22 Şubat 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Şubat 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i | ı | HADİSELER ARSİISINDA AA SÖON TELGRAF DEV | TAYYARELER Acmrikalıların Dev Tay- yare adını verdikleri muaz” zam hava nakil vasıtaları, yakında, İngiltereye gelmek üzere imiş.. Ajans telgrafla- rının haber verdiğine göre, bu tayyareler, 129 kişi alabi- liyor, bu kadar adam, içinde rahat rahat oturuyormuş! Eğer, 129 kişi alan bir na- kil vasıtasına «Dev» sıfatını verirsek, bizim İstanbul tram- | yaylarına ne isir «erelim?, İZİN | ALANLAR Bir istatistik yapılmış: İs- / tanbul ilk tedrisat muallim- leri arasında, en çok izin alan hocalar kadın öğretmenler imiş! İzin alanların yüzde 97 si kadın! Bunların aldıkları izin da. ha ziyade 3 — 15 gün arasım- | da tehalüf ediyormuş! G ee b Üetelietik garip bir şey gibi bahsedi- ' yorlar. Ben, hak veririm: Çünkü, izin alanlar, mutlaka, birik- miş mesken bedeli ile veril- miyea kıdem zammı muame- lesini takip için uğraşıyor- lardır. EVLENME MEMURLUKLARI Evlenme memurluklarının mereye bağlanacağı mühim bir hâdise olmuş. Evvelce, bu daireler, Belediye Hukuk İşleri Müdürlüğüne — bağlı | ömiş.. Bilmem nasıl bir sebep- me memurluklarının Hukuk İşleri Müdürlüğüne bağlan- ması daha doğrudur. Çünkü, Evlenme- işi, erkeklerin bü- | Haber verildiğine göre, Be- lediye Hukuk İşleri Müdürlü- ğü, çöpün tarifi ile tekrar meşgul olmuya başlamış! Haydi, hayılısı, inşallah şu şöpe bir tarif bulur. Fakat, a- rife tarif ne hacet, canım?. AHMET RAUF Son Telgrafın Edebi Tefrikası: 36 BİLLÜR BÜYÜK. AŞK ROMANI SELÂMİ. — Anneciğim dedi, hani bir sene -— İmtanbula Cemal ile beraber gel- miş, beni mektepten almışlınız, o (yEz Adada oturmuştuk, hatırla - | “din ya! Bir ay evvel bana Cemal | ile evlenmeğe karar verdiğini ve kaç gün sonra da nikâhınızın kı- * tuplarını — sakladım, ruyor. Bu haberi alınca ne kas şüphele - Lemin başlangıçtan nerek kızardı: — Evet dedi, fakat bunları ne- den söylüyorsun? TICARET ve SANAYİ: | neden ileri geliyor? )2 ŞUBAT ! ingiltere ile ticaret Müzakereye memur İngiliz Lordu tekrar şehrimize geliyor Bir müddet evvel memleketine | dönen İngiliz korporasyonlar mü- meossili Lonâ Glenkonerin cenubt | “Afrika ve Londrada temaslar yap- ftıktan sonra — tekrar ve yakında şehrimize döneceği haber alınmış- fır. Lord bilhassa memleketimizle İngiltere ve İngiliz müstemleke . leri arasında cereyan edecek ti - cari münasebetlerin Lanzimini te- min etmiş olarak dönecektir. Diğer taraftan yakında İngiltereden şeh- rimize mühim miktarda muhtelif eşya gelecektir. Bunların arasında kalay ve rmanifatura ile muhtelif makine aksamı da bulunmaktadır. lediye emirine 200 bin Uralik döviz ve- rilmiştir. *dr Şehir “Twyatrosunun yeni sene Bülçesi 147,986 lira Üzerinden hazır- Tanmıştır. Belediye bütçe açığı için bu gcne 38535 liza yardımda — bulunacak- tar, Geçün sene dram ve kamedi tiyatre- ları 82,900 lira, Çocuk Tiyatrosu da 2500 lira hasılâi yaprmıştır. Tiyalro Re- Jisörü Üe, san'atkârların maaşlarına muayyen nisbetlerde maaş zamları ya- ekmutir, »ir Gümrüklerde bekliyen iki bin üç ıuıoınv-nııııw.nınw—rınb— ası kararlaştırılmıştır. Dııı-xu.ın.nmmmdın)uını- yı içinde yetmiş üç bin 450 çuval kah- | ve gelecektir. — Kişmen Port - Salt ve kumen de | Hyyfa transit depolarından memleke- timize 10 bin ton gaz, benzin ve mo- törin gelmiştir. *ir Sehrimizde mevcut kakao stok- ları çok aszalmış ve çikolatacılar istihm sallerini © de 15 aizbetinde indirmiş- “ir İplik tevriatı için dün Valinin Reisliğinde bir toplanlı — yapılmıştır. Neticede Halk Bankasının ilk wvzia- fının hemen başlaması ve el tezgâhi | bulunan merkezlerde birer ajanlık te- Bsis etmtsl kararlaştırılmıştır. *& Bügünlerde mamlekelimize 300 - moderi paunuk ekme makinesi getiri- | lecek ve İktst Vekâletince müstah- sile maliyet fiatına vecilecektir. *ir Dün gehrimizden 180,000 — liralık ihracat yapılmıştır. Bu İhiracat urusü- da bilhassa Almanyaya yapıları bulik ihracatıa çayanı dikkat bulunmakta- dir. MÜTEFERRİK: — Mütekatt, Eytam ve Eramilin ma- AŞ levziatına Emlâk ve Eytam Bankası 3 Mart Pazartesi günü başuyacaktır. *&r Geyvenin Kozan köyünde bir dü- iün esnasında sarhağluk yüzünder çok kanlı vak'alar olmuştur. Bu köyde Ççı- kan bir arbedede bir kişi ölmüş, 3 ki- | Gi ağır süretle yaralanmıştır. Vak'anın failleri ve sebebi hakkın- da tam malâmat almak benüz müm- kün olamamıştır. v& Sümerbank Fabrikalarında yapı lan kaput bezlerini bazı boyayarak topunu T Yra yerine 15 li- raya sattıkları - anlaşılmış ve bu sah- tokârlığın KÖŞK İZZET Afife dikkatle annesinin gözle. rinin içine baktı; — Anne sahiden nikâhlandınız değil mi?.. Bana yazdıklarının hep- si doğru değil mi? Bu suai bir ok gibi Lemanın kab bine saplandı. Bütün vücudü, ilik- lerine kadar ünperdi, — dudakları sarardı, itidalini muhafazaya ça - lışarak sordu: — Bunları ne diye soruyorsun?.. Node ninanmıyorsun?.. Bu şüphe Afife önüne bakarak dedi ki: Bon inanıyorum, benim şüp- | hem yok... Seni nbana yalan söy. | lemediğine eminim. Fakat öyle kö- tü, öyle dedikoduc uinsanlar var DPCA İ I Filezofu Mücadele rehu | İ Gündelik gazetelerden birinde, mütechassıs bir kalem sahibinin, bugünkü harbe dair yazdığı şaya- ni dikkat bir makalesini okudum. Yazı, daha ziyade, psikolojik uı vakeri etild halinde idi, Hulâsa olarak diyordu ki: «Dünyadan harp, kavga kalmıya- | caktır. Ebedi sulh, devamlı huzur bir hayaldir. İnsan mücadele un- surudur. İnsanm yapısında, bün- yesinde mücadele hırsı vardır. Bu | hırsı söndürmek mümkün değil- dir. Zaten, aksi halde, insanım, bü- * tün insanlık kıymeti sıfıra di Çünkü, mücadele hırsını ıu:'ı:- Şehrimizdeki fabrikalar taratm- miş olan insan, insanlığını kay - |dan bu karara göre ve muayyen betmiş, demektir.. itipler üzerine çorap ve fanilâ nü- Gıyecek Hayatı ucuzlatmak için yapılan (çalışmalar meyanında giyecek eç- İyalarının muayyen tiplerde yapıl - | masının kararlaştırıldığını yazmış- tık | kalanarak tahkikala başlanmıştır. Bu fikirler yen! değildir. Hattâ, Muneleri hazırlatarak dün ticaret odasına verilmiş ve bir heyet ta- zafından tetkik olunmuştur. Ayrıca bu hususta bir de rapor hazırlanmaktadır. Rapor, nümu - nelerle beraber Vekâlete gönderi. lecektir. Vekâlet fiat ve nümüne - leri muvafık gördüğü takdirde bu tiplerde mal imaline lâzım olacak mevaddi iptidalyeyi temin iplik fabrikalarile diğer fabrika - lara siparişler verecektir. Bundan başka bu gibi eşyanız ihtiyacı kar- çok eskidir. Fakat, bir takımı ha- | kikatler vardır ki tekrarı faydalı- dar, Yeryüzünde sulb bir hayaldir. Hurur muvakkattir. Yaşamak, da- ima yaşamak, varolmak — istiyen cemiyetler, bütün maddi, manevi kaynaklarile harp için hazırlan - malıdır, Bütün kudretler harp için teşkilâtlandırılmalıdır. Antimili- farist ruhu bir cemiyet içine so- kulmamalı, koğulmalıdır. Hazır ol cenge eğer ister izan sulhu salâh Mısraı dün olduğu kadar, bugün, bugün olduğu kadar yarın, en gü- zel hakikattir .Bu, öyle bir haki- kattir ki, hakikatlerin hiçbiri, derece isbattan müstağni değildir. REŞAT FEYZİ Kadıköydeki Tele ', fon Santralı süratle genişletiliyor | Posta, telgraf ve telefon mü - dürlüğü Kadıköyündeki — telefon santralını — genişletmeğe ve ayni zamanda büyük ve modern bir poslane de yapmağa karar ver - miştir. Altıyolağzındaki belediye - ye ait olan büyük bir saha bu iş için satın alınacaktır. Önümüz - deki yaz Inşaata — başlanacak ve bilhassa Anadolu yakasının ve A- daların telefon ihtiyacı tamamen k.ıııı!ınu&ın-. Illoyıııılyı ııul- Galatalı esi kurıılıoık lıtııtı Belediye, Süleymaniyedeki Sü- leymaniyei sani medresesini tamir ettirmeğe karar vermiştir. Tamir işi bir müteahhide verilecektir. Daimi encümen şartnameyi ha - zırlamakladır. Medrese tamir edildikten sonra yüksek tahsil talebesine — mahsus büyük bir lokanta haline konu - lacak, burada yüzlerce talebeye u- cuz ve temiz yemek verilecektir. ——— ektrik direğin de- viren narhir şoförün yaptığı garip kazal 3205 numaralı otomobil evvelki akşami Galatada Arap camii cad. desinden sür'atle geçerken önüne çıkan bir arabaya çarpmamak için şoför direksiyonu birdenbire kı - vırmış ve otomobil hızla 605 nu- maralı elektrik direğine çarpmış- tır. Otomobilin önü parçalanarak direk devrilmiş, kaçan şoför ya - ki inanmıyorlar, bunu sana haber vermek Heyecean içinde, hınçkırır gibi | konuşarak Pertev Dayı ile Zeh - | ranın konuştuklarını — anlattı ve tiksinen bir sesle: O cadı kadın, o «valde hanı- mefendi» hiç utanmadan, hiç sı- kılmadan, Pertev dayıya da senin- le Cemalin evli olmadığınızı ima etti.. O sözleri duyduğum zaman içime birdenbire korku girdi... A« ceba nikâhın tamamlanması için Jâzım gelen bir formaliteyi unut- | muş olmuyasınız diye korktum... | Nikâhm usule ve kanuna muva - | fık kıldığına, eksik bir şey kalma- dığma eminsin ya? Genç kızın her sözü, her suali Leman İçin yeni ve başka bir iş- kence oluyordu. Artık çeneleri ke- netlenmiş, dudakları biribirine ya. pışmıştı. Gözleri kararıyor, ayak- Tarının ucunda bir uçurum açılı - yor ve mutlaka düşeceğini hissede- rok gözlerini kapıyordu. Bu uçu - rumdan kurtukmasına imkân ol - madığını anlıvorda. İtaryanlar bizden | Çakıyı kaburga ke- balık, şumerta | almak istiyorlarlar Birçok İtalyan müessezeleri şeh.| | rimize müracaat ederek balık iste- mişlerdir. Ticaret Vekületi müsaa- de verdiği için İtalyaya kliring | yolile balık gönderilecektir, İtal - yadan yumurta ve kuru meyva | sıparişleri de verilmektedir. Bun- | lar için henüz ihracat müsandesi | gelmemiştir. bekl A A RR N DeD ARİMARE İ zz —ç ADLİYE ve POLİS — Hastahaneden kaçan sabıkalı bir hırsızın bayılma taklidi Abidin Müddelumumllikte rol oy- namıya kalktı ise de foyası meydana çılıtı! Dün adliyeye getirilen elleri ke- lepçeli bir mazmun elleri çözülüp müddeiumum! muavinlerinin oda. sına götürüldükten sonra birden- bire yere düşerek bayılıp (!) kal- mıştir. Bayılan maznun bir hayli sabı sahibi bulunan Abidin adında ya- anan bir hırsızdır. Şimdiye kadar muhtelif zamanlarda hapishaneye girip çıkan ve gençliğinin üçte bi- risini burada geçiren Abidin, ha. pishaneye düşmekten nekadar kor- kuyorsa, hırsızlıktan da o kadar ay- | rılamıyor. Son mahkümiyetini bi- tirerek hapishaneden çıkan Abidin bu sefer de uslanmamış ve Beşik- taşda Osmanın ve Galatada da Ma.| rikanın evine girip eşyalarını birer| gece fasıla ile çaldıktan — sonra, tutulmamak için Catalcaya kaç - maştır. # Abidinin niyeti bunları burada bulduğu herhangi bir fiata satmak| gonra da paraları cebine indirerek | İstanbula gelmektir. Ancak iş ümlt ettiği gibi olma- Bayılmış gibi, kalbi durmuş gi- bi. ağır bir taşın altında ezilmiş gibi çökük duruyör, konuşamıyor, sade başını satlıyordu. Afife annesinin baş İşaretlerini hissiyatına göre tevil etti ve içi biraz rahatladı — Şu kaynanan olacak kadin da çok acuze şeymiş ha!.. Seni kıs - kandığı anlaşılıyor. Pertev Dayıya bunları söylediği zaman, Üzerine atılap: *Yalan!.. Yalancı!.. Yalan söy - lüyorsunuz!... Diye haykırmamak için kendimi güç tutlum. Fakat bunu nasıl olsa yapatağım. İlk fırsatta — ben ona söyliyeceğimi bilirim. Lemanın ödü patladı, kufu bir sesle; Sakı nha... Diye mırıldandı; bunları ne Cemal duysun, ne de Zehra hanıma birşey söyle.. Sakan kızam! Evet amma bütün köye bu ya. lanı yaymasına müsaade edemeyiz | kavgaya tutuşmuşlar, İbrahim ce- Günün meselesi: LAİ A eşyaları için yeni tipler Muagyeıı evsaftaki çorap ve fanilalar kaça satılacak ? şılıyabilecek miktarda imali l# de lâzım gelen tedbirler alınacak- tır. Etüt neticesinde erkek çorap - ları, düz ve fantezi olarak, ayrıl . miştır. Perakende olarak düz ço - raplar otuz, fantezi çoraplar 35 ku- ruşa satılacaktır. Lâstik çocuk ço- rapları 22,5 kuruştan 47,5 kuruşa kadar boy boydur, En büvüğünü kadınlar da giyebilir. Tek kat ka- dın çorabı 40 kuruşa 'satılacaktır. Fanilâlar yazlık ve kışlık diye iki nev'e ayrılmıştır. Yazlık spor fanilâlar 50 kuruş, yarım kollu 65 kuruş, kışlık birinci tip 120 kuruş, #kinei tip 130 kuruşa perakende o- larak satılacaktır. Bu fanilâlar kâ. dun fanilâsı olduğu takdirde beşer kuruş fazlaya satılabileceklerdir. miklerinin arasına saplamış! Fenerde Kasap Demirhun ma . hallesinde Veli çavuşun yanında oturan Bekir ile ayni mahallede Taşçılar sokağında 9 numarada o- turan İbrahim, eski bir meseleden binden çıkardığı çakıyı Bekirin ka- burga kemikleri arasına saplıyarak yaralamıştır. Yaralı tedavi altına alınmış suçlu yakalanmıştır. | ceğini anlıyan kurnaz bırsız, bir denbire bir çare düşünmüş ve jan- darmaların — elinden kurtularak kaçmış, kaçarken de kasten yere düşerek elindeki bıçak vücudüne saplanmıştı. Bunun üzerine yaralı olarak ele göçirilmiş ve tedayi için Cerahpaşa hastanesine yatırılmış- tır. Bu suretle maksadına muvaffak olan Abidin iyileşmesini beklemiş ve yarası kapandıktan sonra da gece hastaneden kaçmıştır. Fakat Abidinin bu hürriyeti de Yzun sürmemiş Ve evvelki — gün tekrar ele geçirilerek dün müd - deiumumiliğe teslim edilmiştir. Fakat Abidinin yalandan bayıl- dığı ve hastaneye yatırılıp oradan kaçmasını temin için hasta rolü oy» nadığı tebeyyün etmiştir, Adliye daktoru da bu hususta rapor vermiş ve kurnaz sabıkalı tevkif olunmuştur. ! —a e a eee ee üü e ı ya.. Benim için istediğini söyle- sin, şımraık desin, terbiyesiz de- #sin, ne derse desin, umurumda de- ğil... Amma sana dokunmasın, sa- na dil uzatmasın anneciğim... Bu- na tahammül edemem, onun ağzı. n kapatmasını bilirim... — Hayır kızım, sana bir kere olmaz, yapma dedim. Annesinin bu hiddetli hitabına şaşan Afife gözlerini açarak sordur — Neden? Leman sesi - BŞ titreyerek murul — Çünkü söyliyeceğin bir söz bi zi mahvedebilir. Adife bütün bütün afalladı: — Bizi öyle mi... Ayağa kalkmış bayret ve korlm ile iskemlesinde küçülmüş otuzan annesine bakıyordu. Annesinin yü- zü sapsarı idi, dudaklarında bir damla kan izi kalmamıştı, gözleri yaşlıydı. Bu manzara karşısında Afilenin muallimleri arasinda iş bulma büroları | İktısat Vekâleti şe- hir ve kasabalarda yeni teşkilât yapıyor İktısat Vekâleti, muhtelif şehir ve kasmbalarda iş bulma büroları tesis edecektir. Bu bürolara umu- yen bu bürolar kurulduktan sonra ken- dileri adam alamıyacaklar ve ele- manlarını muhakkak bürolardan temin edeceklerdir. İş arayanlar da bürolara müracaat edip adreslerini kaydettireceklerdir. Büroların en kısa bir zamanda şehrimizde ve di- ger yerlerde kurulması için esaslı tetkikler icra olunmaktadır. Ekalliyet mektepleri yeni tayinler Şehrimiz ekalliyet mektepleri öğretmenleri arasında yenide;. ba. Za tayin ve nakiller yapılmıştır: 'Topkapı Leon Vartohyan — okulu öğretmenlerinden B. Bülend Ham- di Erim Bakıtköy Rum ilk oku - kuna, Bakırköy Rum ilk okulu öğ- retmenlerinden Fahri Ardallı Be- zezyan orta okuluna, Ortaköy Er. meni okulu öğretmenlerinden Os- man Topkapı Leon Vartohyan o- kuluna, Samatya Rum (İk okulu öğretmenlerinden Makbule Orta- köy Ermeni okuluna naklen tayin edilmişlerdir. Hnmiy;tli talebeler Hayriye lisesinin hamiyetli ta - lebeleri, kıymetli müdür ve öğ . rTetmenlerinin — teşviklerile 'Türk Hava Kurumuna beş yüz lira te - berrüde bulunmuşlardır. Vapurlar niçin geç tamir ediliyorlar ?” Tamir için havuza alınan Deniz yolları idaresi vapurlarının malze- mesizlik yüzünden geç tamir olun. duğu görülmüştür. Denizyolları umum müdürü Ka- rabük fabrikasının gemtlere lü - zumlu tamir malzemesi yapması için alâkadarlara müracaat etmiş- tir. el tünin Belediyede evrak | tasarrufu | Belediye, kırtasiye ve evrakı matbua tahsisatından tasarruf et- meğe karar vermiştir. Memurlara damgalı ve damgasız kâğıtları çok tasarrufla kullanmaları bildiril miştir. Bu sene bastırılacak evrakı matbua miktarı da azaltılmıştır. ea Hava Kurumuna para verenler Hava Kurumuna Manifatura ve ip- | likçilerin teberrüleri devam etmekte- | dir. Dün de 1300 lira Aram Hallaçyan farafından 150 Jira Keğan Çuhacıyan, 150 Salamon Anadya, 150 Haydar Ekin- €i, 180 İbrahim ve Mustafa Çelebi, 150 Gülüm Zade Yusuf, 150 Bayadiyan Çe- Jengiryan, 150 Medhi Boyar, 100 Mus- 'fafa ve Sami, 100 Zeki Zerrin ve orta- i£. 100 Bohor Frank, 100 Şükrü Yusutf içine gene zehirli bir ok gibi şüp- he girdi. Boğuk bir sesle: — Demek seni lekeleyebilir? Leman itiraf etti: — Evet, Cemal de, ben de onun Evli değilim... — Demek doğru imiş... Bunu benden niye sakladı. Bu iniltili feryat Lemanın kal- bini parçaladı. Bir yandan kendi vaziyetine üzülür, harap olurken, bir yandan da kızını kendinden s0- Butacağını düşünerek çileden çı - kıyordu. Yerinden fırladı, Afifenin boy » nuha sarıldı: Cözkası Vai Airikadaki karp sahncleri Yazan: Ahmet Şükrü ESMEİ Bingazinin işgalile şimali A kadaki askeri harekât, — şimdili bir tevakkuf devrine girmiş bi nuyor. Malüm olduğu üzere İts yyanın şimali Afrikadaki müster lekesi iki kuma ayrılmaktadı Şark kısmı, Bingazi vilâyetidik / Trablusgarp da garp kısmını kil etmektedir. İki vilâyetin ura sında geniş bir çöl vardır. İngili ler Bingaziyi işgal ettikten son : zelip bu çöle dayanmışlar ve orgf — | da durmuşlardır. Bir haftadan! gelen haberler, şimali Afrika h sahnesinde Alman tayyareleri: gillikço daha faal bir rol oynam ya başladıklarını anlatmaktadı Fakat şimali Afrika sahnesin deki harekât bir tevakkuf devre sine girmiş otmakla beraber, İm gilizlerin şarki Afrikada bir çok cephelerde ilerlemekte oldu anlaşılmaktadır. Habeşistanın garbında ve ce mubunda da yine yarım ay şek linde İngiltereye tâbi Sudan Kenya müstemlekesi vardır. Jİngilizler kendilerine tübi olan b memleketlerden, yani Sudan ile Konyadan İtalyan imparatorlu < Buna lııı-ıı tecavüze geçmişlerdir. ğine göre, cenubi Af ruu dnm!ıunıu askerleri, Cuba mehrine kadar bu müstemlekeyi işgal etmiş bulunuyorlar, —Cubtt mehri, 1924 senesine kadar İtalyam Somalisi ile Kenya arasındaki hu dudu teşkil ediyordu. Fakat İtab ya umumi harbe iştirakinden do layı Afrikada kendisine toprak rilmek surelile mükâfatlandırıl! « mayı istediğinden ve esasen hare be girerken İngilizler de Londra- di imzalanan bir muahede ile İ- talyaya bu yolda vaitte bulunduk- larından 1924 senesinde, bugün cenubi Afrika askerleri tarafın * dan işgal edilen mıntaka İtalyan« lara verilmiştir. Şimdi Cuba neh- rine kadar geri atılmakla İtalya, umumi harbin kazançlarından bi- rini kaybetmiş oluyor. İtalyanın şarki Afrika impara- torluğu, muhasara altına alınmış bir vaziyettedir. Garplan ve ce - ( nuptan İngiltereye tâbi Sudan ve Kenya müstemlekelerile, şarktan || da İngiliz deniz kuvvetlerile mu- | hasara altına alınıp da dışarıdant | yardım almıyan her mmtakanın #kıbeti ne ise, bu geniş impara - torluğun âkıbeti de © olacaktır. | Bunu Adisababadaki kral vekili Due Daosta da anlamıştır ki, Mu- soliniye «herhalde mukavemet e- deceğiz. Fakat nasıl? Bunu kı remiyorum» yolunda bir telgraf çekmiştir. İtalyanların Afrikada karşılaş- tıkları düşmanlar yalnız İngilizler ve İngiliz dominyonları askerleri değildir. Dö Gole tâbi olan Fransız hattıüstüvası müstemlekesi de ce- nuptar Trablusgazp ve Fizana hu- | dut komşusudur. Bu müstemleke- deki hür Fransız kuvvetleri geçen lerde Fizanın merkezi olan Mur- zuk kasabası üzerine bir akın yap- mışlardı. Ondan soura gelen ha- berler ,yine Libyanın centibunda Tibesti vahalarının hür Fransa kavvetleri tarafından işgal edil - diğini bildirmiştir. Tibesti vaha- ları da İtalyanın umumi harp ka- zancı olarak Fransadan kopardığı mükâfatlardır. İngiltere Cuba neb- Tine kadar İtalyaya Kenyadan top- rak verdiği gibi, Fransa da Trab- lusgarp hududunun cenuba doğra uzatılan Tibesti vahalarını içine almasına muvafakat etmişti. Bu hale göre, İtalyanlar, umumi har- bin diğer bir kazancından daha mahrum kalmış oluyorlar. İtalyanların karşılaşmakta ol - dukları üçüncü bir düşman de Belçika Kongosundaki askerler - dir. Malümadur ki Belçika Avrups kıt'asında Almanlar tarafından iş gal edildikten sanra Belçika hü - kümeti İngiltereye kaçmış — ve Belçika Kongosu da İngiltere ile İttifak halinde mihver devletleri- ne karşı muharebede devam et - miştir. Şimdi bu müstemleke as- kerleri Sudana geçerek oradan İ- —| talyan şarki Afrika müstemleke - lerine karşı muharebeye - iştirak etmişlerdir. Hulâsa Afrikada İtal- ya için bir kurtuluş çaresi yoktur. Bu kıt'a üzerindeki İtalyan alâ - —| kalarının tasfiyesi, — İngilterenin vaziyetini zişadesile takviye ede- cek ve İngilizler başka sahalarda düşmanlarile meşgul olmak fırsa- tans ölde etmiş olacaklardır .

Bu sayıdan diğer sayfalar: