14 Nisan 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Nisan 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 — SON TELGRAF — 14 NİSAN 191 ——— — ADİSELER AAA AAAT HEP SULH İÇİN DEĞİL Mİ?. Nasreddin Hocaya sormuş- lar: «— Dünyanın ortası nere- «— Ayağımla — bastığım tiklerini söylüyorlar. İşiniz yoksa, düşünün, ba- kalım! KÜÇÜK BİR _lî! 'ATİSTİK Bir arkadaş, garip bir ista- tistik yapmış: Bir vapurun salonunda tamam 73 yolcu varmış.. Bunlardan 38 i çene galıyor, Z1 i denizi seyredi- yor, 8 i gazete okuyor, 3 ü ta- wana bakıyor, 2 si uyukluyor ye 1i de kitap okuyormuş! Acaba, bu istatistikten maksat ne?.. Yani çok az adam gazete | okuyor mu, demek - istiyor?. | Yahut, güzel denizi çok az a- dam mı seyrediyor, demek is- tiyor?. Fakat, şuna aklım er- medi, bu sayımın yapılması devamınca, bu vatandaşlar hareketlerini hiç değiştirme- mişler mi?. CANLI A Bir terzihane ilânı oku- dum: Bu terzihanede canlı mankenlerle yeni tuvaletler, elbiseler teşhir. edilecekmiş! Çanlı mankenden maksat, malüm, bayanlar bu şık elbi- seleri giyecekler, salonda do- laşacaklar ve elbiseleri teşhir edecekler.. Böyle canlı mankenli ser- gilere elbise ve tuvalet me- raklısı bayanların rağbet et- | mesi lâzım.. Fakat, bilmem amma, bu sergiye daba ziya» de baylar gidecek gibi geli- yor, bana.. SEVGİLİSİ VE DELİKANLI Bir delikanlı, sevdiği ka- dına kavuşmak için, ihtiyar bir kadına büyü yaptırmış! İhtiyar kadın da, 99 luk tes. bihi ile tam büyüyü yaptığı esnada yakalanmış ! Bu zamanda, sevdiği kadı- na sahip olmak için büyü yaptıran genç âşık bulunabil- mesine — hayret — etmemek mümkün değil! ile elde edememiş mi?. Bu, ne biçim delikanlı imiş?. AHMET RAUF Mecburi Mücadele Bataklık civarındaki- ler bir gün sıtma mü- cadelesinde çalışacak Sıhhat ve Dahiliye Vekâlet - leri tarafından Vilâyet sıtma mü- cadele komisyonlarına ve diğer alâkadarlara mühim bir tamim yapılmış ve her taraftaki batak- İakların kurutulması için sıtma mücadelesine hız verilerek lüzum | görülürse küçük say kararı ve - rilmesi de bildirilmiştir. Küçük Say kararı verildiği tak- dirde korunulacak bataklık ci - varındaki kaza ve köylerde otu - ranlar da 15 - 60 yaş arasındaki mükellefler bedenen bir gün Mü- cadele Komisyonu emrinde çalı - şacaklardır. Mükelefiyeti bedenen yapmak istimiyenler bir günlük çalışma ücreti olan 100 kuruş vereceklerdir. Bu karara muha - lif hareket edenler hakkında Sit- ma Mücadele kanununun 17 indi maddesine göre takibat yapıla - cak ve 100 kuruş tahsil edildik - ten mâada mahkemeye verilerek haklarında 5 Hiradan 100 liraya kadar ceza verilecektir . EKÜÇÜK HABERLER YVİLÂYET ve BELEDİYE: * Karaköydeki Ziraat Banka - sının önü çöküntü âsarı göster - mektedir. Belediye Eminönü rıh- fımı ile burasını tamir için tetkik- ler yapmaktadır. MAARİF, ÜNİVERSİTE: * Geçen yıl lise bitirme imti- hanına girip de muvaffak o mıyan talebelerin bu yıl doğru- dan doğruya Maarif Vekâletine müracaat' etmeleri kararlaştırı! - mıştır, Vekâlet bunları mektep - lere tevzi edip imtihanlarını yap- tıracaktır. 4 Havacı subay yetişmek üzere Harp Okuluna girmek istiyen si- vil Lise mezunlarının' kayıtlarına başlanmıştır. TİCARET ve SANAYİ: * Sümer Bank kendi fabrikalar rina ihtiyacı olan yapağıları satın almak üzere faaliyete geçmiştir. * Balkan Harbinden evvel İs- viçreye doğru yola çıkarılmış ©- | dan ihracat eşyasının Yugoslav hududunda kaldığı öğrenilmiştir. * Cenup ve Şark Vilüyetleri - mizde ipekciliğin inkişafı için bu vilâyetlere 25 bin kutu ipek böceği tohumu gönderilmesi kararlaştı - rılmıştır. * İzmitte yeni tip ekmek 12 kuruş 10 paradan 12 kuruş 20 pa- raya çıkmıştır. Bursada 15 nisan- & Büyük Şair Abdülhak Hâmit için dün akşam saat 21 de Üskü- | dar Halkevinde bir ihtifal yapıl- | mıştır. İ ifalde kalabalık ve mü- | nevver bir kütle bulunmuş âza- | et Göriş, Büyük Hâmit | Hataya gitti dan E hakkında bir konferans vermiş ve gürlerinden bazılarını okumuştur. Büyül lâka ile dinlenen kon- feransı müteakip «Tarık» dan bir Sahne temsil edilmiştir. »& Evkaf İderesince tekmil yurd- da bulunan 3456 cami ve mescid- den 914 tanesi tasfiyeye tâbi tu- tulmuştur. E V. GG a AA İmtihan Şimdi, malüm ya, imtihan za- manı, Çocuk velileri, — çocuklar, hocalar imtihan derdile meşgul. İmtihan, kolay bir iş değildir. Na- polyonun meşhur fıkrasını hatır- Tarsınız. Gece yarısı — Haşmetmeâp, harp ilân etti. — Ya, demiş.. Bunun için mi uyandırdmız?, Ben de, imtihana çağırılıyorum, sanmıştım. Geçen gün bir ahbap çocuğu matbaada ziyaretime — gelmişti. Söz, tabii bir seyir ile imtihanlara intikal etti. Bir talebenin, türkçe dersinden — muvaffak — olamadığı mevzuu orlaya çıkmıştı. Ziyaretime gelen çocuk: «— Türkçeden nasıl muvaffak olamıyorlar?. Aklım ermiyor, de- di, İnsan, türkçeden imtihan ve- zemez olur mü?.. Bu telâkkiyi yabana atmayınız. Ve üzerine parmak basınız. Bu telâkkinin çok geniş bir hududa malik olduğunu kabul ediniz. Biz, bu mevzu üzerinde konu- şurken, muhaveremize kulak ka- bartan bir arkadaş, şöyle dedi: «— Türkçeden elbette sınıfta kalmabilir, dedi.. Babıllide bile türkçeden imtihün veremiyecek muharrirler bulunduğuna kani- im.. Hal meydanda.. Ve bu hal, stürkçeden sınıfta kalımır mı?.» telâkkisinin bir neticesidir. REŞAT FEYZİ filân devlet /|Bir yıldatram- 'vaylar 80 mil- yon kişi taşıdı 'l'akıl'ıılığı yocu- ları yüzde on faz- Jalaştırmış 1940 yılı içinde şehrimiz team- | vaylarının vaziyetini güsterir bir rapor hazırlanarak Şehir Meelisi- ne verilmiştir. Buna göre fasli- yette bulunan arabalarda geçen | yıla mazaran ©6 16 bir tenakus ol- duğu halde 1929 yılından 96 10 misbetindo fazla yolcu taşınmıştır. 1940 da tekmil şehir tramavayları yazın 2405, kışın 2785 sefer yap- mışlardır. 1939 yılında tekmil tramvaylar- da 78 milyon 416 bin 158 kişi nak- ledildiği halde 1940 da 80 milyon 887 bin 460 kişi taşınmıştır. İdare bunun sebebini etobüsle- zin, taksilerin azalmasına #tfet- mektedir. En kalabalık müşteri temin &- den saatler yazın 19-20, kışın 18-19 arasıdır. 1040 da şehrimiz tramvayları 2 milyan 809 bin 725 lira hasilat yapmıştır. Türleg Klüp Reisi | | Turing Olomobü — Klübü reisi Reşit Saffet Atabinen — Hatayda | tetkikler yapmak üzere İsknede - | runa gitmiştir. Reşit Saffet Ha - taydan sonra Anadolunun - garp mıntakalarını da — dolaşacak ve | | mürakabe | tadır. Zabita ve | çıkan bir kavgada Cemal, Muzaf- Yeni Et Fiatları misyonu, bugün — öğleden sonra Mıntaka Ticaret Müdürlüğü sako- munda toplanacaktır, Bu toplantı- ya, şehrimizde bulunan Ticaret Vekili Mümtaz Ökmen'in riyaset etmesi kuvvetle muhtemeldir. Bugünkü toplantıda — üzerinde tetkikler yapılan bütün mesele - lerin görüşüleceği söylenmekte - dir, Bu arada, et meselesinin de mevzuu bahsolacağı anlaşılmak - tadır. Malüm olduğu üzere, fiat bürosu, et fatlarını kolaylıkta kontrol edebilmek mak- | sadıyla muhtelif istihsal mıntaka- | larından malümat istemiştir. İlk | gelen — malümattan — halen İs - | tanbulda cari et narhının biraz | daha indirilmesi mümkün olacağı anlaşılmaktadır. Bugünkü toplan- tıda işle bu narh işinin görüşül - mesi muhtemeldir. Ayrıca komisyon, mutavassıt - lara verilen un satmak hakkımı da yeniden tetkik edecektir. Bilin - diği gibi ekstra ekstra un işleyen birçok esnaf, unlarımı, eskisi gibi ' Şdıdmh",tml'n'l Bursa ile Apolyont ve Manyas taraflarından gelen haberlere gö- de birkaç yıl evvel olduğu gibi, bu sene de Jeylekler ile kârtallar arasında bir muharebe başlamış- tır. Çok kanlı olan ve iki taraftan da birçok ölü ve yaralı bırakan bu yaman savaş Apolyont ve Man- yas taraflarında başladıktan son- ra, Bursa civarında Ağlaşan, De- mirtâş ve Silihtar köyleri arasın- daki sahaya inlikal etmiştir, Civar halkı, bu kanatlı mahlükların ha- Beşiktaşta bir park içerisinde bulunan kesik kol ve bacaklar hakkındaki tahkikata ehemmiyet- le devam olunmaktadır. Morgun verdiği rapora göre, bunlar.n park.| ta bulunduğu tarihten üç gün ev- vel kesilmiş olduğu anlaşılmak- dumumilik evvelki gün elde etlikleri mühim izler üzerinde yürümekte devam aplar bu erkeğin fakir biri olduğunu göstermektedir, İKİ VAK'A Aksarayda oturan Cemal Ulu- soy ile Linga lesinde bir nu- maralı evde sakin garson Muzaf- fer arasında sarhoşluk yüzünden feri bıçakla yüzünden ağır surette 'Turizm bakımından tetkikderde bulunacaktır. yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmış, suçlu yakalanmıştır. Leyleklerle Kartallar Harbi! SAAT —— ADLİYE ve POLİS 5— Beşiktaşta park içerisinde bu- lunan kol ve bacakların esrarı Adilye ve zabıta bu feci büdise bakkın- | da mühim ip uçları elde etti ' dırılmıştir. | İki fe_cl—i; kazası Tesbit Ediliyor Fiat Mürakabe Komisyonu bugün Ticaret Vekilinin Reisliğinde toplanıyor Toprak mahsulleri ofisinden satın ' almak istediklerini gerek şehri - | mizde bulunan Ticaret Vekiline, gerekse Belediye İktisat Müdür- lüğüne ve diğer alâkadarlara ar- Gazoz imalâthane- leri için yeni bir talimatmame yapıldı Yağ izabe yerleri ve gazoz ima- lâthaneleri için zabıtai belediye talimatnamesine yeni hükümler konulmuştur. Şehir Meclisince kabul edilmiş olan bu hükümler yakında tatbik olunacaktır. Tünel Kayışı 'Tramvay ve Tünel İdaresinin Amerika ve İsviçreye ısmarladığı Tünel kayışının yakında yapıla - rak şehrimize getirileceği öğre - nilmiştir. Yeni gelen Eşyalar Son gelen 1 milyon 700 bin kiloluk eşya çıkarılıyor Alman bandıralı — Artarya ve 'Dolos vapurlarile İbrail llimanın- dan 1.700.000 ton ilhalât — eşyası getirilerek ihraç için icabeden muamelesine başlanmıştır. Gelen mallar arasında çini sıhhiye eş - yası, gazete kâğıdı, sigara kâğıdı, ambalâj ve yazı kâğıtları, boya ve eczalar, kimya maddeleri, asitler, Hf eşya ve parçalar, elektramotör ve aksamı, pil bobinleri, alât ve edevat, sellülöz, göz cihazları, lo- komoetif frenleri, demirden mamul külliyetli miktarda inşaat malze- mesi, çubuk demir ve saç mamu- Vât, anilin boyaları, fabrika ve i- hane İnşastına mahsus bir gok demirden mamul eşya ve par- çalar vardır. ——— Finlandiyaya yapı- Jacak ihracat Şebrimiz Finlandiya konsolos - luğu Ticaret Odalarına gönderdiği | bir mektupla Ankarada 9 teşrini- sani 1940 tarihinde imza edilen 'Dürkiye - Finlandiya ticaret an- laşmasının üçüncü maddesi mu - cibince iki memleketin birbirine ihraç edecekleri yerli malların her vada çarpışmalarını büyük bir heyecan ve ibretle seyretmişler- dir. Leyleklerin Uludağ istikame- tinden sürülerle geldikleri ve are kadaşlarının hücum saflarınâ gir- dikleri görülmüştür. Harp sahne- sine yakın bulunan köylere bir Ççok yaralı leylekler iltica etmekte ve mülteciler köylüler tarafından merhamet ve şefkatle kabul edi- lerek beslenmekte ve yaraları te- davi edilmektedir., Fenerde Ayazmakapı caddesin- de kerestesi Numanın — mağaza- #ında çalışan hamal İsmail, üzeri. ne yıkılan kerestelerle muhtelif yerlerinden ağır yaralann mai) Cerrahpaşa hastanesine kal- Şişlide lâstik fabrikasında ça- | lışan M Ali kendini makineye kaptırmış, her iki eli de bilekleri hizasından kopmuştur. Yaralı bay- gin bir halde Şişli çocuk hastane- sine kaldırılmıştır. Hüdise etra- =dı zabıta tahkikat yapmakta- Galatada Şevkete ait damir eşya fabrikasında çalışan Muazzez ka- zaen elini makineye kaptırmış, iki | parmağı birden doğranmıştır. Ya- ralı Beyoğlu hastanesinde tedavi altına alınmıştır. iki memleketteki konsolosluklar tarafından tasdik edilmiş — birer menşe şehadetnamesiyle gönde - rilmesi lâzım geldiği halde Tür- kiyedeki Finlandiya konsoloslu- ğuna menşe şehadetnameleri imza| ettiriltmeden Türkiyeden Finlan- diyaya mal ihraç edildiği görül « düğü bildirilmiştir. — Finlandiya gümrük idaresine 1/12/6940 ta - rihinden itibaren Türkiyedeki Fin- landiya — konsolosluğunun imza bulurmıyan menşe şehadetname- leriyle ihraç edilecek malların Fin- landiyaya sokulmaması için teb- ligat yapıldığı da kaydolunarak Ahracatçılarımızın keyfiyetten ma- lümattar edilmeleri istenmiştir. Yıın; nistanda yeni medeni kanun Dost Yunan milleti harple uğ- raşlığı şu sıralarda, ilmi faali - yetlerinde geri " kalmamaktadır. Ezcümle birkaç yıldanberi ha - zırlanmasına çalışılan yeni Medent Kanun ikmal edilerek tedvin e - dilmiştir. Bu yeni Medeni Kanun Zamanımızın en son ve modern kanunlarından birldir. Gelecek yıldan itibaren tatbik ve mer'iyet Mevkiinc getirilecektir. | Girbüz çocuk mü- | sebakası yapılacak 23 Nisan Çocuk Bayramı mü - nasebetile Şişli Çocuk Esirgeme Kurumu bediyeli çocuk - eğlen - celeri ve gürbüz çocuk müsaba - kası hazırlamıştır. Bu müsaba - kaya çocuklarını iştirak ettirmek istiyenlerin pazartesi ve perşem” be günleri saat 11 den 13 e kadar Osmanbey Şair Nigâr sokak Ki- tapçı apartıman birinci katta Ku- ;ukmumuu müracaat edecekler - Edebi Roman:29 KOLKOLA Müellifi : Naci, bâlâ ne olduğunu anlıya- | mamıştı, Etrafındakileri bir rü - ! yada imiş gibi dalgın dalgın sey- Tediyordu. Bu sırada Perihan, san- ki bu çirkin hâdisenin en mühim kahramanı Kendisi değilmiş gibi, güderi mantosunun cebinden çı- kardığı bir küçük aynaya bakarak dudaklarının rengini tamir edi- yor ve büyük bir soğuk kanlılık- İa polislere; F —— Uzun etmeyin de ... - Diyor- dü- şu zabıt varakasını hazırla - yın, Rahatımı bozduğu için ve ba- na hakaret ettiği için bu efendi- | den şikâyeteiyim. | — Kim kimden şikâyetci? -Diye| dnlodi Daniş - sen mi benden? Haystyetini iki paralık ettiğin a- damı mahkemeye vereceksin ha? Nizamettin NAZİF — Şüphesiz... Siz mondain bir insan değilsiniz. — Kaltak! — Siz bir terbiyesizsiniz. Hem ne hakla beni takip ediyorsunuz? Bu polisleri, jandarmaları peşinize takıp buraya gelmeğe ne hak - kınz var? — Sen benim nişanlımsın. — Bu senin kendi kendine ver- diğin bir payeeHem nişanlım da ol- san yine beni rahatsız edemezsin. Kocam değilsin ya sen benim. Bir polis müdahale etti; — Kim bu bay? — Sevdiğim. — Bu bağıran bay nişanlınız, bu susan bay da sevgiliniz öyle Polis bu suali Naci Galibe sor- muştu. Perihan ondan evvel davrandı. — Bağıran baya sorunuz. O da- ha iyi bilir. Kızın yüzünde en ufak bir kı- pişıklık olmadan söylediği bu söz- lerdeki alay Daniş: büsbütün ku- durttu. Sükünun iadesi ve tahk nu odadan yinı söyledi. Fakat birşey anlı - yamadı; Başına gelen bu belânın neydi- günü... Bunu ancak polisler, Danişi a- bp götürdükten sonra gözlerini Perihana çevirdiği vakit kızın sa- vurduğu kahkahadan anladı: — Sen mi yaptın bu işi? — Evet... Sabahleyin sana tele- fon ettikten sonra onu dairesinde buldum ve sesimi değiştirerek bu gece saat sekize doğru «Perihan hanımla Naci Beyin burada kapa- nacaklarınır katın şelâmeti namuma polisler o- | . O zaman | Naci kim olduğunu söyledi. Ne- | rTede oturduğunu kaç yaşında ol- | duğunu, mesleğini, silesini her şe- | — Peki beni bu kapana sok - mnağa neden lüzum gördün? Hem Buna inanamam. Ziza sen daki evden ayrılmak is- Orada kalsaydık bu hâdise olmuyacaktı. — İnan insn, Eğer burada böyle bir kapan hazırlandığın: hatırla masaydım, sen beni Tarabyadan lenmeme mani olacak tek sebep bu olabilirdi. Artık evlenme me- mürluğundaki kâğıtları alsın, sar lamurasını kursun. Ve gayet cidd ibir tavırla ilâve tti rahatsız ettim Naci Bey, Beni affedecek misiniz bilmem? Fakat sizi temin ederim, sizden ayrılmak bana pek acı — gelecek. Gördünüz ya... Polisler onun şikâ- yetini manasız buldular. Zira ü- zerimde hiçbir hakkı yoktur. Lâ- kin sizin bana hiddetlenmeğe çok hakkınız vardır. İğrendiğim bir adamdan kurtulmak için çıkdıra- sıya sevdiğim bir adamı feda et- güç ayırırdın. Bu mendeburla ev- mek pek acı amma, ne yapayım asmarladık. — Yalnız gidemezsiniz . — Elbet yolda bir otomobil, bir etobüs bulurum. — Mümkün. Amma seni ben bı- rakmam, — Beraber mi gitmemizi isti- yorsunuz? — Evet Perihan, beraber gide- ceğiz. Bir evimiz olduğunu umu- tuyorsun galiba? Kız, bir çılgın gibi delikanlının boynuna atıldı, İki dudak bir da- kânında birleşmiş buluyordu. Ba- zan Rezzan evvel geliyor, bazan Raşide, manikürünü daha evvel yaptırmış — bulunuyondu. Fakat hangisi daha evvel gelirse mutlaka öbürüsünü bekliyordu. ğ İkisi de sarışın, uzun boylu bir| ikalfanın — iskemlesine yaklaş - 'Temiz ve gür saçları dalgalana dalgalana omuzlarına düşen bu genç irisi kızın ipince - cik berbeli ve çok güzel bacakları ba birleşti. Bir dakika sonra bü- vardı. Raşide, anun, buğulu ba- yük bir fırtına atlattıklarına mem- | kışlı mavi gözlerine hiç de lükayt nun olan çiftlik garsonlarının se- vinçle bakan gözleri önünden koca görünmüyordu. Hele Rezzanın, gözlerini kızın dudaklarına daldı- araba son sür'atle Tarabyaya yob| rarak bir: lanıyordu. y — Bonjur Anjelciğim! Deyişi oldu ki deli gibi fşık bir Ertesi gün, öğleden sonra saat | delikanlının ağzından de bu «An- bir buçukta Raşide ile Rezzan ber- | jeleiğim» kelimesi ancak bu de- berde karşılaşmışlardı. Bu tesa- rece baygin ve ahenkle çıkabi - düf ikisine de en ufak bir hayret | lirdi, veya sevinç vermedi. Bu karşı - Kız, tuvaleti henüz tamamlanan laşmayı gayet tabil buldular. Zira| çık bir müşterisinin şapkasını çarşamba, ikisinin de Coiffure | mesine yıü:dını etmekte idi. k:ı: günü taL Üç yıldır, Tanrının her çarşam- bası bu iki kadını şu berber dük- zanla Raşideyi yanyana görünce yarı sevinç, yarı hayretle: kArkaı İ ee $ — AŞ Münterit sulh Yazan: ALİ KEMAL SI Dünya matbuatının süti da yer tutan rivayeytler türlü lüdür. Bugünlerde ortaya © lardan biri de şudur: İlalyada Kral ve kânı hep sulh istiyorlarmış. buna — Almanlar varkın etmiş olabilir. Fakat on nedenberi memleketin ratını idare mevkiinde bu lar bu iflâsı nasıl itiraf cekler ve hele yeni lcabalır uyabilecekler?, 939 harbi dığı zaman İtalyan mill, * şındakilere olan itimadı şö: rif ediliyordu: — Çünkü İtalyayı harbe S yacaklar Gayrimuharip olarak kali ta hem ülemo karşı tehdidi rine getirir gibi bir vaziyel vardı, hem de İtalyanın harlt careti arttıkça arlıyordu. bir hal devam edip dururl esine payan yaktu. Bu hali ettirdikçe İtalyanın basr de İtalyan milletinin itimedi” demekti. Fakat: Hudk göstermesin âsâri İzmihlâl bir yerde ©O zaman bütün dostlar dü Jara rahmet okutacak f sözlü ve ısırıcı olurlar. Kolay lay zafere varmak için rince tam vaktinde harbe olan İlalyanlar Fransanın ke aktedeceği güne kadar mişlerdi, Lüktn çok biten mılırmış. O kadar ince kesaplı ? lomatlara talih başka türlü gösterdi. Şimdi bu bâdireden kurtarınak için hiç çare yek | hustnile buna çalışacaklar di mi?, Amerikan meubalat verilen haberler manalıdır. yanlar herhalde bu büyük artık bir yerinden olsun düşünüyorlar. Eski İngiliz düşmanlığını İ sında lemsil eden ve kaç İtalyan efkârını hep İngil! leyhine tahrik etmiş olan kâtibi umumi Farinaçi tada yoktur. Yunanlılara kilmiş olması - İtalyanın bulunanlar arasında az yetli olmiyan bir keyfiyettir. ki de fırkanın mütedil unt fanliyet sahnesine çıkarılarak den gideni mümkün olduğu l kurtarmağa bakacaklardır. Lâkin bu rivayetler arasa ihmal edilmiyecek olamı şü Papanın bir gün fırsat çıkar maz bir mütareke akdi için ç cağmma dair olanıdır. Pap zamanlar sulhun muhafazasi uğraşırken bitaraflardan cn metli yardımcı olarak Cumhurreisini buluyordu. Ot? €i Pi ile Reis Ruzvelt x uğurdaki teşriki mesal az miyetli olmamıştı. Fakat sull hafaza edilemediği gibi İtal harbe girmekten kendini alarf'| Almanya ile ittifak onu dar sürüklemiş oldu. Şimdi Tlık bir yıpranmanın bütün 867 ni duyduğu görülyor. j Vatikanın herhalde — İtalyf müharipleri arasında bir ke akdi için çalışmak üzet man ve zemini beklediği şunu da hatırlatıyor: V diplematlar son derece oldukları kadar sebat ile çI yı da bilirler, İbtimal ki Vi aylardanberi bep o zamani “| zemini bulmak için meval fediyor. Fakat el ile tutulnc? dar bir neticeye varınadan herhangi bir haberin çıkı maksadına muvafık gör labilir. Şimdi İtalyar sulha doğru gideceğinden dilirken Vatikanın bunda 6 cağı rolün dereccesi düşünülk€ rek, Lükin buna daha vakif görünüyor, Hele harbin hu © sında, A

Bu sayıdan diğer sayfalar: