18 Eylül 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

18 Eylül 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2.—30N TELGRAF —18 EYLÜL 1938 Et fiatlar Toptan ve perakende satışda âzami fiyatlar arasında ki Vaziyeti valiye anlatmak onun kararın;len dört vapurdan almak üzere kasaplar bir heyet seçtiler, Şehrimiz kasablarından ekseri- si toptan et fiatlarile porakende fiatlar arasındak farkların çok az olmasından şikâyetci bulunmak- tadırlar, Bunlar vaziyet bu şekil- de devam ettiği müddetçe zarara katlanamıyacaklarını ileri sür - mektedirler. Kasablar her şeyden evvel vaziyeti Vali ve Belediye zelsine anlatmayı ve bu hususta evvelâ doğrudan doğruya kendi- Binin bir karar vermesini isteme- Bi tercih etmişlerdir. Bu maksad- la aralarından bir heyet seçmiş- lerdir. Buheyet yarın Valiyi ziya- ret ederek vaziyeti anlatacaktır. Heyet azasından biris et mese- si hakkında bir muhartirimize de- miştir lek «— İstanbul, Ceyhan, Erzurum, İzmir civarından kasaplık hay - van gelir. Buralardaki hayvan sa- hipleri İstanbulda narh olduğunu bildiklerinden buraya — sevkiyat yapmamaktadırlar. Bu yüzden şehrimize kasaplık hayvan az gel- mekte, fazla talep karşılanama < u fark az mı? makta, fiyat yükselmektedir. Bu- gün belediyenin narhı 40 kuruş ol- masına râğmen mezbahada narh- tan fazlaya et alan kasap — vrdır. 40 - 41 kuruşa mezbahada koyunu kesilmiş olarak alan bir kasap bu- nu nakliyesi için de para vermek- tedir. Hangi esnaf 42 - 43 kuruşa mal ettiği bir eti ziyanına vereb- lir? Bizim valiyi ziyaret etmekliği- mizin sebebi, ya narhın kağdırıl. ması yahut ta bunun sık sık top- fiyat temevvüçlerine göre tes- bitini rica etmektir, Valinin her zaman olduğu gibi bu seferki di- leğimizi de nazarı dikkate alarak bir karar vereceğini ümit edyo- ruz. Maksadımız şikâyet değil, bu günkü vaziyeti ıslah etmektir. Et ucuzluğu karşısında İstan- bullular eskisine nazaran çok et yemeğe başladılar. İstanbul piya- sası açılır ve tanzim edilirse hem daha çok et gelir, hem de bür ka- saplar zarar etmemiş oluruz. Di- leğimiz bundan ibarettr.» KÜÇÜK HABERLER * Balkan antantı ve Sadâbad | paktı konseyleri dün Cenevreda * Maliye Vekili şehrimize gel- miştir. * Mudanya ile Bursa arasın - daki 31 kilometrelik şosenin as- falt yapılması işine son günlerde büyük bir faaliyetle devam edil- meğe başlanmıştır. g * Bebek - İstinye yolu yapı- lıncıya kadar Emirgân otobüsleri yukarıdan gidip geleceklerdir. * Belediyede yeni kurulacak işlimlük bürosu yalnız imar plâ- mihiri - tatbikatından — mütevellid istimlâk işlerine bakacaktır. *& Maarif müsteşarı bu akşam Ankaraya gidecektir. * Muallimler haftada 24 saat- 'ten fazla ders veremiyeceklerdir. lantı yapılacaktır. Bu toplantıda memlekette muayyen tip dokumu tezgâhlarının kullanılması mev- zuu üzerinde görüşülecektir. * Çarşıkapıda eniştesini öldü- ren Alinin muhakemesine dün de devam edilmiş, maktul Ahmedde şeker hastalığı bulunduğu, hafif yyaranın bu hastalık yüzünden ö- lüme sebebiyet verdiği iddia edil- miş, mâhkeme bunun tahkiki için talik eçilmiştir. * Maliye müsteşar muavinliği- ne Divanı Muhasebattan İhsan ta yin edilmiştir. v Şehrimizin hususi vaziyeti iti- barile dükkân ve mağazaların öğ le tatilinden istifadelerine im- kân olmadığı tesbit edilmiştir. AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Yetrika N. 108 — Bu adam da kim? Konuşma- sından belli ki, bir Türktür. Vo- nedik gibi bir yerde İtalyan adile gezmesinin sebebi nedir? Acaba İstanbuldan İtalyaya geldiğini gazetelerin baber verdiği Türk polisi bu mudur?. Eğer Sinyor Kapola Türkçe ku- puşmamış olsaydı, Ayten, bu de- likanlının kendisine ilânı aşk et- mek fırsatını aradığına bükmede- cekti. — Hayır, dedi, bu adam mu - hakkak ki bir zabıta memurudur. Istanbuldan buraya kadar bit (Yakında;| Gökyüzünde Aşk Yarışları Yazan: İskender Fahreddin Mevsimin en güzel, en heyecanlı aşk ve macera romanı yazan İskender F. SERTELLİ takib etti. Artık, görüşleri çok ba- sit bir insan bile bu hükmü ver- mekte tereddüt etmez. Gültekin çok şüpheli bir adama benziyor. Ayten hâdiseyi sükünetle mu- hakeme ettikçe, bir çok hakikatle- ri meydana çıkaracağından ve Gültekinin hakiki hüviyetini an- almak fırsatımı bulacağından e - min görünüyordu. Önce Gültkine bir şey açmadı. Makaraz Vapuruda Geli)Br Beşinci vapurumuz,| şimdiye kadar ge- daha iyidir Deniz Bank tarafından Kiel'de Krup Germania bahri inşaat tez- gâhlarına sipariş edilen Makaraz vapurunun seyir tecrübeleri, 8 ey-| lül tarihinde yapılmıştır. Trak ve Sus vapurları gibi Marmarada ya- pilacak seferlere mahtus olan bu vapur da, diğer ikisi gibi, çok gü- zel teşkilâti halzdir. Birinci mevkide, sancak ve is- kele taraflarında yüzer yolcunun oturmasına mahsus yer, üst gü - vertede de ayrıca yüz yolcunun o- turmasına mahsus yer vardır. Ây- rıca yolcuların gezinmesine mah- sus oturma yeri olmuyan bir de açık hava güvertesi vardır. Ye- mek salonu 40 kişiliktir. İkinci mevkide üst güvertede 70 | kişinin oturabileceği bir salonla bunun altında 110 kişinin otura- bileceği diğer bir salon — vardır. | Ayrica gene üstü açık bir güver- te ile, $0 kişilik bir salan daha mevcutlur. Bu salonlar yolcuların rahat ve güzel bir şekilde seyahat etmele- ri için bütün tertibatı havidir. Yolcuların emniyeti için, hiç bir şey ihmal edilmemiştir: behe- ri 50 kişilik 5 tahlisiye sandalın - dan başka, 5 er kişi istiap edecek 28, ve 20 şer kişi istiap edellecek 1 tane diğer tahlisiye tertibatı da mevcuttur. Vapurun baş tarafında, yük için bir ambarla, 3 er tonluk iki vinç vardır. Vapurun seyir tertibatı gayet moderndir. Vapurun kumanda he- yeti 16, tayfaları da 28 kişiden i- barettir. Vapurda yüksek rütbeli zabitan için tek, mülâzim kap - tanlar için çift yataklı kamara -« lar vardır. Vapur, Marmara sa - hillerinde sefer yapacak şekilde Ainşa olunmuştur. Uzunluğu 75,60; genişliği 11, güverteden itibaren yüksekliği 6,90, su kesimi 3,40 met- redir. Vapür gayri safi 1414, safi 513 ton register ton haemindedir. Makinelerin mecmu kudreti 3600 beygirdir. Kotra müsabakası geri kaldı Modada yarın yapılması mu - karrer olan kotra müsabakaları havanın bozuk olmasından dolayı geri bırakılmıştır. Müsabaka ha- valar düzelince yapılacak ve gü- nü tekrar bildirilecektir, Erenköy istasyon yolu yapılıyor Erenköy istasyon — yolunun e- sazslı surette tamir ettirilmesi ka- rarlaştırılmıştır. Yolun yapılması pazartesi bir mütcahhide ihale e- Dar, fakat uzun bir salon. Öbür başta iki ihtiyar kadın, kalın bir, kitabın Üstüne kapan - r.. Okuyorlar. Ayten bir kitab yığınının önünde, resimli gazeteleri gözden geçir - mekle meşgul. Zihninde kıvrılan bir istifham var: — Acaba bu adam kim.. Ve Aytene neler söyliyecek?! Gezetelerden birinde yine şatr Danonçiyonun resmi. Altında şu kelimeler yazılı: «Büyük şairimiz bugünlerde çok rahatsızdır. Bütün İtalya | bu yüzden yeis ve keder için- dedir.» Ayten kendi kendine mırıldan: dı. * Ertesi gün.. Saat on bir. Aylen otelin kütüpnanesinde — Aljah şifalar versin. İtalyan- lar nekâdar kederlenseler yeri - dir. Çok değerli bir adam doğ -« | nakaşalar ederek yazılarını tama- | mile kusursuz bir hale getirmek rusu. Beni uyandırdı. Tesadüfen FIKRA Meslektaşlara sevinçli haber NAHİD SIRRI Başını kaşımağa vakti olmıya- cak derecede meşgul olanlar müs- tesna yazı yazanların büyük za- aflarından biri, yazdıklarını daha basılmadan başkalarına ve terci- hen meslekdaşlarına okumaktır. Meslekdaşlara okumağı tercih e- denlerden bir kısmı kelime ve fikirler üzerine istişareler ve mü- gayesini takib ederler. Fakat yazdıkları manzume veya maka- | lenin sözüne ve hattk nok- ta ve virgülüne dokundur - miyacak — kadar — kendilerini nenler de vardır ki, — sırf vücude, getirdikleri esere bir ke- re hayran olmak ve okudukları | kimseden tebrikât kabul etmek i- bu işi yaparlar. Eğer hepin gönlünde bir aslan yattığı için ahere hayranlık hissini kaybetme- miş bulunsaydık, eserlerini oku- yanların bazılarına bundan dola- yı minnettar olmamız lâzımgelir- di. Lâkin keyfiyet böyle olmadı- ğt için, makale ve şiir müsvedde- lerini okuyanına göre kimisinden çekinip kimisinin ikramına veya nüfuzuna tama ederek bekliyoruz. Zira yazısını okumak hakkını ku- zanmak için ziyafet çekenler, gez- melere götürenler, kimbilir bel- | ki mansablara tayin ettirenler mevcuttur. Ben yazdıklarımı gizli gizli be- | iğensem bile ziyafetler çekip sey- rana götürecek kadar da tebrikât | kabul etmek sevdalısı değilim. Şir—-y ret olmadığım gibi kendisi muh- taç himmet bir dede iken el âlemi mansaba geçirmeğe ise asla ka- dir olmadığım cihetle, — kimseye | yazımı okumağa teşebbüs etmem. | Fakat dün bir fıkramı yazıp bi- | tirdiğim Beyoğlundaki (Viyana) kahvesinde yanımdaki masayı iş- gal eden arkadaşım Kâmuran Şe- rifi o derece nazik ve mazlum gör- düm ki, cesaretlendim. — Üstad, yazdığım bu fıkranın ilk okuyu- cusu olmak ister misiniz? diye; kendisine açıldım. Ve bu lütufkâr ve alicenab ar- kadaş kâğıdı, tehalükle aldı, bü- tün silintilerine rağmen yüksek- ce sesle ağır ağır okudu, bir çok medihler ettikten sonra hâşâ süra- me hâşü bu «Lütfe» mukabele ol- mak üzere de adına galiba şiprit denen tadsızca bir şey ısmarla « masın mı? Arzu edenler bu ideal meslekdaşı ve harikulâde insanı Âbit hanında İnhisarlar Umum müdürlüğünde her gün bulabilir ler. Ben hodkâm bir adam olma- dığım için alâkadarlara müjdeli- yorum HIRSIZ Senenin en orijinal zomanını So1 Telgraf'da okuyacaksınız onun bir eserini okumamış olsay- dım, hâlâ karanlıkta küreksiz bo- calayan bir kayık gibi, hayatın korkunç dalgaları içinde yuvarla- nıp gidecektim' — Ne okuyorsunuz, hanımefen-| di? Ayten birdenbire bu sesi duyun-) ca şaşındı.. Yüreği hopladı: — Ah.. Siz misiniz? Korktum vallahi.. İtalyan delikanlısı yavaşça Ay-| tenin yanındaki koltuğa oturdu: — On dakika geciktim. Özür di-| lerim., Göndül biraz yavaş geldi de, — Ziyani yok, sinyor! Ben de şimdi gelmiştim.. Sinyor Kapola sordu: — Zeveniz nerede? — Oyun oynuyor.. — Buraya gelmesi ihtömali yok- fur, değil mi? — Hayır. Oyuna yeni başladı- | dakiler 30; 6001 - 7000 arasında- İki sayım Arasındaki Fark — Köyün şehirleş- mesi, bir rejim idealidir 927 - 935 nüfus sayımları ara - sındaki artış, ne yalnız köylere, ne yalnız şehirlere mahsustur: Köy ve şehir, kendi asli nüfusları- nt muhafaza etmişler ve yeni mik- tarlar kazanmışlardır. Fakat köyün şehirleşmesi, bir rejim idealidir: Nüfusunun art - ması, yola, mektebe, muallime ka- vuşması ve kısaca, bütün çağdaş ihtiyaçları nefsinde toplamış bu- lunması... Bunun için her şeyden evvel, | şehir nüfuslarımızın - bütün bu varlıkları yaşatacak seviyeyi bul- | müş olması lâzımdır. İki $ rasındaki fark, bu gayey tığımızı göstermektedir. Şimdi şehirlerin, nüfuslara gö- re ayrılmış olan grup teşekkülle- rini tetkik edelim: 935 nüfus sa- yımıma göre memleketimizde 500 nüfuslu 9 şehir vardır. 501 - 1000 arasında 39 şehir bulunmaktadır. 101 - 2000 arasında olanlar 68 dür. 2001 - 3000 arasında 59; 3001 - 4000 arasındakiler 48; 4001 « 5000 ara- sındakiler 26; 5001 - 6000 arasın- | kiler 15; 7001 - 8000 arasındakiler 10; 8001 - 9000 arasındakiler ge- ne 10; 9001 - 10.000 arasındakiler TA; 10001 - 15.000 arasındakiler 15.001 - 20.000 arasındakiler 16; 25001 - 50.000 arasındakiler 14; 50.001 - 100.000 arasındakiler 4 ve yüz binden daha fazla olan- lar 3. 927 nüfus sayımında bu şehir- lerde oturan nüfusun umumi ye- künu 1L.707.M82 erkek 1.593.164 ka- dın olmak üzere 3.301.046 idi. Bu rakamda erkek fazlası dikkati çek- mektedir: Tüz nüfustan 51.7 1 er- kek, 48,3 ü kadın... Bu hal, o za- manlar, şehirde işin köyden ka- zançlı olmasından İleri gelmekte idi. Köylü erkek, şehirde otura - rak para kazanmayı, köyde istih- salden daha kârlı buluyordu. 935 ge bu vaziyet değişmiştir. Şehirlerde oturan 3.802.642 nü- fustan 1.969.968 ! erkek; 1.839.674 ü kadındır. 927 ile 935 nüfus sayımları ara- sında şehirlerde oturan nüfusun artışı, şehir sayımını fazlalaştır. mış değildir: Gruplar — değişmiş, | az nüfuslu gruplar, yüksek nü- fuslu gruplara doğru yükselmiş- | tir. Ki, bu da büyük şehirlerimi- zin doğuşunu anlatır. TEŞEKKÜR Eşim Fatma Selvinin düçar ol- duğu amansız bir hastalığı yük- sek görgü ve tecrübesile vaktin - de anlıyarak yaptığı muvaffaki - yetli bir ameliyat neticesinde mu- hakkak bir ölümden kurtaran Al- man hastanesi operatörü Orhana ve hastanenin hemşirelerine gös- terdikleri candan alâkaya gaze - teniz vasıtasile — teşekkürlerimi sunmayı bir insanlık borcu bili - rim. Umum gazeteler bayii Yusuf Selvi lar, Fakat, hemen haber vereyim ki, o, benim zeveim değildir. — Tuhaf şey! Mısirlı Prensle evli değil misiniz? — Henüz evlenmedik.. — Sizi onunla evlenmekten me- netmek istiyorum! Ayten hayretle baktı: — Ne sıfatla?.. — İlkönce bir vatandaş, sonra sizi bir dolandırıcının — elinden kurtarmak istiyen Türk polisi se- fatije, Ayten şaşaladı: — Demek siz Türk polisisiniz, öyle mi? İtalyan delikanlısı rolünü oy - nıyan adam cebinden vesmi mü- hürlü hüviyet varakasını çıkardı: — Evet. İstanbul — zabıtasına mensub bir sivil memurum. İşte büviyetim.. Ayten hüviyet varakasını teli - kik ederken, sivil mömur — ilâve eti İyi bir Karar İzmir belediyesi tam manasilemo: dern ve Ucuz bir turist Oteli yaptırıyor İzmir belediyesinin beş senelik imar plânında dahil bulunan ve Kordonda, şimdiki şehir gazino- Su yerinde inşası mukarrer olan şehir otelinin inşasına önümüzde- ki mevsimde başlanacaktır. Bele- diye reisi, İzmire gelecek turist- ler için yeni otel, gazino ve resto- ranin 939 senesinde ikmali için çalışılmaktadır. Büyük şehir oleli 140 yataklı o- Tacak ve 400000 liraya mal ola- gaktır. Yeri; şimdiki şehir gazino- sunun bulunduğu yerdir. İnşa edilecek şehir oteli, yalnız Türkiyenin değil, Balkanların bi- le en güzel, müreffeh, konforlu o- teli olacaktır. Şehir oteli beş katlı olacak ve 140 yatağı bulunacaktır. — Otelin her odasında banyo ve geniş bir balkon, sıcak suyu cami olacaktır. Otelin bir bahçe gazinosundan ma- ada, beşinci katın üzerinde bir de geniş teras gazinosu bulunacak- tır. Ötelin lokantası orta katında olacak, ikinci Kordona rastlıyan arka kısmında bir garaj, küçük lo- kantası, dükkânları, berber ma- ğazasını havi olacaktır. Adetâ bir sanatoryom şeklini alacak — olan bu ötelin kombinezonu hallolun- mak üzeredir. Şehir oteli, İzmire gelecek tu- ristlerin istifadesine arz edilecek. tir. Bu müesscesyi belediye işle- tecek ve fiyatları gayet ucuz ola- caktır. Bir haftalık Vukuat İtalyada faşistliğin, N İ milli sosyalistlikten ıır""',ow Kaçakçı hayvan- larıda ele geçirildi Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaza teşkilâtı, kırk altı ka- çakçı, bin dört yüz yetmiş âltı ki- l0 gümrük kaçağı, altı kilo inhi- sar kaçağı, beş bin yedi yüz dok- san iki adet çakmak taşi, altmiş Türk İirası, üç ziynet altını, bir tüfek, otuz mermi ile otuz dokuz kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. 1827 rüzel — | 1334 Sanl Recep Eylül 23 5 ——— Yul 1938,Ay9, Gün261, Hızır 136 18 Eylâl : Pazar — Naci Demirel Meşhur katil ve dojandırıcı gültekini İstanbul- danberi takib ediyorum. — Peki amma, o Mısırlı değil midir? — Hayır. O, Beyoğlunun meş- hür kumarbazlarından — biridir. Mısırlı rolü oyniyarak sizi aldat- mış. — Şu halde buraya kadar ne - den geldiniz? Onu İstanbuldan vapura binerken tevkif etmeliy - diniz! | ya tâbliyetine giren , Mek teşebbüsünden başkâ ge| — Tevkif edemezdik. Çünkü İn- giliz polisini iğfal ederek onların kümayesile İstanhuldan kaçıyor- du. O zaman elimizde esaslı vesi. kalar da yoktu. — Şimdi var mı? — Evet. İstanbuldan telgraf al- dırı: Çamlıcadaki köşkün çama - şırlığında bir cesed bulunmuş. Bu cesedi teşhis ettiler, Gültekin, ar- kadaşı Selimi boğmuş. Aylen tecssür ve heyecanından Yahudiler ve Yazan: Ahmed Şükrü talardan biri, Yahi takib ettiği siyasotte Yahudi aleyhtarlığını umde haline getirdiği şistlik bugüne kadar î/ selesile meşgul bile Fakat görülüyor ki kuruluşundan on altı ? mariliğin bu Yakadi l65 ibik ümdesini benimsemiye etmeğe karar vermiştir. gün evvel, Musolininin tında toplanan bir ıııbilğ inda Yahudi meselesi / ehemmiyetli bir karaf VÜN yir ve bu karar da dört w# kanun — şekli Kanunun metni şudur! <i 1— Bu kanunun neş! H den itibaren — İtalyan 3"" topraklarında, Trablusgarbit , . Yahudi ırkına Yahudi sayılacaklardır. 3— 1919 senesi ikincikâ! beri Yahudilere verilen ;:'” hik vaziyeti ilga edilmiştir g| weti z A— Bu kanınun neşri de İlniyan tebasın .ııııı:”ç yahut yukarıki maddeyle İyy tâbilyetinden çıkarılmış ©İö> a hudiler, İtalya Krallığının Zy raklarını, Trablusgarbi ve Te | dalarını altı ay zarfında (T ceklerdir. ) Görülüyor ki sonuncu jr ile kanun makabline de dilerek on dokuz senedenbefi j Yahtdile€ , vatandaşlıktan ;Ü-IIIİ-M memleketten ihraç Ter. Kanunun şümulü içitt ’*ı Yahudilerin miktarı sarilr # | bilinememekle beraber, on tır. Demek oluyor ki bit F İtalyadan on binden fazlâ di ihraç edilmekte ve le İtalyanın kapıları Yahtdi haceretine karşı kaj İtalyada da Yahudi Almanyada olduğu gibi. bir. mistik haline geti Fakat hakiki sebebi, maddi tısadidir. Daralmış olan MÜJ | ketlerde Yahudi sermay £ tekniğinin işgal etmiş dl'j Teri milli iş muhtaçlı zın _,[41 y değildir. Faşizmin mnm mun olmadığı, İtalyanın myett | en dar bulunduğu ve İnSil ea den ümid ettiği istikrazı YÜüa dığı bugünlerde tatbik Hll& den de mlqılmıludu-.j j ha basit bir misal ile mek için şunu söylemek Öğ, İsviçrede iktısadi buhran tığı zaman Cenevrede dN mak Cenevrede doğmuş davası olmuştu. Yalnız Al yere düşüp bayılmamak '# dini zor tutuyordu. — Ne diyorsunuz, NaCi di. Kâhyası Selimi de © Ö demek?.. — Evet. O öldürmüş- : :ğ: Jim onun kâhyası değih Y idi. O da Gültekin gibi kumarbazlardan biridif- — Ben zaten MUBM den şüphe etmeğe Jış Fakat, başlangıçta bu TÜ ge | dar muvaffakiyetle 0) h Benim yerimde siz de ) — Hakkınız var. O, :_' çok mahir bir cambasdif” 4 ca İstanbul zabıtasını DÜ e) la, hayale gelmiyen j çevirdi. vgv Ayten birden ayağt Tp — Şimdi ne yapmak " siniz? nanırdınız ona, di, Yakayı ele vermemt” ,

Bu sayıdan diğer sayfalar: