7 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

7 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HÂDİSELER KARŞISINDA BİLANÇOSU VE GAZETELER ultanhamamındaki yangın faclası tahkikatı devam e- diyor. Bu müessif hâdise nin ehemmiyeti üzerinde duracak değilim.. Yalmız, yangının aka - binde, hâdiseyi bütün İstanbul gazetelerinden takib ettim. Her gazete, öğrehebildiği kadar taf - silât veriyordu. Yalnız zarar ve | ziyan miktarında birbirlerinden ayrılıyorlar'dı. Aralarındaki fark küçük olsa 'ne ise., Fakat bzi kaç milyon farkla.. — İşte si gazetenin yazdığı zarar darı: Son 'Tülgraf: $ milyon Kra, Tan: Bir milyon yüz ocuz beş binlira, Cumhuriyet: 12 milyon lira. Haber: B milyon lira. Cumhuriyet refikimiz, en zet gin ve kodaman olduğu için, buş le hesab ve para işlerinde küçük Takamlara bittabi tenezzül etmez.| Onun için zarar ve ziyan diyince, hatırıma gelen en küçük ral 12 milyon liradır. En küçük raka- ' âtan Tan refikimizdir. Çünkü, bu arkadaşımızın sahible- rinden Halil Lütfi, zarar ve ziya- nin fazlalığına asla razı olmamış- | tır. Hem de kesirli bir hesab çıka-| rıldığına göre, yekünu — mutlaka Halil Lütfi yapmıştır. Haber re- fikimize gelince; mürüvvette en- daze olmaz kabilinden 8 milyon Takamını ortaya atıvermiş.. Mak- sad işin heyacanını, ehemmiye - tini göstermektir. Nihayet itiraf etmeli ki, en doğ- Tu rakamı Son Telgraf söylemiş- tir. İşte size, yangının bilânçosu.. KAŞINTI YAPAN ai FIRININ EKMEĞİ —a Bakirköyünde bir fırının çıkar- dığı ekmekleri yiyen nekadar Ba- kırköylü varsa, hepsi, geçen gün fena bir hastalığa — tutulmuşlar.. Başlamışlar kaşınmağa.. Vücud- lerinde, kırmızı kırmızı sivilce - der, kabarcıklar peyda olmuş. Şimdi mesele tahkik ediliyormuş.. — İKÜÇÜK HABERLER * Gi “maddelerinin tağyi nĞ FH ' Üelediye yeni tedbirler alitaktır. ö& Terkos terşih' havuzlarının gön'ş 'etine devam ©- 'de Bölbdiye namına Belediyeler nkasından alınacak beş milyon | n sarfı hakkında Vati Şehir 'nin nisan toplantısında mü- saade alacaktır. v Adalard verilecek su hak - | kında - görüşmek üzere Adalar kaymakamı Şevket dün Belediye fen heyetine gelmiştir. * Küçük san'atlar kanununa aykırı olarak çalışanlar hakkında icab eden muameleye tevessül o- lunmaktadır. * Akçakoca İlmanına bağlı do- kuz tonluk Atay motörü kaptan- sız olarak sefer yaparken yaka - lanmıştır. Halifenin Sarayında | * Bir ispanyol Güzeli Tarihi Roman: No. 15 Haccae bunu duyunca: — Medinelileri kışkırtan ada - mün kir olduğunu şimdi anla - dim.. Diyerek atına bindi. Adamla - tına katilin derhal buldurulması için şiddetli emirler verdi. O gece sabaha kadar Medineyi ve şehir civarını aradılar, Zü - beyr'in yeğenini ele geçireme - diler. Haceae hiddetinden uyku - uyumuyordu. Zübeyrin yeğeni amcasının in- tikamını alarak Medineden kaç- Miş ve Havariç kabilesine iltica etmişti. Son Telgraf Bu fırıncıya ceza verilecekse, a - damcağıza yazık olur.. Baksanıza öyle bir ekmek yapmış ki, insan- da kaşınmalar basıl ediyor.. Bil- hassa avuç kaşınması, para gele- ceğine delâlet eder. Demek ki, şu günlerde, bütün — Bakırköylülere piyango isabet edecek, demektir. SEYYAR TAMİRHANELER YAPMAK LAZIM Gazetelerde Denizbankın bir i- lânını gördüm. Yalnız bu haftaya! mahsus olmak üzere İzmit posta- ları yapılmıyacakmış.. — Ne oldu, acaba?. Vapur mu kalmadı. Hep- &i de tamirde mi?, Benim aklıma bir fikir geldir Deniz Bankın ne kadar vapuru. varsa, hepsinin ya-| mına, bir duba Üstünde seyyar bir | tamirhane ilâve elmeli. Çünkü, | nasıl olsa, vapurların tamiri bir | iyor. Bu şekilde, hem hem tamir edilirler..| ©O vakit, bu tamir işini yapan us- | talara da, stamiratı mütemadiye» | amelesi BİZİ MÜTEESSİR EDEN M ÜÜğiR HADİSE OLDU Geçen cumartesi günü, profe - sör Köprülü için Üniversite kon- ferans salonunda merasim yapıl- dı. O gece de bir çay ve eğlence tertib edildi.. Konferans salonundaki — top - | lantıyı tertib edenler, bu kadirşi-| naslık tezahürünü, eğer İstanbul | gazeteleri olmasaydı, yalnız sa- | londa meveud bir iki bin kişiye duyurmakla iktifaya mitcebur ka- lacaklardı. Gnlerdenberi ve me- | rasim gnünün akabinde, bütün İstanbul gazeteleri, bu toplantıya | sütunlar ayırarak, hâdiseyi mil - yonlarca insana duyurdular. Ya- ni, bir kadirşinaslığın ilânmı te- min ettiler, Fakat, ne yazık ki, cumartesi gecesi yapılan eğlen - ceye aid, gazetelere bir tek da - vetiye gelmedi. Bunu, toplantıyı yapanların dal- gınlığını — veriyor, bu hâdiseden de, o eğlenceye iştirak edemedi - #imiz için değil, sırf kalben mü- teessir olduğumuz için bahsetti - ğimizi kayde lüzum görüyoruz. AHMED RAUF * Denizbankın İstinye havuz- larında çalışmakta olan amclele- | rinin işsiz kalmaması için tedbir alınacaktır. ü * Karadenizde biri Şile diğeri İkizada istikametinde iki serseri maynin yüzmekte olduğu müşa- hede edilmiştir. Karalenizde Fartın Karadeniz ve Ege denizinde de vam eden fırtına sükün bulmuş- tur. Karadenizde bulunan Güney- su vapuru Samsuna gelirken şid- detli bir fırtınaya tutulmuş ve sa- | atlerce denizde bocaladıktan son- ra güçlükle Sinop limanına İltica etmiştir. Bu sebebden Güneysu ancak bugün limanımıza gelebil- miştir. Sinobla Boyâbad yolu kardan kapanmış ve münakalâtın temini Yazan: CELAL CENGİZ Haccae bu hâdiseden sonra, şid- det ve İşkencesini büsbütün art- tırarak, Medinede ileri gelen aile- | leri tazyik ve tehdid etmeğe, mal- larını yağma ettirerek kendine ta- raftar toplamağa çalıştı. Valinin | yerine ondan daha zalim birini bı- rakıp tekrar Mekkeye döndü. Haccac, Zübeyrin yeğeninin Ha- variçlere iltica ettiğini yolda ha- ber almıştı. Fakat, Medineden ay- rılirken yanında sekiz on muha- fızdan başka askeri yoktu. Hava- | riçlere hücuma ecsaret edemedi. Bu kabilenin karargâhı hem me- dineye uzaktı, hem de Havariçler, | zedleri bir iki gün evvelden ilân KISA POLİS || için karla kaplı yolları temizle - Maarit |P O Lİ S Ve.. Mahkemeler Şurası Hazırlığı Muallim Toplantıları Devam Etmektedir Şehrimizde bulunan orta mek- teb ve lise — muallimlerinin, bir müddet evvel İstanbül kız lise - maarif müdürü Tevfik Kutun) riyasetinde bir toplantı yaptıkla- rını yazmıştık. Bu toplantıda türk- çe kitablar üzerinde tetkikler ya- pılmış bu hususta raporlar hazır- lamak maksadile beşer kişiden mürekkeb üç komisyon teşkil e- dilmişti. Komisyonlar derhal faa- liyete geçmişti Bu üç kamisyon, o vakittenberi türkçe ders kitabları — üzerinde yaptıkları tetkiklerden sonra var-| dıkları neticeyi tesbit etmişler ve rapaorlar hazırlamışlardır. İstan - bul kız lisesinde dün bir toplantı daha yapılmıştır. Bu toplantıya, maarif müdür | Rüşdü riyaset etmiştir ve| Mât ikiden beşe kadar sürmüştür 'Toplanlıda üç komisyonun ihzar| ettikleri raporlar okunmuş, ted - | kik edilmiş ve icabları görüşüle-| rek maarif şürasına arzedilmek ü-| zere Vekâlete gönderilmesi tas - ib edilmiştir. — Raporlar birkaç güne kadar Vekâlete takdim edil- miş olacaktır. Maarif şürasında — görüşülecek meselelere esas olmak üzere şeh- rimizde yapılmakta olan toplan - tılar devam etmektedir. Dün de, Noterdam Dosyon lisesinde ecne- bi ve ekalliyet okullar öğretmen- leri ve müdürleri, maarif müdürü| Tevfik Kutun başkanlığı altında bir toplantı yapmışlardır. Bu toplantıda ekalliyet mek - teblerinin müfredat programla - rına, okutulan türkçe kitabları | na ve sair hususatâ dair müzake- reler yapılmış ve neticede 14 mart; şalı günü, son bir defa daha top - lanılması kararlaşmıştır. , vi Yeni Seçim mi birinde yapılacağını yı , Meb'us seçimi martı tıncı pazar günü yur afında yapılacaktır. Parli nım- olunacaklır, Cumhur Başkanımız Ankaraya avdet ettikten sonra idare heyeti - toplanacak, amzedlerini kendisine HABERLER! Ox Sariyerde oturan Maksud is- minde bir çocuk oyun yüzünden çıkan kavga neticesinde arkadaşı Osmanı taşla başından yaralamış- tır. * Sürücü Mevlüdun idaresin- deki yük arabası Ankara cadde - sinde Mehmed kızı Ayşeye çarpa- rak muhtelif yerlerinden yara - | lamıştır. mek üzere amele çıkarılmıştır. çok kalabalık ve mu insan- lardı. Sahabenin evlâdlarını her zaman himayeye bhazir ve amade| olduklarını ilân etmişlerdi. Haccac yolda giderken: — Elbette günün birinde ben gizden de intikam &lırım. Haydi, şimdi meydanı boş - bülmüşken, atınızı koşturunuz! Mexkeye geldi. * HALİFENİN KARDEŞİ öı.lhx'cı:W Haccac, Medineden Mekkeye gelince, Halifenin kardeşi olan Irak valisi Beşir bin Mervanın öl- düğünü duydu. Haccae; Mekkede kısa bir za- man kaldıktan sonra, Şama döne- cekti. Bu sırada Irak valisinin ö- lümile başlıyan ihtilâl gittikçe bü- | ne mal olduğunu, yüyordu. Haccac Irak ihtilâlini duyunca harekete hazırlandı. Ha- lifeden kendisine gelen bir mek- tulda: «Hicazdan hemen Iraka git ve Pazarlıkta Hiç Uywadık Ceketi Satmak İçin Başka Dükkâna Gitti — Adın ne? — Koço, — Babanın adı? — Apostol. — Soy adın? — Çalışkan. — Çalışkan mı?. Burada «Hiç durmaz» yazılı. — Evet, hem çalışkan, hem de hiç durmaz. — Canım öyle şey olur mu? Bir adamın bir soyadı olur, iki değil. — Öyleyse, hiç durmaz, yazın!. İkinci sulh ceza hâkimi gülüm- sedi: — Tam kendine göre — soyadı almışsın! Hiç durmaz! Mütema- diyen yankesicilik yaparsın, de- Bil mi? — Hayır be beğim! Biz nerede, yankesicilik nerede? — Demek bunun 4 lirasını sen vurmadın? — Tabi, iftira ediyor. İnan ki bu işde ben suçsuzum. Bundan bir| iki ay evvel, bir gün elbiseci Yu- | sufun dükkânına gitmiştim. Yu- sufla şuradan, buradan konuşu- yorduk. Bir ara, dükkâna biri geldi. Elinde bir eçket vardı. Yu- sufa «— Bunu kaça alırsın?» diye sordu. Pazarlığa giriştiler. Yeni gelen 525 istedi, Yusuf 4 lira ver- di. Ondan sonra beyim, öleki ra- z olmadı, dükkândan çıktı, gitti. | Ben kat'iyyen onun parasını Çal- madım. Koçodan sonra Yusuf dinlendi. Hâkim, suçlu Koçoyu işaret e- derek, şahide sordu: — Bu adamı tanıyor musun? z olduğunu l mi? — Hayır, ben onu namuslu bir yu ben bile tanıyorum. Sen onun polisden de, benden de iyi bilirsin! . — Bu sdam, şunun 4 lirasını | sen bu hâdise hakkında | ne biliyorsun? — © gün Koço dükkânımda i- di. Bu adam geldi. Bana bir ceket satmak İstedi. Fakat pazarlıkta uyuşamadık. Başka bir dükkâna gitti. Sonra aradan o6 dakika geç- meden tekrar geldi ve 4 lirasının çalındığını söyledi. Benim hâ - dise hakkındaki malümalım bun- dan ibarettir. Koçonun mahkemece suçu sa- bit görülmediğinden beraatine karar verildi. M.H. oradaki ihtilâlcileri tedib ederek sükün ve asayişi tesise çalı Deniliyordu. Abdülmelik <ehli Irakın hak- kından ancak Haccac gi yan İraklılar Haccac gelmeden korkmağa başlamıştı. Irakta boş yere kan dökülüyordu. Traklılar Halifenin idaresi altında yaşamak istemiyordu. Irakta sık sık çıkan ihtilâllerin sebebi bu idi. Yerliler: «— Biz kazanıyı Halifenin adamlarına ne diye vergi vere -« lim?» Diyarlardı. Garibdir ki, Haccac Mekkeden yola çıktığı zaman yanında yirmi harib bile yoktu. Trakda ve Irak civarında hareketsiz kalan Halifenin ordusu ihtilâli bastıra- miyordu. ! Haccae yola çıkarken; — Oradaki ordu bana yetişir. Buradan yeni asker götürmeğe | sı imalâthanesi sahibi Haygazın Otel Hırsızı Yakalandı Memurlara Rüşvet Teklif Etmiş Etiket Kaçakçılığı Yapan Bir Adam Mağazasında kaçak etiket bu- ları memurlara, kendisini mahke- meye vermemeleri için, rüşvet teklif eden Merpuççularda Ala - cahamamda kadın tuvalet eşya- müuhakemesine — meşhud kanununa tevfikan dün Ğ evvel, asliye dördüncü ldı. Hâdise şöyle olmuştur: Haygazın imal etliği - pudra, eşyanın fazla çin Avrupaden | maruf Piver ve Koti fabrikaları- nın etiketlerini getirterek, mal - larını bu etiketlerle piyasaya çı- karmaktadır. suçler leden cezada Birkaç gün evvel, keyfiyet mu- hafaza teşkilâtı tarafından haber alınmış ve Haygazın imalâtha - nesine araştırma yapmaları wçin birkaç memur gönderilmiştir. İmalâthane sahibi, her ne ka- dar: — Mallarıma — dokunmayın.. demişse de araştırmaya engel ©- lamamıştır. Ve biraz sonra kaçak etiketler meydana çıkarılmıştır. Haygaz, İkurtulmak, işin için den sıyrılmak için memurlara 50 şer lira rüşvet teklif etmiş ve me- memurlar da cürmümeşhud yap- | mışlardir. Dünkü duruşma çünü inkâr etti: Ka Haygaz, su: yyen etiket kaçakçılığı yapmadığını, bunun Piver fabrıkasının bir tertibi ol- duğunu ileri sürerek ,memurlara da hakaret etmediğini ve kendi- lerine rüşvet teklif etmedi dia etmiştir. Müdafaa şahidlerin! Muhtelif otellere girerek hırsız- hk yapmaktan suçlu olarak ad- | liyoye teslim edilen Abdurrahman Ziyanın muhakemesine dün as - liye üçüncü cezada başlanmıştır. Ziya suçlarını inkâr etmiş muha- kerle şahidlerin celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Şapka Hırsızı Yenicamide namaz kılmakta 0- lan Salâhaddin — adında birinin şapkasını çalarak kaçmakta iken yakalanan Zeki adında biri dün asliye 4 üncü ceza mahkemesinde 2 ay 20 gün hapse mahküm olmuş| ve derhal tevkif edilmiştir. ——— ——— ——— ——— —— ——— ——— düzüm yoktur. Anlaşılıyor kı, 1 - raktakı ordumuz başsız kalmış - tır, demişti. Gerçi Elhâris, Iraktaki ordunun başında bulunuyorsa da, yeni ge- len haberlere göre bu değerli ku- mandanın son günlerde hastalan- Belediyede Yeni Yıl Bütçesi Yapılan İşler Her Ay Kontrol Edilecek Yapılan tetkiklerden bu zamana kadar İstanbul kazalarındaki imar hareketlerinin plânsız olarak iler- lediği anlaşılmıştır. Bilhassa büt-| çede sık sık yapılan münakaleler | işlerin seyrinde gitmesine engel | olmaktadır. Yeni sene faaliyetin- de bu gibi mahzurlar tamhamhen or- tadan kaldırılacaktır. Yeni sene bütçesinde her kaza | her ay yapacağı işin mahiyetini | göslermiş olacaktır. Meselâ nisan! ayında Kadıköy kazasında yapı - lacak işler belli olacak, ayın so * nuncu günü yapılmıyan iş kalmı- yacaktır. Her ay bidâyetinde ka- zalar bir ay evvel yapılan işleri valiye bildireceklerdir. I Bir Kadın Diri Diri Yanıyordu Dün Silivrikapıda yaşlı bir ka- dın diri diri yanmaktan güç hal ile kurtarılmıştır. Hâdise şöyle olmuştur: Silivrikapıda Divin caddesinde 37 numaralı harab ve metrük bir dükkânda kimsesiz Zeynep adın- da ihtiyar bir kadın oturmakta - dır. Zeynep d:n öğleye doğru ya- taktan kalkmış tenekede bir parça kömürü mangal ateşlediaten soğca a: ya girmiş ve uykuya dalmıştır. Bu sırada mangaldan sıçrayan kıvil- cım önce yatağı, daha sonra yor- ganı tutuşturmuştur. Birdenbire uyanan Zeyneb bu feci vaziyet karşısında feryad et- miye başlamıştır. Zeynebin fer - yadı üzerine gelen komşular ih- tiyar kadını ateş içinde - bulunan yataktan kaldırmak suretile mu- hakkak ölümden kurtarmışlar ve ateşi de söndürmüşlerdir. egi Meş'hutSuçlar Kanununun Neticeleri hd suçlar kanununun baş- ladığı 1/10/936 dan © yılın sonün dar İstanbul ve mülhakatı as- liye mahkemelerine 390, 37 sene- sinde 1160, 38 de 868, sulh mahke- melerine 36 gayesine kadar 1709. 37 de 5122, 38 de 4505 meşhud suç vak'ası gelmiş ve kaşara bağlan- miştir. | 38 senesi içinde, ahkâmı umu- | miyeye tevfikan gelen ve çıkan davalar ise 37 den devredilenler dahil olmak şartile şöyledir: | Ceza mahkemlerine gelen 19700 çıkan 19683, hukuk ve ticarete ge- lenler 30640 çıkanlar 17883, İcra dairelerine gelen 40981 çı- kan 45061 dosyadır. Müddeiumumiliğe 127583 me -| sele gelmiş, 127204 iş intaç edil - miştir. © civardaki Halife askerlerini de katletmeğe karar vermişlerdi. Haccacın şehre- girer girmez yüksek bir yere çıkarak, tarihde Mmeşhur — bhutbesini irad etmeğe haşlaması, asileri birdenbire hay- retten hayrete düşürmüştü. dığı ve çadırından dışarı çıka madığı muhakkaktı. Zaten İrak gileri de Elharis'in hastalığından istifade ederek, Halifenin memur- larını kesmeğe Laşlamışlardı. Ordunun başsız ve kumandasız kalması ne fecidi.. Muharibler xi me tâbi olacağını, nereye ve ne zaman hücum edeceğin! bilmiyor- du. Zaten muhariblerin bir kısmı da harbden bezmişti. Kumanda - nın hastalanması da askerin ma- neviyatını bir hayli kırmıştı. Haccac Iraka varınca, orduya gitmeden, bir kaxakol noktasından aldığı iki yüz atlı ile (Küfe) ye ye- tişti. O gncu ma idi. Şehrin bü- yük meydanında toplanan asiler, T AA AA e —e — Biz, Haccacın buraya gelece- gini ummuyorduk. Diyerek -birbirlerine bakışma- | ğa ve fırsat buldukça meydandan kaçışmağa başladılar. Haccac o kadar beliğ ve mües. sir bir hitabede bulunmuştu ki, biraz önce yukardaki kararı veren asiler birer birer silâhlarını atarak Haccaca itaat ediyordu. İki saat içinde şehirde sükünet ve asayiş teessüs etmişti. Haccac, bu müessir nutku sa - yesinde asilerin ellerinden kılıç- larını ve cenbiyelerini almağa ve) şehri kendi askerile çevirtmeğe muvaffak olduktan sonra, aşilere; (Devamı var) DIŞH İtalya'nı “Tabii Emelleri,, Yazan: Ahmed Şükrü ESMEF Kont Ciyano, İtalyanın stabil emellerinden. bahseden nutkunt söyliyeli aradan aylar geçmiştik Nutka muhatab olan meclis, yanılmıyorsak, ilga edildi. Ve ©| nun yerine korporasyonlar ve FF| şistler meclisi teşkil edileceklif Son içtimalarının birinde söyle nen bu nutuk esnasında meb' lar, stabiâ emellerin» ne olabilt ceğini şu bağırışmalarla anlatmi (A ; istemişlerdi: Cibuti, Korsika, Nis, Savti ve Tunüs. Bundan sonra da İtalyan mâf”| buatı aylarca tabil emellerdei bahsetti. Fakat hâlâ İtalya tabi emellerinin ne olab.leceğini Fri?| saya resmen bildirmiş deği Muzsolini, Romayı ziyareti sırfi sında Fransa ile müzakereye BF rişmek için İspanya meselesini tasfiye — adilmesini — beklediği? Çemberlayn'e söylemişti. Öte” denberi bilindiği gibi de İtalyayf göre tasfiye Frankonun zaferi mekti, İşte Franko zafer kazaft mıştır. Acaba İtalya Pransa W? hesaplaşmak istiyecek mi? Yok$ vaziyeti henüz olgun görmediği den daha bir müddet beklive'? mi? Mussolininin bu meselodu # Zzami derecede ihtiraz - gösterdi? meydandadır. İtalyamın Fransf dan alacaklı olduğu Fransa taff fından da prensip itibariyle İ? bul edilmiştir. Fakat ne m.kif' alacaklı? Fransa 1935 senesi"ii imzaalnan Mussolini - Laval ni kavelesiyle tayin edilen mik'f borçlu olduğunu kabul ediyor. talya, mukaveleyi reddettiği nd’î bunu kâfi görmüyor. Fakat be” nüz hesap pusulasını da verme miştir. Mussolininin pusulayı hazırlâ ” makta bu derece tereddüt etf si, kendisinin de bunun hakkında henüz karar vermedi * ğine delâlet eder. Belki de mik tar, siyast — vaziyetin — inkişal Bgöre az veya çok olacaktır. MUF solini İspanya harbinin nihay? ni bekliyordu. Almanyanın YF dımını temine çalışıyordu. İn& ? tereden ve Polonyadan - bitafif kalacaklarına dair vait almıya W raşıyordu. Bunların bazısında vaffak olmuş, bazısındaki muv3f fakiyet derecesi ümit ettiği kedf değildir. Bazısında da hiç muv# fak olmamıştır. A dığı yardım vadi k buna mukab tmiştir. Bi harbinde Polonyanın bitaraf Kt lacağı da ğildir. Prankö ” nun zaferi | 'a beklediği Kİ dar büyük yardım temin edecti şüpheli görünüyor. Çünkü İ tete ve Fransa derhal Pranko İf normal münasebetlere girişmiş ” lerdir. Ve Fransa Frankonun H7 casını Burgos'a sefir olarak yollf mıştır. Bu vaziyette «tabii cme',lcr'-“l: izahına hazırlık olmak üzere, talyanın Trablusgarb'a asker #€' ketmiye başladığı bild'rilmekt * dir. Hattâ Avrupadaki toprakl üzerinde de seferberlik - yap' bile rivayet ediliyor. İtalyanın siyasi ve askeri hazırlıktan sotff Fransayı ve İngiltereyi yeni «Münih» karşısında bırakscif tahmin ediliyor. Acaba İngiltere ve Franesa Ü, vaziyet karşısında ne yapacaklif Filhakika zahiri m: a V kılacak olursa, İn; sanın yeni Afrika Münihi kafff sında boyun eğmemiye azmetti leri neticesine varmak lâzım liyor. İngiltere bu defa Fransa' kategorik olarak yardımı. vadt?” miştir. Fakat mesele görüldü kadar vazıh değildir. İngiltereti? Fransaya yardım vadetmesi, $U hu korumıya çalışmıyacağına lâlet etmez. Bugün iktidarda bY lunan İngiltere hükümetinin P? litika tabiyesini yakından tetkl (Devamı 6 ıncı sahifede) , Karısının İsmi Nasroddin. Hocaya bir gün ef * muşlar: | ismi medir?. — Vallahi hatırımda değik. — Yaha masıl olur? İnsan karaıtf Asmini bilmez mi?, y — Geçinmeğe gönlüm yok Ki 87 ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: