20 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

20 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

_ıu — GONK BAYIRINDA.. Ebedi |sviçre|i Marüf bir — İsviçre febri - nn İzmir mümessili dün İz - şehrimiye gelmiştir. Bu Hörkün Çanakkalede Conk bayı - "da hayatım' kurtaran saati ve ae halen kimde olduğunu ar. __î“*zkür fabcika, geçenlerde kı- Ğ A Yazdığımız gibi bu saati, her ;r Pahasma olursa olsun, ele ge- m;“* kararında olduğunu İz - TMmümessilliğine bildirmiştir, malEmcesilin tahkikatına göre bu tıra” Ebedi Şef tarafından bir ha- 4 Olmak üzere o zaman Alman ÜğeTAl! Lemon Fon Sandrese he- 'e olunmuştur. General vefat edince eşyaları Müzayede ile satılmış ve saati bü-| dihi bulunmaktadır. Bu Yıl Mahsullerimiz Çok Bol Olacak 1939 un Hava Şartları Ekim ve Metrooloji Mahsuller İçin Çok Müsaid Bulunuyor €vlet Metreoloji İşleri U - Müm — Müdürlüğünden al- Sığımız malümata göre, 1938 Midcikânun. aya eksar yerlerde ::lıı Yağışlı ve sıcaklık bakımın - maşe SN senelere nisbeten daha B'*dl'l Ve müsait geçmiştir. ai istifade ederek kışlık tar, ** Beniş mikyasta yapılmış- lı.,""""'"*’“'e ekimin arkası a - meyağtir. Ekim bakımından, kış İMİne giriş, umumi surette MHLit Şarilar dahilinde vukubul- ._""*“" Bu suretle ; zeytin topla- ,,_,__r'*"ü ilerlemiştir. Tütün fi - | de hazırlanmıştır. Akdeniz kıyılarile Egenin ce - XP havalisindeki porlakalların | Tacağı anlaşılmaktadır. Kanuna Muhalif Bir Mektup Mımı bir Türk müassesesinin; dahilinde — başka Merseseye; - kanuna müha- larak - Türkçeden gayri bir ="'lmı bir mektup gön - Şefimizin HayatınıKurtaran Saat Bir Fabrikanın Mümessili Bunu Aramıya Geldi | Belişe şebep; Ebedi Şef Ata-| kür saat; halen şehrimizde | . Kübaj f Anlaşılarak Kakkinda ta- lanılmıştır. | milyon liraya ihtiyaç olduğu hak- | yük bir para mukabilinde bir A- Mmerikalı satın almıştır. Yine bu tankikata göre mez - ve İnkılâp Müzesinde bulunmaktlar İşte mümessil; şehrimizde bu cihetleri tesbit edecektir. Eğer bu iki haber de tahakkuk etmediği tejkdirde bu kıymetli sa- atin halen bulunduğa yeri veya zati haber varene fabrika — 2000 'Türk lirası hediye edecektir. Saatin İnkılâp Müzesinde ol - duğu tahakkuk ettiği takdirde, Ebedi Şefimizin göğsünde alçak bir kurşuna hedef olarak «O» nu kurtaran böyle kıymetli bir hatı- ranın velevki milyonlar, milyar- lar verilse dahi satılamıyacağı be- toplanmasına devam olunmakta- dir, Daoğu mıntakasından başka gay- ri; memleketimizin her tarafın - da bağ çubuğu, ağaç dikimine de- vam olunmuştur. Doğu Anadoluda bu ay içer - sinde yağışlar kar şeklinde vukua geldiğinden bu mıntakada ziraat işleri durgundur. Bu suretle 1939 senesine ekim ve mahsulün bava şartları bakı- mındar çok müsait vaziyette gir- miş bulunuyoruz. : Önümüzdeki kış ayları içer - sinde de yine normal ve müasit hava şartları tahakkuk ettiği tak- dirde memleket için bu senenin çok bereketli bir mahsul yıh o- : Ziraat BU Vekili Gitti Ziraat Vekili Kurdoğlu dün ak-| şam Ankaraya hareket etmiştir. Mumaileyh hareketinden evvel, kendisile görüşen — gazetecilere; birinci ziraat ve köy kongresinde verilen kararların tatbiki için 94 ZORBALAR SALTANATI Ne 49 a çatltan Mahmud efendimizi- ıı..;n'î"“m haberdar etmek < g, Münasib midir dersiniz?. Bayır... " Zannedersem bir SA Sabırlı olmamız lâzım. Ne Olmaz... Herne kadar pa- Âlemdar Mustafa Paşa a- İse de belki mesele aksi duruz, yöizler de ortadan yok - hi yapgiice şimdilik vazite- Tüsübineim. Bilâhare, vakti mü- ır,_,.:ı: tlendimize — meseleyi , Doğru söylüyarsi ;::,,"""'k b:xî::?;ıf:ı Slerle giy İ bu adamları gözde - — Sİedip sukuta düşürmeğe | zazan: M. Sami KARAYEL ak lâzımdır. “hc';mnyur ki; başta Sullan Mah-| mud olmak üzere hemen ekseri | Enderun rlcali Alemdar Mustafu Paşa ve arkadaşları aleyhine ha- zırlıkta bulunuyorlardı. Fakat; Alemdar çok kuvvetli idi. İstanbul ve elvarında yirmi binden fazla kuvvet! vardı. Zor - baların çalımından . geçilmiyor - du. Herkes tıs pis- olmüş bir kö- şede büzülmüştü. l Sultan Selimin halinden sanra; memleket büsbütün mahv ve ha- rap olmuştu. Hele; Bultan Mustafanın bir se- | Nasıl Ucuzlata Bileceğiz ? okantaya giriyorsunuz: L — Moyva... Diyorsunuz, Bir tek elma | için on kuruş alıyorlar. Manava gidiyorsunuz: — Bir kilo elma.. Diyorsunuz: — Kırk kuruş. Cevabını veriyorlar, Klma her- halde büyüdüğü ve koparıldığı ağaçta belki de kilosu beş kuruş bile etmiyen nesnedir. Fakat, İs- tanbalda bu yüksek sırra ve maz- hariyete nasıl vüsıl oluyor ve bu değeri bulabiliyor. İşte meselenin püf noktası budur. Armud da öyle, bütün meyv” lar da öyle, Herhalde gitgide bu pırlanta hükmünde kıymelli - ve değerli bir mahiyet ifadesi içine girmiye başlıyan meyvalarımızı halka biraz bolca yedirebilmenin çaresini ve tedbirini bulmak mec- buriyetindeyiz. Fakat, bunu nasıl bulaileceğiz?. İşte, fiat yüksekliğindeki sırrı bulmak kadar onu ucuzlatmak hu- susundaki tedbiri bulmak da ha- kikaten bir sır ve muammadır ki biribiri ardınca birçok meçhuller taşıyan bu muammayı halledebi- dene şimdiden: — Aşkolsun!. Demek cömertliğini esirgemi - yoruz. BÜRHAN CEVAD Sığınaklar Yerleri Bugünlerde Tesbit Edilecek Şehrimizde açılan zehirli gaz kursları faaliyetlerine devam et- mektedirler. Bir kaç gündenberi kursa yazılanların sayısı müte - madiyen tezayüt etmektedir. Diğer taraflan Kars, Adana ve- s&ire gibi muhtelif şehirlerde de ayın 15 şinden itibaren ayni kurs- lar açılarak faaliyete geçmişler- dir. Bu kurslara ehliyetnamesi ol- miyan bilüâmum serbest ve mes- lek sahibi memurlarla mücssese Tümessil ve memurları devam et- mektedirler. Şehrimizde yapıla - cak olan umumi sığınakların ma- halleri de bugünlerde vilâyette- ki komisyon tarafından kat'i Sü-| rette tesbit olunacak ve bir an ıv—: ta başlanılacaktır. vel in kındaki şayfaları teksib etmiş ve: e— Buğgün böyle bir paraya lü- zum yoktuk. Bugün lâzım olan pa- za; bu miktarın 10 da birinden de çok aşağıdır. Ve büyük bir kısmı Vekâlete bağtı dairelerin bütçe - sinde mevcuddür. Ve kongre ka- rarlarının süreti tatbiki hakkında elyevm bir komisyon tetkikler icra etmektedir,» | | | | neiik padişahlığı zamanında zor- balar Osmanlı impszatorluğunu yyer yer raptedip padişah fermani , dinlemez olmaşlalrdı. Anadolu ve | Rumelinin bir çok yerlerinde &- yanlar krallıklar kurmuştu. Ceb- bar zadeler, Serezli İsmail bey- ler, Bozok âyanı, gibi derebeyleri maiyyetlerinde on binlerce zor - ba, ortalığı kavuruyorlardı. Mı- sır da bile hâkimiyetimiz hiçe in- mişti. Alemdar Mustafa Paşa; sadare- te gelir gelmez, ilk yaptığı icra- attan biri de Anadolu ve Rumeli- de buulnan zorbaları başına top- Tayıp hepsini taltif etmek ve mü- iyyetlerile bersber oldukları yer- | lerde ikame etmek olmuştu. Sultan Mustafa zamanında ni- zamı cedidin ilgası üzerine Ru - meli ve Anadolu derebeylerinin tegallübünde kalmıştı. Alemdar Mustafa Paşa; zorba ve mütegallibeyi ortadan kaldır Et İşi Dün Ehemmiyetli Surette Tetkik Perakendecilerin Zararlarına İmkân Ver Tedbirler ün Devlet Ziraat İşletme - leri Kurumu İstanbul bü - Yosunda, öt işi üzerinde, Kurum Umum müdürü Şefik, Müfettişlerden — Selâhattin — ve B_ülınl ve toptancı ve perakende- ti kasaplar arasında ehemmiyet- li görüşmeler yapıldı. Umum Müdür Şefik, öğleden sonra yapılan bu toplantıda, ön- ce, toptancı kasapların, et mese- lest etrafındaki — düşüncelerini, dertlerini dinlerken, Kurumun dış salonunda da perakendeciler- | den bir grup toplanmış bulunu - yordu. Bunlar her birisi ayrı bir semtte dükkân sahibi kimseler o- lup orada evvelki günkü gibi Zi- | Taat Vekili Faik Kurdoğlunun ge- | leceğini ümit ederek ona dertle- rini anlatmak maksadile toplan - mışlardı. Bumlar dertlerini yana yakıla ezcümle şu şekilde anlatıyorlar: — «*Biz, perekandesi kasaplar, bilhassa yirmi gündenberi, çak fena vaziyette bulunuyoruz. Çün-| kü daima zararına satış yapmak- tayız, Belödiyenin koyduğu nark mu- cibince 40 kuruşa karaman, 43 ku- Tuşa dağlıç satmamız lâzum. Şüp> hesiz emre itaat ederek salyoruz da, Fakat bizim bu satışta zarar etmememiz için toptan fiyatın 35 kuruşa karaman, 38 kuruşa dağ - lıç olması lâzım. Bu takdirde biz kiloda $ kuruş k: z ki, bu da bizim için asgari bir kazanç- tır, Çünkü, bir müdet evvel Zi - raat Kongresinde verilen karar ü- zere Başvekâletçe tayin edilen ka- zanç nisbeti topdancıya kiloda İ,5 kuruş, perakerdeciye 8,75 kuruş olarak tesbit edilmiştir. Muhiddin Üstündağ zamanında, bu nisbet, sonradan, ö,75 kuruşa indirildi ve bu miklar kazanç kasaplara kâfi görüldü. Bu kilodaki 5,75 kuruş kâra, nakliye, fira, içyağı gibi ki- loda 3 kuruş tutan masraf da da- hildir. | Şimdi ise vaziyetimiz şudur: «Eti, bazılarımız kendimiz kes- tiğimiz, bazılarımız da toptancıdan aldığımız halde karamamı 42, dağ- hc 46 kuruşa ancak mal edebi - Jiyoruz. Buna rağmen, 42 kuruşa mal ettiğimiz karamanı 40 kuru- Ş 46 ya mal ettiğimiz dağlıcı da 43 kuruşa salmak mecburiyetinde, bulunuyoruz, ki buna, nakliye, fira vesaire gibi masarifi zaru - riye de ilâve edilirse her gün sa- tıştan ettiğimiz mühlin zarar mey- dana çıkar. İstanbul et ihtiyacının temini için kâfi derecede ve muntazam hi getirilebilmesi lâzımdır. mağa çalışacağına bi onlara | paye vermişti. ğ Paşa Osmanlı İmparatorluğumy| zorbalarla idare ve ıslaha kal - kışmiştı ç Gerek kendisi evveldenberi Ye-| niçeri gayreti güder cahil takım- dar oldukları halde İstanbulu ve hükümeti zaptedip ele geçirdikten sonra bilâkis Yeniçerilere adavet etmeğe başlamışlardı. Hatta; ev - velce Ruscukta iken Sultan Seli- | min nizamatına muhalif reyde bu- | lunduklarına nedametlerini izhar | eder olmuşlardı. Önüne gelen Ye-| niçeri — kodamanlarına şu yolda sözler söylüyorlardı. — Biz de Yeniçeriyiz... Bili - yorsunuz Sultan -Selim nizamı cedidi vazettiği zaman sizinle be- raber muhalefet davasında bulun- duk.. Fakat; şimdi görüyoruz ki Yeniçerilik sizin anladığınız gibi değildir. Sizler ocağı tutar hal - den çıkmışsınız. 5 | kesebiliyor ki bununla et istihlâ- Yeniden Edildi ilmiyecek Alınacak Şehrimiz çevresi dahilinde 600 kü- sur kasap vardır, Ve et istihlâkini tam olarak karşılamak için yev- miye 2500 - 3000 yalnız koyun ke- | silmesi icap eder, Halbuki Ziraat Kurumu günde ancak 400 hayvan kini karşılamak nasıl mümkün o- lur? İstanbul istihsal şehri değil is- Hihlâk şehridir. Bu itibaıla köy- lünün muntazam mal göndermesi- ni temin için, o malın para et - mesi Jâzımdır. Aksi takdirde köy- I, matını daha ziyade pura eden şehirlere gönderir, İstanbulda da et sıkıntısı başgösterir, Biz bu işin, iki şekilde halledi- lebileceğine kani bulunuyorur: Ya et narkı kaldırılmalıdır. Ve «yahut Borsa fiyalı her gün tet - kik olunup perakendecilere ana Bgöre bir nark bildirilenek dalma | müayyen kazancımızıa kaybolma-, mna mâni olunmalıdır. Başvekâle-| tin takdir ettiği 3,78 kurüş, 5 kuru.| şa indirildi. Sesimiz çıkmadı; bu | 'defa 0 8 kuruşu da kaybettiğimiz gibi üstelik kiloda bir kaç kuruş tâ zararına, 20 gündenberi mal ga- tarak her birimiz yüzlerce lira tu- Tar etmiş vaziyetteyiz. İşte bura- | ya bunun için derdimizi anlatma- ğa egldik.> Biraz sonra , Şefik Bakay tara- fından kabul olundular. Ve uzun uzadıya görüştükten Şi mü- nasip bir neticeye bağlamışlar - dir. Şefik Bakay bize bu neticeyi şu süretle hülâsa etti: — İstanbülda et Tiyatlarıran Yyükselmesi en ziyade bavalarla | alâkadardır. Kurum bu işle esaslı| surette alâkadar olmak'adır. Muh telif yerlerde bulunan çiftlikleri vasıtasile ve diğer yollarla ga « yeye doğru yürüyerek bu işteki nâzım rolünü muvaffakiyetle b şarmağa çalışacaktır. Gevek top- dancıların, gerek diğer kasapla « | Tn zararı mevzuubahs - değildir, Bu iş daha geniş ölçüde ele alın - muştır, Topdancılar, bugün kondi- lerile yaptığımız — görüşmelerde, bize ,dalma Kurumun hedef ve prensipleri dahilinde yürümeği vadetmiş bulunuyorlar. Ortada izam edilecek bir yoktür, Piyasadaki yükselme, soa ha - valar dolayısiledir ki, bu du ya - kında bertaraf edilmiş olacak - tir.> y Şefik Bakay, dün akşam, An - karaya dönmüştür. Mir müddet tekrar şehrimize gelerek et eşgul olacaktır. şey rilere adavet etmeleri pek tabil | idi. Çünkü; İstanbula yerleşen bu zorbaların her bizi - birer âli konakta iskâr olunmuşlardı. ;İdam ve sürgüne — giden eski devir ricalinin konaklarını oşya- larile beraber zaptedip - yerleş - mişlerdi. Sonra; âyanlar her gün üçer beşer yüz Rumeli zorbalarile Ba- biâliye gelip gider olmuşlardı. * Heybetlerinden ve çalımların - dan geçilmez olmuştu. Adeta İz- tanbul Rumeli — zorbalarının bir kışlası halini almıştı. Babıâli mü- tegallibelerin içtimagâhı olmuştu. Aksarayda, Parmakkapıda, Ok- çularbaşında, Balıkpazarında a - dam ölüsü eksik olmazdı. Zorbalar dilediklerini bir palada ikiye bi- gerek sokak ortasında bırakıp gi- derlerdi. Bir iki ay zarfında bu süretle kafası kesilip sokak orta- sında kalanların adedi binlere ba- Hiğ olmuştu. İslanbul içinde Sad- | 4 | lebelere dar geleceği Şehrimize Gönderdikl erİ | liğine bildirilmesi kararlaştırı! - Noksanları gi Tamamlatıyor Vali Ve Belediye Retsimiz Lüt- fi Kırdar; müteaddit meşguliyeti arasında şehrimizin maarif işle - | Ti ve bu husustaki ihtiyaç ve ek- sikliklerin süzatle tamamlanma- | sı ile de uğraşmaktadır. Ezcümle evvelki gün Nişantaşı semtindeki mektepleri gezen ve bunların vaziyetleri le eksiklik- lerini tetkik eden Bay Lütfi Kır- dar dün de; yanında Mâarif Mü- dürü Bay Tevfik Kut elduğu hal- de Aksaraya gitmiş ve burada ye- ni inşa edilmekte olan 45 inci ilk mektebi gezmiştir. Bu tetkikat sönundu; yeni ya - pilmakta olan bu mektebin de ta- anlaşılmış ve mektep civarındaki binanın da istimlâki kararlatşırılmıştır. Bu yeni istimlâk edilecek olan bina; süralle yıkılara't bahçeye kalbolunacak; bu suretle Aksa - rayda ve civarındaki ilk mektep çocuklarına yeni ve bütün tesisa- ti havi olacak alan bir oyun bah- çesi temin edilmiş olacaktır. BERĞ e Almanya Ve Kuru Meyva Bir Sirküler Almanyadaki kuru meyveciler birliği âzasından bazılarının im- zasını havi bir sirküler geçen gün memlekelimiz2 gönderilmiştir. Bu sirkülerde alâkadarlar, kendi narnlarına Almanyaya gön- decilecek Türkiye menşeli bilü - müm maddelerin Konlerans isim-| li bir vapurla yollanılmasını is - temekte ve bunun şimdiden ta - ahhüt olunmasını arzu etmek - tedirler, Bu sirküler, İzmir İhracatçılar Birliğine de gönderilmiş olduğun- dan ihracatçılar evvelki gün İz - mir Borsasında bir toplantı ya -« parak bu hususta müzakere — ve münakaşada bulunmuşlardır. Hemen bütün tüccarlar, Türk | ihracat maddelerinin muayyen vapurlar ile sevkinin bir prensip olarak kabulü aleyhinde mütalea beyan etmişlerdir. Bu mütalealardan sonra, bu sa- hada bir taahnüde girişilemiyece- ii Almanya Kuru Meyveciler Bir- miştir, —Ğ Mesleki Tedrisat Müdürü Maarif Vekâleti mesleki tedri- sat işleri Umum Müdürü Bay tü dün Ankaradan şehrimize gel- miştir. Mumaileyh; dün Maarif Mü - dürlüğünde bazı tetkikler icra et- razaman ordusuna karşı söz söy- î lemek veyahud devlet İşlerinden | bahsetmek kimsenin haddi dıın-( di Hele Alemdar Müstafa Paşayı ağzına almak büyük bir cür'et - | kârlıktı. Yeniçeriler her tarafta hakaret görüyordu. Sultan Selim gibi bir Padişahın kadrini bilmediler diye her gün tevbihe ve küfüre maz - bar olmakta idiler. Korkudan İstanbulda umumi bir asayiş ve emniyet teessüs etmişti! İmparatorluk — zorbalar elinde taksim olmuştu denebilir. Arna - vutluğun Toskalık Yanya - valisi Tepedelenli Ali Paşa, diğer kısmı Keğalık İşkodra valisi Kara Muh- mud Paşanın idarelerinde ve bi- rer beylik halinde bulunuyordu. Çünkü bunlar da evvelce Ruscuk üyam ve Tuna serdarı olan Alem- dar Mustafa Paşa gibi hükümete karşı koyanlardandı. (D ra rarar ee İ MÜSAMAHA axzı insanlar vardır. Herkes E #İn sevgisini, saygısını ka- için: zanınışlardır! Herkes, onlar — İyi insan. Baba adam — Vic- danlı., Temiz kalbli.. — Müşfik.. İyilik sever.. Kimseyi — kırmaz — Herkesin gönlünü alır... Der. j Eğer, bu şekilde tarif edilen tip, — bir müessese âmiri, veya daha — yüksek bir makam sahibi ise, bu — sözleri, daha ziyade onun maiye- — tinde çalışam işçi ve müstahdem- — lerden duyarsınız. Bu tip insanlar, ekseriya; çok suya sabıma — dekunmiyan kimselerdir. Günü gün eden, «ida- rei maslahat- c adamlardır. Bu - lundukları yerlerde müsbet bir iş görmekten, vazifelerin otomatik | şekilde görülmesini temin etmek- ten, yenilik, aslahat yapmaki ziyade, bulundukları yerde — bir sızıltı çıkmamasına dikkat eder- ker. Onların gayesi herkesi men mun etmek, kimseyi gücendirm mek, darıltmamaktır. Fakat, bö; le, herkesi meninim edebilmek (- çin, çok müsamahakâr ruhlu ol mak, vazife telâkkisi alaturka a- yarlanmış bulunmak zarureti dır. Çünkü, bize en çok sempati — topliyan tilsim müsamahamızdır. Müsamaha, işlerin iyi yürüme- — sini, faydalı neticeler alınmasını mucib olur. Kimseyi kırmadan, — kimsenin menfaatine dokunma -— dan müsbet iş görmek, hemen hiç bir zaman mümkün değildir. —— Müsamaha, en tehlikeli bir mik- robdur. Yalnız, müsamahanın zıd- di kalleşlik, mülsidlik manasıax — alınmazsa.. REŞAD FEYZİ Umum Jandarma Kumandanlığı Umum jandarma komutanlığını Korgeneral Cemil Canit Taydensir tayin edilmiş ve'büğün vazifes ne başlamıştır. — texl * lımkiıiı—;i [ıîır;ıır n" Başvekil Cesâl Bayar dün «Ço- cuk Esirgeme kurumu» nu ziyacel etmiştir. a Başvekilimiz bu muyanda ve klinikleri de gezmiş ve bilâh; kurum reisi Kırlareli * meb'us1 Fuad Umayla birlikte ana kucağı mücssesesine giderek bir saatlca fazla kalmıştır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi | E e'ttrik Meselesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: