27 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

27 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i k ! K Mmarângozlüktan başka bir çey bik| İ ı_ğly,u. ııh h ııdıı merasim € d ü e n pi7 Halk için Ucuz Plâjlar Selimiyede yapılacak Plâjdan Para Alınmaması Düşünülüyor ÜM Selimiyede Be- lediye tarafından yapıla- cak meccani plâj hakkın- da dün İki firma Belediyeye müracaat ederek bir teklif yap- mışlardır. Teklife göre, burada firmalar tarafından «soyunma odaları» da vücude getirilerek bütün modern tesisalı havi, güzel bir plâj yapılacaktır. Fakat buna mukabil plâj «meccanis değil «5> ve «10» kuruş gibi çok u- cuz bir fiatla halka tahsis olu- nacaktır. Firmalar ayrıca Şirketihay- riye He de anlaştıklarını — ve plâja İstanbuldan gelecekler - den - vapur ve yüzme fiatı da- Maçkadan Beşiktaşa Tramvay Güzergâhın Taşlıktan Geçirilmesi Kabul Edildi Dölmübahçede yapılacak 25 bin kişilik stadm inşasından — sonra maçlara gelecek halkın Beyoğlu tarafı ile doğrudan doğruya tram-| Vayla muvasalasını temin etmek Tmaksadile Maçka Beyazıd hattı- nin temdid edileceğini yazmıştık. Bu hattın Maçkadan Akaretle- re imdirilerek Bebek - Eminönü bâttı ile Beşiktaşta birleştirilme- gi evvelâ Belediyece düşünülmüş- tür. Fakat, bilâhare Maçka - Taşlık yölile muvasalanın temin olunma- © da ileri sürülmüştür. Bu vaziyet karşısında iye reisliği iki güzergâhtan birini ter- cih hususunda mütereddid kal - iş ve en nihayet işi — şehircilik Mmütehassısı M. Prost'a havaleye mecbur olmuştur. Öğrendiğimize göre M. Prost, Bu husus hakkında her iki yolda Yazun tetkikler yapmış ve nihayet kararını vermiştir: Bu karara göre Maçka tram - vayı Akaretler tarikile değil Taş- hk cihetinden Beşiktaşa indirile - gektir. Koarar Belediyece de kâ- bul edilmiş olduğundan şehir plâ- Senede M üzerinde geçecek tramvay hat-| $i işaretle tesbit edilmiştir. Yeni hattın inşasına önümüz - deki sanbaharda başlanacaktır. Ka Ceza Gören Esnaf 1 hafta içinde Beyoğlu kazasında 290, Adalarda 33 esnaf Belediye talimatnamesi hükümlerine riayet elmediklerinden muhtelif ceza - larla tecziye olunmuştur. ROMAN: 32 Kral, Kontes Dubarry ile otur- duğu sırada, Veliahdin müstak- bel karısının resmini kendisine ge- tirmişlerdi. Kral resme baktı. gü-) Tümsedi: — Eh, bu çocuk için de, bundan güzeli bulunamaz, dedi. Veliahde karşı bahasının bir akdırmamazlık gösterdiğini hiaçe- den köntes: Doğrusunu isterseniz, Fran- sa şu dakika sizinle olduğu ka - dar, küçük oğlunuzla aa iftihar edebilir. Şimdi onun gönlü de aş- ka uçılacak ve ozamın o da hayatı! daha iyi anlıyacaktır. Fakat nedense ben bu oğlan- dean hoşlanmıyörum. Bir defa 2e- kâsı kıt! Sonra avlanmaktan ve Belediye teklifi tetkik et - mekiedir. Fakat; Belediye Reisliği, bu plâjı fakir halkın deniz ve ban- ye ihtiyacını temin etmek ga- yesile tesis edeceğinden bura- dan - velevki cüz'i de olsa - hiç bir ücret alınmaması taraftarı- , dir. Bu sebeble, firmaların mü - racaatinin «Selimiye plâjı» için kabul edilmiyerek başka plâj- lar için tatbik olunması çok muhtemel görülmektedir. Bu takdirde sucuz halk plüj- ları» tesisi için İstanbul sahil- lerinde münasib yerler araı cek ve mezkür firmalarla an- laşılarak halkın buralarda 5-10 kuruşa plâj ihtiyacını tatmin etmesi temin olunacaktır. Yüz Bin Ton Şeker Bu Sene Pancar Ekilen Saha 500 Bin Dünüme Çıkarıldı Memleketimizdeki şoker istih- Vâki gündengüne artmaktadır. 934 senesinde 55 bin ton olan İstihlâk ( her sene tedrici surette artarak bu sene 100 bin tonu bulmuştur. Geçen sene köylünün pancar eki- mine fazla vağbet etmemesi ve havaların da kuürak gitmesi yü - zünden şeker şirketinin senevi 65 bin ton olan islihsal miktarı 43 bin tona düşmüş ve Avrupaya ve- zilen siparişlerin de vakit ve za- manında gelememesi yüzünden son günlerde şehirde küçük mik- yasta bir ksme şeker buhranı baş- lamıştı. Bu sene köylünün panser zira- atine rağbetini arttırmak için pan- earın kilosu 35 paradan 40 paraya alınmasına karar verilmiş ve bu vaziyet Trakyada pancar zer'iyatı ile uğraşan köylüleri harekete ge- tirmiştir. Geçen sene ekilen pan- carım miktarı 300 bin dönüm iken bu sene bu miktar 500 bin dönüme| gokarılmıştır. Bu sayede — vahidi kıyasi olarak kabul edilen dönüm başında köylü 8 liradan daha faz- la bir pura kazanabilecektir. lRei Koşu Yerine Giden Yol Asfalta Çevrilecek At neslinin ıslahi ve halkımızı atçılığa teşvik için şehrimizde del her sene yapılan at yarışları bu İ sene de zengin bir şekilde icra e- dilecektir. Diğer taraftan Bakırköy - Veli. Muallim İhtiyacı Karşısında rTta tedrisat mülesseselerin. O de muüllim iİhtiyacını kar. şılamak için, Maarif Vekâ. leti esaslı tedbirlere başvuruyor, çareler arıyor. Bu sene yeniden imtihan açıyor. Dün bir mektub aldık, İmz: «bir muallim» idi. Diyor ki: «Maarif Vekâleti bu sene de imtihan açıyor. Halbuki, bu yıl açacağı imtihandan, şartları iti- bar'y daha üstün imtihan geçirip orta tedrisat muallimliği ehliye- tayin edilmemiş olanları vardır. Meselâ, ben, geçen yıllarda, birkaç defa müracaat ettiğim halde la- yin etmediler. Sebebi, nedir, bi miyorum, Buna mukabil, benim müracaat tarihimden sonra, bir- çok yardımcı muallim tayin edil. di. Lütfen, bu noktayı Maarif Ve- kâletinin dikkat nazarına koyma- mazı dilerim.» Alâkadarların gözü önüne ko- yuyoruz. BÜRHAN CEVAT KISA POLİS HABERLERİ * Fatihde Muradpaşa mahal - lesinde oturan Zehra adında bir kadın elbişesindeki lekeleri ben- zinle çıkarmak için uğraşırken, ütüden sıçrayan kıvılcımdan ben- zin parlamış ve yangın çıkmıştır. Yangın sirayetine meydan veril ,meden söndürülmüş, — muhtelif yerlerinden yanan Zehra tedavi altına alınmıştır. 4 Vatman Ali oğlu Kemaled - Ginin İdaresindeki tramvay Fren-i köyden Bostancıya gitmekte iken Ahmed oğlu Mustafanın idaresin- deki yük arabasına çarparak par- çalamıştır. Çarpışma oesnasında yaralanan arabacı hastaneye, kal- dırılarak tedavi altına alınmıştır. Vatman hakkında tahkikata baş- lanmıştır. * Büyükderede Sefaret soka - ğında 2 numaralı evde — oturan elbisecl Yudanın 2 yaşındaki oğlu Arsen pencerenin yanında oy - namakta iken camların kırılma sile sokağa düşerek muhtelif lerinden yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. * Küçükpazarda bir çikolata fabrikasında çalışan Necati adıne da biri şeker kazanının derecesi» nin fazla olduğunu görmüş ve de- Teceyi indirmek için kazana sü katarken sıçrayan hamur halin- deki şekerden Necati ile yardım- cıtı Koço muühtelif " yerlerinden fena halde yanmışlardır. Her ikisi| de hastaneye kaldırılmıştır. * Şöför Kemal — idaresindeki 3103 numaralı otobüs ile 423 nu- marahı vatmanın — idaresindeki tramvay şehzadebaşında çarpı - şarak her ikisi de hasara uğra - mışlardır. efendi hoşu yeri yolunun da aş - falta çevrilmesi kararlaştırılmış- tır. Ayrıca koşu yeri civarı da oluyor, hiç birine işlirak ettiği yok. Avusturyalı Arşidüşes hududu geçtiği zaman, kabine — sekreteri Bure derhal Kralı keyfiyetten ha- berdar etti. Kral sekretere sordu: — Nası) buldunuz? — Çok güzel haşmetmeab! — Onu anladım. Kızda müstak-| bel bir Kraliçe çehresi var. Zaten bir milletin üzerinde hüküm sü- recek bir kadın da bu derece se - vimli olmalıdır. Fakat boynu gü- zel mi? O zamanlar, kuğu kuşu gibi boy- nu uzun kadınlar çok itibarda idi, Bure Kralın bu suâline karşı ne cevab vereceğini şaşırdı: — Bilhassa gözleri çok güzel, ağıı mini mini.. dedi. Kral asrarla sordu: — Boynu uzur mu, değil mi? — Affedersiniz, bakmağa cesa- ret edemedim. Kral bir kahkaha salıverdi: —Oılııeımyıjudılınıubi— lediyece güzel bir şekle sokula - cak ve halkın koşulara rağbetini ( Fatma arkadaşımın — dişlerinden 'POLİS,| kemeler . diplomasız . Bir Kadın Dişçi ı1$Ç Müşterileri Mahkemede Aleyhinde Şahadet Ediyorlar iplamasız dişçilik yapmak- D tan ve İsmail isminde bir genci dişlerinden birint kır- maktan suçlu Sirkecide Demirka- pıda, Selçuk apartımanında otu - ran Fatma ile suç ortağı, kocası Mehmedin duruşmasına dün bi - Tinci sulh ceza mahkemesinde de- vam edildi. Mahkeme, dün şahid- leri dinledi. Bunlardan davacı İs- mailin arkadaşı Niyazi şunları söyledi: — Bundan bir iki ay evvel ar- kadaşım Üsmail ile kahvelerden birinde oturuyorduk. Bir ara ya- mımza kendisini tanımadığım bir| adam geldi, İsmail ile konuşmağa başladı. Bu zat arkadaşıma| çürük, dişlerini yaptırması için bir dişçi tavsiye etti ve dişçinin adresini verdi. Ertea! günü davacı ile birlikte, Fatmanin Sirkecideki muayene - hanesine gittik. İsmail kadma üç diş yaptıracağını söyledi. Pazar - | hığa başladılar. On liraya uyuştu- | lar, İsmail üç lirayı peşin verdi. birini makine e kesti. -Diğerini çıkarınken, dişi karıldı. Kadın, da- vacıya: — Şimdi morfinim yok, yarın gelin, kırılanı ve diğerini mor « finle çıkarırım, dedi. Ertesi günü tekrar Fatmanın muayenehanesine — gittik. Kadın yalnız değildi. Yanında, Cebbar isminde bir adam vardı. Fatma ile| Cebbar birbirlerile münakaşa e- diyorlardı. İsmpll, Cebbara mü- makaşanın sebebini sordu. Adam | bize şöyle derd yandı: — Bu kadına iki gün evvel, on liraya iki altın diş taktırdım. Bu- gün dişlerin ikisi de düştü. Fat- manın diploması yoktur. -Sakın ona siz de dişlerinizi yaptırma - | yın! | Bunun üzerine İsmail Fatma - Ve..Mah Ç . Giderk iderken... Ecnebi Mahkemeye Düştü ı vekili ayağa kalktı ve yüksek sesle delikanlıyı müdafaa et- — Müekkilim Müller bundan al- ti ay evvel, Çinde bulunan dayı yeden hareket ediyor, çocuk, İsviç- reden yaya İtalyaya geliyor. Ora- | kanlar yolile gene yaya olarak İs- tanbula varıyor. Müller İstanbula kaç gün parasız dolaşıyor. Aç ka- hiyor. Nihayet artık açlığa taham- deki adamın para çantaşını çal - mağa karar veriyor, fakat bu işi Adli tabib Albert Müller'in akıl-| hı olduğunu iddia ediyor. Eğer bu | vinecektim. Fakat maalesef ben de onun anarma! olduğunu söylü- Müllerin hareketi 495 inci mad- deye uygun değildir. Müekkilim sını almak istemiş, öteki verme - miş ve bu sebebden — aralarında Albert Müller'in bekçi tarafın- dan tutulduğunu isbat edecek de- ta sözüne Inandığım biricik şahi- dim, dizzat Müller'dir. Bu çocuk ıtlah olmak için kendisi teslim ol- muştur, bügüne kadar hakikati gizleme - mesi, her şeyi olduğu gibi söyle- rekettir. Bunun için cera kanu - DuMUZUN 59 urcu ve yaşı 21 den delerin Mündı tutulması icab eder. Açlık, insana her şeyi yaptırır. Müekkilim de yabancı bir memr | karnını doyurmak için istemiye - | vek bu suçü işlemiştir. Bu âmilin göre hakkında hüküm vermenizi | isterim... da devam edilen muhakemesi ka- Tzarın tefhimi için 7 hazirana br İsviçreden çredi İstanbnla Gelen Bir Bviçreli Albert Müller'in genç meğe sının yanına gitmek üzere, İsviç- ga br müddet kaldıktan sonra Bal- geldiği zaman parası bitiyor, bir mül edemiyor ve Markoviç izmin- acemiliği yüzünden beceremiyor. iddia doğru olsaydı, buna pek se- yeceğim! yalnız Markoviçin elinden çanta- kavga olmuştur. Dller de yoktur. Benim bu kusus- işlediği suçun cezasını çekmek ve Müekkilimin hâdise gününden mesi hiç şüphesiz lehinde bir ha- Kküçük olduğundan 56 ımcı mad- Şunları da söylemek — isterim: lekette aç kalmıştır. Bu sebeble, | de gözönünde bulundurularak ona| Albert Müller'in dün Ağırceza- rakıldı. B z Yangın Eyübde Karlıkdede sokağın- da 70 numaralı Mehmedin kulü - besinden yangın çıkmış, Mehme- celbedecek bazı tedbirler de alı- nacaktır. risin, yahud hissiyatını izhar et miyorsun. Bir adam bir kadına baktığı zaman evvelâ ayaklarına değil, boynuna bakar, İmparatoriçe Mari Terez, kızı Mari Antuvanete gittiği - Fransız sarayında son derece ihtiyatlı bu- lunmasını bilhassa tavziye etmişti. din gözdesinin şöhreti Viyana sarayına kadar ulaştığı için, Mari| Antuvanet bu kadına — karşı da müsbet menfi herhangi bir tavır almaması nasihati ile yola çıkmış- tı. Genç kız Versaya gelince, şere- fine Lamüett şatosunda bir ziya - fet verildi. Kontes Dubarry de da- Çeviren: Muammer ALATUR din kulübesi ile yanındaki Şük - rünün kulübesi de yanınıştı Mahalle Sokağından Saraya! AM DUBARRY MAD vetliler arasında — bulunuyordu. Kral kantese demişti ki: — Mümkün olduğu kadar gü- zelleşerek geliniz. Gelinim de zevk| sahibi bir adam olduğumu gör - sün. Mari Antuvanet Kontes Du - barry'yi saygı ile kabul etti, mu- habbetkârane sözler söyledi. Kral gelinine sardu: — Madam Dubarry'yi nasıl bu- Yuyorsunuz? — Çok cazibeli bir kadın! Fakat vaziyet günler geçince bir hayli değişmişti. © tammuz 1770 de Mari Antu- dan; bir gün evvel verdiği üç li- yayı istedi. Kadın hiddetlendi: — Ben sizden para almadım, si- zi tanımayorum! İstediğiniz yere | görmüş ve 750 lira mukabilinde bir kilo ercin satmağı kabul et - miş ve tarihini bildirmiştir. Memur bütün tahkiket neti - celerini günü gününe merkeze bil- dirdiği için teşkilâtın diğer me « murları üç dört gün evvel tesli - Bir Eroin Kaçakçı Şebekesi Uzun Takibattan Sonra Elebaşıları Yakalandı Müuhafaza — teşkilâti memurları uzun müddettenberi takib elmek- te oldukları bir ercin kaçakçı şe- bekesini meydana çıkarmağa mu-) vaffak olmuştur. Bu hâdisenin çok| enteresan bir mazisi vardır. Muhafaza teşkjlâti meveudiye- tinden haberdar olduğu ve yalnız| dahilde iş yapan bu — şebekenin ferdlerini bir müddet ayrı ayrı takib etmiş vemüsbet bir şey çı- Karamayınca tahkikatı daha ge- niş mikyasta tutarak — teşkilâtın - dirayetli ve gizli memurlarından birine kaçakçı süsü vererek bu teşkilâtın içine sokmuştur. Bu muhafaza memuru bir iki ay bu kaçakçı şebekesile yakinen te - mas ederek onlarla küçük mik - yasta bazı işler yapmış ve bu müd- det zarfında kendisini gayet yük- sek sermayeli ve buradan harice ercin sevkeden zengin bir kaçakçı şeklinde tanıtmağa muvaffak ol- muş ve şebekenin tamamen em- niyetini kazanmıştır. Bunun üze- rine şebeye 750 lira teklif ederek bir kilo eroin istediğini ve bu mik-i tarı kendisine vakit ve zamanile teslim edildiği takdirde daha zi- yade de verebileceğini söylemiş- tir. Şebeke erkânı teklifi müsaid da tertibat alarak bir kilo eroinin teslim edilerek 750 liranın alhır- dığı bir sırada ötomobil — içinde | cürm/' meşhud — yapmışlardır. Kruker isminde olan elebaşı ve iki arkadaşı derhal yakalanmış ve| evlerinde yapılan araştırmada ba- Za eroin imalâtına yarıyan alât ve | edevat bulunmuştur. Kaçakçılar dün 5 inci asliye ceza mahkeme - sine verilmişlerdir. Floryâ&a Vapur işletilecek Eski İskelelerde Tamirat Yapılacak Cumartesi ve pazar — günleri balkın Florya ve civarına yap - tuğı büyük akın yüzünden tren - lerin tıklım tıklım dolu — olması | buralara vapur işletilmesi fikrini şikâyet edin, dedi ve Bizi koğdu. Niyaziden sonra dinlenen şa - hid Cebbar da suçluların aleyhin- de söz söyledi. Şahid Cevdet, Ahmed ve Mu- zatlerin de dinlenmesi için duruş-| ma 2 hazirana birakıldı SERçaBE ni Motosiklet Çarptı Tarabyada oturan koço İsti- fanidis adında bir gencin bindiği bisiklet ayni semtte oturan Ne - Timan adında bir kıza ” çarparak muhtelif yerlerinden yaralamış - tır. le bir mektub göndermişti: *Kral bana karşı çok iyi dav - ranıyor. Kendisine karşı hürmet ve muhabbet besliyorum. Fakat gasavvur Tedilemiyecek kadar bu- dala bir kadın olan Madam Du - barry'ye karşı zâf göstermesine de| acıyorum. Madam — Dubarry her akşam meclislerimizde bulunu - yordu. Hatta iki defa benim ya- nıma geldi. Fekat kendisile hiç konuşmadım. Dün ilk defa Krala bir mektub yazdım. Fakat Krala giden mek- tabları ilk defa Madam Dubarry- | nin okuması ihtimalini düşünerek, korktum. Lâkin onun ne leh ve tekrar canlandırmıştır. - Bilhassa jyâz mevsiminde haftanın bu iki gününde Bakırköy, Yeşilköy ve Floryaya vapur işletilmesi düşü- nülmektedir. Belediye fen heyeti — müdürü bazı mühendislerle Bakırköy ve Yeşilköye giderek iskele vaziyet- Jerini tetkik etmiştir. Bu iskele - Jer Belediye tarafından tamir olu- nacaktır. Vali ve Belediye reisi Lâtüi Kır-| dar Ankaradan döndükten sonra buralara vapür işletilmesi işi e- bemmiyetle ele alınacaktır. ne de aleyhinde hiçbir harekette bulunmiyacağıma emin olabilir - siniz anneciğim.> Madam Dubarry de müstakbel Fransız Kraliçesinin kendi hak - kındaki düşüncelerinin değişmiş olduğunu hissetmiyor değildi. Fa- kat o da herhangi bir hürmetsiz - likte bulunmamağa, yersiz ve lü- Tumsuz bir söz söylememeğe son derece dikkat — ediyordu. Hatta Madam Mirpua yeni gelen kızın Viyana şivesile konuştuğu fran - sızca ile alay ederken, Kontes Dü- | barry, bu alayın hiç de yerinde olmadığını ihtar ediyordu. Mari Antuvanet Versaya gel - | diği zaman, kantes Dubarry'nin | Kral nezdinde muhafaza ettiği e | hemmiyetli mevkii anlıyamamış ve sormuştu: — Bu kadım kim oluyor? — Bu kadın Krah eğlendiriyor, işte o kadar.ı, Bunun üzerine Mari An;ııvımc ÜN P 8—8SON TELGRAF— 27 MAYIS 1065 l—'îî/»' | derine bu kadar yabancı olan ve — | düşen yegâne vazife: Birimizin Derdi Yegâne Vazife: İstifa ehir işlerinin dinamik bir sistem içinde, kafa — yoran bir idare ile, bilgiye daya- marak, şuurla yürüdüğünü gör - mekten doğan bir sevincimiz var. Bu sevinç, bütün İstanbnlluda hâkimdir. Fakat, İstanbul Bele- diye relsliğinin bu yeni tempo « suna ayak uyduramıyan tek mü- essese, İstanbul Şehir Meclisidir. Çünkü, Bu meclis, eskiden seçil- miştir. Hâlâ, cski İstanbul Beledi- yesi zihniyeti ile, meelis salonun- — da isbatı vücud eder. Yeni misal olarak şunu ele al- mak mümkündür; Terkos suyu- nun metremikâbına bir kuruş — zam yapılması için, Reislik bir teklif yapıyor. Su, 15 kuruştan, 16 kuruşa çıkacak. Meclis, bu teklifi kabul ediyor. Bu kabul ediliş, inanabilirsiniz — ki, hiçbir esaslı tetkike, muhake- — meye dayanmamıştır. © Aradan birkaç gün geçiyor. Bes — lediye Reisliği meseleyi tetkik e- diyor. Ve su fiatlarına Şehir Mec- lisinin yaptığı zammı tatbik et « memeğe karar veriyor. Bu vaziyet karşısında, şehir mec- lisinin hâlâ eski haleti ruhiye için. de puyan olduğunu görürsünüz. Makamdan gelen her teklifi kabul etmeki!, Makam!. Ba, Belediyede mühim — bir mefhumdur. Aman makamı — darıltmıyalım.. Ne olur, ne olmaz. — Halbaki, biz İstanbulluları tem- sil eden makam değil, Şehir mec- Tisidir. Böyle bir zammı Şehir — Meclisi kabul edip makam red - — detmiyecek, beraks olacaktı. İstanbul halkının arzu ve his- — verdiği bir zam kararının tatbik edilmediğini gören bir meclise İstifa etmektir. REŞAD FEYZİ Hepimizin Derdi Trenlerde Uykusuzluk Çok Fena Kartal Maltepesimde eturan e- kuyucularımızdan Hüsnü yanı - veri 4 w21 Mayıs 939 günkü gazeleniz. de Çizenlerde yeni bir usgl ser- devhası altındaki yazı eldden her- kesi memnun edecek bir cserdir. Tren yalcularımı — sövindirecek daha bir nokta kulmüştr. Bunun da nazarı dikkate alınacakı mi- dile halırlalmak İstiyorum, Geçenlerde maaalle — Krsincana kadar bir seyahat yaplım. Bu u- zun seyahatla HWe geceyi uykusuz keçcirdik. Dört ve en — yaşındaki yavrularım uykusuzluktan has - talandılar. Ve müayene, ilâç pa- vası için birçek Baza sarfettiğim hülde el'an şifayab — olamadılar. Bu yaştaki çocuklar ihtiyarlar ve hattâ gençler bile üc zece uyku- sazlağa tahamımdl edemezler. Ba- m memlekellerde olduğu gibi ü- güncü Mmevkiye varımcıya kadar ve yalımı gecelere münkasır el - mak ürere her — kompartımanda dayanscak yerlerde üç — kişinin yatmasına yaahsım asma tahlalar yapılması mümkün olamaz mı? Naha Vekilimizden bunun da bir çaresini bulmasını ümid ederiz » bir kahkaha sahvermiş: — Ah, ben Kralh ondan daha çok iyi eğlendirebilirim, demişti. Ertesi gün bu söz bütün saraya — yayıldı. Fakat tabii kimse birşey —" söyliyemedi. Artık Mari Antuva- — netin kalbinde kontese karşı için için bir kin başlamıştı. Hatta an- nesine yazdığı bir mektubda şöy- le söylüyordu: <Bn örartün d Kandütme ba di dâr çok kur yapılan bir kadın göre — medim. Sefirler ayağına gidiyor- lar. Bütün yüksek ecnebi şahsiyet- ler köntes tarafından kabul edile melerini istiyorlar. Dairesi sanki bir prenses sarayı gibi kalabalık. — Bu satırları size yazdığım sırada yağmur yağıyor. Her halde yağ- — ur yağması için kontes hazret leri izin vermiş olsalar gerek.. nelin köntese karşı düydüğü Hul pek o kadar mübalâğa etmek de — uı,vımuııuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: