13 Haziran 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

13 Haziran 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 Cenubit Amerikadaki Faaliyet Şimalin Gözünden Kaçmıyor Müstakbel Harbde Amerikalıların Almaları Lâzım Gelen Vaziyet, Günün En Heyecanlı Mevzuudur vrupada şulh cepbesi kur ürken Amerikalıların vaziyet aldıkları vakıt va - kit üzerinde durularak tetkik &- zım gelen bir mevzudur. ne uzaktan sey n iştir. Bugün Mülh ada meseleler birbirine günleri gi ler arası © kadar rupada tecavüz götüre leri A tir. erikalıl: te şimdi Avrupı vamı ile kal bir se e bü yolda büyük bir k, dünyanın diğer a olan biten işlere karşı da- ha başka bir alâka uyanmakta - dır. Fakat Avrupada bir harb çı - karsa Amerikalılar acaba eller ne silâhi alarak fiilen bu harbe karışacaklar mı? Y DI7 Bibi bu sefer de Avrupa e fülen müdahale edecek- ler m değişi ları umu, Amerika Hariciye Nazırının şu, Son haftalarda söylemiş olduğu nutuklar ve parlâmentoya yolla- dığı tahrirat bu itibarla az ehem- miyetli değildir. Amerikanın bitaraflık kanunu var. Amerika Hariciye Nazırı ar- tık bu kanunun değiştirilmesi za- manı geldiğini ileri sürmekte ve fyan ve meb'usan meclisleri ha- riciye encümenlerine bunun için Müraesat etmektedir. Amerika - hlar için mesele ileride bir olursa şu veya bu devli dim etmek, etmemek bahsi değil- r arasındaki (hti- lâflarda hakem olmak da değil - Fakat yine umumi bir harb Amerik n keni - nasıl ten aH e Nazırının öylediğ' nutuk bu itibar- b oli an yetin! in edeceğidir. He- le A kagodu Ja Azm ikanın nasıl bir vaziyet mi harbe g- | zım gel 1 tayin edi- bugün dünyanın cebir altında oldu- sSON TILEFAYTIS HAZ!IA L 1930 Mihver Devletleri Tahrikât Yapıyor Amerika Cumhur rikanın artık kendin bir tarafa çekerek seyirci kala - miyacağım anlamıştır. Diyor ki: — Hiç bir memileket yalnız sul- hu ni söylemekle sulhu & min edemez. Hele bilhasşa dünya- da başkalarının yerine göz dik - miş ve döğüşmeğe — hazı olanlar bulunursa! Fakat i lanmış gelen Avrupa ga- zeteleri Amerikanın bu vaziye - tini uzun uzadıya tahlil ettikten sonra hatı ediyor! a gelen şu süale avdet Hariciye nazırı böyle söylü - yor. Fakat acaba Amerika efkârı üumumiyesi ne dereceye kadar bu- na müzaheret etmektedir? Bütün midir?. Tinin Amerikalılar bu fikirde Amerika Birleşik hüküm bulunduğu yer pek geniş, pek bü- yük bir ülkedir. Bun ayrı menfaatleri ©! n birçok kı- yerlerdir. Halbuki Avrup da bilhassa Avrupa devletlerinin kavgası bitaraf seyirci kalılı Bugün Re ön derece taraftar 4 karşısın- | karşısındı kalmasını istiyon Ameri- | az değildir. | lika- olanlar s Ruzveltin po mamalı ki Amerika efkârı u miyesi kehdi isükümetini tayin Bu istikamet de git - pa işlerine karşı alâka etmektedir gide 4 göstermek, Avrupada kurulan sulh | cephesine müzaheret! elmektir. Fakat Ruzveltin poli leyhtar olan cereyan, rikanın Avrupa işleri ve Avrupa devletlerinin kavgası karşısında seyirci kalmasını istiyenler daha ziyade harekete geçerek bitaraflık kanununun tadili cihetine gidil - mes'ne karşı şiddetle mücadele etmeğe karar v Bitaraflık ka: irse Amerikalılar da devletlere silâh ve mühimma! lıyabileceklerdir. miş görünüyor- lar, değiştiri - harbeden - Amerika âyan meclisinde Reis Ruzvelle karşı muhalefet daha kuvvetlidir. Fakat mı 'e Nazırının olan b'usan | meclisi Hariciy tekli- fini daha müsald ka: dır. Hulâsa denilebilir. ki, harb erika sadece se- irc acaktır. Bil - bi Amerikadaki İtaly ve Alman faaliyeti Ameril yrıca düşündüren bir meseledir. | lamakta - umumt olursa, k kala hassa ı da | l Meraklı Şeyler YİRMİ BİR SENELİK GAZETE BAYİİ gözden mahram olarak yaşamakta - dır. Kendisi yirmi bir senedenberi ga- zete satmakladır. İlk xamanda 3 İngi- liz Hirasile işe başlamış, yürmi bir se- nedir gilgide salışı artlırarak kazan- cından memaun bir adum olmuştur. Kendisi diyor ki: — Mühtelif gazeleleri elimle yoklu- yarak anlarım. Bunlar boyu ve sahife- lerinin azlığı ve çokluğu ile farkedile- bilir. Sonra hepsinin kâğıdında başı başka bir koku vardır. a oku göre Lendrada — Konsed isminde bir adamcağız senelerdenberi iki ÇOK YAŞIYANLAR ARASI İngiliz cazetelerinin yazdığına zöre Avrupada en çok yaşıyanlar Danlmar- kada Prederiksberr bimli tarihi kale- nin bulunduğu şehirde imiş. Her sene Avrupanın mühtelif yerlerinden oca- ya pek çok seyyahlar gitmektedir. Nü- fasu ancak 7,068 kişi imiş, Pakat bu küçük şehirdekiler çok yaşarlarmış. Bir hesaba göre Seksen yaşmdan aşa- H olanlar at olduğu gibi bu nüfasım seksende birinin yaşı sekseni çaklan imişlar. 45 SENE SONRA Kırk beş xenedenberi birbirlerinden ber almıyan kardeşler varmış. Lond- rada Misis Elen isminde bir kadın kırk beş senedenberi hiçbir haber atmadığı erkek kardeşinden bir mektab almış- ftır. Bu adam çok genç iken Amerika- man bir tarafına gitmiş, orada kalmış- tı. Geçenlerde hükümete müracaat e- derek kiz kardeşini sormuştur. Tahki- kat neticesinde kadının yeri anlaşıl- muş. nihayet Amerikadan bir mektub Kelmiştir. Mektubda erkek kardeşi yör ki: «iki oğlum var. Biri 38 yaşında, ö- bürü de 24 yaşındadır.» DENİZ BANYOSU Eskiler, deniz banyesunun — kuduz Hletini, deliliği tedavi ettiğini zanne- derlerdi. Şimdi herkes, yaz geldi iandı ma deli gibi plüğlara Ko; saallerce denizden çıkmıyorlar. Eskiden kudaz İlleline tutulanları, Doktorun Öğütleri: 8 - 15 Aylık Çocuk- lara Ne Yedirmeli ? yeceklerine çok dikkat B etmek lâzımdır. Sabah leyin, uykudan kalkınca 200 - 225 gram şekerli süt veya bu- lamaç verilir Çocuğun dişleri çıkmış ise saat öne doğru bir veya iki taze ve yumuşak bis> küvi yedirilir. Öğle üstü, on iki aylığa kadar: Kuru veya Ş Sebze püresi, biraz pey - nir, meyva kompostosu veya rendelenmiş, ezilmiş ve şeker karıştırılmış meyva yahud da portakal suy 12-13 aydan sonra sabahları bir yumurta sarısı ilâve olu- Saat dörtte biraz süt ve meyva. Öğleyin yumurta ves t n gü di raz sıcak süt içerisinde içir- lir. Akşam yemeklerinde seb- Ze çorbası, patates püresi ve meyva yedirilir. 18 aylık olunca öğle yemek- lerinde taze beyin veya kızar- m: ü yaşta çocukların yi- lerde, sar et verilebilir cuğun yiyeceği yemek - HİKÂYE MACERA KİIZİ | | | | | dim. Sonra ayrıldık.. hetle kıza - gönderdi: laşım Necibden okumak aldığım bir kitabın Biz anutulmuş kal- güzel bir kadın fo - tografı nazarı dikkatimi celbetti. Bir müddet resme baktıktan sonra kitabı arkadaşıma uzattım ve gü: lümiyerek bu genç kız?, Diye sı PN sakslkiş bakıyo aza kitabın içi mış genç ve resmine baktı. d sepet Dikkat ettim: Arkadaşım pek b görünüyordu. Yüzünde keder fade eden çizgiler belirmişti. Tekrar - sorduz — Kim bu genç kız, Necib? Uzun kizpikli elâ gi lerime dikti. Çapkın bir kız! dedi, Sözlerine ekledi kızı!.. zuna koydum: n bu kızdan bana hiç bah- zlerini göz- Kısa bir m Küçük kütüphanesine doğ- üdü. Kütüphaneden büyük Zarfın içinden bir kâ- Gel şıma olur- anlatmağa başladı geçen sene, bir haziran üddet dü ir zarf alı ğid çıkardı. dü ve — Onu bulva: gezinir- ken gördüm. Henüz on sekiz, on dokuz yaşlarında, uzun boylu, sa: ve kıvırcik saçlı, lâciverd göz akşamı, n güzel ve narin bir kızdı. Yanın - dan geçerken gözgöze geldik. Genç kız hafifçe tebe! Durdum. Üç beş saniye bu gü: zel ve şirin kızın arkasından bak- tın. O anda kalbimin tatlı heye- eanlarla ürperdiğini hissettim... üm etti ve geçti Birkaç gün sönra; bir akşam 0- na gene bulvarda tesadüf ettim, Yanında ev sahimizin kızı Neza - het vardı. Yanlarına geldiğim zaman Ne- zahete selâm verdim. Genç kız be- durdurdu. Konuşmağa başla - dik, Ni etti: — Arkadaşım B Genç kız elini v — Memnun oldum tanıştığımı- | za, dedi. Yarım saat kadar onlarla gez- het bizi birbirimize takdim ehice., Necib! attı ve: İlk gördüğüm gündenberi Behi- ce beni düşündürmeğe başlamıştı. Dilber kızın güzel — yüzü, sihirli gözleri büyülemişti - beni... Onu | seviyordum. Akşam eve dönünce ona bir tub yazdım. Mektubu Neza - Bu benim me ilk aşk mektubumdur.. Necib, mektubun müsveddesini | okumağa başladı «Güzel kiz, Size tesadüf etmeden, s: nımadan önce dünya benim na- zi ta- şma odasının üç m: yorlardı. ğun dan zaydı İkinci mektub: Bay Hüse Çıkmazsokak No, $ Adresini taşıyı ya birakılmışi Nasıl ben ben d 1. İspekter mektubdan bi kenarına & ak ve kalbinin oğuştura oğuştura Güneyin bıraktığı mektublar- rincisini dinliyordu. Bu Güneyden dokto - arasında n kol - lamış, ki bu benim dira bayat.. denil, da sorguya Ükönce be: üstünü lırdın. Bilmezsin hancım var. O, bi a eden ip kuklası gil Tarlabaşı #lğün Vö topakl üven bul, ben de çiğnemesini sir. 6. Sen bu davac orum, kadar içimin sürerli bildim. suçum değil İmkân olsa da a n içinden çıkılmaz giz insa: çekilebilse sen de onu karşı m, sonra da kendinin öcünü a- linacak ne sonsuz bir aşıyanları elinde oyuncak natan beni de Hüseynin ltana attı. Fakat, doktor seni topuklarımın - altı Çiğnenen sen değil - da bir araç oldun. Onun içindir mrümün sonuna na atıp e bu acımak ö sı olacak. Sana olduğumun tam tersi göründüm, Bu yeni bir- k gördi buydum. Be rak kollarının arası n temiz havasını yanaki zarık yüzlü, utangaç duruşlu, dili ağzının içinde çev- rilmiyen toy, bön, lâkırdı etmekten sıkılan genç kız ydil Bi yattan öğre açtığım ik gün ben d vardı. ne günahım! Beni No 190 Yazan: ETEM IZZET BENİCE geee ERLETT GNS KG G ANMANLE ti gün günden bir çiçek demeti gibi nazlana - a ilk aldığın gün o bütün göğ- a boşalttı na şaşma. Ben de bütün bunları im. Ana karnındna gözlerimi gü- tertemiz, kucağına ilk çıkan kız hüviyetindeydim. Ne suçum 8 kucağından alıp Yos- ütün bu içten pazarlıklı aldanmıyayım, onun gidişine almasaydım, onun olmasaydım bi cek ve en son belk cak altında, ya bir beri disi de öyle u bi lan yağı pekgö Doktor, € , soğuk şey, saş pük, İki bi çıbanının zorağı içinde O, bana yaşamak için öldürmeği öğret: ayor. Ayaklarına o ları olmasaydı an yerine çıkabilir miydi?. Fakat, bilir misin ki ©o bötün bu egemenli; ne düşkün ve düşkün olduğu kadar da kıyar, şer onu bu kadar iyi ölçememiş öl- ydim, ondan hinç alama: caklarında inim inim inlemeğe ve sürüm sürüm sü- Tünmeğe mahküm efti, fakat, ben de onu yenmesini ve onun tepesine binmeği bildim. Bu çekişimde, bu , kalbim bomboştu. Siz| 1 sevdirdiniz, kalbimi doldurdunuz! Bana y: He canlarım tazelendi; aradığım ic kadın asaletini sizde buldum şamak cesaretin! ver | Düşüncemle size o kadar yak- | laştım ki; artık her şeye rağmen | kendimde size bu mektubu yaz- mak cesaretini bul. Sizinle yalnız olarak konuşmak isterim. Cumartesi günü saat ikide Beyı zıd saatinin yanında bekliyece « | gim, » Hislerin ve fikirlerin en leke-| siz saklandığı yer, kalbdir.. His- lerimde samimiyim. Bana inanı- niz... O gün Behice ile buluştuk. O - nunla akşama kadar gezdik, do- | laştık.. rtık sevdiğim kızla sık sık bu- luşuyor, şuraya buraya gezmeğe eğlenmeğe gidiyorduk. Geçen sene bütün yazı bu kızla saadet çinde yaşadım.. Bir gün sokakta mekteb arka - | daşlarımdan İhsana rastladım. O- nunla bir müddet şuradan, bura- dan konuştuk. Sonra İhsan: — Necib, dedi, seni geçen gün Adada Behice ile beraber gör - düm. Ben bu kızı çok yakından tanırım. Behice bir macera kızı- dır, Çapkın bir kızdır. Her çiçek- ten bal almak ister. Henüz yirmi yaşında yoktur amma, senden baş- ka daha beş altı tane âşıkı, sev - gilisi vardır. Bu kız zehirlidir. On- n ayrıl.. Behice, birçok gen, rr[eı tanıştı, konuştu, — gezdi, eğlendi. Fakat bunlardan hevesini aldık- hepsini de Bir gün iktan Unuttu onları. sonra en ve iki yüzlülüğünün en de o yoli ayırdı a inliye ini de bir orospu evinde, kahbe döşeğinde, ya bir frengi döküle deşile ölecektim. Ken- veren üstüs- caba o da erişilmez sa- ine karşılık gerçekten ne ba- m. O beni erkek ku- ne yapa- senden di lacaktır. acak, senden de ay- İhsanın bu sözlerine inanma - dim, inanamadım. ! akşamı idi. O akşam mle geç vakitlere dik. Behice ayrılırken, (Devamı 7 inci sayfada) 1943 Müzik (Melodiler - Pi.) 19,15 Türk müziği (Karışık pros - ram). 1940 Türk müziği (Aşık edebiyat aar 2015 Ney'eli plüklar - R. Türk müziği (Klâsik program) Ankara radyosu küme heyeli. İdare eden: Mes'ad Cemli. 1— Bayatiaraban peşrevi. 2— Sadullab ağanın - Bayalaraban birinci beste - Neveivanım, — Sadulalh ağanın - Bayatlaraban ikinel beste - Bâlbülü dil ey gülü rânâ. A— Sadullah ağanın - Hayatlaraban ağır semal - Rakseyliyecek. 5— Ney taksimi, 6— H Selim - Müuhayyor şarkı Ey goncal nazik lerin, T— Varda Kosta Ahmet - Muhay- yer Sönbüle şarkı - Ey nihall işve, $— Lem'inin - Bayatlaraban şarkı- Bakasız hüsnün güvenme anma, 9— Rahmi Beyin - Bayatlaraban şarkı - Bana seyramı cemalindir. 10— Saz sentaisi. ZI Konuşma, 2115 Müzik (Radyo orkestrası - Şeb Praetorius). 2215 Müzikli konuşma (Halil Bedil Yünetgen tarafından). 22,10 Müzik (Neşeli müzik - Pl). 23 Son ajans haberleri, ziraai, es - ham, tahvilât, kambiyo - nukut bor- sasi/ (flal). 2320 Müzik (Cazband - Pi). 2856 - 94 Yarınki program. YARIN 1220 Program, 235 Türk müzdğl - PL 13 Memleket saal ayarı, afana ve meteoroloji haherlerk 1315 - M4 Mürik (Karışık program- P. —— A 1357 Hicri 1355 Rumi Reblulâhir May 25 S1 1939, Ay 6, Gün 164, Hızır 39 13 Haziran SALI Vakitler | Vasati cede!leşmede sen kurban oldun. Amı ma... diye sosyetenin içine fırlatan ondan başka t n yun,'ondan öğrendiğimi söyledim. bu değilse, o halde insaplar o0- İyalanı, Sen ne t ne yüksek dın. Bana inandın, bütün denemele: sınaçlarından sonra bana güvendin, ben senin bü- a okumiya başladı Eğer hayat a, göründüğünün tam tersi olmağı - Yaşamak için öldürmek lâzım! Nabtar hütün hunların ateste kızdırılmış bir

Bu sayıdan diğer sayfalar: