3 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

3 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

$t—ON TELGRAF — inci Kânun 1938 Müstakil bir Ukranyalı yaratılmak isteniyor ? Lehistanın Sovyetlerle anlaşması- nın enmühim sebebi budur. lâkayd kalabilecek mi ? Berlin bu vaziyete Yeni gelen Avrupa Leh meşgül, gazetele stan - Rusya müna: Bunu hem izah, hülâsa etmek lâzım. ovakya m da bundun sonra daha T olacağı merakla bekleniyo Bu daha ziyade kend! Çünkü ar n yeni v kaları, her gün değişiycr. Lehistanla Rusya ara - başka bir ge r. Kaç zamandır Varşo - Moskova ar di letmedi münasebat (da pek yo olmıyan bu münasebat şim- işiyor. Politika n hariciye nazırı Bek beri memleketin pol sını idare en dalma Ruz- ya ile Almanya arasında bir kav- a çıkarsa Lehist tamami bilaraf kalması ve memleketinin bir harb gahnesi haline gelmeme- Bi göz önünde tutuyordu. ristan kendi Rusya ile misakı aktetti bir muahede tanla Alm: me emniyeti için | ir ademi tecavüz SA de Almal yaptı. Fakat Lel nya arasında halledil- lâzım olan birtal mesele- yine olduğu gibi kalmıştı. Yal- z 'a şu noktada raf da arala - bir ihtilâf: hal- ek için silâaha müracaat et - eceklerdi. Bundan histanın pol 98 d le Almanya tarafını tutuyordu. Fa- kat bundanı da Moskova memtun değildi. ” Lehistan hüöküreti bir tarafdan Rusya ile diğer taraf - dan da Almanya ile olan mua - hedeleri sayesinde kendini em - niyette görerek Avrupa politika. sında mühim bir rol oynamak is- temiştir. Onun için Baltık ger zinden Karadehize kadar oleh, “ ; hadaki devletleri — birleştireret bitaraf bir zümre teşkil etmek ve bu suretle hem Almanyanın hem de Rusyanın ilerlemesine - karşı bir duvar vücude getirmek po « İltikasını takib etmek istedi. & ra Lehistanla Macaristan ar da müşterek hudüd temi gok uğraşıldı. Bunun için Kat < | patlaraltı Rusyasının Lehistanla Macaristan arasında taksim edil . Mesi lâzım geliyordu. Pakat b - Da Almanya kat'i surette itiraz etti. Romanya da buna razı olma: di. Lehistan - Macaristan müşte. rek hududü için Varşova ile Bu. dne Wı.eıımaıuu müukadderatına hâkim olanlardan: Mareşal Smigli Ridz ecnebi ateşelerle konuşurken dapeştenin uğcaşması da beyhu - de oldu. Şimdi politika âleminin merak ettiği nokta şu oluyor. Artık is - ter istemez Ukranya meselesi kendini gösterecek demektir. Av- | a şimdi yeni bir mesele karşı- sında daha kalacak. Söylemeğe * hacet yok İti Çekoslovakya artık Berlinin nüfuz ve tesiri altında - dır. Muhtariyete malik bir Uk - ranya vücude getirilince Alman- yanın iktisadi nüfuz ve tesiri de Çekoslovakya tarikile buraya ka- dar pekâlâ sokulabilecektir, Pu ihtimal gittikçe yaklaştıkça t bildir ki Lehi mektedir. Ukranyalı vardır. Ayni suretle Rusya da bu 1 ile meşgul olmaktadır. İşte böyle uzak veya yakın bir ihtimal göz önüne ge - trilince Rusya ile Lehistanın menfaatleri birleşmiş oluyor ve Moskova ile Varşova arasında bir yakınlık kendini göstermeğe bas- hyor. Fakat şu uzak veyahud yakin ihtimallerin derecesi nedir Ve bu- günkü vaziyet ne merkezdedir?. Moskovada geçen gün Rus harie'« ye komiseri De Lehistanın elçisi arasında bir mülâkat olmuştur Bundan sonra ortaya çıkan ha - berlerden anlaşıldı ki iki taraf da aralarında mevcud ölün muahö - denin hükmünü tam manasile le vam ettirmek arzusunda bulunu- | yorlar, Birbirlerine tecavüz etmi- yeceklerdir. Rusya ile Lehistan arasındaki münasebatın düzgün — gitmesi: engel olan bir takım — ihtilâflar vardır. Bunun mürakere suretile | halledilecektir Avrupa — gazeteleri -Lahistana tâbi olan Ukranya kısmıni mü - hafaza için Varşovanın — istikbali düşünmek mecburiyetinde kaldı- &ı gibi Rusyanın da kendisine tâ- bi olan Ukranyayı müdafaa lü - zümünü hissettiğini yazıyorlar. Hülâsa, Almanyanın malüm olan lerlemesi karşısında her iki raf da istikbalin türlü ihtimalle rini hesab ediyorlar demektir. (Devami 7 inci sahifet Bilmecesi «Son Telgrafa çocük oküyuücularını da alâkadar edecek bir bilmece serisi terlip elmek üzere hazırlanmıştır. Bu bilmecelerimiz ayın onundan itiba - ren başlıyacaktır. Her hafta parartesi günü Çazelemizde bir «çocak bilme- cesir neşredeceğiz. Çocuk okuyucula- Tımız bu bilmeceleri halledecekler ve N yekillerini gutetemize günderecek - derdir. Cevahlar hususi bir heyet ta - | rafından tasnif edilecek ve kur'a çe- kilecektir. Kazananların bir hafta sen- Faki pürartesi günü iân - edilecektir. Bu kücük okuyuculara gayel kıymetli hediyeler vereceğiz. Bu süreile het hafta pazarlesi günli | Son Telgraf sütunlarında yeni bir bil- | mece neşredilecektir. Bu Şeni müsahakamızın çok me - raklı ve heyecanlı olması için, şimdi - ve kadar hiçbir yerde çıkmamış çek Küzel şekliller düşündük. Hediyelerimizin neler olduğunu ve Dilmeceler hakkındaki lerde yazacağız. BU GÜN MELEK Sinemasında AÇA Bugün DOROTHY LAMOUR Meraklı Şeyler On bin şene evvel| İşlenen bir cınayet Pransada (Tizil) ile (Burdey) ara- sında zeçen (Dron mehri) nin her iki sahili bir çok eski eserlerle doludur. Burada yapılan araşlırmalarda bun- lardan pek çoğu meydana çıkarılmış- tır. Bu arada Sübin sene evvel yaşa - yan bir adamın İskeleti bulunmuştur. Judenin san zamanlarında meydana çıkardığı bir başka iskeletin üzerin - | de, taş devrinde yapılmış bir cinaye- yelin eserleri görülmüştür. İskelet, bükülmüş bir halde bulun- muştur, Başı, sağ elinin altında — idi Fakat iskeletin bel kemiği yanında, çedadımızın İptidal hayatlarında kul- | Tandıkları ucu sivri oklara — benziyen | | bir ek vardı. Otmayel aleti olan bu ok, hiç şüpheste vücüde saplanmış. ölüme ebebiyel vermişti. Araşıcıların kanaaline — göre, cina- | yet çu süretle yapılmıştır. Gürültüyü | İştton adam, mağarasından | kıyor, pusuda saktı olan düşmanı, bir- | denbire yayımı çekiyor. Göğsü delinen Yuzla tafstlâtı | adam yere düşüyor ve ölüyor. Düştü- Kü varziyeti de 18 bin sene muhafara ea LEVANTA YERİNE PRASA Bskiden şık bir Çinli kadın kaşları: kirpiklerini yolar, yüzünü tama - boyar. Tırnakları beş altı santtm kadar umatır, üzerlerine altın kap - latırdı. Sokağa çıklığı yaman, birt üzerine dört beş kat fistan ziyerdi. yaklarında da ipek terlikler bulunur- du. Son samanlarda bütün bu âdetler tarkolundu. Çinde Ihüiyarlara, kendi — boylarına Köte birer kefen hodiye elmek âdet - | gir. Bu het hastalık zamanmda | zönderilecek olursa daha ziyade mak- bule zeçmiş.. Çinliler arasında — soğun, — sarımtak, pirasa sayu Tâvamtadan - sayılır? — Bik kadınlar () yürlerini, ellerini ların suyu İle uğuşturmadan çıkmazlar... BOŞANMA ŞEHRİ. hazetelerde İsmi geçen, filimlerde manraraları görülen — bu kücük şehir merede ve nasil yerdir?. | Nevada dağları arasında — sıkışmış Küçük bir şehir. İslasyonda irenden inilince göze çarpan ik şey yu garib sokala devahdır: «Röno, dünyanın en küçük — şehri, halâskâr Röno, bağrı yanıkları, kalbi kırıkları selâmlar..» Hâkimler, milyonerlerin, sinema yıl dızlarının şikâyetlerini sükünetle tin. der ve buşanma kararinı verir. Bu (kalbleri kırıklar şehiri) beledi- | yesi, sevdalahında aldanan, bir huyal Ankisarına uğrayanlar yüzünden hayli varidat temin etmektedir. Kalbi dünyanın birçek yerinden ve birçok kimseleri buraya koşarlar. Her 15 dakikada bir boşanma kararı ve - rilir. Mahkemeden boşanma kararını a- hP çıkanlar, — parmaklarındaki — işan Malkalarını clvardaki kücük dereye atarlar. Derenin üstündeki — köprüde dlaima büyük bir kalabalık vardır. Buular, atılan halkaları — çıkarmak için dereye giren çocukları seyreder - der, eğlenirler... BEŞ VÜZ SENE VADELİ Amerikalının biri, Nevyorkuun bâ- | yük bankalarından birine tek bir do- dar tevdi etmiş va ertesi yün de ayni | banka üzerine iki miyon dolartık bir | çek imzalamış. göndermis. Banka çeki kabul etmiş ve doxyası- ma koymuş. Azah edelim; çek, 287 senesi niha- yellnde ödenmek — üzere — gekilmiştir. Mesap olunurca bir doların, beş yüz senede 9Ç 5 falzi mürekkeble tanının ! 2-900.000 dolara baliğ olduğu görütür, MANUELLA Senenin En Güzel Filminde | men t 12.30 da tenzilâtlı HArK va TALEBE Matin-leri BİRİNCİ BÖLÜM — Bayan Bi yorum... — Kim olduğunuzu söyler misi- niz, Bayım?. — Ressam Ayhan!.. Hizmetci, genç ressamı salona aldı, gitti: Biraz sonra geldi: — Bayan Birser n dili » yor. Resim yaplırma niyetinde ol madij söylüyor... — Lütfen Bayana bunun. için gelmedim söyleyiniz, Ayhanın, bu genç ve dul kadımı görmek isteyişi sadece bir me - raktan ileri geliyordu. Bütün İs - tanbul halkının takdirle, muhab- | betle bahsi | hede ede bitiremediği bu müstes- yakından görmek isto- İşte o kadar. na kad mişti Birsen yüksek bir âilenin biri- cik kızı idi. Altı sene evvel zengin bir adamla evlenmişti. Fakat me- sud olamamıştı. Kocası bir. oto- möobil! kazasında ölmüştü. Ö za - mandanberi Maçkadaki konağın- da yalnız yaşıyor ve pek ax kim- | seyi kabul ediyardu. — Bay Ayhan?. Ayhan yerinden fırladı. kadının salona girdiğini görme- mişti. Müvazenesini muhafaza e- demedi, sendeledi, koltuğun ke -« narını tuttu. Karşısındaki kadına bakıyondu. Bu cidden güzel bir kadındı. Tıpkı güzellik gibi. Genç kadın baygin gözlerini süzüyor, hafifce gülümsüyordu. Ressamın üzerinde husule ge - tirdiği tesirin farkında idi. Niçin geldiğini, ne istediğini sormuya lüzum görmed: Genç Az sönra genç ressam elini u « yaparsanız mem - Ayhan atölyesini çiçeklerle süs- lemişti. Birseni karşıladı ve he- ini yapmıya başladı. Hiç bir şey söylemiyor, durmadan fır- çasırı oynatıyordu. Akşam yaklaşmıştı. Genç kadın ertesi gün, a aaatte geleceği vâdile gitti. Ayhan, kendini başka bir âlem- de sanıyor, kendi kendine soru - yordu: — Acaba gelecek mi?.. Onu bir daha görememek, tab- 1 ikmal edememek korkusl- kalbi çarpıyordu. yni 10 kurken dondu, kaldı. Birsen, Tuk- sim meydanımdan — geçerken -bir | otomobil altında kalrıış, ölmüş tü İkinci Haftâ olarak büyük bir muvaffakiyetle gösterilm Aşkın Göz Yaşlar! TÜRKÇE SÖZLÜ ve ARAPÇA — ŞARKİL Ui Muhteşem Filmin Baş Mümessili Meşhur Arap Muga! ABDÜLVEHAP Okuduğu şarkılarla bütün Şark Musikisi Amatörlerini G tedir. Şimdiye kadar görülen ve işitilen Türkçe Sözlü fevkinde olan Bu emsalsiz şaheseri görmek ve dinlemti kaçırma; Hâmiş: Ebedi Şefimiz ATATÜRK'ün Muazzam Cu»:,f simini gösteren filmin tamamı BOMAN - Fİ L M tarafif" tilmektedir. Ayhan, ertesi gün gazetesini o- — BUGÜN SARA Y w İPEK Sinemalarında 1 AYNAROZ KADISİ | BUGÜN SEANSLAR SAAT 1 - 2.30 - 6.30 ve 9 da Saat 1 den 2.30 & kadar Çek ucuz Fiatlarla HALK MATİN yapılmaz? İçlerinden birisi: BİR GÜNDÜZ VE GECEl Uzun bir korıdor. İç içe odalar. Kıyı köşe her bucak dolu. Ellerinde birer umara bekleşen bir sürü insan. Herbiri öbürüne derd yanıyor: - Tifodan kalktım. - Sıtma tütüyor. Böbreğintin birisi taşlaşmışi Bakım odasına açılan kapının oturu inde bir genç ordu. Birez sinirli olacak. Durmadan Ka parmaki dalıp uzun uzun di Genç kadı nuşuyorlarI Ne yor or, ârada bir ünüyor. karşısında oturan iki hasta ko- n kız değil mi?.. e! bir n y nda e bakmağa kıyamıyor' z geçkin kadın söze karıştı: İ verip derman aratmasın yavrum. şekiyoruz. ne Hele ergenlikte dolaşınak hiç te kolay değil. Gö- — Allah de Zor şey. N » döktor dak Yazan: ETEM İZZET BENİCT, min kızından bilirim. Midesi ilâç ambarına enç, kadın bunların hiçbirisini duymuyor gibi idi. Onların konuşması sürüyordu: — Zavallının hastalığı kim bilir ne?. — Hani bu dokto 'n olmuyor. Kimi akciğer.. der, kimi karaci , kimi mideden geliyor.. der. Kimi safra kesesi Yine sonün- . istedi. Lütfi röntkenden geç dedi. Ru: n dediği değil, kendini üzme.. di- yor, Tevfik Sağlam kö' barsak dedi çıktı. Ben de buna geldim. Son umut.. bakalım ne diyecek?, 1— Hastanın biri mevzuu bütün bütün değiştir di: Ama, ne olup olupta bu zamanda sayılı dok- torlardan biri olmalı imiş. Baksana şu koskoca o- dalarda bit tek boş sandalye yok. Bunların her- birinden üç beş kâğı: gelse a 250 lira dok- torun kesesinde demektir. Hangi işte bu kazanç var?. Mazhar Osmanın ar kı tasıl ina güç Tevfik Salim günde 20 yormuş. Akil Muhtar akşamları hamal sırtı ina gönderiyorm! — M. Kemal için günde üç operasyon 1500 lira diyorlar. Kalantur hasta düştü mü 2000 i, 3000 1 akşı mları efendisinin patabiliyormuş. 0 liraya para demi- el ça da parayı — Canım bunların hepal Tâf. Çekemiyenler v duruyorlar. Söyledikleri gibi parayı hamal sır- tında kaldıran kaç hekimimiz var? Hem kazansa- lar bile hakları değil mi?.. On binler içinde kaç tane böylesi var. Lüfla peynir gemisi yürümez. Öbür yanda da binlerce doktor bastayı bakım eve lerinde cam arkasından dürbünle bekliyorlar. Söy- lenenler hep aç gözlülüğün, çekememezliğin de- dikodusu. Her doktor böyle olsun da kazansın! — Hepsi iyi ama, bu doktor kazandığını ne ya- pacak?.. Ne karısı var, Ne çoluk, ne çocuk. Tek ba- şına bir adam, Ölse kimse duymuyacak. — Cimri imiş te. — Hem de hne! Bir para harcamaz diyorlar, Elli beş değil ama besbelli kırk sekiz, elli var. Su içinde ellidir! — Ölürse bu paraları kim yiyecek? da bize mi dü; 1 olsa bir yi- bulunur. Ama çok iyi kalbli bir adam. Belki servetini İ Kızılaya, Çocuk Esirgeme Cemiyetine, okullara filân bırakır. (Devamı var) ğ -e - — di VErtvörei Şeğl a 'Taksimde , KAYNANAMI I İ Şevval 11 Yıl 1938, Ay, 12 GÜS 3 1clKânuni Vakitler , 1 706 | 4 p u M ç 18 19 52 Güneş Öğle İkindi

Bu sayıdan diğer sayfalar: