2 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

2 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

K AA n İ DK & a /— $erefi Artan Caddeler — Yid ile belmdiye reis! doktor Beh- — Bi yıl varidat bütçesine bu fasla © Verricr hemşirelerin salonlarında © Sanlı bir istifham göbi kıvrılıyor- ünün Meselesi : 90 Cins Kadın Çorabı Varmış Yalnız Üç Cins Çorap İmali Fikri ileri Sürülüyor adın çoraplarının daya- nıklılığını temin için ya- pılan kantrol ve mesaiye Tüğmen yine piyasada çürük Soraplar görüldüğünü — ve bu çorap fabrikatörlerinin Bazarı dikkatlerinin celbolun- düğünü yazmıştık. Aldığımız mütemmim malü- Mata göre İktisad Vekâleti bu Mesele ile ehemmiyetli surette alâkadar olarak yeni tedbirler Almağa karar vermiştir. Ezcümle; hâlen mer'i bulu - badema imal olunacak kadın Soraplarının evsafı bu yeni ni Zamnamede gösterilecektir. Çorapların imalinde kulla - tulacak ipliklerin evsafı da ay- Rİ olacak ve piyasaya şimdi ol- Sancak Verilen | Türkiye San'at Alaylarımızda : Merasim Büyük Reisteurmhurumuz ve Mil- H Şefimiz İsmet İnönü adma alay- Za esancak vesme>» tören « devam olunmaktadır. Geçen hafta Trakyadaki alay - | nza Örgeneral Fahreddin Al- | tarafından merasimle sancak- ları verikdikten sarıra dün de Orge- Beral İzzeddin Çalışlar tarafından faki topça alayına alay Sancağı tevdi ve teslim olunmuş - Gür. Bu münasebetle dünkü pa - Zârtesi günü saat 10 da Kilizmar- Ğ büyük askeri merasim yapıl - Tuştır. Bu meresimde Vati Vekili Ca - Set Uz ve diğer zevat hezir bulun- | Başlardır. Bu hafta içinde İzmir eivarında Bir başka alayımıza da törenle &- Mây sancağı tevdi ve tezlim oluna- Siktır. Yeni açılan cadde ve yollar mü- Tasebetile buralardaki emlâk ve Akarın şerefleri de artmaktadır. Belediye reisliği bu sebeble şe- Tefiye resmini arttırmağı düşün- lir. Aynıca şerefiye resminin tahsi- İne de ehemmiyet vertlecektir. Bu sebeble; 997 de şerefiye res- Tinden 3 bin SÖ4 İira tahsilât ya- Pilmasına rağmen Belediyenin ye- & bin lira tahmin? varidat kon - Teuştur. ROMAN: 7 Yanet, bir müddet tereddüt etti. € cevab vereceğini düşündü. İttiği aözler, gözlerinin önünde Gü, Pakat berşey sarkı Janete şöy- bir ihtarda bulunuyordu: — Büdala, ve duruyorsun? Bun- Alâ teklif olür mu? Hemen ka- l eti Her kadın icin bir kontes Sltak o kadar kölay şey mi? Bir | *fa bütün galonlar kontes sıfatile Bana açılacaktır. Arlık çocukluğu #Tekmanın tam sıratı gelmiştir. & let kuşm fndanın başına bir de koner. Halbuki sen onu kaçırı Yormur. Şimdi gençsin, güzelein. Fakat yarın? Yarın ihtiyarladığın| ın. bugünleri belki çok hatır- iksın emma, o za- duğu gibi 80-90 cins kadın ço- rabı değil; yalnız 3 cins ve 3 fi- #t üzerine kadın çorabı çıkarı- lacaktır. Bu süretle halkımız; — türlü türlü marka ve isimler altında satılan ve evsafı meşkük ço - raplardan kurtarılacaktır. Hâlen yalnız 1 çorap fabrika- sı başka başka etiket ve isim- ler altında 20-30 cins kadın ço- rabı çıkarabilirken yeni nizam- mame bunu da önliyecektir. Diğer taraftan kadın çorap- larının evsalını tetkik ve en dayanıklısını tesbit için geti - rilen çorup mülehassısı bugün- Terde İstanbuldaki “çalışmaları- vi ikmal ederek memleket için- de bir tetkik seyahatine çıka - <cak ve muhtelif yerlerdeki ço- rap imalâthanelerindeki f: yeti gözden geçirecektir. Mektebleri Mezunları Yeni neşrolunan kanunu» mucibince; şehrimizde ve| diğer yerlerde mevcud bütün ce- miyetler; vaziyetlerıni bu kanuna uydurmak mecburiyetindedirler. Bunun için de heyeti umumiye- lerin toplanması lâzım geldiğin - den ekseri cemiyet!er fevkalide kongre akdine başlamışlardır. Bu cümleden olmak üzere de Türkiye san'at mektelleri mezun- ları cemiyeti kongresi de fevka- lâde olarak aym on üçüncü cumar- tesi günü toplanacaktır. Türkiye san'at mektebleri me- zunları cemiyeti başkanlığından: Cemiyetimize aid nizamname - nin yeni neşredilen cemiyetler ka- nunuma göre tanzimi azanın 19/5/939 cumartesi günü saat 17 de Eminönü Halkevinde, yapılacak fevkalâde kongreye teş- rifleri vica olunur. Yeliğkeki «Cemiyetler İzmir — Fuarına Gelecekler Norveç, Finlandiya. Estanya, Le-| tonya ve Litvanya bükümetleri de| kara ve deniz vasıtalarile İzmir fuarına iştirak veya ziyaret ede - cekler için 96 50 nisbetinde tenzi- Vât yapacaklarım - bükümetimize bildirmişlerdir. Talebe Tedkikleri Üniversite tabüye ve coğrafya | fakülteleri talebelerinden 40 kişi- lik bir grup yakında Ege havza - sında bir telkik seyshatine çıka caktır. Talebeler ayın 7 - 15 inde şehri- mizden hareket edeceklerdir. Seyahat bir ay sürgcektir. erkenden kalkıp şuna buna biz- met etinek mi iyi? Yoksa kendi kâ- şanende saltanat sürmek mi? Kont Dubarry sana böyle bir teklifte bulunuyorsa, her halde seni se- viyor demektir. Janet bu galbden gelen sessiz tavsiyeleri dinledi, dinledi, gü - lümsedi. İçindekı bötün muka - vemetler çözüldü — Peki! dedi. PARLAK BİR HAYAT Kont Jan Dubarey Janeti Şanze- Tize sokoğında muhteşem bir ko- rdu, bize İyi bir ahçı kadın, bir de bize sadıkâne hizmet edecek bir kâhya kadım Tâzam. Aile muhabbeti hezüz kalbinde sönmemiş olan Janet — Acoba anneri getirtsek, na- | # olur? diye sordu. z0z Kız Talebenin Kasket Giyme Tarzı 12 talebenin siyah ve uzun çorap giymesi mekteblere tamim edilmiş, Kısa ve be- yaz çorap giymiyecekler, Bu ka- rTar güzel ve yerindedir. Maarif Vekâletinden bir de, kız talebenin şapka giyme tarzı hak- kında bir tamim yapmasını rica ediyoruz. Bazı kız talebeler gö - Şapkalarını o kadar ar- kaya atıyorlar ki, âdeta, saçları nan Üstüne iliştiriveriyorlar. Bu hal, belki saçların güzel görünme- sini temin edebilir. Fakat, her - halde, kız talebe, şapkasını daha doğru dürüst, bir sinema yıldızı- na benaylecek şekilde değil, bir talebeye benziyecek tarzda giy - melidir. Küçük birşeydir. amma, hoş görünmüyor. BÜRHAN CEVAT Bartında Gemiler İnşa Edilebilecek Millt Şetimiz İsmet İnönünün ltetkik seyazatleri esnasında meş- gül oldukları işlerden - birisi de Bartının gemi yapırılığı san'atı olmuştu. İsmet İnönü; Bartında halkın her türlü derdlerini d'nlerken, ge- mi yapıcılarile de görüşmüş ve on- lar da,gemi kabuzgası olmaktan başka bir işe yaramıyan eğri ağaç larının kesilmesine izin verilme - sini dilemişlerdi. göze Bu meseleyi ehemmiyetle not e- den Millf Şefimzi icabeden direk- tifi vermiş ve İktisad — Vekâleti, Bartın için husust bir karar itti- baz ederek gemi inşaatında kul - danılan eğri ağaçlarınm kesilmesi- ni uygün görmüştür. Bu kararın tatbikile — beraber başlanacak olan yeni mesai ile Bartın gemi tezgâhlarının bir kü- çük tersane halini alması - temin olunacaktır. İstanbul Hman şirke- ti de ihtiyacı olan bütfün mavna ve salapuryaları Bartında yaptır- mağa karar vermiştir. Birçok motörcüler de bu tezgâh-i Jara yeni siparişler vermişlerdir. Sağlık İçin Propaganda Afişleri Sihhat ve İçtimat Muavenet Ve-| kâleti taratından yeriden tabetti- rilen 15 cins sıhhi propaganda a - fişleri şehrimize ve diğer muhte- lif şehirlere göndesi'miştir. Runlar halkımızın görebileceği yerlere asılacaktır Netis bir şekilde bastırılan tab- lolar. çiçek, tifo, kudnz, kuşpaları, bağırsak kurtları, bör çocuğun 24 aaatlik programı, bir çürük diş ne-, ler yapar? ve çocuk ölümü tem - sili ve saire gibi mübim mevzu « Jara aid bulunmaktzdı Mahalle Sökağından Saraya! MADAM DUBARRY Ber muhterem anneziz buna mü- vefakat öderlerse, elbette ki çok iyi olur, Janet, bunum Üzerine derhal an- nesi Madam Ranson un evine gi Madam Ranson Pasisdeki ahlâk meflhumunun taşraya hiç de ben- zemediğini çoktan anlamıştı. Kont | Dübarry'nin bu teklifine itiraz et- medi. Çünkü kızının salanlara de- vam eden çeşid çeşld erkekler a- rasında ahlâkının bezulmasından korkuyondu. “Halbuki bir kantla beraber oturmak, una güvenmek elbette daha yerinde bir hareket 'Buralarda: Yüzüme Yankesici F a&dır |Fakat, Asıl Dolandıran Yine Kendisi Oldu | İsmali, kendi halnde, saf bir anbula beş altı sene lmişti. Eekiler alıp sat - | makla geçinirdi. Geçenlerde bir gün İzmitten Os- man isminde bir zet ona misafir gelmişti. O gün akşam yemeğin - | den sonra İsmail misafirine, İstan- bulun güze) ve enteresan yerle - rini gezdizmek için sökâğe d Şehzadebaşında, kuru kahveci Mahmuda tesadül ettiler. Bu a- dam, İsmallin samimi bir arka- daşı İdi Mahmud onlara nereye gittiklerini sordu. İsmall misafi- rini işaret ederek: | — Arkadaş, dedi İrmitten bu sabah geldi. onu Beyoğluna götü- Tüyorum. | Ve sözlerine ilâve etti. — İstersen, sen de gel. Üç arkadaş Galnlasarayda, To- katliyan otelinin yacına geldik - leri zaman Muhmud İsmaile: — Kardeşim, dedi. Ben Osmamı çok eğleneceği, hoş ve tatlı vakit geçireceği bir yere - götüreceğim. Senin elbisen eski ve yırtık oldu- a için, bizimle gelmezsen iyi e- — Peki, dedi. Sen bu gece mh safirimi eğlendir, ben de evime gidip, yatarım. Ayrıldılar.. İsmail evine gitti. Mahmud ile Osman da Galatasa- raydaki fena sokaklardan birine doğru yürümeğe başladılar. ! Mahud sokağa girmeden evvel; Mabmud Osmana: — Burada yankesiciler çoktur, cebinde nekadar pera varsa bana ver, önu çaldırmıyalım, dedi. O man da çantasındak! 42 lirayı öna teslim etti. O gece, geç vakit Beyağlundan döndüler. Mahmud, Osmanı, İs- mailin evine kadar götürdü. Ve kapının önücde, ona, kendisinden almış olduğu 42 liranım 20 lirasını iade etti. Geri kalan parayı da sarfettiklerini söyledi. Ertesi günü, lamail karakola gi | derek, misafiri Osmanın, Mah - mud tarafından — dölandımıldığını ihbar etti. Dün öğleden sonra, İsmail, ba- hıkbaneden bahk almış. evine gi- diyordu. Süleymaniyede, Mah - muda tesadlif etti Mahmud sert bir sesle: — Sen beni karakola şikâyet etmiş, Osmam dolandızdığımı söy- Terhişsin öyle mi? dedi İsmail det Evet, cevabımı erince, Mah- Bir kızın üzerinde, annesinin ne- | zareti kadar daha emin, daha müş- , daha himavekâr 'başka birşey | olabilir mi? Kont ve köntes bir sene gayet | . Arada bir pa- | 3 olmuyar değildi, Fa- | kat bü sıkmtı kat'iyyen uzun sür- | ondu. Kont Jan ne yapıyor, | , iyi zar kullamyor, iyi kâ-| hd çekiyar, cebler'ni şişirip ko- nağa geliyordu. Hatta, oturdukları konağı kü- Çük bile bulmağa başladılar. Jus- ten sokağında daha mükellef bir olurdu. Bilhassa kendisi de kızır | kâçaneye yerleştiler. Artık bun - “geçmiş elacak, Sabah| — — Nasıl emrederseniz cicim! E- nin yanında bulunduktan sonra. | dan sonra parlak bir hayat baş - bakıyorsun | hiçbir ilişiğimiz yok! Üzavallı adarm onun elinden müş- Neden Derken Kavga Çıktı | İş Büyüdü Evvelsi gün öğleden sonra, Sa- dik Çoban jeminde ve henüz on | altı yaşında bir çocuk, meyhane- lerden birine girip, kafayı tütsü- | ledikten sonra Fatik parkına git | miş ve orada bir kanepede otur - makta olan Ömer ve Zeki adında | iki gencin yanına oturmuş; — bir müddet tatlı tatlı konuşan deli - | kanlıları dinledikten sonra, ön - | lara: | — Biraz da benimle konuşun! demiş. Ömer ve Zeki bu tanımadıkları adamı meraklı nazarlarla süzer - lerken, Sadık kaş'arını çatarak: - Haydi, demiş. Ne öyle aval | aval yüzüme bakıyorsunuz, ko - nuşsanıza.. Fakat Ömer ilb Zeki: — Biz seni tanım:yoruz, seninle| | | rarak; delikanlılara hücum etmiş- tir. Fakat iki genç derhal kaçtık- ları için mütecaviz, enleri yaka - lamağa muvaffak oiamamıştır. Suçlu Sadık Çobanın muhake- mesine dün Sultanahmed birinel | Sulh cezada bakıldı Mahkeme maznanun açık ikranı| ve şahidlerin ifadeleri ile suçu sa- bit gördüğünden, — Sadık Çobamı 9 gün müddetle hapse mahküm | etti. Suçlunum yaşı küçük olduğu için bu ceza 3 güne indirildi. KSi Beygirden Düştü Lülecihendekte oturan lAı'ılz,W beygirle Hürriyetlebediye tepe - | sine giderken kazaen beygirden | düşmüş ve kolundar. yaralanmış- | tır. mud büsbütün kızdr ve İsmailin üzerine saktırarak, onu yum - ruklamağa başladı İsmall, zayıf ve kuvvetsiz bir adam olduğu için, iki, üç yümruk yiyince, hemen yere düştü. Fakat öfkesini yenemiyen Mahmud, onu başından totarak, taştan taşa vüre mağa başladı. Biraz sonra yetişen birkaç gençi külâtla kurtardılar | Döğmeklen suçlu Mahmudun muhakemesine, meşhud suçlar ka-| nununa tevfikan dün Sultanab - med birinci sulh cezada başlandı. Mahmud suçunü ikrar elti. Hü- kim Bay Reşid, hâdise çahidlerini de dinledikten sonra, Mahmudun suçunu sabit gördü ve onu bir ay hapis cezasına mahküm etti. | Tamıştı. Dubarry mühteşem kabul reslmleri tertib ediyordu. Ziyafet üstüne ziyafetler veriyor, ziyafet- lerden sonra geniş mikyasta ku- mar oynan:yordu. Ayrıca komedi | piyesleri gibi, konserler gibi eğ- lendirici müsamereler de eksik ol- muyordu. Kont Dubarry'nin salonuna kim-| ler gelmiyordu ki... Bunla: çinde hoşsohbet, sözü ve hikâye- leri zevkle dinlenen insanlar da vardı. Bu misafirler içinde kont- lar vardı, komtesler vardı. Marki- ler vardı, Markizler vardı. Kendi- lerine son derece itibar gösteri » len bangerler vardı. Güzellikle | h tedbirler alımmasını viliiyetten istihsali Artırılacak Ne Gibi Tedbirler Alınacağı Tedkik Olunuyor İktısad Vekâleti. şarab istihsa- Yâtımızın arttırılması ile fazla ih- racat yapılmasının neye mütevak- kıf olduğunu ve balıkçılığın inki- şafı için de ne gibi tedbirler alım- ması icab ettiğini ulükadarlardan sormuştur. Şarabların resmirin ucuzlatı! - mması ve çok fazla fhracat yapabil- mek için şarabın takas mahsul « leri arasına alınmısı bu tedbir - lerin başında gelmektedir. Balıkçılığın inkişfma — gelince bunün için de her şeyden — evvel balıkçılara modern :vlama vasıtar ları temini ve bu hususta banka- Jarımızın balıkçılara yardımlarda, bulunmaları veya bu yardımın hü- kümet tarafından temin olunması ve balık konserveleri fabrikaları açılması muvafık görülmektedir. | Bu iki ve mühim mevzu hakkın- da Vekâletin yakın saslı tatbikat ve faaliyete geçe - ceği anlaşılmaktadır a geniş ve e- 'frenlere Taş Atan Neşriyat Kongiresi aarif Vekâletinin tertib et M tiği neşriyat kongres bu- Ankaradı de yeni bir telükkinin ve hayatın başlangıcı addedilebilir. Yeni bir inkılâb yapmış olan Türkiya, ay- mağa moecbur bir cemiyettir. Yale lardanberi, maalesef, itiraf etneli ık olduğu ehem veremedik, t üzerinde durmük ve düşünmük ihtiyacını, genç Mza » — Fif Vekili Hasan âli Yücel orlaya attı. Bu, memleket için hayırlı bir adımdır. Bu güzel teşebbüsün şe- refi, inkılâb tarihimizde Hasan âli Yücel'e aid olarak kalacaktır. Neşriyat kongresinin çok Toy dalh karar ve neticelere var cağı- ni şimdiden tahmin edebiliriz. Çünkü, uzun bir zamandanberi ya- pılan ciddi bazırlıklar, bizi bu hükmü vermeğe sevketmektedir, Yeni — yetiştirmekte — olduğumuz mnesle daha bol, daha olgun, duha veuz, daha caxib kitablar vermek., Bizce, gayemiz bu olmalıdıc. Bu- güne kadar, Türkiyede bHitab, meemua, risale neşriyatı — hiçbir kayda, hiçbir fikre, hiçbir teşki- Kâta bağlı değildi. Bu başıboşluk, ve başıbozukluk, şüphesiz mem - leket ve okuyan nesil için bir mazarratlır. Çaocuklar Dal ye Vekâleti tarafından | dün vilâyete gönderi'en bir ta - | mimle son günlerde trenlere taş atan çocukların çoğaldığı bildi - rilmiştir. Vekâlet; seyrüseter emniyetini | tehlikeye düşürmesi ve vahim ne- ticeler tevlid etmesi melhuz olan bu göbi hâdiseleri önleyecek esas- istemiştir KISA POLİS HABERLERİ *& Sancaktar Hayreddin ma - hallesinde oturan Fantema Meh - med ve arkadaşları Ruhi, Manok. Samatya sahilinde — bulunan ve Avadis isminde bir zata aid olan | sandalın kürek ve yelkenlerini ça| darak, İzmite kaçacakları sırada yaekalanmışlardır. | * Kurbağahderece — bahçivan Caterin kulübesinden domates fi- | danı ile araba zincitlerini - çalıp | kaçan Mohmed oğlu Hüseyin bilâ- hare yakalanmıştır. * Beyoğlunda İpek sokağında gn numarah evde oturmakta olan Hüseyin kızı Emine Umur, gece sanhaş olup, Sultanhamamı cad - desinde bağırıp çağırmak suretile halkı rahatsız ettiği içın, yakalan- mış, adliyeye teslim edilmiştir. * Cumhuriyet caddesinde git- mekte olan bakkal çırağı Tanaş oğlu Andon'a, şofer Artinin oto - mobili çarparak Andosu kalçasın-| dan yaralamıştır. Suçtu yakalan- mıştir. Tine güvenen kadınlar, tavuskuş- darı gibi kabara kabara artada do- Taşıyarlardı. Bu karışık muhit içinde yirmi Aki yaşındaki Janet Bertazelin mu- cizesi halinde idi. Bu toplantılardan en büyük zevk alanlardan biri de Mareşal Dük dö Rişliyö klL Altmış dokuz yar gında bir adam... Janete karşı mebzul iltifatlar sarfediyordu. Kont Dubarry ise, birkaç ay Janeti metres tuttuktan sonra, ar- tık yemeğin sonunda çereze gel- miş bir adam vaziyotinde idi. Baş- ka salonlarda kumar oynamağa gittiğ zamanlar, Janeti eve yak nız bırakmakta hiçbir bets görmü- yoardn. Meselâ içkiyi fazla kaçır- dığı zamanlar, Janetin kendi ya- nında bulunmasmı hiç arzu etmi- “yordu. Pederane nüvazişlerle met- Tetini yanımdan — uzaklaştırmağa bakıyordu | —Bir gün Janet, Kont Dubarıy- Bütün vatandaşlara her novi kitabı temin etmek, okumak zevk ve ihtiyacını yaymak ideali ise ha- reket eden Maarif Vekâletinin, bu. Salsinde muvaffak REŞAD FEYZİ |Bir Agop Öteki Agobu Yaraladı Galatada eski Parmakkapıda c- turan Agop ile karısı, evlerinin -lt katında kiracı bulunan demirci A Böbun daveti üzerine — sofrasıra gittiklerinde, içki esnarında de » — mirci Agob, diğer Agobu arala - rında çıkan bir münakaşa neti - cesinde sol kalçasından yarala - maştır. Suçlu yakalanmıştır. BirimizinDerdi FHepimizin Derdi nin bir kadını ensesinden öptü « ğünü görmüştü. Bu manzara son deroce sinirine dokunmuş ve | U4 ağlamıştı. Bunu bilen Janetin arkıdaşla. rından biri: — Ben senin yerinde olsam, vallahi intikam alırım, demişti. Janet de bu fikirdeydi. İntikam aldı, hem de birkaç dela ... POLİSİN RAPORU Janete ne kadar çok hediyeler işti. O kadar mebzul hediye- T ki, Janet bunları ne yapaca « ğım şaşırmıştı. Hattâ birçokla « — yını sağa, sola dağıttı. Bu hedi » nda elmaslı bir bile « zik vardı ki, Kont “Dubarry'nin — nazarı dikkatini cel / Kont bu bileziği eline almış, evirip çevirdkten sonra: — Maşallah, demişti, ne kadar işkürlarınız var?. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: