17 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

17 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Arttırılması ok çocuklu ailelere ya- pılan yardımların arttı- Tılması muvalık görül - Müştür. Gerek nüfus tezayüdü ve gerekse çok çocuklu vâtan- daşların maişet ve idarelerini temin bakımından mmeleket da- hilinde bu gibilere diğer vatan- daşlardan farklı bir muamele Yapılması zaruri görülmüştür. Yeni yıl bütçesinin Sıhhiye Vekâleti tahsisatları kısmında çok çocuklu ailelere yardım i- Çin 75 bin lira tahssiat konmuş- tur, Bu para; mevcud kanuna gü- Te 6 veya daha ziyade hayatta Çocuğu olan annelere 30 ar Hira Üzerinden tevzi olunacaktır. BSıhhiye Vekâleti, 30 İlrayı Söliraya çıkarmayı çok arzu et- , 839 mali yılı için ayrılan bu 15 bin lira ancak 933 yılı sonu- — | ma kadar mürsenat etmiş olan gek çocuklu silelere ll'ııni.ve müracaat edenler bu sene de Ğünün Meselesi: Çok Çocuklu Âileler unların Vergilerininİndirilme 1 Memur OlanlarınMaaşların bel | Düşünülüyor Fakat Büyük Millet Meclisi bütçe encümeni - yukarıda da yazdığımız veçhile - diğar çok çocuklu ailelere de bu seneden itibaren yardım olunmasımı ar- zu etmektedir. Bunun için de yardımın, ya- ni tahsisat miktarının artma- sını Çemin edecek yeni çareler aranması zaruri bulunmuştur. Escümle çok çocuklu aileke rin vergilerinden tenrilât ya- pılması, çok çocuklu memurlu- a maaşlarına ilüveten tahsisat verilmesi, bu masraflara kar - gılık olarak da bekâr yaşıyan: lardan vergi alınması gibi bazı çareler bütçe encümeni tara - fından hatıra gelirilmiştir. Encümen; hükümet tarafın. dan bu sene bu mühim mevzu- wn ele alınarak lüzum ve ihti- yaçları karşılayıcı bir tedbir düşünülmesi ve bu hususta icab eden kanun lâyihalarının ha- zırlanıp Büyük Millet Mecli- sine gönderilmesini ehemmi - yelle arzu etliği hakkında bir rapor hazırlamış ve Meclise vermiştir. Mekteblere Gaz— : Maskeleri Verilecek Tılebeye Ameli Tatbikat Yaptırılması Kararlaştırıldı Mekteblerde bulunan küçük ve büyük yaşlı talebelerimizin zehirli Böz tehlikesine karşı ameli bir & hı Tette hazırlanılmaları ve sık sik tatbikat yaptırılması kararlaştırıl- Mıiştır. Bunun üzerine maarif müdür - Tüğü müteaddid gaz maskeleri sa- ftin almıştır. Bu maskeler mekteblere tevzi olunarak talebeye verilecek ve her| Mekteb muhtelif zamanlarda hın-, larla talim yapacaktır. Yaz Saati — Başlıyor Sabahları 9 - 12 Öğleden Sonra 13-16 1 hazirandan itibanen şehrimiz- deki resmi dairelerde yaz meszi saatlerinin tatbik olunacağı dün alâkadarlasr tebliğ olunmuştur. Messi saatleri şu suretle ola - caktır: Sabahları 9 - 12 ve öğleden son- ta 13-16 Yaz saatleri 11 eylüle kadar | muteber olacaktır. Tğreya'ğları Açıkta Satılmıyacak Yağcı Dükkânlarında Frigidaire Bulunacak Şehrimizde mevşim münasebe - tile tereyağ satışlarının arttığını “gören Belidiye retsi halkın sıhha- tini korumak ve hileye müni ol - mak üzere zabıtai belediye tali - matnamesine bu hususta yeni mad-i deler ilâve etmeği kararlaştırmış- tır. Bu karar şehir meclisi tara - fından tasdik olunduğundan ya- kında tatbikine başlanılacaktır. Bundan sonra tereyağları yağcı dükkânlarında muhakkak Frigi - daire içinde buluhacaktır. Bakkallar da tereyağlarını yal- maz paket içinde satabileceklerdir. Açıkta tereyağı satılmıyacaktır. e Denizde Bir Cesed Bulundu Dün öğle üzeri, Kazlıçeşme ile Zeytinburnu arasında balık avla- makta olan Hakkı adında bir ba- lıkçı denizde bir cesed görmüş ve derhal polise haber vermi! Zabıta tarafından sahile çıka « rılan cesed on beş gün kadar ev- vel Ratim kaptanın idsresindeki Namazgâh adındaki çöp motörün- den denize düşen Kasımpaşuda Ca- milkebir sokağında 54 numaralı evde oturan 45 yaşlarında çöp a- melesinden Halil oğlu Recebe a'd | olduğu tesbit edilmiştir. Kâğıd Üzerinde Kalır, Buna Derler.. vgünlerde İstanbulun en B hararetli yerli hâdiselerin- den biri süt işidir. Mesele malüm: Sütler fenadır. Birkaç vatandaş da zehirlendi. İs- tihsal edilen süt miktarı ile sar- fedilen süt arasında binlerce litre fark var, Bu fark nereden ve masıl telâfi ediliyor? P O L S Ve>». Mahkemeler “Onun Yerinde Olsaydım,, Vaziyet basit' Terkes veya ku- (4Bu Hakarete Taham- yu suyu ile... Dün bir refikimizin haher ver- diğine göre, Sıhhiye Müdürlüğü tarafından senelerce evvel yapı- lan ve hâlen Belediyenin elinde bulunan muazzam bir süt talimat- namesi varmış... Fakat, bu talimatnamenin hiç bir maddesi tatbik edilmiyormuş. Neden. niçin?. Asıl mesele budur. Tatbik edi- Temez halde veya tatbiki istenmi- yen birşey ise, ne diye yaparız?. BÜRHAN CEVAT Mahkeme Harç ve Masrafları Para Cezalarının Terkini Hakkında Bir Tebliğ Mahkeme harç ve masraflarile muhtelif kanun ve nizamlara müs-| teniden alınan para cezaları ve üşür Ntizam bedellerinden terkini icabedenlerin terkin muamelele - Finin nasıl yapılacağı hakkında dün Maliye Vekâletinden vilâyete| bir emir gönderilmiştir. Bu emirle — mahkeme harç ve masrafları, nüfus, mekteb, asker- lik ve maden — nizamnamelerine muhalif hareket edenlerden alı - nacak para cezaları ve lâğvedilmişi wergiler bâkiyesi arasında bulu - nan Öşar iltizam — bedellerinden kat'iyet kesbetmiş ilâma müste- niden terkini lüzım gelenlerin ve ayrıca füzuli olarak tahakkuüktan ve mafevk bir makam, yahud he- yet tarafından evvelki kararın hü- ümsüz addolunmasından dolayı veya sair kanuni sebeblerle ta - hakkuktan terkini icabeden bilü- mum vergi ve Tesimlerle harçların! hazırlanacak terkin evrakı müs - bitelerine istinaden terkin mua- melelerinin; varidat idarelerince ve defterdarların tasvibile yapı - labileceği tebliğ olunmuştur. — ŞE Vali Pazar Günü Ankaraya Gidiyor Evvelki gün şehir meclisi ta - rafından tetkik ve tasdik muame-| lesi ikmal olunan Belediyenin ye- ni yıl bütçesi, Ankaraya gönderil- miştir. Vali ve Belediye reisi Lütti) Kırdar da pazar günü bütçe hak- | kında izahat vermek için Ankara- ya hareket edecektir. Valiye bu seyahatinde Belediye muhasebe müdürü Muhtar Acar da refakat edecektir. — ROMAN: 22 | Janet kendi vaziyetini uzun u- | zun düşündü. Krala takdim edil- mekle, ön safa çıkacağına şüphe €tmiyor ve bundan da bir. parça Çekiniyordu. Bir defa resmi forma- Titelerden hoç hoşlanmıyordu. Bir gün Kralla konuşurken şöy- le bir söz söyledi: — Sarayınızda oturuyorum. F- vet! Fakat beni çekemiyenler, hat- ta bana hakaret edenler oluyor. | Bana karşı zerre kadar teveccü- hünüz olmadığını söyliyenler de var. Karl gülerek cevab verdi: — Yok! dedi. işte bu noklada 'yalan söylüyorlar. —awmewuuhnıuy- Kral, Janetin niçin o gün bu kar| dar hiddetli olduğunu anlıyama - maştı: — Yavrum, dedi, sen bugün ga- Hiba sol tarafından kalktın. — Belki de öyle olabilir. Fakat aleyhimde bulunanların saçlarım yolmak öyle içimden geliyor ki.. Kral dahi olsa, ortada intikamımı alacak bir tek kişi göremiyorum. Haşmetlim, eğer size bugün böy- de bir şikâyette bulundumsa, ku- suruma bakmamanızı bilhassa is- tirham ederim, Kral, Janetin yüzünü okşadı: — Siz hakikaten çok iyi bir ka» dınsınız, dedi. Eğer Madam Pam- padur sizin yerinizde olsaydı, Fram- sanın yarı nüfusünü hapishaneye attırırdı. Şimdi söyleyiniz baka - hm, siz de kimden hoşlarmıyor - — Haşmetlüm, ben intikamdan hoşlanmam. Benim yüzümden bir tek ailenin dahi size beddua etme- #gini hiçbir zaman arzu elmem. — Eğer düşmanlarınız, — sizin böyle konuştuğunuzu — işitseler, hepsi birer birer gelirler, ayakla- Tinıza kapanırlardı. — Fakst kiskançları, çekemi - yenleri yala getirmenin de bir şek-| Hi vardır zannederim. — Meselâ? — Mesel., Meselâ bir gün ben | de huzurunuzda merasimle haş - metlü hazretlerine takdim edil - — miş: olsaydım, 6 zaman dünyada: mül Edemez, Canını Cehenneme Yollardım,, ıtışlı. Halk kıraethanesinde ar- kadaşı Mehmedi, aralarında çı- kan bir kavga sonunda, elindeki su bardağı ile başına vurmak su- | retile yaralıyan Mehmedin duruş-) masına dün birinci sulh cezada de- vam edildi. Dünkü muhakemede şahidler sorguya çekildi. dan kıraethane sahibi ifadeyi verdi: — Bundan bir buçuk, iki ay ev- vel bir gece saat 9-10 sıralarında Mehmed kahveye geldi. Bir arka- daşile oyun oynamak için kâğıd istedi. Kaşlarırm hafifçe - çatarak kendisine: — Aşkolsun sana Mehmed, de dim, dün ortağım Mustafayı sana Ki #y evvel, bir gece, Çemberli-| Ben Bu Kadını Yaşatmam Marikayı Öldüreceğim,| arısı Marikayı döğmekten Jiletle Keseceğim K ölümle tehdid etmekten suç- dlu Koçanün dürüşmasına dün de asliye ikinci ceza mahke- mesinde devam edildi. Dünkü cel- sede Remziye isminde bir kadın şahid sıfatile dinlendi. Bu kadın mahkemede hâdiseyi şöyle anlatlı: Koçoyu ve karısı Marikayı senelerdenberi tanırım. Koço ter- biyeli, kibar ve nazik bir adamdır. Karisına da iyi bakar. Onun her dediğini yapar. Her ihtiyacını te- min eder, Yalnız bir kabahati var- dır:Arada sırada içer.. - İçtikten sonra kendisini kaybeder, iradesi- ne hâkim olamaz, abuk sabuk ko- nuşmağa başlar, sözleri ve hare - ketleri ile başkalarını rahatsız e- der.. Bir gün öğleden sonra Koço ge- kâğıd vermediği için tahkir et - miş, ona söğmüş, saymışsın! Sana bu hareket yakışır mı? Mehmed bu sözlerimi sükünet- Ye dinledikten sonra: İ — Bekir efendi, dedi. Allah be-» ni kahretsin ki Mustafaya söğme- dim, onu tahkir etmedim. Yalan söylüyor. Beni sevmediği için, if- tira ediyor. Onun süzlerine inan- mal. Ve sordu: — Onu tahkir ettiğimi kim işit-| miş? Bu csnada yazımızda Mehmel sert bir sesle: — Bön, dedi. Ben işittim.. Ve sözlerine ilâve etti: — Mustafanın yerinde olsaydım,| bu hakarete tahammül edemez, canını cehenneme yollardım. Mehmedin bu sözleri, diğer Meh- medi sinirlendirmişti. Ona küfür etti, iki Mehmed kapıştılar, dö - Hüşmeğe başladılar. Ben onları u- yırmağa çalışırken, Mehmed elin- deki su bardağı fle hasmının ba - Şına vurdu, onu yaraladı. O sırada| kahveye bir polis ile bir bekçi geldi, döğüşenler karakola götü - rüldü. Şahid Mustafa, polis memuru Niyazi ve bekçi Abdallah da Meh-i medin, diğer Mehmedi bardakla vurarak yaraladığını söylediler. Hâkim Bay Reşid, şahidleri din- ledikten sonra suçluya döndü ve: — Duruşmayı bitiriyorum, dedt.| Kendini müdafaa et! Mehmed ayağa kalktı ve şunları| söyledi: — O gece Mehmed ile döğüştük. Bunu inkâr etmiyorum. Fakat beni onu, başına bardakla vurarak ya- ralamadım. Mehmed, bir yumruk yedi, yere yıkıldı. O sırada elimden bulunan bardak düştü, nııunbııınıııı.bd 25 lira para cezasına mahküm etti.| Mahalle Sokağından Saraya' MADAM DUBARRY başka bir arzum kalmazdı. Kral gülümsedi: — Doğru söylüyorsun kızım am-| ma, ben seni bu gibi merasimden | hiç hoşlanmaz biliyordum. Janet israr etti: — Hayır, benim bütün istediğimi Ötekilerden intikam almak <değil de, sadece kendilerini mahcub b rakmaktan ibarettir. Kral dedi ki: — Ben bunu düşünmedim de- Bü! Fakat ne kadar mukavcmete maruz kaldığımı bilmezsin. Haki- katen seni nedense çekemiyorlar. rüse K0Lotn deayalliri ; gti ne evine sarhoş geldi. Dikkat et- tim: Gözleri alkolün tesiri He kıp- kırmızı olmuştu. İki tarafına sal- lana sallana yürüyordu. Çok içti- ği halinden ve hareketlerinden belli idi. Koço, merdivenleri - çıkarken, çebinden bir jilet çıkardı ve karı- sma bağırdı: — Marika, Marika! Canını al - mağa geldim! Seni jiletle kesece- Bu sırada kadın feryada baş - ladı. Koço kadının üzerine saldır- dı, tokatladı. O esnada kömürcü Mehmed eve girdi ve Marikayı o- nun elinden kurtardı. Remziyeden sonra mahkemeye gelmiyen kömürcü Mehmedin ha- zırlık tahkikatındaki ifadesi okun- du: «Marikanın feryadı üzerine Kuçonun evine koştum, koço ka- yısını döğüyordu. Ona: — Ne yapıyorsun yahu?! değil mi? dedim. — Ben bu kadını öldüreceğim, onu artık yaşatmıyacağım, dedi. Koçoyu kollarından tuttum, Ma- rika da bu fırsattan istifade ede- Tek, dükkânıma kaçtı. Ben Koço- mun elinde jilet görmedim. Müddelumumi, Koçonun suçunu| sabit görerek, tecziyesini istedi. Evrak okunup karar verilmek üzere duruşma temmuzun yedi « sine birakıldı. Ayıb etti. Mehmed bu suretle kazaen yaralandı. Şahidlerin hepsi de Meh- medin hemşerileri oldukları için yyalan söylediler. Onların sözleri- 'ne inanıp beni mahküm etmeyin! Mahkeme; doktor raporu, hazır- lık tahkikatı münderecatı ve şa - hidlerin Hadeleri ile Mehmedin su- çunu sabit görüldü ve suçluyu mak islemem. Bir defa bütün Pa- Tis, hatta bütün memleket aley - hlme dönecektir. Düşes Dö Gra - mon, Dö Suazöl, kızlarım hepsl bana düşman olacaklardır. Her balde sen de böyle bir neticeye vardığımızı İstemezsin. — Öyle birgey — aklımdan bile geçmez. Benim biricik ar um sizin yanınızda kalabilmektir ve bunun! | te o zaman Madam Dubarry'nin | için de... Janet bu sözleri öyle tatlı bir ifade Ne söylemişti ki, Kral yumu- şadı: — Pekklk, deği, bu meseleyi dör Hizmetçi, Süt Nine, Uşak. Bir Beyanname İle Muhakkak Belediyeye Müracaat Edeceklerdir. Belediye reisliği İstanbulluların! hizmetçi, sütnine, uşak ve saire göbi müstahdem derdini esaslı bir. şekilde halletmeğe karar vermiş- tir. Bu münasebetle; Belediye iktı- sad müdürlüğü tetkiklerde bulun- maktadır. Evvelâ nizamnamenin tatbiki için harekete geçilmiştir. Nizamnameye göre evlere hiz- metçi ve bu kabil işler için gir - mek istiyenler evvelâ birer be- | yanname ile muhakkak Belediye- | €y müracsat edeceklerdir. Bütün hizmetçi ve emsalinin ge- rek Belediyede ve gerek poliste bi-| rer sicilleri bulunacaktır. ! | Beyannameler üzerine Hizmet- çiliğe talib olan kadın veya er - kekler hakkında polis tarafından Sıkt bir tahkikat yapılacaktır. Ayrıca sihhi ve ahlâki küsur ve| noksanları bulunup bulunmadığı da ehemmiyetle araştırılacaktır. Halen çalışan hizmetçiler ve em- sali de sıkı bir kontrola tâbi ola- caklardır. Beyannamesiz hizmetçi çalıştıranlar mahkemeye verile - cekler ve cezalandırılacaklardır. Diğer taraftan hizmetçi bulma ve hizmetçilere iş verme mesele- lerini de Beldiye reisliği yakında muayyen ve yeni bir şekle soka - caktır. Üniversitede Ders | Ş | Kesimi İstanbul Üniversitesinde yarin- ı dan (tibaren derslerin — kesilmesi | kararlaştırılmıştır. Üniversitenin muhtelif fakültelerinde de imti - | hanlara ayın 26 incı günü başlana- caktrı. İmtihanlar 30 haziran gü- nü akşamı bitecektir. Bunu müte- akıb da genç Üniversitelilerimiz 1 temmuzda askeri kamplara çı- kacaklardır. KISA POLİS HABERLERİ * Yeniköyde İskele caddesinde 12 numaralı barsak tüccarı Parsi Şişmanyanın yeni yapıda tahta budakları yakılırken yangın çık - miş İse de sirayetine meydan ve- rilmeden söndürülmüştür. * Edirnekapıda oturan Hıristo adırda biri tramvaya atlamak is- terken düşerek muhtelif yerlerin-. den yaralanmış, hastaneye kaldı- rılarak tedavi altına alınmıştır. * Şofür İbrahimin kullandığı 3867 numaralı otomobil Beyoğlun- ga David oğlu Ramele çarparak bacağından yaralamıştır. * Vatman Küâzımın idaresinde-| ki 2 numaralı tramvay Üsküdarda sokakta oynamakta olan Semih kızı ? yaşında Mükerreme çarpa- Tak muhtelif yerlerinden yarala - mıştır. Janet Krahn ayaklarına ka - pandı: — Bu meseleyi düşünmenizi bil- hassa istirham ederim, dedi. Kral, genç kadını - kollarından tutarak kaldırdı: — Siz benim ayaklarıma kapan- mayınız. Ben sizin ayaklarımza kapanacak vaziyetteyim, dedi. Kral bir koltuğa oturmuştu. O zaman Janet, — kendisine has ve Kralın çok hoşune giden şuhane bir safiyetle; — Mademki benim ayaklarımza| kapandığımı istemiyorsunuz, o hal-| de kucağınıza otururum, dedi. Ve teklifsizce kucağına oturdu, | kolunu Krahın boynuna doladı. İş- | takdim merasiminin yapılmasına | karar verildi. (HOŞA GİTMİYEN BEKÂR ADAM " Xont Dubarry keş Daha Ziyade Gazeteye Benzetmelidir " marif Vekâletinin son kısa zamanda haşladığı müsbet işlerden biri de «ilk öğre- tim» ismile neşrettiği mesleki ga- zetedir. Her hafta matbaaya gel dikçe, bu gazeteyi telkik ediyorum. Bilhassa ilk tedrisat meseleleri ve mevrzularile uğraşan — gazetenin, memlekette ne geniş bir boşluğu doldurduğunu düşünüyorum. Mu- | hakkak ki, bu gazete, ilk te munllimleri için çok faydalı bir rehber, çok alâka verici bir arka « daştır. Gazete, iyi bir küğıda ba- — sılıyor, iyi klişeler konuluyor. Yani, Vekâlet, ilk tedrisat ele- manlarınm istiladesi için hiç bir fedakârlıktan çekinmiyor. Yalnız, bu gazetenin bir tarafı. na ilişmek istyiorum. O da, bizim meslek noktai mazarından, iyi ter- tib edilmeyi Meselâ, önümde, gezetenim 12 | inci ve 13 üncü sayıları var. Söy- lemek lazımdır ki, bu sayıların sü- hileleri hiç de iyi tertib edilmiş değildir. Yani mise en page yok: — tur. Dolayısile, gazete insana bir. gazete zevki ve hevesi değil de, bir resmi rapor hissi veriyor. H buki, bugün, bir gazeteyi oku makta en mühim âmillerden biri de sahife tekniğidir. «İlk öğretim» gazetesi daha ç: gazeteye benzetilir, mümkün ol. duğu kadar daha kısa yazılar ko- narak, mündericatının çeşidi te- min olunursa, okuyucusu, muhak- kak ki daha fazla olur. - REŞAD FEYZİ Gençlık Bayramında mektebler Tatildir — 19 mayıs gençlik ve spor bay - Tamı gününün resmi bayram ta » filleri arasma alındığp alâkadar lara bildirilmiştir. Bu karara gö- re 19 mayıs bayramının - tesadüt ettiği cuma günü mektebler tatil edilecektir. Cumartesi de yarım gün oldu: gundazi o gün de mektebler ve rc .i daireler kapalı bulunacaklard. BirimizinDerdi Hepimizin Derdi | Vapurlar Çok Kalabalık Oluyor sığmıyordu. Bu işteki muvaffa kiyetin nekadar sonsuz netice| vereceğini düşünüyor, sevincin - den yerinde duramiyordu. Artık para istikrazına da ihti- yacı kalmamıştı. Çünkü başkaları değil ikraz, hatta dağrudan doğrı ya para teklif ediyorlardı. Meselâ bir gece kumarda kaybetse ve on para dahi vermeden çıkıp gitse, kimse sesini çıkarmıyordu. Kadın erkek etrafında birçok peykler Ğ Taşmağa başlamıştı. Hatta ötekine — berikine tavsiyeler vermeğe bile başlamıştı. Paristen sık sık Versaya geli - yordu. Saray muhafızları kendi » sini tanıyorlardı. Her — gelişinde muhafızlardan her birine — karşı tatlı dil kullandığı için, saygı ve muhabbetle içeri alımıyordu.

Bu sayıdan diğer sayfalar: