17 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

17 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Esrar ve Esrarkeşler.. g arive HSlarkeş Sarka mal edilen bu nesne Avrupada'da kullanılır Esrarkeşler nerelerde ve nasıl toplanırlar, nasıl kabak çekerler? Yazan : Murat KAYAHAN © İnsanların keyif verici zehi D karşı iptilâsı bütün diğer ip- Olülarından daha- sonsuz oluyor. — * kanunların tahdid ve tehdidi, M& an'anelerin tahrim ve tezyifi, t de cemiyetlerin aldıkları ver- Bat ve müc n © Büne geçebiliyor! , Dün. hemen her tarafında n senelerde bu vadide yeni yen yyideler bu iptilâr bin elile keşi dahi öğreneme- Üldimiz zehirli maddelerin ba - AMdk iptidailiği, a BÜE bugüne kadar yaşam ede (E: Memba ve menşei şarka male - Mitller bü zehir muh Ulllinda hemen hemen dünyat it iptilâ hdırmış, birçok ltklarına Birkaç arasında geniş bir muh © bu iptilâ iki sene kadar ömür Hürmüş ve şurası hayrete değer ki hükümran olduğı ©N teknik memleki #6 ayni iptidaf vasıtalarla (siçe "* (kabak) ile çekilmiş durmuş - ür, carın keyif verici hassası ka” | a karışan zerrelerindeki uyus - fürma hassaşından doğmaktadır. Buman, (hangi şekille olursa ol Çüh) kana karışınca asabi cümle- hin merkezi olan dimağa kadar çı- Wör; ve bu his ve harekı ihde bir uyuşukluk, bir dur- Rünluk meydana getiriyor, bu u- Yüşukluk dimağ asabı hüceyre - trinin üzerinde hasıl ettiği Ş Filümet nihayet buluncıya kadi 'am ediyor.-Bu müddet zar » finda da vücud, direktif aldığı Bu #ibenin uyuşukluğundan değma Ür rehavetle iyor. Gevşeki rehavetin zevk te- kki edildiği bünyelerde hemen iki defa istimader sonra ip! Meyduna gelmektedir. Maalesef, İv iptilâyı terviç eden ne kada Yüksek sosyete mensublarına İslindiği bu maddelerir mücadele “tvislerinin kayıd defterlerinde Vüzihan görülmektedir. Esrar, morfin, er>ın, kokain, ibaret olan u- u maddelerden — sirasile şarka iza- da birçok 1 bulmakta- Ü edildiği halde gı :""mıu.ı meydan! 1 açağı İnsanarın, bayağı Şölasın, daha doğrusu — sefillerin Ullandığı bu zehir garbi l M mumaralı nüshasında aşağıya O diğımız hâdisevi — okuyanlar _::'lu teslim ederlar. a eresi baziranında — Pariste ülver de zitalyen» de oturan C:.nııııl dan Povatyenin dul OMÇM genç ve güzel Madam dö a dye birdenbire çıldırmış, ve Mtaneye kaldırımasına tekad - h eden gecenin sabahında bo- tindan kesilmiş olarak evinde, da ölü bulunmuştu. En itasi bu münaset ,M“m karşısında şa hX tahkikatta hay b y ara- 'a bulunan hindistan cevizin- bir genç dulun en gizli ikladığı mahrem evrakı aslanan — bazı ifadeler tta fener vazilesin! gür - Bndi, Tn &. Mâamul ve gümüş saplı zla miktarda ve UT olurak esrar kullanması $ ’:ilu Ö gaN kibar âleminde; tanın- M Pir sima olan Madam dö Pu- VYenin bu âni deliliği ve çıldır- iksek | dığının ertesi günü katli devamlı dedikodulara meydan — vermişti. Zabıta tahkikatı ilerledikçe hâ - disenin içyüzü tamamen anlaşıl- dı. Yine bu muhite mensub ve idart mes'uli haiz zevatın da iştirakile esrar lemleri yapan Bir esraskeş Madam dö Puyatye - delirdikten itiraflarda — bulunacağını n bu yüksek mevkili ze- meydana — çıkmasından 1 saçması olsun) bu asından korktukları için dâ Pu« eyi bu şekilde ortadan kal - dırmayı, kendi akıllarınca tama- men dilsiz bir hale getirme! şünmüşler, ve bu cinaye' tırmışlardı. Esrarın fizik tesiri sinir ve akıl merkezleri üzerinde ribat ile bunun neticesinde vücud kuvvetlerini sfıra indizmektir. Vücudü ve kafası zayıf olan in- sanların ahlâk ve karakterleri de tabii surette zayıf — olacağından bu zehiri kulla T ve ruh İtibarile düşük ve sefil şah- siyetler tolurlar. Normal bir insanın yapanı cağı küçüklükleri, düşemiy bayağı dereceyi esrarkeşler ko - (Devamı 6 1acı sakifede) Bütün düşmanları FHarekete geçti ptiği tah- | İnsanlar, yalnız kendi! mamile benziyen heykeller cüde — getirmel kalın #kla ve hayale sığmıyan lerle bunları — oynatarak h gibi — göstermiye he Az ve çok teke milletlerin 1 | rine göre muhtelif istimal olun muşlardır. El'an da olunmakta - otomatlar, cilığa çok ehem- en, bu gibi şeyle anan bön eski Mısırlıların, rulan — evallere müsbet menfi cevablar pek çoktu. KORKU SA! N MABUDLARI HAREKETE GETİREN KI Mabedlerde, sırları yalnız müs veya veren mrılar bir Kaç papastan başkası tarafından malâm olmıyan Tanrı heykelleri herkese korku verirdi. | ni — sallama: dini b dü, Bun eda busüle gelen çizgile 'na düşürü: bir mucize gibi telâkk nlar gönde - n ederlerdi ucunu gi iğ bekl uyandırmağa kğfi Papaslradan birini lice çekive bil tesi gelirdi. O vakitlerde bir Fizavun ve: büyük bir memüur seçme! etmek için mutlaka «Amon - Ra> nn heykeline başvurulurdu. , kimin tavunluğa daha lâyık açık me- muriyetlere kimin nasbedilmesi | daha muvafik olduğunu işaretle Onun kefalete rabtedilerek koyuverildiğini duyar duymaz yalnız düşmanları değil, eski dostlarıda Telâşa düşüyor ! Bu fevkalâde adamın hayatı ' filqıe alınmıya değ Ü Spiro İngiliz gazetelrinin çok meşgul olduğu adamın bahsı henüz ka- panmamıştır. — Pasaporta - lüzum görmiyen Avrupanın birçok yer- lerini gidip gezen, tiyatrodan, mu | sikiden, san'attan anlıyan, fakat | başkalarının paralarını çekerek; nihayet onları aldatmış olarak bı- rakan Spiro'nun tevkifi, muha - kemesi ve nihayet sekiz sene ağır hapse mahküm edildiği “Londra gazetelerinde görülen tafsilüttan öğrenilerek yazılmıştı. Aldanan, İ yakalandıktan sonra otomobile bindirilirken parasını şu veya bu iş için vere- rek neticede büyük zararlara u, rıyan adamların nasıl bir haleti ruhiyede olduğunu Spiro anlat - mıştı. Meşru ve makul hududları aşarak fazla fazla paru kazan - mak istiyenler çabuk tuzağa dü- şüyorlar. Dünkü «Sua Telgraf» da çıkan yazıda Spiro kendsinin al- dattığı adamların ne mahiyet olduğunu anlatıyordu. Spiro Cenubi Afrikada doğmuş, l l mez mi? birçok işlere girmış, hepsinde ta- lüni denemiş, bugün de kırk ıki yaşlarında bir adamdır. Sekiz be- Ne ağır hapis müuddetimi bitirip çıktıktan sonra tekrar para ka - zanmak ümidindetir. Hasta kü - Tısı, kocasının bağına geler fei lâketleri öğrenmiyerek ölmüş, ye tişmekte olan öğlu da başka - bir isim altında İngiltesenin bir Kö- şesinde bir mbktebe yerleştiri meğtir: Karısmın bu d0 şeylöri duymiyarak ölmüş o'ması- Spiro için bir teselli bimüştür, Onu te- selli eden diğer bir cihet de hi kese kârlı işler göstererek, sözde şirketler teşkil ederek ort.ya çı- kardığı hisse senedlerini — yalnız tamakâr zenginlere sattığı, yoksa ne dul kadınları, ne de dakir fi - karanın elindeki avcundaki bi - ktirdiği birkaç paraya göz dik- mediğidir. Spiro bunu söyliye iftihar etmektedir. Vaktile İn, terede Robin Hood isminde y kesen bir adam vardı. O da bö, yaparmış. Masall; u a dam ile kendisi sında büyük bir benzeyiş gören Spiro y fakir fıkaranın 1 soyma - mak da kâfi değildir. Lüzın olar (Devamu 6 mci sahifede) a geçen | a görüşüp anlar MAKINE INSANLAR. Fizik kanunlarını bilen kurnaz papaslar, mabudları nasıl harekete getiriyorlardı.. Çalgı çalan, satranç oynuyan demir adamlar.. bildirirdi. Bunların, daha evvel papaslar- . az veya sağlama : baj ğe lüzüm v. Mısırl terdikler <Ambis - Ölü arın © anrılardı i Tanrisıs d n istifade © ıda söyle Bunlar, Arkadı ürülmek korkusu, bile dilsiz yapardı. Sonra, susmak, harice hirşey sez- lardır dirmemek menfaatleri iktizasın- g» tapı- nehri kıyılarını takib bur olan kervanlar, Kiştirirler, «Ölüm yardım dilemiye giderlerdi. «Serapise deki «xÖlüm Tanrısır nın üç başı vardı: Birisi kurt, di- ğeri köpek, ötekisi de boğa ka - fasına benzerdi. Bu kafalar kiy- metli taşlarla, incilerle süslü idi Ayaklarının altına Hindin, İra - nn ipek halıları, kadifeleri se - tilir, önüne altın ve gümüş sik - keler serpllirdi Halk arasında kök salan bir nanışa göre bu Tanrı, gayrikabil hastalıkları iyi ederdi Körlerin gözl bile açardı. Bu üç başlı kocaman heykel bir mihrabın önünde dururdu. Halk, karşısında yerlere kapanır, — dua ederdi. ÖLÜM TANRISI, ÖLÜM SAÇIYOR! Bir gün, âyinde hazır bulunan- lar pek acıklı bir sahneye şahid oldular: Papaslardan birinin ki çük kardeşi «Abraham» da âyine iştirak elmişti. Tanrı; kocaman elini uzattı, Ab- Yahamı boynundan tuttu, havaya kaldırmağa başladı. Bünu gören- ler korkudan donup kalmışlardı. Nefes bile almıyorları Kacaman el, Abr de yanan büyük bir tüne getirdi, ve parmaklarını; gevşetti, Zavallı Abraham, ate- şin tam ortasına düştü, cayır Cayır yandı. Runu, Hâhi bir cezi gibi sayan halk yerlere kapanarak Tanrıya yalvarıyorlar, tövbe ve istiğfar ediyorlardı. Tanrı heykelinin ar- kasında gizli papaslar makine nin bu başarısından dolayı bi birlerini tebrik ediyorlardı. «Abrahame, heykelinin ne su- retle harekete getirildiğini rax - Rele öğrenmiş ve papaslara sö; lemek — gallı Başboğuzluğr yolları de - anrısır 'ndan önül n üs - cezesine Papaslar, bu sırrın bilinmes raftarı değillerdi. Sırlarını muha- faza, ve menfaatlerini koruma çin Abrahamı kinmedil *Potoleme» ler kenderiyeli âlimlı larindan birçokl Ve hi da Su a etmekte devrinde İs < er fizik kanu 4 biliyarlardı hüz iptidai olan otomatlara k ediyorlardı dolu büyük bir kabı, Tanrı- ünde yanan ateşin kenarı- ha koyuyorlardı. Heykele buğlı gidli borularla, su ısındığı zaman hasıl olan buğuyu istedikleri yes re sevkediyorlardı. Bazan Tanrt - nin başımı, ellerini - ve kollarını oynatıyorlar; bazan ağzmdan 5- lik gibi sesler çıkartıyorlardı, ba- zan da göz bebeklerini sağa — ve 'ör! sola döndürüyorlardı. BAĞIRAN AKBABALAR, BÖĞÜREN ASLANLAR Makinist «Loon 1â Filozof» 825 de, Bizans imparatoru «Teofil» e (Devamı 6 ıncı sahifede) tedavisi | 5S —SON TELGRAF — 17 EYLÖÜL 1938 rlarım | «Jürnal dö la Fam> dan: — | Uykudan, güzelliği muhafaza için nasıl uyumak lTâzım geldi - rib buluyorsunuz, değil mi? Şüphesiz, birçoklarınız uykusuz geçen gecelerin azablarırı relerinizde, gözlerinizde bır | acıklı izleri bilirsiniz: Gözkapak- Parı şişer, yanaklar solür, bakiş- Tar bulanık, vücud - yorgundur. Aynanın karşısına — geçtiniz Şaşıfır ve kendi kendir sınız: | | ze sorar- «Dünkü tazeliğim, tarave- tim, güzelliğim nerede?, Uyku, günün ram | gidermek içindir Asab *ve adale- | nin kuvvetin ancak Trahat bir uyku iade eder. Uyku rahat u- yunmazsa vücudün dayanma ka- yeti azalır, çehrenin tazeliği kalmaz, vücude bir tembellik çâ- ker, dimağ müvazenesini kay - | beder. | — Şu halde uyümalı, fakat nasil? Ekseriya vakitli, vakitsiz ya - tarsınız. Eğer mideniz de dolgun ise karışık rüyalara, kâbuslarla uyanırsınız. Rahat bir uyku uyu- yamazsınız. Sayın okuyucularım, bu neti - ceyi tehlikeli ittiratsızlığa niha- yet veriniz. Zira, sonunda ruhan, bedenen çökersiniz, Yaşlanma - n yaşlı görünürsünüz. İlk evvel, uykusuzluğun hat uyumanıza mâni nedir, araştırınız. Eğer bu, peklik sair bir hastalıktan ileri geliyi sa hemen bir doktora müracaat ediniz. Sanra yemeklerinize dikkat e- diniz. Hazımda güçlük mü çeki- yorsunuz? Şu halde akşam ye - mekleriniz sade ve hafif olmalı. Salçalı ve yağlı şeyler, kıyma ile | yapılmış sebze ve dolmaları, * Yemekte şarab, sonra da kahve, çay, likör içmeyiniz. Az vo yavaş, lokmalarınğaı iyi çiğniyerek yi- | yiniz. | Sofradan kalktıktan sonra haz Uyku ve güzellik Güzelliğinizi muhafa- za edebilmeniz için NASIL UYUMALISINIZ? mi kolaylaştıracak sıcak alınız. Meselâ: mur... Aile gailesi, meslek — endişesi, para sıkıntısı, sevda — üzüntüsü, veya herhangi bir sebebden do« layı uyuyamıyorsanız, mümkün ğu kadar bunları zihninizden unutmuya çalışınız. lar güç değildir. Zira, insanın iradesine, azmine muka- vemet edecek birşey, bir kuvvet birşey Bir fincan ıhla « beraberce, rahat bir ge- ce geçirebilmenin esas şartlarını an da u: vardır iz, aklımıza getir Birincisi Bunu İntizamdır.. İnsan, & sekiz & Bul ma saatlerinizi a muh « a ve Kalke a ediniz, Mü- z; kalkınız. yaşın ve bünyenin de Gençlerin daha faz- lâzımdır. İhtiyarlar, Az bir uyku ile iktifa edebilirler, Rahat uyku için sükünet ister. Yatak odası aydınlık - olmamalı. Şehirlerde gece süküneti müm - kün değildir. Otomobillerin, tram vayların, gelip geçenlerin gürül- tüsü geç vakitlere kadar devam eder, Bunun için yatak odalarını mümkün olduğu kadar sokak üst lerinde intihab etmemeli. Sonra pencereleri büsbütün ve yahud yarı açık bırakmamalı. Tamamile karanlıkta yatmalısınız. Başucu- nuzda lâmba, kandil bulunms! h. perdeler kapalı - olmalı. görlerin muhtaç oldukları istirahati temin eder. Sonra seriyetle yarım başağrılarını se- beb 'olan, gündüzün aydınlığı ile birdenbire karşılaşmamış olur - göre, ay ayyen saatlerde ya Bu; | sunüz. Dikkat edilecek birşey daha: Yatak, pencerenin önünde kat- en bulunmamalıdır. Yatarken sıkı bir gömlek veya | pijama giymeyiniz. Kışın sıkıca örtününüz, fakat bir sürü yar - gan ve battaniyeye sarılarak de- Bil Yazın, ince bir örtü yetişir. Sinirleriniz, asabınız bozuk ol- duğu zamanlar, ılık su ile banye alınız. sonra iyice örtünerek ya- tınız. Bol bir ter sinirlere sükü - net verir. vsiyeleriniz çok oldu...» de- miy inize emin olsam, sabah- leyin kalkınca uykusuzluğu, tene beliği gidermek için soğuk — bir duş yapınız diyeceğim... Yatak odanızda yanar — soha, mangal bulundurmayınız. Çiçek- — leri kaldırınız. Kedi ve köpek gi- bi hayvanları dışarı atınız. Nihayet, rahat bir vaziyet ara- yınız. Sağ tarafınıza uzanarak ra- hatça yatınız. Vücudünüzü çok germeyiniz, tabit bir halde bıca- kımız. Bacaklarınızı hafifçe bükebi - lirsiniz “Kollarınıza gelince: Ba- şınızın üstüne veya yastığınızın altına koymayınız. Vücudün bo- — yunca uzatınız. Arksüstü, veya sol tarafa yatmak âdetini kat'iy- | yen terkediniz. l ve hamür gibi ekmek yemeyiniz, | YöD. tT keCin! Yüsyuvarlak kıvrılıp — yatmak da fenadır. Amudü fıkarinin şek- lini değiştirmesine sebeb olur. Baş, dalma ince kuştüyü veya —— yün dolu yumuşak ve yassı bir yastık üzerine konulmalıdır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: