11 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

11 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

. | . . - a OLUMAKINI e s’îılîyeti KimDeruhdeEdecek? Tücum Muvaffakıyetle Başarılırsa Bunu | Kahramanlık Diye Kabul Ederler 3, )e bildiğinden şaşma Rı-| lır. Düşman dretnotu tahaffuz ter- h Amiral Limpos zamanın - kalma malümat kâfidir. Keş- in her öğrendiğimizi tat- ek fırsat ve muharebe va-| , * Bey komodorun heyecanı Mt anlattığı bu misallere hücum sisteminin projels- Üa “Doan yapasıka. : Bunu yapacakuı. İ , Findiden komodorla bunual Ve tasvib edimleden bu hu-| davranmak, icab ediyor Bey de böyle yaptı. Ko- | anlattıklarını haklı but- i x—hııı-ıııı,ıu— ettir (i ___“’—nıy-ı—ı_ı—.w Yine İngiliz sistemli hü- İN (a hiçbir işik yakma: leyliye) gece mü- Vaziyetinde h tibatı alır.. Baskın basanındır derler.. Beye- fendi; bu atalar sözü öyle ceffel- kalem söylenmiş, sözken, yakış.k hlığı dile kolay gelişi yüzünden vecizeleşmiş bir cümle değil, çok pahalıya mal olmuş birçok ta'h katın neticesinde varılmış, kıymet) almış, bir cümledir. Biz de bas - kınımızı böyle yapacağız, Gizl'ce kimsenin haberi olmadan, hatta sizden ve benden gayri kendi a - damlarımın, Yadigârımilletin mü- rettebat ve zabitlerinin de buna dair malümatları bulunmadan tatbika geçeceğiz? — Peki.. Mes'uliyeti kim deruh- de odecek? — Ne gibi mes'uliyeti beye « fendi? — Hücum muvaeffakiyetle ba- Yazan: RAHMİ YAĞIZ garılır, Gölyat — batırılırsa bunu kahramanlık diye kabul ederler. Bizi taltif, terfi ve tebrik eder - ler, Bir de işin aksi — tarafı var. Tanrı esirgesin, muvaffak olacak yerde bir kazaya uğrar, destroye- fi balırırsanız bunun mes'uliyeti kime raci olur? — Muvaffakiyetin tebrikleri ki: me raci ise bu da ona yani bana olur. — Demek mes'uliyeti siz üze - Tinize alıyorsunuz.. Amma, bu a- rada bana da: «Sen komodor olacaksın.. Ma - iyetindeki sefinelerden — birinin senden habersiz böyle bir hare - kete cür'et edişine nasıl ve niçiz meydan verdin!» Derlerse buna karşı ne söyliye-, bilirim? (Devam var) Hikâye İhtiyar Olsam da... (4 Üncü sahifeden devam) Nejad bunu duyunca hiç sesini çı- karmadı, fakat, günlerce babasile dargın durdu. * Şevket Nezihi, artık, düğün ha- zırlıklarile meşguldü. Onun için, hergün devam ettiği kahveye, günlerdir. gidemiyor, ahbablarile görüşemiyordu. Bir gün, telâslı telâşlı çarşıdan gelirken Fatikde, onlar dan birine, eski bir dosta rasgeldi. Bu hemen hemen kendi yaşında bir zat idi. — Aralarında Bu ne heyecan, ne teşneliktir be birader?.. Adeta yürmi — yaşında genç hali var sende.. , — Elbette, mirim elbette.. Biz nice ihtiyar gençler biliriz. Süm- sük sümsük dolaşır.. Benim yaşım nezaretine habez | yirmi değil umma, gencim... Gön- İâm genç gönlüm... Hani bir söz vardır: İhtiyar olsam da gönlüm Evvelâ projelerin | tazedir... İşte ben de öyleyim... letkik edilmesi, tas- * bize müsaade vori!- Şevket Nezihi, Nadire ile ev - amuhtaçtır. En az bir| lenmiş ve bu evlenmede binbir ge- formaliteye için | ce masallarını andırır bir düğüm tahammülü yoktur | yapılmış, aradan altı ay geçmişti. Morto limanında 6 aç | İlk iki ay zarfında Nejadda daima değil ya. Yarın | bürüdet, kızgınlık göze çarpıyor- 'adan demir abe | du. Nezihi, oğlunun bu halini, an- takdirde hücum işi | nesinin hatırasına hürmet bhissi Bu, bir.. ikinci ve | yordu. Esasen başka çocuğu ol - Oüdomdan Faki ı:*ııı!ı'ıqü—';u geçinciye k. at Neji uzun düşmanın kulağına gi- | sürmedi. — Gitgide genç ve güzel Golyat bulun - | annesile aralarında samimiyet ve TMuhafaza dahi etse ne | alâka hasıl oldu. Nejad her yerde, Jspılmasna ne de böyle| her zaman Nadireye — karşı çok etmeğe meydan ka | hürmetkâr bir tavır takınmağa ) — U | İ OA KA Yazan: Nusret Safa COŞKUN Yalnız kalmıştık.. Zaten ondan saklı bir şeysi düdakları titcek, | yoktu. Na Eİdi yanıma yak - | — Janet, maceralarımın dediko - Ü a bil Yöndinize yazık edi- f g.. biraz İradenizi topla- dusundan ailemin çok müteessir olduğunu ilâve ettikten sonra ba- nâ bir güzel de nasihat etti. Ade- ta yalvarıyordu. Ellerini tutan el- leri ateş gibi idi. Gözlerinde gör- düğüm iki damla yaş, iki anahtar oldu. Bunlarla kapıyı açtım. Bil- mediğim ber şeyi gördüm. Bel- kisi de söyletince anladım ki, za- vallı Janetcik beni gizli gizli se- viyormuş. Bu sevimli FPransız kızına karşı hürmetim vardı. Kardeşimin mü- Tebbiyesi idi. Alleme dört elle sa- rılmış, yanımıza sığınanıştı. Ba başladı. Bittabi, Nezihi, bu vazi- yetten fevkalâde memnun olu - yordu. * Bir zaman daha geçti. Oğlu ile karısı arasındaki samimiyet Şev- ket Nezihinin dikkatini celbe czş- lamıştı. Kafasında bir takım ya - kıcı kıvılcımlar parlamak istida- dını gösteriyordu; fakat, o, bun - ları parlamadan söndürmeğe ça- lışıyor.. Adeta nefsile mücadele ediyordu: — Hayır. diyordu. Olamaz.. Böyle bir şey olamaz!.. * Bir gün, korkunç bir tesadüif karısı Nadireyi, ağlu Nejadla bir arada, hem de tevil götürmez va- ziyette gördü! Onlar Nezihiyi gür- mediler... Sevişiyorlardı.. Ne cop kun, ne harlı bir sevişme idi tu. İki yanar dağın birleşen ateşi, varlığının bütün hayatiyetini bir nda yaktı. Onu bir külçe haline getirdi.. Yetmiştik ihtiyarın genç, aşıklı gözleri söndü, o tebessüm parlayışından eser kalmadı... Bu fırtına ile ük defa bükülen beli üzerinde gövdesini güçlükle ta - gıyarak, gümüş saplı - bastonuna dayana dayana onlardan uzaklaş- &. * Şevket Nezihi, münasib bir ba- hane ile Nadireden ayrıldı. Lisey. bitiren Nejadı Avrupaya tahsi'e gönderdi. Kendisi de bütün hir ömrün hatıralarını gömdüğü Çar-| şambadan ayrılarak — Maçkadaki apartımanının üst katına taşındı. Orada yalnız, tekbaşına yaşama - ğa koyuldu. Bu son hâdise ona, gençlikle ihtiyarlık arasındaki büyük farkın, geniş manasını öğ- retmişti.. RECAİ SANAY na lisan öğretmek için tahammül edilmez azablara katlanıyondu. O- na karşı fena bir his beslemek ak- lımdan geçmedi. Arkadaşlarım, arasıra —imalı sözler söylerler, «Evde malingö- zü Pransızla kimbilir neler yapı- yorsunuz!» diye beni söyletmek isterlerdi. Bu alaylara cevap bile vermek istemezdim. Onu bu derece aileden addet » miştim. Kimsenin onu rahat bırakaca- ğımı zannetmemesi pek de haksız değildi. Evde gerç delikanlı var. Genç bir mürebbiye var. Bu mü- rebbiye güzel ve.. aralarında bir- şeyler olması pek tabildir. Olma- ması ne kadar gayritabil ise.. Janete mukabele ettim mi?.. Buna hayır demiyeceğim. Fa: kat evet de değil!. Bir arada bu ayni çatı altında başlıyan macerada bir zevk bul- (4 üncü sahileden devam) Münih konferansında harpten sonra Orta Avrupada vücude ge- tirilmiş olan sun'i vaziyetin dü- zelmesi, büxbütün değiştirilmesi, milli emelleri tatmnin edilmesi e- sasına göre bir anlaşma yapılmış- ti. Avrupa muvazenesi bu süret- le bambaşka bir şekilde temin e- dilmiş oldu. Artık Münih konfe- Tansı esasının İtalyaya karşı da tatbikı sırası gelmiştir. Şimdi İ- talyanın milli emelleri tatmin - dilmeli. 1281 de Fransızlar Tunu- su ele geçirdikleri zaman İtalya zayıf bulurüyordu. Bünü karşı yalnız kendi kendine hiddetler - mekle kaldı, ileri gidemedi. Bu- gün ise İtalya kendi kuvvetine e- min bulunuyor. Bilâkis Fransa za- yaf görünüyor. İtalyanın Tunus ü- zerinde ötedenberi gözü olduğu gizli bir şev değildir. Tunusta İ- talyanlar çok olduğu cihetle bu- rasının olsa olsa İtalyaya veriİ- mesi lâzım geliyor. Fakat mesele yalnız Tunusta İlalyanların çok olması değidir. Tunusun Bizerta danilen meşhür ve tabii limanıma malik olan Sicilya boğazına da hâkim olan Akdenizde nüfuz ve tesirlerini yürütebilirler diye dü- şünüyor. İtalyanlar Tunus yolu ü- zerindeki Pantellerya adasını is- tedikleri gibi tahkim etmek su- retile Tunustaki Fransızlara kar- şı mukavemet edecek bir mevkie sahip bulunuyorlarsa da bunu şimdi artık kâfi gördüklerini giz- lemiyorlar. Pantellerya adası Si- cilya boğazının müdafaası işini kolaylaştırabilir. Lükin askeri ba- kımlardan Fransa elindeki Tu - nus İtalya yarımadası için ileride bir tehlike ve tehdid olarak dur- maktadır, diyorlar, Fransızlar, İtalyanların iddia - Sına cevap verirken şunu da söy- demeği unutmuyorlar: Fransa için Tunus meselesi di- ye bir mesele yoktur. Tunusun bugünkü vaziyetinde herhangi bir değişiklik Ingiltreyi de o nisbet- te alâkadar edecektir. İngiltere * İtalyan anlaşmasının en esaslı bir naktası da Akdenizde bugün- kü halin muhafazası, bundan son- ra herhangi bir değişiklik olma - mamasıdır. İngiliz İmparatorlu - ğunün yollarını muhafaza itibari- le Akdenizde İtalya lehine bir de- ğişikliğe İng.ltere razı olmuyacak- tır. İşte Fransada İtalyan noktal na- zarları bu süretle hulsa edilmiş oluyor. Her iki tarafın dediği bu esaslar gözönünden kaçmıyacak olursa meselenin bundun sonraki inkişafı daha kolaylıkla takip - dilebilecektir. Bu mesele hakkında Londra ne düşünüyor, Berlin ne diyor?. Tah- lil edelim. Londra matbuatının İn> Biliz siyasi mahafillerinin noktai nazarına daır verdiği malümat az şayanı dikkat değildir: Habşis - tan harbi ernasında, bundan iki buçuk sene kadar evvelki hal bu- günkünün tamamile aksine idi. O iki milletin lâtin urkından olması dolayısile aradaki — yakınlıktan bahsederek Fransaya karşı pek muhabbetli bir dil kullanıyorlar- dı Buna mukabil İngilterenin 2- maya, bu zevk içinde Belmayı u- nutmağa çalıştım.. Bir gece herkes — uyuduktan sonra Janetle bahçede kameriye- nin bir köşesinde bir iki saat baş- başa kaldık. Yine bir gün Belkıs, 9 gece beraberce plâja gittik. Dar ma- yosu içinde biçimli vücudü beni sarsar gibi oldu. Kabinede hırsi- mi dudaklarında öldürdüm. Hepsi bu kadar!. Daha ne olsun? Denebilir. Düşünülürse bu birşey değildi. Bir evde oturduğumuza göre çok ilerlere gidebilirdik. Araya Belma girdi. Barışınca zavallı Madam Azel Janet, evvelki haline döndü. |Berlin - Roma Mihverinin Kararı <& leyhine yazılmadık şey kalmiyor- du. Bugün 1se İngiltere ile İtalya arasında dostluk iade edilmiş bu- lunuyor. Fransa ile İtalya arasın- da bir anlaşma çareleri aranırken şimdi İtalyonların Fransa aley - hine politika âleminde böyle ha- rekete geçmeleri hiç doğru görül- Mmüyor. Taymis de Akdenizde herhangi bir değişikliğin olamıyacağını ya- zarak diyor ki: Böyle tahrikât üzerine istinad eden bir siyasetle herhalde anlaş- ma ve barışma esasına dayanan bir siyasetin yerine geçmesi caiz olamaz. İngiltere, Avrupada sü- kün ve istikrarın avdetine mani olacak hareketlerin muvaffak ol- maması için İngiltere tamamile Fransa ile beraberdir. Mançester Guardyan — gazetesi İtalyanın ilcri sürdüğü davadan bahsederkea diyor ki: Eğer İtalya hakikaten kuvvetli ise olduğun - dan ziyade kuvvetli - görünmeğe neden lüzüm görüyor?.. Son Av- rupa buhranı sıralarında, bir harp çıkarsa İtalyanın Almanya ile be- Taber hareket edeceği tahmin e- diliyordu. Halbuki bütün kuvves tile Almanyaya yardım etmek i- çin İtalya kazırlığa girişmemişti, bundan uzak kalmıştır. Seferber- lik yapılmak isteniyordu. Halbu- ki buna kral mani olmuştu. Çün- kü İtalyan ofkârı umumiyesi bu- nu istemiyordu. Bilhassa şimali İtalyada Avrupada yeni bir harbe girilmesi aleyhine halk arasında kuvvetli bir cereyan vard.. Mus- solini bunu öüğrenmişti. Bu İngiliz gazetesi birkaç ay evvelki vaziyeti hatırlatarak İtal- yanın şimdi Fransa ile bir kav - gaya girmes! mevzuu bahsolamı- yacağı neticesini çıkarmak isti - yor. Berlinde ne diyorlar? — sualine gelince, Alman matbuatı İtalya - min milli emelleri tatmin edilmesi için taraftarlık göstrmekten geri kalmıyor. Bunun böyle olacağı zaten kolaylıkla tahmin edilebi- lirse de Hamburger Frembenblat gazetesinin yazdığı şu sözler Ber- lin - Roma mihverinin İngiltere ve Fransaya karşı düşüncesini göslermek itibarile şayanı dik - kat görülmektedir: Karpatlaraltı Rusyası, yani Uk- Tanya meselesi, Almanya ile İtal- ya arasında ihtilâf çıkacağını ü- mid ediyorlardı. Londrada ve Pa- riste bunu böyle umuyorlardı Son zamanlarda Lehistan ile Rus- ya arasında hasıl olan anlaşma ü- zerine gene Paris ve Londrada ü- midler beslendi. Halbuki bu anlaş- ma zaten 932 de Lehistanla Rus- ya arasında aktedilmiş olup 934 te temdit edilmiş olan ademi tecavüz misakına istınad eden vaziyeti ye- niden tesis etmekten başka birşey için değildi. Datma her tarafa hücum etmek suretile neşriyatta bulunan Angrifi isimli Alman gazetesi de Berlin - Roma mihverinin — sağlamlığını tekrar ederek Almanya ile İtalya arasındaki bağların öyle herhan- gi bir dostluk muahodesi gibi gev- şek birşey ulmadığını ileri sürü - yor. Berlin - Roma mihverine do- kunacaklar varsa bunların piş - man olacaklarını söyliyen bu Al man gazetesi Almanya ile İtal- yanın kimse ile harbetmek niye- tinde olmadıklarını, fakat Münih konferansı esası gözönünde tutu- larak adaletin yerine getirilmesi ni ilâve ediyor, Fakat Alman matbuatı adaletin yerine getirilmesi şeklinde, yani İtalyanların istedikleri — şeylerin verilmesi gibi neşriyatta bulun- makla beraber şayanı dikkat olan cihet Fransa ile Almanya arasın. da elde odilmiş olan anlaşmayı müteessir edecek tarzda herhangi surette ileri gitmekten çekinerek shtiyatlı davranıyorlar, -Bilhassa Fransa tarafından Romada yapı- Jan teşebbüslerden pek az bahis ediyorlar. Eb'adi Mikdarı — Muhammen B. — 99 7,5 teminat Beberi — Tutari *; LeKu — Li Ku, Lira Ku Cıralı tahta — 400xXx30xXx30 18 M3) » » 400Xx20x30 8 ») 400x25x3 10 ») 400x28x8 18 ) TSA f— — M0 Düz beyaz tahta 400x30x30 103 — 38 390— 200 — nıso 1— Yukarıda eb'at ve miktarı yazılı 54 metre mikâbı çıralı tahta ile 10 metre mikâbı düz beyaz tahta pazarlık usulile satın alınacaktır. JI— Muhammen bedellerile muvakkat teminatı hizalarında göste- rilmiştir. Hl— Pazarlık 12/X11/988 tarihine raslıyan Pazartesi günü saat 14 te Kabataşta Levazım ve Mubayaat şubesindeki alım komisyonunda yas pilacaktır. “ V— İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte 96 7,5 gü- venme paralarile birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri ilân olunuzr. «BB9Te » I — İdaremizin kutu lıhll'ı*lglıı şartnamesi mucibince satın alı- 'nacak bir adet «Ofset» tab'ı makinası ve teferrümtı kapalı zarf usulila eksiltmeye konmuştur. 11 — Muhammen bedeli (15000) Ura ve muvakkat teminatı (1125) liradır. Hi — Eksiltme 13/1/939 tarihine rasilayan cuma günü saat 15 de Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapı- lacaktır. IV — Şarinameler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden âlı- nabilir. V — Eksiltmeye iştirak etmek Lteyenlerin fiatsız fenmi teklif mek- tuplarını ihale gününden bir hafta evveline kadar İnhisarlar Umum müdürlüğü tütün fabrikalar şubesine vermeleri, tekliflerinin kabulü. BÜ mutazammın vesika almaları lâzandır. VI — Mühürlü teklif mektubunu kanun! vesaik ile $ inci maddede yazılı vesika ve 96 7,5 güvenme parası makbuzu veya bunka teminat mektubunu ihtiva edecek olan kapalı zarflarını eksiltme günü en geç saat 14 de kadar yukarda adı geçen komisyon — başkanlığına makbuz mukabilinde verilmesi lâzımdır. (8633) Ö eti I — İdaremizin Paşabahçe fabrikasında şartname ve projesi mu- cibince yaptırılacak on adet tank temelleri inşastı açık eksiltmeye konmuştur. H — Keşif bedeli 30262 lira ve muvakkat teminatı 29446 liradır. I — Bksiltme 19/XI1/838 tarihine rastlayan pazartesi günü saat 15 de Kabataşda Levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda ya- pılacaktır. IV — Şartnameler 20 kuruş bedel mukabilinde inhisarlar umum müdürlüğü levazım ve mübayzat şubesinden alınabilir. V — Eksiltmeye iştirak etmek isteyenlerin inhisarlar umum mü- dürlüğü inşaat şubesinden fenni ehliyet vesikası almaları âzımdır. VI — İsteklilerin kanuni vesaik ve X 7,5 güvenme paralarile bir- likte eksiltme için tayin edilen gün ve saatte yukarıda adı geçen komis- yona gelmeleri ilân olunur. «8781> * * Cinsi Mikdan — Muhammen B ©ç 7,5 temin £ Beheri Tutarı Lr.Ku, Le. Kul — Lira Kü, Sert lâstik 300 kilo — 280 860—) Yumuşak şambre lâstiği — 300 » 280 840.—) Ebonit 180 » 280 S4— B0 2184 1— Şartname ve nümuneleri mucibince yukarıda cins ve miktarı yazılı kauçuklar açık eksiltme usulile satın alınacaktır. T1— Muhammen bedellerile muvakkat teminatı hizalarında göste- Hl— Eksiltme 22/XI1/938 tarihine raslıyan Perşembe günü saat 14 te Kabataşta Levazım ve Mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacaktır. IV— Şartnameler parasız olarak her gün sözü geçen şubeden alı- nabileceği gibi nümüneler de göçülebilir. V— İsteklilerin eksiltme için tayin edilen gün ve saatte © 75 gü- venme paralarile birlikte yukarıda adı geçen komisyona gelmeleri üân olunur. «8895. Astiklâl caddesinde TURAN Şehoi;'l'i atrosu Tiyatrosu KI KISMI San'atkâr — Naşit, Bugün saat 1530 da, gece 2030 da Cemal Sahir, oku- (DAMA ÇIKMIŞ BİR GÜZEL) c Ganlün Te Tepebaşında D r a m Kısını Mezey — Varyetesi (VİNDSORUN ŞEN KADINLARI), SAHTE PRENS bA , Operet 3 perde :";:' ':k' DANS — SOLO — DÜET TİYAOUS Bugün saat — |DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI 16 da DK bk'ün'de «Bilhasaa motörlü vesaiti nakdi - ERKEKLER KIRKINDAN SONRA |Y*de mil tertibatı mafsal, hakkında- AZARLAR Vodvil 3 perde — 'ki ihtira için alınmış olan 18/ Ağus- ö 106/1937 tarih ve 2378 mumaralı ih - Halk epereti)|'ira beratının ihtiva ettiği hukuk bu kerre başkasına devir veyabut mev- Bu akşam Ta İÇİÇE kil fiile konmak için icara dahi ve- OÖperet 3 perde Tilebileceği teklif edilmkte olmakla Reji: — |bu bususta fazla malümat edinmek Yusuf Sürurt Raşit Rıza : Sti aü ıstiynirin Galatada, Aslan han Sin- ımı.nı"oıx 'BALE İci kat 1 -3 numaralara müracast TEL: 40335 letmeleri ilân olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: