12 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12

12 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

S ON BÜKREŞ TOPLANTISININ VERDiĞi DAK K A NETiCELER “Müzakerat Ruznamesine Dahil Bütün Meseleler Üzerinde Tam Anlaşma Oldu,, Bükreş, 11 (A.A.) — Sabah celsesi 5 14 e kadar devam et miştir. Bakanlar ve yanlarında bulunanlar Yunanistanın Bük - reş elçisi Kulas tarafından veri- len ziyafette hazır Bulunmuşlar- dır. Bundan sonraki toplantı sa- at 16,30 da olacaktır. Bu akşam Kral tarafından sarayda verile. cek olan konseri bir kabul resmi takip edecektir. Yevtiç bu ka - bulden sonra Belgrada gidecek- tir. Çünkü Başbakan olmak iti. barile bir takım meşguliyetleri vardır. Nihai tebliğ yarın öğle vakti neşredilecektir. Gazete - ler, Balkan alşaması konseyinin mesaisine ait mütalealarına u- zun sütunlar tahsis etmektedir. ler. Adevarul gazetesi “Balkan anlaşması devletleri arasında tam bir itilâf,, başlığı altında u: cümle ştınları yazıyor: “En iyi malümat alınan ma - hafilden elde ettiğimiz haberle- re istinaden şunu ehemmiyetle kaydedebiliriz ki müzakerat ruz namesine dahil olan bütün me - seleler üzerinde tam bir itilâf ha- sıl olmuştur. Bu sabahki celse. de nihat tebliğin mukaddeme mahiyetinde bulunan fıkrasının tanzimine tevessül edilmiştir, Bildiğimize göre tebliğ, Balkan illerinin tesanüdünü ehemmiyet le kaydedecek ve Balkan anlaş- masının son zamanlarda Yuna- nistanda zühur eden vekayi mü- nasebetile barışım lehine olarak oynamış olduğu rolü izah ede- cektir. Aymı zamanda bu tebliğ Bul- Zaristan, Macaristan ve Avus - turyanın tekrar silâhlanmasına müteellik olarak muahedelerin yeniden gözden geçirilmesine Geçen sene, Atinada, dört dış bakan Balkan andlaşmasın! imza ederken ait tahrikâtı tekrar daha tehli - keli bir plâna nakletmeğe müs- tait bir vaziyeti kabul etmek im kânsızlığını kaydedecektir. Balkan anlaşması her hangi bir suretle hakiki emniyet esa - sr arttırılmaksızın muahedele - rin yeniden gözden geçirilmesi- ne mütcallik hiç bir müzakere- nin icrasına müsaade etmiyecek tir. Bu hususta doğrudan doğru ya müzakerat icra edilmemesi mütaleası serdedilmiş ve muva- fik bir zamanda bu mesele hak- kında müsbet teklifler derme - i tercih edilmiştir. na müteallik o- ayni hattı ir. Bugün t dış bakanı yakınlarda Ro- ada toplanacak olan konfe - ransa mütcallik malümatları Fransız-Leh Müzakerelerine Da Varşova, 11. ALA. — Resmi | bildirik — Leh dışarı işleri ba- le Fransa dışarı işleri | arasında y meler - her iki dev- Tet adamına genel nelikdeki me- selerle bilhassa her iki hüküme- tin bu dakikada nazarı dikkat- | lerini çekmesi icabeden hususi | meseleler hakkındaki noktai na- Zzar teatilerinde bulunmak imkâ- nınt vermiştir. Böylece yapılan tetkikler kar- şılıklı bir itimat duygusunun ve anlaşmanın varlığını Her iki bakanlar mev- zuun takibi hususundaki mesai- aynı vaee ğ — | genii hakkında noktai nazar teatisin- de bulunmuşlardır. Habisburglar mes -:lesine kü - çük itilâfın tamamen menfi o - lan ve hiç bir ihtirazi kayıt tanı mıyan fikrine iştirak edilmek e- sası kabul edilmiştir. Adeverul gazetesine göre ya- rın sabahki celse esnasında eko- nomik teşriki mesai mevzuu bah solacaktır. “Lupta” gazetesi her şeyden evvel Türkiye ile Yunanistanı alâkadar eden Akdeniz misakı meselesinin ve aymı zamanda &- biren Fransa ile İtalya arasın- da vukua gelen mukarenetin İ - ya ile Yugoslavya arasında- sebatta hâsıl olan nor- iğin ışığı altında tetkik e - dilmiş olduğunu istihbaratına atfen yazmaktadı z Bildirik ıldırı bir teşriki mesainin tensi- ki suretiyle Avrupa emniyetinin korunması yolunda mutabık kal mışlardır. ; Fransız ve Leh bakanları ba- rış hakkındaki bu dölene Fran- ir Resmit sız-Leh ittifakının ifade etmek- lerinin müşterek olduğu ve ba- | te olduğu sıkr tesanüdü hadim rışın bütün iştirak — edeceklere açık bulunmak — üzre arsulusal e e kılmış olduklarından dolayı yek | diğerini kutlamışlardır. Balkan Andlaşmasına Dahil Gazeteciler Bükreş 11 (A.A.) — Basın çe virgeni Bay Dragu'nun teşebbü sü üzerine Balkan antantı basın çevirgenleri aralarında noktai nazar tcatilerinde bulunmuşlar- dır. Bunların amacı dört Balkan devleti matbuatı arasındaki mü- masebetlerin daha ziyade takv yesidir. DÜN SABAHKİi H (Başı 1 incide) “morfin ile bayılıp kaçırıyor- Tarmış”, “bir yamyam türemiş , “çocukları para vererek ve ya- hut ta şeker almak vadile kan - dırıp gönderiliyormuş!,, Bu lâflar bugünlerde hemen, günde bir kaç defa ağızdan ağı- za tekrarlanmaktadır. Bunları işiten ana, babalar da pek tabii olarak telâşa düşmek- tedirler, Bu mevzu mekteplerde de ta- lebe arasında günün en korkunç hâdisesi şeklinde konuşulmakta dır. Bu sözlerden kaygulanıp ço - cuklarını sabahları — kendileri mektebe götüren ve akşamları yine alarak evlerine getiren, hat tâ zengin ailelerden otomobil ile götürüp getiren baba ve ana- lar da çoğalmıştır. Yenişehirdeki hadise Gelelim şimdi Yenişehirdeki ' Gazeteler, dört il arasındaki tam anlaşmayı tetkik etmekte | ve Romanya gazetecileri sendi- kasının dört Balkan devletleri mümessillerinden mürekkeb | müşterek bir kurumun vücude getirilmesini teklif eden dilerge nin kabulünü muvafık görmek - |tedirler. Bu dilerge sayesinde vakaya: yazıcımızın öğrendiği - ne göre boyacı Tevfik Yenişe- hirde oturmaktadır. 10 yaşında malhmut adlı bir çocuğu vardır. Serkis Dolapderelidir. Gün - | delikle sobacılık işlerinde çalış- | maktadır. Cuma akşamı saat | 7.5 sularında sokakta oynayan Tevfiğin oğlu Mahmudun ya- nına sokulmuş, ona çikolata ve rerek sevip, okşamağa - başla. mıştır. Serkiz, bundan istifade ede - rek çocuğu kucağına almış, gö- türmeğe başlamıştır. Bunu, Mahmudun kız kardeşi Hayriye görmüş: — Kardeşimi kaçırıyorlar. Ye tişin! Diye bağırmağa başlamıştır. Bu acı sesi duyan Mahmudun annesi Hikmet ve komşuları so- kağa fırlamışlar, Serkisi kova - lamışlardır. Kendsinin kovalan- dığını gören Serkis te Mahmu- du kucağından yere atarak kaç. bu illerin her türlü meselelerde- ki yani siyasal, ekonomik, so& - yal ve kültürel hususattaki ka- musal düşünlerinin — tavzihini mümkün kılacak aydınlatma te- min edilecektir, Anlaşmanın bir projesi çok yakın bir zaman içinde dört ilin basın 'teşekküllerinin tasdikına arzedilecektir. ADİSE mak istemiştir. Lâkin bu sıralar da evine gemekte olan Manmu- dun babası Tevfik ile karşılaş - mıştır. Serkis korkusundan demiştir ki: — Ben çocuğu kaçırmıyo- rum, Seviyordum. Sizin kovala- manız üzerine kaçtım. Çocuklarına bir zarar gelme- diğini gören Mahmudun ailesi de bu sözlere inanarak Serkisi bırakmışlardır. Halk dayak atıyor Buradan kuttulan Serkis bu : sefer de biraz aşağıda Yenişehir çarşısının yanındaki arsada oy- namakta olan çocuklardan sucu Ahmedin oğlu Salâhaddinin ya- nına gitmiş, ayni suretle bu ço cuble da mesgul olmuştur. Bu sefer de çocuk: — Beni kaçırıyorlar, kurta- rın. diye bağırmağa başlamış - tır. Bunun üzerine dükkâncılar TCT DilekKomisiyonunda Görüşülen İşler (Başı 1 incide) taslağına eklenmesi istenen ba zı yeni esasları tesbit etr dile çevrilen programa, kurulta- yın yarınki genel toplantısında görüşülecek, son şeklini vermiş- tir. Dilek komisyonu ise gece ya- | rısından sonraya kadar çalışrı tır. Öğleden evvelki toplat sında Sü Bakanlığı ve G | Inhisarlar Bakanlığı ile ilgili di leklri, öğleden sonraki toplantı- sında Finans Bakanlığı ile ilgili dilekleri ve gece saat 22 de baş- layan toplantısında Ekonomi Bakanlığı ile ilgili dilekleri gö- Tüşmüştür. Bakanlar komisyonda buluna - rak, kendi Bakanlığını alâkadar eden işler üzerinde komisyon ve kurultay üyelerinin sorduk - ları suallere ,ileri sürdük'leri me- selelere düşündüklerini söyle - | diler ve cevaplarını verdiler. Dilek komisyonunun toplan - tıları çok ehemmiyetli safhalar arzetmiş ve memleketin her sa- adaki dert ve ihtiyaçları birer birer cle alınarak üzerinde du - rulmuş, münakaşa edilmişti Komisyonun yarım öğleden evvelki toplantısında İç Bakan- lık veya Bayındırlık Bakani ile ilgili dilekler görüşülecek'! Ögleden sonra saat on beşte toplanacak kurultay genel he - yetinde program komisyonunun raporu okunacak | taslağı ile hesap komisyonunun | raporu görüşülecektir. Program taslağı komisyonda yapılan eklerle kıymetlenmiştir. Bu eklerin ana çizgilerini bildi - riyorum: 1 — Programın vatan müda. faası kısmına bu uğurda yurdun canlı, carsız bütün mevcüdiyet ve kuvvetlerini tahsis etmenin esas olduğu kaydedilmiştir. 2 — Programda köylü için mühtelif esaslar varsa da köylü- yü ve onunla meşgul olmayı ay- rıca değerlendirmek için prog - aai AyeRn— makbarla — Bt madde eklenmiştir. Bu madde- ye göre parti Yeni Türkiyenin hayatında köyü her bakımdan önemli saymaktadır. Köylüyü sıhhatli, güler yüzlü ve Ekono- mi bakımından kuvvetli bir ha- le getirmek esası ehemmiyetle göz önünde tutulacaktır. 3 — Posta ve telgraf işini tan zim ve inkişaf ettirmek, verici kile yaptığı toplantıda program | ve program | AAA KURULTAY BiLDiRiGi Ankara, 11 (A.A.) — C.H. P. Büyük kurultay bildiriğ C. H. P. büyük kurultay ko- mları, 11. 5. 935 cumartesi sabahından geç vakte kadar ça- lışmalarına devam etmişlerdir Bu çalışma gece yarısına kadar sürecek yarın sabah tekrar baş- layacaktır. Program komisyonu dil ce - miyeti üyelerile birlikte progra- man öz türkçeye çevrilmesi yo - hlunda çalışıyor. Dilek'>r kömisyonu da ilk otu ruşta Gümrük ve İnhisarlar Ba- kanlığı ile Sü Bakanlığını ilgi - lendiren dilekler, ikinci oturum- da finans dilekleri üzerinde ça - İrşmış ve ilgili bakanların izahı- nı dinlemiştir. Bu komisyon sa- | at 22 de tekrar ekonomi dilek - lerini görüşmeye başlayacak ve Ekonomi Bakanınt dinleyecek. tir. p komisyonu mazbata - sını yazmış ve Parti merkez he- saplarının tamlığını ve düzlü - ğünü takdir dilile anmıştır. AAA AAA ve alıcı telsizleri kuvvetlendir - mek, yenilerini tesis etmek, yurdda şehirler arası telefon ra- bıtalarını süratle arttırmak par- tinin üzerinde çalışacağı bir e- sas olacaktır. 4 — Kara, hava ve deniz nak- liye vasıtalarında tarife vahdeti temin edilecekti 5 — Demir yollarını besliye- rek ekonomik gayeyi istihdaf et mekle beraber yurt müdafaasın- da kolaylaştıracak amudi şebe - keleri bulunacak tarzda yurt şo- selerinin bir program altında yapılması partinin başlıca vazi- felerinden biri olacaktır. 6—Proğgramın finans kısmımnda mütevazin bütçenin finans işle- rinde esasımız olduğumuz mad- desine yurddaşın hazineye olan VUrLUNÜ VU VMMUKAYLIC TAKETIYCY nin yurddaşa olan borcunu tam ve zamanında ödemesini temin için muntazam tediye esası da eklenmiştir. 7 — TIhnhisarlar hakkındaki maddeye inhisar — idaresinden beklenen gayelerden birinin de milli ürünlerimizin değerini art tımağa çalışılması esası da ek - lenmiştir. - dükkânlardan — fırlamışlar kaçmakta olan Serkisi yakala - mışlardır. Serkisin, Mahmut adında bir çocuğu biraz önce kaçırmak is- tediği o sırada kulaktan kulağa yayılmış. vaka mahalline biri- ken halk Serkisin üzerine çul. lanmışlardır. ; Bu esnada polis Mansur vaka yerine gelmiştir. Ve ahaliyi güç halde dağıtarak Serkisi dayak - tan kurtarmış, Köprü Rarakolu- na götürmüştür. Mahmudun annesi ne diyor? Kaçırılmak istenilen Mahmu- dun annesi Hikmet yazıcımıza demiştir ki: — Akşam üzeri evde oturur. ken birden küçük kızım Hayri- yenin — Kardeşimi kaçırıyor- lar,, Diye bağırdığını işittim, soka ğa fırladım. Bir adamın çocu- ğuüm Mahmudu yere atarak kaç tığını gördüm, Bu esnada be - nimle beraber evlerinden çıkan komşularla beraber bu adamı kovalamağa başladık. Nihayet karşıdan gelen kocam Tevfik herifi yakaladı. Fakat adamın “ben bir şey yapmadım çocuğu seviyordum,, demesine kana- rak bıraktık,,, Demiştir. Söylediklerine gö - re Serkis cok zamandanberi o- ralarda dolaşır, gördüğü küçük çocukların yanına giderek on - ları severmiş, hattâ bir kaç gün evvel de Dolapderede bisikletçi Mustafanın oğlu Ahmet için de böyle bir vazivet olmuştur. Serkis Emniyet Mü dürlü ğünde Evvelki geceyi Köprü kara - kolunda geçiren Serkis dün sa- ve | bah Galatasaray merkezine ve oradan da Emniyet müdürlüğü- ne gönderilmiştir. Dün sabah her iki çocuğun annelerile beraber Köprü kara- kolunda ifadeleri alınmıştır. Vali vekili ne diyor ? Dün bu işlerin aydınlatılması için bir yazıcımız İstanbul vali vekili Rükneddin Sözer ile ko- nuşmuştur. Rükneddin Sözer demiştir ki: — Son günlerde bazı gazete - lerde İstanbulda çocuk çalındığı veya adam kaybolduğu tarzın- da bir takım neşriyat görülmek- tedir, Kaybolmuş, bulunmamış, a . şırılmış çocuk veya adam yok:. tur, Her hangi bir surette mek- tebe gitmiyen yahut evinden ka- çan bazı yaramaz çocuklar veya başka bir yere giden her hangi bir adam bulunabilir. Aşırılmış diye yazılan çocuk. lar da hepsi bulunmuş — ve ebe- veyinlerine teslim edilmiştir, Yine dün “çocuk kaçırmak is- tiyen biri yakalandı. Halk Ser - kis adındaki bu adamı linç edi- yordu. Polis güç kurtardı,, diye şayi olan hâdise şöyle olmuş - tur: Bu, bahsedilen adam oradan geçerken mahalle çocukları ken disine taş atmışlar, bunlardan biri adamın omuzuna dokunmuş olduğundan o rda çocuğun baba- sına şikâyet etmiştir. Çocuğun babası, kendisini kovmuş ve mahalle çocukları peşine takrlarak takip etmişler. dir. Keyfiyet polise aksetmiş, muktazi muamele yapılmıştır. Dedikodu mahiyetinde olan ve ciddi bir esasa dayanmıyan bu gibi şayiata itibar etmemek lâzımdır.,, | mak, epeyce sade ve — 12.5.935 —<— SAĞLIK ÖĞÜTLERİ Sesinizi Koruyunuz! Amerikadan gelen bir mec- mua kötü bir haber getirmiş! İnsanların sesi, sağlık kaidele ne dikkat etmemek neticesi ola- rak, yahut ekonomi buhranı- nın getirdiği züğürtlük tesiri e, gittikçe düşüyormuş. Opera ti- yatroları şimdi tenor bulmakta çok güçlük çekiyorlarmış. Şim- dilik baritonlar bulunabiliyor- muş, fakat bu hal devam ed:-rse operalarda bas sesten başkasi bulunamıyacakmış. Kadın ses!'e- rine gelince, onlar da erkekle- rin sesi gibi gittikçe düşüyor- muş... Bizim alaturka gazel sevdası- nı bırakarak tam alafranga ope- raları öğrenmek istediğimiz bu sırada Amerikadan gelen haber doğrusu can sıkacak bir şeydir. Bizim de opera tiyatrolarımız çoğaldığı ve onları tiz perdeli tenorlardan mahrum bırakma - mak için seslerimizi korumamız lâzımdır. Bereket versin ki, sesi koru- herkesin yapabileceği bir iştir. Herkes bilir ki, güzel sesin en büyük düşmanı soğuk almak, kendini üşütmektir. Güzel seslerini ko- rumak istiyenler bir türkü söy- ledikten sonra, hattâ uzunca bir zaman söz söyledikten sonra soğuk su içmekten kaçınırlar. Daha iyisi hiçbir zaman soğuk su içmezler. Göğüslerini ve bo - ğazlarımı üşütmekten daima kor karlar, Fakat nefes âletlerimizin üşü mesi onları doğrudan doğruya üşütmekten ileri gelmez. İnsa- nın ayağı bile üşüyünce boğazı- na, ak ciğerlerine nezle gelebi- lir. Bundan dolayı sesi korue mak için ayakları bile üşütmek- ten korunmak lâzımdır. » Çokça yemek yenildiği vakit jde siser. hundan san işlemesi güçleşir, nefes almak da daha güç, daha az derin olur. Onun için seslerini korumak is- tiyenler — hele türkü söyliye- cekleri vakit — çok yemekten kacınırlar. Tütün ile ispirtolu içkilerin hava borularında ve girtlakta kan toplanmasına sebep olduk- ları, bundan dolayı güzel sese çok zararlı bulundukları unutul- mamalıdır. Güzel sesi korumak için, ka- rınla, can evi ile nefes almağa alışmanın faydası vardır. Bunun için en faydalı şeylerden biri de kolları yukarıya kaldırıp indir- mek şeklinde — aşırı gitme- mek şartiyle — jimnastik yap- maktır. Bununla, nefes alırken işliyen adalelerin kuvveti artar, Nefes daha derin ve daha kuv- vetli olur. Hulâsa güzel ses için, iyi ve derin nefes almasını bilmek lâ- zımdır. Lokman Hekim Denizldi ve Malat- yada zelzele Malatya,11. A.A., — Dün ge- ce saat 23 te doğudan batıya beş altı saniye süren bir deprem olmuştur. Basın Kurultayı Delegeleri Ankara, 11 (Hususi muhabiri miz bildiriyor) — Ankaradaki serbest muharrirlerle gazet€ muhabirleri bugün Ulus gazete- si salonunda toplanarak Bası Kurultayı için delegelerini seç- mişlerdir. Kongrede serbest muü harrirleri İbrahim Necmi Dil « men, Nureddin Artam, Aka Gün düz. Ankara muhabirlerini de Tan'ın Ankara istihbarat bürö- su Mecdi Sayman, Cumuriyet muhabiri Mekki Said ve Ak - şam muhabiri Avni temsil ede“ ceklerdir. Seçimden sonra Kurultaydâ ileri sürülecek meseleler hak - kında konuşulmuş ve delegele * rin bu alanda konuşmak üzere aralarında toplanmalar yapılmasına karar verilmiştir. —T TT

Bu sayıdan diğer sayfalar: