19 Mayıs 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

19 Mayıs 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 MAYIS PAZAR ... — Sayısı 5 Kuruş 2 incide 1 Ne dersiniz? — Şehir ha- Te berleri — Orhan Selimin Süncüde : ra muhabirlerimizin — Ağaoğlu Ahmedin yazısı — Feleğin fıkrası, Süncüde : Azit Hüdayi Akdemirla “Bizde Cabusluk” adlı eseri — Kendi kendimize çatıyoruz. Son haberler — İcmal. Saklık öğütleri— Sarı Bal, Özdil sayfası. Ekonomi — Yeni-Buki an- keti. Suncuda: — Son dakika. İduncuda? — Fatih İstanbala nasıl al di? — Bevişenler, evle- nenler — Hikâye, M incide & — Spor. 12 incik Hitler'in * Kavğam ” 2d- Ka e a a a a dukları mız, duyduklarımız — Kı- #il Çember. Müncüder — Sinema. Müncüder — Briç derileri — Faydalı bilgiler. 15 incide t — Kadın ve Moda. 16 mezda 1 Hergün biraz daha genç- Teşin. W incide » Harb olacak mı? TAN ÖZ iyatro Si Moliğre, ÜS ona Tücani el Medisinde, bizim eski Enderun ede - :î!ılını andırır gülünç bir saray ı:ı.. i kadmları, görüştüre ko- Ra o lariaa ore Kemetla ee Çok gerilere gitmeksizin, daha dün denecek kadar yakın yıllarda, id, roman, hikâye yazmış bi« Tim “Gstad” ların yazılarını, bugün #*kumgğa kalksanız, oolarıda, ha. Yatta değil, sahnede konusan birer Precieuse” den ayıramazımız. #işen şey, yalnız dil ve bizim dil an layışımız değil, o yazıları o zaman 'Yaşatan, fakat bugün yaşatmayan, havadır. “Emrü ferman hazreti min İehö'ecari! kalıbı, ancak çürü- töker, çi e ian, Tn ai allkr'de kalamaz, hattâ kalam deseniz, zor- la bıraksanız, bize uymuz, yaşaya- Maz, Demek, öz dil, kendi öz varlı. Üi bulan halkın, tıpkı oksijen gibi, Kğibi, ekmek gibi yaşama zarure- ir, Bir gazeteci olarak ve kendim - den pay biçerek vardığım gayet sa- do nelii ınlatayım: Bugün de- Üil “tanzimatı hayriye” nin doğur- duğu dili, hattâ büyük emeklerine Saygım olan edebiyatı cedideyi, ço- kkon elimden düşürmediğim me- bütün o Hâlid ziyaları, Meh - Bed Raufları, Süleyman Nazifleri, Saffeti Ziyaları dahi uzun uzadıya BeğYamıyorum. — Onları / okuyuünca, göyat Amerikan fıstığı yemiş gibi, ilimin acıdı; 'aha tahafı: Bömmül ediyorum da, Fikrete kamül edemiyorum! Niçin? Çün- Kaj Namık Kemalden gelen havayı, Kt “Vatan Silistre” deki sade Birkçede, Fikretin dağıttığı havaya h.""' bugün memleketi saran Ve (*Ya, ve onun dili aradığımız ha Pulduğumuz kendi dilimize da- Şakm, daha uygun duyuyorum. öz D koyu osmanlıca yazanın bile, SA ll savaşımda, bir tek silâhı var: İi kelimelere alışıktım, yeni ke- lere alışamıyorum!,, #anlara verilecek cevab şudur: Üa Sin olmayan eski kolimeleri i y lacakamız ve hepimizin olan ye limelere caksınız!., 'Ütün dava, bir alışkanlığı yık- hwı'— 'onun yerine başka bir alış- oturtmak davasıdır. Salta- | ©. gaü çok alışmış osmanlılar var. İçiy gi Nasıl saltanatı devirmemek li b tanınmadıysa, saltanatın Yaza'fa alışık yazıcılar var ve bu düzetlar arapça ve acemce karışık diyatt bir muzikadan hoşlanırlar Fakgdt Milyonlarca insan dilsiz bı- iyacaktır. 7m* diyoceksiniz ki: “Dilsizmiy boli'i Tj Bayakkak ki benim dilim değildir. Üzeye' dilim, aradığım ve bulmak İşin “'duğum kendi öz dilimdir. Tek Cüç görünen yönünü görüş. ll.,__'î'n. Rene örneği kendimden biç*k tonu da söyliyebilirim: Ben ıı;_"ı"_inti olduğum halde, yeni Ta ah *T önce yadırgıyorum, son- Fidiyer'orum, daha sonra, hoşuma Büra.”; n sonra kullanıyorum. Bir ma, A emçı Yİus”? kelimesi bundan bir DA yordu. Şimdi kull Si yerine beğene- Anıyorum, “müstakil” diye. ona göre dökülmüş bir | DİL ceğim yerde “bağınsız” demekten kıvanç duyuyorum. - Bu psikolojik bâdise, benim için nasıl böyle ise, bütün bir halk için de böyledir. Önce yadırgayacağız, sonra alışa - cağız, daha sonra hoşlanacağız ve ensonra kullanacağız ve da- ha tahafı, yukarıdan aşayıya Ba dağil balkam Ge Si olduğu bu dil, aşağıdan yukarı, daha ki daha kuvvetli SA » - Çünkü, ler var ki, bunların öğretirler ve münevver dediğimiz yarzıcılar lirlerd'ı'nıı, hı::ı sına değillerdir. İşte bunun için- ı’*:ry=mlırın âm öz dilde yadırgadığı « mız kelimeleri, halkın çokluğu ya- * —- yadırgamıyacaktır. fE> bilmiyordu ve bilmiyor. W öz dille yeni bir kültür seviyesi kurarken, Türk kökünden kelime- ler, halk arasında, Türk Jehçe: sinden ol 'an, hattâ otomobil ve kamyon gibi osmanlıcadan da ya- bancı kelimelerden elbet ki çok da- ha kolay yayılacak, kullanılacak - tır. Yalnız, dikkat edilecek önemli nokta şu: Dili kurmak ve kurulan dili yaymak ödevini üzerlerine a - lanlar, kelimeleri kullanırk b zel bir bina yapmak için bütün ka- falarını - ve ruhlarını kullanarak, Malzemeyi tam yerinde harcam: di Bi mizde ve hatt prlan bazı baştan başa yanlıştır. Neden? Çünkü : 1 — Son kılavuz tefrikaları bir | araya getirilmedikçe, ve bunlar arasında en son tashihler yapılma- dıkça, ve kelimelere bakılmadık - ça, hattâ en doğrusu bu kelimeler ve karşılıklar benimsenerek baş - içinden çıkmak ihtimali yoktur. 2— Dil tecrübeleri yapılırken kıilavuzu baştan başa okumak ge- reklidir. Hele gazeteciler ve yazı- cılar €er gazeteci ve yazıcı kal- mak istiyorlarsa - bunu hemen yapmağa, hemen alışmağa koyul - malıdırlar. Çünkü, muhakkak, az ki dilli muharrir kalacak, ne de es- ki dille kacaktır. Bu bakımdan beş kelime lik tedriç usulü, yerinde ve en mü - lâyim karardır. Demek, bütün mu- kavemetler gibi, sinsi osmanlıca mukavemetinin de mânasr kalma - mıttır. 3 — Dil tecrübsleri yapanlara, şunu da söyliyeyim: “Aman.. Tercümeden kaçınınız! Osmanlıca düşünüp türkçe yazmayınız!" Yapılacak şey şudur: Yeni kelime- leri, kök mânaları ile tetkik ettik- ten, ve sindirdikten sonra, bu keli- melerle düşünmek, bu kelimelerle yazmak, bu kelimelerden hoş ve uygun şkiller çıkarmak, öz dilin kendi şivesini ve kendi âhengini lışmak lâzımdır. An mizin bütün “estetik” | ile yerleş- mesini mümkün kılabilir. Henüz kurulan, fakat çok bü- yük, belki yaptığımız devrimlerin en büyükleri ve önemlileri sırasma girecek değerde bir değişiklik ol. duğu için, dil devrimine, ilk giriş olan — kılavuzda, — eksikler ve sa- katlıklar olabilir.. Ama, büyük bir hareketin başlangıcı olarak da- Çünkü halk, kelimenin eskisini, za- | | tan başa etüdiye edilmedikçe, işin | Zaman sonra, — Türkiyede, ne ©4- | azete, mecmua, kitab ç- İSTANBUL Atatürk Atatürk, dün sabah saat on birdenberi İstanbulu — yucalt- mış bulunuyorlar. Bu geliş, En Büyük Türke karşı İstanbullu- ların o içten sevinclerine yeni bir kendini gösterme vesilesi ol- müuştur. Evvelki gün Ankars Palasın önünden Ankara istısyonuna kadar yaptığı yürüyüşte, her adımına bin Ankaralı daha kat- mış olan Ankaranın Atatürk | sevgisile, dün istasyon'ı, etrafı- | nı ve banliyönün bütün uzunlu- | ğunca trenin geçtiği yolları dol- duran İstanbulun Atatürk sev- Risi âdeta boy ölçüşmek istiyor gibi idi, Tren, saat on biri 25 geçe Haydarpaşa garına girmiştir. Atatürk'ün hususi treni vilâ- | yet hududuna girerken vali mü- | aviniRükneddin Sözer ve ku- | mandan General Halis tarafın- SAYI: 27 — 3330 Onbirinci YI L Sahib ve Başmuharriri MAHMUD SOYDAN 18 Yarı işleri: 24819 24310 ATATURK dün geldiler. Bu resim « lerde: Atatürk trenden - iniyor — Haydarpaşada gardan çıkıyor — Rth- tımda bir deniz subayının çocuğunu seviyor.. iStanbuıda[ DEMİRYOLU; SU,SİRKETLER Dün Maslak Ve İstanbulda Bir Gezinti Yaptılar ! dan selâmlanmış ve het ikisi aynı trenle ve Atatürk'ün mai- yetine katılarak İstanbula dön- | müşlerdir. Haydarpaşa — İstasyonunda büyük bir kalabalığın alsışları arasında trentlen inen Atatürk b aa alyana getak, ların SI sonra Haydarpaşsa rıhtımından Sakar- ya motorile ayrılmışlar ve tam saat on ikide Dolmabahçe sara- Yına ulasmışlardır. Atatürk'ün beraberinde An- tep saylavı Ali Kılıç, Dr, Hil ni (Malatya), Hasan Cavid, Hacı Mehmed, Dr. Neşet Ömer ve Edebiyat Fakültesi dekanı Fu- | ad Köprülü bulunmakta idiler. . İstanbul, 18 (ALA.) — Ata- türk bugün Şişli, Maslak ve İs. tanbul cihetinde bir gezinti yap- mışlardır, (Yazısı 9 uncu sayfada) Yurdda Büyük Telefon Şebekesi Kuruluyor ! KaRa DENİZ ha bütünü yapılamazdı. li ki; bu hareket, Türki; ga- zete ve mecmuaları tarafından samimiyetle takib olunduk. ça daha gelişecek, daha güzelleşe: cek ve çok zaman istemeden, bü: tün halkça benimsenecektir. o halde, yazıcı ve öğretici, bu devri - min gelişmesinde, üzerine ağır* ö- dev almış, ve çok özen isteyen bü- yük bir işi başarmak yoluna atıl: mıştır. Fakat, kelimeleri halk “a yaymak, yalnız guzetecilerin Ş ondan önce daha büyük çalışma veimkân kolla. Dürünme * :| » | bütün benliğimizde ve İ reolan hükümetin deen baş ödevi olarak alın- nılıd'ı.Bıkın,ııylıv.m. boca, kim olursa olsun, herkes, evve- Iâ kendi dilini ve yazısını düzeltmek- ton işe ir ve elindeki bütün vasıtaları .eferber hale koymalıdır. -Ancak böyle bir çalışma büyük iş başarılır, dün yadırgadı- ğımız yeni bir kelime, yarın hemen yayılır, tutar, kullanılır ve öz dili- miz de, çok zaman ğimizde yerleşir, memleket mikyasınca ser- pilip yucalır, Ali Nac. KARACAN | ray, Fenerbahçe, Güneş — kulüb- |bün gerek kendi aralarındaki, | şekküllerile olan münasebetle Bayındırlık Bakanının Mühim Beyanatı Sene Sonunda 6760 Kilometre uz Olacak Ankara, 18.A.A.— C. H. Par- ko- tisi Kurultayında dilekler misyonunun — bayındırlık üzerindeki raporunun — görüşül- mesinde Ali Çetinkaya, söz alâ- tak bayındırlık işleri etrafında komisyonda kâfi derecede iza- hat verdiği: fakat bu iş- lerin herkesi ilgilediğin- den dolayı, Kurultay — heyeti u- he, Mumiyesi karşısında da bunları Ali çg"nkıyı bir defa daha anlatmayı yerin: gördüğünü kaydetmiş ve de: tir ki : “ Dört senelik fasıla esnasın- da nafia bakanlığının yaptığı iş- leri söylemekle beraber daha ev- veline tedahül eden bazı işleri bir arada söylemek mecburiyetin deyiz.Şirmendüfer yapmak ve iş- letmek, bayındırlık bakanlığıım mühim ve esaslı vazifelerinden K Bıîıvo kluplğr.;nizıl Fenerbahçe, | Güneş, Galata- saray Anlaştılar Büyük sevinçle öğrendiğimi- ze göre, dün toplanan Galatasa leri mümessilleri her üç kulü gerek diğer kulübler ve spor te- rihin, beraber görüşülerek ve el- birliğile yürütülüp ilerletilmesi- ne, geliştirilmesine karar ver- mişlerdir. Üç kulübün ileti ge- lenleri ecnebi takımlarla yapı- lacak temasların tertibi ve ka- rarlaştırılması işlerile uğraşmak üzere üç kulüb murahhasından ayrılacak bir komite yapılmas: noktasında uyuşmuşlardır. Bu komite esas itibarile bu kombi- hezona girimesi tasvib edilen Beşiktaş kulübüle görüşmek v: anlaşmak vazifesini üzerine ala- caktır. Üç kulüb idare heyetleri tarafından mümkün olduğu ka- dar çabuklukla seçilecek olan murahhaslar Beşiktaşla yapıla cak anlasmanın teferrüatmnı tes- TArkası 9 uncu sayfada) ÖZDİL SAYFASI “Tan”. bugünden başlıyarak her gün bir sayfasını öz dille ya- zilmiş yazılara aytrıyor. Bu say- fada: Her gün birçok değerli yazı- erlarımızın en seçme öz türkçe yazılarını, meraklı ve tfaydalı bildirimleri, beş söz listesini, fı- Tavuz için dersleri ve gene öz- dille yazılmış bi bulmacay: oku yacaksınız, Hem öğretici; hem de en özenil- miş yazıları içinde toplayacak olan bu sayfa okurlarına kerşı 7 ÂN ayrıca bir ödev (hizmet) kaynağı olacaktır. L ' S'MA Yazan; ETEM IZZET BENİCE Etem İzzet Benice'nin 5z türkçe yazdığı ba ramanı yarından itiba- ren Özdil sayfasında butacaksınız. Okurlarım.- bu ronanıla güzel türkçenin iyi bir örneğini .€ yeni tek- niğin, güzel yazınm, öz romanın vare liğını tadacaklardır LArkası 9 uncu sayfada|

Bu sayıdan diğer sayfalar: