26 Şubat 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

26 Şubat 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Talebeler Karadeniz Arasında G. Birliği Yurd Kurmak istiyor Birlik Mensubları Dün Bir Toplantı Yaptılar Dün toplanan Karadenizliler ördüncü tesis yılım — idrak eden Karadeniz Talebe Bir- diği, dün, Eminönü Halkevi) Silonunda — senelik — toplanlısını Yapmıştır. Bu toplantıda önce re- Seçimi yapılmış ve Cağaloğlu Ku orta mekteb müdürü Müm- Siz Fahri başkanlığa, mühendis g.;nııı da hâmi reisliğe seçilmiş- 'dir, Bundan sonra salanu dolduran Bençler meşhür musikişinas udi 'âhrinin oğlu Fethi tarafından ça- Han alafranga klâsik eserlor! :Jifılemış.udır. i Başkan ve Ser genç hatipler sözler söyle « Mişlerdir, Kar; )"““-":kdzwm gençlerin bu tap - Pet Yaratan foklarımın kemençe İilerin g; ça KARADENİZ TALEBE BİRLİ - GİNİN GAYESİ Karadeniz Gençler Birliğinin üç| Zenedenberi tahakkukuna çalıştığı t henüz muvaffak olamadığı fazla neşe ve sah - tey, gençlerden bir İştirakile, elele ve bir ile oynanan Karsdeniz - gaye, Karadenizli Lise mezunu gençleri sinesinde — barındıracık bir talebe yurdu meydana getir- mektir. Çünkü burada — tahsilde bulunan ve çok masraflı, olarak pansiyonlarda yatıp kalkan yüz- lerce Karadenizli genç vardır. Bü- yük bir pansiyon halinde olacak bu yurt teşkil edildiği gün — bu gençler pansiyon köşelerinden ve lüzumsuz masraflardan kurtula - rak samimi bir yuvaya kavuşmuş| olacaklardır. , Karadeniz Gençler Birliğinin yeni idare heyeti henüz tasavvur halinde bulunan bu «yurd: me - selesini bu yıl içinde tahakkuk et- tirmeğe azami gayret ve büyük bir azimle çalışacağını vâdetmek- te ve bu ümitle işe başlamaktadır. 'TOROSLULARIN İÇTİMAI Dün Eminönü Halkevi salonun-| a toplanan Taros Talebe Birliği eksoriyet temin edilemediğinden senelik umum! köngresini yapa - mamış ve ikinci toplantının gele- cek Cumartesi günü yapılmasını kararlaştırarak dağılmıştır. Halicin Temizlenmesi İşi Yeniden Tedkik Ediliyor Haliç Şirketinin Tamamile Belediyeye Geçmesi İçin Bugünlerde Bir aliç Şirektinin kat'i olarak| Belediyeye devrolunması ve| şirketin vaziyetinin tesbiti | Belediye İktısat Vekâletine 'ACaat etmiştir. | hğ*! #irket hissedarlarından mü-| aa bir kısmı; idarenin Belediyi Tamamen devrolunmasını ar - l—:'"hl'dırler_ Fakat diğer bir | lâar işe şirketin tekrar | Hyası taraftarıdırlar!.. | Yeti , Pünasebetle şirketin vazi - | Yakında tetkik olunarak bir iÇin ZORBALAR SALTANATI No, 83 ,Eî"'re kâhyamnın bu sözleri ü - L:: hemen etek öperek dışarı . Ve iyl baştağı V #lelacele - giyinmeğe küzeiiP> Cerkes kalfası kızın be- | İni ebeyi çağırarak sağla - Tüşte Ve çağırarak sağla k Ehudnneıure(lılu-i Etraesi lüzımgeldiğini de &) Tetmişti, jmageldiğini de öğ- “S:;'h, © dercce sinirli idi Xi; Yaları C elmaslarını ve ne de eş- kazmı almak istemiyordu. Ar- kiz Biydiği bir kat entari e 'ak tstiyordu kalfası kızın bu hareke- karar Verilecektir karar verilecektir. Belediye lehine ol- Bu kararın A ması; yani; Haliç Şirketinin ta - mamen Belediye elinde bırakıl - ması kuvvetle muhtemel görül - iktedir. a meBu takdirde Belediye Reisliği; şirketin vaziyetini süratle ıslah ederek bazı yenilikler yapacak - tır. Bu meyanda eski vapurlar da peyderpey yenileştirilecektir, Diğer taraftan Belediyenin bu ikadar ve üzerinde durdü- Yazan: M. Sami KARAYEL | tine müdahale etmek için elinden geldiği kadar yalvardı Fakat; kız datma şu mukabele- de bulunmuştu. — BHayır; bu evden hiçbir şey almam. Ve bu evin tek bir hatı - rasını hayatım müddetince yanım-, Üa ve sinemde taşımam... Binaen- aleyh, kalfam üzerime varma, ab mam diyorum sana... Eğer daha üzerime varırsanız avazım çıktı- B kadar bağırır ve bayılırım. Son-) ra, rezil olursunuz. Bol Keseedn elediyenin sular idaresi teş- Bıu'uı. değişecek. Ne bayırlı havadis. Müthiş bir tasar - rul da temin olunacak. Çünkü, ev- velce, belediyede 80-100 lira ma- aşlı kâtib olanlar, şimdi, bu idare- de 250 lira maaşlı şef olmuşlar Terkos, mademki belediyenindir, burada çalışanlar da, diğer bele- diye memurları gibi maaş almalı- dir, Duyduk ki sular idaresinde, bin liraya kadar da maaş varmış... Biz bu kadar zengin bir şehir halkı | mayız?. Ayni şehir halkı, sabah- tan akşama kadar çalışan fera - gatkâr ilk mekteb hocasına, ancak | san edemez. Onlar da beklesinler, ne zaman zengin ol lk mekteb | hocasının maaşını 100 liraya çıka- | rırsak, sular idaresindeki müdür- | lere de birkaç yüz lirayı maaş o- larak verebiliriz. BÜRHAN CEVAD Esnafın Kontrolü Sıhhi Muayeneye Gitmiyenlerin Vaziyeti Şehrimizde sıhhi “muayeneye gitmiyen esnafların mühim bir yeküna baliğ olduğunu yazmış - tık. Belediye Reisliği; gerek bu hu- susta ve gerek diğer kontrollar İ- çin; bütün esnafı sıkı bir tetkik | ve teftişten geçirmeği kararlaş - tırmıştır. Bu tetkik ve teftişlerin randımanı veretflmesi için, tek- mil Belediye müfetişleri de grup> lar halinde çalışacaklar ve — her semtte esnafı kontrol edecekler- dir. azami Kalfa, kızın bu sinirli sözlerine sükünetle mukabele ve mutavaat —— Romenlerle aramızda — mevcut ticaret muahedesinin müddetinin uzatılması ve yeni hükümler ilâ- ve olunması kararlaştırılmıştır. Bu maksatla; pek yakında şeh- rimize bir Romen ticaret heyeti gelecektir. Heyet âzaları buradan doğruca Ankaraya gideceklerdir. —a bir mesele de Halicin te- Eiı:::mdiı: En ziyade Defter- dar ve Balat taraflarile Eyüp ve Köğithane semtlerinde Halicin çok dolduğu hissolunmaktadır. Haliç vapurları için ileride bü- 'yük bir tehlike doğurması çok mühtemel olan bu pisliklerin are ftak temizlenmesi zaruri görülmek- tedir. Fakat bunun için büyük bir pa- raya ihtiyaç olduğu anlaşılmak- tadır. Gerek bu paranın miktarı ve gerekt kat'i vaziyet hakkında icap eden tetkiklerin yapılması kararlaştırılmıştır. Bu tetkikler sonunda, varılacak şekle göre hareket olunacaktır. etmekten başka çare bulamamış- tı. Kâhya; kım Misırlilardan — ve İstanbulda yerleşmiş olan adam- larından birinin evine misafir e- decekti. Ve netekim de öyle yap- ti. Kâhya paraları saydı. Kızı ağa- sına teslim ettikten sonra esirel- nin konağından ayrıldı. * Sadrı Anadolu Hamid efendi, Câ-| irdiği dü. nânı ele geçirdiğine memnunı Her ihtimale karşı konakta bulu- nan adamlarına bu sırrın dişarı Çıkmamdsı için tenbihatı katiyye- de bulundu. Ramiz Paşanın konağı yeni te- şekkül ettiği için Cünâm orada hiç kimse tanımazdı. Zaten; vezir ko-| naklarına mensup kadınların sa- raylılarla münasebatı olmadığı - çin Cününin başka bir taraftan görülüp sezilmesine de imkân mu- tasavver değildi. | ginin; şinidi Dolmabahçe Beşiktaş Y eşiktaşın imarında ilk a - B dımı teşkil edecek olan Bar- baros Hayreddin türbesinin| tamiri ve etrafının açılması hak- kında belediye imâr şubesinin ha- zırladığı proje tasdik olunmuş - tur. Bu münasebetle; projenin tat - bikine hermen başlanması karar- laştırılmıştır. Türbenin etrafının açılması do- | layısile; Beşiktaş - Kaymakamlığı | binası ile ceki Hasanpaşa karako Ju binasını teşkil eden Beşiktaş polis merkezi ve buradaki dükkân- lar; evvelâ yıkılacaklardır. Öğrendiğimize göre — Beşiktaş Kaymakamlığı ve belediye daire- sarayı yanında resim sergisi olarak kul- lanılan büyük binaya nakli karar- laştırılmıştır. Buratı; eski binaya nazaran hem daha kullanışlı ve hem daba da yeni ve büyüktür. BARO TOPLANDI: Haysiyet Yeni b Şekle Sokuluyor Bu Arada Dolmabahçe Sarayı ve Bostanları da Islah Olunacak Âza Seçildi Baro Reisi Beş Martta Seçilecek (OTMAR İişLeRi | epyeni Bir Burası biraz tamir olunduktan sonra daimi bir Kaymakamlık ve belediye binası olarak kalacaktır, Diğer taraflan yine öğrendiği- göre sarayın önünde bulunan| yüksek duvarların yıkılması ve bunların yerine daha gösterişli demir parmaklıklar yapılması dü- şünülmektedir. Ayni suretle; sa - rayın karşısındaki ve sed üzerin- deki büyük, metruk ve viran bah-s| çelerin de halka açılarak kullanış- h bir park haline getirilmesi mu- vafık görülmektedir. Bundan başka; yine Barbaros Hayreddin türbesi civarındaki ba- rakalarla sahil kısmında hâlâ o - dün ve kömür deposu olarak kul-| Janılan sahanın ve Beşiklaş va - pur iskelesi eivarının istimlâk o- lunarak — Hayreddin — iskelesinin mamur ve yeni bir şekle sokul - ması da kararlaştırılmıştır. Divanına Avukatlar dünkü içtimada haysiyet divamı namzedleri için reylerini veriyonlar stanbul Barosu heyeti u - | mumiyesi, dün, — adliyede Ağırceza salonunda toplan- aıştır. Baronun bu toplantısı doğ- Trudan doğruya 6 kişilik divan â - zalarını seçmek maksadile oldu- ğundan iki buçuk saat devam e - den toplantı yalnız seçimi yapa- rak dağılmıştır. Bu toplantı neticesinde, şu ze - vat haysiyet divamı Szalıklarına seçilmişlerdir: Hüseyin Sadettin, 'Yusuf Kemal, Tah&in Taner, Şü- küte Ziyaş Sadi Riza. Müdür Ça- ğel. Baro, istifa eden Hasan Hayri- nin yerine Yeni bir reis intihabı | Yalnız, — Cânânı tanıyabilecek tek bir kişi vardı. O da Alemdar Mustafa Paşanın yanında ve baş ikbali olan Kamertab idi. Ramiz Paşa ile Alemdar Mustafa Paşa hemen, hemen her gün bir arada bulundukları cihetle alleleri mü- pasebatı da daimi olduğu için Cü- mana ancak Kamertab görebilir ve| tamyabilirdi. Hamid efendi işin bu tarafımı da düşünmüştü. El al- tından Kamertaba mahrem ola - rak vak'ayı anlatmıştı. Hattâ; Kamertaba ayrıca da şu talimatta bulunmuştu: — Münasebatmızı katiyyen et- rafınızdakilere sezdirmeyiniz. Ve receğim talimata göre hareket e- | diniz, Aradan bir ay kadar geçmişti. Hamid efendi Kamertabın yok - luğunu ve aylardanberi süren ıstı-| rabımı Cânân ile dinlendirmişti. Zaten çok sevdiği bu kızı da iste- miye. istemiye Sultan Mustafaya için 5 Martta tekrar toplanacal - tır. Sanayi Müesseselerinde Kurslar Muhtelif sanayi müestseselerile maden ocaklarında mesleki kurs- lar açılması hakkında hazırlanan nizamnamenin Devlet Şürasında müzakeresine Buşlanılmış ve ik- maline gelinmiştir. Nizamnameye göre kurs açmıya| meçbur olacak fabrika sayısımın 60 kadar olacağı tahmin edilmek- vermişti. Senelerdenberi — içinde yanan ateşi söndürmüş ve hoşça zamanlar geçmişti. Fakat; işin fazla alaya taham- mülü yoktu. Biran evvel Ramiz Paşayı da sıkı boyunduruğa vur- mak lâzımdı. Iğımid edendi biliyordu ki; ka- dın herşeye hâkimdi, Nice ser - darları babayiğitleri, gemliyerek olduğu yerde durdurmuştu. Ca - mından — dahi ileri — sevdiği Câ- nâni Kamertab — gibi biran ev - vel zarbaların akıl hocası olan Ra-| miz Paşanın kucağına atmalı idi. İleride yapılacak bir Yeniçeri ihtilâlinde Alemdar Mustafa Pa- Şayı Ramiz Paşanın yardımından ahıkoymak için Cânânm oynuya - cağı rol pek mühim olacaktı. Öteki Rusçuk yâranının kıyme-| ti yoktu. Diğer iki yâran nihayet kuvvet başında bulunmıyan kim- gelerdi. Biri Defterdardı. Yani maliye nazırı idi, Diğeri de Sa- Nevyork Sergisi bönderdiğimiz Esyalar 18 Martta Amorikaya Varacak Beynelmilel Nevyork sergisi i- çin bir kaç gün evvel Iimanımız- dan yola çıkarılan eşyaların Mar- tın 18 inde Nevyorka varacağı an-| laşılmaktadır. Müzeler, İnhisarlar İdaresi, E- tibank ve Sümerbank ta sergiye gönderecekleri eşyaları tamamile hazırlamışlardır. Bu ikinci parti sevkiyata dâ ö- nümüzdeki günlerde başlamla - caklır. İnhisarlar İdaresi; Nevyorkta vükubulacak teklifleri nazarı dik- kate alarak sezgiye bol miktarda sigara ve içki göndermektedir. bank, memlekette çıkan ber türlü madenlere ait nümuneler ve çok etraflı malümat, grafikler ve fotoğraflar hazırlamıştır. Sümerbank ta, memleketimizde| büyük fabrika saanyiinden en in- ce el işçiliğine kadar istihsal olu- nan bütün sınaf mahsullerin nü - munelerini göndermektedir. Öğrendiğimize göre Sümerb: sergide kendi hesabına ve muhte-| Nf ticari ve sınaf müesseseler na- manâ ayrıca satışa da bir çok mal arzedecek ve siparişler kabul e - decektir. Romanyanın sergiye göndere - ceği eşyalar da hazırlanmış ve ilk partisi geçen gün İlimanımızdan geçerek Nevyorka sevkolunmuş- tur. 5 Ameli Bilgileri Orman Fakültesi talebesinin a- meli bilgilerini yükseltmek üze - | Te orman sahaları dahilinde tedris ve nümüne revirleri açılması ka- rarlaştırılmıştır. »Halen merkezt Karabükte bu - Junan Büyüküz ve Kellepe orma- m İşletme reviri ile merkez Dur- sunbey, Alaçam ormanı beraber, talebenin ve tedris hey- etinin orada bulunacakları zaman-| larda barmmaları için de lâzım gelen yeni binalar vücude geti - rilecektir, Ayrıca , bu revirlere birer mü- ilmesi de düşünülmek tedir. Talebeler; buralarda damga, kesima, ölçme ve kesilen ağaçların| yerlerine tabif ve sunf surette ye-| miden ağaç yetiştirmek işlerini a- meli olarak öğreneceklerdir. Diğer arman mıntakalarına ait muhtelif tatbikat için de her sene;| muhtelif zamanlarda ve mütcad- dit seyahatler icra olunacaktır. tedir. Bu 60 fabrika; nizamname mer- iyete girdikten 3 ay sonra kurs- lara başlamış - bulunacaklar - ve kurslar, | sene müddetle devam edecektir. daret kaymakamı bulunuyordu. Asıl kuvvet Ramiz Paşanın e - linde idi, Bütün donanma ve kal- yoncular bu akıl hocasının emri altında olduğu için vukua gele - | cek olan bir Yeniçeri ihtilâlinde | Alemdarı kurtarmak için kuvvet-| lerinden istifade edebilirdi. i Yeniçeriler yavaş, yavaş hazır- JTanıyordu. Hattâ; ihtilâlin ne su- retle olması lâzım geleceği — de Hamid efendi tarafından plân ha- Ninde tesbit edilmişti. Hamid efendi, Sultan Mahmud #le hemen her gün el altından mu- habere etmekte ve Kamertab ta- rafından Alemdara tatbik olunan atalet ev rehavet rejimi hakkın- da Padişaha lâzım gelen malü - matı günü gününe veriyordu. Hattâ Hamid efendi; Padişa - ha, Ramiz Paşanın da konağına bir kız vermek Üzere olduğunu bildirmişti. Padişah, bu kızı ne- reden tarıyacaktı? (Devamı En Büyük Destan vvelki gün, bu sütunlarda, mekteb kitabları içine kon- ması zarurf olan milli kure tuluş savaşımıza aid kahramanlık hikâyelerine temas etmiştim, Bu yamıyı okuyan bir dest, be- ni ziyarete geldi. Daha oturur o turmaz: — Milli kurtuluş savaşımıza ait “yeniden hikâyeler yazınağa Hüzum yok.. dedi. Kurtuluş destanı içine de öyle menkıbeler, hatıralar vars dır ki, bunlardan her biri bir ci han değer.. Hiçbir milletin tari « hinde, bizim istiklâl savaşumada peçen kahramanlıklara tesadüf e demezsiniz. — Yeni nesil bunların | soğunu bilmiyor. Çünkü kimden | dinlesin, nereden ukusun?, Sonra, muhalabım, bana, birkaç | hâdise anlattı. Bunlar o kadar he: yecanlı ve enteresandı ki, bütüm | Türklük duygularımın şaha kalk- tığım hissediyordum. Gururumdan| tüylerim diken dikea olmuştu. Türk çocuklarının ne gözü pek, me merd, ne vatansever — imsanlar olduğunu bir kere daha anladım. Kurtuluş savaşının tarihi yazıl- mıştır, Fakat, bir de kurtuluş sa- vaşının — kahramanlıklarmı, ber biri bir destan olan vak'alarını top« Tamak, yazmak Vâzumdır. Bu, kur- tuluş savaşı içinde yaşamış ve rel | almış olan neslin vazitesidir. — | ramanlığını, Türk vatanseverliği- ni bir takım mücerred ketimelerle neden anlatmağa çalışıyoruz? Ay- xi zamanda, her biri dünya ede- biyatının en meraklı hikâyeleri 6- lan bu menkıbelerden birini, bir kaçım anlatırsınız: — İşte kahramanlık buna der « ler, dersiniz. Kurtuluş savaşımıza aid bütün hatıraları, menkıbeleri, kahramdlas| hık ve yiğitlik destanlarını topla- mak için, memlekette amunaf biz | seferberlik yapmalı.. Tıpkı, dil inkılâbına başlarken — yaptığımız Bibi.. Herkes bildiğini, gördüğün 1 Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Mahalle

Bu sayıdan diğer sayfalar: