26 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

26 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HÂDİSELER KARŞISINDA FİRINCILARIN DA BİR HAMİYETİ VAR GALİBA ——M alk ekmeği denen ikinci ne- H vi ekmek şü günlerde pi sayâ satışa çıkarılacakmış.. Birinci nevi ekmek narhı kaç ku- tuştür, — bilmiyorum. Bizim bir bakkal var, Eve, kendisi getiriyor. On kuruşa alıyor. İkinci nevi ek- mek sekiz kuruşa satılacakmış.. Halk ekmeği ismi verilen bu ek- mek iki kuruş daha — ucuz.. Çok Müfuslu mütevazı aileler için e - Peyoe bir fayda temin eder. Me- selâ günde İki kilo ekmek alanlar, 4 kuruş kazanacaklar, demaktir. Fikat, biz, bazan, şehrin şurasın | da, burasında, birine| nevi ekme- ğin de, bizim satın aldığımız fiat- tan çok daha uçcuza satıldığını gö- Tüyoruz. — Acaba, bu ekmeklerin kerameti neresindedir?.. Bunu me- rak ediyoruz. Bunlar da, fırıncı- larm hamiyetinden — kopan balk ekmekleri mi?, KARISINI KORKUTAN KOCALAR HALA VAR Kocasının şerrinden kaçan ka- dıncağızın başından geçenleri ga- zetelerde okudunuz mu?. Bir ba- hkçinm karısı, ber akşam koca - #sından dayak yermiş. Nihayet ev- velki akşam, kocasının elinden ka- çıp kurtulmak isterken, gidecek yolu çabucak bulamamış, gözü ka- Tarmış, kendisini pencereden dı- şarı atmiş. Tabi, yaralanmış. Karısını bu kadar korkutan er - kek bu zamanda hâlâ var mıymış? Bizim bildiğimiz, kocalar, kaçacak delik arıyorlar. Kılıbıklar görsün- ler de ibret alsınlar!, 'YANGIN MUSLUĞU “NEREYE LAZIM?. Sular idaresi, son zamanlarda şehrin bir kısım semtlerine yeni- den 90 yangın musluğu koymuş. Aferini. Fena bir hizmet değil.., Fakat, şu günlerde, bizzat sular i- daresi de, bir kaç yangın muslu- ğuna muhtaç gibi geliyor bize. Çünkü, meşhur sular idaresinin etrafında söylenenler, insanı hayli terletecek mahiyettedir. Bari, ida- IKUEÜK HABERLERI ** İstanbul piyasasına Türk an-| tratisi gönderilmesi için tertibat alınmış ve mebzul miktarda Türk antratisi piyasaya gelmeğe baş - lamıştır. Yokluk — görülen diğer mıntakalara da ayni şekilde kömür gönderilmektedir. * Bundan bir müddet — evvel Halkevinde gürültülü patırdılı blı toplantıdan sonra içtimat bitir - meden polisin müdahalesile dağı- tılan Deniz küçük nakliye esnafı cemiyeti, çarşamba günü tekrar toplanacaktır. *& İtlayada açılacak olan üçüm cü beynelmilel havacılık meşhe - rine Türk teşhircilerinin de mo - dellerile iştiraklerine karar veril- miştir. * İstanbul tramvay işlerinin de Elektrik müdürü Kadri tarafından| | idaresi hakkındaki — emir tebliğ edilmiştir. Halifenin Sarayında! Bir ispanyol Güzeli Tariht Roman : No. 6 Dayak yiyenleri havuzda ıslat- mak âdetti. Fatma havuzdan sır- sıklam çıktı. Sırtına bir örtü ve- rerek kapıdan dışarıya attılar. Fatma evine giderken, kendi kendine kanuşuyordu! — Mekkede hacıları soyan Ab- dullahın hakkı varmış. Biy mil - let, cebindeki parayı saklamasını bilmesse, aptalca soyulmağa mah- kümdur. Abdullah bin Zübeyri ŞEYİ NELERDİ! Son Telgraf re, kendi erkân ve müdiranının odalarına da birer yangın müse luğu koysa da, bu zevatı muhte- reme, serinleme ihtiyaçlarını de- fetseler... Baksanıza, matşlar ine- cek, kadrolar daralacak diyip, du- ruyorlar. DÜNYANIN YEDİ ACAİB Bir okuyucu, bir gazeteye şu Suali soruyor: — Acafisiseb'aiâlem nelerdir?. Gazete şu ceyabı veriyör: — Bunlar Mısırdaki ehramlar, Babilin asma bahçeleri... ilâh... Gazete verdiği cevabda, yedi â- caib şeyden diğerlerin: de sıra ile yazıyor. İlâve ediyor: — Bu yedi acaib şeyden, bu - gün yalnız ehramlar vazdır. Di- gerlezi yıkılmıştır. Bu gazetenin cevabını ben, kâ- fi bulmadım. Tarih, tekerrürden ibaret değil midir? Yeil acab şey, yeryüzünde her zaman me' cuddur. Bir kısmı yıkılır, yerınz_] başkaları gelir. Meselâ, bugün de, acaibiseb'a- iâlem nelerdirr diye sorulsa Şu cevab pekâlâ verilebilir: — Etrüsk vapuru; İstanbulun 'et meselesi; Kadıköyündeki sakıt sebze hali; milyonlarca lira sar- | fedilerek yapılan, fakat bugün biç | bir işe yaramıyan İstanbul kana- Hizasyonu... ilâh... SÜNGER HANGİ İŞLERE YARAR?. Dün gazetelerden birinde şu bavadisi okudum: «Bir müddet- tenberi memleketimizde tetkikler yapan Sünger Kralı Berline hare- ket etmiştir. Burada süngerc'lik şirketi ile bazı temaslarda bulun- muştur.» Bu havadisi iyice anlıyama - dım. Haşmetlü sönger krahı aca- ba, ne tetkikleri yaptı, süngerci- lik şirketi ile neler görüştü?. Yak- sa, son günlerde, fazla m'ktarda süngere mi ihtiyaç hissedildi? Sünger, malüm ya, siler, temiz. ler.. “*«Üzerinden sünger geçir..> | diye darbımesel haline gelmiş süz- | ler vardır.: AHMED RAUF k Yeni meb'us intihabına esas olmak üzere tanzim edilen defter- ler, dün akşam her taraftan indi- rilmiştir. * Peşle sefirimiz Macar devlet nafb ve hükümet erkâmına bir zi- yafet vermiştir. | * Polonyanın Berlin - Roma mihveri siyasetine tamamile mü- zahir bir vaziyete — geçmiyeceği Londradan temin olunmaktadır. *& Ankara - İstanbul - İzmir ha- va seferleri nisan iptidasında baş-) lyacaktır. * Mart başınad Montrö'de bey- enlmilel bir radyo konferansı top-| lanacaktır. Biz de iştirak edece. ğiz. Delegelerimiz dün Ankaradan hareket etmiştir. * Hitler dün yeni bir nutuk söylemiş ve bizi tehdidlerle yıl- dıramazlar, demiştir. Yazan: CELAL CENGİZ dayak yemeğe katlanır mıydı? İş- te, Abdullaha göre hacı... Ve Şam- lılara yaraşır bir vezir, FATMA, VEZİRDEN DAYAK YEDİKTEN SONRA.. Haccac, halifenin veziri olarak kaldıkça, ve Fatma inadında de- vam vo sebat ederek sokağa çık- tıkça, her gün dayak yemekten kurtulamıyacağını anlamıştı. Ha- Tife Abdülmelik henüz sayfiyesine den Şama Temizlk |P © L (i S | Bebek .Mahkemeler Broşürleri Asıldı Belediye Halkı İk' z Ediyor İstanbul halkmı temizliğe alış- tırmak üzere Belediye reisliğinin esaslı bir faaliyete geçtiğini yaz- mıiştik. Bu maksadla hazırlanan ve hâlkımızı temizliğe — davet eden brogürlerin tabıları ikmal olun - muştur, Bu broşürler dün Belediye re- isliği tarafından bütün kazalara gönderilmiştir. Bunlardan 22 bin tanesi; her semtteki lokanta, bira- hane ve ahçı dükkânlarile kahve ve gazinolara asılacaktır. Ayrıca yollara ve ilân külele- rine de ayni maksadla büyük afiş ve levhaların asılmasına da dün- den itibaren her tarafta başlanıl- Hava Hücumuna Karşı | Yeni Nizamname Dün | Mer'iyete Girdi Büyük Erkânıharbiyenin hava taarruzlarına karşı hazırladığı ye- ni nizamname dün mer'iyet mev-i küne konulmuştur. Düşman tayyarelerinin gecele- yin hedeflerini tayin edememe - leri için bazı mühim esasları Ih- tiva eden bu nizamnamede harb tehlikesi esnasında ışıkların sön- dürülmesi için de yemi bir takım kayıdlar bulurmaktadır. Bu kayıdlara göre ışıkların sön-) dürülme veya karartılması — için ancak büyük erkâmıharbiye emir verecektir, Valiler verilen veçhelere göre vilâyetleri hududu içinde ışıkla- rın söndürülmesi ve karartılması işlerini hazırlatmak ve tatbik et- mehin umum tenvirata dair alın cak tedbirler kısmında şunlar da vardı Ahnacak tedbirler, hasar za - ninda kullanılan umumİ tenvi - rattan fazla olan işıkları kaldır- mak, elektrik merkezlerinin ica- bında voltajlarım 60 a indirmek, kalacak ışıkların — karartılmasını temin için — maskelenecektir. Bu suretle harb tehlikesi halinde yol leri, saatler gibi bütün diğer nor- mal umumi tenviratın passif ko- Tunma İcablarına göre ve her mev-, klin ışık söndürme ve karartma plânlarıa uygun olarak ya tadil veya büsbütün kaldırılması temin rüseferi temin için mühim yol larımı, tehlike yerlerini, sığınak - İ ları, polis merkezlerini, sıhhi yar-i --—— Iraka giden kervana karışarak Şamdan kaçacaktı. Fakat, çabuk davranamadı. Haccacın adamları Fatmanın evini sarmışlardı. Fatma — birdenbire — şaşırdı. O günlerde bir suç işlediğini hatır- lamıyordu. Pencereden, Haccacın adamlarına sordu: — Ne istiyorsunuz?. Kimi arı- yorsunuz burada? Saray muhafızları cevab ver - diler: — Seni almıya geldik.. İn aşa - Biyal — Beni ne yapacaksınız? — Saraya götüreceğiz.. Vezirin emri var. — Benlm sirtim kaşınmıyor... Dayak yediğim gündenberi so-- kağa çıkmadım. Buraya yanlış gel miş olmalısınız! k — Hayır. Fatmayı almağa gel- Fatma, Şamdan biraderi (Klha- Tis) in yanına Iraka gitmeğe ka- Te Yetük. Bir akşam atına binin, dik, Sen (Biharis) in kız kardeşi değil misin?. — Evet. Benim. tirmekle mükelleftirler. Nizamna-| gösteren ışıklar, seyrisefer işaret- | olunacaktır. Harb zamanında sey-i Ve Bu İşe Yeni | Başladım ! . “Bon Çok Dürüst Bir Adamdım, Başkasının Malında Katiyyen Gözim Yoktu.,, yüp ve Alemdar mıntaka - Üa lere girerek, hırsızlık yapan Raif Zeki, geçenlerde yakayı ele vermiş ve adliyeye teslim edil - mişti. Suçlunun muhakemesine, dün asliye üçüncü cezada bakıldı. Dünkü celsede, şahid sıfatile din- lenen, komiser Bürhaneddin şu ifadeyi verdi: — Raif Zeki, sabıkahdır. Bu hâ- diselerin failidir. Esasen kendisi de merkezde suçunu itiraf etti. Mantakamızda uzun zamandan- beri, hırsızlık hâdisesi olmuyor - du. Mezkür evler, birbiri ardı sıra soyulunca sıkı tahkikata başladık, ve çok geçmeden. Kasımpaşada v-. turmakta olan, sabıkalı bir ka - dından bu işlerin failinin Raif Ze- ki olduğunu öğrendik. Zeki, çal- dığı eşyayı, bu ismini şimdi ha- tırlıyamadığım kadının evine gö- türüyor, o da bunları salarak, pa- rası ile rakı alıyormuş. Sonra, ge- celöri de Zeki bu kadının evine | gidiyormuş. Birlikte içiyor ve geçi vaktilere kadar eğleniyorlarmış!.. Hâkim suçluya döndü: — Şahidin dedikleri doğru mu? | Raif Zeki ayağa kalktı. bir iki saniye taranmamış, — koyu siyah saçelarını kaşıdı, sonra - hâkime cevab verdi: — Doğru, doğru amma, komiser| yalnız bir cihetfen yanılıyor. Evet| merkezde itiraf ettiğim gibi, hu- zurunuzd'a da söylüyorüm: Bütün bü işleri ben yaptım. Fakat sabı- kalı değilim, bu işin acemisiyim!. | Zaten acemisi olmasaydım, Kolay kolay yakayı ele vermezdim!.. Delikanlı boynunu büktü: — Ben çok dürüst bir adamım. Başkasının malında kal'iyyen gö- | züm yoktu, hatta, inanır mısınız, dolandırıcılardan, sicilerden nefret eder, iğre- im. Fakat... gözleri nemlenmişti: — Fükat işimden Atılınca, setil ve perişan bir vaziyete düştüm.. Karnımı doyurmak. iaşemi temin etmek için, Btemiyerek bu işleri yapmak mecburiyetinde kaldım! M. HİCRET | | dım yerlerini ve buna benzer hiz- | met mahallerini göstermek için ; mutlak sürette içik konmak lâzım gelirse en az adedde olmak üzere işaret lâmbaları — kullanacaktır. Bunların da maskelenmesi lâzım- dar. İşaret lâmbaları olarak 60 volt-, tan aşağı mavi renkte — elektrik lâmbası veya mavi camlı maske- lenmiş gemi fenerleri kullanılır. — Öyle ise kapıya gel “Fazla söz söyler ve bize kurşı gelirsen, değneklerin sayısı artacağını u- nutma! Fatma yediği dayağın acısını u- nutmuyordu. Bir gün önce kaça- madığına teessüf ederek muha - hızlâra teslim oldu. Fatmayı saraya getirdikleri za- man ortalık kararmıştı. Haccac geceyi bekliyordu. Fatmanın bir Ç suçu yoktu. O da biliyordu suç- suz olduğunu. Fatmayı neden saraya götür - müşlerdi?. Fatma sarayda penceresiz - bir odaya kapatılmıştı. Fakat, Elha - we hemen namusüna tecavüz et- eket hastanesine götürmüşlerdir. | de Fransız hastanesi önünden geç- | mekte iken 75 yaşlarında Sofya risin kız kardeşi burada iki saat - ten fazla kalmadı. Bir haremağası Fatmayı aldı, vezirin dairesine çıkardı. Fatma merdivenleri çıkarken haremağasına soruyordu: — Vezir neden herkesi kabul et- tiği odada kabul etmiyor beni?. eCT İ Komşusunun Karısına Göz Koymuş Fakat Kadım Metanetini Kaybetmiyerek Bu Namus üşmanile — Boğuşmuş Genç bir kadının — cesaret ve kuvvetini gösteren bir vak'a ev - velki gece İzmir civarında cere - yan etmiştir: Bayındırın Kurumal — köyünde oturan Ali Şen isminde bir adam, İbrahim karısı Bayan Kadriyeye göz koymuş ve gece vakti evin duvarından atlamak suretile içeri- ye girerek Kadriyeyi tabanca ile tehdid ve taarruz eylemiştir Güçlü, kuvvetli bir kadın olan iç ü etmediği bir bu tecavüz kar- şısında metanetini kaybetmemiş mek, istiyen adama kı boğuşmuya başlam dın ve erkek arasındaki boğuşma bir hayli devam etmiş ve nihayet genç kadın mütecaviz erkeğin e- linden tabaneasını alarak üzerine ateş eylemiştim. Çıkan kurşun Ali Şanın sırtına rastlıyarak onu ağır surette yara- lamıştır. Silâh sesine koşanlar — cezasını bulan mütecavizi yakalıyarak te- davi edilmek üzere İzmir mem- KISA POLİS HABERLERİ * Şaför Ali Rızanın idaresin - deki 3655 numaralı kamyon Ge - dikpaşadan aldığı yükle Piyerloti| caddesinden geçmekte iken Ge - dikpaşada oturan Bilâlin 12 ya - şındaki oğlu Rifalı çiğnemiştir. Vücudü hurdehaş olan zavallı ço- cuk derhal ölmüştür. Kazayı iş- ledikten sonra kaçmak istiyen şo- | för yakalanarak tahkikata baş - | lanmıştır. * Şehremininde Arpaemini ma- hallesinde oturan 60 yaşlarında Şadiye isminde bir kadın elinde sigara ölduğu halde yatmış biraz sonra da uykuya dalmıştir. Siga- radan evvelâ yatak yorgan butuş- müuş sonra da Şadiye müuhtelif yer- kerinden yanmıştır. Şadiye Ha - | seki hastanesine kaldırılarak te - davi altına alınmıştır. * Vatman Şükrünün idaresin- deki 105 numaralı tramvay Şişli- isminde bir kadına çarparak muh-, telif yerlerinden ağır surette ya- ralamıştır. — *& Şile limanına kayıdlı Meh - Haremağası gülümsiyerek: — Haaretin işine karışılrmaz, de- di, bunu sormağa kim cesaret e- debilir?. Sonra yavaşça Fatmanın kulağı- na eğildi: — Sakın hazrete karşı gelme, yavrum! Neş'esini kaçırırsan, del- lâdın eline düşersin! — Demek vezir şimdi çok neş'e- ut — Evet. Sarayın — taracasında hazretle beraber yemek yiyecek- sin! Ne mutlu sana. — Hazret beni aç mı sanıyor? — Bu, bir İtifattır. Onun gö - züne girmeğe çalış! Canını sı « karsan, pişman olursun! Fatma birşey bilmiyordu am - ma, bu kısa konuşmadan herşeyi anlamış gibiydi. Demek ki, Hae- cac, Fatma ile gönlünü eğlendir. mek istiyordu. Fatma, o güne kadar hiçbir er- keğin harimine girmemiş, başbaşa İ NN ü d İstinye Yolu Bir Aya Kadar Faali- yete Geçiliyor Bebek - İstinye yolunun açıl - masına bir aya kadar başlanıla caktır. Belediye tarafından istim- lâk olunmasına karar Vverilen bu- ralardaki binalara aid bir kısım takdiri kıymetlere bazı bina sa - hibleri; azlığıddan bahisle (tiraz- da bulunmuşlardır. Bunların itirazlarının tetkikine mahkemelerce başlanılmıştır. Mahkemeler; ellerindeki itinaz- ları bir aya kadar ikmal ve intaç eyliyeceklerdir. Ondan sonı viye ameliye tir. da yıkılma ve tes- ine başlanılacak - Merinos Yetiştirme Müsabakası Memleketimizde Merinos ko - | yunları yetiştirmeyi teşvik etmek üzere müsabakalar açılması karar- laştırılmıştır. | İlk müsabaka Bursada tertip o- hunşutur: İki katagoriden ibaret o-| lan bu müsabakanın birinci kata- gorisinde 120 günlüğe kadar clan kuzulara 655 ve 120 günlükten karı kuzulara da keza 668 lira mi kâfat verilecektir. Bunda nbaşka 525 liralık ağlı, 1300 liralık ta sürü mükâfatları konulmuştur. | Kesim müsabakası 6 Nisan Per-, şembe günü bursada iera oluna - caktır, Bilâhare bu kabil müsabakalar muhtelif yerlerde yapılacaktır. e ürez Küçük Su Plâjı Anadoluhisarında, Kıbrıslı Meh- med Paşa yalısile Küçüksu kazrı arasındaki geniş sahada, vücude getirilmekte olan plâjın son ha - zırlıkları ikmal edilmek üzeredir.| Küçüksumun Hisara nazır cep- hesinde çeşme ile meRteb arasında| modern bir iskele inşa edilecektir.| Plâj anhasında bulunan Küçük-i deresinin ağzı. — temizlenecek, basırdan plâja gitmek için, husust bir köprü vücude getirilecektir. Gemi Leşleri İşaretlenecek Bazı yerlerde batmış olan gemi kalmamıştı. Erkeklerden korkusu yyoktu. O zaten erkek gibi cesur bir kadındı. Fakat, çok güzeldi. Onun güzelliğinden istifade et - mek istiyenler - çok uğraştıkları halde - daima elleri boş dönmüş- Terdi. & Fatma taraçaya çıktığı zaman, rengi sapsarı olmuş, hiddetinden gözleri dönmüştü. Fatmayı Haccac karşıladı. araça giçeklerle bezenmiş, bahçe kadar süslü, geniş bir yerdi. Ortada bir yemek sofrası kurulmuştu. Hac- cace İçki içmez, fakat (Kat) gibi münebbih otlar çiğniyerek ke- yiflenir, neş'e duyardı Haccacın yüzünün güldüğünü gören yoktu. Fatma da onu ilk defa veş'eli gö- rüyordu. Haremağası, Fotmayı taraçaya çıkardıktan sonra arkasını döne- rek ayakta durdu. (Dovamı var) d Filistin Konferansi Yazan: Ahmed Şükrü ESMİİ Filistin «Yuvarlak masa» Yahudi görüşlerini telif yı küçük bir adım bile atılmış dir. Arablar da, Yahudielr feransın açıldıpı gün izah leri görüşlerde ısrar etmektedi ler, Arab görüşünü, iki haft dar evvel, Cemal Eiendi anlatmış ve mesclenin halli Arablar namına — şu şartları sürmüştlk 1— Filistinin isliklâli, 2— Filistinde Yahudi yurd! 3— Mandanın ilgası ve mütü kil Filistin devleti ile İngiltet? rasındaki münasebetlerin, Irak münasebetlerine benzef * şekilde tanziml, - #— Yahudi muhaceretine Yahudilere toprak salılmasın! hal nihayet verilmesi. Diğer taraktan Yahudileriğ rüşleri de Doktor Weisman & fandan izah edildikten sonrâ lar namına da çu şartlar yan edilmiştir: 1— Mandanın tatbiki. 2— Büyük mikyasta Yabull' | hacereti, 3 —Memleketin _:J inkişalı için faal bir siyaset #— Ekalliyet balinde bi mamalarının temini için tedbir alınması. Filistin yuvarlak masa ransı, birkaç gün evveline hakikat te iki konferans miseri olan Mac Mahon dan yazılan bir mektubls *j mişti. Arablar Filistimin Ü, Mahon tarafından n devleti için çizilen hudull | de bulunduğunu iddia ettii; gilizler ise, Filistinin 1915 teşrinde Mac Mahon 196f7 | yazılan mektubun kabul dutlar içinde bul 7| lediler. Bu meselede bizi " | dar eden bir nokta, Şerif / nin bile, 1915 senesinde runun ve Hatayın Suriğt " Tarı içine alınamıyacağıtt /| ye çok geniş hudutlar çiti” y Hatayın Türk olduğu İn$İ”, tir. Mae Mahon meki resmi olarık ların beyaz kitab halipd? y) İngiliz - Arab pozarlığı V / n

Bu sayıdan diğer sayfalar: