30 Ekim 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

30 Ekim 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MA LN G BVT yi A SI ON M A ! . & P| 24 Saatte ASA ND 'de Blyor Kaç $ Pite ü hllll'î dedir. SMtuğu da CA ğ Türk yi yeni Ktuğum _mm; tahşidat ' Eğhesinde hemen hemen üm sürüyor. Havalar | yağmakta devam| Saraftan Almanların | sında yeni bir taar- iklar yapıldığı bil - Askeri harekâtın çok. ilâve olunmak - “'mnın Şark orduları ku- Vavel Kahirede Aatsının hususi muha - Hühim bir beyanatta bu - - Fransız ve İngiliz paktla temhir söylemiştir. 'eni çizilen Sov- Üak hududurnun, Sovyetler| tahkim edilmeğe baş- vetilmektedir, Şarki VÜTLETTRORT SFT LURRGIRRRI EN SON Noktainazar Helsinki 30 (AA.)— Finlândiya hü- kümeti, Sovyet talepleri hakkında si- yasi partiler reklerile müzakerelere devam etmiş ve harlciye nezarli tara- fından Finlandiya heyeti murahhasası için hazırlanan tallmatı tetkik eyle » miştir. Finlandiya bükümeti hentiz İstişa- reler safhasındadır. Bu da çöslerir ki 'Basarabyada Sovyet Kıtaları Yok Bükreş 30 (A.A.) — Romanya gazeteleri, Sovyet kıtaatının Güya Basarabyaya girdiğine datr Ko - penhağ'dan çıkan yalan bir haber hakkında Tass e Reuter ajanlları arasında teati olunan telgrafları Mühim miktarda Sov- peşı l cti | Neştediyorlar. | w.'l gada ha | ar'in objektif olarak bu N'WWİ Molotof'un | malümatı vrdiğini ve Tams'ın da Ymlttla dn“Ğ;ıııkıdıı. Mee | bu haberi — ifial ile karşıladığım ahi SöVYetlerden bir milyon) midlşı bazı ŞERema| Alabilecekleri söylen - tü e. yıl n Kutlulanmak üzere yap- ü bazı hâdiseler çık- çİtan Söylemi Parlâmentosunu açan A.,..:vleaui nutukta, İra- leş huıh"“ karşısındaki va-| .'Tâı ve bitaraf ka- ; A“kel' Gözile pheler Ü tnci sahifeden devam) tiy çıdt denilse mübaleğa e - J ler y |& dariz Gap 'a Bazre i başigin Unlar, mtaEtidat yaş pıyorlar. Alman Hzesinin — plânı nedir? w? BU mâlüm değildir. Kış | Ca Aş bir taarruza kal- 'u—.. "kb_-Yııu_ asıl büyük - Bu nokişilr Harbin 'a mi birakacak- R büyük mikyasta ölçüde olacağı tahmin e- | : Her geçen gün, harp için hğek hazırlıklar görülmesine | . İki taraf ta müte- | n bir şeyler yapıyorlar. eiZdeki günlerde, mühim ilk izlerinin — ortaya lenebilir. ERKÂNIHARB Balkan Bloku İA Birinci snhifeden devam) a S arasında bugünkü t- Mübadelelerinin — beş Wı olunabileceği mü- bulunmaktadır. — | N Cu İT Muavini, bugün mev- tlara nazaran iki mem- Hrı.,.. v Sinim M:"lnmebı:lkrinln daha tarzda tanzim edilme- uhğı:;yım olduğunu kay- ir. L cephesinde tam hüküm sürüyor. Ajana- | havaların bozuk gitti - fağdığını büldiriyorlar ve bahsediyorlar. Alman- havzasında büyük bir hazırlandıkları yolune haberler gelmektedir. bu mıntakada mütema- Parlis (Hususi)— Brükselden bildi- rildiğine göre Alman Hariciye Nazırı Fon Ribbentrop Makedonya — Bulgar DAKika İhtilâfı Var İKi hükümet arasındaki noktal nazar Ihtilâfı daha oldukça büyüktür. Sov- yetlerle — Finlandiya heyeti “—arasında muvakkat bir anlaşma yapılmadan ev- vel Sovyet talepleri hakkında resmi hiç| birşey — öğrenilemiyeceği —anlaşılıyor. Bazı mehafli müzakerelerin uzun sü- rebileceğini tahmin etmektedir. | mezuu bahseden gazeteler, bu in- Hlabi, Rusyanın ilerkde de Roman- yanın tamamlığına riayet edeceği suretinde tefsir etmektedir. Maamafih Alman unsurlarının telâş çıkarmağa çalıştıkları kay - dolunmaktadır, Bazı Alman tica » rethaneleri Basarabyadaki şube - lerine bütün enalları eski Ramanya topraklarına nakletmk emrini ver-i | mişlerdir, Makedonyalılar mı? komitası erkânile bir mülâkatta bulan- muşlar, Bu görüşmeye Alman siyasi mehafilince ehemmiyel verilmektedir. Batan Tahtelbahirler Paris 30 (Hususi)— Batırılan — bir Alman tahtelbahirine alt olduğu an- gılan bazı cesetler Dünkerkte peyder- pey karaya vurmaktadır. Ba sürelle evvelki gün bulunan bir Alman deniz yabilile 4 bahriye meferinin cesetleri parlak merasimle gömülmüştür. Belcikaaa Brüksel 30 (Hususi) — Herhan- gi bir Alman tecavüz hareketine karşı Bolçika ve İsviçre orduları ziyette bulunmaktadırlar. nizinde dün bir Nörveç vapurunun batırıldığı bildirilmektedir. (1 inci sahifeden devam) min: «Muzahedenin herşeyden evvel he- defi İtalyanın Balkanlarda genişleme- sine mâni olmaklare sözünü iktibas et- mektedir. Taymisin Rema muhabirine göre, Gaydanın mütalcası şörle tefkir edile- bilir: Bu muahede. Türkiyeyi arazi bakı- mından ve Akdeniz bakımından sla- | tükeya riayet esasından aşırmış, Türk mülliyetçiliğini — canlandırmış, bu da Halayın Türkiyeye verilmesine sebep olmuştur. O zamaa, İngillere ile Pran- sa müharip değildiler ve Türkiye ile anlaşmaları bir prensip meselesi idi. Gayda, ikinci noktayı kaydederek mu- ahedenin mahiyet illbarile — değişmiş olduğunu, onun bir sulh eseri olup ol- madığının ileride görüleceğini söylü- yör. | Gaydanın ileri sürdüğü bir başka | mokta ise, bu Hülfakı — Balkan sislemi dairesinde tekik emek Hzım geldiğini | söylemesi, — Arnavulluğun — İtalya ile | birleşmesindenberi İtalyanın Balkan- | dardaki menfaatlerinin büyük eldu- iktsadi olmadığım ifade etmesidir. No, 28 Yazan: RAHMI YAĞI” A idiye Son Hızile İlerliyor, Arkasından aktığı Köpüklü Dümen Suyunu da », “*çhul Gemi Takipte Israr Ediyordu İ * ” Yablan kumandalarına devam | rota değiştiriyor, — peşini bırakmıyan Peylsira lerlemiye koyul- MaDn a S Mescul adovralar dumanlar saçarak K_'_—“ Falasını tebeli eyledi. & kesir oluyor, birbiri ar- yaparak durmadan ybumcı gemi de bunları aynen tekrar. Tiyordü. Rauf kaptan söylendi: — Muhakkak düşman amiral gemisi Averoflur bu.. Aramızda sislem — ve | wilâh farkı yüzünden bununla karşıla- şarak boy ölçüşmek bizim için imkân- sızdır. Yapacağımız tek İş, başvuraca- Aamaz tek çare sür'alimize dayanarak datinden savuşmaktır. Hamidiye son hızile suları yararak ilerliyor, arkasından bıraktığı köpüklü | dümen suyunu da meçhul remi takipte ısrar ediyordu. Hu hal bir müddet devam etli. Sü- yarinin endişesinden Hamidiyenin yi- Hit mürettebatı zerre kadar haberdar değlidi. Hatlâ, İmroz muharebesinde uğradığı hezimeli duyan Türk deniz- cileri Averofla, karşılaşarak boy öl- çüşmekten çeknimiyorlar, büyle — bir fırsat çıkmasını döriçüzle bekliyor Targı. hem kendi şefinesinin sevk | — aaf kaptan saatine baktı: — Tam sekla! Dedi, iüve ettir 7 tamamile seferber olunmuş bir va-, #unu ve bu menfaatlerin münhasıran | | mafta evvel iki bin çittçi ailesi gönde- | gın bir hal almasından dün saat | Sinyor Gaydanın, İtalyan menfaat- | Bu cenaze mecasiminde kumandan- lar, İngiliz alaşesi ve rahipler bulum- muş, Fransız askerleri cenazeye «Fran- Bız bahriyesi; vatanları için ölen bah- riyelileren cümlelerini taştyan bir çe. | lenk göndermişlerdir. Seferberlik En küçük bir istilâ teşebbüsü « nün bile en büyük bir mukave - metle karşılanacağı kat'iyetle temin | olunmaktadır. Bir Norveç Vapuru Battı Londra 30 (Hususi) — Şimal de-) Mozkür vapurun — mürettebatı kurtarılmıştır. ÇERSTIRRRRDTROERRDPRRIRIRD0I Romadan Yükselen Sesler derinin münhasıran iktısadi olmadığı- mi söylemekle neyi murad ettiği sarih değildir. dayandığını aulamakta Küçlük çeki- yorlar, İTALYANIN SİYASETİ DEĞİŞMİYECEK Paris 20 (Radyo)— Faşistlerin Re- ma Üzerine yürüyüşlerinin 17 inol yıl dönümü münasebetile yapıdan mera - simde Sinyor Musolini bir nutuk irat etmiş ve hükümelin harici siyasetinde bir değişiklik olmuyacağını söylemiş - tir. İtalya, ne olursa olsun —menfaati dahitinde hareket edecek ve harbin bidayetindenberi takip ettiği siyasetten ayrılmıyasaktır. TRABLUSGARBE İTALYAN AKINL Roma 30 (Radyo)— Yirmi bin İlal- yan çiliçisi, karıları ve çocuklarile be- rabor Trabluscarbe çönderilmek üzere Napoliden vapurlara bindirilmiştlir. Bir gilmişti. — Bu beklenmiyen hal, şu mevsim- Siz dakip bir saatlir. devam ediyor. Daha ne kadar sürecek acaba? İkinci kaplan söze karıştı: , — Ben bunun kat'iyyen Averof ol- duğünü zannetmiyorum! — Sebep? Eşkâli meydanda!. — Bşkâli bir tarafa birakalım. sü- vari bey! Eğer bu Averof olsaydı, şu bir saatlik zaman zarfında yüksek Sür'atile aramızdaki bu bir müllik me- Safeyi kateder, yakamıza yapışırdı. — Razif kaptan buna itiraz eden bir çehre Kadesile konuştu: — Banki hareketlerimizi lakip — ve faklii elmekle haşka birşey mi yapıyor bu gemi? — Hayır, ben onun hareketlerimizi Kaklit edişini, Averof olmasına kâfl sebep saymam.. Demek istediğim sürat noktasından dün oluşu bize yelişmesi- mün men sebebini teşkil ediyor. — Evett — Halbuki Averef sür'alçe bize mu- adil, hallâ falk bir vaziyetle bulun- maktadır. — Bunda hakkımız var. Fakat İmroz antüharebesinde Averofun yaralandığı hattâ bir an için büsbütün hareket- ten kaldığı malümdür. Belki henlis ta- Malrini tamamlamamış, ba yüzden sür- #ti azalmış olabilir! — Tamirini Ukmal etmeden takibe çıkar mi kaplanım! — Kimbilir! Zaruri olarak bu ha- Teketi yapmışsa... Ulukta hafif bir sis belirüsi vardı.. Hamidiye 10 dakika daha bütün hı- zile yol aldıktan sonra sisin içine da- darken Rauf kaptanı bir dela daha sa- Romadaki müşahiller, Gaydanın bu | (1 inci sahifeden devam) letlerin varlık kaygısı içinde yaşadık- ları bu seneyi, milletimiz, kendine gü- veni, millel hayalında nifaksız bera - berliği ve vatan müdafaası için kim- sede şüphe birakmıyan çetinliği — ve hazıtlığı İle, muvaffakiyetli bir imti- han suretinde geçirdi. Ariz milletim, Gelecek sene senin bu sarsılmaz va- sıflarına, insaniyet âleminin, daha xi- yade dikkal edeceğine emlu ol. 'Türk milletini, onun kahraman ve ganlı ordusunu, vatan islikbalinin kıy- metli müjdesi olan genç evlâllarımızı muhabbetle selâmlarım. Aziz vatandaşlarım, oh altıncı Cum- huriyet bayramı hepinize kutlu olsun. FEVZİ ÇAKMAK'IN TEŞEKKÜRÜ Ankara 28 (AA.)— Genelkurmay Başkanı Wareşal Povzi Çakmak, bü- yük Cumhuriyet bayramı münasebe- iile, her taraftan almakta olduğu teb- Tik teleraf ve yazılara ayrı ayrı cevap vermek mümkün alımudığından leşek- Kürlerinin —ve karşılıklı tebriklerinin iblâğına Amnadolu ağansını tavsit bu- yurmuşlardır. ŞEHRİMİZDEKİ ŞENLİKLER Cumhuriyetin 16 mcı yıl dönümü bayramı, memleketin her tarafın- da okluğu gibi, şehrimizde de bü- yük coşkunlukla kutlulanmakta « dır. Dün, gece yarısından çok son- raya kadar halk eğlenmiş, bayram. yapmıştır. Şehir pek güzel dona- tılmıştı. Dün akşam, saat ona doğ- Tu havanın bozulması ve yağmur başlaması, sokakları biraz tenha- daştırmıştır. İ Bayram bugün de devam etmek-! todir. Mektepler ve resmi daireler| bugün de tatiklir. Yarın sabah tek-| rar açılacaktır. Cumhuriyet bayramı münase « betile, dün birçok — yeni bina ve müesseselerin küşat Tesmi yapıl mıştir. TAKSİM BELEDİYE GAZİNOSU DA AÇILDI Dün gece yeni açılan Taksim Be-| lediye gazinasunda — verilen balo çak parlak olmuştur. Davetliler; Vali ve Belediye re- isimiz B. Lütfi Kırdarın İstanbula kazandırdığı bu modern ve muh teşem gazinoda bizzat Lütfi Kırs darla eşi tarafından Mkarşılanmış- lar, sabaha kadar büyük bir neş'e içinde eğlenmişlerdir. Cidden muvaffak ve çok güzel bir şekilde inşa edilmiş olan Tak- sim Belediye gazinosu - ecnebi ve | yerli bütün davetliler tarafındanı takdirle beğenmilmiştir. | PENDİK A5TASYONU | Devlet Demiryolları idanesi ta- rafından Pendikte yenillen inşa ö- kunan bül istasyon — binasının açılma merasimi bugün saat 16 da yapılacaktır. Davetliler saât 15 te husust tren- e Pendiğe götürüleceklerdir. EYÜP HALKEVİNDEKİ RESMİKÜŞAT Eyüp Halkevi reisliği tarafından gpor şubesine İlâveten yeni bir | güreş salonu tesis olunmuştur. Bu büyük salonun açılma mera- ün sast 15 te yapılma ve bütün Eyüp halkı davetli bu- lunmaktadır. : Fırdınadan Bir Ev Yıkıldı (Birinci sahifeden devam) Ayrıca Bostancı koyunda bulü- nan Şileli Ali neisin ? tonluk yek | kenlisi ile Emlâk Bankası kâtip- lerinden Münirin 3 tonluk kotrası, müteahhit Salâhaddine ait tenez- züh motörü, Süreyya oğlu İsmetin| gezme kotrası, Mehmet rcisin 18 fonluk kum yüklü motörü, Ragıp kaptanın küm dolu yelkenlisi de fırtınanın tesirile batmışlardır. Bundan başka muhtelif sahriller- de 12 tane ve Kudıköy sahillerinde de sahipleri belli olmıyan müte - addit pançalanmış sandallar bu - Tunmuştur. KARADAKİ TAHRİBAT Şiddetli todos rüzgârı kurada da tahribat yapmıştır. Beşiktaşta De- rekçinde emlâk şirketine git 12 nu- maralı büyük bir ev ansızın yıkıl-| mıştır. Falihde Kocadede Nişanca cad- desinde Bayan Firdevsin evi de yıkılmak tehlikesi gösterdiğinden | hemen tahliye olunmuştur. Ban- kalar caddesinden te olan | Salim isminde birisinin başına da hanlardan birinin rüzgürla kırılan cam ve çerçeve düşerek ağır su - rette yaralanmasına sebebiyet ven- miştir. | Şehir tiyatrosunun bazı kap - | lamaları da uçmuş, Tepebaşındaki | Cumhuriyet gazinosunun damı çök-| müştür. Kadıköyünde Altıyolağ - zındaki tak dâ yıkılmıştır. Bun - Tardan başka yüzlerce evin kine - mitleri ve dükkânların tabolâları da rüzgârla uçmuştur. ADALAR VE KADIKÖY HATTINDA Denizin lodos dalgalarile çok az- 14 ten itibaren Köprü - Adalar ve n atine ve arkadan gelen yabancı harp Kemisine baktı. Hamldiyenin provası sizlere dalarken elini havada salladı, | Mâve ettiz — Simdilik hoşça kalt. Allaha 5- marladık!. Hamidiye sis içinde ayni hızla iler- Temeğe devam ederek epey yol aldı. Saal 9.57 geçe süvari harila başında yaplığı hesaplardan — başımı kaldırdı, sordu: — Adll bey, sefinenin mevklini ta- yin ettiniz mi? — Evet kaptanım! — Neredeylz kuzum? Adil kaptan isahât verdi: | — Porisait fenerinin 22 mil şimali şarkisindeyir! — Demek Süveyş sularına yaklaştık! — BEvet kaptanım! — Süveyşe rola tebdil. edelim, | — Siz bilirsiniz efendim! Rauf kaplanın verdiği kertelerle ge- ani rolasını Süveyşe değru çevirdi, bir saat üç dakika daha yol aldıktan son- a hafifliyen sisin içinde iskele — baş- omuzluğu istikametinde Porbali fene- vi göründü. Hamldiye bu- vaziyet Ü- zerine yolunü kesti, bulunduğu nok- fada staper etti. Düdükle Portsaltlen Kalavuz üstedi. Münasebetsiz tenadüf ve mevsimsiz | tarın | sızlar Köprü - Kadıköy seferleri yapı - Tamatnıştır. Saat 14,10 da «Moda» vapuru Köprüden içi tıklım tıkhım halkla dolu olduğu hülde hareket etmişse de Haydarpaşaya yanaşa- Tmyarak geri dönmeğe mecbur kal. Taşıtır. Haait töe bi Garp cephesinde vaziyet Paris (Hususi) — Geçen haf - tün eskeri faaliyeti, Fran- safından terkolunan mev- zileri işgal eden Almarların, yeni | Frans:z müdafaa hattını ve bura- da bulunan kuvvetlerin miktarını | anlamak için yaptığı keşif hare - ketlerine münhasır kalmaktadır. | Fransızlar, muhtemel bir hücuma karşı koyabilecek mühim mevki - | leri muhafaza etmektedir. | Almanlar, bilhassa Varnat orma-| nının garp tarafında bulunan ta- | rassut noktalarını ele geçirmek is- ehemmiyeti çoktur. Sar, Merzig ve Sarlüi mıntakasında çarpışmalar devam etmektedir. Alman yüksek kumandanlığının hudutlarda umumi bir taarruza | göçmek için hazırlıklarda bulun- duğunu, mühim ve stratejik mın- takaları ele geçirmek istediği an- Taşılmaktadır. Mozel mıntakasında Alman ta- arruzları devam — ediyor. Birkaç gün evve Forbah'm cenubu garbi- sinde ve Sargemin'de Almanlar şid-, detli bir hücumda bulunmuşlar ve geri püskürtülmüşlerdir. Alman - Tarın, Pransız kuvvetlerini dene- dikleri muhakkaktır. Topçu faali- yeti gündengüne şiddetini arttır- maktaklır. Her gün yeni yı taryalar faaliyete geçmektedir. | kömürlüklerdeki — Kardif kömürü de ve istihlâk edilmiş, geminin kö- mürsüz katma tehlikesi başgöslermiş- Ü. Düdük ve işarelel Kılavuz. istiyen Hamidiye saat 1240 ye kadar bekle- | dikten sonra kılavuzun zeldiğini rör- dü. Türk harp gemisinin Mısır sula- rına gelişi orada dedikoduyu mucip el- müş. Şira adasındaki bombardımanın kafsilâtı Alinadaki teferrüaila birlikte buraya yayılmış: halk, 'Türk gemisine karşı duydüğu sempati ile Hamidiyeyi görmeğe hazırlanmışlı. Kılavuz, saal 13430 da Hamildiyeye yol göstererek onu İsmailiye havzasına Kelirdi. Havzasın şarkındaki şaman- dıralar arasında biraktı. Hapidiye baş ve kıçtan şamandıralara bağlanır bağ- danmaz Adil kaplan kömür işini temin | İçin karaya yollandı. Süvari de mulat ziyaretlere gemiyi bazırladıklar sonra | bir haftadır. Akdenizi haraca kesmek | Gzere akına atılan Hamidiye müret- | tebatına istirahat etmeleri emrolundu. Adil kaptan karaya çıkınca mahalli Jiman relsinin yanma gitmiş, Hamidi- yenin kömür ihtiyacını ileri sürerek kendilerine delâlet etmesini istemişti. Liman relsinin delâlelile müracast e. lilen kömür tüccarları Kardif kömürü gatmake rası oldular. Mamidiye ilk olarak Porisaitle kendi parasile 360 ton Kardif kömürü satın aldı.. —Adil | kaplan bu işi başarıp gemiye dönün- eiye kadar süvari de İstanbulla veya Nürüdaki Denanma — kumandanlığile mühabere vasılası aramakla — meşcul olmuştu. BayramDevam Edîğör';Bâm (Devamı var) ) Bir Telâş Mevzuu Yoktur (Birinci sahifeden devam) zilmiye haşlanmıştır. Ba hareketler arasında İtalyanın da Kendisine göre Zitmek istediği yollar, başarmak isti- yebileceği — hedefler olabilir. — Hattâ, İtalyanın hfnayesinde veya iştiraki al- tada yeni bir Balkan bloku vücude manya ve Yugoslavyaya da- verildiği haberi bile işaâ edildi. Ancak, buna rağmen bü merkerlerin — hiçbirinden İlalyanın u teşebbüsü hakkında ma- lümat srrmadığı gibi tasvipkâr bir ses de işitilmedi. Bilhasıa Arnavutluğun istilâ —ve işalinden sonra — İtalyanın Balkanlarda imkân nisbetinde kendi payına bazı nüfuzlar ve imtiyarlar te- #İs etmiye çalışacağını hexap etmek icin büyük bir zekâya, yüksek bir kiyasal ve Hiyakale ihtiyaç yoktur. Hattl, İtal- ya kendisine fırsat verilirse Arnavat. Tağa olduğu zibi daha birçok yerlere de yerleşmekte tereddüt etmez. Am- ma, bunun icin de gözününe koyduğu- msuz şartın ve çartların tahakkuku Vâ- zamdır ki, buzün için Balkanlarda bir nüfuz tesisine ne İtalya için maddi im- Kkân vardır, n de vaziyet Arnavutlu- #un işzali günlerindeki vaziyetin ay- nidir. Sinyor Gayda, Balkanlardaki İtalyan hayal sahalarından, nüfuz emellerin- den, tahakküm sevdasından bahsede- bilir. Fakat, burünün şartları içinde buna ölddiye alıp da İtalyanın Bal » | Kanların tesandi, istikrar ve salhuna | ilk kandağı soktuğu hakkında bir hü- küm yürütmenin ve yine — İtalyanın Balkanlıları himaye — ve boyunduruk altıma almak istediğinin bir delili ve Kat'i ifadesi saymak biraz da «kuradan mem kapmak» kabilinden birşey olur. İtalya, bugün pekâlâ takdir elmek yaziyetindedir. ki, Yuguslavya ve Ro- manya - Polenya - Almanya harbinin başlamasından önceki tereddüllü va- ziyetlere nazaran çok feraha çıkmış- fardır. Türk - İnziliz - Pransız garantisi ve Vmüşterek menfaatleri Balkanlara aza- md ferahlığı getirdiği gibi ayrıca Sev- yel Rusyanın Balkanlar statikosunun muhafarası hususundaki noktal narar ve emeli de tezahür etmiştir. Bülün bu şartlar ve vaziyetler içinde İlatyanın Balkanların emniyet, istikrar ve İlli- hadı aleyhine bir tavrı hareket aldı- eseri sayılmak Iktiza eder. Hem, bütün bunlara ne hacet ki, İtalya böyle bir maksat peşinde olsa dahi Balkan dev- detlerinden hiçbirisi kendisini İtalyan himaye ve nüfuzuna terkedecek ka- dar we çocük, me de taydur. / Balkan devletlerinin menfasilerini bir arada Adark kabiliyetini muhafaza edebile - eeklerinden ve herşeyin üstünde: tı rektir Ki, buzün için ufukta bunün ak- sini iade edebilecek de tek bir iz ve işaret yoktur. Bu itibarladır ki, biz artık Sinyor RADYO ANKARA RADYOSU Saat : 1700 İstanyonun açılışı OMuhte- Hf dillerle) İstiklâl Marşı. Müzik — (itiyaselicumhur bandasu - Marşlar), Adans haberleri v. x. Cumhuriyel -devrinde zira- 4 galşmaları ve feyidi e- gereeri mevtulü — konuşma (CFiraat V. mütehasın mü- şaviri Bay Rahmi Öke lara- Tandarı). Türk müziği (Tuna beyu, köçek ve milli havalar). Türk hava kurumunun M yallık çalışması mevzulu ko- muşma (Türk hava Kuru - m o ümanel merkezi reisi ve Erzarum imebisti Bay Şük- rü Keçak tarafından). ızde 1800 18240 1835 1935 1850 2015 retin karakteri mevrula ko- iı'lardan' NT ELGRAU . O (HİKAYE, Nasihat Vermeyin Fransada en çok okunan Roman... Avrupada en fazla oynanan piyes ... HENRY BATAİLLE'in ŞAHESERİ ÇILGIN BAKİRE Fransanın ea büyük artistleri yarattı VİCTOR FRANCEN - ANNİE DUCAUX P= L A L E Sinemasında Bayan mahcup durmuş aynaya baktı. Kırkını aşmış olduğu halde kalbi bir genç kız Kalbi gibi atı - yordu: Acaba Bay Ali Kurt ken - disini beğenecek miydi? Gülümsüyorsunuz. Kırkını aşınış mahcup durmuş de- yince gözünüzün önüne kara kuru, çirkin, mendebur bir kadın geldi. Amma değil, Bayan Mahcup e- nine boyuna, pembe beyaz, mavi gözlü, sarı saçlı, güzel bir kızdır. Harp sonu bir türlü koca bulamas dı, Anası onu eteğinin yanından ayırmadığı için kısmeli çıkmadı. Kuzoğları kız ihtiyarladı gitti. Nihâyot kırkını aştıktan sonra arkadaşlarından biri, Bayan Fit - mat: — Mahcup dedi evlenir misin? — Tabil evlenirim. — Kocamın dostlarından Bay Al Kurt karısı öldüken sonra be- kâr yaşıyamıyacağım anladı. Bir kız arıyor. Çok şişman, kafası cas cavlak bir adamdır amma bunun ehemmiyeti yok değil mi? Yok. — Öyleyse yarın bana gei, sizi tanıştırayım. İşte Bayan Mahcup Durmuş ar- kadaşı Fitnata gidiyordu. Gitti. Henüz Ali Kurt gelmemi: dedi ki: — Amma Mahcup ağır duvran Senin adın Maheup Durmuş am- ma, kendin afacansın, bir yerde de durmazsın, Halbuki Ali Kuraun ka- rısı aklı başında, durmüş oturmuş, gessiz. sadasız bir kadındı. — Ben ne yapayım? — Sen bir kere çok konuşma, Malüm ya bir kere söze başladın Tı, mevzudan mevzua atlıyarak, soluk almaz, bin dereden su gö- türürsün. Kahkahayı bastığın za- man gök kubbesi çınlar. — Huyumu mu değiştireyim? Bi rsaat dişini sık, Ali Kurda ağır başlı, sessiz, kâmil bir kadın görün. Hele bir evleniniz, ondan Sonra istediğini yaparsın. Fukat ülk günden senin deli fişek oldu- ğunu anlarsa dünyada seni almaz. — Peki, Biraz sonra Ali Kurt geldi. Fitnat takdim etti. Oturdular. Mahcup Durmuş konuşmuyor, gülmüyor, ağır durmuş, oturmuş bir tavır tâs kınıyordu. Bir saatte — sekiz ou cümle ya söyledi, ya söylemedi. Fakat ko- huşmamak için nefsini zorluyor, üstüsle esniyondu. Bir saat sonra Ali Kurt gitti. Mahcup arkadaşına: — Nasıl dedi beğendin mi? — Alerin Mahcup, rolünü güzel gün, on beş gün. Ali Kurttan ses sada çıkmadı. Mah- cup Durmuş Fitnata sordu: — Aliden ne haber? —O günden sonra bir daha gö- rünmedi, ben de yarın kocamla beraber gidiyorum. — Dönüşte bu işle meşgul olur- sun değil mi? — Tabil. Fitnat gitti, ancak bir ay sonıu döndü ve döndükten yirm! gün sonra da Mahcuba: « — Ali Kurt evlenmiş dedi. — Kiminle? — Leylâ ile, — Nel. O deli fişek, ağrından çıkanı kulağı duymiyan, kuş be- yinli kızla m: evlendi. Evet, — Hani sen.. — Evet ben ağır başlı kadınlar- dan hoşlanır diyordum amma, Ali Kurt karısının sessizliğinden bıkıp usanmış, sen de 0 gün amma da ağır durdun.. Mahcup Durmuş çıldıracaktı: — Ayol sen tenbih etmedin mi Bu yolda nasihat veren sen değil miydin? Kimseye nasihat verm. muştva Çİhracatı teşkilâllar- dırna müdürü Baş Servet Berkin taralından). 2100 Müzik (Küçük Orkesira), 22.00 Ajans haberleri va. 2220 Müz'x (Cazbant - Piak). 2320 Son ve İstiklal Müarşı,

Bu sayıdan diğer sayfalar: