7 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

7 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£—SON TELGRAF — 7 AĞUSTOS 1938 İrlânda Cumhuriyet Ordusu Hari lxlz—n.ı Cumhuriyet ordusu is- tın adamla- fif merkezlerinde boml aylardanbe: teşkilâta mensup olarak koydukları anlaşılar larda İrlanda Cum- rmektir. Ce- N İrlanda bugün müstakil bir Fükat İrlanda adasının şimal . Tenin idi ye Bu itibarla bağlıdır. Bunlar protesi da İn; yorlar mandanberi İngil bulunuyor. Faka maksadı. şimal ile takil olarak yaşamasını temin et- mektir Cen İrlandalılar bun miyorlar. Fakat şu var Cumhuriyet ordusu den Hâtın kullandığı vasıta ortalı; lerde hiç alâka şgul korkutmak, sı olmu, bu İrlanda Edenın Bir Eşi | Deniz Aşırı Ticaret Nazırı Ayni Zamanda Çok Zengin Adamdır eski Harici- en İngiliz kabinesin; yer Eden kadar şık giyi ve kadınların daima hoşun bir zat 'Yüzde yüz Blosakson ol manda muazze' hil lan Ve ge büyük bir Bü zat şi ret Nazırı Rol Tupanın yağ, ı gi daha hazır ayın idir. n sene mirasa konmuş ölen pe: rdan alâkadardır. Hit idraya gönderdiği Wolta zatla yakı lerin Loa ptiğı müzakerele marasında geçenlerde şiddetli mü- » tükaşaları mucib olmuştur. Bu zat İngilterenin Almanyaya para Mesine karşı silâhları kması kendilerinde — değil başlarına — bankadan paşanın o baş behdesi da olmalı imi ları kendi Mutlaka Nirm Rı y Nedimin imzası mnin şimdi sekiz bin lira ka mış n bu para yanarl., ve. € ediyor: işmetim lenecek olursam, paşa hepsine yaptığı gibi bana da ev verecek ve döşeye- €ek. O zaman paramı da bankadan çekebileceğim. Kız, haklı. Bu kadar menfaati nasıl terkedip buradan çıkabilsin?. Paşa adamlarını y tesi ile değil, iktısadi menfaatlerle de bağlamış. — Fakat, sizin için bir şey düşünürüz. Diyı bir ümit En, çok burada hapsedildiğime değil de, Cahi- di göremediğime içerliyorum Zaten, çırpır ağlamam, kendi em, kaçmak, kurtul - mak istemem hep onun için değil mi?. Ne yaptı bil- z otor lmek cesaretini gösteriyor. Bu kadarı da ham, mi miyorum ki?. Bazan gözümün önüne öyle korkunç ö yle tüyler ürpertici hayaletler de geliyor ki.. çten Para Geliyormuş! Hükümetle Gizli Teşkilât Arasında ucadele Şıddeilı Olacak Başvekili De Valera ve yukarı İrlanda Başvekili Vikont Krigavon (Bir İngiliz karikatürü) uyandıran da budur. Cenubi İr- landa hükümeti evvelce ilân etti ki Cumhuriyet ordusu denilen teş- kilât ile hiç bir alâkası yoktur di ye. Bu teşkilâti gizli bir cemiy olarak ilân eden hükümet gizli ce- miyet aleyhinde takibatta buluna- cağını . Fakat teşkilâ- tın adamları gizlice İngiltereye girmekten, orada toplanmaktan ve | kendilerince karar verdikleri yer- lere bombalarını koymalarından rşlardır. şhur bir ressi var- r: Ruse lismindeki bu reis ge- çenlerde Amerikada uzun uzadı - ya dolaşarak oradaki İrlandalılar- dan mühim paralâr toplamış, teş- külâtı daha — kuvvetlendirı Son günlerde Rusel'in İrlandaya döndüğü söyleniyordu. Daha he- yecan verici bir rivayet olarak da | Rusel'in gizlice İn; Ki şaylasından İngiliz gazeteleri bahsediyorlardı. İngiliz zabrtası geceli gündüzlü araştırmalarla İr- landadan gelenl a| şa 4 len yeniye bormba hâdiseleri başgösterdi. Bunun ü- zerine hükümet dahu sıkı tedbir- ler alarak İngil çıkan- ları iyice aramak için lâzım gelen kanun salâhiyetini p: dan istedi. Bu suretle zabıtanın salâi or, Fakat İr- iştir. rsün yen lümento - eti artmış ol | landa gizli teşkilâtının daha ön- ce İngiltereye götürüp de bomba | layısile ele geçen ve olan adamlarının yerine | lerek teşkilitin ikleri an- mah daha' başkaları bir mesele de bu teşi bancılardan para alıp alma- Yabancılardan para alın- phesiz görülüyor. İngilizle- düşürmek için İrlan- na para ve Bu paralar şilamamıştır, Diğer taraftan İrli mehâafili de bu yüz ile İrlanda münasebat masından endişe ediyorlar. Öyle zannediliyor ki İrlanda Cumhu- | İrlandanın birleşmesini temin et- mek değil, bu gidişle bu mesele- nin halledilmesi imkânlarını büs- bütün ortadan kaldırmıştır. İrlan- dadan İngiltereye girecek olanla- rın bir çok araştırmalara tübi tu- | tulması için Londranın verdiği ka- | (Devoma 7 inci sayfada) ——— | BEŞ. HASTA VAR Ya, çocuğun üzerine birdenbire bir fenalık geldi; — Ya, ümitsizlik içinde intihar filân ettise.. Diye düşünmüyor müuyum, * aklımı oynatacak Kaçıp kurtulmak için bir kaç kere pen- okladım; çivili midir, nedir, yerlerinden kalkmıyorlar. Kapıdan çıkıp göyle bir aralık aşağı- ya dağru kaymak ve sokağı boylamak için fırsat kolladım.. İmkânsız.. Ben, odadan çıkar çıkmaz, r kovuktan da karşıma bir sürü Arap çıkıyor! Haddin var ise merdivenlerden in de kaç! En ko- layı gene bu kızla anlaşmak ve.. Bir savuşmak ça- resi bulmak olacak. oluyor! cereleri Paşa ile de hâlâ, ilk gündeki gibiyiz. Adamı ğız, her gün bir iki defa yanıma geliyor, sokulmak, konuşmak, gözüme hoş görünmek için bin çareye böş vuruyor amma, ne yapayım, bir türlü gözle- . ( SEYLER YAYVANLAR YAVRU NASIL TAŞIRLAR? ARINI Filler, yavrularını kat'iyyen ta- şımazlar. Bunlar, annelerinin ka- rınların altında ve ayaklarının a- rasında yürürler, hiç te görü ler. Su aygırları, yüzerken yürürken yavrularını boy da, biraz bi taşırlar, Afrika yerlilerinin yap - arının annele sıkı sarılı yavr da ve sıkı görülür. Balina bal bir sene etleri: lecek bal ZHİRLİ Litvanı unasdan bildi! akatjis işmi gün husu: merket ildiğine göl bir hayı edilmiştir. Bu idamın yeti Kaunas'da inşa edilen ahkümlarının olan idam olarak sön nef BALIKTAN YUMURTA AKI yumurta a- ştır. Bu inde kulla- imanyada, balıktı nıyorlarmır... FRANSIZLAR NE KADAR EKMEK YİYORLAR? Bir Fransız senede en azı 200 ki- lo ekmek yediği hesab olunmuş - tur. |ÜNİVERSİTEYE DEVAM EDEN | SİNEMA YILDIZLARI Kaliforniya Üniversitesine de - | vam eden talebeden otuzu sinema Alemino mensup veya sinema yıl- dımdır. RUGAN KUNDURALAR Rugan iskarpin ve potinler 1814 | mesinde moda olmuştu! Doktorun Öğütleri İştahsızlık Vücuddeki zaâftan, vakitsiz , fikren çok çalış - inkıbazdan ve saire- r. Çok sigara, hadan yemek maktan, den ileri gel kahve içenlerde de işt eser bulunmaz. İştahasızlığın önüne geçmek için, evvelâ onun sebebini iza- bir kahve kaşığı hut turunç kabuğu iyidir. Mağnezi ve pelisin (müsavi miktarda) Bikarbonat de sud Bellok kömürü Nane şekeri B utöz yirmi paket veya im edilir, her ye- a bir tane alinir. ——— Yazan: Etem İzzet BENİC rim kendisini bir an bile görmeğe tahamimül edö” or. Saniyesinde sinirleniyorum, saniyesinde kav î p işten çektikten Kabahatimi anladım amma iş » kendi kendime düşünüyordum. Kapı ye de odada idi. İçeriye bir siyah ştü Beyefendi kabul edilmelerini z Hanımefondi de beraberler.. Dedi. Ben, daha: — Rüştü Beyefendi.. Dendiğini işitir işitmez zaten huylandım. kan başıma sıçradı. Alt tarafını düşünm mencecik: — Hayır. Hayat Bir Tesadü lüftür ı Yazan: ZEKİ CEMAL | ratör ihtişas diplomamı ce- bime koyduktan sonra tam on beş yıl kendime bir eş ara çe oldüğüm — halde mın tesi: ile nihaye kadınla evlenmeğe dim. Artık hayalimde hep o meçhul Avrupalı kadın ) Sarı saçlı, uzun kirpil diği yeşil gözlü takbel karımı Beçiyi aşıyordu. mder ya bu müksad- Şoför köşeyi sapnıca ye cami tik tik vin dinleemdi bile.. Hızla gitti | yük bir ote t etmişlim. Çünkü Avrupalı nt da, Avrupa mecmual, nın kapaklarında gördüğüm renk- r tablo değil, nihayet bir ka- dın olduğunu tamamen anlamış - tım., Netice, artık maktan başka bir çok arkal (Bekârlık - sultanlık © daldan bu dala konuyor, gön mü hoş ederek kışın İstanbulda, yaz t Avr hassa Budapeştede geçiri; erini de O yaz Peğtede kalmıştım. Macar a karıs akan Mavi Tu- nin ki kıvrıla kıvrı! ulamıyordum garit adasına bayılı - 'dum. Orada Ç ki köylü elbiseli aş lokanta - | Macar kız- sınd larının bu heyecanla tam iki ay ya- şadım. Artık tatilim bitmişti. Br- tesi gün İstanbula dönecektim, O gece saat bire kadar yine Çar- daşt 'ndim. Her gün elinden bira iç garson da ettim. Bir otomobile at- | yedim, içtim, e kıza v lıyarak: İ — Şehre çek.. dedim. Ve oteli- min adımı söyliyerek aman.. diye ilâve ettim. Sür'a geldi. Yarın da $ gideceğim. Doya doya uyuyayım. Fakat bir taraftan da gözlerimi dört açmış, bi sola ba- kıyor ve pıril piril yanan bü gü- | zel şehri ertesi gün nasıl terkede- ceğimi düşünüyordum. Bir aralık bilme: asıl oldu' Dedim. Bunu, o kadar sert söyledim ki galiba nebilir! Fakat, annem Keşke fellâh | arasında | humün ateşliyordu. Yapyalnız kal du. — Yanlış. — Yarın madem ki Peşteden ay- Böyle gecede insan ılacaksınız. hiç uyur mu? Sizi Zigan ile meşhur bir kuyu ne za uZ. Fakat bu Zi bulama: H lokantadan içeriye gi gan'ı her ir?. İni im, 1 söze ne di | bir yer bir müzik he; çe ç. | Masalar | kadehler, şişeler. tabaklarl Biraz etrafı seyrettim. O k; güzel müşteriler var ki.. kadınlar. erkekler.. kahkaha başa ve şedeki bir İrymiy ler., Hel masa buldu. Gözlerimle etrafı iyice ediyardı şarabi mezeleri yedikten sonra gi birdenbire parladı. aha iyi görüyor ve dah rdüm, Zigan müziği yu kıvı | rile iliklerime kadar işliyor ve rü- r noktasını sanki garib çok müteessirdim. Bu teessürl amıştım. Gözlerim di cış bütün lokantayı 'Tam bu esnada köşedeki çiçeklerin arasında yalnız din başı görmeyeyim mi? ız bir kadın... Tekrar ——— rmeden siyah kadı Z. Diye söylendim. Hiddetli hiddetlk odanın için- doluşmağa başladım. Rüştü efendi.. Dediler mi kafam rüzgâr aş başı gibi omuzlarıma ağır geliyor ve yük- lü yüklü sallanıyor. Bir insan ancak bu kadar kin duyabilir, bu kadar nefretle bir başkasın: dan için mütesasir — Anneniz gelmiş.. Diye daha önce b yacak, ihtim: istiyor- DA im bile, He- ber verseydi. Efendi kalsın, annem gelsin!. Diyecektim. Ve.. Böyle olması da lâzımdı. vallı kadın kimbilir ne kadar üzülmü kırılmıştır?. Şimdi düşünürken azap içinde kıvra- n Bir anneyi, kabahatsiz bir anneyi, benim gibi başı yanık bir anneyi geriye çevirmek, onu gör- memek, kendimi göstermemek onun için de ne ağır, lokantaya getirdim. n olsa uy dle Bök- | tım. Garson bana da bu çiftlerin . Bir kaç bardak Macar | tikten ve biraz da Macar Arlık ir şişe şarab daha sanki rönt- gen ışığı gibi tetkike başlamıştı: tutulmuş afyonlu bir oldum doğrusu. Kan başıma ) ne kadar muziği yur: zaman dim ve Enfes doli ada da müz an baş- | sağ kö- kontrol özlerim | etrefi | iyi du- ğmele- dığ | aha par: locada bir ka- Evet bütün | tiksi> Za- (Devamı var) salonu gözden geçirdim. 0”; başka yalnız hiç * (Devamı 6 1nci urjÖ DALGA UZUNLUĞU İT.AO. 19,74 m. 15195 Kes. ? İTAP. 31,78m. 9465 Kes. 3) 1639 m. — 138 Kes: 9h Saat 19: Program. Saat 19.05 Mü: ziği - Pl.). Saat 19.30: 'Türk n ce saz faslı). sikisi - Halil Bedi ı.ım-ı Saat 2050 Türk müziği Sait dede - şnkrf..a saz ;ıl)»n,.') : Acif beyia rı n'ç! yin - Muhayyer şar) mas etmeğe, 7 - Arif beyik hayyer kürdi şarkı - Efefi İ Muhayyer kürdi qarkı » BĞi min önü handır, £ bEP ğ | Halk sürküsü - Esmer w';:y lamış, 10 - Arif beyi af" küsü » Karanfil oylum Ü Saat 2145: Neşeli plık , Saat 2150: Müzik (OP" —.) Saat 22 Müzik (kuyuk “ge ra - Şet: Necip A;kın) # le Valiteufel - İki p (vals), 2 - Franz Lehar - Üğg” peretinden potpuri, 3 « PPat Arlekenin milyonları NÖ f Löhr - Mrmlekt’“îd/ Il* Saat 29.20: Müzik (€ : Pl). Cemaziyelâhir o 2A 1939, Ay 8, Gün 219 Haf 7 Ağstos rmıf'—d Vakitler | Vasati K Öğle Tkindi Arşan Yata İmsak 5 02 12 20 16 13 19 19 21 06 3 03

Bu sayıdan diğer sayfalar: