1 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

1 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 41 Jonanma Düşmanı Kadar Kuvvetli Değildir & Y azan: Rahmi Yağız Karşılayacakî L ugün Memlekette Bütün Eli Silâh Tutanlar kere Alınmıştır. Hepsi Cephelerde Çalışıyorlar,,, ha SÜ muhafaza kıt'alarile is- 1 korunacak ol a donanmaya ne lü H Zaten denize açılıp di Tns, Buçuk ÇA, Marmaraya gire Üa n tahtebahi v & t li İ ÜN Var? Bu ka ı lim, e Kadar masrafı - ortadan l gemiyi de düşm Tadıkt . Her korkuluk dikeri: Vir geç birer desiroyer gönde- Ve Zde de zırhli fırkayı ce- Mür ederii rmak | karşısında hareket | “bit ederken, icabında "Vetlerine ordu tzralın- | 'ak yardımları tak zarurtindi k ki bunları gös-| göre sahil mu - rür edelim. ı ütün bu ihtimalleri ev- | yapn meydana çı- miş, teklifi Unun nası birşey ayrılar tlardan da bu işe kili tuhaflaşan W Soşonun üzerinde gez ST 'h.hm'. dam, manken fi- | &n geri Tt hu teşkilâtı mey- | Baç Tmek fikrindesiniz?. | * ll Paşanın bu sözlerine ha- | k;" “inaedi, cevab verdi: M | Be şağı yu- Tae Şeten sayılabilecek kal Sahlar bu işi görebilir! Mlay, Oliyamadım. Munken sa- b aa S fzag D he demek? Temkp, Gdeyim Paşam.. Bugün kötte £ ü &i silâh tu - aa TARZANI Y SES EDGAR RaAYs < Gi ı""“'*kıı;, #eybi gör. Kizinin bu -| Tücatı T"-!uyıc Vereceği tidyei | arla Beri in en zencinin Janı 'N adami | yüz metro iğin icab ettir- ir içinde seve seve hafaza için çalışıyor - t, Anadolunun her tara- da bir çok muharebelerden ar ü gücü kuvveti ye- binlerce on bin- | asker var, Bunlar vata- ağında kan ve aleş ba- arken, her tarafta kı- | n, üzücü la geçirmekten ğillerdir. İşte bu eski vı ü lerden bu hususta istifade etmek kabildir Enver Paşanın ça zü bu izah karşısında yumuşa - ke k ve sert yü-| k | ız. askerlik gibi anılması güç müşkü: n yorucu r kar- kalâde bir ferağat is- iyle başıhı yaşını şızında fi tiyen meslek almış, fizik kabiliyetlerini miş, istirahat çağına gelmi ların harcı olabilir miy T Paşa bu fikrini Şosona an- niz fena değil! Tat- bir şey kalmadığı larla görüşür, kararlaştırırız. nız, yaşlı olan, bu yüzden bir çok bedeni kabiliyet) kaybeden bu adamlar askerliğin icabe kuvveti, çevikliği, sağ- ığı kendilerinde bu- Bu nokta mü - — Yapacakları iş. ağır, dayanıl- şartlar içerisinde başarıla - rden değildir. rüldüğ edecekli lar, Yorucu y Metler, uzun mi lar için mev biye Nazırı Do teklifini esas itib rtık konuşul için gitmeğe saade bekliyen Soşona, En şa gidebileceğini zımne' — Peki.. Ben bunu arkadaşlar- la görüşeyim de ieabeden kararı andanının kabul otm verelim. Dedi... başına geçti oturdu mladı, Sonr. mi- ndan on da y ye Nezaret (Devamı var) Moskova İle Berlin Arasında Ti yordu. Nihayet öyle oldu ltere, Frarisa ve Ru: bir ittifak akdi için müza- mek Jâzım geldi. O ılar şöyle düşünme- wva ile Berlin a- ve iktısadi müza- | p devamı kabil olamıya- iliz - Fransız - Rus enüze- elendikten sonra bel- taraftan — İngilizler erelere baş- un Almanya ile evvelden Birişilmiş olan konuşmalara d vam etmek için ortada bir müni olmadığı söylendi. Çünkü İngiliz - Fransız - Rus müzakerelerinin mevzuu ticari ve | — 29 latmıştı. Onlar da hemen patron - larına yetiştirmişlerdi İsveçli serseriler, başbaşa ver- diler, yapacakları şeyi derhal ka- | tarlaştırdılar. Zenci, yoluna devam etmek üze- re kapmtan ayrıldı, Fakat, birkaç ide, büyük bi cın arkâğına saklanan ğı bir tüfeni den vuruldu, yere Biraz sonra, Molben kampa dön- yuvar # görün carat Müzakeresi ünüyorlardı: çok meşgul- arasında daha etraflı konuşmak için vakit bulunacaktır. Bunun üzerine Alman - Rus ti- muahedesinin anüddeti de bittiği görülerek bir sene daha muahede temdid edildi ve bek- lemek daha münasib görüldü. yine bu bahsin tazelendiği an- laşılıyor. Onun için geçen safha- etmek faydasız olimasa gerek. N OĞLU | FUAD SAMİHR Çevirer ir geyiğe aleş ettiğini, fakat Kovudu'"-| ittiler. Zencinin söy- nun köyüne gi lediği kızın, hakikaten şeyhin & olup olmadığını anlamak istiyor lardı. Plânları şu idi: Kızla alâkadı mek, bulunduğu ye tenmek ve bir fırsatını bulup çırmak... Köylülerden birçok ğ de- ri, devekuşu tüyü aldılar, Fakat, masanın BUNLARI UNUTMAYINIZ ipek Tüller Nasıl Yıkanır? İpek tül blozlar, kombinezonlar büyük bir dikkatle yıkanır, Ilık bir su içerisinde bol sabun köpüri- meli, Yıkanacak şeyi suya bi rarak çitilemeden iki avuç ara: da bastırmalı. Sonra, birkaç kere ilik suda çalkalamalı. Gölge bir ye-| Te asarak iyice kurutmalı. Sonrı iki bez arasında Üt Ütü pek kızgin lereli, dir. Çük ince tül, dantelâ ve gazden | blozlar, roplar susuz da y bilir. Bunları, büyük beyaz bezin üzerine seriniz. Sor y talk pudrası kana - bir | | | vi e üzerine vurunı kınız, Tekrar vurunuz ve açınız. İyice silkeliyerek toz- ları çıkarınız. Dikkatlı emiz olduğunu görürsünüz. Konserve Kutuları Konserve kutularını almayınız. Bunlardan çok istifade edilir. İşte | bir misal; Bir çivi ile kutunun ve dibinde birçok dolikler açınız. | Mangal yakarken boru ye! lanırsınız. Balmumu Lekeleri koltuk gibi ev eşyala- indeki mumu İekeler | Derilerin Muhafazası Rütubet srde birakılan a- yakkapları, kitab cikdleri ve deri- den mamtl eşya az sonva küfle- | nir, Küflü yerleri biraz terebentin | yağı sürerek silmeli, Saç Dökülmesine Karşı! Saçlar dökülmiye erhal önünü almak I İlk evvel saçları kısaca kesi meli. Sonra günde iki üç kere başi ğuk su İle diplerini friksyon yap- da usulü Burkulma; hafif bir ntidir. Yanlış bir h kta bir ağrı husı ân sonra ağ- | tagay bir pamuk 'veya bez malıdır. Ayağı uzatmı bdır. Ertesi gün kâ- ğile ve hafifi hafif malıdır. Kesikler Yaraların en zararsızı bunlar- | dır. Çünkü bolca kanarlar. Kan, kosen âletin bıraktığı mikropları alır, götürür. Fakat fazlası zatar- “dır. Önünü almak lâzımdır. Yara- nın kenarlarını birleştirdikten son- ra etrafını silmeli, hafifce tı diyod sürmeli, kolodiyenle pansı- | man yapmalı, isterlize edilmiş biz ve pamuk, üzerine de ince bir mu- şamba koyup sarmalı, ir- | uzun uzun münakaşalardan, pazar-| lıktan sonra... cömerd davranıp helerini uyandırmaktan çeki - | niyordu. Alacaklarını aldıktan, verccek - | rini verdiklen sonra bir çadırı | üne turdular, Konuşmağa baş- | Tadılar. | Bir aralık Molben: aberin var mu dedi. Şeyh “ Kovudu hayretle sordu: — Doğru mu- No zaman?... — Nasıl işitmedin mi?... Geçen gün beygirden düşmüş, beyni pat- sir oldu. başını kaşımıya başladı. Teessürü, | pacaktı onu?. Holivudun En Son Moda Mayoları ÜĞ merika — plâjlarında yünlü ve vücude yapışan mayolar yerine dansüzlerin kısa fistanla - rına benziyen kostümler giyiyor- lar. Bu; kısa bir külottan ve bir ma- yo eteklikten ibarettir. Kalçaları örter, vücudün güzelliğini bir kat e Sayfiyede, Plâjlarda Nasıl Ayakkabı Giymeli?.. daha ari Yukarıda resmini gördüğünüz mayo, satenden yapılmıştır. Jer- | sey, k me tuvalden yapanlar da çoktur. Denize giri diği zaman mayo. vücude yapış - maz, harekâtın serbestisine mâni olmaz. en, veya emp Paris kunduracdarının bu sene gçıkardıkları yeni model ayakkap- | Jİşrı Avrupada ve Amerikada bü- | yük bir rağbet gördü, Fakat, Avrupadan gelenler çok | pahalı olduğu, kunduracılarımız | tarafındacı da henüz seri halinde | piyasaya çıkarılmadığı için İstan- bulda giyenler pek az. akunyalar dan ve âğır değil, Şekli ayni, fakat âltları, mantar vibi he- fif bir maddeden yapılmış. Ayakta | yok yibi duruyor. Yazın bu sıcak | bundan —daha hafif, | plâjda giymek için şık bir sa Üzeri, beyaz deri parçalarile sü ve geniş bir kordelâ ile bağlı. Alt- arı kalınca ve ökçesiz. Fakat, ök- çe yerindeki kösele biraz yük: çe. Yürürken ayak yorulmasın Orijinal bir ayakkabı. Be- ya çok açık renkli deriden. Kenarları kalın ve diş diş kesile- rek oyulmuş bir deri ile çevril- miş. Altı çok kalın, ökçe tarafı da ede giymek iki renkli deriden yapılmış güzel bir iskarpin. Kırmızı, mavi ve yahud yeşil ve siyah renkli deriden. Ökçeler ve kuşaklar beyaz ve |Plâj Çantalarını» * Torbalarını 'Kendiniz Yapınız 1— Kaba keten bezden veya mu- şambadan yapılmış valiz çanta. Yanları ve altı (A. B. A) patno- nunda görüldüğü gibi, bir par - çadı C parçası A nın yan ta- rafına dikilir. Uzun ve şerkl A ve A yı bi fermtür ile kapanır, açılır. D eştirir v — Bu çanta da müuşambadan nıştır. Ve yapılması da çok ydır. Müs: köçe pate çadan mürekkebdir. B parçası ö- teki parçaları; baklava şeklinde konalm deh biri, kaj ği i ları biraz taşkı 3— Gemici bal çanta, Fi ağırdı! f etti- uçlarını - dikersiniz. 25 santimetri kutrunda l kesersiniz. Ak Ş— Şık bir ayak daha, Bu, uzun '.ASn 'a Ve be- şeyhin vefatından değil, ümidici nin boşa çıkmasından ileri geliyor du. O, kızı götürüp vereceğini, ve | şeyhten mühim bir para kopara- cağını ümid ediyardu. Şimdi bu ümid mahvulmuştu. Beyaz esire- nin bir kıymeti kalmamıştı. Ne ya-| « Birdenberi gözle parladı. Bu beyaz kızı, şu iki ya- bancıya satamaz mıydı? Şüphe- | siz bir hizmetçiye veya bir eşe ih- tiyaçları vardı. Kızın güzelliğini görünce paradan çekinmiyecekl: üphesizdi. Birdenbire, — Ha, dedi. İyi ki aklıma gel- di. Beyaz bir esire satıyorlar. Ar- | zu ederseniz yok pahasına alabilir- sintz... Molben omuzlarını silkti: — Tuhaf söylüyorsun Kovudu, Allahın çölünde, vahşi 0: mınmdı! esireyi alıp da ne yapacağız? ei hizmetçilerimiz var, Vakıa he, tembel amma yine işli rüyorlar. — Fakat, beyaz genç ve çok da güzel yaparsınız!. — Eşe de ihtiyacımız yok. Şimdi| bu gibi şeyleri düşünecek halde | değiliz. Emelimiz pı memleketimize di mek, o zaman g€ye. Hem, zannederim sen, bi- zimle alay ediyordun. Bu vahşi verlerde zenc, güzel ve beyaz bir | bu benim söylediğim Eş kaz bulünür mu hiç?... Kovudu doğruldu. kalktı: - Niçin yalan söyliyeceğira &i- ze... Geliniz, görünüz... Deilğim gibi genç ve güzel mi, değil mi?.. Dedi. İki serset az etmekle yürüdüler. duğuna kanaat getirince alacaklar, şeyhe götüreceklerdi. Tabif Senelerdenberi — kaybolan kızıtı görünce şeyh memnun kalacak, büyük bir mükâfat (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: