6 Eylül 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

6 Eylül 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n 24 Saatte Haler Oldu? (Birinci sahifeden devam) ıllc inkişaf gösterme bışlıı- . Polonyalı'ar Vis son derece mukavemet ıb- tedirler. — Burada şiddetli uharebeler, bilhassa süvari ha kâtı devam ediyor.. Koridorda 'olonya kuvvetleri, ric'a! hatlarını kapamağa uğraşan Alman cephe: Sini yarmağa çalışmaktadırlar. Leh tayyareleri ve topları dün “de 14 Alman tayyaresi düşürmüş- ir. Cenubu garbi cephesinde | fazyiki devam etmektedir. Pumıı cephusinde sükünet vardır. Dün de öğleden sonra bir İngili Zembi ile iki Alman gemisi daha , Bu vapurların bütün Mürettebatı Norveçliler tarafından kurtarılmıştır. Alman tobliğleri, İngiliz tayya Telerinin Kiyel'i bombardımanı cs-| basınca beş İngiliz tayyaresi dü - | Sürdüklerini iddia etmektedirler. | Dün 38 Leh tayyâresi Berlin ü- “derinde bir istikşaf yapmışlardır. Meçhul bir tayyare Danimarka li- , Manlarından birini de bombardı- ah etmiştir,. Simal denizi sahilinde İngiliz fayyareleri nehir mansablarında bulunan Alman harb gemilerine bontbalar atmışlardır. -Almanlar u düşman tayyarelerinin de ya - | Tısını düşürdüklerini iddia edi - Yorlar, Sövyetler 1919 sınıfı ile 1918 sı- | Bulınin ikinci yarısı ltna | Sağırmışlardır. Toplama 15 ey - | İle 15 teşrinlevvel arasında vu- Ku bulacaktır, . Dün isimlerini yazdığımız Ro- Manya, Yugoslavya ve sair mem - ketlerden maada, İran hükümeti de bitaraflığını ilân etmiştir. Brezilya ve Veneziellâ hükü - Metleri de bitaraflıklarını ilân et- TMişlerdir. —— Bir Oda Dolusu Hava Gazı (Birinci sahifeden devam) dün evinde kerih bir koku hisset- Miş ve bu kokunun havagazi ko- usu olup olmadığını anlamak için, Mbrit çakmıştır. Kibritin çakıl - beraber, odayı dolduran ha-| Va gazi parlamıs, Muhsin, karısı Ve çocuğu muhtelif — yerlerinden Yanmışlar ve hastaneye kaldırıl- uşlardır. AĞIR BİR YARALI Evübde oturan Mehmed adında bir iş yüzünden cıkan kavga oturan Beticesinde aynı semtte Nardiros adındı 1 (Birinci sahifeden devam) | Olduğu için, Polonya sanayi mer - | zlerini tahribe d!vıtn etmekte Ve halk arasında panik tevlid et- Tnek için de şehirleri bombardıman etmektedirler, Ahali zaydatı al- Makla beraber, o kadar mühim değildir. Şimdiye kadar harekât İt mıntakada cereyan etmektedir. Birincisi yukarı Vistül mıntaka- Adır ki, burada muharebelerin bil- #asa şiddetli olduğu anlaşılıyor. aüzılamıştır. — —— lttdadan atiimiştir. — Harekât Henüz İlk Safhalardadır Atenya Vapurunun Yolcuları — | (Birinci devam) liiye sandalını yakalamış olan ve yine Norveç vapuru tarafından kurtarılmış bulunan bir Musevi karı koca öki küçük erkek kande- | Şinin sular tanafından alınıp gö- türüldüğünü görmüş olduklarını #öylediler. | Felâketten kurtarılmış olanların ekserisi, infilakın makine daine - sinin yakininde vukua gelmiş ol- duğunu söylemektedirler. Mürettebattan Glaskow'lu birisi| infilâk neticesinde yolcuların yüz-. Ge 25 inin telef olmuş olduğunu | söylemekte ve şunları ilâve etmek- tedir: «— Gemide birçok çocuk vardı. Herhalde çok feci sahneler olmuş-| tur. Çocuklar sağa sola koşrak ana - larını, babalrını çağırıyorlardı. Bir| kızcağız, anasının, babasının öldü-| Güne şahid oldu.> Gene Gizsgow'lu diğer bir tayfa torpil gemiye isabel eder etmez, bir duman bulutunun gemiyi sar- | müş bulunduğunu ve bir müddet sonra tahtelbahirin su yüzüne çık-| tığını söylemektedir. Mumaileyh, ilâveten şunları söy- mİştir: «— Neye uğradığımızı anlamadan tahtelbahir bizi torpilledi. Telef o- lan bir kızcağız, bir zerinde yatıyordu. Bir obüs kafa- | sının yarısını alıp götürmüştü.» Dublin 8 (A.A.) — Havas ajan- | sının muhabiri, dün Galway'da ka-| raya çıkan Atbenia vapurunun varisi kaptan James Cook ile gö- Tüşmüştür. Süvari demiştir ki: <— Athenlamın torpillendiğine şüphe yoktur, Vapur zabıtanından biri bir teleskop görmüş, birkaç dakika sonra da bir tahtelbahir su-| yun üstüne çıkmıştır. Tahtelbahir, Athenia'nın telsiz cihazını tahrib | maksadile bir kere top atmıştır. BİR ALMAN VAPURU KAÇTI | Bogota 6 (A.A.) — 2000 tonluk | Alman Helgoland vapuru Puerto- Colgınbia'ya iltica etmiştir. Vapur, bir İngiliz harb gemisi tarafından takib edilmekte idi. 428 YOLCU İRLANDAYA GELDİ!| Dublin 6 (ALA.) — Atenya yol- cularından kurtarılmış olan 428 kişi dün İrlandada kâin Gola: gelmişlerdir. Bunlardar on ikisi ağır surette yaralıdır. Birçokları da vücudlerindeki — yaralardan muztaribdirler İnfilâk vuku buk duğu sırada güvertede bulunmak- ta olan Amerikalı bir talebe torpi- lin geminin baş tarafına tam isabet ettiğini gözile görmüş — olduğunu söylemiştir. Ateny& mürettebatının| söylediğine göre torpil 800 ilâ 1000 yardadan atıl Buraları kömür ve sanayi merkez- leridir. Burada Almanlar hudud - dan 50 kilorhetre kadar Polonya topraklarına ilerlemiş bulur lar. Karakuvi henüz Polony elindedir. Gârbden gelen Alman kuvvet - leri de Varta nehri boyunda iler- lemeğe çalışmaktadırlar. Alman - ların Pozen müstahkem mevkline henüz taarruza kalkmadıkları an- laşılıyor. Bu vaziyet Polonyalılar ıların| saxt - | EN SON Londra 6 (AA.) — İstihbarat | nezareti birkaç deniz hareketlinin | muvaffakiyetle yapıldığını bu sa- bah bildirmiştir. Korsan gemisi haline getirilen üç Alman vapuru içindekiler em- niyet altına alındıktan sonra At- Yugoslavya, Belgrad 6 (A.A) — Yugoslav - yanın kısmi seferberlik ilân etti - | | Bine dair ecnebi radyolar tarafın- Paris Halkı Dün Gece Hava Korkusu Geçirdi Paris 6 (A.A.) — Sabaha karşı LA0 da canavar düdükleri düşman tayyareletinin Paris ve Londra 6 (AA)— İstihbarat Nazırı, Neville Henderson ile Ber- lindeki İngiliz sefaretinin 30 kişi- ye balğ olan erkân ve memurini- 'nin dön öğleden sonra Almanya - Varşova 6 (AA.)— Resmen Bil- dirilditine göre eylülün dördün- cü günü öğleden sonra Alman tay- yareleri Varşova üzerine bir akın | yapmışlardır. Akına 70 bombar- | dıman tayyaresi iştirak elmiştir. Paris 6 (A.A.) — Radyo ile aşa- hdaki beyanname nesredilmiştir. stihbarat nezareti umumi komi- seri Fransız erkek ve kadımlarına hitab ediyor: Komiser önümüzdeki günler ve haftalar içinde size Fransanın hali hazırda girmiş olduğu harbin saf- haları hakkında malümi memur edilmistir. Hiç şüphesiz komiserin bu vazifesi kolay değil- dir, Bu hazırlık devresinde düş - mmana malümat verecek mahiyette, haberler neşredilmiyecektir. Baş kumandan tahşidatm ve seferberliğin pek mükemmel ol- duğunu söylemiştir. Vasington 6 (AA.) — Ruzvelt | tarafından bitaraflığın ilân edil - mesi üzerine bu sabahki gazeteler bitaraflık kanununun tadilini 18s- Vasington 6 (AA) — Ruzvelt matbuata beyanatta bulunarak Amerikalıları Amerikaya getire cek olan Amerikan vapurlarile gileplere harb gemilerinin refakat Varşova 6 (Hususi)— Bura me- hafilinde söylendiğine göre, ihti- yati bir tedbir olmak üzere, hsabına müsaittir. Koridordaki muharebelere ge - lince.en san gelen haberlere ba - | ikılırsa, karidor kapanmıştır, şarki le garbi Prusya birleşmiş- | tir. Vistül boyunda şiddetli muha- rebeler olmaktadır. Daha birçok günler Almanların burada çarpış- Toağa mecbur kalacakları anlaşı - DAKIİKA 'ÜçAlman Korsan Gemisi Batırıldı, Alman Tahtel- bahirleri de Bir Kaç İngiliz Vapurunu Batırdılar lantikte tahrib edilmiştir. Diğer cihetten Alman tahtelba- birleri birkaç İngiliz ticaret gemi- sine taarruz ederek batırmışlardır.| İngiliz harb gemileri, — muhtelif mahallerde bu tahtelbahirlere hü-! cum etmişlerdir. da Manevralar dan verilen haberler, doğru de - | ğildir ve hakikate uymamaktadır. Yugoslavyada yer yer manav- ciyarı üzerinden uçmaları ihtimali bülunduğunu haber vermşilerdir. | Saat 4410 da düdükler tehlikenin. Berlindeki İngiliz Sefaret Heyeti Hollandaya Vardı Holanda hududutda kâin Olden- zeel istasyonunu terketmiş olduk | larını beyan etmiştir. Birkaç saat sonra sefir ve yanındaki'er Rot- terdams gelmişlerdir. Yakında İn-! '70 Tayyare Varşovayı Tekrar Bombardıman Etti Şehrin üzerine tehrib ve yangın | baombaları atılmıştır. 'Tayyare'er bilhassa fakir halkla meskün olan mahallere taârruz et- | mişlerdir. 15 kadar ölü ve birçok iyaralı vardır. Mermilerden biri Fransız Halkı Harb Safhalarını Öğrenecek Komiserin İtalyadan bahsetme- mesinin sebebi, İtalya hakkında göylenecek bir şey olmamasıdır. İngiliz ordusundan da bahsetme - mesi, bu ordunun da Fransız ordu- su gibi seferber halde olması, va- | ziyetin mütalea ve tefsirlere mü- | tehammil olmamasıdır. — Halbul İngiliz donanması seferberlik sta: Jını geçirmiştir. İhtimal harbe aid ikinci tebliği biraz dasa ve muzlim bulmussunuzdur. Bu tebliğin haki-| kai kıymetini anlayıp kavramak için onu 1914 tarihli ilk tebliğ ile cuyane mesaimize devam ederken bir sürprize yakalanan bir mille- Tarla ıslemkîadlrk'r Nevyork Herald Tribune gaze- tesi, Almanyaya karçı giriştikleri mücadelede İngiltere le Fransaya etmiyeceğini bildirmiştir. Mumaileyh Amerika hüküme - tinin, gemilere Amerikan bayrağı resmolunmasına, gemilerin mutad Polonyanın Hükümet Merkezi kümet merkezi başka bir şehre nakledilecektir. Alman tayyarele- rinin devam eden bombardıman- hyor. Gurülüyor ki, Polonyalılar anu-| dane mukavemet ediyorlar. Yıl - dırım harbi tahakkuk etmemiştir. Bütün bu muharebelerin kat'i ne- tice üzerine müessir olamıyacak- ları süphesizdir. Henüz kuvayı kül-| liyeler karşı karşıya gelmemiş, bü- No. 77 B leiği Rumelihisarının — jnşasına 145 | fenesinin nisanında — başlanmıştı. #ustos ayının ortalarına doğru tamlandı. Hazreti Fatih, kale bitinciye ka-, ar başında bulundu. Amele ve us- _lll.ı beraber kazma kürek ça- k | Kale bitip toplar yerliyerina fduktan sonra; Hazreti Fatih Firmi iki ağustosta Rumelihisarını 'ketti. | hı'nwuwr Kostantin, hiş nnn teveccühünü celb için, #vyelâ kalede çalışan ameleye e7- göndermeğe başlamıştır. iMmnarator, daha doğrusu ne ya- ağını şaşırmıştı. Hazreti Fa - Ale karşı gelemiyordu. Muslihane T gürette hareket ediyor. Padi- *ahı kırmamağa çalışıyordu. lı:'k t bir gün kardinal İzedur, Paratorun huzuruna dahil ola- Tük şu yolda şikâyette bulundu: M Haşmetmeab!. Türkler kaleyi — Rtam ederlerse Kostantin sehri İmparator Kardinali Dinledi, Türklere Hücuma Karar Verdi | Ka Yazan: M. SAMİ KARAYEL tehlikeye girecektir, Binaenaleyh; bunlara yardımdan ziyade karşı koymak lâzımdır, dedi, İmpsı » kardinal İzidorun fikirl d kabul ediyordu. Lâkin, padişaha karşı koymak müşküldü.| inale cevab verdi: İyi amma; biz ancak Bizansı kalelerimiz içinde müdafaa ve mu- hafaza Türkler üzerine saldırabilir mityiz? — Kuvvetlerimizi kaleden dı - şarı çıkarmağa lüzum yok.. Bir kı-) sım kuvvetlerimizle civar leri teslih edip Türklerin taş oeık- arına kireç kuyularına ve amele tı burlarına hücum edebiliriz, dedi, İmparator kardinalin tklifini ka-) bul etmiştir. Fakat; Notaras buna| #nuarız kaldı. Ve şu yolda idarci kelâm eyledi; — Haşmetmesb! Türklere fırsat| vermiş oluruz... Mukabil taarruz hakkına sahib olurlar... Sonra köy-) lerimizi yakar. yıkarlar Hıristi - edebiliriz. Harice çıkıp | bu fikrinizi geri alınız.. Papanın meşhur - kardinali işi körüklüyordu. Notarasın fikirleri- ni cerhetti ve asabiyetle bağırdı: — Haşmetmeab!. Notaras cenab-, zi Türklere mi satmak. is - | Notaras, kardinalin bu asabiye- tine, ayni şiddetle mukabele etti: — Rum halkını, durup durur- ken katoliklik nam ve hırsına fe- da ettiremem. İki hasım İmparatorun huzurun-| da dehşetli münakaşaya girmişti. Nihayet; İmparator kardinal İzi - dorun fikrini kabul etti. Türklere taarruz etmeğe karar verdi, Birdenbire İmparatorun siya - seti değişmişti. Türk amelesine er- zak veren İmparator, simdi Türk- ler üzerine gece baskınları yapı - yordu. Hazreti Fatih; Bizanslıların bas-| kın hareketlerini kırdı. Fakat ka- leyi sükünetle itmam için daha ileri varmadı, İmparatora haber yolladı. Ta- arruzların önünü almasını izledi. Kostantin dragajesi yine Bizans kurnazlığına — yaraşır bir cevab vermişti: — Ahali, kendi kendine galeya-| na gelmiş bulunuyor.. Önüne geç-| meğe çalışıyoruz. Bu, taarruz işinde Halil Paşa - nın da panmağı vardı. Hazreti F: | tih her şeye agâh idi. Fakat, siy seti ve durendişliği elden bırak - miyordu. Rizanslıların taarruzları çoğaldı.| yanlık namına sizden rica ederim, (Devamı var) BEŞŞHASTA: VAR Zukma edecek; vahşi, kudurgan bir atılışla üzeri- me çullanacak gibi bakıyordu. Bilmemnasıl oldu?.. O sırada birdenbire dışarıda kuvvetli ayak sesleri oldu: — Biırak kollarımı geliyorlar.. Dedim, bileklerimi şiddelle çektim. Ayak se- sinden ve söyleyişimin şiddetinden sakındı, haki- katen bileklerimi bıraktı. — Derhal buradan çık gi Dedim. Saniyelerin içine sığabilen bütün bu Hüdiselerden sonra, kinle hırsla dişlerini sıkarak tepeden tırnağa beni süzdü ve tek meden oradan çıktı, gitti. Ömrümde ilk defa böyle bir taarruza uğradım. Ne cür'etle, ne taşkın hi ve tecavüz?.. Hayret ediyorum. Anlaşılan Nedim Bey Nazmi Efendi!', çoktan beni gözüne kestirmiş te farkında değilmişim! Fakat, niçin bunu böyle kaba bir dağ adamı 'Ona bir türlü akıl erdiremiyorum. Söy- gibi yaptı' lemek, Dökülmek, açılmak ve.. Sevmek türlü yol ve tedbir varken birdenbire böyle bas - kın ve tecavüze kalkmak ancak bir cinnet nöbeti sayılabilir. Her halde, ben onu deli etmediğime, deli edecek bir gey yapmadığıma ki, o çoktanberi benimle meşgulmüş, renk de ver- miyor, açılmak için fırsat bekliyormuş. Teletanu- mu dinleyince birdenhira: Alman hükümeti, mayn tarlaları vücude getirdiğini bildirmiştir. İngiliz tayyareleri, — tarafından Alman gemilerine karşı yapılan ta> arruzların evvelce bildirildiğinden! daha muvaffakiyetli bir şekilde cereyan ettiği zannedilmektedir. Yapılacak ralar yapılacağından muayyen bir talim devresi için bir miktar ihti- vıt e!ı-ıdı silâh altına davet edil- | geçtiğini ilân etmişlerdir. Lonüira 6 (A.A.) — Bu sabah Lon- drada tehlike işareti verilmiştir. | giltereye avdet etmiş bulunacak- lardır. Hepsi de sağ ve salimdir. Almanyada bulundukları sırada | giki bir nezaret altına alınmışlar - dır. bir çocuk grupuna isabet etmiştir. Tayyare dafi topları ? Alman tayyaresi düşürmüşlerdir. Bun - lardan başka bir düşman tayyare- si de bir ormana düşmüştür. Bu tayyare aranmakladır, tin tebliğleridir. Bu tebliğler ayni | da cerek taarruz ve gerek | müdafaa için zaruri olan her şeye | a hicbir vüz imkânı mutasav-| lâfla vakit geçir - miyen b!r Tni Hcıın tel İngiltere ile Fransa arasında bir- tür. Onun fena vicdanı kendisine het türlü silâhı kullandırmaktadır. Su halde harbler tarihinden istid- V ederek onun hezi mah - | küm olduğunu söyliyebilirir. Ruzveltten Ambargonun |Kaldırılması İstemyor | yardım edilebilmesi için silâhlara konan ambargonun evvel kaldırılması lâzrmgeldiğini yaz - maktadır. Amerikan VapurlarınaZırhlılar Refaketetmiyecek' ticaret yollarını takib etmelerine, ve geceleri bütün ışıklarını ya - karak sefer etmelerine karar ver- diğini söylemişti; Naklediliyor ları da, bu tedbiri haklı göster - | mektedir. ROTPARPROARA Ğ yük muharebeler başlamamıştır. | Garb cephesindeki vaziyete ge- lince, müttefik devletlerin taarruz , istikametleri hakkında henüz bir | şey bilinmediği gibi, harekete de peçilmiş değildir. Yalnız tayyare- ler Alman sanayi — merkezleriyi bombardımana devam ediyorlar. KA ee — Meseleyi Tâzım gelen bir tenberi paşanın kelime söyle - miyor; yaradılış için bin kaniim. Demek tabilir. Paşaya esir olmadımi.. ! demektir. Yugoslavya, | daima gözününde (bulunduruyor | ve her türlü #htiyat ve teyakkuz | mış bulunuyor. Bu itibarla Türk Kararını verdi, ve.. Böyle yaptı! İyi, amma., Bu da delilik! Sonra, ne de olsa böyle yapmaması fena halde sinirime dokunuyor filân amma, küçük- muş. İncelmiş, muüşeret hayatının inceliklerini bi- lir; fransızca, ingilizce ve türkçeyi ana lisanı gibi öğrenmiş, centilmen bir Mısırlı. İhtimal bütün bu meziyet sayılabilen şeylerde bir insan ruhundaki kabalığı, vahşiliği, hoyratlığı lüzumunda gidere - hafaza edebiliyor. Fena yaradılışlı bir adamın, bü- tün :htimamlara ve tahsiline rağmen her vakit için fena kalabileceğini kabul etmek lâzım, Maamafih ne de olsa bu herifi affetmiyeceğim. O, gailba beni de Abuk Paşasının bir başka tür - Tüsü zannediyor. içine almış. Beni de kendisine ramedebileceğini, sinsi bir irade ve idare İle tahakkümünün esiri ya- pabileceğini sandı! Nihayet paşa, servet, para ve bütün bu menfaatlerde beni bir hadde kadar tu- Uzaktır (Başmakaleden Devam) ik hava, kara, deniz kuvvetlerinin tazyiki karşısında kuvvetlerini başka başka cephelere tefrik et- mesi mümkün Mildix. Almanya, tekbaşına ancak bu üç devlete karşı kudı maddi ve manevi kuv- mecburdur ve bu defaki harb tal Kayser zamanına nozaran kendisi için daha müsaid görünmemek - tedir. İtalyanın bitaraflığı henüz vüzuksuz bir bitgraflık olmakla beraber - İtalyanın keudiliğinden ve istiyerek bir harbe gireceği ve bilhassa bu harketinin İngiltere ve Fransa aleyhine müteveccih bulunabileceği şimdilik pek ta - savvur edilemez. Bu takdirde de Akdenizde em- Hiyet ve istikrar devam edecek | Romanya, Macurisıanın bilarailıklı ilân etmeleri pek ziyşde dikkate şa- yandır. ve. bu memleketler esa- sen Almanyanın bilhassa son yıl içindeki tedhiş hareketlerinden ürkmüş — vaziyette bulundukları için Almanyanın lehine herhangi bir surette harbe müdahale etme- leri beklenemez. Hele, Balkanla - rın bitaraflığı ve Romunyanın Macaristan - Yugoslavya ile bir mdemi tecavüz paktı imzalamak hususundaki teklifini tazeliyebil- | mek kararını vermiş olması bu | yolda günün en şayamı dikkat mevzuu ve kararıdır. Bu paktın imzası ile üç devlet arasındaki ih- tilâflar ve ekalliyet davaları or- tadan kalkmış ve harieden gele- cek tecavlizlere karsı da bir sed kurulmuş olacaktır. - Bütün bu iyetlerde netice itibarile Tür- üyenin gerek Balkanlar, gerek Akdenizdeki vaziyetini kuvvet - lendirmeğe bi memleketimizden çok uzak bu- kundurmaktadır. — Birçok defalar işaret ettiğimiz gibi Türkiye ya doğrudan doğruya bir tecavüze maruz kaldığı vakit harbeder, ya- hud. itti! taahhüdleri harb İ Balkanlı devlet taralından teca- | vüze uğraması veya Akdenizde huarb çıkması ve emniyetimizi teh- etmesi gibi şartlara bağlıdır. ugünkü vaziyette bu icabları harekete geçirecek hiçbir hüdise de mevcud değildir. Ancak, hü - kümet her ihtimali muhakkak ki, tedbirini çok daha evvelden al - efkârı umumiyesine ve milletine düşen vazife emniyet ve huzurla hâdiselerin istikbaldeki inkişafını takib etmek ve sükün içinde lük işlerile meşgul olmakt V nihayet herşeyin başında mukad- | deratımızı emniyet, gurur, inan | ve imanla kendisine ve kararına | raptettiğimiz Şef, bu milletin ma. küs ı 'enen İnönü'dür. ve.. İsmeti'dir. !.TBM İZZET BENİCE Atal * Belediye, sipariş ettiği arozöz- lerin harb vaziyeti dolayısile ge- cikmesini düşünerek, bunların da- hilde imalini düşünmektedir. İzzet BENİCE hemen halletmeli... adam. Benim hoşuma gitmiyor, yanında büyümüş, Oksfordta oku- | daima hüküm ve kudretini mu - Paşayı kısmış, kıvırmış, avcunun ve senvete mağlüb oldum, fakat, (Devamı var) l i——ıg' :ğhgğ'gffb EYLUL 1939 Harb Türkiyeden | Ben her zaman İstanbulda bulunma» Ahmed Mitad Efendinin Şarapları i Nakleden: Selâmi İzzet | Şaraber Leonldasın deposuna, Mar - silyadan şarab fıçıları geldi. Fıcıların üslünde «A. Mülhat. İstanbuls yazı - lıydı. Leonidasın kâtibi edebiyat meraklısı bir gençti: — Usta dedi, Ahmed Müthat Efen- diye şarab yollamışlar.. Kat okka var? — Beş bin ekka kadar - var.. Bir imsan bu kadar şarabı neyder? — Ne yaparsa yapsın, bu bize ald değil. Biz kendisine şarab reldiğini ha- ber verelim. Ne elur, depoya bizzat gelse de yüzünü görsem.. Ahmed Mühat Kfendinin evine bir mektab yolladılar, huber verdiler, Ertesi günü depoyu Mithat Efendi- Bin kahyalarından biri geldi, bir mik- kar şarab alıp gitti. Brtesi günü yine geldi. Her gün ge- Tiyor, bir miktar şarab ahıp giliyordu. Altı ay sonra bir gün depaya kılığı kıyafeti düzçün bir zat celdi: — Marsilyadan A. Mithat namına ge- Tn şarab fıçılarının sahibiyim. Depo zahibi yerinden fırladı: — Buyurunuz efendim. Adınız me- Şarab deposu sahibi sarardı, sende- ledi. Kekeledi. Ali Mülhat yüpheye düş- tü: — Ne , yoksa şarablar kazaya ma uğradı' — Hayır.. Yani evet.. Fıçıların üs - tünde adresiniz yoktu. — Fıçılara benim değii, sirin adre- siniz yazılır. Siz büyük bir deposunuz. dığım için, perakende satacağım. Tep- tan şarabları sizin adrcsinizi verip 1- marladım. — Sermarın telâketi. — Nedir felâket olan? — Bilemedik. Bari fıçdara Ali Mit- hat diye yazsaydılar. — Ne olmuş canım? m şarablar Ahmod Müthat E » fendiye gönderildi sandım. İstanbuldu. hattâ yeryüzünde bir tek Ahmet Mit- hat Elendi vardır. Kendisine yazdım — Şarabları aldır!. — Hepsini değil, bin kile kadar kalır — Ahmet Mithet Efendiye aid olmu yan bir malı Ahmel Milhat Efendiye verdiğiniz için sizi dava edeceğim. Ali Mühat Efendi gitti. Şarabaı Leonidas şaşalamıştı. Arlık Ahmod Mithat Efendiyi itham ediyor- ald olmuyan şarablara sahib çıkıyor. — Hiç değil, şarablarınız geldi, ge- Tp alınız diye yazdınız, o da gelip aldı. — Almamalıydı. Hinlerce kilo şarab nereden geldi diye insan bir kere sor- maz imi?, — Neden sorsan? Hediye gelmiş ola- bilir. — Beş bin kile şarab bediye getmez. — Pekâlâ da gelir, Durunca iyile- yen bir meti, — Peki amma altı ayda bin kilo şa- rab içmedi ya bu adam. — Bunu bilmem. Ali Müthat Efendi şarabesdan, yarab- €i Ahmet Müthat Efendinden — davacı Wi Mesele anlaşıldı. Ahmed Mülhal E- fendi kâhyasına bu işin ne olduğunu anlamasını söylemiş, adam da işi an- layıp dinlemeden şarabları çekmiy, fa- kat Mithat Efendiye koklatmamışlı. Fakat kâhyayı du mahküm edeme- öilerz — Ben aldımsa elendim mamına ge- den şarabları aldım, benden ancak e- fendim dava açabilir! dedi. Levnidas Efendiyi, AlI Müithat Bfon- diye bin okka şarab tazminine mah - küm ettiler. Laonldas Klendi buna yanmıyordu. ©O meraktlaydı. Allı ayda bin kile şarab içilmesine imkân yoktu. Şu halde kâh- ya satmış olacaktı. Kâhyayı buldu, rica elii: — Allah aşkma söyle, bin kilo şarabı me yaplın? ğ Kihya güldü: — Merak ettiğin şeye bak, bir okka şaraba mükabil yüz dirhem rakı alıp Bakırköy bez fabrikasında ca- lışan beş amele dün zehirlenme a- 1âimi göstermişler ve derhal hi taneye kaldırılarak tedavi altına ahnmışlardır. Yapılan muayene neticesinde bunların yedikleri ve- mekten zehirlendikleri anlaşılmış, artık yemekler tahlile gönderil - miştir. Mahkeme Reisleri Top'undı Yeni İstanbul adliye teşkilâtınıt tatbiki hakkında görüşmek Üzere — Va sabah Müddelumumi Hikmet onatın reksliğinde büyük bir içti- ma yapılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: