13 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

13 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

M aarif — şürası için hazırlık yapmak, dilekleri tesbit et- *mek üzere, edebiyat mual - limleri geçen gün bir toplantı yap- mışlardı.. Günlardan sonra, kuh — gümıza geldiğine göre, — hayli gürültülü ve münaksşalı vl— * “muş.. Hatta kavgaya ramak kal - mış.. Bize hâdiseyi anlatan zatın verdiği talsilâta göre, ileri geri b. Zzı söz sarfeden edebiyat muallim- leri, bilâhare birbirlerine tarziye vermeğe mecbur kalmışlar.. Ede- biyatla uğraşanların daha edeb! toplantılar yapması icab etmez mi?, BİR CANAVAR TUTULDU | — £ÇOK KUVVETLİ İMİŞ Geçen gün Adalar açığında ik' bin kilo ağırlığında bir canavar yakalandı. Bu bir köpek balığı imiş.. Canavar, balıkhanede teş- hir edildi. Meraklılar gidip gör - düler.. Canavar 70 liraya satılm.ş. Bunu öldürdükten sonra yakalı - yan balıkçıların " ifadesine göre eğer, hayvan sağlım olsaymış, ba-i lıkçı motörünü dev:rirmiş.. Çün- kü, büyük bir kuvvet ve sür'at sa- hibi imiş.. Mademki bu kadar kuvvetli ve sür'atli imiş, ne diye öldürdüler?. Almanyadan son gelen vapurların yerine sefere çıkartılırdı. ÇİÇEKLERE ZARAR VEREN ÇAMAŞIRLAR NE OLACAK? Sultanahmedde oturan iki kom- HÂDİSELER KARŞISINDA Son Telgraf şu bayan bir çiçek yüzünden kav- ga etmişler.. Bayanın biri evinin penceresine çiçekler koyarmış... Merak bu ya... Diğeri de kendi penceresine her gün çamaşır a- sarmış. Bu da bir merak değil mi?. Demek ki temiz ev kadını imiş. Her gün yıkıyâacak birşey buluyormuş.. Fakat, asılan bu ça- maşırlar, komşu penceredeki sak- sılara gölge yapıyor ve çiçeklerin büyümesine mâni oluyormuş.. Çiçek merakı güzel birşey.. Te- mizlik de iyi birşey. İki taraf da haklı.. Gelin de siz çıkın işin için- den... DELİLİK İLAÇLARI ACABA HANGİLERİDİR? Mevlânekapıda otucan biz a - dam, romatizma ilâcı içmiş.. Fa - kat, içmesi ile beraber, delirmesi de bir olmüş.. Şimdi bu mesele tetkik ediliyor: Romatizma ilâcı içmek insanı çıldırtır mı?. Akılda Tomatizma var midır, bilmiyorum. Dimağ höcrelerinde de rotiz—a olup olmadığını üstad Mazhar Os- man bilir. Fakat, sakın, içiler ilaçe ta bir yanlışlık olmasın?. Adam- cağız, romatizma ilâcı yerine *u0- Tilik» ilâet içer &... Delilik ilâcı da nedir, diye sorarsanız, anlatayım: İstanbulda bir gazinoda, bir lo- kantada, bir bardaklık küçük ka- palı şişe suya on kuruş verip de içtiniz mi, derhal çıldırırsınız?. Çalgılı bir gazinoda küçük bir şişe içki içtiniz mi?, Önünüze he- sab gelir gelmez çıldırırsınız. İşte bunlar, delilik Hâçlarıdır. AHMED RAUF ; EUCUR HABERLER & Maraşın kurtuluşunun 16 inci yıldönümü münasebetile dün Ma- Taşın her tarafında büyük teza - hürat yapılmıştır. Bu meyanda öğ- leden sonra da şehidliğe gidilerek aziz ölülerin mübeccel hatıraları yadolunmuştur. * Beynelmilel hava nakliyatı- ni kolaylaştırmak Üüzere ayın 21 inde Londrada toplanacak - olan konferansa hükürgetimiz namına Muliye Vekâleti Varidat Umum Müdür 'tmavini Nihad âli iştirak dABEEKUE, * & Kayseride şehir içinde bulu- nan debağhaneler şehir haricine lardır. * Başvekili - Metaksas âyın'2ö'dünde Bükreşte toplanacak olan Balkan antantı daimi konse- yinin içlimazında hazır bulunmak üzere yekında Romanyaya gi « - cektir. Murüaileyh bu seyahatine çarşamba günü trenle başlıyacak ve o gün selânikteki Üniversite binalarının resmi küşadını da ieca eyliyecektir. v& 35 bin tonluk yeni bir Alman denizaltı kruvazörünün denize in- dirilmesi münasebetile yarın Hit- ler bir nutuk söyliyecektir. Ne 115 — Kimden korkuyorsun? — Kendimden.. — Kendine itimadın mı yok? Hem artık ben senin karın olaca- Bim.. Ortada korkulacak ne var? Reşad. elindeki çatalını ekmeğe batırdı: —Kirpiklerin birer ok gibi kal- bime saplandı.. Ben de seni o gün- miz daha çok derinleşir ve günün — birinde bir engel çıkar da birle- — gşemezsek, 0 zaman mahvolurum 'ben. Ben. Bunun için kendimi tu- tuyorum.. Ve talilmin benden in- GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI Et Fiatları Neden Yükseldi Belediyenin et fHiatlarını indir- mek için yaptığı çalışmıya bilfiil iştirak eden devlet ziraat işlet - mesi kurumu şehrimiz et piyasası na elinde bulundurmağa kat'i ola- rak karar vermiştir. Kurum; bunun için her gün da- ha fazla hayvan kesecek ve ka - sablar buna itiraz ederlerse bütün İstanbulun et piyasasını tatmin e- decek şekilde hareket edecek; yani tekmil şehrin et ihtiyacını kendisi temin eyliyecektir. arbimi Hazine Avukatları Yeni avukatlık kanunu muci - bince hezine avukatları haricde iş yapamıyacaklarından — Maliye Vekâleti tarafından 1 sene müd- detle tehir edilmiş olan bu kayıd hakkında esaslı tetkikler icra o - Tunmaktadır. *& Devlet gelirlerimizde geçen yıllara nâzaran büyük bir artış kaydolunmuştur. * Maerif şürası hazırlıklarına | devam olunmaktadır. Bu hafta ve önümüzdeki hafta içinde de züm- re muallimleri toplanarak şürada hallini istedikleri meseleler hak- kında ıünîşuekxırdır Yazan: İskender F. SERTELLİ — Korkulacak bir şey yok. Ço- cukluğu bırak... Ben son kararı- mı vermişim., Kocamdan ayrılı- yorum. Sana söz verdim.. Çok yakında birleşeceğiz. Beni az - mimden hiç bir kuvvet çevire « mez. — Mukadderata boyun eğece- ğiz demek?! Tesadüfler bize ne zamana kadar yardım edecek a- caba..? r -— — F Üi el —a 6 Te Suvat Vapuru Meselesi Bu Vapurun da Sür'atı mış Denizbankta tetkiklerde bulu - 'nan müfettişler dün de mesailerine, devam etmişlerdir. Söylendiğine göre Almanyadan yeni alınan va- purlardan Suvat hakkında da mü- fettişlere bir ihbar yapılmıştır. Bayramdan evvel Halice alınmış olan bu vapar ile emsalinin; Köp- Tü - Adalar arasındaki mesafeyi mevcud eski gemilerle ayni Za - manda kâtedebildiği ve sür'alinin azaldığı da bu ara söylenmekte- dir. Diğer taraftan kadro üzerindeki tetkiklerini dün ikmal etmiş ve yeni kadroyu hazırlamış olan De- nizbanık umüm müdürü Yusuf Zi-| ya Erzin de bu akşam Ankaraya gidecektir. Yarın İktısad Vekili Hüsnü Ça- kırın reisliğinde ve İktisad Ve - kâleti deniz müsteşarı ile erkânı- nn ve Denizbank umum müdürü Yusuf Ziya Erzinin iştirakile ya- pilacak otplantıya büyük bir e - hemmiyet verilmekte ve Deniz - bankın müstakbel vaziyeti hak- kında bazı esaslı kararlar verile- ceği anlaşılmaktadır. gae Bir Genç Çocuk Esraregiz Şekilde Öldü İzmitte esrarengiz bir vak'a ve cinayet olmuştur; İzmitte Debağ- hane mahallesinde İmam Reşid oğlu 20 yaşında Mustafa ile genç karısı Bayan Fatmanın ve Mus- tafanın kardeşi 15 yaşında Neca- tinin beraber oturdukları ev; 3 aydanberi geceleri esrarengiz şe- kilde taşlanmakta, boşluktan kes- kin elektrik lâmbası ışığına mavuz tutulmağa başlanmıştır!. Gece yazıları islık sesini andı - Tan garib garib sesler ve gürültü- ler de bu evin etrafından cksik olmadığından muhit halkı «(/ne «Peri» masalını andiran bu vazi- yetten şüpheye düşmüşse de bir- şey bulunamamıştır. Geçen gece; bu ev sakinlerin- den küçük Necati; yine garib ga- rib sesler işitilmeğe başlanınca ar- tık dayanamamış ve seslerin gel- diği ahıta doğru heyecan ve ce- saretle koşmuştur. Fakat biraz sonra müthiş bir gürültü ve bunu takiben bir silâh sesi düyulmuş; ahıra koşanlar kü- çük Necatiyi kanlar içinde yere se- rili ve ölü bulmuşlardır. Zavallı çocuğu kmin öldürdüğü meçhuldür. Ağabeyisi Mustafa ile kayınpederi Ali Kemalden şüphe Tahkikat devam P O Li S Ve.. Mahkemeler Yandım | Anam!/.. “Burada Yemin — Ettirdiğiniz İçin Yalan Söylemeğe Korkuyorum ..,, cis şahit Boğosa, :uclıdın Iâ DeRçü: — Bunlardan erkek İsma- ili Üldüren hangisi? Boğos, başını suçlulara çevir- di, önca İshaka, sonra Sadığa bak- tı. Fakat gözleri Sadığın kendisi- ne tehdit dolu nazarlarla bakan gözlerile karşılaşınca, başını ö - nüne eğdi. Kısa bir ün düşündü, sonra ceva pverdi: — Şey, bay hâkim, şey dedi. Pek iyi bilmiyorum! — Pek iyi bilmiyorum da ne demekti., — Yani... Şahit gene sustu. Anlaşılan bir şey söylemek - istiyordu. Fakat Mmüteredditti. Hâkim biraz sert: — Haydi. dedi. Anlatsana... Ne- den sustun? Boğos titrek bir sesle: — Bilmiyorum, görmedim! ce- vabını verdi, Ağırceza Reisi; Boğesa yanın * daki yüzbaşı Burhaneddini işaret etti: — Fakat sen yüzbaşıya, Sadığın İsmaili yaraladığını söylemişsin, dedi. Ve şahit Burhaneddine: — Öyle değil mi, yüzbaşı? Diye sordu. Yüzbaşı: — Evet, dedi. Ve yüksek sesle anlatmağa başladı: 4 — Hâdise gecesi, kahveden çık-/ tığım zaman, bu adama - tesadüf ettim. Pek telâşlı görünüyordu. Kendisine yaklaştığım zaman ya- na yakıla anlattı; — Ah bilmezsin, yüzbaşı bey: neler oldu? Sadık, erkek İsmaili böğründen bıçakladı. — Çocuk : «Yandım anam, yandım anam!.» diye diye eczahaneye gitti, Derhal eczahaneye koştum. Pı-ı kat oraya vardığımda zavallı a - damı ölmüş buldum. Hâkim tekrar Boğosa döndü: — Duydun ya, yüzbaşının de - diklerini? dedi. n Sadık ol - duğunu ona sen söylemişsin! Şim- di neden inkâr ediyorsun?... Ve şahit cevap vermeden hâkim gu sözleri ilâve etti: — Esasen hazırlık tahkikatında! da ayni ifadeyi vermişsin.. Boğos sıkışmıştı. Reise şaşkın şaşkın bakıyor, ne cevap verece. ğini bilemiyordu. Nihayet keke- liyerek şu mazer *: beyan etti: — Şey, şey, dedi. O zaman ye- min ettirmedikleri için öyle ifa- de verdim. Halbuki burada yemin ettirdiniz, onun için yalan söyle- meğe korkuyorum, dedi. Suçlu İshak söze karıştı ve Bo- Bosa hitaben: — Yalan söylüyorsun, korkak herif! Yalan söylüyorsun! dedi. gici olsun. İztirapları yenelim.. —| linin biri imiş, En yüksek felsete — Ben de hayatta yenilmekten çok korkarım, Melek! Eğer bu iş- te muvaffak olamazsak, ben, iki defa yenilmiş olacağım. — İki defa yenilmek mi dedin? — Öyle ya, hem sana, hem de hayata yenilmiş olacağım. Ondan sonra kolay kolay sırtım yerden kalkmaz.. Kendimi toplıyamam.. Perişan olurum, — Haydi canım. İnsan bu ka- dar derin düşünürse, dünyada ya- şamamalı. İhtiyatta herkesten ile- ri giden Spenserle Niçe bile se- nin kadar derin düşünmemiştir. — Doğru. Onlar yalnız nazari- yeler üzerinde fikir yormuşlar. Spenserin kıskanç bir karısı var- mış.. Bütün ömrünce kocasına göz açlırmamşı.. Spenser de yaşı sonsuz — nazariyelerle kafa patlatmış.. — Ya Niçe.. O da öyle mi? —O daha betermiş.. Karısı de- L PE USU eserlerini - karısından korktuğu için - tavan arasında yazmış. Her gün karısından dayak yermiş. Böyle karılarının esiri olarak ya- şıyan adamlar hayatta ne derece- de ihtiyatkâr olabilir. Artık sen tasavvur et! Melek birdenbire yerinden fır- ladı: — Birak bu masalları. Reşat! Şimdi sen beni kucaklayıp öpmi- yecek misin?.. Bana onu söyle. gülle bağlanmış.; Ellerimi yukarı kaldıramıyorum. — Pekâlâ., Pekâlâ.. Öyleyse ye- rinden kımıldama! Senin yapa - madığını ben - MMS!-I “İayorum. Küçük , Hardeşini yatı, |. geçinmesi, mümkündür.. Küçük Çocuk Ölümü Hakkında İzmir Mahkemesi Esaslı Tahkikata Lüzum Gördü Henüz bir yaşında bulunan kü- çük bir yayrunun ansızın ölümü- nü tevlit eden sebepler hakkında İzmir adliyesi tahkikat yapmak- tadır. 2 Çeşmelik caddesinde Çivici hamam sokağında bakırcı Sali - hin 96 numaralı evinde oturan ba-| yan Hidayet zabıtaya müracaat ederek yavrusunun korkudan öl- düğünü tddla etmiştir. Genç ka - danın iddiasına göre Birsel ismin-| deki kızı kucağında — bulunduğu bir sırada komşusu Fahriye gele- rek kendisine hakarette bulun - muş ve kavga etmiştir. Bu kavgadan korkan küçük Bire| sel de gece fenalaşarak ölmüştür. Bu ihbar üzerine İzmir polisi; hâdiseyi adliyeye haber vermiş ve) adliye tabibi tarafından yapılan muayenede küçük yavrunun ö - lümü şüpheli görülmüştür. Hükümet doktoru Esat Bankı ve dahiliye mütehassısı Celâl Yar- Muhtaç Ve Fakirlere Yardım Evkaf İdaresinin Yeni Faaliyeti Evkaf umum müdürlüğü muh- tac ve fakir ailelere yardım için esaslı süretle meşgul olmaktâ - dir. Şehrimizin Aksaray ve Üs- küdar gibi fakir semtlerindeki muhtaç ve kimsesiz ailelere ya - pılan muavenetler her yıl arttı - Tılmaktadır. Ezcümle umum müdürlük son seneler içinde bu iki aşbhaneden 65 bin liralık sıcak yemek tevzi | ettirmiştir. Bu aşhanelere ilâveten Eyübde tesis olunan yeni aşhane de ya - kında buradaki fakirleri sevindi - recektir. Diğer taraftan evkaf umum mü- dürlüğünün şehrimizden başka di- ğer yelerde de bulunan muhtac ve kimsesizlere yaptığı nakdi yar- dımların miktarı da son zaman - larda çok artmıştır. Ayni zamanda âma olup çalışa- mıyanlarla diğer muhtaçlara son T1 yıl içinde 416 bin lira yardım | bunların haricinde olarak da yine yadım faslından 1 milyon $57 bin 890 lira sarfolunmuştur. Bundan başka mülhak mütçeden de müteaddid yardımlar yapılmış- kın çocuğun cesedine otopsi yap- mışlar ve Birselin hamızı karbon-. la zehirlenerek öldüğünü tesbit etmişlerdir. Halbuki genç kadın; korku id- diasında ısrar eylediğinden ken - disi sıkıştırılmış ve nihayet; ge - ce yatarken odalarına mangal ile ateş almış olduğunu; çocuğun bu mangaldaki yanmamış kömür - lerden çıkan gazlarla gece uyur - ken ölebileceğini söylemiştir!... Bu itiraf üzerine kendisi tevkif)| olunmuştur. Şimdi hakkında hem yavrusu- '1nun ölümüne sebebiyet vermek ve| hem de zabıtayı şaşırtmak suçla- rından dolayı takibat yapılacak- ——— Prevantoryomda Yangın Bu sabah, Üsküdarda Valideba- gında Msarif Vekâletinin mual - lim ve talebeye mahsus Prevana- toryomimun çamaşırlık dairesin- den yangın çıkmış, bir çamaşır dolabı yandığı halde söndürül - müştür. Çamaşırhanede bulunan maki- neler ehemmiyetsiz surette hasa- Ta uğramıştır. İshak hâkime baktı ve: — Bu adam hâdise olurken ya- numızda idi. Fakat korkuyor, Sa- dıktan korkuyor, onun için haki- kati söylemeğe cesaret edemiyor. Suçluların müdafaalarını yap - maları içi nduruşma, ön Marta br-| rakıldı. MEHMET HİCRET bcnheıllıım Melek, Reşadın boynuna sa - rıldı; — Demek benden korkuyorsun ha? Zavallı çocuk.. Sen kadınla- rın nekadar zayıf ve korkak oldu-. gunu bilsen.. Bir kadına — karşı: (Senden korkuyorum!) demek - ten utanırdın... Bir ay sonra.. Bu bir ay içinde olup bitenleri «Sevgili kızım. Ş «Reşadla İstanbula — geldiğim gündenberi sana mektub yazmak fırsatını ancak işte bugün ele ge- çirebildim. Şimdilik teyzenle bir-i likte oturuyoruz. Koskocaman ya-| lının salonlarında üç kişi, kaybo- tır, — Meb'us Sayısı 420 Olacak Meb'us seçimi münasebetile bü- tün vilâyetlerde tanzim — olunan defterlerin neticeleri — Dahiliye Vekâletine bildirilmiştir. Vekâlette, şimdi gelen malüma- tın tasnifine devam olunmaktadır. İntihab esnasında bazı vilâyet- lerin nüfus fazlalığı münasebe - tile 1 er fazla meb'ue çıkaracak - ları bu süretle meb'us adedinin .m. yi ıawen anlaşılmakta - KISA POLİS HABERLER! & Satılmış oğlu Hüseyin adında bir amele, Şehremini Guraba has-| tahanesinde yapılmakta olan ta- miratta çalışırken bir metre yük- sekliğindeki iskeleden müvazene- sini kaybetmek suretile düşün sağ' elile sağ ayağından yaralanmış - tır. Zabıtaca tahkikat yapılmakta- dir, * Beyoğlu Balıkpazarında 50 nu- maralı dükkânda Bare Simos ayni dükkânda Niko tarafından döğül- düğünü iddia etmiş, Niko yaka - lanmıştır. * Üsküdar Kuloğlu yokuşunda 6 numarada oturan kaçakçı Ah - med oğlu Nüzhetin üzeri âni ola- rak aranmış ve iki paket eroin bu-. lunmuştur. Suçlu derhal tevkif e| dilmiştir. mektebine verdim. Yalıda senin rum. Çok yakında Reşadla nikâ - hımız olacak, BSen nasilsin bakalım? — Mes'ud olduğunda şüphem yoktur. Cemil İnce duygulu bir gençtir. Sana is- tediğin saadeti vereceğinden ve güzel geçindiğinizden o kadar e- minim ki, Bunu düşünmek bile istemem. Tahirin vazifesinden is- tifa ettiğini gazetelerde okudum. Doğru o bundan başka türlü ba- reket edemezdi. Gece eve getir - diği işleri ben yapardım.. Rapor - diye istifa etmiş olsa gerek. Ona da acımıyor değilim. Ne de olsa o- cağımızın otuz yıllık bir emek - tarı idi. Cebinde beş on parası var-| hıyılmhdıyılwdhlınhıldı bir küçük tütüncü dükkânı açıp İ&î%%w AAT Oııbıruıcı Pıııs un Ölümü Yazan: Ahmed Şükrü ESMER Katoliklerin ruhant reisi ve d yanın en küçük devleti olan tikanın — hükümdarı on - birindi Pius, uzun bir hastalıktan sonlf dört gün evvel ölmüştür. Papala enternasyonal hayatta büyük | oynadıkları devir artık arkad kalmıştır. Papa üçüncü - Leo'nüf dökuzuncu asır sonlarında. İmp ratör Şarlman'a taç giydirmesi $ İmparator dördüncü — Henri' Papa yedinci Greguar tarafınd kabul edilmek için Kanosa sarâ yının kapıları önünde — günlere beklemesi, öyle tarihi sahneli ki birçok ressamlara, ediblere, rihçilere büyük ve ölmez eserl ilham etmiştir. Fakat — bugün Papalık, o zamanki Papalığın gölgesi bile değildir. Bir zamsfj lar en kudretli hükümdarlar K dar cismani kuvvet — sahibi © Papaya tâbi topraklar, bugün manın ortasında bir kaç yüz 9 Te murabbat bir saray ile b sinden ibarettir. Tebassının y€ künu da beş yüzü geçmez. hududlarile takyid edilmiyen hani kuvvet ve salâhiyetine lince; bu da insanların yeni din gibi sarıldıkları ideolojiler gasında hayli — sarsılmıştır. Ö Papanın tarihdeki — ehemmij 1879 senesindenberi İtalya hükl metile Papalık arasında devami' dip giden ihtilâfı nihayetlendi rek, altmış sene evvel inkıraz lan Fapalık devletini, bir minj devlet şeklinde de olsa, tekrâf ya etmesindedir. İtalyan milleti, birliğini tab kuk ettirmek için giriştiği büste adım adım muvaffak ol rak nihayet 1870 senesinde R yı da işgal etmiş ve Papalık letine nihayet vermişti. rıkı' zaman Papa bulunan dokufü Pius, kendini Vatikan - sara! içine hapsederek İtalyanın esir olduğunu ilân etti Bun sonra Musolini, 1929 senesindi len Papa ile meşhur itilâfn: imza edinciye kadar papalaf saraydan ayaklarını dışarı a#f mışlardır. 1929 senesinde imzalanan name ile İ'.ı_yı Papaya Vati bahifl terketti ve hükümdarlığını dı. Bundan sonra Papılık $i müstakil devletler arasına #f Roma şehrinin ortasında mi kil bir devlet. Sokak - kapısil içe-i ayak atarken enternasifj huduüd geçiliyor. Bu hudud # pasaportla geçiliyor. — Vatiki bayrağı vardır. Posta pullarlı' yosu, mahkemesi, şimenditer ” tasyonu vardır. 1929 itilâfını imzaladığı Musolini, Papalık nüfuzı talya namına istifade ed ğini zannetmişti. Filhakika ? sada üçüncü cumhuriyetin ÜŞ nından sonra bir müddet, lığın Fransız hükümetile (Devamı 6 mcr | Dedi. İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: