22 Haziran 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Haziran 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 HAZİRAN 184 H AA E. AOA SON TELGRAF —KUYRUKLU YILDIZ » Gazetelerin yazdığma gö- Fe, Bolonya Rasatbanesi Mü- dürü, yeni -bir kuyruklu yık dız keşfotmiştir. Bu kuyruk: Gökteki yıldızlar, dünya- nm üzerindeki gürültü ve pa- tırtıyı duymuşlar, ne oluyor, diye, daha yakından görmek hevesine kapılmışlardır. 40 BİN RAPOR HAKKINDA Gazetelerin haber verdiği- ne göre, 40 bin kişi, francala almak için Belediyeye müra- caat etmiş. 40 bin kişinin de elinde, doktordan alınmış bi- Ter rapor varmış İstanbulda, 40 bin kişinin midesi hasta ve bozuk mu- dur?. Hiç zannetmiyoruz. Mütehassıs bir dabiliye pro- fesörü yeni tip ökmeğin fran- caladan daha mugaddi oldu- ğunu söylüyor. ,poru veren gdoktorlar kim?. Bu nokta, hakikaten, şayanı dikkattir?. KÜP İÇİNDE ALTINLAR Edirnede, bir ev sahibi, bahçesinde bir küp altın bul- muş! Eski masallarda oldu- u gibir — «— Demek talihim —bu imiş.. »demiş.. Altınları, ah- babı olan bir dülgerle birlik- deliyorlar. Aradaki farka ba> kın! DEV ANYASI HAKİKATEN... Akşam gazetesinde, bir kaç zamandır «Dev Aynası» ismi altında fıkralar karalıyan bi- risi türedi. Herkes, bu külüs- tür fıkraları yazan soğuk ne- vale zıp çıktıyı merak edip duruyor. Edasındaki daimi bir istihfaf, beyanında bariz bir züppelik olan bu adam kim, acaba, diye düşünüp duruyorduk. Bizim Osman Cemal müş- külümüzü halletti: i üstünde işte, de- di, kendisini dev aynasında gören birisi!. AHMET RAUF —İ Edebi Roman:98 UCUZ Kırtasiye Mekteplilere ucuz fiatle levazım temin olunacak Maarif Vekâleti mektepli ço - cuklara ucuz flatla yazı levazi - matı ve kırtasiye temini için tet- kikler yaptırmaktadır. Bu arada meselâ 10 kuruşa satılan bir şişe mürekkebin beş kuruşa satılması mümkün olduğu — gürülmtüştür. Çünkü mürekkepten fazla şişe. nin pahalı olduğu anlaşılmıştır. Bu yüzden mürekkebin küçük ka- palı şişeler yerine açık ve tartı ile satılması temin olunacaktır. EKÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE: »4 Ekmeklerin daha beyaz ima- lini temin etmek maksadile Be. lediye tarafından tetkikler yapıl- maktadır. Bu itibarla fırıncılarla da dün bir top - yapılmıştır. Mayanın ekmek- Tin beyaz çıkmasınd müessir o. lacağı tahmin edilmektedir. ** Geçen sene yapılan ve çok iyi bir netice veren İstanbulun senelik kok kömür — ihtiyacımın depolara stok edilmesi kararlaş- tırılmıştır. Bu kömürlerin şim - diden getirtilmesi icin Belediye İktısat — Müdürlüğü lle Etibank kömür şubeleri arasında temaslar yapılacaktır. TİCARET ve SANAYİ: * Vilâyet tarafından yapıla - €ak kahve tevziatı durdurulma - mıştır. Tevziata devam edilmek - tedir. * Ceçen sene olduğu gibi bu sene de İstanbulun kok komürü ihtiyacının depolara stok edilmesi kararlaşmıştır. Bu kömürlerin şimdiden getirtilerek halkın kışın zorluk çekmemesi için Belediye İktısat Müdürüğü ile Etibank kö- mür şubesi Müdürlüğü arasında temaslar yapılacaktır. MÜTEFERRİK: & Bir müddettenberi Dördüncü Vakıf Hanında mütevazı bir bü- roda çalhşan Ticaret — Vekâleti teftiş heyeti için Kutlug hanında bir daire kiralanmıştır. Ayrıca şehrimizde yeniden kurulacak o. lan faşe Müdürlüğü için de bir dalre arânmaktadır. İhtikâr ile mücadele eden Fiat Mürakabe teş- kilâzının da İaşe Müdürlüğünün kurularağı binaya nakledileceği söylenmektedir. * Ki umumi kütüp- haneler yaz tatilinin tatbiki mü- nasebetile ay başından ilibaren, cumartesi günleri ö“leden sonra ve pazar günü aktama kadar ka. palı ve diğer günler açık bulun- durulacaktır. * Zeytinyahı fiatleri gün geç- tikçe vükselmektedir. Ekstra eks- tra yağların toptan flatleri 81 . 82, ekstra, 78, birinci yemeklik 74, i- kinci yemeklik 78 kuruşu bulmus tur. Biraz daha yükseleceği tah- min olunmaktadır. * Son günlerde 25 kuruşa kadar cıkan limon dünden itibaren u. cuzlamıştır. Perakende olarak en iyiler beş kurustan satılmaktadır. Diğer taraftan haber aldığımıza göre — İtalvadan da vakında çok miktarda limon getirtileceğinden flatlerin eskisi gibi düsecedi mu- bakkaktır. KOLKOLA Müellifi: Nizamettin NAZİF oğlunu! Eğer Şadi Bey o devri | hHatırlamıyacıık genç bir adam olsaydı belki haline bir dereceye kadar hayret etmiyecekti. Fakat Molla Bey, babasının devrindeki erkeklerin telâkkilerine tamamile uygun olarak büyütülmüş oldu- iunu hissettiren bir yaşta idi. Her halinden — belliydi ki bu. adam, Rezzan âyarında boppa bir kadına koca olmak için yaradılmış ve ye- tiştitilmiş bir erkek değildi. O hölde nasıl tahammül edebiliyor- Bu ne biçim s0ü- yete idi? Avrupahlaşmak, garp - İlaşmak, Rezzanın bu hayatına tahammül etmek manasına ge - | debilir miydi? Asla... Avrupanın her şehrinde çıkan her dilden gazetelerin ilk sahifelerini dol - duran cinayetler, hiçbir Avrupa merileketinde bu tarzda bir aile- nin Üevamına bir erkeğin taham- mül edemediğini göster miyor - müydu? Bir Fransız — aristokratı karısının dağ başında bir otolde bir erkekle koyun koyuna yat - masına göz yumabilir miydi? Pi- * re tacirlerinden biri böğle bir va- ziyeti tabif görebilirler - miydi? Kadın hürriyetinin en ileri taraf- tarı olan — İskandinavyada hangi erkek evini karısının garsoniyeri haline sokmayı kabul edebilirdi? Hayır, Molla Beyle Rezzanın ha- yatı bambaşka bir hayati. Bu, .Aİ_. K Filozofu — Ölümü göze almış Millet Avrupa harbi başlıyalı hemen hemen iki yıl oldu. O gün bugün- dür ayakta ve sapsağlam duruyo- ruz, Türkiyenin manzarası, bütün dünyada hayranlık ve gıpta uyan- dırıyor. Bütün cihana hürmet tel- kin ediyorurz. Hakikatte bizi sayıyorlar ve biz, kendimizi saydırmasını biliyoruz. Bunun sebebi açık ve basttir: Dai- ma uyanık ve tetikteyiz. Hiç kim- $e bizi gafil avlıyamıyacağını an- lamıştır. Çünkü, uyumakla, uyu- şuklukla ahbaplığımız yok. Harbin başındanberi, hummalı bir müdafan hazırlığı - içindeyiz. Bir karış yabancı toprağında gö- zümüz oludğu için değil, kimseye bir karış vatan toprağı vermemek için hazırlanıyoruz. Bu hazırlığımız durmamıştır. Devam edecektir, Kılıçlar kınlara sokulduğu, dünya ordularını teş- kil eden Âdemoğullarının, terhis edilip, köylerine doğru yürüdüğü- nü gördüğümüz güne kadar de- vam edecektir. Bugün, kuvvetli, sağlam — ve dimdik ayakla duruyorsak, — bu çelik bünyeli manzarayı, hazırlı- jamıza borçluyuz. Biz, ölümü göze almış bir mille- tiz. Bu iki harp yılı içinde, belki, bizi çok tecrübe edenler, deniyen- ler oldu. Bütün imtihanları mu- vaffakiyetle geçirdik. Herkes an- ladı ki, Türkler, istiklâl ve şeref- leri için ölümü göze almışlardır. REŞAT FEYZİ Tecziye edilen otobüsçüler Son günlende şehir dahilinde iş- üyen otobüslerin halkın hayatını tehlikeye sokacak — şekilde, fazla yolcu aldıkları görülmüş ve bunu önlemek için belediye zabılası sıki kontrollere başlamıştır. Bu meyanda Sirkeci - Kocamus- tafapaşa hattında işliyen B0Ş1 mü- maralı otobüs dün Kocamustafa- | paşaya giderken 6 yolcu fazla ak | dığından yakalanmıştır. Belediye zabıtası otobüsçünün şiddetle ce- ndırılması için Belediye Reis- liğine yazmıştır. Yine yolculardan para alıp da bilet kesmiyen ve Eyüp - Kereste- eiler arasında işliyen 3161 ve 3035 numaralı: otobüs şofür ve biletçi- leri hakkında ceza verilmesi için Dzabıl varakaları tutulmuştur. | iamamüğeinenem Altın flatleri düşüyor Altın fiatlerindeki ehemmi - yetli sukut devam etmektedir. Dün bir altın 24,95 - 25-30 kuruş arasında muamele görmüştür. Di- ğer taraftan uzun müddettenberi fazla rağbet görmekte — olan altın bilezik ve diğer altındin — mamul ziynet eşyasına karşı alâka kalma. raştır. Kahve tevziatı yarın başlıyor Ticaret Vekâleti tarafından şeh- rimizdeki kahve tevziatı hakkında Günün meselesi: “Yaş sebze Tarım ve Satış Koo - peratiif Alman Macaristan ve Slo- vakya piyasalarına — yaş sebze ve Meyva ihraç etmek için geniş mik yasta — bazırlıklara — başlamıştır. Harpten evvel Kooperatif bir çok yeni usullerle hazırlanarak Alman piyasalarına sevkettiği elma, por: takal ve mandarinler — nefaset ve zayla'sız nakil bakımından Alman piyasalarında birinclliği kazanmış ve Alman tacirleri -Almanyadaki 'Türk Ticaret Odasile Kooperatife teşekkür etmişti. Almanya ile ge - rek nakliyat ve gerekse - karşılıklı ticari angajmanlar bakımından ye ni inkişaflar başladığından yaş sebze ve meyva ihracalına eskisi Darülacezede Yeni pavyonlarla mü- essese genişletiliyor Darülâcezeve ilâve edilecek ye- ni pavyonların inşasına başlan - ması için lüzim gelen para hazır: lanmış ve plünlar tamamlanmıştır. | 'Yeni pavyonlar Darülâceze bina- sının yanında ağaçlığa yapıla - caktır. Bu suretle Darülâcezeye daha fazla muhtaç kimselerin a . linması temin edilmiş olacaktır. ı Bugünlerde inşaata başlanacak- tır. Fd a Şehrimizde kilosu 120 kuruşa Batılması lâzım gelen tahta ayak- kabı çivilerini 350 kuruşa satan G yaşında bir muhtekir Adli- yeye verilmiştir. Feyzullah adındaki bu muhte kir, evvelki gün kendisine müra- caat eden Ayakkabıcılar Cemiyeti âzasından Faik adında bir kundu- racıya tahta çivileri 360 kuruşa sat- mıştır. Falk, Sofu namile maruf olan bu ihtiyarın fâhiş fiyatla çivi satınasını — şöhretine yakıştırana- maş ve şikâyet etmiş, Feyzullah da cürmü meşbut yapılarak adli yeye verilmiştir. Yapılan muhakeme neticesinde Feyzullah suçunu ikrar etmiş ve şahitler de bu yolda ifade vermiş- hazırlanan liste dün Vilâyete gek miştir. Yalnız tatil olmak dolayı- sile dün tevzlata başlanamamıştır. Yarın derhal tevziata girişilecek. tir, dünyanın Her — tarafındaki aile hayatı telâkkilerine aykırı bir şe- kildi ki olsa olsa çok düşkün ka- dınlarla Cemiyetin iğrendiği tır bakalardan bazı erkekler, belki, ara sıra bu tarzda - birleşpbilir - lerdi. Maamafih zabıta istatistik- leri bu tabakalarda dahi bu nevi birleşmelerin daima kanlı bir tarz- da nihayet bulduklarını isbat et mekte değil miydi? Sigaranın birini söndürüp bi- rini yakıyordu. Bir aralık Molla Bey sordu: » — Azizim... Dehşetli sigara içi- yorsunuz. Bir şeye mi sinirlen - diniz? Naci; — Hayır efendim... - dedi - ım—l tadım böyledir. Fakat adamın kafasına bir yum- Tuk indirmemek için de kendisini güçlükle zaptetti. Bu hale sinir- lenmemek mümkün müydü? Fa- lerdir. m.mıııht&h”' lira ağır para cezasına ve dükkânı- nın yedi gün seddile 28 kilo 100 gram tahta çivinin müsadere olum- ADLİYE ve POLİS -—-———0 —— — ——— — Tahta çivi fiatlerinde *» 200 ihtikâra kalkışan ihtiyar 120 kuruşlak çiviyi 359 ye satan 64 lük muhtekir mahküm Almanyaya sebze ihraç edilecek İlk partide gönderilecek mal- lar Tuna yolile sevkolunacak gibi geniş bir mikyasta başlana . caktır. . Mevsimin ilk yaş sebze ihracatı Romanyaya yapılmıştı. İkinci ve üçüncü partiler Almanyaya yapı - lacaktır. Sevkiyatın mühim bir kıs mı Tuna tarikile yapılacak ve ora- dan Almanların kendi organizae . yonu vasıtasile dahile sevkedile - cektir. Meriç üzerindeki ahşap köprü - ler tamir edildikten sonra yol mü- htm miktarda kısalacağından yaş meyva ve sebze ihracatı daha zi- yade artacaktır. Almanyaya ilk gönderilecek par tide, enginar, patlıcan, — domates bulunmaktadır. Kanlıca Koyu Küçük deniz vasıta- larına sığınak olacak Kanlıca koyunun Boğazdak! kü. Çük deniz vasıtalarına bir sığınak .yeri baline sokulması icin alâka- darlar tarafından tetkikler ya - pilmaktadır. Koyun bilhassa kış mevsiminde her türlü rüzgâürlara karşı muhafazalı olması dolayısile buraya vfak bir mendirek yapı - lacak ve sahiller tarandıktan son- ra bir lltman teşkil edilmiş ola - caktır. Bü hususta bir proje ha- zırlanmaktadır. masına karar vermiştir. Ancalı Buçlunun 64 yaşında bulunması dolayısile cezasının 20 lira SÜ ku- Tuşa ve dükkânının kapanma müd. detinin de $ güne indirilmesine ka. rar vermiştir. Eln y Saat çalan ğenç kız mahküm fakat.. Bakırköyünde oturan Firdeva adında bir genç kiz kendisile ayni €vde oturan Eminenin odasına gir- müş ve 30 lira kıymetindeki saatini çalmak istemiştir. Firdevs suç üze- rinde yakalanarak cürmü meşhut mahkemesine verilmiştir. Yapılan duruşması - sonunda ar- kadaşının saatini çalmak istiyen Firdevs iki ay hapse mahküm e dilmiş ise de genç kızın suçu ilk defa işlemiş olması ve pişman gö- | - Tünmesi üzerine cezası tecil olun- muştur. Bakırköy, Yeşilköy Yeni imar plânları- nın hazırlanmasına başlandı Belediye İmar Müdürlüğü Ba- kırköy ile Yeşilköyün imar plân- larını hazırlamağa — başlamıştır. Mütehassıs Prost bizzat bu iki sayfiye yerinde tetkikler yapmış. tır. Bakırköyün imar plânının ha- zırlanması biraz uzun sürecekse de esasen — yolları ve kuruluşu muntazam olan Yeşilköyün plânı- ni yapmak kolay olacaktır. Ba iki yer deniz kenarı olduğundan bilhassa sahillerin imarına ehem- miyet verilecektir. Basın—.Koîgresi Millt Şeftimiz ve Bü- yüklerimiz çekilen telgraflara cevap ı verdiler Geçen hafta muayyen mesalsini. bitinen Basın Kongresinin dağılirken çekilme- Sind karar verdiği saygı telgraflarına aşağıdaki sevaplar gelmiştir: Kongrere Başarılar diler ve temlz duygularına teşekkür ederizm. İsmet İNÖNÜ Türk Basın Birliği İstanbul mantaka köngresi toplantısı münasebetile izhar buyrulan histiyata teşekkür ederim. Türkiye B. M M Reisi Ahdülhalik Renda Mıntakanız Basın Birliği kongresinin toplantısı münasebetile zayın Szânım bakkımda trhar ettikleri duygulara te- gekkür ederim. Başvekti Dr. Refik Saydam Kongrenin duygulafına teşekkür. e- der, saygüarımı sunarım. ©. H, P, Genel Sekreteri Dr. Ahmot Fikri Tazer Yüksek kongrenizin hakkımdaki 1ü- tufkâr alâkasından mütehassia olarak Vilâyet Jandarma Komutanı Ankara'ya gitti İstanbul mıntakası MMI komutanı albay Ziya Kırbakan, Vilâyet jandarma komutam Ziya Timur dün akşam Ankaraya git mişlerdir. Bir müddet kalarak te. maslar yaptıktan sonra şehrimize döneceklerdir. K BZ Lâstik Tevziatı Son otomobil lâstiği tevzlatında şehrimiz için pay ayrılmamış fakat yapılan müracaatler üzerine ihti - yaç bulunduğu anlaşılmıştır. Şehri- mizde 400 kadar lâstik de mevcut olduğundan bunların tevriine mü- saade olunması için Vekâlete mü. Tacaat Lokanta tarifeleri Belediye Daim! Encümeni kah- vehane ve Jlokanta tarifelerine jyüzde 25 nisbetinde bir zam ya- e — e — kat işle, asıl kendisinin sinirlen- mesi lâzım gelirken Molla Bey kökü masmavi, karlı dağları bem- beyaz ve çamları yemyeşil göre- biliyordu. Dünya umurunda de- gildi adamın.. Demek ki bunu bir tahammül meselesi suretinde ele almak da doğru olmıyacaktı. Çün- kü tahammül, bir —insanın tabil addetmediği bir hâdise karşısında sinirlenmemesi, daha doğrusu si- nirlerine hâkim olabilmesi de- mek değil midir? Eh... Molla Bey sinirlenmiyordu ki — sinirlerine gem vurmuş, yani tahammül et- miş sayılsın. Hayır! O, tamamile tabil görüyordu vaziyeti, Karısı- ran kendisine haber vermeden ba- loya ğgitmesini, beraberinde bu- lunan gençleri orada bırakıp bir başkasile Adaya, Yalovaya, Bur- saya gitmesini, sonra kendisinin gecelikle yola çıkıp, kar tipileri arasında ölüm tehlikeleri geçine: vek ““idiği dağ basında onu sev- gilisinin kolları arasında bulma- sını, rakibinin karşısında karı - sından hakaret görmesini, dayak yemesini, her şeyi, her şeyi pek tabli buluyordu, Bursaya varıp çargı ortasında onlara veda ettiği zaman, arabay, ileride bir köşeyi döneceği âne kadar gözlerini — daldırdı. Sonra elleri ceplerinde, sigarasını tüttü- Te tüttüre hükümet — meydamına döğrü yürürken: — Ben Merihten mi geldim a- caba? - diye söylendi - her halde bunlarla bir cemiyetin çocuğu sa- yılamam. Yoksa ben geride mi kâkdıiim? Avrupada, Amerikada dolaşırken bunlar benden fersah. Jarca ileriye mi gidebildiler? Böy- le olsa Molla Bey sosyetesinin yal- nız beni değli Avrupa ve Ame - rika sosyetelerini de geride b rakmış olması lüzun? Vaziyet bu yanyana yaşıyan Avrupalı erkeği kendimizden daha geri Avrupa- hlar gibi görebilir miyiz? Rezzan eğer iyi terbiye görmemiş bir ka- dın olsaydı mesele — yoktu. Bir Molla Beyi Barsilonalı bir rıhtım meyhanecisi gibi görmek doğru olabilseydi yine — mesele yoktu. Fakat Rezzan seviyesinde bir ka- dın cemiyetin üst tabakasında bir Marsilya orospusu hayatı sürerse, Molla Beyi Barselonalı bir rıhtım yedi dedesi umumhane - işletmiş bir Venedikli kadar kadın müna. sebetlerinde pişkinlik göstererek bizden saygı toplamağa kendinde hak bulabilirse... O zaman hayır... Kabul etmeliyiz ki ortada bir mesele, kem de pek mühim bir mesele vardır, . Lürkaa Var) p 1 SA| SRA H Te Türk - Alman dostluğu — © Yazan: Ahmet Şükrü rak riayez etmeği ve biribiri bine müteveccih her türlü & kâttan tevakki etmeği taahhül- tiler. 2 Türkiye ve Almanya 9 terek menfaaflerine taallük edi bütün meselelerde bunların için mutabakati temin etmek Ülüğesi » ro aralarında dostane temasta lunmayı taahhüt ettiler, Gerek Türkiye ve gerek Almtfl a bu taahhütleri mushedenin f kaddemesinde «her birinin ely mevcut taahhütleri» kaydi razisile kabul etmişlerdir. Bundlğlaki 1 la beraber, dostluk muahedesii ihtirazi kayit yüzünden & a we ehammiyetinden bir ze kaybetmemektedir. Çünkü ye Vekili Şükrü Saraçoğlunun Mmuahedenin imzasını mütcahilllkr matbuata vendij'i beyanatla işâi ettiği üzere, bu vecibeler mual dede münderiç mefhumlarla & tearuz etmemektedir. g 'Türkiyenin harici siyasetini barüz ettiren hususiyetler, d Tuk, aamimilik ve dürüstlüktür. siyasetin gizli kapaklı bir üvye : Tünkiye etrafındaki #? İâtlarda bitaraflığını muhafaza decektir. Topraklarına karşı vf Ütend olacak her türlü tecavüzü silâf tındaki istiklâle müdahaleyi zaman reddedecektir. Türkiye İf gilterenin müttefikidir ve 90 Ürr aleyhine müteveccih harekâta ç olmıyacağı gibi, aralarında hiçi #ili ihtilâf mevcut olmayan Almm yyanın dostu olacak ve ona İkf harekâttan tevakki edecektir. Büyük devletler arasında manya, Türklerin kalbinde hi g bir yer işgal etmiş olan bir d lettir. Bir defa Almamya, A Türklerle silâhlı bir çamp asla girişmemiştir ve Türklerifi T linde bulunan toprakların n betlerin tarihi, Fransa ve İngif Te gibi garbi Avrupa devletlerif tarihinden daha yeni olmakla raber, bu münasebetler bir kurulduktan sonra çok samimi inkişafa mazhar olmuştur. Alm yyanın nüvesini teşkil eden P askerleri, Tanzimat zamanand beri Türk ordularının talim terbiyesinde mühim vazifeler # maşlarsa da Almanya tarafın 'Türkiyenin mukadderatına KAf gösterilen alâka ancak on d Zuncu asrın sonlarına doğru lar ve Almanya milli birliğini b cak 1870 senesinde kurm . old ğuna göre bunu da tabli görü Tazımdır. Bu milli birlik kuruldU” N tan sonra da Almanlar, yirmi *i ne iktisadi hayatlarının tanzi€f diğer dahili meselelerle ya dolayısile idi. Fakat on”dkL Zuncu asrın sonlarına doğru ği D manya, kendi evini tanzim T KA İktısadi hayatı ser! inkişafa MÜÇ | har oldu. Almanlar zenginlertiir Topladıkları bu sermayeyi İf tinmek ve yüksek Alman tekfti | ni de tatbik etmek için sahalâf rarken, bu sırada Osmanlı I:Ş ratorluğu da uzun zamanlarlğe beri istinat ettiği "dastların dımından mahrurm kalmış do:' Sİ rarnakta idi. İşte bu şartlar 8ç Pa. dadır ki Umum! Harpte silâh Ü4 kadaşlığına kadar varan A)m'f' Türk dostluğu kurulmuş oldü. İ nü takip eden bir çeyrek asıf #İp fındaki işbirliği çok müsmi” müştür. Türkiyenin buhranli çet manlarında Almanva Türkiy vefa göstermiş, «313, harbind” ög yast müraherette bulunmuş 'ı";r onu takip eden müşkül 2amâ' dostluğa karşı dalma Türklerifi y S S S e .. ; | ç Ga da zahir olmuştur. Türkiy? arı olan vefakârlıkla mı (Devamı 5 inci

Bu sayıdan diğer sayfalar: