22 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

22 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ülebilürevKahwe) | Günün Meselesi: ğ B | : ,'Saçlar : : EGörüşler : F |: c 4 ş Si 'Canlı Hayvan Fiatı Kesilecek!| — ... — | -ar, Dansıg Yasak! Lüzumsuz Hatibler .. Y . Görünüşler 'İ k ı—çcnlcn)ı-ı lıi;( .'ı;ş_s_-.ı:dı | Yukseııyor Erkek v2 Kız Talebeler * Sinemalara da Boş Gözmtüe Hakkında Yeni kıf hanın önünde arabamız dur- 'Devlet Ziraat Kurumu Nazım (amanlar da Gidecekler Emre Riayet Etmiyenler Talebelik Hakkından Ebvedi Surette Mahrum Edilecekler €rs saatlerinde talebelerin kahve ve gazinolarla sine- O” malara gitmeleri memnu lunmaktadır. “Fakat buna rağmen yine bazı &rlerde; tedrisat saatleri dahi - Ünde muhtelif kahvelerde mek - İepli gençler görüldüğünden Ma- ff Vekâleti dün bu hususta Ma- if Müdürlüğüne yeni bir. emir Ermiştir. Bu yeni emre göre talebelerin; lnız ders saatleri içinde değil; zamanları ve mektep vakit- haricinde de kahvelere gü - leri menolunmuştur. Ayrıca; bütün talebeler; gerek saatleri dahilinde ve hari - (Eüde gazino ve dansinglere de ti katiyyede gidemiyecekler. Ür. Bu kararların ehemmiyetle Mbiki için mektep idarelerile Ger der emniyet müdürlüğü memurları - nin müşterek hareket etmesi hu susunda dün polislere de emir ve- rilmiştir. Bu sabahtan - itibaren; günün muhtelif saatlerinde bilhassa kah- yelerde müallim ve polisler tara- | findan âni kontrollar yapılacak tır. * Bu kontrollar, akşam — mektep tatillerinden sonra da muhtelif yerlerde tekrar olunacaktır. Köntrol neticesinde kahve ve gazinolarla dansing gibi yerlerde yakalanan talebeler — hakkında şiddetli takibat yapılacaktır. Talebelerin bu emirler hilâfına hareketleri tekerrür ettiği takdir- de mektepten ihraçları ve hattâ talebelik hakkından ebedi mah - rumlyetleri cihetine kadar gidi - Tecektir. 1 evlet Reis HATA Y'D , inin Mühim Tetkikleri Btakyadan -— bildirildiğine göre, Hatay Devlet Relsi (âyfur Sökmen geçen gün İsken- Antakyaya — gitmiş ve Ültakya belediyesini ziyaret et - ir. Tayfur Sökmen orada be- iye reisi ve âzalarile memle - in umranı ve diğer hususat kkında görüşmüş ve müteaki- yapılacak işler hakkında di - “ktifler vermiştir. Bilâhare oradan şehir meyda - fa gitmişler ve meydanın şehre tışır bir şekle sokulmasını em- Mmiştir. Bundan sonra Kurşım- Aöhdaki ilk okulu gezen Tayfur bu hanın mahalli hükü- dairesi olup olamıyacağını da ik etmişlerdir. Bu husustaki tetkiklere devam Uhacak ve münasip görülürse 'a hükümet daireleri bu sa- taşınacaklardar. SURİYE GAZETELERİ Hatay gazetelerinden bazıları- Suriyeye sokulmamaları ka - lmaştır. Buna mukabil Hatay hüküme- “de Suriye ve Lübnan gazele - n duhulünü menedeceği Ba- SOlmuştur. “Pakat Hatay matbuat müdürü Biyiaları tekzip etmiş ve: — Biz Suriye ve Lübnan ga - trinin neşriyatından mah - kalmak istemeyiz. Ve nezi - İZORBAL Mustafa Paşa ve arka: fi Sultan Selimi tahta çıka- ilardır, Sizi katledeceklerdir. 'bet fena olarak, Ruhsat veri- Ben Refik Efendi ile arkadaş- a idam eyledim. İstanbul va- finı kapatayım, Yeniçerilerle darın ve Ramiz Efendinin ü- hücüm ederek işlerini biti- Çelebi kendisini — dağlar vezirler meyarında gör- SALTANATI nuniyetle karşılarız, demiştir. LÜBNANDAN HATAYA PARA GİREMEZ Hatay Maliye Vekâleti yeni bir kararnam eneşretmiştir. Bu kararnameye göre, Süriye ve Lübnandan Hataya her türlü Türk parasının ithali menolun - muştür. Bu emir hilâfında hareket ede- cekler şiddetli cezaya çarpılacak- lardır, Üslündağın Suç Evrakı Eski İstanbul Valisi Muhiddin Üstündağ ve arkadaşları hakkın- da otobüs davasından dolayı ve « Tilmiş olan lüzumu muhakeme ev« Takı dün Devlet Şürası umumi he- yeti tarafından Dahiliye Vekâleti yölile Temyiz 4 üncü ceza daire- sine gönderilmiştir Suçlular 5 gün içinde cevab vermeğe mecbur — olduklarından cevabları beklenmektedir. —— İngilizler Çorap Alacak Bazı İngiliz ithalâtcı müessese- lerl memleketimizden kadın çora- bi almak üzere müracaat etmiş - Jerdir. Bunun için sanayicilerim: İngillereden kabolü muvakkat suretlle iplik getirterek çorab ih- Tacını muyafık görmektedirler. AR | yazan: M. Sami KARAYEL larına geleceklerini haber almışlardı. Rusçuk yâranı derhal cephe - lerini değiştirmişler, Sadrazamna itaat ederek İstanbulu - terkedip gidiyorlardı. Alemdarın ordusile İstanbul - dan uzaklaşması yalnız, Çelebi Mustafa Paşa ile Yeniçerileri se- vindiriyordu. Ahali ve ehlirz ta- kımı elleri böğürlerinde kalarak ağlaşmağa başlamıştı. biran evvel du. Ön tarafa baktık. Bütün yol kapanmış, tramvaylar, otobüsler arka arkaya dizilmişler. Beş da- kikadan fazla bekledik. Hiçbir bareket yok. Tramvaydan indin. Sirkeciye doğru yürüdüm. Sirke- ci istasyonunda birkaç kişi bir a- raya toplanmış, yüksek sesle mü- nakaşa ediyorlardı. Hâdi öğrendim: Bir tram- Sirkeci istasyonunda dur » | muş, yolculardan - biri inerken, nasılsa ayağı kaymış, düşmüş.. Fakat, adamcağıza iyi bir tesadül içbir şey olmamış-- Yolcu, düştüğü yerden kalkmış, yoluma devam edecek. Fakat, vatman bi- rakır mı?. Şöyle bağırıyor. — Arabayı sürmem, bağlarım. Ya adama birşey oldaysa?. Düşen adamcağız da orada: — Yahu, diyor, hiçbir şey ol - | madı ve işte sağlamım.. Kimse » | den de şikâyetim yok... Esasen se- nin, benim düşmekliğimde hiçbir vay kabahatin yok ki-. Her şeye rağmen, vatman de- diğini yaptı: Çeyrek saat yol ka- palı kaldı. İstanbulun — caddeleri — dardır. Böyle, hiç yoktan sebeblerden do- layı nakil vasıtaları da durumca, bütün şehrin hayatı ötamatik ol- maktan çıkıyor, alaturkalaşıyor. Dikkat ediniz, ekseriya, nakil vasıtaları, böyle bir hiç yüzün - den, tedbirsizlikten, dikkatsiz - Tikten, sekteye tğrar. Bu nevi hâdise yerlerinde, mü- tenddid hatibler görürsünüz. Her- kes bir fikir ve mütalea yürütür. Fakat, asıl mesele olan nakil va- sıtalarının sekteye uğramamatı; ve arızanın derhal bertaraf edi- lerek yolcuların yollarına deva- minin temin olunması, bu hatib- lerin beyecanlı sözlerinin tesirile unutulur, gider, BÜRHAN CEVAD Şehrin İktısadi Vaziyeti Yeni Seçilen Kemisyon Azaları Dün Tetkikler Yaptılar Şehrimizin iktisadi - vaziyetini umumi olarak tetkik etmek ve bundan sonra da icap eden esaslı ve yeni kararları almak üzere ev- velki gün Vali ve Belediye Reis! Lütfi Kırdarın reisliğinde top - lanan iktisat komisyonu; ikinci içtimaını bugün ' üğleden sonra belediyede akdecektir. Bugünkü içtimdda belediye ik- tısat müdürü Ali Süreyya, Türk Ofisi müdürü Cemal Ziya, eski Şehremini operatör Mehmet E - min ve Mehmet Ali ile eski vali- lerden Hüsnü ve eski - elçilerden Galip Kemali iştirak edecekler - dir, Bu zevat; dün şehrimizin muh- Geceleyin saraya girip Sultan Selimi çıkarıp tahta çıkarmak Müşkil olacaktı. Sonra; lâzım n - lan rical ve vüzerayı toplu ola: rak bulmak ta güçtü. Ramiz efendi , Alemdara şu su- retle fikrini beyan etmişti: — Paşam; sabahleyin geken E- dirnekapıdan gireriz. Yedikule ve Topakpıda bulunan Yeniçeri muhafızlarını bertaraf edip kale kapılarını tuttuklan sonra, doğ - ruca Bâbaliye yollanırız. Çelebi Mustafa Paşadan mührühümayü- nu alır, bilâhare saraya dayanı - n Alemdar, Ramiz efendinin ter« tibini beğenmişti ve hemen sa - bahısı işe başlamak lâzımdı. Eğer; bir gün daha teahhür ederlerse, Çelebi Mustafa Paşa kuşkullana- | rak İstanbulda bulunan Refik ve Behiç efendileri idam edip kale kâpılarını kâpatarak — üzerlerine Yeniçerileri sevkederdi. 4 D Rolünü Oynuyor Mezhahadan satış yerlerine evle Ziraat Kurumul şi üzerindeki faaliyeti gün- den güne lemektedir İlk zaamnları günde $0 koyun kes- mekle işe başlıyan Kurum bu a- dedi gitgide artırarak iki yüze kadar çıkarmıştır. Havaların bozuk gitmesi yü - zünden son gü van fiyatları bi Kurum bu vaziyet karşısında va- balılıkla mücadele vaziyetinde - dir. Kurumun faaliyete geçme sinden evvel fırtına vesaire dola- yısile hayvan gelmediği takdir- 'de derhal et fiyâtlarında mühim bir yükselme hasıl olurdu. Ku - füm bünu halen' bertaraf etmiş bulünüyor. Fevkalâde vaziyetler- de fiyatlarda bir yükselme gö - tülse de bu, kiloda birkaç kuruş- tan ibaret kalacaktır. ET FİYATLARI NEKADAR UCUZLIYABİLECEK? Koyuneti (karaman) 35 ile 45 #rasıhda tehalüf edecektir. Bun- dan fazla ucuzlatılması gerek ce- lep, gerekse zürra namına zarar- h olduğu ve halkın — ucüz et “yemesi: “temin “edilirken, Halkalı Talebelerinin Köylüye Yardımlar. Bu Suretle Talebeler Zirai Bilgil Esaslı Surette Arttırıyorlar *? stanbül Halkalı Ziraat Mek- tebi talebelerinin civarla - rındaki köylere çıkarak 0- radaki çiftçilere her türlü yardım- larda bulunmağa başlamışlardır. Talebeler, bu suretle köylüle - re fenni ziraat usullerini öğrete - rek yüksek verim almalarını te- ymin eyliyeceklerdir. İstanbul Hal- kab — mektebi müdürlüğü bu hususta — Vekâletten aldığı & mir üzerine bir program hazır - lamıştır. Bu program mucibince civar - daki köyler halkına talebeler ta telif iktisadi mıntakalarımı ayrı ayrı gererek muhtelif gıda mad » deleri ve fiyatları üzerinde bü- tün gün tetkikler yapmışlardır. Hernekadar Yeniçerileri mağ - Jüp etmek hiçten idise-de asıl maksatları olan Sultan Selimi tahta çıkararak Alemdar Paşanın, mührü hümayuna sahib olup $a- daret mevkiine gelmesi suya dü- şerdi. Sabah oldu. Alemdar on.beş bin. atlı zorbalarile şafak atarken K dirnekapıya doğru yürüdü. Bir anda kapıdan şehre girdi. Topkapı Yedikule kapıları da elde edil - mişti. 'On beş bin atın nal sesleri İs - tanbul âfakını çınlatıyordu. Böy- de bir kuvveti senelerdenberi İs- tanbul görmemişti. İ Sabah namazına camilere gi - den yobazlar ve halk kütleleri A- lemdarın ordusunun — pürheybet Babiâliye doğru yürüdüklerini pö- rünce her biri korkularından ev- lerine ve medreselerine kaçışma- Ba başladı. “Sabâhleyin, ocakları için et ve etter böyle naklediliyor diğerlerinin bu — yüzden — zi- yan edeceği düşünülmekte — ve dalma gözönünde bulundurulmak- tadır. Devlet Ziraat Kurumu bu | işte tam mânasile nâzım bir ro! oynamak azminde olduğu — için işin bütün teferruatını gözönüne almaktadır. * Şimdiye kadar, perakende el satan kasaplardan birçoğu Dev - let Ziraat Kurumu ile ,ânlaşmış ve işbirliği tesisine başlamış bu- lummaktadırlar. Kasaplar Kuru- ma gitgide yakın bir alâka göstey- mekte ve şehrin et ihtiyacını ön- lemek gayesile başlanan bu işin evyelce düşünüldüğü gibi bir in- bisar işi olmadığı anlaşılmakta - dır. Devlet Ziraat işletmeleri kuru- mu umum müdürlüğünün burada et işile meşgul olan iki memu - rundan Selâhattin evvelki gün Ankaraya gitmiştir. Orada şehri- mizdeki faaliyetleri hakkında i« zahatta bulunacaktır. Birkaç gün sonra avdet edecek olan Salâhat- tinden sonra da Bülent Ankara - ya gidecek ve yeni yıl faaliyeti i- çin-kat'i direktifler alacaktır. ini de rafından fenni ziraat usulleri öğ- retilecek, bilhassa kimsesiz, yar- dıma muhtaç çiftçilere, ailelerine ve asker ailelerine geniş mikyas- ta yardım yapılacaktır. Köylülerin tarlaları mektenin traktör ve pulluklarile sürülmek- tedir. Bu işlerde Ziraat mektebi tale- beleri bizzat çalışmaktadırlar. B . suretle talebeler ziral bilgilerini "artırmış olacakları gibi köy kal - kınmasında da köylüye esaslı yar- Oımlarda bulunmaktadırlar, Di - ğer ziraat mekteplerinde de bu vsulün tatbikien başlanılmıştır. Köylüye ait ziraat işlerinin ge- niş mikyasta görülmesi için Zi - raat Vekâletinden yeni traktör vel Pulluklar da istenmiştir. Mühim Kararlar Bu Emre Riayet Etmiyenler Şiddetle Cezalandırılacaklar Talebelerin saçları ile mektep idarelerin ehemmiyetle alâkadar olmalarının tebliğ — olunduğunu yazmıştık. Dün bu hususta Maarif Vekâle- tinden Maarif Müdürlüğüne ye- ni bir emir daha gönderilmişlir. Bu tamimde Liselerle Orta mek- teplerde olduğu göbi badema ilk mekteplerde de bütün talebelerin saçlarının munlazam bir surette kesilmesi bildirilmektedir. Bu emre göre tekmil erkek ta- Jebelerin saçları her * mektepte selabrus> kesilecektir. Yani ilk mektep talebeleri g- bi orta mektep ve Lise gençleri de saçlarını katiyyen uzatamıya- caklar ve tuvalet yapmıyacaklar- dır, Diğer taraftan kız mekteplerin de de talebelerin küçük yaştan itibaren saçlarını munatzam bir şekilde kestirmelerine de bilhas sa ehemmiyet verilecektir. Henüz mektep sıralarında ike:. muhtelif şekillerde ve talebeliğe uygun olmiyacak şekilde saç kes- tirmeğe teşebbüs eden - talebeler giddetle cezalandırılacaklardır. Emrin sonunda; bütün bu husus- ların şiddet ve ebemmiyetle tatbi- ki bilhassa talep olunmaktadır. ea Zirai Malîılller Memlekete Nası Girecek Ziral mahsullerin memleketimi- ze sokulması esnasında hastalık- tan âri olması ve böcek bulunma- ması için; badema sıkı muayene ve kontroldan geçirilmesi güm- rükler umum müdürlüğünden dün İstanbul gümrüklerine bil- dirilmiştir. Bu kabil mahsuller gayet ciddi bir şekilde kantrol olunacak ve hastalıktan salim ise memleke te sokulacaktır. En küçük bir has- talık şüphesi görülen mahsuller ve mallar gümrüklerimizden içe- Ti ithal olunmıyacaktır. Yabaıı_bîımuzu Mücadelesi Yaban domuzlarının şap hasta-i Tığıcın koyun ve sığırlara bulaş - masında mühim bir âmil olduğu anlaşılmıştır. Bu münasebetle ötede beride dolaşan bu hastalıklı domuzarın itlâfı için şiddetli bir mücadole açılmıştır. Alâkadarlara verilen yeni bir emirle öldürülecek yaban domuz-! Tarının her biri için bir lira mü- kâfat verileceği bildirilmiştir sebze almağa giden Yeniçeri ya- | selâm verip geçiyorlardı. makları Rumeli zarbalarının baş- Bir gün evvel, Alemdar Musta larında Alemdarları olduğu halde| fa Paşanm İstanbulu terk ile Bi- dört nala şehrin merkezine doğru| deceğini haber almış ölan yobaz- yürüyüşlerini görünce sırtların - larla Yeniçeri zorbaları bu gelişe daki heybeleri ve kazanları bıra-| şaşmışlardı. Her halde bu geliş karak ocaklarına kaçmışlardı. başka bir geliş idi. Nal gürültüsüne yataklarından fırhyan İstanbul halkı Alemdarı zomdalarile Babıâliye doğru gider gördüklerinden dolayı sevinmiş - lerdi. azabı, soygunculük, irza tecavür Medreeslerine ve kışlalarına kh - çan yobazlarla, Yeniçeri zorbaları| Alemdarın önüne geçilmez kuv - vetlerle İstanbula girdiğini haber| vermişlerdi. Artık senelerdenberi çektikleri| — Her ihtimale karşı o güne kadar oldukları yerlerde kalan bazı Ye-i gibi ballerden kurtulacaklarından| Piteri zorbelorı bu hali işitince naşi Allahın halâskârı olan Aleri- darı kadınlar ve kızlar kafes ve cumbalarının ardından erkekler kapılarının önlerine çıkarak al - kışlıyorlardı. Alemdar ve yâranı halkın bu tezahüratına gururla mukabele e- diyorlardı... Ve İmparatorluğu ele alarak milleti dünya ve ahiret saa-| dete götüreceklermiş gibi eda ile| tabanları yağlıyarak Asmaaltına döğru kaçışmağa başlamışlardı. Asmaaltında sahile bağlı kayık- lera binerek Üsküdara geçiyor - lar, oradan da Anadolu içlerine firar ediyorlardı. Alemdar, Beyazıd — meyda - Dına geldiği zaman daha atlıla - TImın dümdarı Rami köyü yakım- larında idi. 'i (Devamı var) | Hâlâ Bir Adliye — Sarayı —— Peşindeyiz eni avukatlık kanunu kâ- Yıııııııtvw-lin başındanberi — meriyel mevküne — girdiği halde bir türlü yeni baro disiplin — moeelisi teşekkül edemedi. Bun dan on gün evvelki içtimada Ağır — ceza mahkemesi salonunun içine, salonun istiab edememesi sebe - bile, bu içtimaa gelen avukatlar. — dan mühim bir kısmı girememiş, — ve birkaç kereler, koridorlerda kalan avukatlar bu şekilde içti mamn doğrü olamıyacağını / ileri sürmüş ve nibayet şekil ve esas — meselelerinden, disiplin meelisi- — nin bir azası üzerinde reyler da - gıldığından toplantı üç gün u velki cumartesi gününe talik & — dilmişti. O gün, bir hafta evvelki — mahalsizliği düşünen avukatların pek çoğu gelmemiş ve ekseriye olmadığından içlima yapılama » mıştir. Bu toplantı; avukatların — tamamının celsede bazır bulun » —— masını teminen adliye koridorun- da yapılacaktı. Bir gazetede adliye tarihinde koridorda toplanmanın — ilk defa vaki olduğunu okuduk. Ve ne yaları söyliyelim bu acı ba- kikate mütecssir olduk.. Yeni kas nunumuzun bir maddesine göre — baronun — adliye binası dahilinde — olması şarttır. Yeni kanun, avus — katlığı tam manasile bir ömme hizmeti olarak — kabul ettiğiz mahkemede avukatlara om | mahal ayrılmasını, mecburiyet » leri içine almış ve madde halinde — lkteleğik ; Adaleti dağıtan min yanın- dâ avükat, önâ işik tulan, meş'nle alan bir adalet . bekçisi, bir hak — müdalüdir. Onun için avukalın — yeri, toplanacağı mahal, adliye — sarayı içindeki barodur. —— ——— Sür'at ve mükemmeliyet asrın- — da yaşıyoruz. - Geçmişteki herşe- — yin yerine hem çabuk, Boi n güzelini yapmak medeniyet düx turlarındandır. - Maalesef altı vıl önce yanan İstanbul adliye sarayı yerine hâlâ yenisi yapılamadı. Bir. zamanlar göçebe bir halde şuraya buraya yerleşen adliye »ihayet — Mmerkez postahane binasının — bir — kısmına misafir oldu. Seneler geç- — ti, b misafiret nihayete ermedi, — Adliye bir varlıktır. Memleketin esası elan adaletin. tevzi mahalli — olan adliyesinin de esaslı bir yeri olması en başlı hayati me> — * » dandır. Ne adalet, ne adlir » mi- safir olmaz ve misafiret cd. >ox. Yakın zamanlarda adliye sarı- yanın inşasına — teşebbüs — edildi, bapisane binası yıkılıp buraya yar | pılacaktı. Bir tarih münakaşsı çıktı. Sonunun we olduğunu — ve binanın nereye inşa edilcceğini - anlıyamadık. - Altı asar, altı senelik iş yapamı- — yan Osmanlı saltanatına muka - bil, Türkün öz varlığındaki yapı- — cılığını, onun ölmek bilmez dina. — mizmini yaratan ve yaşatan Tür- ikiye Cumhuriyeti, on beş senede, n beş asırlık iş yaptı. - İstanbul gibi belli başlı şehirlerimizden birinin en güzel bir yerinde altı senedir eski adliye sarayının me- — lozları, oradan geçtikçe bizi derin — derin düşündürmektedir. Müte - ahhid işe yarıyan malzemeyi aldı — götürdü, molozları bıraktı. Hazine — ile müteahhid arasında açılan da- va üzerine yapılan keşifler ve tet. — kikler son bir karara bağlar . Buradaki molozların ne kadar bir para mukabilinde naklinin ka- bil olacağı tesbit edülçrek kaldı rılır. ve bu bedelle mütc T rücu ed'debilir. Vâidden ziyade İş yapmak azminde bulunan — yeni Vali ve Belediye Rci , bugüne kadar temizlenerek — bir gülüstan haline gelebilecek adliye yangın yerindeki moloz yığı tının kaldırılması hususunda c (Devamı 6 aacı sah Cede) —

Bu sayıdan diğer sayfalar: