7 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

7 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3) hâdiseler olabileceğini, dünyanın bellibaşlı devlet adamları söylü - yorlar. Bu vahim hâdise tabirin- den ne kasdediyorlar?. Umuml bir harb mi?. Eğer, hakikaten, bu iki ay için- de vahim hâdiseler cereyan ede- cekse, insanlık için felâket.. Dünkü İkdamda okudum: «Son büyük harbde 10 milyon insan öl- müş, 19 milyon insan yaralanmış, 10 milyon insan da sakat kalmış. Bu muazzam felâketin adısını, in- sanlık ne çabuk unuttu?. Dünyayı yeni bir harbe sürüklemek isti - -- yenler muhakkak ki delidirler.. v F | Y P LN LA LRNS 26 HAYAT YÜKÜNÜ KALDIRMAK BAHS, ; Bazı hamalların hastalıklı ve / galışamıyacak halde oldukları an- laşılmış.. Şimdi, bütün İstanbul hamalları umumi bir sıhhi mua- yeneden - geçiriliyormuş. — Hasta hasta, yine çalışmağa meebur olan bu vatandaşlara acıdım. — Fakat, dünyada, türlü türlü bamallık “ var... Hepimiz, aşağı yukarı, bir hayat yükünün altında eziliyoruz. Evliler bir de, ev yükü taşıyor - lar.. Galiba, en ağır yük de budur. DAT ISINDA "Son * Telgre İşin tuhaf tarafı, bu yükü hasta da olsanız, bilmem ne de olsanız, mutlaka kaldırmağa ve götürme- ğe mecbursunuz.. Hepimiz, birer sıhhi muayeneden geçsek de, altı ay çalışımaz, diye birer rapor alsak... BALAYI SEYAHATİ VE ERKEK, KADIN —— Yeni evlilerin uzunca bir seya- hate gıkmalarına ve başbaşa ve- rip dünya gözünden, uzak, gülüp eğlenmelerine balayı diyorlar, Bu çifte arıların, balı nereden ve nasıl aldıklarını bilmiyorum. Yahud da, bu çiftlerden yalnız er- kek mi, kadın mı arıdır, öteki, bal toplanan bir çiçek midir?. Bu nok- ta da, şimdilik malüm değildi Fakat, bu balayı seyahatleri, ekseriya, çok masraflı olduğu için, tabil hayata dönüşte, erkeğin, ar- pecı kumrusu gibi düşünüşüne 'Hakarsanız, arının, — erkek değil, kadın olduğuna hükmedersiniz.. Çünkü, o zaman, erkek o haldedir ki, değil balı alıninış çiçek, suyu, seli kesilmiş bir kuru yaprak man- zarası arzeder. Dün, balayından dönen bir eski arkadaşa raslayışım ve üzerimde bıraktığı intiba, bana bu satırları yazdırdı. * Liman işletmeleri umum mü- dürü Raufi Manyasi, İzmir lima nında tetkiklerde bulunmak ü- zere dün İzmire hareket etmiş - tir. * Gerek vilüyetlerde gerek be- lediyelerde ccnebilerle yapıla - cak her nevi mukavele ve teah - hüdlerde âkid ecnebinin ika - et terkeresi olmuyan ecnebiler- le mukavele aktedilmemesi Da- * hiliye Vekâletinden vilâyetlere bildirilmiştir. , * Şehrimizde bulunan İngiliz meb'uslarından Paker'in Tiyase- tindeki tetkik heyeti ve Amerikalı kadın muharrir Robinson Anka- raya gitmişlerdir. / *& Almanyada inşa edilen Tır han vapuru, düh ilk seferini Ka- ndenıu yapmıştır. “ ik Ankarada inşası mukarrer devlet matbaasının — projesi için yakında bir müsabaka açılacak- k ae Üi inci yerli mallar sergisi garşamba günü akşamı kapana - caktır. | | Şimendifercilik Kongresi Toplanıyor Moskovadan İstanbula DoğruSefer Yapılacak Önümüzdeki ayın, 29 unda beynelmilel şimendiferler nakli- yyat kongresi şehrimizde toplana- caktır. Kongrede görüşülecek şeylerin başında beynelmilel — trenlerin tarifsi meselesi vardır. Bundan başka, Möskova - Var- şova - Bükreş ve Bulgaristan yo liyle doğrudan doğruya İstan - bul arasıtda gidip gelecek bir ekspres tesis dilecektir. Moskoy'a - İstanbul ekapresi - nin Bulgaristanın hududtimuza yakın Rakovski istasyonunda O- Tiyeni ekspresi, yahut Koövan- | siyonelle iltisakı olacaktır. Bu hat sayesinde bu yol çok kısalmış olacaktır. Knoferansa iştirak edecek dev letlerden bazıları şimdiden mu - rahhaslarını intihab etmişlerdir. *& Haliçte inşa edilmekte olan "*crrccrccerecALAALELAADEE Yıldıray denizaltı gemimizin 26 ağustosta denize indirilmesi me- Tasiminin yapılması için alâkodar “makamlardan müsaade istenmiş- tir. 4& İstanbul - İzmir hava hattı #sefocleri bu sabahtan itibaren baş- Tamıştır. & Adalarda yapılmakta olan ter- Ko& Bu tesisatı için Avrupaya si- pariş edilmiş olan motöcler şeh - timize gelmiş ve Büyükadaya gön- derilmiştir. Plâj Selin birdenbire kaşlarını ça - tarak: — Tanımadım... Diye mırıldandı. Ve kendi ken- dine garib tesadüf! dedi. Be- tanışan erki arla tanışmış oluyorlar. Selin mevzuu değiştirmek için, büfeden bir deste iskambil çıkar- d. — Altmışaltı bilir misigiz? — Poker varken hacıbaba oyun- ları nereden aklınıza geldi? — Karemiz yok. Poker oynuya- bilir miyiz? Maamatih altmışaltı » bence çok eğlenceli bir oyundur. ea Bülbülleri ekler, benden ön- | *& Belediye, bir milyon lira sar- federek tcamvay geçen bütün cad- deleri asfalt olarak yaptırimağa karar bermiştir. | *& Münakale Vekâleti, Ankara- ! da Atatürk bulvarında ve Devlet mahallesine yakın bir binaya nak- ledilecektir. Vekâlet büroları ey- lül başında taşınacaktır. * Dünkü pazar günü bir çok kimseler plâjlara gitmiştir. Bo - ğaziçi bu sene çok rağbet görmek- tedir. Yazan: İskender F. SERTELLİ — Seviyorsanız oynuyalım. — Benim sevmem kâfi değil. Si- zin de iyi bilmeniz lâzım. — Altmışaltıda usta olduğunu- zu mu anlamak istiyorsunuz? Hay- | di gelin. bakalım. Masatın kenârini açlilar. Oynamağa başladılar. — Bir on allı, değil mi — Hay hay.. — Nesine oynyoruz? Selin parasız oyundan hoşlan- madığını söyledi: — Bir robluk kumaşına. Necdet cebinden yirmi beş lira | yıkımdır. Tahran Elçisi Gidiyor Suad Davaza Göre Harb Olmıyacak 'Tahran Büyük elçiliğine ta - , yin olunan eski Paris büyük e- çimiz Suat Davaz dün sabahki Semplon ekspresile “Fransadan gelmiştir. Suat Davaz, Sirkeci garında Si- vas Meb'usu Rasim, doktor Bah - ri İsmet, diğer bazı zevat ve ai- lesi erkânı tarafından karşılan - mış ve doğruca Maçkadaki evi- ne gitmiştir. Yeni Tahtan büyük elçimiz, İ- ran Şehinşahı Peblevi Hazret- lerine takdim edeceği itimat mek tubunu almak üzere bu akşam Ankaraya gidecektir. Suat Davaz gazetecilere hulâ- saten şunları söylemiştir: «— Fransadan ayrılırken şah- sımda memleketime ve Cümhu- riyet hükümetine karşı — büyük bir sevgi eseri gösterdiler. Çok Samimi ve hararetli - tezahürat yaptılar. Bundan fevkalâde mü- tehassis oldum. Fransa ile ötedenberi dostane olan münasebetlerimiz, Cumhu- riyet hükümetimizin, iki mem - leket arasındaki Hatay meselesi ni halletmesi üzerine son derece / samimiyet kesbetmiştir. İki memleketin bu dostane mü nasebetleri sulhün temini için büyük bir zaman teşkil ediyor. Türkiyenin sulh cephesine il- tihakı Fransada ve sulhün de - vamını istiyen bütün diğer mem leketlerde fevkalâde memnuni- yetle karşılanmşıtır. Bu iltihak. la sulh cephesinin çok kuvvetlen diği muhakkakltır. Avrupa vaziyetinde bir sü - könet vardır. Maamafi harp o - lup olmıyacağını kat'i surette an cak Allah bilir! Fakat şimdilik bir harp olacağını zannetmiyo- rum. Ağustos veya Eylülde harp ç- kacağı hakkındaki sözleri doğru bulmuyorum. Ortada böyle ya- , kın bir tehlike olduğuna da'r bir alâmet görmedim. Her tarafta yapılmakta olan | askeri manevralar mutat mahi - yettedir. Her sene bu mevsimde manevralar — yapılır. — Bundan harp olacağı mânâsını çıkarmak yerinde sayılamaz, Yeni vazifeme bir an evvel | başlamak için mümkün olduğu | kadar süratle İrana hareket et - | mek istiyorum. Bu dost ve kar- | deş memleketin büyük hüküm - darı Şehinşah Hazretleri nezdin- | de Cümhurreisimiz Milli Şefimi- zi temsil etmek şerefi benim için pek büyüktür. Bundan fevkalâ- de memnunum.> Halid Yaralandı Dün şamandırada bağlı Al - man bandıralı Makedonya va - purunda çalışan amele Halidin üstüne vinçten kurtulan — şeker çuvalları düşmüş, Halit kasığın dan yaralanmış, tedavist için Be- yoğ'u hastahanesine kaldırıl mıştır: cağı anlaşılmaktadır. lından geçecektir. çalışılacaktır. nilirsem parasını vermiş olurum. | malıydınız! Dedi. — Teşekkür ederim. Borcunu- Ya siz yenilirseniz..? — Fena olmazdı. Selin: zu saıy:qınim ddükdle Öğe — Ben de &ize şampanyalı bir ziyafet vadediyorum. Necdet başını salladı: — Yüksekten a Z.. Bu bir iz de bana - güzel bir boypnbağı alınız. Hatıra olarak saklarım. Daha makül değit mi? Pekâlâ, Oyun epeyce hıtlanmıştı. durup Selinin kadehine vuruyör- dü. — Hem oynıyalım, hem içelim...| Biraz sonra sayılarına baktılar. Selin dudaklarını şişirerek mi- rıldandı — Senin dokuz.. Benim hâlâ ' Yıldız - Taksim | üç. —Aksi şeytan. Mütemadiyen bana koz veriyor,. Kırklar, yirmi- ler ardısıra geliyor. — Şansınız çok açık. Bu gece —Ben hımışuııınlnnım_. Y—ı büyük Mrııaıkerpınillnde bulun- ——— uugunı:u başmakalesinde, Maa- Tif Vekâleti tarafından gelecek se- ne toplantıya çağırılacak olan Gü- zel San'atle» Şürasının ehemmi - yetinden ve lüzümundan bahse - dilmekte, memlekette san'at cere- yön ve fikirerinin genişlemesi yolunda temie vnile: yapılmakta - dır. Güzel sanatların hee şubesinde memlekette esaslı bir kalkınmaya ve propaganda yapınağa ihtiyaç bulunduğu işaret edilmekte, bu hususta bazı tedbirler tavsiye e- dilmektedir. Bundan sonrs, toplanacak Gü - zel San'atler Şihasının nasıl faide- li ve müsbet neticeli alabileceği tetkik ve mütalea edilmekte, Şü- ranın hareket noktası hakkında bazı fikirler ileri sürülmektedir. CUMHURİYET: Yunus Nadi «Kendi kendine yetmek siyaseti insanlığın en bü- 'yük felâketidir. başlıklı yazısın- da, Büyük harbten sonra, millet- ler arası münasebetlerine umumi bir göz atmakta ve vücude ge - len yeni telâkki ve fikirlere işaret ederek son zaman!larda herkesin kendi kabuğu içine çekilerek ya - şamak arzusunu gösterdiğini an- latmaktadır. Muharrir — yazısında — bilhassa; «siyasetlerinde otarşiye bağlılık- larını bağıran mihver devletleri, yine bu sistem yüzünden, sulh i- | çin tehlike teşkil eden bir çık - | maza doğru sürükleniniş bulunu- Yyorlar.» demektedir. Bundan sonra, makalede, bil - | hassa iktısadi sahada m'hver dev- | letlerinin tuttukları* yolun yan- lış ve kendileri için de, dünya için de zararlı olduğu tebarüz ettiril- mektedir. 'TAN: M. Zekeriya Sertel «Harb ola- gak mı?.> isimli baş makalesinde, Tagiliz Başvekili Çemberlayn'in, | son hafta içinde söylediği nutku | 7 ele alarak, dünyanın çok hazik bir | devir yaşadığını söylemekte, harb ihtimallerinin çok yakin bulun - duğunu anlatmaktadır. M. Zeke- tiya Sertel demokrasi cephesinin | Otobüsleri — | ve çivarında oturan bi * ederek Yildız - Taksim otobüslerinin ta- til edilmesi üzerine vesaitten mah- rum ka'dıklarını bildinmişlerdir. Bunlar hâlen Beşiktaşla Taksim arasında işliyen eski tramvay şir- ketinden müdevver belediye oto- | büslerinin Yıldıza kadar işlemesi- ni istomektedirler. Muhitte Nafta fen mektebi, polis| okulu, harb akademisi, yatı mek- tebi, okullar güneş. gibi müesse- seler olduğundan Be'ediyenin bu arzuyu kabul edeceği ve ayrıca da Beşiktaş - Taksim arasında işli - yen otobüslerin adedini çoğalt - | — © ne? Yine mi kırk... Daha ben bir el bile almadım Ayol. Vallahi oynanmaz bu oyun. İn- | san ambale oluyor. Canım, eğlenmek için oynu- yyoruz. Ambale olmağa değer mi? Hem siz teklif ettiniz altmışalıyı. Ve görüyorsunuz ki, ben bu oyun- da sizin kadar usta değilim. Siz | insanın elindeki kâğıdı görmüş bi biliyorsunuz! Selin oyunu kaybediyordu. Needet on beşe ç: Selinin üçte kalışı şaşılacak bir O Melinle oynadığı zaman, daima yenerdi. — Artık oynamıyalım Necdet Bey! Nasıl olsa yenildim. Siz on beş.. Benim hâlâ üç sayım var. Necdet; — Böyle olmasını istemezdim. Emin olunuz ki, size yenilmek is- terdim. '.l'ılıh bu... Ne ııpıhm daha küvvetli olması icab ettiğini bunun için de Soyyet - İrtgiltere an-| laşmasınin derhâl netice vermesi icabettiğini söylemektir, Bu mü- zakerelerin uzamasının Hitlere çesaret verdiğini, eğer müzakere daha uzayacak olursa, Hitlerin ye- ni bir dünya harbine atılmakta tereddüt göstermiyeceğini izah et- mektedir. VAKİT: Asım Us (Sun'i pamuk ve yün) isimli başmakalesinde Almanya daki iktısadi sıkıntıya temas ede- rek, orada ağaçtan yün, çamdan pamuk - yapıldığını — anlatmakta, İtalyanların da otargi sistemi ile ayni yolda yürüdüklerini ifade © derek, İstanbul gümrüğünden ge- ri alınah İtalyan mallarına nakli kelâm ederek, bu iki devletin, bu- gün bulundukları hali teşrih ey- lemektedir. Asım Us, sun'i yün ve sun'i pa- muk işinin, gittikçe beynelmilel bir ticaret meselesi haline geldi - ğini söylemektedir. Muharrir, ma- kalesinin sonunda ,sun'i pamuk ve yünlü kumaşlara tatbik edilecek gümrük resmini mevzuu bahsede- rek, bunlardan nasıl bir gümrük resmi alınması icabettiğini müta- lea etmektedir. Hüseyin Cahit Yalçın: <Alman- yada iki cereyan» isimli başma- kalesinde Fransız - gazetelerinin neşriyatından —mülhem — olarak. Almanyada politika yollarında iki fikir ve kanaat cereymi göze çarp- tığını söylemektedir. Bu iki cere- yandan birincisi, kılıç şakırdata- Tak mutlaka bir harb çıkarmak is- tiyenlerin kanaatidri. İkincisi de harpten Almanyanın çok zararlı çıkacağını ileri sürerek, suih yo- Tunun tercih edilmesini söyli - yenlerdir. Hüseyin Cabit, makalerinin bir yerinde diyor ki: «Bütün Alman ne kadar tazrik ve Iğfal 'tunda tutulursa tutulaun, düşün- ce kabiliyetini kaybetmiş zannet - mek hatadır. Koca bir millet hissi selimi, fikir tenkidi, akıl ve mu- yi tamamen unutumaz.» Maarif Müdürlerinin Vazife ve Sa'âhiyetleri Maarif müdürlerinin vazife ve | galâhiyetlerinin tevsii için verilen bazı yeni kararların bu ders se- nesi başından itibaren tatbikine başlanacaklır. Excümle; yüksek mekteb me - zunu olmuyan maürif müdürleri, şimdiye kadar yalnız vilüyı tedrisat işlerile meşgul oluyorlar ve vilâyet dahilindeki orta, lise ve san'at okulları gibi müesseselere bakmak salâhiyetini haiz bulun- muyorlardı. Yeni karar ile, her vilâyetin bü- tün kültür müesseselerinin tedris ve idare işlerile dağrudan doğruya maarif müdürlerinin meşgul o- maları tensib olunduğundan ba- dema bu müesseselerin bütün iş- leri maarif müdürlükleri kana - — Bwet, talih geri tepilmez ya.. Bazan bana da böyle gelir. Kar- gamdakini hiç sayı vermeden ye- | nerim. Diyerek masanın başından kalk- ti Tekrar büfeyi açtı. Şişelerin ve paketlerin arasın- a bir şeyler arıyordu. Bellidiy ki, | çok sinirliydi. Nocdet: — Keşke oynamasaydık, Selin hanım. Bu kadar sinirleneceğinizi bilseydim, vallahi gözü kapalı oy- mar, yenilirdim. Selin başinı çevirdi; — Hayir, ben öyle oyundan ha- zetmem. Oyunda sadaka verilmez. ciddi oynamak, talihi denemek lâ- zımdir. Madem ki yendiniz.. Boyunba - & hakkınızdır! Merak etmeyin ya- zan derbal alırım: Ucuz $ Maden Suyu Bu Taktirde Sarfiyatın Artması Bekleniyor Madensuyu fiatlarının da ucuz- latılması ve sarfiyatın arttırıl » mast kararlaştırılmıştır. Müteaddid işçilere ve emeğe ih- tiyaç gösteren bir şişe biranın 16 kuruşa satıldığı bir zamanda doğ- rudan doğruya menbandan — ve zahmetsiz doldurulan bir şişe ma- densuyunun 25 kurüşa satllması doğru görülmemektedir. Diğer taraftan bazı menba su- larıvaz hakkında Avrupa ve A- merikanın muhtelif şehirlerinden izahat ve nümüneler istenmekte- dir. Bilhassa kansere Iyi geldiği söylenen bir menba suyumuzdan bir Amerikan zengini 5 büyük da- macana sipariş vermiştir. Bu su, en çabuk vasıla ile İstanbuldan Amerikaya gönderilecektir. —— Tahliyelerini Bugün Tekrar İstediler | Satie Yolsuzluğu — | Muhakemesi Başlıyor Batie yolsuzluğu tahkikatının bittiği ve müddeiumüumilikçe ha zırlanan mütalcanın maznunla - ra tebliğ edildiği malümdur. Bu mütaleada, maznunlardan on i- kisinin Tüzumu muhakemeleri, bir tanesinin de men'i muhake - mest istenmektedir. Mütaleanameye maznunların itiraz hakkı olan kanuni müddet bu akşam bitmektedir Haklarında son tahkikat açıl- Ması istenen on iki maznunun vekilleri itirazlarını hazırlamış- lardır. Bunlar, bugün itirazna - melerini müddeilumumiliğe ve » receklerdir. Mevkuflardan mülga Deniz - bank eski umum müdürü Yu « suf Ziya Öniş, muavinlerinden 'Tahir Kevkep ve yapı ve bina - lar servisi şefi mühendis Neşet faletle tahliye talebinde bulun muşlar ve bü talepleri tetkik ö- dildikten sonra reddolunmuştu. Bunların vekilleri, bugün, bu talep'erini tekrarlıyacaklardır. Dördüncü sorgu hâkimliği ka rarnamesini bu hafta içinde ha- | zırlıyacak ve Satie yolsuzluğu - nun muhakemesine yakında baş Tanacaktır. el Beker Ankara Caddesi İstanbulun en çok geçilen bir caddesi olan Ankara caddesindeki inşaatın uzaması halkın şikâyetini mucib olmaktadır. Haber aldığı- maza göre müteahhid - buradaki faaliyetini teksif edecektir. Cad - dede mozayıklı parke tefrişatı de- vam etmektedir. İnşaatın kısa bir müddet zarfında tamamlanmasına meseniz bile, borcunuza bu de- rece alâka gösterişiniz, bence ö- denmşi kadar kiymetlidir. Ortada duran yirmi beş lizayı Seline uzattı: — O halde siz de benim şu kü - çük hediyemi lütfen kabul ediniz, Eğer kumaştan anlamış olsaydım, bu vazifeyi bizzat ifa ederdim. Fa- kat, maalesef kumaş seçmekte hiç isabetim yoktur. Selin gülümsedi: Çöok nâziks'niz, Netdet Bey! Teşekkür ederim.. Bir daha beni | görüşünüzde hediyenizi sırtımda göreceksiniz! Bu sirada kapının önünde sert bir ayak sesi duyuldu. Selin aldır- madı., Necdetten bir oyunda al- dığı yirmi beş lira Selini sevindir- Ka Taar DIŞ _POLI İngiliz Diploma Arasında Yazan: ALİ EE” Bu sene de İngilteretit elçilerinden bazıları teki kedilmek suretile artık dF hık faaliyetinden ayrılıyof selâ kaç senedir isimleriti » işittiğimiz, resimlerini müz tiyle elçilerden şinglondaki Sir Ron ne artık tekaüde sevktd lan bu İngiliz dıpınmıu on sene evvel Ankaradl muştu. Umumi harbdeti ni Türkiyeye ilk İngilzi çisi olarak gelen Sir Müştur. Diğer tekaüde sevki yılı diplomat da ııırılt“ büyük elçisiVe Sir B giliz - Amerikan mün bugünkü gibi samimi bif mesi için çalışanlarda şüphesiz v.şmgı.mdıll elçisi oldu. İngiliz - Fransız münasf' bugünkü gibi bir ittifak ğ l gelmesinde âmnil olani .| Paristeki İmgiliz sefiti O” yiğe * şüphe edilmiyor. Avruj a karıştı karışalı büyük M& deki elçilerin ne kadar larını söylemeğe lüzum Bu sene tekaüde sevke€ lan iki emekli İngiliz dil dan bahsederken mesel larda Romadan ayrılmış © giliz elçisi Lord Perti de T0 mak lâzım gelir. Bu GİP İngiliz - İtalyan mün en gergin zamanlarında paytahtında İngiltereyi Töyg diyordu. Geçen seneki F İtalyan anlaşmasını da © N re etmiş, nihayet o - Bu itibarla Lord Pert 4' a rulmuş bir diplomattır. Fakat eğer heyecarlı çirmek, çok çalışmak V€ itibarile ismi söylet lomat daha varsa o dâ nin Berlindeki büyük Nevil Hendersondur. ? mat daha gençtir. Onun senelerce çalışabilecektif” Af vil Henderson bilhassa #ÜLN Çekostovakya buhrani larda çok çalışmağa " muş, çok yorulmuştu. gilterenin sayılı diplo rasındadı! Sir Nevil Hendersöf ( Harbden sonra daha yeti gl ile İngiltere arasında bÜGAR || göndermek merasimi evvel İstanbulda İngiliğ Ü sili olarak bulunuyordu- ğ bazı İngiliz gazeteleri Berlinden başka bir Yi den ve kendisinin Almaf” diğinden bahsediyo Lâkin bu cihet 17 baricindedir. Yalnız kedilen ve böyle him merkezlerde ııılM firler acaba istirahat ne yapmayı süşün ğ bir sualin hatıra ıelı*" "” B Bu da bir faaliyet g selesidir. Belki ondab küne çekilerek ıııııd' başlar. Belki de sen tığı diplomatlığın yorl rını artık düşünmek edebiyat ile, güzel gul olur, kendini Jı"' A hayatı bu guretle # matın yeri ise asla bo$ T y tır. Nitekim İn tona, Parise, Romaya büyük elçiler de a& farkı ile, fakat herhaldf, zifelerine doğru yola S — l Kibu l Adanın Su Te&? Tamamlanı)” Adalara Belediy€ tanklarla verilecek V| için Adalarda yapılaf Of mamlanmak üzeredir" güne kadar bu tesisak İTCaN cak ve Adalara sü münasebetle Adal yapılacak ve ağlebi ve Belediye Reisi b4 — ğ hazır bulunacaktır. İ Diğer taraftan B köyünün de su deıd”" üzeredir. Bu kış İP hrhlvdı.ıvı 4 KA ç AKR Z e

Bu sayıdan diğer sayfalar: