisa. | kitabı aldığımdan bugüne kadar Kitab İlalyancadan Fransızca. ? ' vardır ki.. kadın bunları anlaya - kalım bu sırrı keşfedebilmiş mi? | huzur yüzü görür. muamma diye gösterirlerdi. Ben. | na çıkarmalı?» | tab bana gökten mi indi? Şimdi Hem suçlu, hem güçlü Kocasına ihaneti yetmiyormuş gibi Bir de alay etmeğe başladı Kocası da bıçağını tır kıtır doğradı, surette çekerek kadını kı- dostunu da ağır yaraladı Dün Erenköyde çok feci bir ci. nayet işlenmiş bir adam karısını öldürmüş ve karısının dostunu da ölüm derecesinde — yaralamıştır. | Yaptığımız ikata göre cina - | yetin tafsilâtı şudur; Erenköyde Kemal isminde bi - rinin köşkünde bahçivanlık eden | Hasan isminde biri birkaç sene ev- vel Fatma isminde bic kız ile ev- lenmiş ve mes'ud bir hayat ge - çirmeğe başlamıştır. -Aralarında iki de çocuk olunca saadetleri bir kat daha artmıştır. Birkaç ay ev- vel Fatmma Erenköyünde oluran Hasan — isminde biri ile tanışmış kocasından gizli olarak bu adam- la sevişmeğe başlamıştır. Bundan sonra Fatma kocast Wa- Bana fena muamele etmeğe ve o- lur olmaz şeyler için çatmıya biş- lamıştır. Bundan bir müddet ev- vel Fatma yuvasını terketmiş ve çocuklarını alarak sevgilisine kaç. mıştır. Karısını çok seven Haşan birkaç defa ona haber göndererek eve dönmesini rica etmiş fakat ber defasında Hasanın gönderdiği adamlar Fatmanın red cevabile | karşılaşmışlardır. Birkaç gün evvel Hasan karı « sına giderek: — Çocuklarımız var. Ben sana hiçbir zaman fenalık yapmadı KÜÇÜK H * İngilterenin eski Mısır ko- miseri Lord Loid İngiliz - Rumen iktısadi iş birliği için Römanyaya gidecektir. * Pazarlıksız satış hakkındaki talimatname Vekiller Heyetince tasdik olunmuştur. * Hataydaki yeni kabinenin kurulması ve işe başlaması mü- nascbetile Hatay Başvekilile Baş- vekilimiz urasında samimi telg - raflar teati edilmiştir. * Avrupada mühim hâdiseler olduğu cihetle Hariciye Nazırları memleketlerini terkederek — Mil- letler Cemiyeti toplantısında biz- zat bulunmayı doğru bulmamış - lardır. we Cam adam İzmirden Anka - raya götürülmektedir. *& Bu yal tütün mahsulü az, fa- kat iyidir, Noksanlık geçen sene- ye göre 94 25 nisbetindedir. | yükselterek — yöyle payesine de azmış: (Zekâ ve irfanını takdis - etli- Bim oğlum G. ... Sırrı Beye) Bu yarı adaşım G. .. Sırrı Be- yin kim olduğumu, sekiz yıl önce öğrenemedim. Amma, bu hoş haflı kitaba hak iddin eder endi- gesile, belki öğrenmeği ısrarla is- temedim de. Seni gözüm gibi sevdim ve seve- rim. Bari çocukların hatırası için evine dön, iye yalvarmış. Fakat Fatma çok ağır sözler söyledikten sonra; «Sen de erkek misin, ben dünya yıkılsa sevgilimden ayrılmam» di- yerek kocasını kovmuştur.. .Hasan, nihayet dün bir iş için köşkten sokağa — çıktığı sırada dostu. HBasanla kol kola geç- mekie — olan kaârisi Fatma ile karşılaşmıştır. — Fatma ile dostu Hasan aldıkları vaziyet kâfi de- ğilmiş gibi gülerek adeta Hasanla alay etmeğe başlamışlardır. Bu vaziyet karşısında gözleri ka. raran Hasan yanında taşıdığı bi - çağını çekerek her ikisinin üze - rihe hücum etmiş ve yakaladığı Fatmaya saplamıya başlamıştır. Fatıma kanlar içinde yere yuvar- landıktan sonra Hasan kaçmakta olan karısının dostu Hasanın ar- kasına düşmüş ve onu da birkaç bıçak darbesile yere serdikten san- ra kaçmıştır. Fatma derhal ülmüş dostu Hasan da ümidsiz bir halde Haydarpaşa nümune hastanesine kaldırılmıştır. Hâdiseden sotra ka. çan katil Hasan aranmaktadır. Üsküdar müddeiumumiliği tah. kikata el koymuştur, ABERLER & Arnavutluk Kralının tahta çıkışımın onuncu yıldönümü müs nasebetile, Atatürkle Zogo ara - sında telgraflar teati olunmuştur. sına yağan şiddetli yağmurlar yü- zünden kasaba içindeki dere taş- mış, bahçeleri sel basmış, Bostan ları harab etmiş ve bir çocuğu su- lar alıp götürmüştür. Pirinç mah sulü çok zarar görmüştür. Hasar henüz telkik edilememiştir. * Emniyet Sandığının Kadı - köy şubesi, Cumhüriyet bayra - manda merasimle açılacaktır. ** Matbuat Umum Müdürü Na- ci Kıcıman bir müddet istırahat etmek üzere şehrimize gelmiştir. * Rumen Krali ay sonunda Londrayı ziyaret edecektir. Eski başvekil şimdiden Londraya git miştir. Bu ziyarete ehemmiyc! veriliyor. - HIRSIZ Senenin en orijinal zomanını Sor Telgraf'da okuyacaksınız | kadar gizli ve anlaşılmaz tı maz, keşfedernezse, 6 erkekle ne mes'ud olabilir, ne de rahat ve Peki amma, erkeği hasıl keş - fetmeli? Erkeğin sırlarını, kapalı taraflarını nasıl anlayıp meyda- Ayten büyük Bir hazine bul . müştü. — Aman yarabbi, dedi, bu ki - Gültekinin esrarın: anlamak için icab eden anahtarı bulduğumu sa- myorum. Brava Danonçiyo! Ne muşsun!.. Sayfaları çevirdi. İşte, osrar yolunun anahtarı.. Bakınız Danonçiyo ne diyor: <Erkeği musmmalaştıran ka - dındır. Fakat bazı erkekler hüvi- | viyetini ve ruhlarını anlamıya ça- yetlerini ve ruhi temayüllerini gizlemekten zevk düyarlar. Bun. ları açmak, ve söyletmek için bir çare vardır: içki. Erkek içtiği za- man iradesine ayık olduğu kadar sahih olamaz. Kadın bu sırada az içip, erkeği etüd etmelidir.» — Yaşa Danonçiyo! Bana öyle güzel bir fikir verdin ki. İşte, be- ni karşıdıma da tıpkı sen'n tarif ettiğin bir muamma var. Bu ka - Ayten kii du ve uyudü. * Ertesi sabah.. Ayten gözlerini açtığı zaman Gültekin horul horul uyuyordıa. Haniya erkenden kalkıp başka bir otele gideceklerdi? mıştı? Ayten bunu da bilmiyordu. O gece o kadar rahat ve delik- siz uyumuştu ki-. Gültekinin gel- diğini bile duymamıştı. (Devamı var) a& Sinobda Boyabad mıntaka - | pahı kutuyu muhakkak açmalıyım. (|| abı yastığın altına koy. Acaba Gültekin kaçta gelip yıl.' Etmesinemeydaf Verilmiyecek Çivili geçid yef"“ İhmal edilmiş d? gil, halk vııl“’ıd yapmıyor y Radyoların vakitli vukitsif ’* sek perdeden — çalınarak yalkar 7 | iz'aç edildiği hakkında M ü Tüüdürlüğüne mütemadi "”': ğ şikâyotler yapılmıştır, Bunul zertne emniyet müdürlüğü 'fıı yoların gece saat ondan sonrk sek sesle çalınmaması ve BU kadar çalınacak radyoîırın rafı rahatsız etmiyecek şekildi ancak ev içerisindeki halkif #' bileceği — derecede ayar ıd“'* kullanılması ve mahalle ari daki — kahvehane ve .zıııııcı"'a : radyo ve gramofonların ı"' haykırtılmalarına müsaade w_,* Temesi hakkında bir karaf hazı için Belediyeye mür! a j miştir. Belediye bu hususta bif Kot illihaz edildikten sonra emBiiti — müdürlüğü halkı bazı saygiSif ü mofon ve radyo seslerinin *? dan kurtaracaktır. Diğer taraftan Köprü ve Ka köydeki çivili geçid — yerlefi nakil vasıtalarının halke yt mediği ve bunların başında ; bekletilmediği için çivilerif | kalmasından beklenen - taydifir — hası! olmadığı hakkındaki ıll*f; ler de çoğalmıştır. Bu husustâ kendisile görüşen bir muhâ! rimize Emniyet Müdürümü? Nh Kılıç şunları söylemiş! £ ajdırıl * «— Alınan tedbirler &: j miş değildir. Ancak halkın görir rilen yı Mh" : etmesi lâzıradır. Çivili geçi başındaki polislerin kııdırı'"" YA ması, intizam fikrinden v a ikın v miş olmasından değil, hatkif lâzimeye riayet etmiş bulanf' sından ileri gelmektedir. Y her yapılan işin başında ıın"'ğ’ man polis bulundurmak, "”ü. yerde tatbik edilen bir sısıu" ğildir. Yapılan iş, bir müdi ka östermek ve halki ıl*’f maktan başka birşey değild ıi A vaziyet takarrür — ettikten a polisler, daha başka bir İf '3:’.;'& de çalıştırılmak — için alınMif , Binaenaleyh, intizamsızlık yorsa bu; halkın kendina GÜ ÜĞ ledi bir vazifeyi yapmamış sından ileri gelmektedir. ,v) ş Mütemadiyen yorulı çalışmamıza rağmen, / G seyrüseler işleri üzerinde ’ intizamsızlık, hatta kıul:;j * bulmaktadır. Sokakta YÜLÜğe — üdabını gerek bizzat w“":, ; mak ve gerekse gazeteleri! ı! vs rana değer yardımile halkâ latmak vazifesini yapmış nuyoruz. Bundan ötesini artik beraberce vatandaşın islemekliğimiz lâzım eli * İlk mektebler 3 W rinde açılacaktır. —— z Ğ | 13>7 rüel 154 L Recap Aİ“" 14 7 X

Bu sayıdan diğer sayfalar: