1 Ekim 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

1 Ekim 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Neden 12 saat çalıştırılıyorlarmış Yalnız fazla mesai ücretinin ve- rilmesi kontrol edilecek Kağıdhane - civarındaki — bazı | tuğla harmanlarında - çalıştırılan | işçiler günde 12 saat ve daha faz- Ja çalıştırıldıkları iddiasile iş da- — ipesi üçüncü mıntaka Amirliğine müracaat ve çikâyette bulunmuş- Tardı. Dün bu hususta yaptığımız tah- kikata göre iş bürosu üçüncü mın- Amirliğnie müracaat ve şi- | iyette bulunmuşlardı. - Dün bu hususta yaptığımız tah- kikata göre iş bürosu 3 üncü mım- » taka ümirliği bu müracaati ehem- miyetle nazarı dikkate almış ve | mahelline müfettiş göndererek vaziyeti tedkik ettirmiştir. işçilerin fazla çalıştırıldığı görül- müştür, Ancak bu fazla mesainin kanuna istinad ettiği, yani mevsimlik iş- lerde senede 90 günü tecavüz et- memek şartile günde 3 saat fazla mesai yapılabileceği yolunda iş kanununda mevcud olan kayda dayanılarak bunun da izninin limmış olduğu ve istihkakların ( bu yolda verildiği anlaşılmıştır. Yalnız bu ara; fazla mesai ücreti vermiyen bazı harman sahibleri de görülmüş bunlara da hemen gelen tebligat ve tenbihat yapı! . Muştır. * Ortaların birinci sınıflarına , beyanatta bulunan — Yugoslavya 7660, lselerin birinci sınıflarına | Başvekilinin kiyasetinden ve Bal- | kan antantının müstakbel siyase- tinden bahsetmiştir. * Maarif Vekâleti yüksek ted- risat umum müdürü çehrimize a gelmiştir. * Şarkikarahisara bir metre * Alpulla Şeker fabrikası bu :*:ğu_ boyunda kar yağımış, yolcu kam- | S€nenin istihsal devresini ikmal müdür yonları kara Ssaplanmaş, içindeki- | “Üniştir. Eskişehir şeker fabrika» ler donmak tehlikesine maruz kal | © da bu sene kampanyasına bu- [:" Mmiş, 60 kişi Jandarmalar tarafın. | Bünden itibaren başlamaktadır. in bir gdan güslükle kurtarılmıştır. * Balkan deniz kanferansı, bir & Beylerbeyi factası tahkikatı b yapı! | Çam ediyor. Ölenler yediye ba: (liğ olmuştur. 31,70 ki p Hariciye Vekilimiz Cenev -« olanigeden Belgrada gelmiş, Stoyadi- ve dlnoviç İle Sörüşmüştür. Gazetelere tike t d nacaktır. Bu konferansa İktışad Vekâleti Deniz Nakliyat Umum Müdürü Ayet Altuğla İktisad Ve kâletinden diğer bir müşavir iş- tirak edecektir. " —a | - Ki ni Vaktile hudud harici azırlandı Eedilen İtalyanın — A ga f Yâfadyoda konferans Mahkumlvetl Ni Verildi 935 senesinde hudud harici edil 'a mahi Belediye iktısad Müdürü A diği halde tekrar bir kolayını bu- pda 1Ülüreyya dün akşam radyoda mak-| İMYAk yurdumuza geldiğinden do- öti $ Satış hakkında bir konferans | 1801 Yakalanarak adliyeye veri - ermiştir. Maktu satış işinde eti- | len Anibali isminde bir İtalyan :;.ıııı hiçbir maddenin kalmaması | dün birinci sulh cöza mahkeme- miş, İiZ İhtiyaç nisbetinde etiket yap-| Sinde 1 ay ağır hapse ve 25 lira pa- & Halil lmaktadır. Ta cezasına mahkm edilmiştir. ükri Ükkün ve mağazaların lüzumu | — Anibali cezasını çektikten son- alabilmelerini temin | hudud harici dilecetir. itına af? etiketçilerin dün akşam geç Aleni teşekkür İhkikataikte kadar çalışmalarına izin ves i. Debağlar cemiyeti reisi fabri- İ İ’ d—— katör. Mehmed Rasim Gürelin amye aresi reisi cenaze merasiminde lütfan hazır möl geliyor | bulunmak süretile elemimize iş. n tirak eden ve bizleri taziyede bu- | Vekâleti iş dairesi âmiri ikte is Behii çe hkunan muhterem zevata ayrı ayrı e Ve iç Bursa .h"hlmd. YöP-| teşekküre teessürlerimiz mâni ol- Te _:öyül'ııunden öbür gün | duğundan hissiyatı şükraniye - letir. Yusgel Bevikti mizin “blâğına gazetenizin ta - yenll aileyh burada kısa bir | vaseüt ve delâletini saygılarımız- 'ı lkxüunuuı;;g.ı..,. la rica ederiz. nele MÜPÜda geniş bir tedkik ve teftiş Eşi" ki i Eşi" kardeşleri oğlu ve nışlâffahatine çıkacaktır. , Bizen kald - lardır. aS YOZÖLEL CP SYN A SON TELGRAF'ın Tarihi tefrikası Ne/ 111 e 4 ._ B ÜÇÖ'"_:Ü Napolyonun debdebesi gözlerini kamaştırmıştı.. ; Sultan Azize arzı icabeden, değerli bir İmparatoriçe . Arzetti. İradelerini aldı. | — Evet efendimiz — huzurlara urdan çıkarken, Padişah şes- | ferahlık bahşedecek derecede dül- : rüba bir hammefendidir. Ali, İmpazatoriçe Öjeni se - Yazan: M. Sami KARAYEL nj a | , İki güne kadar Belgradda topla - | Neticede filhakika bazı yerlerde| 1 15 Yıld_ç__ Ne kadar yol Ve şose yapıldı Son 15 yıl içinde ne kadar yol | yapıldığı hakkında bütün vilâyet- lerden acele malümat istenmiş ve bu suretle Cumhuriyetin 15 inci | yılına girerken — şose ve toprak yollar inşa olunmak suretile yol şebekemizin 38,000 kilometreye baliğ bulunduğu anlaşılmıştır. Bu miktarın 10,000 kilometresi yeni şase, 7,000 küsur kilometresi | tamir halinde veya tamire muhtaç| şöse 14,000 küsur kilometresi de tesviye ve inşa halinde şasedir. 8,000 kilömetresi de düzeltil - | | miş araba yoludur. | Yunanlılara Aid Emlâk Emlâk ;ıî kasına devrediliyor Gayrimübadillerin ellerindeki bonalarını defterdarlığa teslim et-i 'yalnız İzmirde 250 bin Jiralık bano devrolunmuştur. Hükümet bu bonolara yüzde 10 üzerinden tahvilât verecektir. Diğer taraftan milli emlâk ida- resine devredilmiş olan- Yunanlı emlâki şimdi; hazinenin — iştirak | hissesi olarak eflâk — bankasına devrolunacaktır. Mill£ emlâk müdürlü i; Tüü- hitlrindki bu emlâkin bir liste - sini hazırlamaktadırlar. İstanicul Elektriğinden Sonra... Nafıa Vkeâleti İstanbal, İzmir elektrik şirketlerinden sonra E - dirne elektrik şirketinin de satın alınmasını kararlaştırmış ve faa- Nyete geçilmiştir. Edirne elektrik şirketinin merkezi Bursada ol - duğundan Nafıia — Vekâletinden bir heyet Bursaya gittiği gibi E- dirne belediyesi namına da bir memur şehrimize gelerek Bursaya, geçmiştir. Orada hesab tedkikleri bitiril » dikten sonra satın alma müzake- relerine hemen başlanacaktır, Sıhhi ;;;ı_gandı afişleri Sıhhat ve İçtimai — Muavenet | YVekâletinin, halkımızın — sıhha - | tini korumağa alıştırmak için bas- tırmağa başladığı propaganda &- fişleri tamam olmuştur. 12 mevzu üzerine renkli bir şe- kilde hazırlanan bu afişlerden İstanbula da mühim — miktarda bir parti gönderilmiştir. Bunlar, bütün umumi yerlere ve bilhassa ilkmekteblere asıla « Biraz sonra; saltanat kayıkları Doltmabahçe sarayının rıhtımına yanaşmıştı. E Sultan Aziz; harem dairesin - den ayrılırken arzıniyaz ustaya şanları fısıldamıştı: — Usta; geç kalmayınız... Siz de hemen hareket ediniz... Fah- riye söyle başkâtibe söylesiy Çağ- hyana gittiğimizi... Belki bir iki gün orada kalırız. Arzıniyaz, mabeyinci Fahri Be- ye efendisinin iradelerini tebliğ meleri hakkındaki karar üzerine | | miş olan halk tabakalari âvazları Vaktinden evvel öten herozlar Bizde en büyük marifet nedir biliyor musunuz?. Tenkid!. Amma ne olursa olsun,hâdise; mesleğimizin en ince ve üstad - lara mahsus taallükatına aid bile elsa yine duramaz yapılan çeyi tenkid ederiz. Hem de... Bir iki gün evvel yine böyle bir tenkid hâdisesi ile karşılaştım. Bilmem amma münekkid, tenkid ettiği şeyin hiç olmazsa ilk har - finden anlamalı değil mi?. Hele büyük kütlelere hitab e- dev mesleklerde tenkid daha çok xer ve. ince bir iş haline girer ki böyle bir şeyi de © İşte para ye- mek kabilinden meşguliyet gös- terenler ellerine, yüzlerine bu - laştırırlar... Biraz daba ihtiras dizginlerini kasmalarını acemi dostlarıma ve. yaptığı işle yumurta kabuğu dol- duramıyan sakat birçok potlar kıranlara tavsiye ederim. BÜRHAN CEVAD Havlucuların Dertleri Bu san'atın ölmemesi için İktısad Vekâletine müracaat ediliyor Şehrimizde cel havlusu» imalâtı ile uğraşan ve ekserisi Bursalı olan esnafla Bursada bu işle meş- gu) olarak hayatlarını kazanan 8000 kadar vatandaş; büyük bir bühran gçiren san'atlarının hi - mayesi için İktisad — Vekâletine müracaata karar vermişlerdir. Bu maksadla evvelki gün Bur- sadaki havlucu esnafı ticaret oda- sında bir toplantı yaparak hav - loculuğumuzun bugünkü vaziye- tini konuşmuşlar ve alınacak ted- birlerle yapılması lâzım gelen ko- işleri tesbit etmişlerdir. İki hafta sonra İstanbullu ve Bursalı havlucular tekrar topla - narak Vekâletten yapacakları is- tirhemlar tesbit edeceklerdir. Bu| istirhamların pek eski ve meşhur| el sanayiimizden çlan havluculu - ğun gitgide sönmkten kurtarıl - ması İktısad Vekâletinden iste - necektir. Zürra tenvir edilecek İnhisarlar umum müdürlüğü ziraat kısma fen şubsi müdürü Cemal Sıdkı şehrimizden İzmire ilmi; e uMu::ılpyh orada tütün zer'iya-| tının tahdidi trafında müstahsile öğüdler verecektir. Acele tahdid; bazı mıntakalar. dü zeruri görülmektedir. Hasan necen boğulmuş? Dün deniz ticaret müdürlüğü karşısında bir cesedin bulundu - ğunu ve bu cesedin Hinsaa ismin- de bir hamala ald olduğunu yaz- maştık. Yapılan tahkikat netice- sinde Hasanın cebinde bir miktar| da bulunmuştür ! | çıktığı kadar: — Padişahım çok yaşa! Diye bağrışıyorlardı. Sultan A- ziz; Avrupadan döndükten sonra; gaha ziyade mağrurlanmıştı. Bilhassa üçüncü Napolyonun debdebesi gözlerini kamaştırmış- tı, Eliza sarayının muhteşem var- hh karşısında onun Dolmabahçe sarayı neye yarardı? Üçüncü Napolyonun saray mas- rafına karşı kendisinin masarifi ne idi? Bir de utanmadan - öteki beriki koca âliosman devletinin etti. Sultan Aziz; hareme çıktı. Ya- verler ve maiyeti erkânı elpençe divan durmuşlar efendilerine bu- — Fakat; lala Paristen son. Çok inden daha yüksek bir | 5 her şeyin farkında | ra çok sikildim. Güç hal İslan « bula kapağıı atabildik. Bu akşun Yal Hatta Padişahın bü sözlerin- Baği sırra bile agâh idi. Etek ö - göyle bir Çağlıyana gidip istira- hat etmek iştiyorum. bi B —İr;dı*ıdimhlıdiı. Bikabele'etii:. Ali Paşa, işini bitirmişti. İçin » Hai sdendiz den göyle diyordu: raye gi yur ediyorlardı. Sultan Aziz yanında mabeyinci Fahri Bey olduğu halde saltanat kayığına bindi. Kayık provasını Köprüye çevirmişti. Halicin su- larını yararak Kâğıdhaneye doğ- Padişahnın israfından bahseder | dururlardı. | Hele Habsbürg hanedanının Vi-| yanadaki debdebesi yanında ken-| di sarayının ve hayatının hiç me- sabesinde olduğunu — görmemiş miydi? Bir Osmanlı Imparatoru: na ve bir halifel rayu zemine ya kışacak derecede debdebe ve sal- /Sucuların dertleri Cemiyet bütün sucuları içine almıy Suculuk, halkın himmetile alâ- kadar bir meslektir. Bu meslek erbabının acaba hepsi, işlerinin | ehemmiyetini müdrik olarak ça- hşıyor mu? Sucular, çemiyetle - rile ve cemiyetleri de sucularla ne derece alâkadar oluyor? Daha buna benzer birçok sor - guların cevabını almak için (su - cular cemiyeti» umumi kâtibi Fa- iz Gündoğdu ile görüştük. Faiz Gündağdu bize ilkönce ce- miyetin faaliyeti hakkında şu iza- batı verdi: | — Cemiyetimiz 1833 yılmda te-| essüsş etmiştir. 767 kayıdlı azası vardır, Cemiyet, azalarından top- ladığı aidatın yüzde 25 ini yar - dim faslına ayırmışlar. Bu yüzde 25 in mesfi umum cemiyetler has- tanesine verilir. — Mütebakisi de mensublarımızın, muhtaç olanla- rının ihtiyaçlarına tahsis olun - muştur. Meselâ, fakir bir sucunun bey- giri ülür de cemiyete mürscaat eder ve yapılan — tahkikatlı pek muhtaç bir vaziyette bulunduğu tahakkuk ederse cemiyet ona mü- zahir olur ve ölen beygirinin ye- rine bir beygir alır. Bu yardım, tamamen cemiyet tarafındandır. Yani kndisine beygir ulnan kim- Damızlık hayvan Alınaca'; Bunun için Avrupaya bir hey'et geliyer Önümüzdeki hafta içinde Zi - rant Vekâletinden bir heyet; Ma- carasitan, İngiltere ve Almanya- ya giderek damızlık cins hayvan Mübayaa edecektir. "Satın alınacak — hayvanlar 300 baş Breton aygır ve kısrağı - İle 30 baş saf kan İngiliz kısrağı, 100 baş Mantofan Bunter inek ve Hasından ibarettir. Bedelleri klering yolile ödene- cek olan bu hayvanlar şehrimi - ze getirildikten sonra büradan | | | | | sucular, dükkânemlar, ve sakalar- A—SON TELGRAF—İ LciTeyin ati Esnaf Meseleleri a çalışıyor se hiçbir suretle cemiyete karşı borçhr vaziyette kalmaz. Bundan maada diğer cemiyet - ler gibi hastalarımızı, hastane - mizde tedavi ettiririz, ilâçlarını temin ederiz. Faiz Gündoğdu bundan — sonra bahsi değiştirerek sözüne şu su- retle devam etti: — Bize kayıdlı olanlar, seyyar dır. Fakat şehrimizde, faaliyette bulunan bütün sucular bu kadar mı?.. Tabif değil.. O halde bu e- hemmiyetle alükadar — olunmağa değer bir meseledir; çünkü bu İş-, de her şeyden evvel umumun sıh- hati mevzuu bahistir. Cemiyete kayıdlhı - bulunmıyan bir suru, sıhhi — muayeneden de vareste demektir. Sıhhi muayene- Si yapılmıyan bir sucunun halka SU satması ise her şeyden — evvel umumun sıhhati namına tehlikeli bir şeydir. Cemiyetimiz, bu gibi- leri kaydedip cüzdan vermek hu- susunda azami gayretini sarlet - mektedir. Bizim bu husustaki faa- Tiyetimizi teshil etmek için, bele- diyemizin, bu gibilere biraz daha şiddetli davranması şayanı temen-) nidir. Bahalılıkla Mücadele Vekâlette bir kemisyon kuruldu İngiliz ve İsviçreli mütehas - sıslar tarafından — tanzim edilen hayat pehalılığına aid ve bu pa- hahlıkla mücadele esaslarını gös- teren raporları tedkik için İktısad Vekâletinde bir komisyan kurul- müştur. halılıkla mücadele için bir for » Mi tesbit edecektir. muhtelif mıntakalara gönderile « ceklerdir. Bu suretle yeni hay « | vanlardan önümüzdeki mevsimde istifade edilmesi temin edilmiş o-, lacaktır. Tüp islahi hal etmek - arzusunda bulunanlar yanılmışlardı. Padişah; ıslahı nefis edeceği yerde, bilâkis müştebidleşmiş ve Yaptıklarının bir hiçten ibaret ol- duğunu görerek daha ziyade hır- sa gelrek debdebe ve darata düş- müştü. Sultan Aziz; Haliç sahillerine dökülüp Padişahım çok yaşa diye bağıran tebaasına mağrurane se- lâmlar vererek Kâğıdhane dere- sine girdi. Padişahın, Dolmabahçeden ha- reketinden evvel dört nala Kâğıd- haneyi boyluyan yaverler, efen - dilerinin geleceğini köşkte bulu- nanlara haber vermişlerdi. Çağlıyan köşkünde tekmil ta - kım hazırdı. Yalnız bu köşkte da- imi surette emre âmade - ahçısile işçisile, saraylılarile yüz elli kişi vardı. Padişah; Çağlıyana gelir gel - mez, köşkün kame tanat icra etmek iktıza ediyordu. | ÇA zi götü Devlet demiryolları umum müdürü Devlet Demiryolları umum mü-| dürü dün Bursaya gitmiştir. BUGÜN SİYASİ SABAH — GAZETESİ 3 Birinciteşrin Pazartesi TELEFON NUMARASI: 23300 Çıkıyor , | Komisyon bu raparlara göre pa- Hava posta nakli' Satış çeşidleri MAHMUD YESARİ Pazarlıkla olsun, pazarlıksız olsun; malların, eşyaların Üzer- Terinde etiket bulunsun, bulun « Masın, rasladığım satış çeşidleri, beni hayretten hayrete düşürü « yor. Kasabdan yarım kilo, yahud bir kile et alacağım; pazarlık etmi - yorum: — Yağsız ve kemikwiz olsum! Biyorum. Fukat kasab, sizin — istediğiniz ve gösterdiğiniz taralftan kesmi- yör: — Yağı, kemiği, kime satayım? Etiketteki fiattan fazla verirse- niz, istediğiniz yerden kesiyor, Manavda, iki cins «. »' görü - yorsunuz; Biri on beşe, &. ârül yür. miye. : Mostıraların yanındaki- çaval- da daha iri ve sağlam — cevizler Közünüze ilişiyor; bunun etiketi yoktur, fakat çuvalda olduğu için herhangi bir kontrolda, iki mos- fıraya da maledilerek gözterile « bi Çuvaldakileri soruyonumuz: — Yirmi beş kuruş! “cevabını alıyorsunuz. Üzümde — kavunda, elmada, armudda, hepsinde, bu, böyledir. Bir tuhafiyeci dükkünma giri- — niz, camekânda beğendiğiniz ma- h isteyiniz, çıkarmazlar. Ve enun çeşidi de kalmamıştır. Şayed - nun benzerin & sanız, camekândaki flafın birkaç misli fazlasını vermek meclbhuri- yetinde kulırsıbız. WE İşte, bunun önüne geçmek ka- bil değil. Ve bu yüzden, hir dük- kâna girerken hem korkuyarum, hem de tiksiniyorum. Çünkü gü — nün birinde sinirlerimin tabum- mülü kalmıyacak, hiç âdetim ol — mıyan birşeyi yapacağını, edeceğim. aa Tiksiniyorum, çünkü hasis k: zanç hirsile yapılan bu süfik ihti. kâr, inanı, iliklerine kadar tik- sindiriyor. Tahranda m Fabrikası -- Bi yatı için yeni —| tedbirler alınıyor — 'Tahranda muszzam bir (cam ve — şişe fabrikası) inşa — olummasına — başlanmıştır. l 3 aya kadar inşaatının bitiril - Mesine çalışılar bu modern fabri- — kaya ald makineler şehrimia * n Bgeçirilerek transit — yulrle İrano Bönderilmiştir. 5a Diğer taraftan Hemedan ş » - — rinde 1 milyan metru murab î bir saha üzerinde haval posta nak- ü Tiyatır. yapılması kararlaşlırık <— mıştır. 5 İsfahanda da S. M İ İ Rıza peklevinin belediye dark z — dan muazzam bir hyekeli rekzo- berrak sularını seyre daldı. Dü ı“;“':'h“;ü : şünüyordu. Aklı fikri Pariste idi. | yüşanaka . gain böynelmilel bir —— Eliz sarayının Lti zrkına hağ n n KA dılacak buna bizim selikleri gözünün — önünden bir | yeğiç zmız de girebilecek- — panaroma şeridi gibi geçiyordu. * Bolonya ormnsunun cena, can ka- | — MRüadelüm > tan gözlliklerini hatırlıyordu. İm- ddeiumumi — paratoriçe Öjeni ile geçen heye- canlı dakikalarını hafızasını tır- malıyarak tedaiye çalışıyordu, — | Padişah; hem hayale dalmış ve | hem de getirdikleri okkalı kahveyi Pofurta, pofurta içiyordu. Bir aralık; ruhu sikildi. Etra - fını çirkin; hayatının çok dar bir çerçeve içinde çenberleşmiş bul. du. ÇağlıŞan köşkü de sanki eğ. lenecek bir yer miydi? Burası, Avrupa sarayları ve köşkleri ya- Hında bir mezbeleden başka ne idi? İçini çekerek karşısında el pııçır î:':n duran Fahri Beye: v i; halimizi göri Banki, yaşıyoruz V Yün yaz.| Bursadan gelli — Mezünen Bursaya gittiğini h: ber verdiğimiz Cumhuriyet detimumimiz Bay Hikmet Ö da iki günlük bir istirahatlen Ta dün şehrimize dönmüştür. 3 numaralı evde oturan Jİ da Üftad isminde bir çocuk DİF » kaç gün evvel bir incir ağacından düşerek muhtelif yerlerinden Yar ralarmıştı. Üftad dün tedavi İçi kaldırıklığı Haydı

Bu sayıdan diğer sayfalar: