21 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

21 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YENİ BAREM KANUNU MÜNASEBETİLE u günlerde gazelelerin, me- murların başlıca lâkırdis: Yeni barem kanunudur. Kâ- mun hetüz lâyiha halinde olduğu- na göre,, kat'i bir tarafı yak, de- mektir. Buna rağmen, kim kaza - kim ziyan ediyor, diye bir sürü münakaşa yapılıyor. Aklıma bir fikra göldi. Bir adamı bir yerde tıraş oluyormuş, sormuş: — Saçıma ak düşmüş mü, ba?, Eline makası alan berber, kolla- Tınu sıvayarak cevah vermiş: — | — Şimdi önüne' düşecek görür- sün. Acöleniz ne dostler, kanun ya- kında çıkacak, o zaman görürsü - HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf | dar, sular idaresinde bazı erkân yanın en sabırlı adamı Londranın şimalinde oturan Mister Smit is- minde bir zat imiş. Bu adam, şim- di, bir sineğin ayak izlerinin fil- mini almâktadır. Bu zatın sabır derecesini gör - dünüz mü?. Eskiden Eyüb sabırı meşhurdü. Demek bu zat sabir re- koru kırmış, demektir, Bir sineğin ayak izleri nasıl olur, acaba?. Bu #abıra şaşmamak mümkün değil SULAR İDARESİNDEKİ YÜKSEK MAAŞLAR Vali ve Belediye reisi Lütfi Kır- ve müdirana verilen maaşları yük- sek bulmuş, indirecekmiş.. Gördü-| nüz mü şu talihsizliği'. Halbuki, sular idaresi Belediyeye devre - dilince, birçok kimseler, ücretleri yüksek diye, Belediyedeki ma - kamlarını bırakıp sular idaresine geçmişlerdi. Desenize, sular ida- Şu açıkgözlerin hikâyesini ga- nildiğini tarif etmektedirler.. Bu havadisi okuyunca güldüm. | #ttlerde okudunuz mu?. İki ar- İstanbulda çok şükür muz satılı- | Fadaş bir kadını seviyor gibi gö- yor. Bol bol var. Fakat, yıllar var Ki soyup yemesini biz de unuttuk. Çünkü, muzun kilosuna istedikleri para ile, birçok Anadolu şehirle- rinde, koca bir evi bir ay kiraya veriyorlar. SİNEK AYAKLARININ ALINAN İZLERİ İngiliz gazeteleri yazıyor: Dün- Tünmüşler, yani kendilerine <âşık» süsü vermişler. Bilhassa bunlar - dan biri kadına fevkalâde vurul- müuş.. Sonra da, kadının bütün pa- ralarını, mücevherlerini soymuş.. Bizim bildiğimiz âşıklar ka - dına para yedirir, bu uğurda mah- volür. Aşkın da sahtesi olurmuş, demek.. AHMET RAUF ÜK HABERLER v Piyasaya çıkarılarnı bazı tak-| vimlerin fena maksadları propa- Wkrmwl-ıhym ın.lın'lhkıı—vwhnm ©Ş görmeği münasib bularak bu vapurları da gezmiştir. Şimdi ra- por hmrlmmd(îıdşr. * Belediyece alınarak işletile- cek olan otobüslere ald şartname, Belediye fen heyeti “tarafından hazırlanmaktadır. * Evvelki gün — Boğaziçinde Vakfıkebir Hmamnına mensub 100 tonluk Arslan motörü ile Karaa- ğaç motörü çarpışmıştır. Netice - de Arslan motörü parçalanmış 3 mürettebatı da kurtarılmıştır. * Türkiye - İsveç Klering an- laşmasına aid olarak hazırlanan metinler dün Ankarada imzalan- | şaatı da 7300 Hiraya ihale olun - | lanmış Şişli hastanesine kaldırıl- | lanmış Musevi hastanesine kal - | vinin arasına geldiğimizde, şo - | dı. Ka mıştır. muştur. mış ve tedavi altına alınmıştır. | dırılarak tedavi altına alınmıştır. förün — karısı Nadireyi — evin Mehmet Hicret —| Vvor. İngiltere de Filistin Rea da rapor vermediğinden # Biraz sustular. — Ne oldu ağabeyine?.. de dokunaklı ve ağlatıcı bir.mev- | — — Evet, Denin ğar - Esmer kız fısıldadı: Ve cevab beklemeden ilâve etti:| zu değildi. — Tuhaf şey! Baban istemiyor GOKYÜZÜNDE — İçimde bir sıkıntı var.. Keş- | — — Yarın pazar. Bizi Karşıyaka-| — — Yalan söylüyorsun, Nesrin! | mu yoksa onun evlendiğini?.. Ne 95 Bayan Melek, Reşadın annesinin | kulağına iğildi: — Aman kardeşciğim, ba me- sele Sunanın kulağına gilmesin. Kızcağız fena halde kırılır. — Biz kimseye uçmadık. Nes - Tin bile bilmiyor.. Siz de açmlayın Sunaya! Bay Tahirle konuşup ka- rar verdikten sonra, Reşadın şim-| dilik evlenmek niİyetinde olmadı- ğını söyler ve Cemilin çok iyi ve istikbali parlak bir genç olduğu- nu ilâve edersiniz! Gerçek de öy- AŞK YARIŞLARI * Noter harç tarifesi kantınu- nun 9 uncu maddesi tadil olun - maktadır. * Büyük Millet Meelisi dün toplanarak Oflu bir katilin idamı- na ald mazbatayı da tasdik etmiş- tir * Devlet Şürası reis ve azaları intihabı dün yapılmıştır. Reisliğe İsmall Hakki intihab olunmuş - | * Beyanıddaki erkek - terzilik ı mektebinin ıslah ve takviyesi ka- rarlaştırılmıştır. Valinin Dünkü / - Tetkikleri Vali ve Belediye Reisi Lütti Kırdar dün Kadıköyüne giderek burada yapılacak yeni işlerle meş- Bgul olmüştür. Mumaileyh bundan sonra İs - tanbula dönerek refakatinde yol- lar şubesi müdürü Galib olduğu halde Cihangire gitmiştir. Cihan- girde 3 yeni cadde ile bir sokak yaptırılması muvafık görülmüş- tür. Yeni Taksim yeraltı halâları in- Vazan: İskender F. SERTELLİ ,sanırdım» dedi. Cemil çok kalbli bir çocukmuş.. * Kordoaboyunda yeni sinemada yanyana olturan iki genç kız ya- vaş yavaş konuşuyor: — Çok açık bir filim. Mütema-| diyen öpüşüyorlar.. Dans ediyar- lar. Başka bir şey yok. — Hiç dikkat etmedim. — Uyuyor musun ayol? Perde- de geçen rezaletleri görmüyor mu-| sun? — Görüyorum.. Bar.. İçki. Ku- mar.. Balo.. Entrika ve bütün bu süslenen bir aşk ma - | Tramvay Şirketile Müzakere Pazartesi Günü Başlıyor İki gün evvel Belçikadan şeh- rimize gelmiş olan tramvay şir - keti fevkalâde murahhasları dün akşam Ankaraya hareket etmiş - lerdir. Nafıa Vekâleti ile munkuelere Tanacaktır. Şirketi 941 senesinde imtiyaz müddeti hitam bulmaktadır. O vakit şirket; arabalarla be - raber bütün tesisatını da yenile - mek meeburiyetinde olduğundan bu sefer; Vekâletin tekliflerini ay- nen kabul edoceği muhakkak göü- rülmektedir . Şirketin bu sebeple; Pazartesi günü başlıyacak olan müzakere - lerde geçen seferki müzakerelere | nazaran noksan bir fiyat isteye - | ceği anlaşılmaktadır. Müzakereletin 10 gün içinde bi- teceği tahmin olunmaktadır. Murahhasların Nafıa Vekâloti- ne yeni bir teklifte daha buluna- cakları anlaşılmıştır: Kumpanya aciz balinde bulun- duğu için bütün borçlarını hükü- metin ödemesi suretile imtiyazın ve tesisatın hükümete devridir, Yani hükümet, şirkete hiç para vermiyecek, fakat borçlarını ödi- yerek tesisat ve imtiyaza sahib o- lacaktır. Bu borçların miktarı «2. mil - yan «&l0» bin lira tutmaktadır. Bundan başka harab ve bozuk olan tesisatın tamiri için de ayrı- ca hükümet 1,5-2 milyon lira ver- mek mecburiyetinde kalacaklır. Halbuki Nafa Vokâletinin şir- kete teklif eltiği pata ise -800 | bin liradır. Arada büyük bir fatk olduğun- dan tramvay şirketinin bu tekli- finin de kabul olunmıyacağı kuv- vetle tahmin olunmaktadır. Tramvaydan Atlamanın Cezası | Nuriye adında bir kadın Beşik- taşda Vatman İsmailin idaresin- | deki tramvaydan atlamak isterken yere düşmüş sol ayağının parmak- ları tekerlekler altında kalıp ezil- miştir. Nuriye hastaneye kaldırı- larak tedavi altına alınmıştır. — Kaynar Tencere Üzerine Düştü Fatihde oturan mavnacı Meh - medin 3 yaşındaki — kızı Hatice Mangalın üstündeki kaynar su ke sinemaya girmeseydim. — Sende bir şey var, Nesrin! Neden bana açmıyorsun içini?,.. Gerçek - arkadaşlığımızın - tarihi pek yeni ve kısa. Fakat, — ailece birbirimize o kadar iyi kaynaş - tık ki. Bizi görenler iki kardeş sanırlar, Neden benden — derdini saklıyorsun? Nesrin çok muztaribdi.. Fakat, evde annesile Reşad arasında ge- çen konuşmayı bir türlü Sunaya açamıyordu. Nesrin bir aralık: — Ah şu ağabeyim, ne tuhaf bir| erkek, Diye mırıldandı. İşte bir ipucu.. Necrlnhı sözlerinden — şüpheye düşen Suna, mühim bir şey keş- fetmiş gibi, birden arkadaşının kolunu sikti; K — Buna zeki bir kızdı. Filim'hiç POLİS Ve.. Mah kemeler Öz Kardeşini Öldürmüş Müddelumumi Mazmunun Cezalandırılmasını - İstedi Dün ağırceza mahkemesinde öz kardeşini tabanca ile iren İb-. rahim isminde bir köylünün mu-İ hakemesine devam olunmuştur. | Kartal civarında oturan İbrakim, karısı Fahırİyeye kardeşinin taar - ruz ettiğini öğrenince hemen ta- bancasını alıp kahveye — koşmuş ve kardeşine hitaben: ü — Ben hayatta iken kimse ka- rığln irzına tecavüz edemezi.. Dedikten sonra tabancasını â- teşliyerek onu öldürmüş ve cansız Te sermiştir. İbrahim bu cinayetinen sonra Aydos dağına çıkmış ve bir müd- det dağlarda serseriyane dolaş - tıktan sonra; nihayet gıdip Du - dullu köyü muhtarına tcölim ol « muştur. Dünkü muhakemede müddciu- mümi Feridun Bagana, iddiana - mesini serdetmiş ve ortada tahrik) gibi bir tahfif sebebinin bulun - duğunu söyliyerek maznunun 449 uncu madde mucibince cezalandı-| rılmasını istemiştir. Muhakeme karar için 24 şubat saat 15 e tlik olunmuştur. KISA POLİS HABERLERİ Vahid isminde bir sabıkalı, dün ! Süp- heli bir uzh'ı:m: dolaşırken ya- | kalanmıştır Dün ikinci ceza mah- | kemesine verilen Vahid; bir ay 15 gün hapse mahküm olmuştur. v Beşiktaşta çivi fabrikasında ça- lışan Mehmed oğlu Adil adında- ki amele fabrizuda çalışırken düş- müş yerde bulunan bir çivi sol gözü kenarma saplanarak yara - lanmış Beyoğlu Belediye hasta- | nesine kaldırılmıştır. * Mühendis mektebinde çalış- makta olün bir amele iskemleden düşerek yaralanmıştır. * Denizbank yağcılsırndan İb- rahim oğlu Ali Yağkapanında is- timbotta yaktığı mangaldan 2e- hirlenmiş Beyoğlu hastanesine kaldırılarak tedavi altına alın - mıştır. * Süleyman Sipahi, Mehmed Yüzgen ve Hasan Marmara adım- da üç kafadar Galatada sarhoş bir halde sokaklarda rezalet yapat - larken yakalanıp mahkemeyo ve- rilmişlerdir. * Hasköyde Kilise tokağında bir mahzende oturan 110 yaşında hatice isminde bir kadın mahze- nin önündeki setten düşüp yara - j ya götürecek, değil mi? ' — Viçin cevab vermiyorsun? Reşad, sözünde durur bir erkek olduğunu söylemişti bana, Hatta bunu en büyük bir meziyet ola- rak da ileri sürmüş: (Ben, sözün- de durmayan insanlardan nefret ederim!) demişti. — Hakkın var, Suna! O yine sö-| zünde duran bir erkektir.. Fa - kat, bundan sonra... Bu sırada filim koptu.. Elek - trikler yanınca, Suna arkadaşının | yüzüne baktı: — Ağlıyor musun, Nesrin? Nesrin küçücük mendilinin ucile gözünün yaşını silerek: — Hayır.. Birşey yok. Filim do- kundu bana, Diye mırıldandı. | Kocamı Başdan Çıkardın !. ! ş Büyüdük Biz de Türk Sayılırız dam Anastasya , Ağırce - za mahkemesi salorarmna gir-) di ve iki tarafa satlana sal- lana, şahitlere mahsus olan yere ( geldi, durdu. Reis, suçlu Uayw»yı göstere- rek, Anastasyaya sordu: — Bu kadımı tanır mısın? Müadam Anastasya, başımı maz- muna çevirdi, onunla göz göze ge- lince. hafif tebessüm 'etti, sonra hâkime döndü: , — Tamımaz olur muyum?.. de- | di. Madam berim komsu «komşur dür. | — Haykohi, Türklüğü —tahkir | etmekten suçludur; sen bu mese- le hakkında ne biliyorsun? Anastasya bu sefer suçluya a- cıyan bir nazarla baktı ve hâkime, cevap .İ'FL' — Hayır bay relis, o zavallı bir kadındır; ağzından kötü lâf çık - maz, iftiradır bu.. Ve anlattı: — Madamın Türklüğü tahkir et-! tiğini iddia eden Zehra, Nadire ve Bikmet, onun evinde kiracı i- diler. Nadire kocasın:, Madam | Haykohiden kıskandığı için, ara- | larında sık sik kavga çıkardı. — | Kadın bir an gustu. Sonra sö - züne kaldığı yerden devam etti: — Geçen sene, bir Mayıs sabaha idi, ben evimin bahçesinde otu - Bir ara, yanıma Hay- kohi geldi. Kadın pek müteessir- di. Gözlerinden boncuk gibi yaz- lar dökülüyordu. Yana yakıla an- laktı: — Bilmezsin basıma neler gel - gi, Madam Anastasyal.. Bizim ki- tacılar bana söylemedik lâf b rakmadılar,. Kavga etfik.. — Gene neden? olacak? Gene kiskanç-| b ünden.. ve ilâve etti: — Ben arlık bunları çekemiye- ceğim, evimden çıkaracayım. Bu sırada bir polis geldi Madamı karakola götürdü. Anastasyadan sonra — dinlenen Virjin, suçluyu şöyle müdafan et- ti Biz Türkiyede doğduk, Tür- büşrüdük. Bu sebeple biz- de Türk sayılırız.. Bir İnsan kene di mültetini tahkir etm Şahit Mazhar: — Hâdise günü, Madam Hay - kohilere gidiyordum, dedi. Tak - simde Modamın kız kardeşi kı Vartanuşa'tesadüf ettim. O da teyzesine gideceğini söyledi. Bu- nun üzerine, Vartanuş ile bera - ber gittik. Ve tam Haykohinin e- Neden saklıyorsun benden hisle- | rini? Halbuki ben sana çok açıl- miştim. Nesrin hıçkırır gibi kısık bir Besle cevab verdi: — Ağabeyim çok - talihsiz bir erkekmiş, Sunacığım! — Niçin?.. Bence çok talihlidir. Bak, İzmire gelir gelmez iki yüz Hira aylıkla işe geçti — Bundan ne çıkar. Tahsili var..| Yaşı müsaid. Yarın ayda beşyüz kra da kazanabilir. — Başka me istiyorsun? — Ben birşey islemiyorum. Fa- kat, onun neler istediğini biliyo- rüm, — Neymiş istediği? — Bunu sen de bilirsin, Suna! © bir yuva kurmak. mes'ud ol- mak istiyor. Buna mâni mi var? Şişli — | Telefon Santıralı Haziranda Faaliyete Geçiyor Günden güne adedi artan İs- tanbul telefon abonelerine karşı ihtiyacı karşılayabilmek ve bun- ların adetlerini büsbülün artlır - mak üzere Şişlide inşa edilmekte olan yeni ve büyük santral bina- &1 bitmiş gibidir. Şimdi; Avrupaya sipariş edil - miş olan âletlerin gelmesi ve yer-i lerino konulması kalmıştır. Yeni zantral Hazirandan itiba- ren faaliyete geçecektir. Santral açıldıktan sonra, Be - | yoğlu cihoti için yeni abone kay- dına başlanacağı gibi bir müki- leme için telefon başında dakika- larca beklemek te arladan kalka- caktır. Diğer taraftan Kadıköy santra- lında yapılmakta olan / yönileme DAŞPA Milletler Cemi Konseyinin İçtimi Yazan; Ahmed Şükrü ESXİ Milletler Cemiyeti konseylf yüz dördüncü içtimm 1 zartesi günündenberi Cenevff açılmış bulunuyor. Koansey maları, bir zamanlar, enternsil nal bayatın en ehemmiyetli gelerini teşkil ederken, son bi sene içinde Milletler Cemiy nin zâfile, bu içtimalar da ehf miyetlerini kaybetmiştir. Ve | dördüncü içtima, hiçbir — tafi alâka bile uyandırmamışlır. sen son haftaya kadar yapıdacağı bile şüpheli idi. Yüz dördüncü — içtimaa başlı devlet adamı olarak - İ! Hariciye Vekili Halifaks ile f sız Hariciye Vekili Bone Ü etmişlerdir. Sovyet Harief miseri Litvinof Cenevreye © Tmemiştir. Fakat İngiliz ve Fifi Hariciye Vekillerinin Ceni bulunmaları da konsey ğ Yazılmamış Fermanı işi bitmiştir. Bu suretle Kadıköy tarafının telefon ihliyacı uzun müddet Için temin edilmiş olmak-, tadır, relerine işlrekten ziyade B faks'ın Romadan dönerken solini ile yapılanı görüşmel kında Boneye malümat müksadına matuftur. Eğer B* bir vesile olmasaydı, konsej giltere de Fransa da H: | hxldehı idi. O sırada bahçede bu- Varmış Belediye memurları Zincirliku-i yuda gazinocu Karebetin dükkâ- nına giderek tarife ve fiat liste - sini kontrol etmek istemişlerse de Karebet bunlarla alaya kalkmış ve: «Yazılmamış fermanım var!. Şarkısını söyliyerek arkasından dahı bazı beyitlerle memurları karşılamıştır!.. Keyfiyet hemen bir zabiila tevsik olunarak Kare- | etmek üzere bir komisyon bet mahkemeye verilmiş ve me- | etmiştir. Komlsyon İspanyali murlara vazife halinde hakarct- | miş ve gönüllülerin geri Çi ten 3 ay hapis cezasilz 60 lira para| hak cezası ödemeğe mahküm olun - müştur. Tekifanedeki Kavga Geçen hafta içinde şehrimiz tev-| killeri tarafından temsil e yeceklerdi. Esasen Cenevredi gün kaldıktan sonra her İd') riciye Vekili de memlel geri dönmüşlerdir. Konseyi birkaç günden gül eduı bı;hu mesele, yapan gönüllülerin geri çek hakkında verilen bir rap Mületler Cemiyeti bu işe Bf «İspanya — hükümeti kifhanesindeki Lâz mevkuflarla | Porun diğer bir tarafında bir kısım Kürdler arasında çıkan "*M*fy“"ây:;': a w:"' ğ kavga tahkikatına & üncü soı KAGEOR a " FT eZ *O | dncde kamilüyyo, Hilen, aG hökimliğince başlanmıştır. Dün kavgacılardan Yusuf, Ri- fat ve Mustafa dördüncü sorgu hâkimliğine getirilerek ifadeleri alınmıştır. Bunlar; kabahati bir- me keyfiyetinin tamamile " bulduğuna kat'i kanaat tira lunan Madam Haykohiye ağzına gelen küfürleri savuruyordu. Ma- dum ise: — Ben size ne yaptım? Ben si- ze ne yaptım? diye söyleniyor ve hıçkırıklarla ağlıyordu.. Matmazel Vartanuş ta dedi ki: — Teyzemin evinin yanına gel- diğimiz zamın, Nadire belkona çık- maş bağırıyordu: — Seni şıllık seni.. Kocamı baş- tan çıkardın.. Alacağın — olsun!.. Sana ben göstereceğim!. Sokak kadını. Ve ağıza elinmıyacak - bir çok pis kelimeler sarfederek. teyze - mi tahkir ediyordu. Suçlunun müdafaasını yapması için duruşma 24 Şubata bırakıl - meseleler de ancak skadef zakerelere mavzu teşkil selesi vardır. Çin hükümeti mütecaviz olduğu — kabul Japonya hakkında tedbir masını taleb etmektedir. Milletler Cemiyeti Ja Şt aczini 1931 şenesinde yanın istilâsındanberi | bulunuyor. Japonya, yı letler Cemiyetinden kalmamış, bu mücssese ile bağlarını kesmiştir. wvesâ Tâtile münasebett ebulum Ve mandası altında b sifik adaları hakkında dâ — Hayır, İstemiyen — biri var Suna hı)ıellnl gizliyemedi; — Reşad mı? — Evet, Ta kendisi. Suna gülmeğe başladı: — Buna kahkahayia gülerim doğrusu. O bana birkaç kere ev - lilik hakkındaki fikirlerin! söy - ledi. Hatta İstanbulda biraz daha kalsaymış, evlenccekmiş. — Bunu kendi mi söyledi? — Evet — Doğrudur. O evlenmek fik - rindedir amma. Tasarladığı kızı kendinden önce bir başkası seve — Ne demek istediğini anlıya- madım, Nesrin? (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: