13 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

13 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'a şimdiden tesb eden ha- © '.'l Veya orta tahsilli kasma “—ı yatısız İasma da keza lıı olmak üzere ceman N alımacaktır. Bu suret- kadrosu (40) iken (90) e üŞ olacaktır. tuarın yatıl - kısmına dlun ilk tahsilini bitir - beler ,buradan, müzik tah- beraber orta tahsillerini l etmiş olarak çıkacakla:- fvatuarın yatılı “necoanidir. kısmı u- Yatısız alan , disi içine düştü ç |a Si sulh ceza mahkemesi ör! isminde birinin sor î' yqıuu.. sonra Ahme- w karar vermiştir. .:i ç gün evvet yine Sir- * boyacılık yapan Rama - ü birinin bir fırçasını M Ve başka bir - boyacıya » Farçasının Ahmed ta- Çalındığını öğrenen Ra Polise müracaat ederek i Yakalatmıştır. Polisler yakalıyarak — karakola Nekte iken Ahmed cebin- Uhan iki gram esrarı kim teden boyacı Ramazanın , “#bine koymştur. h Takola 'mldıhen sonra __ : Ramazan be- Üdürmek izledi. imış iki gram esrar bü- ir. Ramazan bu vaziyet lda hayretten donakal - Üzçelen sonma kendine gek a .'H esrar nedir bilmem. v sesrarkesir ve bu et- ” |N h.!e*hne © atmştır, de-) d sorgü neticesi yaptığı tmiş, ikinci sulh ceza ine verilmiştir. Fukat suçunu inkâr etmiş ti hâkime Ahmedin tev v’lıııdı SŞ ŞEER | bıçakla bücum etti | sene konservatuar, a verimli bir çalış- la yolu takib edecek Mupadan bir şan muallimi getiriliyor, önü- MÜzdeki sezonda umumi konserlere daha — Ziyade ehemmiyet verilecek mektebler gibi İstanbul | kısımda ancak ilk tahsilini bitir- da teşrinlevvel ip- İ miş bedeni kabiliyeti müsaid olup | ' Gerslere — başlıyacaktır. — müzik kabiliyeti de yapilacak im- tihanda tezahür edecek ve tahsil | âçin mali kudreti olmuyan kimse - | lere meccanidir. Diğer taraftan bu sene konsor- vetuar büyük bir faaliyetle sene- lik meszisine devam ederek dahı ziyade verimli olmağa çalışacak- tır. Bu meyanda —Avrupadan bir şan profesörü getirilmesi tasavvur edilmektedir, ve alâkadar profesörler arasında muhabere yapılmaktadır. Teârisata başlandığından iti - | baren bir buçuk &y sonra Fransız tiyatrosunda müuntazaman | Kış künserleri — verilecek ve bu konserler senenin nihayetine ka- dar muayyen fasılalarla devam edecekti Rakı Vermediği İçin SIlihınT _çoklııeo bakkalı öldürdü İzmirde on sene evvel Abdul. Tah adında birini öldüren ve 8,5 sene hapiste yatan Abdür - rahim evvelki gün de Seferihi- surda bakka! Sadık adında bi- ldürmüştür. Son zamanlarda ticaret ya - pan Abdürrahim Uiraz para tut muş ve yeniden İşret âlemlerine katılmağa başlamıştır. Fakat içki içince iradesine sa- hib olamıyan Abdullah yeniden münasebetsizliklene başklamıştır. Evvelki akşam bir meyhane- de oturan Abdürrahim — Kenan | adlı birisini bakkal Sadığa gön dererek bir şişe rakı istetmiş, Takat Sadığın Kenana emniyeti olmadığı için rakıyı vermemiş- tir. Buna muğber olan Abdür - rahim Sadığı öldürmüştür. Şüpheli yine Şimdi ce- | B- —I— bir bıçağı sardır. | Bir ölüm " Mayınız. demiştir. Ra - | —— N Üzeri aranmış, — biçak Cesed morga Samış, yalmız bir Ka&Id -| — — keldirilde. Hofman isminde biri dün Be yoğlundan geçerken üzerine fe nalık gelerek yere düşmüş, biraz sonra da ülmüştür. Cesedi mu - ayene eden adliye doktoru ölümü şüpheli görerek cesedin morga kaldırılmasına lüzüm göster - | miştir. ———————> ine karar vermiştir. Başkasına — kazdığı — kuyuüya kendisi düşen Ahmedin muha- kemesine yakında başlanacak - tır. h Stiyanlığa müsavat verilmekle ba- tabirile a ça ten- ğfumınn geldiğini sara - ediyor. h ** çare ki; Rus felâketi Z€nedir anlaşıldığı halde Staslı hiçbir milli teşkilât k lttirmemiştir. Zannediyor- | M Bibi kuvvetli bir orduya 'a sahib olursa herşeye e öt Ve bütün beliların ba-. V p adan batına tecelif eden bünyevi başka bir şey yapıimış değildi v ÂN Paşa; Rus müdaba-| kedir olucak idi. #mparatorluk teşekkül tarihinden beri, müstüman olmuş devşirmeler etinde idi. 'Bursa ve havalisini zaptoden Os- man oğulları, önlerinde bulunan Rum) Teklurlarıni süpürerek Rumeliye doğru akın etmiş ve devşirme usu- lile yeniçeri ocağını teşkil ederek, devletin hal ve istikbalinde belke- aniği olan bu Ocukla imparatorluğun | | — Bu hususta idare ile mütehassıs Filistin'i tehdideden Yahudi erdusu ! Düpedüz doğru mu, — yoksa biraz mübalâğası var mı bil - mem?. Leh Yahudileri, lider - leri başta olduğu halde Polon- yadan Filistine kadar bir yürü- yüş yapacak ve orada yerleşe- ceklermiş. ç Yahudi başkumuandan beya- natında: — ? bin erkek, 3 bin kadın 'emir vekumandamda olarak bu- vadan hareket edeceğiz. Yolu- Filistine gireceğiz ve Tel-Avive yerleşeceğiz. Diyor. Bu beyanatı okuduktan sonra insanın sakalını eline alıp bir n düşünmemesine imkân kal- mayor. Bir tarafta 10,000 Ya- hudi lejyonu, bir tarafta İngil- tere imparatorluğu, ve en başta da Filistine icabı takdirinde ceb | ren girmek ve yerleşmek kararı. | Bu öyle bir muamma veya | muadele ki, ben halledemedim, halledebilene aşkolsun! Galiba, | Orla Avrupa iklimi kuvvetli li: | derler kadar kuvvetli muhayyi- | deler de yaratmıya heveslendi? Bilhassa söylenen söz bir Yahudi liderinin ağzından — çıktığına göre. ÜRHAN CEVAD —ERmammm j .. . 'Mühendis Mektebi > . e. Genişletiliyor Şimdiki yatakhaneler dershane haline geti- yor,ayrı bir yatak- hane pavyonu yapılacak Yüksek mühendis mektebinin mevcod dershaneleri — ihtiyaca kâfi gelmediğinden şimdiki ya- takhanelerinin dershaneye çev- rilmesi ve yatakhaneler için bi- nanın yanmda tedris kısmından tamamile ayrı bir paviyon İnşa ettirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu inşaat için bir münakasa açılmış olup ihale bu ayın 19un da yapılacaktır. Üniversite tedris işleri müdürü Üniversite tedris işleri müdü rü Niyazi Aksu Ankaraya git - miştir. Kendisi Ankarada per- şembeye kadar kalacak, bazı işleri takib ederek dönecektir. Ankara tiyatromek- tebinin kampı bitti Bir müddettenberi Maltepede kamp yapmakta olan Ankara - daki tiyatro akademisi talebesi akademide ikmal imtihanlarının buşlaması üzerine — kamplarım bitirerek Ankaraya dönmüşler- dir. asli bünyesini tarsin ve teşkil ettim zantetmişti. Osman oğulları, coğrafi zaruretler cabı, muhite uyarak en mükemmel bir teşkilâtla vücutlandırdıkları ye- miçeri ocağının bir batın sonra; dev Tet içinde bir devlet, ve unsuru asli- den ayrı bir hareketlerde bir unsuru isyan olarak tecelli ettiğini gördük- leri zaman bile; ocağın mana ve mefhamunu bir türlü idrak edeme- mişlerdi. .. Reyid Paşamın hiristiyanlara ver- diği müsavatla Mithat Paşanın hi- Tistiyanlara bahşetsiği hütriyet ve &- | dalet.. Osman oğullarının. yemçeri #coğma devşirme olarak doldurduk- İsrı hiristiyan çocuklarının bilâhare devlet ricali atasına geçip müslü - manlık namı altında hürriyet, mü - #avaf ve araletle icnayi saltanat ve idare etmelerinden farkı var mıydı? Sultan Mecid, Roşid Puşa ile h- ristiyanlığa müsuvat ilân ettiği 2a- | mak şartile bazı, iktısadi, fenni ve Iktısadi meseleler Dokuma fabrikala- rının mesalsi Bir kanunla tayin Hükümetin umumi, mülhak ve hususi bütçelerle — idare olunan dairelerin ihtiyacı için satın ali- nacak yerli dokuma eşya ile mal- xzeme ve toçhizatlan elzem görü- lenleri" için İktısad Vekâletinin muayyen tipler tayin ve ilân ede- ceğini dün Ankara muhabirimizia telefon haberine atfen birinci sa- | yırsızda bildirmiştik. | Bu hususta Meclis açılır açılmaz | müzakere edilmek üzere bir ka- | nün projesi hazırlanmıştır. Bu projeyi ehemmiyetine bina- en yazıyoruz. Tipleri tayin edilen malzeme ve eşyayı, yukarıdaki daireler, ser - mayesinin yarısından fazlası dev- lete aid fabrika işleten müessese lerden maliyet fiatına, 3663 sayılı kanana tevfikan İktısad Vekâle - tince mutedil bir kâr ilâvesi su- retile tayin edilecek fiat üzerinden satın alacaklardır. Bu tipler dışım- daki mübayaalar, Ancak İktısad Vekâletinin müsaadesile yapıla - caktır. İktısad Vekâletince tasdik edil- idari sebeblerden dolayı devlet fabrikaları tarafından deruhde e- dilemiyecek olan tipleri tayin e- dilmiş resmi devair — ihtiyaçları 2490 sayılı Kanuna göre diğer yerli fabrikalardan satın alinacaktır. DOKUMA İHTİYACINI KARŞILAMAK İÇİN 'Tipleri tesbit edilen eşyanın mü-| baycası, her tipe aid iptidai mad- denin yetiştiği mevsimlerde sene- lik ihtiyaç toptan sipariş edilmek suretile yapılacaktır, İptidai mad- delerin mevsimleri İktasad Vekâ- letince tayin edilerek ilân oluna - caktır. Neşri' tarihinden alta ay sonra yöürürlüğe girecek alan projenin mucib sebebler lüyihasında hü - kürnet şunları söylemektedir: «U- mumi, mülhak, ve hususi bütçe- lerle idare edilen dairelerin ve bil- hassa ordunun doküma - eşya ile diğer malzeme ve teçhizata ihti- yacı harb ve sulhte büyük yekün- lara baliğ olmaktadır. Fabrika - larımız, — memleketimizin gerek normal ve gerekse normal zaman- lardaki ihtiyaçlarını karşılıyabi - Tecek hale ifrağ etmek, hükümetin ana prenmsiplerinden olduğu cihet-) le ordu ve diğer devairin büyük ihtiyaçlarının formlarını tesbit e- derek devlet — dabrikalarımı bu formlardan kâfi miktarda imalât- ta bulunabilmiye hazırlamak mak- sadile bir proje hazırlamıştır. Resmi dairenin ve bilhassa or- dunun melbusat ve teçhizatını teş- kil eden eşyanın şimdiye kadar formaları — tesbit edilmemiştir. Bunlar her sene dalrelerin veya fabrikaların arzularına göre de - ğişmektedir. Arzu edilen form ve tipler alelâmum münakasa ilân e- dildiği takdirde fabrikalar tara - fından malüm olmaktadır, İlân ta- Tihinde istenilen — malm iptidat maddelerinin tedariki güç olması ve yahud bazı fabrikalar tesisleri- man; esasen, yeniçeri ocağına Hİti yüz senedenberi girmiş, idlâm olmuş ve Gini terbiye ile zimamı idareyi ele almış olan hiristiyan çocukları- M ruhü ve mizacı manada batın- dan, batına tecetli eden bünyevi mi- rasından başka birşey yapmış de - ğildi. Yaniş hristiyan çocuklarını top- hıyarak, dini terbiye ile, ruhunu ve mizacını tebdi ettim hulyasile, im- paratorluğu unsuru asli olan Tür - kün karakterine benzemiyenler eli- me tevdi etmiş bulunuyordu. Bu yabancı ırk, her ne kadar müs- Tüman olmuş idi ise de, mizeç ve ru- hu hiçbir vakit umsuru a8i? karakte- rini yaşamadığı cihetle, birbirinden ferklı tezahürler ibrazına yol açmıştı. Tarihlerimizin —devri — teşekkül, devri itilâ, devri irhitat ve inkıraz diye terif ettikleri bu devrin unsuru asli olan Türk milleti ile hiç bir e- Tâkası yoktu. Hattâ, o kadar yoktu ki; ne fikren | yük miktarda ihtiyacı — bulunan D tar. Teahtı ve tesbit ediliyor nin yeni formaları imale salih ol- maması çok zaman bu münakası- larda rekabeti kaldırmakta ol » duğundan, münakasalar, bir veya birkaç fabrikanın — stoklarından vermiş oldukları nümunelerden arzu edilen norma en yakını ter- cih edilerek yapılmktadır. Bu iti- barla resmi devlet ve ordunun bü- malların nomlarını tesbit ve ilân etmek faydah görülmüştür Diğer cihetten Türkiyede is - tihsal edilen iptidaf — maddeler, standardize edilmediğinden fab - rikalarımız, yukarıda bahsedilen büyük siparişleri kabule hazır bu- hansa bile, imalât için üzumlu ip- tidai maddeleri her istedikleri za- man piasada büyük partilerde ve matlüb evsafta tedarik etmekten âciz kaldıklarından, ekseriya mev- söm harici yapılan bu gibi müna - kasalardan çekinmektedirler. Ma- Tüm olduğu üzere her iptidai mad denin mevsimi ayrı ayrıdır. Me - selâ yün haziran, pamuk birinci Şehir Meclisinin Fevkalâde ictimar 'Önümüzdeki Pazar- tesiye yapılacak Şehir meclisinin belediye se- çim müddetini ta; için fevka- Tâde bir toplantıyr çağınlacağı- ni haber vermiş, içtima gününün Vali tarafından tesbit edilece- Bini ilâve etmiştik. Meelisin önümüzdeki pazar - tesi günü saat 14 de toplanması kararlaştırılmıştır. Azaya bu şe kilde davetiyeler yönderilmeğe başlanmıştır. Karısını öldüren ve Dostunu yaralıyan Hasan nihayet tutuldu Katil Azapazarın- dan getirildi Birkaç gün evvet Erenköyün de kendizine ihanet eden karıst Fatmayı öldüren ve Fatmanın dostu Hasanı ağır sürette yara- lıyarak kaçan Lâz Hasan Ada- pazarında yakalanmış ve İstan- bula getirilmiştir. teşrinden itibaren piyasaya gel - miye başlar. Şu halde fabrikalar, eğer resmi daireler ve ordunun ihtiyaçlarını bu mevsimlerde öğ- renebilirlerse iptidat maddelerini de ona göre tetkik etmek ve iste- nilen normlara uygun — maddele imal etmek fırsatını daha kolay - lıkla bulabileceklerdir. Bu sebeb- ledir ki bu kanun projesinde res- l mi daire — ihtiyaçlarının — iptidaf mâadde mevsimlerinde ve bir sene- lik toptan sipariş edilmek üzere Mmübayaası kaydı konulmuştur.> FİYATLARI İKTISAD VEK - LETİ TAYİN EDECEK *Devlet fabrikalarından alına - cak bu gibi malları mübayaa fist- larında çıkabilecek ihtilâflara mâ-, ni olmak maksadile mübayta Üat Tarı İktisacd Vekâletince tayin edi- lccektir, Senelik mübayaat &ipâ - rişlerinin iptidaf maddelerinin ye tiştiği mevsimlerde yapılması i - malâtı kolaylaştıracağı gibi mal- lsrın maliyetini de ucuzlatacak - üd altına giren bir fab- rika kendisine lâzım olan iptidai maddeyi şüphesiz ki mevsiminde mevsim haricindeki bir zamandan daha ucuz ve daha kolaylıkla te- min edebilccektir. Devlet. fabrikalarını — yalnızca muayyen ve mahdud vasıftaki re- mi dairelerin ihtiyacı olan mal - ları imale başlamak, hususi fabri- kaları umumi piyasaya rakibsiz bırakmak olacağından müstehliki himaye için, devlet fabrikalarının bu nevi imalâtı piyasadaki nâzım rollerine engel teşkil - etmiyecek şekilde ifa etmeleri icab etmek- tedir. Bu itibarla devlet fabrika- larının tâkatleri — dışında kalan malların hususi yerli fabrikalar - dan alımması imkânı, projenin ü- çüncü maddesile gözönünde ta - tulmuş ve bu suretle bunların da bu nevi imalâta iştirakleri temiu edilmiştir. Yükarıda arzedildiği — veçhile Meclisin tetkik ve kabulüne arzo- dunan bu kanün projesile tatbi - 've ne de seyir tarihi itibarile alâkalı değildi. Osman oğullarına istiklâlleri için senelerce karşı koyan Sekçuk Ana- dolu Tüykleri bakayası, nihayet; Os- manlı imparatorluğunu ele alan dev- şirme ricalin kahile inkıyada düştü. Anadolu beylerinin ikidebir is - yanları her ne kadar münterid is - tiklâler yeklinde görünürse de, bün- yevi yüzü büsbütün başkadır. Daha ziyade, — mizaç — ve karakterlerin çarpışmasıdır. Ahilerin, Kızılbaşların hareketleri ve Celâli isyanı buna en büyük bir deliti içtimal ve tarihidir. Tmparatorluk, ne enderun lisan we Hbasile ve ne de aç, muhteris, debdebe düşkünü — devşirme ruhlu karekterile hiçbir vakit “Anadolu 'Türküne benzemedi. Unsuru asli olan Türk daima, müslümanlaşmış devşirme rubun - dan uzak kaldı. Arada, sırada isyan ederek ona galebe çalmak istedi. Fakat; yeniçeri ocağını teşkil e- Hasanın muhakemesine — bu- günlerde başlanacaktır. Vapurdaki ölünün hüviyeti anlaşıldı Evvelki sabah Hasköy iske - lesinden hareket eden Haliç idaresinin 7 numarab vapurun- da bir adam ölü olarak bulun- muştu. Yapılan tahkikat neti - cesinde ölünün Merzifonlu Ah- med oğlu Hüseyin olduğu ve kalb sektesinden öldüğü anla- şılmıştir. Yugool_;;ı_b_ış kon- soloasu Kahireye sefir oldu | Yugoslavyanın şehrimiz kon- solosu İvan Vukatiç Kahire el- çiliğine tayin edilmiştir. Mumaileyh 1934 senesinden- beri İstanbulda ifayi vazife et- mekte ve İstanbul konsolosları- nn en kıdemlisi bulunmakta idi. Yelcunun cebinden para çalan sabıkalı Mehmed Köprü vapur fakelesinde va- Purdan çıkmakta nlan bir yol - cunun cebinden para cüzdanını çalarken — yakalanan — sabıkalı Mehmed 4 üncü asliye cezada Mmuhakemesinde 1 sene hapse ve bir sene de nezaret altında Kkalmıya mahküöm edilmişti: katta görülen hirçok zorlukların önüne geçileceği gibi, resmi daire- | lerin ve bilhassa ordunun da bü- | jyük mübayaaları daha ucuz ve da- ha kolaylıkla yapılacak ve dabri - kalafımz bu iİhtiyaçları karşıla' yabilecek şekilde teysi, tadil ve organize edilecektir.. —— den devşirme mektebi — yetişmeleri ricul ve sergerdeleri elinde, topsuz, tüleksiz perişan oldu. En son devşir- me Kuyucu Muradın çektiği satırla halsiz ve bimecal kaldı. Yeniçeri ocağına devşirilen bıris- tiyan çocukları müruru zamanla zi- mamı idareyi ele aklıktan, milli ru- Tun karakterine uymuyan bir deb - debe ve iman ile devri itilâyı yaşat- tılar. Müslümanlık nam ve hesabına Padişahlarile, manasız istilâlera sü- Tüklendiler. Unsuru asliyi cemede- meyip onun köklerini teşki! eden coğ rafi, iktisadi membalardan uzaklaş- tılar, Bu sebeble; imparatorluğun teyek külü de, itilüsi da, unsuru asliye ta- aflük etmiyen ruh ve manada yaşa- di ve yürüdü. Tnhitat tabil idi. Çünkü: Devşirs || Sudan ucuz MAHMUD YESARİ Sidk TT HL U — Sariyere ginük! Derseniz, muhekkak: — Sulara mı? Diye sorarlar. Hünkâr suyu, Çırçır suyu, Kestane suyu, Fındık suyu, daha da başka var mi, bilmiyorum, — çeşid çeşid iyi suların kaynağı Sarıyerdir. Sulara, hem eğlenmek, hem dinlen mek, hem de su içmek için gidilir. Geçen gün, aklıma estiş Çırçır su- yuna gittim. Allah acımış güneşsiz | gününde, aklıma esmiş. Eğer pazar günü gitmiş olsa imişim, sular da ca- yır cayır yanacakmışım. Bahçe boş denecek kadar tınha, Garson, yarım litrelik bir sişe su ge- tirdi. Yarım litrelik bir şişe sut 5 kuruşt Biz, memba salarını, nakliye, amba- laj masrafları ve saire dolayısile pa- halı içiyoruz, vehmile avuna duralım; Meğer, su da, taş gibi, yerinde ağır. mış! Bu su parasını, önce, bir mevi yer kirası sanmak saflığında bulundum; gerson, hatamı tash'h ettir — Konsomasyon mecburidir. Bir kahve, 5 kuruş! Hiç pahalı de- (ğ. Fakat garson, yine hatıslatmayı u- nutmadı: — Parar günleri otuz kuruştur. Getirdiğim üzümü koymak iç'n bir tabak istedim. Garsoni vet, yüz para tabak kiram! Buz var mi? diye sormak gafletin. de bulundum. — Hayır! Cevabini alarak oturdum. Biraz ötedeki masada oturan ho « vardalar Çingene kemancıya çilte « telli çaldırıp Çingene kızını oynatı- yorlar amma, yine vakit geçmiyor. İki kadeh rakı içeyim, dedim. Yir- mi doküz kuruşluk küçük şişe rakı, SsUSUZ ve mezesiz olarak tam altmış kuruş! — Pazat günleri, kaça? diye sora- madım; Dışarıdan içki getirmek de yasakmaş! Korka korka garsomu iskandil ettimt — Kadehlerle bardaklar için, ta- baklar gibi kira alıyor musunu? — Hayır! Dedi. İçim ferahladı. Bazı darbimesellerimizi değiştir. « meliyiz: «Sudan ucuz, sw içinde, su gibi eziz ol, sudane ve Gakie yerihe: «Su gibi pahalır demeli! Tekirdağ muallim- leri yurd tetkikine çıktılar Tekirdak muallimleri bir tet- kik seyahati yapmak üzere kül- tür direktörlüğünün başkanlığın da Çanakkaleye - gitmişlerdir. Muallimler Çanzkkalenin tariki yerlerini gezeceklerdir. * Belediye muhetlif lisanlarla 50 bin broşür bastırmaktadır. Bun- lar muhtelif memleketlere gön - derilerek seyyah celbine çalışıla- caktır. * Belediyenin 938 bütçesi hüküe metçe tasdik edilmiş ve Belediya» ye gönderilmiştir. — - * Demir çubuklarla kereste - lerin de el arabalarile taşınmasına izin verilmiştir. <4 Haydarpaşada asma Hııu Yal 1938 Ay9, Gün256, Hhsır 131 13 Eylül 1 Salı İ | | | | | 4J |

Bu sayıdan diğer sayfalar: