27 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

27 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HADiİSELER AVRUPADA İÇKİ | BARFİYATI ARTMIŞ! — Avrupanın bazı memleketlerinde şu , İçki sarfiyatı 6 kadar çoğal- Kİ sizurna sartoşlar, sokaklarda yatıyorlarımış! Bubranlı zünlerde, siyara, içki zibi mükeyyelalın çok istihlâk — edildiğini katislik rakamları gösteriyor. Birçok derde, içki aleyhinde propacanda pulmağa başlanmış! İçkinin fazlası zarardır. Azı da zarardır, ya Fakal, eki aleyhine propazandanın, bilmiyo- O Kuz, fazla bir faydası var mıdır?. Çün- Kkü, insanlar daha ziyade aleyhinde bu- usulan geyleri merak ederler, onların “üklüne düşmezler mi?, 'AN BAAT VE AYAN MATMAZEL Şişlide, yeni yapılan telefon a e açıldı. Hayırlı olsün! Ba /santralın bir de hususiyeti var: İstedi- finiz anda, telefonu açıp saali sorabi- deceksiniz. Otamalik bir makine siza, ia kâç olduğunu söyliyecek. Bu aletin ismal: <Matmazel sazia tir. matmazel kelimesi birim pek ho- * gilmez. Madem, yeni bir sant- Tal kuruldu. O klete de: aRayan saata eseydik daha İyi olmaz mıydı?. — Şu yama bir türlü msmamıyoruz. (ERİKADA EVLİLER ÂÇİN AÇILAN MEKTEP | Amerikanın Teksas eyaletinde — bir — üzdivaç mektebi varmış. Mektebin mü- #ürünün kanaaline göre, evlenen hor Gift, bir kere bu mektebe girip oku- gaalı imiş! Çünkü, izdivaçta — saadeli Ogalaız sevgi, para temin edemezmiş! Evlllik hayatının ilmini de bilmek lâ- aam imiş! Evlilik hayatının ilmini içimizde kaç kişi bidiyor, bu, meraklı ve yerinde bir | ğ Hi;ölğ ; <oridorda Sürüp 6 senedenberi birbirlerile ayrı yaşı- Oyan bir karı koca arasında vukua ge- den enteresan bir hakarel hâdisesinin asahakemesine dün nöbelel bulunan M 2 incl sulh cesada cür- kanununa göre bakılmıştır. — Wüdise yadur: Ekrem Karaçur isminde — bir polis » © senedenberi karısı Hanife oçtan ayrı olarak Sultanahmetle 13 mumaralı evde olurmaktadır. 4 yaşındaki Hanife Akkoç da ayai Körmedrese sokağında 3 nu- ikamet etmekledir. Yekdiğe - bu evlerle mektebi arasında İşle muhakemeye intikal eden hâ- de bu çocuk yüzünden çıkmışlır. Hanife evvelki zün çocuğun ba- yanında bulunan çamaşırla « yıikamak üzere istetmiş; fakat her çamaşırlar kendisine verilme- mişlir. Buna çok kızan genç kadın; ko- dasına ilk tesadüfünde; yolda uluorla ve Ekrem de mukabele e- No. 56 zin bir ses onu yolundan alı - yydü. — Yerde yatan hasta sayıklıyordu: — Ayşa.. Senden intikam aima- n Allah canımı almasın. — Mehmet birdenbire duraladı. — | “Bu sesi tanır gibi olmuştu. Ayşe.. Bu, onun nişanlısının adı / Fakal, Ayşe yeryüzünde bir ta- | değildi ya. “Başımı sallıyarak: — — < — Zavallı.. Sevgilisini hatır - söylendi. Bir iki adım yü- / Yine ayni ses. “Yerde vatan hastaran sesi.. — Mesardan gelen bir iniltiye ben-| ziyordu bu wes, - Mehmet, hastanın yüzünü, gö- nü göremiyordu. Her tarafı sar-| icinde yatan yaralının başı u- cunda tekrar durdu. Kulek verdi. — Hâlâ sevgilisini ııyıl!ıyvr -Hasta sövleniyordu: - — Beni çok seviyarum, Ayşc! dcin elimi kana -buladım.. Çocukluk arkadaşım olan bir senin gibi güzel bir kızı kap- namak için nemümkünse yap- Halbuki, sen hâlâ onu sevi- n, Öyle değil mi Ayşe? Sen © budalayı seviyorsun, de » til mi? — Mehmet ayakta — söndelemeğe HAYRET DOGRUSU?. — —— ——— KARŞISINDA Son, Telgrof- sual olur, Fakat, bu ilmin okutulduğu Amerikadaki mektebin ders programı- mu, kitaplarını cidden merak ediyoruz. Bu meklebin kilap bahsi, bütün diğer mektep kitaplarından daha mühimdir. İçinde en ufak bir yanlışlık yapmala zelmez. Çünkü aile yuvası bazulür! Bir ülümin Idâlasma göre, yaz mev- | siminde doğan çocuklar daha zeki e- turlarmış.. Kışın doğanlar o kadar zeki olmazlarmış-. İsinizde kış aylarında do- #anlar yarsa, pek üzerinize alınmayın.. Nihayet, bu, bir noktal nazardan iba- rettir. Çok şükür, biz, şahsen, me kışın, ne de yazın doğanlardanız. İkisinin ortası. Serin bir Ukbahar gününde dünyaya zelmişir. Demek e- Tuyor ki, zekâ işinde de mulavassıt bir | haldeyiz.. Size birşey söylüyerim mi. | Dünyada en iyi hareket tarzı, hep or- tadan gitmektir. Meşhur Arap darbı- meseli malüm: Hayırlı yer, orlasıdır. NELER DE YAZIYORLAR, ——— —— Mahittin Birgen, yazdığı bir maka- | lede, türkçemizdeki anarşiden bahse- derkea, on, en beş sene sonra, Türki- yede, türkçe bilen münevver kalmıya- cak, diyor. Bu kadar kati bir teşhis karşısında, ben, kendi hesabuma, doğ- rusu hayret ettim. Demek, tat on veya fam on beş sene sanra, kimse türkçe bilmiyecek.. Haydi, diyelim, bu yazı ile #imdi yetişenlerin İyi türkçe öğrenc- mediklerine işaret edilmek isteniyi Peki amıma, mevcut türkçe bilen mü- mevverler, o zamana kadar - Allah ge- Ginden versin - hep birden vefat mi edecekler?. İlâhi Muhiltin Birgen, neler de ya- Giden Bir Dava Gince iş büyüyerek karakola, oradı da muhakemeye geçmiştir. Karısını; izretinefsini rencide edecek ağır sözler söylediği idâlasile dava e- den erkeğin iddiasını kadın reddet- miş ve bilâhare şahitlerin dinlenmesi- 'ne geçilmişlir. İsmali, Bayan Nebiye ve Ferlde - simlerinde bulunan şahitler. hâdisede Kadının suçtu olduğunu; kocasına ağı- za alımmıyacak sözlerle bakaret ettiği- mi Hddia etmişlerdir. Bu iladeler kar- şaında hiddetinden yerinde duramı - yan Bayan Hanife şahitlerin — yalan söylediklerini asabiyetle ileri sürmüş ve onların Hadelerine delcatla müda- hale etlmeğe kalkışığından hâküm, ken- disini dışarı çıkarmağa meebur kal - mıştır. Bilâhare Şefika Özerman adında bir müdafna şahiti kadın dinlenmiştir. — | Ba şahit ise; vak'ayı tamamile Ha- yan Hanifeyi haklı güsterecek bir şe- kilde anlaşmış: asıl kabahatin erkekle eldeğunu ilâve etmiştir. Nihayet hâkim; şahitlerin birbirine zit iadelerini uzun bir tahlilden ge- girdiklen sonca hüdisede kadını suçlu görerek onu 3 gün hapse mahküm et- miştir. Ancak hakaretin mütekabil ol- duğu da gözününde tulularak bu ceza da affolunmuştur. Muhakemenin kararından senra sa- Bu, Hüseyinin sesiydi.. Hüseyinin ta kencısiydi. Ayşeden, onun sevgisinden bah- sediyordu. Mehmet - gözlerini açarak yene Hasta sesini kesti. Belliydi ki, hâlâ dâalgindi. Göğsü bir körük gibi kabarıp iniyor.. Kimbilir nekadar ıztırap gekiyordu. Mehmet bu garip tesadüf karşı- âındı göyliyecek sö u, Yavaşça karyolasının kenarına ilişti. — Demek ki, benim arkamdan © da cepheye gelmis. Şu tesadüle bak sen.. Allah onu başindan, beni de bacağımdan yaralayıp bir has- taneye düşürüyor. Hüseyin sayıklarken bile Meh- mede olan kinini izbar ediyordu. Halbuki, Mehmet ona gekadar a- cımıştı. — Ayşeyi bu kadar çok sevdi- Kini bilseydim, onunla nişanlan - mazdım. Benim de suçum yok. Ay-i şe ondan nefret ediyordu. Bana g-| nül vermişti. Hiç unutmam., Bir gün kapımızın önünde Ayşeye rast-| Tadığımız zaman ona sormuştuk: bulamıyor - ——— | Cebesay bu akşamki trenle Ankaraya Tek Tip Defter Bunu Temin için bir komisyon kuruldu Tekmil devlet dairelerinde kul- lanılan döfterlerin ve kâğıtların muhtelif boy ve tiplerde olduğu bu suretle hem fazla kâğitt sarfo- lunduğu ve hem de mühim mik- tarda cild parası verildiği görül- müştür. Bunun üzerine; bütün d vlet da.| Bunun için büyük bir komisyon kurulmuştur. Tekmil Vekâl nurahhaslarından mürekkep olan komisyon çalışmalarına b; tır. Gıdasız çocuklara yardım Hk mekteplerde okuyan fakir nayesini esastlı bir teşkilâta bağlamak için bir birtik kurulmuştu. Alâkadarlar, bu birliğin teşki- âtını daha ziyade genişletmek ka- dadırlar. Mevcut - teşkilâtın varidatı arttırılacak ve ilk mektep- lerde, — bugünkünden daha fazla miktanda gıdasız çocuklara yardım edilecektir. Geçen sene, ilk mekteplerde | mevcut yardıma — muhtaç 12 bin | çocuktan 9 bin talebeye yardım edilmişti. Bu sene, bu miktarın arttırıl « masına çaılşılacaktır. baeibedz Üsküdar adliye binası Üsküdar adliye binası inşaatının hartet kıtımları bitmiştir. Şimdi dahili kısımların ikmaline çahşıl- maktadır. Bu yeni bina önümüzde- ki avım ortasında teslim alınacak ve yılbaşında da açılacaktır. K HABERLER * Nafa Vekili General Ali Fuat dönceektir. * Karadeniz lisesinden meszun olun- lar cemiyeti yeni idare heyetini seç - miştir. * Piyasıda Sömikok buhranı var - dır. Fakat, bu buhrünün öalenmei için alâkadarlar tedbir almektadırlar. * Emniyet müdür muavininin riya- | setindeki inzıbat komisyonu, muhtelif meselelerden dolayı 87 polis memuru | kukkında tahkikat yapmaktadır. 4 Mütakait, dul ve yetimlerin üç lık maaşlarına ait hazızlıklar bitmiş * Sührimizde 25 ressam toplanarak | yeni bir dır. * Maarif Vekâleti, zirai tahkikat ve tedrisat için köy enstitüleri açınağa | karar vermiştir. ressamlar birliği kurmuşlar- | ————M—M———M—M—M—.— londan çıkan dargın karı koca keri - Gorda tekrar hâdiseyi ve davayı mü- makaşaya başlamışlar ve şahitlerden 50 yaşındaki Hayan Nebiye de müda- ı—..ım.ıııuınıınııııı.—ını Kalkıştığından hükim kendilerini tek- rar muhakemeye çağırarak hepsine bir den masihatte bulunmuşlur. Hangimizi seyiyorsun, Ayşe?. O, benim kolumdan çekerek: — Hay- di bağa gidelim, Mehmetciğim! Demiş ve Hüseyini yolun üstünde, yapyalnız bırakmıştı. Başını yere uzattı. * — Günül kimi severse, güzel o- dur, derler, Hüseyin! Beni Ay - şemden ve Ayşemi benden neden ayırmak istedin? Zorla evlenmek olur mu? Ellerin&.kana bulr/ ğını da söylüyorsun! Acaba kime kıy- din?. Hüseyin yerde inliyordu. Mehmedin sözlerini duymuyor- du. Duysa bile cevap verocek hal- de döğildi Mehmet, onun husumetine rağ- men yihe merhametli davranmı — Belki de gözlerini kaybetmiş-) tir. Ne de olsa köylümdür. Ona yardım etmeliyim. Diyerek başı ucundan. ayrıl » mamağa karar vermişti. : Gerçek, Hüseyinin gözleri de teh.| Tikede idi. Başından yapılan ame- liyat onu günün birinde kör bıra- - kacak kadar mühimdi. Mehmet bir gün bekledi.. İki gün bekledi. Üçüncü gün Hüseyin kendine ge- lehitmişti. Hasta bakıcı Melâhat Hatıra ona kendi elile süt veri « Süvari Polisi | Yeni Bir Yurd Binası W İnşasına Başlanıyor Şehrim! teşkilâtı | için yeni ması karar hazırlanma süvari polis iyük bir bina yapıl - larak plânlarımın | ına başlanmıştır. çin en münasip MW iyeli ebediye arkası ulunmaktadı | laki süvari polis kışla - olacak olan bu bü- hın:n, geniş bir menaj yeri gibi süvari polis teş- İnşaat sür'atle münakasaya çıka - rılacaktır. | N— İhracat birlikleri İhracat işlerimizin memleket menfaa' uygun bir şekik rümesini temin için kuruln başlanan ihracat birlikleri cüm- lesinden olmak üzere şeh izde pamuk ve zeytinyağ ihraç birlik - leci kurulması 'k.n'arîısmıhn.sın.[ Bu birlikler hemen teşekkül ede- cektir. gizeüir Etıibba odası kütü Cağaloğlndaki üçi etibba odası kütüphanesi salonu genişletilecektir. Salonda san üç ay içinde 1520 genç doktar nam- zedimiz kitap okumuştur. Kütüphanenin açıldığı günden bugüne kadar devam — edenlerin sayısı ise 40 bin 399 a baliğ olmuş- tur. Burada mevcut 6634 kitaba da peyderpey yenileri ilâve olun - | maktadir. ——— Piyasa Şehrimizde pamuk, zeytinyağı, madde fiatları yük- Ayrıca zahire — piyasasında da muhtelif maddelerin kilo başına 1-2 kuruş bir tereffü gösterdik- leri görülmektedir. eeei Mum sarfiyatı Memleketimizde mum sarfiyatı her yıl gittikçe artmaktadlır. Son harp vaziyeti üzerine tetili faali- yet etmiş olan şehrimi>deki mum fabrikası da Romanyadan paradin. | ve Fransadânı fitil getirterek ye- niden çalışmıya geçmiştir. Bir sual takriri Gazelelerin verdiği havadise göre, Büyük Millet Meclisi Riyasetine, pa- zarlıksız satış kananunun tatbik yekli hakkında, şifahi bir saal takriri veril- mişlir. Alâkadar Vekâletler, bu sunl | takririnin cevabını buzünlerde veri ceklerdir. Hükümet ve Meclis bu mevzuu, e- | sasen, ne ramandanberi tetkik etmek- | fedir. Bu meselenin, ihliyaca daha uy- gün Bir hale getirileceğinden emin bu- Tunüyoruz. BURHAN CEVAT yordu. Hüseyine büyük bir ihti mamla bakıyorlardı. Mehmet o sabah Hüseyinin has- ta bakıcı hemşire ile yavas yavaş konuştuğunu duydu. Karyolasındar indi. Yere eğildi: | — Nasılsin arkadaş? Hüseyin bu sesi fanımadı; — Biraz — iyiceyim, dedi, sen Kimsin? — YanıSaşında yatan senin gibi bir yaralı. — Çoktanberi buradü imisın? — On beş gündür 'yatıyorum bü- rada, — Nerenden yaralısın? — Bacağımdan.. — Ben de başımdan uruldum. Gözlerimi neden sarmıslar açaba? | — Gözlerinde bir sey yokmuş. Birkaç gür: sonra'açacaklarıni söy- lediler. Hüseyin inledi: : — Gözlerimin içi yanıyot. A - Caba ben kör mü oldum?! — Yok canım.. Morak etme. Bir kaç gün sonra dünyayı göreceksin. — Sen nerden biliyorsun? — Doktor söylerken duydum. - Hasta geniş bir nefes aldı: — Türkler yaları söylemez. Sözs| lerine inanıyorum. Mehmet Üç gündür boğezından muztaripti. Pencere açikkeni dışa: rıya bakmış, anjin olmuştu. Mehmedin sesi kısık'ı. Hüseyin yau sesinden tanayamamıştı. — , | caklarına düir türlü tahminler yürü - | kehanetlere değrü gitmekten e Av- Dörüpatr askeri mütehassısların Alman | hal gösteriyor, Orlada şöyle bir sual | üzerine yürüyerek harp etseydi kendi Müşterinin haleti ruhiyesi Yerli Mallar Pazarlarına yeni bir gekil verileceğini gazetelerde okuyun- ca, sak sik avdet ettiğimiz ba mevzu, güzsümüzde, yeniden — ehemmiyet — ve kiymet peyda etti. Bugün, artık, Av- rupa mallarının kalitesinde yerli ku- anaşlar ve salre imal ediyoruz. Bu, Türk sanaylinin, kısa bir samanda, — nasıl inkişafa mazhar olduğunu gösterir, Fa- Kat, herşeyden evvel,/reklâm ve pro- yağandaya muhtaç bulunan yerli male larımızı, halka daha çok sevdirmek lâ- zamdır. Bir kasim insanlar var ki, be- Büz, yerli malların mazhar olduğu ka- e güzelliğini kavramamış bulun - makladır. Bu gaflet dolayısile, bu zibi müşterilerin, yerli maltara karşı olam sempati ve itimatları kâfi - derecede kuvvet bulamıyor. Yerli Mallar Puzarlarına verileceğin. den bahsedilen yeni şekii, lamenni e- dellin ki, yerli mamulâtınızır tanın - masi ve yapılması dakımından, şimdi- kinden çok daha faydalı neticeler ver- Bizce, mademki, bu müciseseler halkla temas eden, halka eşya salan bi takım iklisadi. bünyelerdir. KI © | balde, bu pazarların, herşeyde, daha çok ticarl bir cihniyet kâkim olmalı- dır. Muüvaflakiyelin sırrı da, esascn, bu | zihmiyetin ustalıkla ve tam olarak hâ- | Kt kılınabilmesindedir. Nihayet, müşteri dediğimiz lp, pa- rasını sarfeden ve birax da nazlı alan bir kimsedir. Binaenaleyh, onun nazı- Da, mizacına, hattâ keyfine göre çeşilli | ve göşlerişli mal yapıp plyasaya çı- | karmak, onu, flat ve kalite hakımından olduğu kadar, güzellik bakımından da datınin etmek Tazımdır. | REŞAT FEYZİ | AÇIK MUHABERE: | Zarfın üzerindeki damgadan Bakır- küyünden gönderilciğini anladığım im- zasız mektup yollıyan 6kuyucumuza: Piçleri müdafna € daki fikirlere iştirak etmiyorum. Fa- kat, nüfusun arttırılmasına çalışmak hususundaki fikirlere sizden çok fazla taraftarım. No belediyeye, ne de — hiç kimseye yaranmak için tek satır yazı yazmamışımdır. Benitim karakterimle dalkavukluk tamamen birbirine zıt, iki ayrı kutuptur. Bilâkis, ancak doğru bildiğim f.kirleri yazmak uğruna bir çok döstlüklür kaybetmişimdir. -Son Telgraf — kolleksiyonu — meydandadır. Tetkik edebilirsiniz. R. E. Almanların şu veya bu sürelle şid- | detli bir taarruza geçerek harbi bir an evvel kendi lehlerine neticelendirmek | tasavvarile ergeç harekâla - başlış tülmektedir. Bu tahminlere — yeniden bir iki daha ilâvesine lüzum olmasa ze- Tek, Almanyanın mühtemel harekâti- dalr olacak veya olmuyacak tarma- da yürülülen mütaleaları pek bitaraf bir #özle tetkik etmek isterken türtüi ordusunun ucün Senelerdenberi bil - Basca 1470 harbinden sonra geçirmiş olduğu değişiklikleri ve mazhar olduğu inkisaf ve terakkiye dalr yazdıklarını okuyarak bir hulâsa çıkarmayı daha faydalı bulmaz mesinrz?, Fakat maksal askeri tarihe dair ma- Tümat vermek değil, mazi ile hâl ara- sındaki şiddelli rabılayı bulmaklır. Ba- Kamız bü rabıla ne suüretle kendini der- var — Acaba İlitler evvelâ Pransa ve İnzillçre gibi iki kuvvetli mültefikin hesabına daha iyi hareket elmez diydi? künıharbiyesi Pransaya bir taarruz ile çabuk bir metlce elde edilebileceğin- dea Ümidini kesmeğe mecbar kalmiş- (Devamı var) kar, Buna mukabil Rusyayâ karşı eeei Avrupa Haıbının Yeni Meseleleri I 'Senelerden Beri HazırlananPlânlar İstanbul | Otelleri | Temizliği ve Ucuzluğu Temin Edilecek Vali ve Belediye reisi B. Lütfi Kırdar İstanbul otellerini € bir şekilde slah etmeğe kat'i şe kilde karar vermi Mumaileyh Bükreşteki son tet- | kikleri esnansında bu mevzu ile de dar olmuş ve en lüks otel - en fakir yolcuların yattık- | deri gezerek izahat mıştır. | İstanbul oötellerinde yapıla; m ekser binaların gâYTİ| odaların dar olduğunu gödi yatak, çarşaf ve lar da kâfi derecede temiz, memiştir. Bu sebeple yakın- azalarile Vali ve Belediye — reisi bizzat temas edecek ve otellerin yslahı, bundan sonra tâbi olacak- Jarı ahkâm bakkında yeni bir ta- getirileceği gİ-| lara göre sınıf- Hmatname vücude bi bunlar yeni ©: turistler için tam korforu hair ve çok ucuz yerler temin oluracaktır. —— Şeker farbikalarında faaliyet Şehrimizdeki alâkadarlara gelen malümata göre, bu seneki panear rekoltesi çok zengin olmuştur. Bu| sebeple şeker fabrikalarımız hâlâ faaliyetlerine dev: ler ve pancar sevkiyatının arkası da alınmamıstır. Alpullu şeker fabrikasında kes- me seker imalâtına son verilmiş - tir. Yalmız toz şeker istihsaline de- yam olunmaktadır. Bü seneki kamjpanyanın önümüzdeki aym sonuna kadar devam edeceği an- lasılmaktadır. b hei Adli tıpiçin yeni bir otomobil i. deli, müsshede altına al- nacak muhtelif müerim ve emsa- linin naklinde kullanılan tbbı ad'i otomobilinin gehrimize kâfi gel - mediğt pörülmüstür. Mühtelif vak'larda mücsseseve nakli kaheden müerim ve mec nunların dâha sür'atle götürülme- leti icin, Avrupa gehirlerindeki bu kebil husust - otomebillerden bir | tane daha alınması kararlaştırı! - mıştır. bir harekel imkânı daha xiyade kem- dini gösteriyordu. Mütlefik Avustur. yanın ordusu ile şarkla galebe Ümitleri Alman erkânıharbiyesi için daha kuv- vetli olmuşlur. Onun icim Pan Molike de kaç sene evvel hazırladığı büyük plânı şöyle değiştirmiştir. Fransaya karşı tedafüi vaziyette kal- malı. Alman ordusunun yarı küvyeti garp cephesinde bulundurulmalı. Di- Her yarısı ile de şarkta derhal Ruslara karşı taarruza geçmeli, Fon Dioltkenin plânı yirmi sene böy- de esasli Yadilâi göre güre yaşamışlır. 1892 de yeni erkânıharbiye reisi Fon Şillefen başka türlü düşünmüş ve yu neticeye varmıştır. İ— Şarkta Rusya üzerine taarrur et- mek ümidine veda elmek gerek. Çün- kü Rüsyada selerberlik işleri yoluna Kirmiştir. Daka çabuk asker toplumak kabti. Şimendiferler yapılıyor, Rus er- künıharbiyesi de ona göre hesaplar yü- rütüyor, Bir de Ruslar isledikleri ka- dar geri çekilerek Almanları içeriye a- labilirlerdi. Bu da tehlikeli; 3— © halde lik hareketi Pransfya Ganrrur etmekle yapmalı, Alman ordu- sunun asıl büyük kuvvetleri Framtk üzerine yüklenmeli. Fon Şillefen on beş-sene © mevkide kalmış, ot beş sene bep Fransaya na- l ksarraz edilebileceğini düşünmüş. Evvelâ Fransanım işini bitirmeli, on- dan sonra Rusyaya dönmeli; diye dü- şünmüş. #14 harbinden çok evvel bu general ğ T ! | % ; 3 : i F d | | t Z İ F İ İ t 4 ğ e İ Romanya Hükümetiniü Değişmesi Yazan: Ahmed Şükrü ESMER Bükreşlen verilen — haberlere göre Kalinesoo'nun katlinden sonra Iktidar a geçen Argetolanu hükümeti çekll miş ve Tataresco yeni hükümeti t7 kil etmiştir. Muharebenin devam eti mazik bir zamanda — Avrupanın bansi memleketinde olnsa olsun, bir hükür metin dekişmesi ehemmiyetli bir mtes — seledir. Kaldı ki Romanya b beynelmilel — vaziyet içinde — vaziyeti bilhassa nazik olan bir memlak-ilif — Bu itibarla iktidarın el değişlirmesi ef tarafta derin alâka uyandırmıştır. Argetolanu'nun çekilip Patarcsco'nun $ başına geçmesi, Almanya ile yaptı — lan tlcarel müzakerelerile alâkadar DİK mesele olduğu gizlenmemektedir. Ese- sen Çekoslovakyanm imhasından sanifü Almanya ile arasındaki ücaret münüâ” sebetlerinin tanzimi, Romanyayı met Kül eden en ehemmiyetli bir meseli halini almıştır. Hatırlardadır Ki Almanya, Çekesler vakyayı imha ettiklen sonra Remanyâ Hle ikimadi münasebellerini tanzim e- mek için bu devleti tazyik etmeğe baf” damışlı. Bu tazyik, Almanyanın Komsll* ya We iktıtadi ve ticari münasebetleridi fanzlımden ziyade «hayat sahasır 3di verilen politikanın tatbikinde bir 0 dun teşkil ediyordu. Romanya nihaşet Almaya ile bir ticaret Omukavelesi imzaladı. Faka! o zaman da söylendiği gibİ. bunun şümul ve ehemmiyeti tal” Bikatında belli olacaklı. Öyle görünür yer ki Alınanya mukavele İle Remanyâ Mahsulleri üzerinde bir rüchan temifi | ekliğine inamıvor. Romanya isc, İktisas di isliklâlinden fedakârlık manasurt delület eden böyle bir görüş kabul el- miyor, İhtilâfın diğer teferrüalı ebem” miyetsirdir. Cünkü mesele eninde s0- munda gelip buna dayanmakladır. Eğer salh devam etseydi, belki de Ramanya ile Almanya arasındaki Pk- fasadi münasebetlerin tanzimi müm- kün olurdu. Fakzi harp — Almanyayi İkladi zorlük içine atlığından bunu Romanyada temin edeceği eşya fle bİr dereceye kadar telâfi etmeğe çalış * makladır. Remanya Alımaayanın iste- diği eşyayı vermeğe hazırdır. Nasıl Kİ her Balkan memleketi Almanya ile - Caret nrünasebetlerine zirişmekteri kas gınmıyor, O Fakai ticaret bir pazarlık meselesidir. Almanya ise, — pazarlıklâ değil, siyasi taryikle iş görmek stiyor, İşle Argetolana kabinesi içinde Al « manya tarafladan yapılmakta olan bu tazyike karşı zösterilecek olan muka- vemet derecesi etrafında ihtilâf çıklı- Bindan büşvekli istifa elmiş ve Kral yerinc Talaresoo'yu tayin etmişlir. İki seneye yakın bir zamandanberi Romanya, Krala geniş salahiyet verea bu anayasa ile idare edilmektedir. Yeni rejimde gerek dabili ve gerek harfci pelitikanın direksiyonu — Kralım elindedir, Kral, bu reğimde eski poli- tikacılardan ziyade yeni — unsurlardan istifade etmişti. Kalinesco bunlardan Biri idi. Fakat Krala ve memlekete bü- Tük yararlıklarda bulunan bu zal ge- çenlerde bir sulkasa kurban gümiştir. Şimdi de Kalinesco kabinesini takip e- den hükümel çekilince Tataresco ikti- dara geçiyor. Veni başvekil, Romanya- min mükadderalını en nazik zaman * larda büyük bir kiyasetle idare elmiş 'olan teerübeli ve hükümdarın itimadı- ma lâyık bir devlet adamıdır. Talares- ©0'nun devrinde Remanyanın dostluk- harı kuvvet bulmuştur. Balkan antantı devletleri kendisinde dalma Balkanlı- hh davasının samimi bir mesnedini bul- dukları gibi, onun dürüsl siyaseli, u- mumi barış alzamının tnançlarından — üti olmuşlur. Tütkiye - Romanya mü- masebelleri — Tataresco'nun — iktidarda Bbulunduğu seneler içinde datma inki- şaf elmişlir. Herhalde böyle nazik bir zamkanda iktidara geçmesini, biz Türk- der, takviye etmiş olduğu milli ve bey- melmilel vazife ve hizmetlerimizin in- Klşaf ve devamı için hayırlı addeder — ve bükümetine başarılar dileriz. A $. ESMER İnbisarlar Vekili Urfada İnhisarlar Vekili cenup hudutla- rında, Urfada tetkiklerine devam el Birimizin Derdi /|Hepimizin Derdi Gene otobüsler

Bu sayıdan diğer sayfalar: