7 Aralık 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

7 Aralık 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

n: RAHMİ YAĞIZ Yazan: KOK KARSISIN DA SA TELGRF | Tayyare / ile uçuş - KÖRLERİN (“Kültür,, tayyaresi için! ORKESTRASI | fazıa para veren tale- Dilsiz ve sağır cemiyetinin |beler uçurulup havacılı-; yeni vücude gelirdiği körler ğl leşvik edilecek orkestrası, yarın ilk konserini verecekmiş!, Körler orkest - | — Türk hava kurumu Wlfm_ü rası acep, ne mene şeydir?. llç mamlk Mükelarle| Gözleri hiç görmiyen insan- a analimlilk Üat ö | e— Enteresan | 'bir tamim Denu Fedaileri MunhılBeledıye amele- OSMANLI - İT LYA HARBİNDE TRABLUS- liklerine yalnız sabıka- GARB ve ADALAR MUHAREBESİ hların alınması kayma-! kamlıklara bıldınldı Sataşmayın, yü! e - miyelim Bulgar Hariciye Nazırı Gospe- din Popot, Sehranyada son süyle- diği mutuklta, Türk matbuntinin neşriyat edasından memnun ol £ madığını ilade ve bir kısım yaz- larımızdan eyükselen bazı nahoş sesşler. tarzında bahsetti. Amirale suyleyın, teslira olmayız lre yok ki, ndan Almany lan bir seyahatlir. BU gizli ve esrarengiz Körüttüğ altında y bu hareket, | tahrip — olunmaması maksadile değil, ellerindeki bu ka- ran düşman donanması faaliyele | geçti. Altı zırhlı ve bir 6 kadar da | e tamirat leliklere | n kimse alın- dan mı mürekkep?. Peki ga, notaları nasıl görü « yorlar rnada peşrev olmaz!. KÖPEK JYRUĞU Belediye, şubelere bir ta « mim göndermiş: Her köpek kuyruğu için on kuruş verile- ceki. Â şi gücü bırakıp kö- pek kuyruğu avcılığına çık - | malı. Günler, zaten kısa.. Kı- | 3a günün kârı da az olur. Mi- rasyedi kuyruğunda dalka - vuk olarak dolaşmaktansa, köpek kuyruğunda dolaşmak daha hayırlı!. EDEBİYAT BAHSİ Üstadımız Ali Naci Kara- can, dil ve edebiyatımızın düştüğü şu hazin Bob - Stil | manzaradan acı acı şikâyet ediyor. Yirmi senedenberi bir edebiyat yaratamadık, bir e- dip yetiştiremedik diyor. Üstadın bu satırlarını, bir tecahülü ürifane nümunesi addediyoruz. Edep kaldımı ki, edebiyat bulunsun?. MAAŞLARA ZAM Tramvay — müstahdiminin maaşlarına bir miktar zam yapılması teklif olunmuş. İsa- betli bir teşebbüs!. Sardalya kutusu halindeki arabaların | içinde, o zavallı biletçilerin, vatmanların çektiği sıkıntıyı her gün gözlerimizle görüyo- i | | ruz .Hattâ, onlara ayrıca âsap | 4; için bir tahsisat ver« | © tedavi meli: İstanbullulara söz an - latmak kolay iş mi?, AHMET RAUF Hatalı bir iş! Tramvaylarda kıt'a farkı kalka- Lak, ikincı mevki her yerde 5 ku- ruş, birinci mevkide seyahat de her yerde 7 kurüş olacakmış. Hata.. £ de hatanın en bü - Öyle yolcular vardır ki, iş- abı, dalma kısa mesulede se- £ ederler. Benlar, ne diye aadiyen fazla para versinler? y mesafede seyahat e- hiç de fazla birşey ka- mıyorlar. Yirmi para kazanç tarafta iki, üç kuruş BÜRHAN CEVAT | derneğe kaydolunmaları için reka- | | mstır. Arı le, lise, orta ve ilk okullarda | be derneği töskiline ka- teşkilâta İlyas Tunc ili kuvvetle muhtemeldir. talebelerimiz simdiden bete baslamıslardır. İlk, orta okul | ve liselerle üniversiteden derneğe en fazla yardımda bulunan kız ve erkek talebeler tayyare ile uçuru- | lacak ve ayrıca da kendilerine ori- jünal âfatlar verilecektir. aŞ L Yakılacak lıkımbıl kağıtları hhi oldukları :üıu.e.—e'. bunlar üsadere edilmistir. Mikron gec- esine vesile olan kirli iskambil kâğıtları ile ovun oynatan kahve ve Hazino sahipleri tecziye edilin | bunların kâğıtları da vakılacaktır. Talebe karnelerine tayyare pulu yapıştırılacak Mektenlerde talebelerin not ve hareket karnelerine stavyare vu- lu> yapıştırılması kararlaştırı! - den hamiyetli tale- pulu da yapıştırabi- leceklerdir. MUAÂMELE VE Bursada 2269 asker ailesine yardım edilecek Bursa 5 (Hususi) Belediye daimi encümeni asker ailelerine yardım maksadile teşekkül etmiş olan komisvonlarca hazırlanan cet- veller üzerindeki tetkiklerini ta - mlamıştır. Yapılan bu tetkik - lrnm tamamlamıstır. Yapılan bu re 1377 gi büyük ve 99“ si kwx olmak üzere sehri - ma mühtac vatan- Bakırköy Halkev tac hastaları meceanen w ve tedavi ettirmek üzere bir pol klinik acmı Burada haftanın muavven günlerinde mütehassıs goktorlar bulunmaktadır. ——— 4 Vali ve belediye relsi B LAtti | Kırdar wü!lrîl günü Ankaraya gide- Müemsecamizce isim ve muvarzah ad- yezleri tesbit edilen vatandaşlarımızın birçok müracaatlarından, bazı exna - fın CAPAMARKA müstahzaratı bula- anlaşılmaktadır. ÇAPAMARKA mevcut öle halkı izrar ettikleri düğünü tavzihan ilân |Küçük HABERLER |. | dar ve aksamı, boya, kâğıt, anelin, cam| Bu nutuktan anlıyoruz ki, Bul- gar meclisinde daha evvel, bazı hatipler, Türk matbualının neşri- yatı üzerinde durmuşlar, şikâyet etmişler, belki de, ileri geri bazı lâflar olmuş. Popol, Bulgar meb'uslarının bu iddialarına cevap verirken, onlara hak vere görünmektedir. Türk matbuatından şikâyet edebilmek için, evvelâ Türk gazetelerini ta- mımamak lüzümdir. Nitekim, Bul- gar meelisindeki yanlış kanante göre, Türk matbuatı sansöre tâ- bidir. Böyle birşey olmadığını te- yide lüzum var mı?, Biz, yağdığımız yazıları sansör memuruma — değil, — sermüre yeririz. Tecrübesi bedava, Gelsin- ler, matbaa matbaa dolaşamlar. Bulgar Hariciye Nazırı, Türk matbuatının «nahoş> addettiği se- sinden bahsederken, Bulgar mat- min, hatta bazan çok çi ve kaba fıkralarından, karikatür- serinden hiç demvurmuyor. Türk matbuatı, Bulgar gazete- lerinla artık fazla haddini aşan hâlâpervazlığına karşı cevap ver- mek ihtiyacını duyduğu zaman, ancak, Bulgaristanı ağrına alıyor. Meselâ, geçenlerde, Mir gazete- ü muharriri Edirnenin Bul- | lana çok yakın olduğunu, Bul Karların Edirneye uçmak istedi - iini yazacak kadar salaklık ve sa- karlık göstermişti. anı anlamak için, iki taraf ga- zete kölleksiyonlarını şöyle bir karıştırmak kâfidir, zannediyoruz. | Ve kuvvetle tahmin ediyoruz ki, alınacak netice, Bulgar hariciye- sini mutlaka mahçup edeceki Türk matbuatı, tıpkı Türk or - çer ve sesini çıkardığı zarsan da, hangi tonüan konuşacağını pekâlâ bilir. REŞAT FEYZİ e Belediye rels muavini B. Lütti Aksoy serseri köpekc ve kedilerle ya- | pitan mücadele netirelerinin iki günde bir merkeze bildirilmesini kaymakam. Tıklara tamim etmiştir. Dünkü rapor- lara göre son (ki günde 136 köpek, 37 kedi itlâf olunmuş, bu süretle aylık ye- kün köpeklerde 481 1 kedilerde 169 u bulmuştur. e Baro umuml heyeti bu gün saat 14 de toplanacaktır. Ekseriyet olmazsa ayın 16 üncü günü tokrar bir toplantı yapılacaktır. e Dün Tuna yolile, Macaristandan Hmarımıza ambalâj küâğıdı, ötomobil, Tedyo eihazı, ampul, elektrik saati, şalt- ve saire gelmiştir. Ayrıca Basra yolile de bir vagon otamobil lâstiği gelmiş - ir. e Maarif Vekâleti bir halk edebi- yatı antolajisi hazırlamaktadır. e Erdek kaymakamı İhsan, Tokat vilâyeti seferberlik müdürü TTahir Ve- kâlet emrine alınımgılardır. * Fatih medreseleri talebe yürdü haline konulacaktır. Vali dün bu med- reseleri gezmiştir İr Almonlora fatni satılacaktır. lerde «e belediye amele t kullanacak ve bu yet —müdürlüği sabıkalıların tayini cretleri avnen ken- yolı ara geceleri barın- rtlarda ders veril-| nurlarına tebliğ| e| tebliğ savesinde| eahiller okuyup ; iş olacaklardır. Silivri limanı 27 bin liraya | temizletil Silivri limanınıı mizlenmesi İş bulmak için tahrifat yapan aile reisi! Dün Sultanahmet 1 inci sulh ceza mahkemesinde aclık yüzünden YENİ işlenen hazin bir tahrif daxa_cmı bakılmıştır. Bu davanın maz 45 yasında Hüsamettin Sartl biridir. İddiaya göre bu zat A in üaK Bdi ile ilk mektlep sehadetnamesini kendisinden istive di resmini yapıştırıp <azm nin yanına bir de «Hüsame ım ilâve etmiştir. Bu şehade ile Devlet Demiryolları idares aat eden — Hüsamettin bir münhale tayin olunurken tal nazarı dikkati celbetmiş ve hâdise| polise, oradan da adliveye intikal etmistir. Hüsamettin dün mah - | kemede ağlıyarak şunları söyle - miştir | Çoluk cocuğum ac. sefil bir. | vaziyette idi. Sehadetnamem ol - madığından bir türlü is bulamıyor- dum. Bunu açlık saikasile yaptım. Kimseye ne bir fenalığım, ne de bir zararım dokunmadı. Eğer bu iste muvaffak olsavdım alle efra- | dımı açlıktan, sefaletten kurtara - caktım!.> PİSMANLIK Hükim Reşit bu hazin sözler ü- | zerine icabını düşnümüş ve: hdisede tevkifi mucip bir sur ve erkânı görülmedi - Binden Hüsamettinin serbest bıra- kılarak evrakının müddetumumi - e verilmesi kararlastırıldı» di - | yerek hükmünü vermistir. Hüsa - | in de pişmanlık ve minnettar- la hâkime teeşkkür adip ağlıya ağlıya salondan cekmıstır. Son Telgraf'ın Edebi Tefrikası: Küçük Kanım Yavaş Gel! gin cüzdandı. Üslün- öri vardı. deste banknot,. vardı, Simdi ise a İki bin beş vüz - Elli banknot... )xk an s—nıe’lworm Ca- | a bakındı, sonra cüzdanı koydu, ceketinin önünü kledi. ynaya baktı. Bu ne, sapsarıydı. dıktan sonri kxıun a hazırlanan | bir hırsız hali vardı. Cahit bu gece neröden gelmişti? Bu paraları nereden bulmustu? © Gene bir eşrar karşısında idi. — 22 Jale yatak odasına mürdi, Cahit gülümsedi: — Ben dedi, atölyeye cıkıya » Çok — İnsan nekadar calışsa cok de- Hildir. — Dün gece kulüpte ne yaptı - Banı sövlemedin? — Hic, konuştuk, Cahit cüzdandan, paralardan, pa- raları görüp şaşmasındlan bahset- Tum. Yorgun değil misiniz? yemeğinde Jale sorguya baslıyacaktı. fakat annesile babası geldi. birar oturdulur. Cahit onları yemeğe alıkoymak istedi. Kalma -| etti | sinim bu istarına mana verdi, Ken- Dız :ı:ısh:n. kalmaktan çe- Aanala ha NST çe rarı üzerine kaldılar. Solfrada Cahit fevkalâde neş'e - liydi, Babası sordu: — Oğlum, yeni eserin var mı? — Var baba, çalışıyorum, hem de cok çalışıyorum. Hatta yemekten sonra izin verirseniz gene çalış - mağa gideceğim, — Git yavrum git, calış. Kahvesini içtikten sonra Cahit atölyesine çıktı. Jalenin — annesi memnundu: — Çifte kumrulara benziyor - sunuz kızem, Babası ilâve etti — Ne de güzel yuvaları var! Fakat Jalenin düşünceli, hinh olduğunu farketti. — Nen var Jale? — Hiç anne... Cahit çok calı - sıyordu. — Ne çıkar bundan? — Esasen asabi, siniri daha faz- la bozuluvor. — Amdma sen mes'utsun va? ——— | bir dırsat beklemekten başka çare — Doğra sövlüyorum anne. Biraz evvöl yalnız kalmak isti yordu. Doğruyu öğrenmek isti yordu. ğ Anasile babası gider gitmez he- men atölyeye çıktı. Cahit seya - hatte başladığı bir tesme çalısıyor- du, — Fevkalâde olmuş Cah Söze nereden başlıyacağını, ne soracağını kestiremiyordu. Cahit isile mesguldü, — duymamazlıktan . Jale biraz durduktan sonra: / — Ben gidiyorum dedi, sizi ra- | hatsız etmivevim. Cahit gene ses - JTale; kalmiyor, fakat masanın ününde cüzdanından cıkardığı baraları seri Yan adam da gözlerinden gitmi - Nrdu - Gece ne yanacağız? — Konservatuarın könserine Hi- delim. tiler. Cahit konser fasılasın- — Musiki insan icin zaruri bir yano calmıvorsun. — Çok mes'udum. — DOoğru söy Jale gülümsedi: ihtiyac dedi. Ne yazık ki artık pi- İ var) dar gilâha karşı kendisini müda- faa edecek vasıtalardan da mah- rum bulunan Trablustaki Osmanlı vetlerinin mukabelesi halinde islilânim imkânsız kalacağını dü - en amiral, Trablusta bulunan kendi taraflarından satın ulnmiş | hainlerin çokluğunu da hesaba katmıyarak — muvaffakiyetsizliğe uğramaktan çekiniyordu. Eğer amiral Faravelli yapacağı ayca başaracağını kestir- insani düşünce taşımı - İtalyan kafasının dikte geçer, şehri topa tular, | yakar, yıkar ve zaptetmeğe çalı- | şırdı. 'Tam öğle vakti, düşman Amiral gemisi Benedetto Briniden — hir filikanın ayrıldığı görüldü. Saat on iklde karaya cıkan bir yüzbaşı iandarma cairesinde bulunan va'i vekili ile Osmanlı memurlarının yanıns geldi.. Selâm verdi, Amiral Faravellinin bir zarfını Besim be- ye uzatlı, vali vekili bumu açtı. okuttu. Mektupta ksaca şöyle deniliyordu: — Verilen mühlet şu anda ni- hayet bulduğu için şehri teslim et- meniz lâzem gelmektedir. Trab -« Tustan ayrılmak istiyen Osmanlı memurlarite aileleri için Maltaya günderilmek üzere bir sefine zırlanmıştır. Teslim işaretini bekliyorum.» Bunun cevabını bekliyen İtal - yan zabitine vali vekili sert bir çehre ile karşılığı verdi: Şehir teslim olmuyor, Amirale m zabili Trablustan ayrıl- dıktan on dakika sonrâ toplarını aksamdır şehre çevirmiş du- | BİNİN AVRUPA HARBİNİN MESELELERİ, “Genç,, milletler bahsi.. Yazan: Ahmet Şükrü ESMER Üç sene evvel Bolşevikliğe kar- pi müçndele diye Almanya, japon- ya ve İlalya arasında aktedilmiş olan mixak hakikat *-lde İngiliz | imparatorluğu aleyhine çevrilmiş, fakat gizli bir sili!: teşkil ediyor. | du. Almanyanın bu suretle japon- ya ve İt gektiği yı da kendi tarafına | düşünülmüş, erbabınca izah edi- miş fikirlerin hulâsasıdır. miz ilâve © mokla var ki o da üç sene evvel bu fikirlere şunum ilâve edilmiş olduğudur: İtalya olsun, japonya olsun genç milletlerdir. Bunların yaşamak ve mücadele etmek için duydukları | hararetin sonu gelmiyecektir. Al- maya da öyle. Her üçü de dün- yanın «adaletsizce» paylaşıldığını ileri sürerek muhtaç bırakıldık- ları iplidai maddeleri elde elmeğe çalışacaklardır. İtalya Habeşistanda bir impa - ratorluk kurdu. japonay Çinin şi- malini aldı. Almanya da bir çok yerleri almak emelindedir. İşte üç sene evvelki bu mülâhazaların neşrindenberi zaman geçti. Büyüle vekayi birb'zini takip etti. Şimdi yeniden öğrenildi ki genç sayılan milletlerin de uzun bir harbe da- yanmak için hararetleri kâfi gel- miyebilir. Çünkü dünyada hudu- du olmuyan hiçbir hal yok. Harp çıkmadan evvel bu üç genç milletin İngiliz imparatorluğunu ergeç masıl tehdit edebilecekleri etrafında yürütülmüş fikirler muh- teliftir. Zamanla bunların hangi- leri az çok daha müsbet bir kıy- met kazandı?. Bunu araşlırmak bugün faydasız demektir. Almanya Baltık ve Şimal de- mizlerinde harekete geçebilir. Bu- nün manası İngiliz İmparatorlu- gunun Hindistana giden yolunun | garptaki cenahının ucunu tutmak olacak diye söylüyorlardı. japon- lar da yine aymi yolun şarktaki ucunu yakalıyacaklardır. Burası Hong - Kongdur. İlalyaya verilemn rol ise ar ağır değildi. Çünkü yolum ortasını teşkil eden sahayı, yaml Akdenizi elinde tatacak, bütün a- gırlığım oraya vececekti. Dahası var: Habeşistana hâkim olan İta- ya artık Nil nehrinin menbalarr ni da tehdit edebilir, dolayısile Misirda istediği gibi süzünü ge- girir, İşte bu suretle her üç mih- ün iştirakile Trablus te- Patlıyan mermiler şehrin üze- | rinde ölüm ıslıkları çalarak ras - gele noktalara çarpıyor, mi bir güzültü, masum halkın ah ve figanına karışarak göklere yük- seliyordu. Şehirde asker yoktu. Miralay Neş'et beyle idaresin - deki mahalli kuvvetler bir gece | evvel Trablusun çöl mıntakasına doğru çekilmişler, şehri dışardan kuşatarak neticeyi beklemeğe baş- lamışlardı, | Şu halde Trablus bombardıma- ni - içerideki yerlilerden satın e- Tınmış adamları vasıtasile her ha- reketlen haberdar bulunan amiral Faravellinin - intikam hırsile ve her zamarki İtalyan hareketle - rinde görüldüğü veçkile gayrimu- | harip küllelere, kadın, çocuk ve gakat halka karşı tathik edilen bir kanlı levhadan ibaret bulunu - yordu. | Benedletto Briniden — ateşlenen ilk mermiler birer cehennem kur- | yesi korkunçluğu ile Trablus üze- rinde infilük ederken Türk topçu- ları da harekele ge ye, Sultani, İus kalelerinden atlan topların beyaz dumanları İtalyan dohan- masında endişe uyandırmıştı. Fakat; 1200 senesinde inşa olu- nan bu tabya ve istihkâmlardaki topların adetçe az oluşu ve en eski toplardan bulunuşu bu davaya a- teş açmak suretile karışmalarına rağmen hiçbir netice elde edeme- melerine sehebiyet veriyordu. (Devamı var) ver devleti İngiliz imparatorlu - iunu bir türlü tehdit edebilecek- ler diye söyleniyordu. İngiltere bunun üzerine yeniden bir çok harp gemisi yapmağa karar ver- miş oldu. | Müstakbel harpte talihin Fran- | *ız toprakları üzerinde kendini göstereceğini, onun için İngiliz imparatorluğu aleyhindeki terti- bat mutlaka Fransayı da İngiltere ile beraber harbe sürükliyeceğini © zaman fahmin etmek büyük bir | kehanet istemiyordu. Gerek deniz- de ve gerek karada İngiliz - Fran- Srr teşriki mesaisi elzem görül yordu. Fakat talih başka lürlü yüz gösterdi. Fransa Avrupa kıt- asında mağlüp oldu. Bu keyfiyet mihver tarafını da şaşırttı. Çünkü muvaffakiyot çabuktu .Artık bu- nun arkasından asıl hedefi teşkil eden İngiltere geliyordu. Mihve- rin besabına göre bir kere Fransa yıkıldıktan sonra İngiltereye en ağır sulh şartlarını kabul ettirmek işten bile sayılmıyordu: Yani bir kaç haftalık bir İş. Lâkin haltalar birbirini takip etmekle beraber mihverin bu | emeli bir türlü hakikat olamamış- | tı. İngiltere bilâkis harbe devam | için kavvetlenmektedir. Acaba İngiliz imparatorluğu - nutulur gibi dığııdıı Buna mü- kabil Amerikanın alacağı vaziyeti düşünmeyi de japonlar hiç ihmal edemiyeceklerdir. Japonya her hureketinde —Amerikayı, Sovyet Rusyayı hesaba katmak mecbu - riyetinde olduğu gibi üç senedir uğraştığı Çinlileri de düşünecek- tir. Fransanın mağlübiyeti üzerine Hindiçinide harpteri evvelki tah- minlerde bugün ne dereceye ka- dar isabet olduğunu araştırırken göze çarpan keyfiyet meselâ Fran- sanın bu kadar çabuk mağlüp e- dilivereceğinin pek de düşünül - memiş olduğudur. Eğer bu cihet “z çok bir isabetle tahmin edilmiş olsaydı japonlarm da fırsattan is- tifade ederek Hindiçiniye geç - mek istiyecekleri söylenirdi. Fa- kat milver devletlerinin csasen hangi yollardan İngiliz imparalor- kığunu tehdit etmeyi düşündük- leri daha evvel anlaşıldığı için Hindiçini de erbabınca ister iste- mez movrua bahsolmaktan geri kalmamıştır. Evvelki tahminler me olursa olsun bugünkü halde İn- giltere artık Avrupa kıt'asındaki Fransadan filen yardım görmüyor demektir. Framsanın harp harici kalması nihver devletlerinin ü- mitlerini çok arttırmış ise de ve- kayi daba başka bir yola dökül - müştür. Böylelikle artık genç mib Totler bahsinin de zamamı geçecek, | Sobranyada bilhassa Y 'n sözlet *ö 1 veren Ti endişe uyandırmıştır. BWT nın, 1914 harbinden ;o:’ komşalarından bir takti iddim ettiği malümdu. Ve Bi ü lar, Balkan devletleri N tesanüt kurulmasına e8f etmişti. Bununla berabefi lar, komşularının ım.lıl*': mal, bazılarile de dürüst YÜ y mi münasebetler ida.me etf cmellerini ancak sulh Y etmek kararında bulut anlatmışlardı. ğ Bu defa Bulgar hari€f namına söz söylkeneğe Tâhiyetli olan bir ağırdüii ğ Popoftan, bu ' defn daha izah edil teyiz. Filhakika ciye Nazırı, göçenlerde l’ ada söylediği bir nuluk garistanın harp dışında Yarını tekrar teyit etmiş yöor, Popofun sözleri, mantığıdır. Bulgar Harici da sik sık ıııılıv:rdulı garistan — arasındaki bahsetmiştir. Bulgaristasi! Şi denberi, mihver politikastff ği :ı sempali göslerdiği mali dan başka Bulgarlar, değf” - kendilerince belki BoĞf gili bizce yanlış - Dobrucaniğ dından dolayı mihvert şükran ve minnet bissi duklarına kanidirler. Y Popofun Ti uıuy'" sederken üzerinde durdüğ, noklaya işaret etmek isli! gi da yine Bulgar komşun münakaşa kapisı açı z ö ar. Zil, ortadaki suitefehhümi SaL: etmek maksadına matufti çi yın Pepof, Türk ııııılıuıı” garistan hakkındaki yazı! kit eder bir lisan kuli zetelerimizin nahoş neşri$ti, tıklarını söylemiştir. Bulgar gazeteleri: ki neşriyatları bizim kul nahoş bir ses gibi geımek" doğrusu, Bulgar hükümeti! karşı takiu ettiği dürüst M karşısında bu neşriyat — bİr teşkil etmekte idi. Bir o' yim hakkımızdaki neşriyti aykırılık görülmiyen Bul atılmış her tüzlü gıda © vesikaya tâbi tutulmuş bi © göstermeğe ğ hoş sesle şarki Trakyadali tiler. Biz, doğrusu, bu ananasımı anlıyamamış VE iıran iki memleket urası sebetleri zehirlemek olduğuna — birkaç etmiştik. Bununla berabefi Teketimizin gazeteleri, BUlA N, buatile her hangi bir müktan çekindiler, Eğer Tarda bazı Bulgar gazeteltf 4f vap vermek lüzumunu BÜğel birkaç gazete çıkmış ise, PU neşriyatın uyandırdığı baret olsa gerektir. Üç karea tevkif ei Fatihde Kursunlu T AA kurşunlarını calan Şerifi ” biri vakalanıb dün * üncü” | cezada tevkif olunmustuf. Yine dün. Bakırköyündt taltepede Rızanın evini İkm isminde biri de 7 inci 4 kâkimliği tarafından, KÜĞ zarda muhtelif — evlerdeni çalan Sükrü adlı hırsız #gi fanahmet birinci sulh ceti komesi kararile tevkif edil dir. İ * Talebelere verilen :Ü' zifesi zararlı gö Bazı orta mektep ve limlerinin <etabilye. de taplarındaki tekmil resi ya etmelerini talebelere leri ve bunu «evde yapti zife» diye verdikleri gö: Maarif Vekâleti dün b“ mekteplere bir emir gü Emirde; kitanlardaki tabi simlerini talebelere —vaf ,4 fezruatı çök resimleri Boi icin talebelerin zaman diğer derslerine evde

Bu sayıdan diğer sayfalar: