18 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

18 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İDDİALARI VE ÇOCUK leri birşey değilmiş! Vesalti nakliyı HÂDİSELER İSTANBULUN DERTLERİ BİR BOMAN MI OLDUZ. —e Deslum ve arkadaşım Nael Sadaflak Fakat, zannetmem ki, zeki meslek - daşım, bu hakikati yeni anlamış ol- sun! dertleri me rsamandan- beri bülün vasıfları Hle, hakikaten bir Toman olmuştur. Baksana, kimse me- kelik veriyor mu?. YANLIŞ KİTAP Yanlış kitap Iddlaları ve rürültüle- TİRİ takip ediyorsamız, siz de, bezim gibi, herhalde, üzülüyorsunuz. demek- Diyorum.. Kaşlarını çatıyor, ders ters yüzüme | Bakıyor: — Ben o kitabı okumam.. — Neden oğlum?, — Yanlış maşt, Bu sefer, ben kaşlarımı çalıyorum: — Kim demiş onu?, Haydi bakayım, #lür kitabın başına.. — Baba, kllap yanlış yazıyormuş! Gazoteler söylüyor. Gazeto yalan yazar mu?, Gelin de cevap verin, bakalım! LONDRALILAR BİZDEN MÜTKHASSIS İSTEMELİ! Bir Londralı mesleklaş, harp ball 1- ginde bulunan Londra ve Berlin şe - hirlerindeki hayat şartlarını mukayese ve teikik ediyor. — Meseli, Landrada, gokaklar, geceleri — zifiri karanlıkmış! Londralılar. bundan dolayı üzülüyor - darmış! Çönkü. bu hal, pek arsu eltik- Servet uğruna çiğnenen yuva #— Niçin mi bu davayı açtım?. Ne- | den mi kocamdan ayrılmak istiyorum?. Fakat bunu siz yalnız bana sormayınız. göreceksiniz 6 vakli hep aynl, birbiri- ne benziyen cevabı alacaksınız. onlar- dan.. Hepsl sanki közleşmiş gibi tek bir sebep, tek bir düşman Üstünde dura- caklar: Ondan, «Kocas mızdan kurtul- mak istiyoruz! Bizi bir hayal cinnetin- den bir cehennem hayatına, bir saa- det rüyasından felâkel uçurumuna dü- güren erkekten ayrılmak istiyoruz dl- Tecekler!. Ve hiçbirlmiz buraya, muhakemeye fığış tapış, İstiye Bülye gelmiş değilir.. Buna geliş denmez. Dosdoğru edüşüşa derleri, Bvet sizlerta, erkeklerin mev'ulü ol- duğunuz bir düşüş.. Nasıl ki benim de hu düşüşüme büyle bir erkek sebep ol- duysa. Tü çecekluk günlerimln batıralarını daran sebepleri delerek maziye düne- KARŞISINDA a Son -Telgrof- bu sokaklarda müşkülât çekiyor, sey- Tüseler işlerini tanzim elmek güç olu- yormuşt Londral ahbaplarımız ürülmesinler. İşin kolayı var: Bizden mütehassıs is- desinler. Karanlık sokaklarda geceleri geyrisefer nasıl mümkündür, biz, İstan- Vine çu meşhur Hallein temrmlenmesi bikâyesi orlaya çıklı. Bir zazelenin yazdığına göre, daha beş sene, Haliç, bugünkü halinde kalırsa, lamamen de- İacak ve vapurlar işliyemiyecekmiş. Biz bu kavadisi bir dostumuza anlatıyor- dük: — İzabet, dodi. — Nedent, — Çünkü, beş sene sonra, Hallç va- purları da, zaten, işliyemiyecek hale gelirler, yeni vapar siparişinden kur- talmüş olur. Haliçle, refüjlü bir yol yaparız, yürür, gideriz. EDEBİYAT, EDİP, EDEP VE KİTAP Edebiyat kitaplarını, çecukların da- ha iyi anlıyabilecekleri bir hale sok- mak için çalışıyorlarmış! Ba iş için, | bir de komisyon kurulmuş! Edebiyat dedikleri şey nedir?. İlmi edeplen mi bahseder?, Düny: pek * kadar edebin hüküm sürdüğü de id- dia olunamaz. Edepli adama edip mi ı diyorlar?. Fakai, bu da, çok defa, i- sümle cisim arasımda tezatların mey- dana çıkmasına sebap oluyor. Xe edip geçinenler vardır ki, edep- ten, terbiyeden üzadedir. Ne de edip olmuyanlar biliriz ki. hakikaten neza- ket mixalldir, Şimdi, bu işlerden bahe seden kilaplar bakalım, nasıl bir hale, yola kenacak?. AHMED RAUF ! cek olursak, bü erkeği orada da görü- ea | kaymetli herşeyi olmuş; yekdiğertmizi | gilgin gibi sevmiştik £ Psasea bu sev- Biyi saklamıya da imkân yoktu, Çün- kü senelerdenberi düşüncelerlmizi zaz- derimizden ekumuya, müşterek hisleri- mizi tavırlarımızdan sezmeğe alışmış- | fak, Omun için bir vün bana «Mafde ar- | fik. Onun için bir gün bana «Mlaide ar- hemen «peki» olmuştu. İzdivacımızdan sonra ilk seneler çok Küçük vapurlar Şehrimizde yapılıp ya- pılamıyacağı tecrübe edilecek İstanbula pek yakın — bulunan İzmit körfezi ile Karamürsel ve civarına muntazam vapur işletil- Tesi imkânlarının arandığı bugün- lerde yeni ve mühim bir tecrübe yapılması kararlaştırılmıştır. Geçenlerde bu hat için tek va- Pur olan Uğurun - bozulması ile aksayan seferler de bilhassa va - pursuzluk müşkülâtı çekildiğinden! bu teerübe ile, körfez vapurlarının İstanbulda yapılıp yapılamıyacağı! tetkik olunacaktır. İstanbul havuzlar ve fabrika - lar müdürlüğü tezgühlarında bu kabil küçük vapurların İnşası ta- hakkuk ettiği takdirde hemen tat-i bikata geçilecektir. -i aç n Üniversite kütüphanesi için mütel İstanbul üniversitesinde bu sene 3 fakülteye mahsus enstitüler ku- rulması kararlaştırılmıştır. Di taraflan üniversite kütüphanesinin tanzimi için Avrupadan beynel - | tte bir mütehassıs da getirilecektir. lunacaklar vu profesörler hep kon- ferans vereceklerdir. L Yeni Beyoğlu hualkevi Taksimde jandarma — karakolu karşısındaki köşede yapılacak o- lan yeni Beyoğlu Halkevi binası projesi için büyük.bir müsabaka açılması — kararlaştırılmıştır. Bu müsabakada en güzel Halkevi pini bulan mimar ve ressama nak-i di mükâfat verilecektir. Müsabaka neticesinden sonra da hemen inşaata başlanacaktır. el Üniversitede yeni kütüphane Üniversite kütüphanesinin dar-i lığı yüzünden burasının yüzlerce takebeye gayri kâfi geldiği görük mektedir. Bu sebeple Üniversite- de yeni bir kütüphane tesisi daha | kararlaştırılmıştır. — Kütüphane merkez binasının iç kapısı methâ- linde bulunacaktır. Yeni kütüp- | hanenin tesisine başlanılmıştır. " Ceşkun sevzisi erkeğimi benden ala- | mamış, bilâkis bir Kat daha yuvaya bağlamışlı. Yakat onu basit düşeli, fa- kir evinden, kanaatkâr, mahramiyeto alışmış karısından ayıran — rükibemin dölgün para çantası, Kükx olamobili ve bankadaki hesabı oldu. Bu gözkamaş- fıran geyler karşısında hanzi üşık da- yanır, hangl atk üzerine karulmuş bir yüva mükavemet edebilirdiz. Ve işte öyle de oldn: Erkeğim servet uğruna aşkı gifneyip mariyi ve beni feda etti. mes'at yaşadık. Kocam dediğim eski gocukluk arkadaşım, tençtiftmin hak- darmı verecek kadar hisle, heyecanla dolü bir adamdı. Tek kusura fakir ol- masi idi. İşle bu biricik sebep ve buna inzmam eden bir zengin kadın aşkı | onun yuvamızdan uçuşuna kâfi çeldi. ©O şimdi venrin seçeilirile başbaşa va- gayor, fakat dilerim Altahtan hiç mes- ut olmasın.. - Çocuklük — düyzülarımı, Enstitüler ilmi noşriyatta da bu-i Çocuk tiyatrosu canen istifadelerinin temini istendi Geçen ders yılırda olduğu gibi | bu sene de şehir tiyatrosu, çocuk- | lar için temsiller tertibine başla- günleri öğleden sonra Pransız ti- yalrosunda verilen bu temsillerin âstenilen faydayı temin etmediği görülmüştür. Çünkü — bir kere temsiller, — yalnız, vakti yerinde ailelerin çocuklarına ve saniyen civar mekteplere münhasır kal - yatrosunun tekmilresmi ilk mek- teplerle ekalliyet ve hatta ecnebi mekteplerine de teşmili ve bu hu- susta yeni tedbirler alımması ma- arif müdürlüğünden — istenm'ştir, Bunu teminen şehrin her semtin- deki iİlk mektepler için bir sıra çetveli yapılması ve tiyatroya gö- türülecek talebelerin vesaiti nak- iyede ucuza seyahatleri maktadır. Ayrıca mekteplerdeki fakir ve mahrum kalmamaları için, okuk lar.n yardım birliği veya Çocuk E- sirgeme Kurumu tarafından bun- ların meccanen her hafia temsil- lere götürülmelerinin temini de istenmektedir. * Limanımıza gelmiş olan 14 İtal- yan ve Yunan bandıralı vapurla bir kaç gün içinde 300 bin çifiten fazla balık ihraç olunmuştur. * Fanaf cemiyetleri idare heyetle- Ti 1940 bütçelerini hazırlamağa baş - Inmışlardır. Her cemiyot eaf hasta- banesi tahsisatını artıracaktır. * Belediye; bazı astalt yolların in- gasından vazgeçerek hemen Eminönü meydanının tanzim olunmasını karar- daştırmıştır. — Meyden; evvelâ toprak doldurularak 40 santim yükseltilecek- tir, * Almanyada yapılan Doğu ve E- gemen vapurlarımızı getirmek Üzere Hd heyet . Heyetler he- Oteller, lokantalar Otellerin, lokanlaların sunuftara tak- «im edilmesi, ber sınıf için bir takun şarilar arasması mevsüu yine orlaya gaktı. Gazetelerin yazdığına göre, me- selâ, bir xnıf elel için mefruşatla da dahi muayyen şartlar ve vasıflar ara- macakmış! — Mofassal bir talimatmame yapılıyormuş! Bu bahsi, seneler var hİ, dinleriz. O- telter ve lokanlalar sınıflara ayrılacak. Pakat, hani, nerede, ne vakli?. Yine ekseri eteller pis ve gayrisıhhi, birçek lokamlaların yemekleri mide fe- gençlik rüyalarımı çalıp sehirliyen bu adam rahat yüzü görmesin!. HALUR CEMAL sadı için birabirdir. BURMAN C n No.47 — Salih dayı ne güne duruyor & kardeş? Siz hekim iştediniz de © getirimedi mi? — Doğru. Biz ona kızımızın has-, talığından bahsettik ve şimdilik düğün olamaz dedik. Başka bir şey söylemedik. — Gördünüz mü ya? Kabahat onda değli, sizde imiş. Hem bu işin bu kadar uzaması dışarda bir takım dedikodulara da meydan açacak. | Bu, sizin için de pek iyi aıuuzlî saruTım, *Ayşe başını kaldırdı: — Ne gibi dedikodulara meydan açabilir, hacı teyze? Ben Meh - metciğin ölümüne İnanmıyorum. Bu düğün şimdilik olamaz diyo - rum. Hem bu kadar aceleye de ne lüzum var? Ne ben kaçıyorum, ne de Salih dayı. Hele bir kere Mehmedin ölümü kat'i surette an- | laşılsın Ben de biraz iyileşmiş o- | Jarum. Ondan sonra düğün yapa- | rız. Hacı teyzenin yüzü güldü: — Eh, işte ben de bumu istiyos dum. Başka bir şey söylemiyor - | duüm ya, Madem ki hastalığı da feri sürüyorsunuz.. Balıkesirden bhemen bir doktor getirtelim, Ayşe cevap verdi; — Doktora hacet yok. Ben bir | kaç güne kadar iyileşip kalkaca - ğimı umuyorum. Kalkmazsam o zaman haber veririz.. Bir hekim getirtirsiniz. Hacı teyze konuşuyordu. amma, dilinin altında gizli bir diyeceği de vardı. Ayşe bunu daha önce- den anlamıştı. Hacı teyze kalkar gibi bir tavır, takındı, sonra tekrar oturdu: — Az kaldı unutacaktım, çocuk- far: Salih dayı (eğer bu iş ölme yacaksa, benim öküzlerimi geri göndersinleri) dedi. Elçiye zeval olmaz. Benden söylemek. Hele bir düşünün bakayım.. Ben buraya 45 bozmağa değil, iş yapmağa gel- dim. Bana kat'i bir cevap verin de adamcağızı sevindirin. Size bugün iki öküz hediye eden adamın yas Tın size neler bağışlıyacağını bili- yor musunuz? Ayşenin anası bu sözleri duyun-| ca olduğu yerde buz gibi donup kalmıştı. , İki öküzü geri vermek. Bu kolay bir iş değidi, Mehmetçik Geçiyor | Öküzler tarlada çalışıyordu. Öküzerin geldiği gündonberi Tbrahim ağaya da gayret gelmişti. Karısı ona: — Allah gu iki öküzü bize gön- dermeseydi, ev kedisi gibi ocak başından ayrılmıyacaklık! Derdi. Hacı teyze cevap bekliyordu. Ayşenin anacsi bizkaç — saniye | düşündükten sonra: | — Aman hacı teyze, dedi, biz iş bozmak fikrinde değiliz. Allahın | verdiği nimeti ayağımızla tepe —|' cek kadar da nankör olmadığımızı berkes bilir. Ayşem hele biraz | iyileşsin. Hemea -dügün yapa - | cağız. | Hacı teyze daha fazla oturmadı. Ayşenin annesinden bu cevabı | alınca, neş'e ile çıkıp gitti. x AYŞE «İNCE HASTALIK» A MI 'TUTULMUŞ.. İbrahim ağa., Ali amca.. Muhtar odasında konuşuyor - lari — Ayşe nasil oldu? — İyi görmüyorum, Ali amca. — Geçen gün tesadüfen köyü - müzden geçen doktora Âyşeyi gös- termiştiniz.. Ne dedi? — Uzun zamandâ geçen bir has- talıktır dedi. İlâç verdi. — İlâcı yaptırdınız mı? — Bal.kesire adam gönderdim. Yapltıritım.. Damla damla içiyor. — Hâlâ yatakta mı? — Hayır, kalktı. Fakat, yatak- ta yattığı gönlerden daha zayıf.. Daha mocaisiz. Akşam üstü soluk yanakları kızarıyor.. Ateşleniyor, | — Sonra geçiyor mu a:eş? — Gece olunca geçiyor.. — Tuhaf bir haslalık. — Dedelerim böyle hastalık çek- memişler. Gün geçtikçe sararıp soluyor kızcağızım. — Geçer... Merak etme, — Ben de geçer diyorum em- ma.. Ayşenin rengini hiç beğen- miyorum. — Gençtir onlar. Her — hasta - İiğı yenetler. İnşallah hekimin verdiği ilâç çabuk tesirini gösterir de düğün dernek yaparız.. Unu- tur gider, — Ben de öyle umuyorum, Ali &mca! Ayşeyi bir kere baş göz etsek, bu huysuzlukları çabuk ge- çer sanıyorum. KDevamı var) Fakir talebelerin mec- mıştır. Ancak her bafta çarşamba | mıştir. —Bu münasebetle çocuk ti- rzu olün-. | kimsesiz çocukların da tiyatrodan, | Halka satılacak arsalar Bilhassa orta halli ailelerin mesken fedarik elmek hususunda, masıl müş- Külâtta karşılaştıklarımı, mütesddit de- falar, birçok vesilelerle yazdım. — İyi Bir içtimai mevki sahibi bir insan dü- şünün,, Fakai, kazancı, mihayet mu« Ayyen maaş veya Ücret itları için- dedir. Buna rağmen, kendisine ikamet- olduğu malüm! Devlet, ne zamandır, — vatandaşları kolaylıkla bir ev sahibi etmek yolun- da, bir takım İyi miyet ve tasavvurlara sahiptir. , Gazelelerin son verdiği havadise çö- re, Dahiliye Vekâleti, ba hususta bir ) kanun projesi hazırlamış bulunmak - fadır. Büyük şehirlerde, hazine ve be- lediyelere alt boş arsalardan menafil umümiye namıma İstifade olunmuyan- | lar, müsalt şartlarla halko salılacak- tar, Burada, emüsalt şarllara Maresin - den anlaşılması lâzımdır ki, devlet ve | Belediyeler, halka, bir takım arsaları | Mcuz fiafla, uzun vâdeli taksitlerle sa- | facaklardır. Bu takdirde, herkeste, hir '€v sahibi alabilmek hevesi şüphesiz artacaktır. Valandaşlar, mutlaka bir ev edin- mek için, bu arsalardan alacaklar, ih- timal, memlekette, bu kanua projesi, fKasarruf ve iktısat için de, geniş bir Ppropaganda vesilesi olacaktır. Arsayı alan valandaş, üzerina küçük veya bü- yük bir çalı kurdurabilmek için, ka « zancımın bir kazmımı ayırmak itiyadımı kusanacak, bu hal, devamlı bir heye- | can ve zevk olacaklar, Bahsedilen kanun projesinin bir an evvel Meelislen geçmesini lemcuni e- deriz. a —— — Güneş klübü binası Taksimdeki Güneş kulübü bi - nasının satın alınarak beden ter- biyesi umum müdürlüğü İslanbul Şubesinin buraya nakli kararlaş- tar.lmıştır. Halen Coğaloğlunda — çalış - makta olan mıntaka merkezi bu - raya taşındıktan sonra binanın bazı odalarında müuhtelif $por sa- lonları da yapılacaktır. eskrim ve boksu | gençler arasında teşvik için bir eskrim ve boks salonu vücude ge- tirilecektir. Sen cünlerin belilbaştı harp ve poli- fika mevzuu Avrapada şu oldu: «Ho- İacda me yapacak? Belçika 844 de ol- | dağu gibi bu sefer de çiğnenmiş ola- cak mıf> Ahmarnyanın bitişik komşusu Ho daya tazrruz ederek andan sonra Mei- | çikaya sataşacağı, çünkü İngütereye | bavadan karruz plâmmı hayalden ha- | Hikate çıkarmak için Bu iki memle- keti işgal allana almak lâzam gelece- | #ine Alman kumandanlarının — karar verdiklerine dalr şimdiye kadar Av- Tupa matbuabada meler yazılmış ise | bunlardan bahsedildi. Hotanda olsun, * | Belcika olsun İngiltereye taarruz ede- celi söylenen Alman hava kuvvelleri için inip kalkma merkezi olacak di- yortardı. Holandalılar da, Belgikalılar da memlekellerinin taarrusa uğraması Ihtimalleri karşısında ollerinden gelen tedbirleri atmışlardır. Elden gelen ted- bir alındıktan sanra düşmana gözüs germek kalıyor. Hitler Melanda arazisinin tamami - yeti için Almanyanım teminat verme- He bazır olduğunu daha evvel söyle- | Ğdiği vakit 6 bumu kabul etmemiştir. Çünkü bir devlet kendi arazisinin ta- mamiyetini başka bir devletle müna- kaşa ve zakere etmağe nası) — varı olur?. diye kabul ekmek olacakl. Meşlmr fıkra- | Gaki gibi hiçbir çey olmasa bile ilerisi icin yol olacak diye düşünüldü. | — İşle geçen ilkbaharda Avrupada çı- günler batıra gelirse Helandanın da vaziyeti daha kolay anlaşılır. Martin Çeklerin memleketini Almanya malüm şekilde ahverince Avrupada telâş ve heyecan artınış, Almanyanın nerelere elatacağı düşünülmüylü. O zaman Al- mapya yakınındaki komşularına temi- mal vermeğe kalkmışlı, Bu arada Ho- dandaya ilişmiyeceğini temin etmek dtedi. Pakat Holanda İlerisi için Al- manyanın — böyle bir taahhüdünden meler çıkacağını da çok düşündü, nu reddetii. Onu gören diğer memle- ketler de İsveç. Norveç ve Finlandiya idla Berlinin temlnalını kabul elmemiş- lerdir, I AVRUPA HARBİNİN YENİ V.ESELELERİ l Holandaya taarruz edecekler mi ? Eski tip gemiler Bunların seferlerden çıkarılarak satılmala«- rı kararlaştırıldı Deniz yollarının Adalar ve Mo-! da seferlerini yapmakla olan es- | ki tip yandan çarklı vapurların kadroharici edilmeleri kat'i su - Tette kararlaştırılmıştır. Bu meyanda Halep, Basra, Bağ-| dat ve Anadolu vapurları bulun- maktadır. Bunların yerine yeni gemi tedariki zaman meselesi ol- duğu cihetle, mevcut vapurların fazla sefer yapmalarile noksan te- Mâfi olunacaktır. Kararın tatbikine önümüzdeki mevsimde başlanacaktır. Kadrohariat edilecek vapurlar Tüzumlu makine ve aksamı alın « dıktan sonra s: aklardır. PERE ea Mekteplerde diş muayenesi İlk mektep talebelerinin senelik en başlan. mıştır. Bu meyanda Emihönü min- takasının Fatih 40 ıncı okul ya - | ninda bul diş kliniğinde diş | tabibi B. Hayrettin Zeki Uras ta- | rafından dün 60 çucuğun dişi mu- ayene ve tedavi olunmuştur. iesğlse Hâkimler arasında tayin ve terliler Hâkimler arasında bazı tayin ve ter- filer yapılmışlır. Bu listeden şehrimizi alâkadar edenleri yazıyoruz: j Diyarbakır ceza hâkimi Münir Üs- küdar hukuk kâkimliğine, Yalova müd- dekumumisi ALNA İslanbul müddein- mumi muavinliğine, İntanbul müddeiu- mumİ muavini Kemal Tan Cerum müd-! delamumiliğine, İstanbul müddeiumu- M musvini Sellm şehrimiz uğırceza kökimliğine, başmüddelumumi —mua- vinliğine müddelumumi muavinleri - mizden Ekrem, İstanbul tera memnr - Tuğuna ceki Sürt müddelumami mu- avini Osman Osmal, Gebse müddele- mumis Kalip şehrimiz müddelümemi muavinliğine, Yalova müddelamumili- #ine İmralı cezaevi müdürü Hakkı Şük-| rü, Ağuceza azamız Süreyya Giresun müddelumumlliğine, icra memurları- mauzdan Malin Bolvadin bukuk hâkim- liğine tayin olunmuşlardır. Fakat mihayet eylülde —harp çıklı. Harp başladı. başlyalı Holandanın vaziyeli sik sik mevzau baksalmakta, türlü endişeler göslerilmektedir. İn - A EüLe Belçika Holan Almanyı Yazan: Ahmed $ Almaaya faralından dandaya verilen yeni Memlekelin efkârını at tayyare harbile İngiltereyi Y iz'aç etmekten ibarettir. tâbiye takip edebilmek içik tereye mümkün olduğu Zelmek ister. Motandanın Bu defa daha çek tehiike Tunan Molandadır. Çünkü vakları İngillereye karşı hava harbine pek elvi Holanda Almanyanın eline Tursa, Alman bombardıman yarım saai içinde İngüllere uçabilirler. Fakat Almanyanın etmekle elde edebileceği dâfi edçcek birçok mabzurlaf * İ Ba y — Evvelâ Holandayı / wti Ü Belçikşyı da hareketle ge kü Holandamın btllâsı Belçil dafaa sislemin! zayıflatır. bugünden İngiltere ve Fransa da zayıflır ve bü zifi gittikçe tır. İki büyük devletin hudı Tibirinden ayıran bu nevi bitaraf devletler dalma zayıf Tafın işine daha elverir, &— Üçüncü bir nokla dâ efkârı üzerine husule gel siyandur. Herşeye rağmen, nn bunu hessbu kalmakla Taşılmaktadır. Görülüyor ki Holandanın manyaya bazı menfaaller mnekle beraber, bu menfaatlef j Sinda mahrurlar da vardır. A maza girmiş bulunan Al mnltsizlix içinde Holandayı giltere çimdiye kadâr Melandayı bi- | YebLÜS eömesi de akla gelir: faraflıklan ççkarak diğer bir. dovlet aleylime vaziyet almıya teşvik etme- | diği gidİ muhtemol bir taarruza karşı İnçilterenin — yardımımı da — poşinden kabul etmeğe ona meebur tulmanışlır. İngllizlerin dalma tokrar etlkleri şu eluyor: » Londra hükümeti datma Holandanın bitaraf kalmam arsusunu İyi karşıla- | (. bütün esnafın izin rinin hükmü ay sonunda D tir. Bu münasebetle inh daresi yeni tezkere vermeğt myetkârlık güslermişlir. Fakat deniz. | şamba gününden itibaren ameş, buna riayel göslermiştir. Sonra yanutmamalı Ki Holandanın denizaşırı yerlerde müstemlekeleri vardır. Ora- Tarı içim de Londra hükümeti ayni ri- AŞTI yerlerde Holandanın müstemle- kelerini korümak hususunda — İngtliz ancak Almanyanm son ridir. Holandaya karşı takip harekel hattı öyle bir vaziyelt düşmediğini bize anlatacaktır. İçki satanların izin tez! Şehrimizde inhisar içkil Kaarras etmek niyelinde olması için | mıyacaktır. Köslerilen —askeri sebeplere — gelince; Eskot nehrinde ve Şimal denizinde üs- sübahrilür tesbi etmok — ve Flesingden Zebruge kadar sahayı bu süretle ele aldıktan sonra Belçikaya geçmek mak- sadı takiy edildiği söylesilyor. Holan- Ganın cenabundaki sahilde böyle bir gerit elde ekmekle Almanya erzeç İn- giltereye karşı bir harekette bulunmak için kendine pek müsali bir vaziyet te- min etmek düşüncesindedir. Bundan “zan wradıya bahseden İngiliz matbu- at bu tasavvurları eğer hakikat haltne çıkarmak için Almanya tarafından ha- kikalen Holanda ve Belçika gibi bi- Yaraflara karşı taarruza geçilecek o- lursa bundan Almanya için ikl törlü zarar görüleceğini yazıyarları I-a Bütün dünya efkârı umumiyesi, yani Amerikalılar da dahil olduğu hal. de bütün dünya milletlerinde bu ha- #ekete karşı büyük bir aksülümel uya. macaklır. 2— İngiliz efkâri umumiyesi harbi kal'i zafere gölürünciye kadar kaç se- me sürerse sürsün devam eltirmek ka- Tarım bir kal daha küvvetlendirmiş olacaktır. ALİ KEMAL SUNMAN Birimizin De . | Hepimizin Derdi Otobüs sür'at içif N '!i:î*ğ ' : ! di |

Bu sayıdan diğer sayfalar: