22 Aralık 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Aralık 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GGT AET A KULAGA ÇARPAN KÜÇÜK MUHAVERKLER İki arkadaş konuşuyor. | — Bütün hayatı gece içinde geçiyor. | Evden gece karanlıkta çıkıyor, akşam, Karanlıkla eve giriyor. İ Z dir eai ARE ea | vam ettiği şimali Finlanciyada asker- Alk mi yapıyor? — Mayır.. Boğaziçinde oturuyor, İs- tanbulda mualülmlik yapıyor. yusaşı İCİN HEDİYE HAZIRLIGĞI Kari koca arasında: — Kocacığım, tabli, yılbaşı için bana Bir sürprlz hasırlıyorsun, değli mıt, — Tabil karıcığım.. Sana çok kıy- metli bir hediye düşünüyorum, canım.. Yulbaşı akşamı. O göçe, erkek he - yecan ve sevingle eve gelir. Karısının boymuna sarılır: — Âh, yavram, sana, bilsen ne kıy- meili bir hediye aldım. #a memnun.. Erkek, — cebinden ı v pakel gıkarır.. Karısına #e- , Bil bakayımı; karıcığım?. 5a ki.. Ne diyeyim?, Bir sa- Aye, kaymelli bir taş.. yar, hayır. Daha, çok daha kıye Sirşey. Bunu aldığın Güccar, göyle dedi: #şka yerde bir tane eşini bulabi- d, getirim yür bin liraya ban ala- a. Şimdi, bu mal milyon değerin- Adir, Fakat, merede bu mal?.> Kadın heyecan ve merak isin: — Nedir bu, kocacığım?, Erkek, elindeki paketin kâğıtlarını #car; içinden çıkan bir makara beyaz Muhakeme edilen ört eur Beyazıtla bir klüphanede vukun ge- | len bir czifeyi ilumal ve dövme vak'ı gd muhakemesine dün asliye 8 inci özlln beklişler. aalm gee e| vü aefatlle Zahir, oradaki framsızca e- Sedleri etkik ve ieenife memez cöücn &. Zeki ve kütüphase memurlurından Kaifi e Maflredir. Zabirin, Kütapha. mede yaplırılan büro tesisalının evsa- e dikkat elmedili, &. Zekinin vazi- den bazı kilapların torlanıp küflenme- #ine sebep olduğu, Lülfinin kaymetli üç | fesine muntazam zelmiyerek bu yüz- | Kilabın ziyama sebebiyet verdiği, Ha- l Mevkufen - tedavi olunacaklar Kaim Akgömlek ve İhsan Şevki isim- | ferinde Iki ercin müplelâsmin dün 5- Hiye 5 inci cezada muhakemeleri ya- | pilmıştır. İ Dünkü muhakemede her ikisi de eli tömlerini Hiraf etmişler ve bu dertlen Kartalamadıklarmı söykanişlerdir. Nellcede her ikilala de & şar ay Bakırköy emrazı akliye ve asabiye has- fanerinde mevkulfen tedarileri kazare haştırıtmıştır. Yazan ; İskender F. SERTELLİ BAR ÇİÇEKLERİ Ben ne Kerim paşanın torunuyum.. Na de.. | Semih Kâmran (Zambak) n ağ-| Tanı tutluz — Sas. Kendini inkâr edecek | kadar kücülmeni gürmek islemem. Hem birsz yavaş konuşalım. İçe- riki odada patronunuz var.. Sev - giliniz var! Ondan korkmak bir vazifedir, değil m Menekşe: — Ayol, ne oluyorsumuz, diye - rek Zambağın yanıma sokulmuştu İşle bu sırada odanın karanlık bir köşesinden, korkunç bir alev yükseldi. Sanki bir yanar dağın lâvları gökülüyordu. Ortada duran içki masüsi yere devrilmişti. Odanın tavanında gök gürültü- süne benziyen müthiş bir gürültü koptu. Bir tabanca sesi.. Odanın elektriğini açmağa ça daşıyorlardı. Celâl sersem etrafına bakınıyor: — Ne oluyoruz? Tramvay mi ( çarplı.. Olobüs mü geçti üzerimiz- den? Diyerek yarı elddi, yarı saka biy tavırla: ( | bulanıyor. SIKILAN ADANI ETRAFINDA KARŞISINDA AMAN BİRADER HASTA MIYDIN?. İki arkadaş konuşayor: — Sorma, birader, bir aleş bastı, bir | nöbet geldi.. Ses içinde, kanler içinde kaldım.. Nefes alamıyorum.. Göğsüm futulmuş, boğanım akılıyor, kemikle- Fi sazlıyor. Gözüm kararıyor, midem Aman birader, ne zaman haşta oldı — Yok canım, hasla filâa değilim?. Dün akşam anat € da, Emlnününden Aramvaya masıl bindeğimi anlalıyorum. FAZLACA CANI Yanındaki genç, biraz yaşlısına an- | İatiyor — Patlıyacağım birader, bir can - | Kınlısı bastı. İçim içime sığmıyor. Ralk Bil, olmaz, olur olurulmaz, konuş, ko- Buşulmaz, ve. yenmez, iç içilmez. me yapacafını şaşırdım.. Dün gece gekti- Himi bir ben bilirim., Bir sıkıcılı, sorma.. — Sen de şehir Üyatrosuna gütsey. din.. — İlşte, ben öe orada Yülm ya, birader. SHİ BİR MESELE Zayıfı, yişman olanına söylüyor: — Geceleri sağa dönüp mü yalmak Ayi, sola dönüp yatmak mı? Bunu gidip bir daktora serdum. «Sağ tarafına yat'a dedi, Fatat, kendimi bir türlü alışlara- mayorum. 'Tekrar doktara gittüm. Mese- | deyi anlatlım. «Kendini alışlır. yok - sa kaybın çek olur.> dedi. — Yek canım?, — Tabli birader.. Bir türlü büyle yatmağa alışamadığım için, şimdi, her bafta doktorda üç lira kaybediyorum. ARMET RAUF fizenin de külüphane mensuplarından birini dövdükü iddia olunmuşlur. Zahir: büro tesisatımın yapılmasında kendisinin bir suçu bulunmadığını sbr- Temlşiir. 8. Zeki ise; kendisine meveut kitan- darın mühafazası — veya lemizlenmesi işinin verilmediğini, verilen işin, yatnız | framsırca kilapları telkik ve lasniflen Ibarct oldukunu ileri sürmüşlür. LâWi üc kitap kaybolduğu zaman, kendisinin mezun balunduğunu söylüyor. Hafize de: «Ben kiç kimseye el kaldırmış de- kilma demiştir. Neticede muhakeme şahii celbi için başka bir züne talik olunmuştur. Türkişepost matbaası aleyhine dava Alman propaganda bürosu tarafından bastırılıp gazetelere tevzi olunan br. şür münasebelile dün müddelumumi - Hikçe bir dava açılmıştır. İKi müshası müddelumumlliğe cön- lmediği kcin matbust b 7 imci ve 8 iaci maddelerine yöre açı- lan bu davanın cezası 10 liradan 100 liraya kadar para ccrasıdır. Hakkındı daya açilan Türkişeposi gazete ve mat- | bansı müdürü Muzafferd 1 No 22 — Menekşe nerdesin? Diye bağırıyordu. Yandaki baikondan da garip ses-| | er isitiliyordu. Odada bir tabanca patlamıştı. Tabancayı atan kimdi? Kurşun mereye ve kime isabet etmişti? Ya-| ralı var mıydı? Yoksa bu bir kuru, tehdidden mi ibaretli? Böyle ise, bu blöfü kim yapmıştı? Semih Kâmran nihayet elektrik düğmesini güçlükle bulabilmişti.. Odanın içi birdenbire aydınlandı. Fakat, o ne?! (Zambak) boylu bo- yuneg yerde yatıyordu. Hepsi birden telâşa düştüler. Telâsa düşmemek kabil miydi? Sevimli, güzel (Zambak) yerde harekelsiz yalıyordu. Üçü birden: — Kendisini vurdu. Diyerek yere atıldılar. | (Zambak) m yarasını arıyor » | lardı. (Menekşe) min rengi solmuş, a- vukat Celâl şaşırmıştı. Yalmız or- tada soğukkanlılığını muhafaza e- | deu Semih Kümran vardı | — Çocuklar, susunuz! dedi. Ya- | mımızdaki balkonda bir inilti var. © net! | Görçekten bir inilti, Ve Şinasinin sesi duyuldu: | koymuş olan beynelm'lel maktır. Münhal kürsüler Eeynelmilel bir çok | ilim adamları Üniver- siteye baş vuruyorlar İstanbul üniversitesininin muh-| teit Lâküstelerinde bazı profesör- lükler müzhal bulunmaktadır. Bu profesörlükler için beynelmilel bir çok ilim adamlarından — talepler | vuku bulmaktadır. Öğrendiğimize zöre bü mürn - eantlardan şimdiye kadar yalnır feksele kürsüsü için profesör La - | combe angaje olunmuş ve profe- | sör şehrimize gelmiştir. | Balen cezacı isküiltesinde iki, | edebiyal fakültesi içtimalyat kür- | süsünde bir, hukuk fakül! hu - kuk feisefesi kürsüsünde bir pro- | fesörlük münhal bulunmaktadır, Bu kürsüler için namzetliklerini lim # - damlarının isimierini hükümet rek- törlüğe bildirmiştir. Aranılan evsafı haiz elanlar der- hal. eelbolunacaklardı —00 ıllel mekteplerinde E parasız çalışan | muallimler Şehrimizde açılan millet mek - | tepierinde parasız çalışan mual - Timler dün Vekâletçe taltif olun- muşlardır. Bu muallimler Beyojlu 9 uncu mektepten Abdullah, İs - tanbul 64 ten Kemol, Kadıköy 2 den Hamdi, 6 dan Makkı, 10 uncu- | dan Hakkı ve Bayan Melek, 5 in den Tahir, 35 inciden Bayan Sa- | fiye ve Sekine, Akbaba köyünden Azmi, Celâliye köyünden Hikmet, Yaioya maarif memuru — Tevlik. Catalca maarif memuru Cemal, $i. le maarif memuru Faiktir. Borsa tekrar İstanbula naklolunıcak mı? Sehrimizden Ankaraya nakla - Tunan kambiyo, esham ve Bu husut alâkadarlarca ehemmi- yetle tetkik edilmekte olup yakmm- da nakil kararı verileceği tahmin | olunmaktadır. KÜÇÜK HABERLER 4& Fukir halkın parasız yıkanmaları için Balat ve Kasımpaşada — önümüz- deki ayın ortalarına doğru Üci hanatı açılacakır. Bu hamalara ait bütün | arlıklar yapılmış; , Peştemal t tamamlanmıştır. ir plânını ta- bettirerek halka dağıttıracaktır. * Kadıköyünde hal binasında, Üs- Küdarda Toptaşı çaddesinde, Fatihde cami kazşısındaki medrese binasında, Beyoğlu kaymakamlığı altında, Emia- önünde Kadirga caddesinde, Beşiktay karakol eivarında dün belediyı fından ucuz köm Her irtiyen h sömikok tar depoları açılmıştır. buralarda — küş ile 225 - 25 liraya veril « imekledir Ayrca Findiklı, Unkapan — Kimdir bu kadını vuran? Demek ki, yan balkondaki (Seb-i vurulmuştu. Avukat Celâl derhal yere eğild — Zambak., Zambak.. Ne yaptın sen Semih Kâmzan yerdeki taban - | cayı sür'atle alıp karyolanın altır na sokmuştu, Tabanca sesini duyan garsonlar üst kata koşmağa başlamışlarılı. İşte hiç yoktan bir hâdise, Ceiâl: — Cürüm âletini ortadan kal - dıralım., Diyordu. Semih, Celâlin kula- ikına eğildi: — Merak etme, Ben tabancayı karyolanın altına sakladım maz, arizim! Polis gelirse, (lhmk bulur onu. 'Ya ne yapalım? Sen avukat- sın., İyi bilirsin bu işleri, — En doğrusu denize fırlatıp Zambak birdenbire yerden ba- şını kaldırdı: | — Hayır.. Hiç bir şey saklamağa| lüzum yoktur. Oraya kurşun atan benim. Fakat, ne yazık ki, kurşun hedefe İsabet etmemiş. Cok sev- diğim bir arkadaşım.. Zavallı Şeb- bov yaralanmış. (Menekşe) nin gözleri dön - müştü: | — Sen ne yaptın, Zambakcığım! SŞimdi bizi mahkemelerde stirün- düreceksin! Bu deliliğe ne lüzum | vardı! Neden itidalini keybettin? Semih Kâmran sevgilisini ku - cakladı. Karyolaya yatırdı. Meclisi Taklit mecmua Bütün film ve saire ilânlarından resim alınacak Sehrimizio ve diğer bazı şehirle- rin birçok sinemalarında dağıtı - lan veya sokaklara tevzi olunan kâğıt veya mecmua isimli el ilân- ( | İarı ile içine 1 - 2 ilmi veya edebi yazı konulup öbür taradları “ünlal Boiduralan Fisalelerin; damga resi minden kurtulmak için meemua | taklidi şeklinde tertip olunduk - | ları enlaşılmıştır. Hükümet bu kurnazlığa olmak için darıga yeşmi kanunun- da tadilât yapmağı karrrluşturmış ve bir lâyiha hazırlamıştır. Bu lâyihaya göre yukarıki şe- kildeki meocmualsr Hiâan sayglıp ıııı— la tübi tutulacaklardır. erinde eritenddkt kükük| ilânlar varsa damga resmi kanun üzerinden her ilân için ayrı bir re- haacaktır. ier taraflan gazete yaprağı gi- abedilip Üzerinde «1 kurusa | bi iböreler bulunan mat- damza caklardır. Bu yeni |: nümlüzdı hafta — Rüvük Mitlet de müzakere olunacaktır. KNMŞ İstanbul berberlerinin toplantısı Sehrimiz berberler cemiyeti yo- ni idrre secimi için bugünlerde intihap yaptlacaktır, seçim top - fantısına tekm'l berberlerin işlirek edebilmeleri için içtimam bir pas | zar günü yı t hakkındaki | berberler cemiyeti ikinci reisi B. Adi) Vardarlı tarefından idaro he- yeti içtimdında yamlan teklif mu- vafık görülmektedir. Cemiyet, bunun İçin bir pazar gününü seçecek ve evvelden vilâ- vete mü m yecektir. Müsaade verildiği tak - dirde seçimin tarihi — gazetelerle flân olunacağı gibi ayrıca berber- | lerin dükkânlarına el ilânları bı- rakılmak — suretile de tekmil aza haberdar olunacaklardır. Kimi kime şikâyet edelim ? İstanbul tramvay idaresi belediyeye geçti. Belediyeye zeçen bir şehir umu- mü makil vasıtasında, halka daha çok | fayda ve yardım beklenir. Bülün şe- | hirlerde, umumü nakil vasılalarının ka- nun macibince, belediyelere devri esa- sının esbabı mucibesi de budur. Tram- var idaresinin bir de etobüsleri vardır. Bunlar, şirketlen 350 ger liraya dev- ralınmışti. Ba ötöbüslerden yalnız bir fanesi, yalmız bir pazar günü, belki 150 | liralık bilet keser o kadar İş çoktur. Öyle elduğu halde, bu etebüsterde bilet ücreti aleş pahasınadır. Şirket zamanmda atıp tutayorduk, fakal, şimdi, Kimi küme şiklâyet edelim?. AT — Biraz kolonya yok mu Celâi? enekse) çantasından - küçük Bir şişe çıkardı. Arkadaşının bur- nuna koklattı. Şakaklarını uğut- | turmağa başladı. Gördün mü şü yaptığın işi? Polis gelirse ne yapacağız? | — Ben vurdum derim.. Siz kur- fulursunuz! O kadar korkmayın. Benim — yüzümden size bir zarar gelmez. Bu sırada kapı şiddetle vurul - mağa başlamıştı. Avukat Celâl öteki kimseyi göremeyince, yanma koştu: — Bu tabanca kimindir? — Sinasinin., | — O halde bu tabancayı hal - | 'na atalım. Cürüm aleti onların | “yamında bulunsun. Ve hemen rovelveri alarak yan- | daki balkona attı. (Şebboy) bay - | gın bir halde yattığı için, tabanca- nın oraya atıldığını hiç kimse gör- memişti. Celâl | — Her yeyi inkâr edeceğiz. Aıı-î | balkonda Zambağın hyor musun? Diye mırıldandı. — (Zamıbak) yeptığına çok ça- buk pişman olmuştu. — Peki.. | Diyebildi. Gözlerini kapadı. ı İşin çeklini çarçabuk doğiştir - mişler, bir şey bilmiyorlarmış gibi| davranmısşlardı. h Kâmranın: — Ya bu heyecan?!. Kelimelerile haşlıyan cümle - sini de Celâl arkadaşının ağzında | biraktı: € Devamı Vaz ) | | #irerek metlcelendirecek | manyanın sitâhlarımı imdiye kadar giden Şimdiy g paramız Geçen gün, Ticaret Vekili Topçuoğlunun, İstanbul ücaret oda - sanıda, Hhalât tacirlerinin işirakile yap- fağı toplantıda davet üzerine bulunan Kazeleci arkadaşların — İfadesine göre, piyasadaki fiat yüksekliğinin dek se- bebi vardır: Birkaç idecar çok kazanmak hur » aile dalavere yapıyorlar, Ve, Vekil, kendilerine, devletin asla ihlikâra müsaade etmiyeceğini, —İcap ederse, bülün salâhiyetlerin kullanıla- gağını çok kat'i bir lisanla izah elmiştir. Anjaşılanı vaziyet yudur: Türk piyas Salarının, her madde bakımından çok Nazmi | piyangosu Esnaf birlikleri cemiyeti. bir piyango tertip etti Esnaf heszanesinin sür'atle ge- | niŞke UMES içLa esasİ teikikser Yar | pumaklâ | görüm gekiş olması icap eder. Çünkü burçok | Maddeleri kendimla işlihsal yeya imal ediroruz. Duarıdan gelmesi icap eden | mallar için de, deviet her türlü kalzy- lığı ve yelu göstermişlir. İthalât tçin kayık ve gari göyle dürsün, bilâkis. ma- Zülenahi serbesli vardır. Alman piya- a kapaumış işe, devlei, İngiliz pi- yazalarından aaj ilhali için, haskâ, isle- ni mekirdir, | 1 kadar döviz müsaadesi bile ver | Tüccar, neden mal Hhal edin, piyasa- | Yarımızda meydasa gelen bu darlğa Sebep elüyor?. Nerede kaldı ki tuçbir madde üzerinde bubran, kıtlık yoklur, Mernleketimlzde hetçey, aeun zaman Vize yelgecek kadar kâfidir. —bal Küccar malını dorkal depolara sakla - suştır. Üslelik de, yeniden birçok made de ilbal elmek mümkündi de, takdir. eimlş ve yazmışlık, O Abllkârı yapan beş ot büyük Yar, Küçükler, onlara — bakarak mal saklıyor ve fiati yükseltiyorlar. Avrupa harbi başladığı günden bu güne kadar, Ükükâr yüzünden halkın kesesinden çıkan para az değildir. Bu- ma sebep olan ilccar hicbir eeza gör- miyecek mi, ba, yanlarıı lacak?, . Bunu anlamak istiyoruz. kâr mü ka- KEŞAT PEYZİ Bugün sükün var, fakat yarın ? Avrupa harbini kali safkasına re- olan medir?. Avrupa matbualında — salâhiyet sahibi askeri mütehassısların ba müham mev- Kü Üzerinde meler yazdıklarını vakil vakil gözden geçirmek buzünün — ve yarının en canlı bir meselesile meşxul olmak demektir. Onun için en ta: meş İngiliz askerl muharriri yüzbaşt Liddel Harl'ın yeni neşriyatından vu #ülmalarda bir İki gün evvel bir hulâsa gıkarılırken onün noklal mazarıma iş- Krak etmiyen kılış ve kalem sahiple- rinin de yazılarını gözden geçirmenin faydasız olmiyacağı kaydedilmişti. Bu hesinde müttefiklerin almış oldukları müdafaa terlibatı nan derece mükvmmel bir haldedir. Fakat yalmız müdafaa tünde beklemek bu harbi neticelendirmeğe kâfi gelecek mi?, Çünkü müdafaa bir gaye değil- dir; ancak bir başlangıctır. Halbaki harp demek istediğini karşı tarafa ka bul eklizmek olduğuna güre müdafaa halinde kalmakla buna imkân görü Tememektedir. Baznkti harpte Alman milleli Üç İngiliz ve Fransız milletle- vinin kavzası olmadıfı, fakat Hitlarel- Kk Almanyadan sökülüp çıkarılıncıya Kadar harbe devam edileceği dakrar edilmektedir. Halbaki müttetikler müdafaa vazi- yelinde kalmakta devam eltikçe Hitler- elliğin kendi kendine nasıl çıkıp tide- geti cak söz Kölürür bir meseledir. E- dtr düşmanın beyhude yere yaplığı ve yapacağı kaarrız teşebbüslerindez —ve düşmanm yörrün düşmesinden istifa. de edilmerse düşman yine karekâtın. da serbesi kalacak demektir, Hulâsa müttefiklerin orduları için — bugünkü bekleme vaziyeli ancak pek muvakkat bir zaman icin elabilir: diyorlar. Daş- man beyhüde tsarraz teşebbüslerinde bulunur, şiddetle püskürtülür. zaylata uğratıla uğralda müllefik ordularile Alman ordusu arasında bir müvazen: Sözlik hasıl elur ki bu müvazenesizlik Almanyanın aleyhine demektir; işte © zaman tedafül vaziyelle bir müddet kçin beklemek mütlelklerin lehinedir. Bözün Alman ordusu — geçilemiyecek dömek olan bir duvarın özüne gelmiş durmaktadır, Bu duvarların çenahları İse bitaraf memleketlere dayanmakta- Gır. Bu gidişle ne olacak Almanyanın askeri kuvveti me mer. | kende olduğu da ötedenderi zihinleri meşcul ediyor. Versay müahedesi Al- imiş oldu, Al - manyadan mecburi asketlik kalkmış ve Alman erdüsü ehemmiyetini kay - betmişti. Fakat sonra ne olmuştur Almanya kendi kendine aaker yetiştir. Kulş, gizlice silühlanmış, nihayet Ver- say muahedesi do yırlılında #zami su- W | | veosi Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri | İ 1 | Sine göre Almanyada mecburl asker- | |östlik zabit kadresa olmuşlur. Ba ise Bu mevzu üzerinde iki fikir var-| ; Biri şimdiki binanm ve ya - nındaki bazı binaların satın alı - n&rak yeni inşaa; yapumak sure- the haslanenın levsik | Diğeri başka bir yerde yeni ve modern bir hastane binası yap - mak. Şundilik ) indi şekil daha UyRUM ed.r. Buras: genişle.iaik- 'ten sonra ileride başka bir büyük | e yapmak da mümkün bu- unmaktadır. Ancak esraf cemiyetleri müş - terek bürosunun elinde tevsi İşl için fezla tahsisat olmadığından bir «canai pıyangosu» tertibi için vilâyetten Müsüade Ba müscade dün verilm.ştir. Cemiyet pek yakında 50 bin li- relik ve zengin ikramiyeli piyanga ri bastırarak & arzedecektir. n bu mücssese sür'atle ge- nişletilecektir. Bakır köyünde ihtikâr aldı yürüdü Bazı gıda maddelerinin şehri - mizin uzak semilerinde; — İhtikâr erkezden çok pahalıy kında — alâkadarlara | i ve birhassa Bakırköy werdeki bir kasını esnaf, ihlil iltüsü içinde Catları istedik - gibi arktırmaktadırlar, Bakırköyünde 1 kila kuruştan 40 kuruşa, nohut 10 kurü. | şa fırlamıstır. Bakırköy bez fabrikası mt halkı mr nin bu hususta het gecm işçileri retle kuvvetlenmişlir. Fransız askorl mülehaasısları diyor- lar kiz Bu hal karşısında insunun yari çunu söyliyeceki geliyor: Madem ki Almanya tekrar &ilâhlan- mağa birakilscakla, koşke — Versayda kendisize bu hususta istediği kadar mü- zaade edi'miş olsaydı! Bununla beraber Versy muahede- tayrlihti. Tiğin kaldırılmış olarak geçen h Sinin gevşemiş olması buzünkü AL - manyayı müleessir etmiyor — değildir. Yakat Almanlar mecburi askerliğin kal- dirilmş olmasına karşı az çok bir çere | bulmuşlardı. Versay müahedesi — ge- çen umnmi harplan mağlüp cıkmış o- lan Almanyaya yalmız 100,600 kişilik bir erdu bırakmıyer muydü?. Gizti çalı Alman erkâtiharbiyesi mümkün ol - duğu kadar birçok delikanlıyı askere alarak ba yüz bia kişilik kadrosundan geçirmiş, tallm ve terbi- ve eltirmiştir. Tâ Wi ba delikanlılar yeni silâhlarn kullanılmasını öğren- sinler diye. Şimdiki harp başlıyalı döri ay olm di muf, Bu müddet varfında da askere almanlar talim Ve derbiye — edilerek Versay müzhedesinin birakmış olduğu boşluğun tesirleri ortadan kaldırıtmış- tir. Zabit kadrosuma gelince, Versay maabedesi bunu da daralttıkçır daralt- Maştı. Bunun tesirleri ise kolay kolay ortadan kalkacak gibi değiidir. Cüni Dü mevzuda yine Avrupalı askeri mü- tehassanları diyorlar kir — Sayı itibarile zabitleri çotattmak, meselâ Versay müahedesimin koyduğu ahır gartları kırıp altıktan sonra bir- kaç senede 3 bin xabiti 40 bin zabil aDiktarına çıkarlmak mümkündür. Fa- kat burada sayıdan ziyade zabitin mes- leki bilgisi, yetiştirilmesi zibi birçok #evsaf aranmaktadır. Bu ise saman İsi- dir. Meseli/ Almanyanım topçu/ vabiti 600 den farla değlidi. Burünkü Alman topçuluğunun esası işle bu beş yüz ki- ordunun Kâfi değildir. Ordunun diter şubelerin- de İhtisat v> teertibe istiyen —işlerin Başındaki zabitlerin de daha bir müd- det yetişmiş olmaları iâzımıdır. İşle rarp cephesinde kat'i meticenin ancak şiddetli müharebelere girişmek- le elde edilebileceği kanaatinde olan Mütehassısların - fikirlerinin - hulâsası, Bunlar yazılarını şuna vardırıyorlar: — Beyhade Hatyaların sıracı değil. Almanya kaç senodir çalışı. Onun vü- €nde zetirdiki hazırlığı öyle durup bek- Üyerek kendi kendine erisin diye ü- Mit ediyarsak cok boş olur. Eğer kar- grmızdaki Alman ordüsü Üstüste bir. kaç darbe yemerse kendini uzun 7a- aman tutabilecektir. .. Almanyanın mu-abil ablukası Yazan: .Lİ KEMAL SUNMİ Almaaraya karşı konan — abluk mekabil Almanyanın da mütlet.kisfik Bilarallarla münakalâtını kesmek SA mübleli çarelere başvardaklacı MW İümdür. Xeni harbin bir. meselesi gebbüsleri yalarz İlitler tarafımdan şünülmüş değildir. Vaklde Bonapart Ö BDunu yapmak istemiş, cu dokumunük asrın başında ba pek büyük bir m olmuştu. Öyle Ki nihayet İngillci Benapart aleyhine bülün Avı ayaklandırması ve talkın içinden Yt Ügerek sonra Pözağa Haparatora GERÜ Bonaparlı maflün ederek — Avrapitl çıkarması ll nelicelenmiştir. — Faktl buzüükü Almanya © zamân Na Bazapark Fransası değildir. © samanki isaparatorluk Prai Ayrapada (âbi olan yerler görünülü gelirilirse buzünkü Almanya hayli #” çük kalır, Bugün Pransa ile İngilteif birleşmiştir. Sanra denizaşırı yerltflk olan münakalât mükemmeldir. Oralaf” — dan İngilere ile Fransaya lazım elâü vek çek şeyler getirilebiliyor. Öyle Bi eker Avrapa kı'asının bürda alışvi Yransa e İngillereye karşı kapı olsa bu (ki memleketin iktsadiyatı Ö” le bir daha kendini toplıyamaz dert — celerde müleessir olmaklan çok uzak” dar, Fakal iş daha o raddelere de Bük memişlir. Ayrupa kel'ası — üzeri bülün memleketlerin Pransa ve İnli dere We alışverişi kesmeleri için dÜt yanın kimbilir nassl değişmesi ve b hi Almanyaya pek çok gülümsel düzımdir. Hafbuki şimdiki harpte AY Tupanın birçok devletleri bilâraf Kalök Bu bitarafların bepsi de Almanyanlf desir ve nüfuzu allında kalmış değll * derdir. Alman tahtelbahirlerinin stmal mefi” teketlerlle Pramsa ve İnşillere arasıt” daki münakalâir iyiden iyiye seklii? göratını bunun ga mütlefikler aleyhine vüyük teht lkeleri olamıyacağı ve Pransa ile İ zillere bir kere harp gayelerine VAf madan yine bu tehdidlere beyun İ miyeceklerini göstereceklerder. Nedea şimal memlekeilerile alâkâ * van kesümesi İngillere ve Framse İSİ bakiki ve kerkunç bir tehlike & edmiyecek?, Bunu izah ediyorları $ımal memleketlerile Franca arası”” daki alışveriş satea öledenberi Fraf” sanın ursum tezretinde pek az Kün tatmakladır. Pramsanın tü halâtinın ancak yüzde 29 miktarı #” mal memirketlerinden — zeliyormut Fransapın o memleketlere olan ihracü” farcedi | t da yüzde 32 dür, İngilterenin de alit” yerişi de aşağı yakarı öyledir: Oralaf” dan İngiltereye gelen mallar İngiltert” aa umum Whalâtızın yüzde DA mik” tarındadır. — İneilterenin — Ihracatı P yüzde 79 imiş. İthalât ve ihracal W* gebbünleri böyle. Eter gimal memle * ketlerinin ticareti — kapanırka bundafi İngiltere ile Pransanın ikusadiyatı al” olacak kadar mülcessir olmuyacak” . Para ilibarile bu nisbelin manasıtf gelince: Framsanın oralara elan ihraci sayesinde senede 1 milyar frank ge mektedir. İngülere de 40 milyon İl” Giliz Hiralık kârı varmış. Bütün bunlaf | kolay kolay gözden çıkarılacak paralâf eildir. Alman tacafı bir gün İnzütere ilt Pransapın şimal memleketlerile alıf” verişi kesilince bunların pek müteesslf olacağı düşüncesile kendi hesabına mif” vaftakiyel ümlileri beslemektedir. Halbuk! diğer taraftan şunun düşü” Bülmesi lâzım geliyor; İngiliz impara” torluğunun, Pransa müstemleke lmp3” ralorluğunun birçok menbaları vardıf. Harbin uzün süreceği — mülâhazasil yürülülen hesaplara zöre bu menbalafi işletmek için yeni bir faaliyete gevit leceklir. Sonra anntmamak lazım ki A” merikadan edilecek istifade büyük ola” caktır. Fransa ile İngiltere aleyhine bif gün bülün Avrupanın alışverişi kesli- diği farzedilerek istkibalin hesapları ©“ 'a göre tatulmaktadır. ALİ KEMAL BUhllıJ“i Birimizin Derdi /| HepimizinDerdi Tahmis sokağı Bir okuyucumuz yazıyor: #İstanbulun akşam saat 17 deii sonra herhalde geçilmesi çok el kül, yelenmun üstbaşımı kirletme- den geçmesi gayrikabil sokakla- rından biri de Kelencilerkapısı la-. rafından Tahmis ve Balıkpazarıız doğra inen yoldur. Bu saakle ge- giniz, Satıcılar elarabalarını bilk- perva üzerinize sürerler. Ba hal gaal 19,20 a kadar sürer, Piyasa yerldir, amenna amma, burasını d8| bir nizama koymak uümkün de- Hi midir?» SALVFE Fa

Bu sayıdan diğer sayfalar: